|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
07-02-2007, 12:08 | #1 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
|
BİYOLOJİDEKİ SON GELİŞMELER Biyolojik çeşitlilik Dünya üzerinde yaşamın sürdürülmesine olanak tanıyan sağlıklı ve dengeli bir küresel ortamın temelini oluşturur. Bir biyolojik gelişme, biyolojinin tüm çeşitliliğini içerisinde bulundurur. Bu gelişmeler aşağıda ana başlıkları ile anlatılmaktadır. EVCİLLEŞTİRME SÜRECİ , KÖPEĞİ İNSANLAŞTIRDI : | ||
|
07-02-2007, 12:08 | #2 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| İNSAN ASLINDA BİR BUKALEMUN MU? : | ||
07-02-2007, 12:08 | #3 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| BEBEK OLUŞUMUNUN BÜTÜN SIRLARI AYDINLANDI : | ||
07-02-2007, 12:08 | #4 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| ÇOCUĞUNUZ KIZ MI OLSUN ERKEK Mİ? : · Araştırma sonuçları, doğan erkek sayısının kadınlardan biraz daha fazla olduğunu gösteriyor. · Her 100 kıza karşılık 106 erkek Bunun yanında daha ilginç bulgularda söz konusu. · Başkanlar ve lordlar gibi yüksek konumdaki erkeklerin erkek. · Dalgıç test pilotları ve marangozlarınsa kız çocuğa sahip olma eğilimleri daha fazla. · Mevsim normallerinin üzerindeki sıcaklarda daha fazla erkek dünyaya geliyor. · Yaşlı erkeklerin ve baskın altındakilerin kızları oluyor. · Her savaş döneminde ve sonrasında ise etrafta düzinelerce erkek çocuk dolaşıyor. Tüm bu sonuçlar; erkeklerin bazı durumlarda erkek çocuk sahibi olama olasılıklarının daha fazla olduğunu gösteriyor. Bu yıl yapılan araştırma ise günde 20 den fazla sigara içen ebeveynlerin oğul sahibi olma olasılıklarının %45, hiç sigara içmeyenlerin ise %45 olduğunu belirlediler. Bilim adamları; ebeveynler farkında olmadan çocuklarının cinsiyetini belirleyebilir mi? Sorusu hala yanıtını arıyor. | ||
07-02-2007, 12:09 | #5 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| ZEKADA BALIK TEORİSİ : GÜNEŞ IŞIĞI GİZLİ BİR KANSER ÖNLEYİCİSİ Mİ : | ||
07-02-2007, 12:09 | #6 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| YAPAY KAS GELİŞTİRİLDİ : Japon araştırmacılar gerçek kas bileşkelerinden yapay kas geliştirdiler. Kabuklu deniz ürünlerinin kaslarından iki proteini alan araştırmacılar bunları iki farklı jel yığınına dönüştürdüler. Araştırmacılar yeniden oluşturulan kasın yapay kol ve bacaklarda kullanılabileceğine, bedenin bağışıklık sisteminin insan kasından oluşturulan protezleri kabul edebileceğine dikkat çekiyorlar. BİYOLOJİK RİTMİ RETİNA BELİRLİYOR : Organizmamız gözdeki hücreler sayesinde günlük tempoya ayak uydurabiliyor. Bu duyarlılığın kökeniyle ilgili önemli bilgiler elde edildi Işığa duyarlı ve biyolojik ritimlerimizi doğrudan etkileyebilecek yeni bir hücre sınıfı belirlendi. Görme hücrelerinde bağımsız olacak bu hücreler, beynin biyolojik saatine ışık bilgisi gönderilmesinde temel aracı olarak görülen pigment niteliğindeki melanopsini üretiyor. Retinada ilk kez gözlenen bu sinir hücreleri gündüz-gece değişimi hakkında organizmayı uyarıyor NEDEN BAZILARIMIZ DAHA FAZLA YİYOR? : | ||
07-02-2007, 12:09 | #7 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| ÜLKEMİZDE 146 KUŞ TÜRÜ YOK OLMA TEHTİDİ ALTINDA : · Çeşitli nedenlerle insanlar tarafından izlenme ve yoğun av baskısı, · Turizm gelişmesi sonucunda kuşların doğal yaşam alanlarının daraltması, · Bitki koruma ilaçları ile evrensel ve sanayi artıklarının çevreye verdiği zarar, · Kuluçka, beslenme, geceleme, dinlenme veya kışlama alanlarının tahrip edilmesi · Sulak alanların kurutulması, · Tarımın yoğunlaşması, · Ormanların, meraların . çayırların yok edilmesi, · Yüksek gerim hattı ile yol yapımı veya trafiğin verdiği zarar, · Yoğun ve bölgesel sanayileşme ile belli bölgelerdeki canlı varlıkların yok oluşu. Kuşların, biyolojik bir varlık olarak en az insanlar kadar yaşama hakkı ve her türün biyolojik denge içinde önemli yeri ve görevi vardır. | ||
07-02-2007, 12:09 | #8 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| BOŞANMA VE AYRILIKLARIN SUÇLUSU BULUNDU HORMONLARIMIZ : Uzmanlar evliliklerin başarılı olması ya da başarısızlığa uğramasının biyolojik ve psikolojik nedenlerini araştırdı. Bu araştırmanın sonuçlarında da tartışmanın ardından yükselen hormon oranlarının başında çok önemli bir rol oynadığını belirlediler. Bu hormonlar ise stresle bağlantılı olanlardır. Gözlemler, stres yaratan bir olaya yanıt olarak beyindeki hipofizin ACTH adlı bir hormonu serbest bıraktığını bununda böbrek üstü bezleri aracılığıyla kartizol salgıladığını ortaya koydu. İNSAN OLMA TARİHİNDE YENİ BİR SAV : Yeni bir araştırmaya göre konuşmamızı sağlayan dil genine olsa olsa 200 bin yıldır sahibiz. Şimdi ‘Dil geni’ olarak nitelendirdiğimiz genin değişimine (mutasyon) uğramasıyla konuşma yetisi kazandık. Bu mutasyonla birlikte çağdaş insan tüm dünyaya yayıldı. İri maymunlar ise dil genlerinde ‘vida ve somunlardan’ yoksun oldukları için bizler gibi konuşamıyorlar. YAPAY SİNİR HÜCRELERİNE MERHABA : Amerikalı nörobiyolog Theodor Berger hastalıklı beyin hücrelerinin görevini yerine getirebilecek protezler üzerinde çalışılıyor. Bu önemli gelişmedeki anahtar rolü tıpkı sinir hücreleri gibi davranan ‘yapay beyin hücresi’ eketronik çipler üstleniyor. Beyinle ilişki kurarak öğrenen çipler sağırların duymasını sağlayacak, felçlilere hareket olanağı verilecek. | ||
07-02-2007, 12:09 | #9 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| İNSAN GELİŞİMİNDEKİ EN ÖNMLİ ETKEN BESLENME : İnsan olmamız ve bugüne ulaşmamızı , beslenmenin yüzyıllar içinde değişimi sağladı. Ancak bugünkü sağlık sorunlarımızın kaynağında da beslenme biçimimiz var. Çünkü aldığımız kadar enerjiyi harcayamıyoruz. Enerji alımı ve tüketimi arasındaki dengesizlik, hastalıkların kaynağı. Atalarımızın besinlerden aldığı enerjiyi ve beslenmenin kalitesini artırmaya yönelik gelişmeleri insanlığın en çok evrim geçirmesinde ve diğer primatlardan ayrılmasında ana özelliklerinden biri olmuştur. İki ayak üzerinde yürümemiz ve beyinlerimizin büyüklüğü bizi diğer insanlardan hızla ayırdı. Beyinlerimizin bir enerji oburu, dinlenirken yetişkin bir insanın beyni, vücut enerjisinin %20 ile %25’ini alır. Bu oran insan olmayan primatlarda %8 ile %10’dur. HASTALIKTAN ARINMIŞ İLK BEBEK DOĞDU : Eerken yaşta Alzheimera yakalanan anneye Alzheimer’den araınmış bebek doğurtuldu. Annenin Alzheimerli yumurtası çöpe atılarak sağlıklı yumurta döllendirildi. Böylece yeni bir tartışma başladı. Uzmanlar artık yumurtalarda Alzheimer hastalığına neden olan hatalı genleri belirleyebiliyorlar. Böylece hastalığı taşıyan annelerin çocuklarına hastalıklı genleri aktarması engelleniyor. | ||
07-02-2007, 12:10 | #10 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| O HALA YAŞIYORDU DOOLY 6 YAŞINDA VE ŞİMDİ DONDURULDU : Dolly’in doğumuyla beklenmedik bir sürpriz yaşanmıştı. İnsanlık 6 yıl önce bugüne kadar alışık olduğumuz doğal bir doğum değildi. Gerçekleşen alıştığımız sperm ile yumurtanın döllenmesi sonucu her doğanın tamamen farklı özelliklere sahip olmasıydı. Ancak bu defa varolan bir canlının genetik ve biyolojik olarak “tıpkı benzerleri yaratılmıştı” buna “klonlama” dendi veya Türkçe’siyle “kopyalama” işte dünyanın ilk kopya canlısı 6 yıldır yaşıyor. Bazı sorunlar olsa bile. Dolly ile birlikte insan kopyalamanın da kapısı aralandı. Ancak bu fikirden ve gelişmeden insanlık korktu. Kopya insanlar belki de bu korku nedeniyle henüz ortada yok. Dolly’yi yaratan “büyük deney” belki henüz kopya insanı yaratamadı ama onlarca yeni kapı açtı. Bilim adamları dolly’i şimdi dondurdu çünkü ciğerlerinde meydana gelen rahatsızlıktan dolayı öldüğü sanılan fakat dondurulmuş olduğu bilinmektedir. ZEKAYI KADINLARA BORÇLUYUZ : İnsan zekasında kadın parmağı ortaya çıktı. Erkeklerin pek hoşuna gitmese de insan soyunun zeki olmasında kadınların önemli payı var. Eski çağlarda dişi soydaşlarımız eş seçiminde güçlü kuvvetli ve pazılı erkekler yerine, zeka kıvılcımları ile parıldayan gözleri tercih edince insanoğlunun zekası gelişti. Ne kadar akıllıca! Özellikle de erkekler, bu tavırlarından ötürü kadınlara çok şey borçlu. Çünkü, eski kadınlar göz kamaştıran kaslara vurulmuş olsalardı günümüzde erkekler bu özellikleriyle şimdi Afrika da ki goril ve şempanzelerle boy ölçüyor olacaklardı. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |