Fotopolimer klişe : Sentetik esaslı ve fabrikasyon olarak ışığa duyarlı imal edilmiş tabakaya fotopolimer ismi verilir. Fotopolimer klişe için kullanılan tramlı negatif filmler, yüzeyleri mat özel Lith filmlerdir. Bunların densitometrik yoğunlukları (Siyahlıkları) bir hayli yüksek olmak zorundadır. Aksi halde ultraviyole ışıkla pozlandırılırken ışık görmemesi gereken bölgeler ışık görür ve bu kısımlar yeterince derinlik almaz. - Plastik yüzeyli oldukları için boya alma ve basma kabiliyetleri yüksektir. - Kalıp ışığa duyarlı olduğundan kopya için emülsiyon yapmaya gerek yoktur. - Tiraj gücü yüksektir. - Rulo kalıp halinde rahatlıkla kullanılır. - Çok büyük ebatta yapılabilir. Tipo Baskıda Kullanılan Merdaneler Lastik merdaneler : Lastik merdanelerin çalışma esasları : 1) Yazı veya çizgilerin yapabileceği tahribattan kaçınmak için merdaneler tam ayarlanmış olmalıdır. 2) Merdanelerin yıkanmasında gaz-benzin birlikte kullanılmalıdır. |
3) Boya veya vernik merdane üzerinde kuruduğunda, merdaneler "Rollo-past" ile ovulmalı ve ertesi gün ılık su ile yıkanmalıdır. Sentetik kauçuk merdaneler : En fazla kullanılan merdane türüdür. Tabii kauçuğa nazaran zehirli maddeler ihtiva ettiğinden segatiflerden etkilenmezler. Bu tip merdaneler tamamen silindir şeklindedir. Zedelenmeleri durumunda tornaya verilerek çapında değişiklik yapılabilir. Sentetik Kauçuk Merdaneler çok kolay yıkanırlar, çünkü yüzeyleri düzdür. Fakat çabuk kuruyan parlak mürekkepler, sentetik kauçuklara çabuk yapışırlar ve hassasiyetlerini kaybederler. Makinelerde sabit çelik merdanelere temas eden çeşitli merdane grupları vardır. Bunlar : a) Hazneden boya alıcı merdane (Hazne merdanesi) b) Boya ezici merdaneler c) Kalıba boya veren merdanelerdir. Çelik merdaneye temas eden kauçuk veya plastik merdane ayarlarını doğru yapabilmek için iki merdane arasına kağıt konur. Kağıt çekildiği zaman gergin durumda geliyorsa merdane ayarı tamam demektir. Boya verici merdane ayarlarında merdanenin alt tarafı yazı yüksekliğine getirilmelidir. Alçak merdane ayarında baskı bozuk olduğu gibi, yazı ve çizgiler merdaneyi yıpratır ve keser. Bunun yanı sıra yüksek bir merdane ayarı yapılır ise kalıp boya almaz. El Dizgi ve Klişe Kalıplarının Çembere Bağlanması Dizgi atölyelerinde dizilen el dizgi kalıpları hurufat denilen tek tek harflerle dizilir. Bu kalıpların dizgi atölyesinden baskı atölyesine taşınması özel dikkat ister. |
Kalıplar baskı makinesinin çemberine bağlanırken kalıbın dağılmaması için büyük garnitürlerle destek yapmak faydalıdır. Daha sonra kalıbın ipi yavaşça çözülerek kalıp istenen şekilde makinenin çemberine yerleştirilerek garnitürlerden sonra vizo ile sıkıştırılır. Klişe kalıplarını çembere almak için de klişenin ebadına göre, alüminyum veya demirden oluşan klişe, altlığı hazırlanarak çembere bağlanır. Altlık ve klişe altı temizlenir. Klişeye tesaprint gibi iki tarafı yapışkan malzeme vasıtasıyla daha önce hazırlanan altlığa yapıştırılır. Yazı yüksekliğine getirilmesi için klişenin altına karton yada kağıt, oynamalara sebep olmamak için mümkün olduğunca tek parça konularak "besleme" yapılır. Tesaprintin benzinden, sıcaktan veya fazla forsadan kayma ihtimali olduğundan, makine benzinle yıkanırken kalıp çıkartılmalıdır. Ayrıca tahta klişe altlığı konur ve çiviyle çakılarak sabitleştirilir. Numaratör Baskısı Özellikle fatura, makbuz, bilet gibi işlerde numaratör baskısı gereklidir. Bunun için üç çeşit numaratör kullanılır : 1) El ile Basma Mücellit Numaratörü : Bu tip numaratörlerle baskı işi tamamlanan ve mücellithaneye getirilen işlerin cilt işleri yapıldıktan sonra sayfalarına el ile numaratör baskısı yapılır. 2) Üstten Basma Yıldız ve No.lu Numaratörler : Tipo baskı makinesinin çemberlerine yerleştirilen bu numaratörlerin rakamları, plungerlerin üstten basması neticesinde döner. Süratli baskıya gelmez. İleri ve geri çalışanları vardır. Yüksek tirajlı işlerde plungerler merdaneleri bozar. Bunun için eski merdane kullanmak gerekir. 3) Bir Merkezden Çalıştırılan Grup Numaratörleri : Eğer çembere çok numaratör konur ve basılacak işler de çek, tahvil ve hisse senedi gibi kıymetli kağıtlar ise grup numaratörleri kullanmak gerekir. Merkezi sistem ile çalışan numaratörler çembere yerleştirilir. Bunlar itici çubuklar vasıtasıyla döner. Esas baskı yapılmadığı sürece numaratörler de çalışmaz. |
•Tipo Baskıda Oluşan Sorunlar 1) Aşırı forma basıncı : Görüntünün bozulması, kazan kağıdının ayarsız olması, forma yüzeyinin deforme olmasına sebep olur. 2) Yetersiz Forma Basıncı : Baskıda zayıf zeminler ve görüntünün silikliği ile belli olur. 3) Kayma : Merdane ayarlarının bozulması, klişenin kayması, mürekkebin ve kağıt yüzeyinin değişmesi kaymalara sebep olur. 4) Renk Değişiklikleri : Baskı işlemi en son durumda eldeki orijinal baskı ile karşılaştırılarak kontrol edilmelidir. Göz ile kontrol genellikle yeterlidir. Fakat çok ufak renk (Nüans) farklarının önemli olduğu hallerde "Densitometre" kullanılmalıdır. Renk farkları, hız ve ısı değişmesi sonucu ortaya çıkabilir. 5) Bulaşma : Baskı kalıbının hatalı beslenmesi sonucu baskının net çıkmaması halinde görülür. Klişenin, kazanın ve silindirin ayarsız durumları veya hatalı besleme, klişe ve merdanelerin aşınmasına da yol açar. 6) Silme : Görüntünün kenarlarında mürekkep birikmesi ve baskı yüzeyinde renk zayıflığı ile kendini belli eder. Merdanelerin uyumsuz hareketleri ve iyi çalışmaması, gevşek merdane yatakları, baskı sırasında ısı değişikliği gibi sebeplerden oluşabilir. 7) Arka Verme : Çok mürekkep verilmesi gereken işlerde ve parlak satıhlı kağıtlarda, basılan kağıdın arkasını, bir evvel basılan kağıdın kirletmesi sorunudur. Çabuk kuruyan mürekkeplerin veya püskürtme tozlarının kullanılması teması biraz olsun önleyebilir. |
8) Doldurma : Tramlı baskılarda, mürekkebin tramları doldurması şeklinde ortaya çıkar. Nedeni iyi ezilmemiş, tramlar arasında akacak kadar inceltilmiş veya çok yapışkan bir mürekkebe karışan toz veya elyaf parçaları olabilir. 9) Toz Toplama : Özellikle zemin baskılarda, baskı yüzeyinin düzgün görüntüsünün kağıt elyaflarının birikmesi sonucu bozulması veya tramların dolması olarak belirlenir. Gevşek yüzeyli baskı kağıdı veya mürekkebin çok yapışkan olmasından ileri gelir. 10) Yolma : Çok yapışkan mürekkeplerin kağıdı yolması olayıdır. Sert elyaflı kağıt kullanılması veya mürekkebin incelticilerle yumuşatılması gerekir. 11) Benekleme : Baskının benekli, dalgalı ve hoş olmayan bir görüntü vermesi halidir. Kağıt yüzeyinin hatalı olması ve bazı yerlerde mürekkebi fazla alması bu duruma yol açabilir. Yumuşak mürekkepler de ve transparan renklerde daha belirgin görülürler. 12) Tozlama : Mürekkebin taşıyıcı kısmının arzu edilmeyen derecede kağıt tarafından ezilmesi ile yüzeyde bağlayıcısız pigment tabakasının kalması sonucu ortaya çıkar. Kağıtta baskı kuruduğu zaman mürekkep toz halinde dağılır. Kalitesi Yüksek Bir Baskı İçin Gerekenler 1) Kağıt a) Sathının düzgünlüğü. b) Düzgün kesilmesi. c) Havalandırılması. d) Verici asansöre doğru yüklenmesi. 2) Mürekkep a) Basılacak işe göre mürekkebin seçimi. b) Mürekkebin hazırlanması ve karıştırılması. c) Mürekkebin makine ve merdanedeki ayarı. |
3) Kalıp a) Dizgi veya klişe kalıbı hatasız olmalı. Basılacak kağıda göre klişe tramı seçilmeli ve buna göre klişe kalıbı yapılmalı. b) Dizgi kalıbı, el dizgi ise kalıp oynamamalı ve baskıda harfler mürekkebin yapışması sebebiyle çıkıp kırılmamalı. 4) Makine a) Kağıdın özeliliklerine göre makinenin ayarları yapılmalı. b) Kalıp konmadan, ayar için boş baskı yapılmalı. c) Ayarlı baskı için itici ve çekici poza ayarı yapılmalı. d) Makas, poza ayarları düzgün hale getirilmeli. e) Kağıt emicisi ve istifleyicisi ayarlanmalıdır. |
Ofset Baskı Tekniği Ofset baskı aynı zamanda bir düz baskı sistemidir. Dilimize İngilizce OFF-SET kelimesinden geçmiştir. Matbaacılıkta "Boyanın kâğıttan önce kauçuk üzerine oturması" anlamında kullanılır. Baskı teknikleri arasında en yenisi, ofset baskı tekniğidir. Bu teknik, Alois Senefelder'in 1799'da bulduğu litografik baskı (taş baskı) tekniğinin rafine edilmiş biçimidir. Litografi tekniği, su ile yağın birbirleriyle karışmaması ilkesine dayanır. Basılması istenen imge, yağ esaslı bir mürekkep ile yüzeyi düzeltilmiş kireçtaşı üzerine çizilir. Daha sonra bir sünger yardımıyla su, arapzamkı ve asitten oluşan bir çözelti yüzeye uygulanır. Bu çözelti, imgenin bulunmadığı yağsız yüzeyler tarafından emilirken, imgeyi oluşturan yağ esaslı bölgeler tarafından reddedilir. Taş yüzeyine merdaneyle mürekkep verildiğinde ise bunun tam tersi gerçekleşir. Bu kez, bünyesinde yağ bulunan mürekkep, imgeyi oluşturan yüzeyler tarafından kabul edilirken, imgenin yer almadığı yağsız yüzeyler tarafından reddedilir. Mürekkeplenen taşın üzerine kâğıt konur ve imge, bir pres yardımıyla kâğıt üzerine aktarılır. Ofset baskı kalıbının hazırlanmasındaki ilk aşama; orijinallerden elde edilen çizgisel ve yarım-ton pozitif filmlerin tasarımdaki konumlarına uygun olarak bir araya getirilmesi, yani montajıdır. Montaj aşamasında, basılacak işle ilgili en son düzeltmelerin yapılabilmesi amacıyla "Ozalit Kopya" hazırlanır. Ozalit kopya, astrolon üzerine hazırlanan montajdan alınır. Yazı, fotoğraf, illüstrasyon gibi bütün çizgisel ve yarım-ton unsurlar, ozalit üzerinde gerçek baskıya oldukça yakın bir görüntü oluştururlar. Gerekli düzeltmelerden sonra, hazırlanan montaj astrolonundan fotografik yöntemlerle baskı kalıbı üretilir. Alüminyum, paslanmaz çelik ya da özel olarak hazırlanmış kâğıtlardan yapılan baskı kalıbının üzeri fotoğraf kağıtlarının üzerinde bulunan emülsiyona benzeyen ışığa duyarlı bir madde ile kaplıdır. Montaj astrolonu, kalıpla üst üste gelecek biçimde kopyalama makinesine yerleştirilir ve aralarındaki hava vakumla boşaltılır. Montaj filminin bütün yüzeyi kalıba çakıştırıldıktan sonra, güçlü bir ışık kaynağı ile pozlandırma işlemine geçilir. Pozlanan kalıp daha sonra elle ya da otomatik makinelerle banyo edilir. Banyonun içindeki kimyasal maddeler, ışık alan bölgelerdeki emülsiyon tabakasını çözer. Özenli bir biçimde temizlenip, basınçlı su ile yıkanan kalıp yüzeyinde baskıya girecek bütün unsurlar kolayca algılanabilir. Özel kimyasal maddelerle gerekli rötuşlar yapıldıktan sonra kalıp baskıya hazır hale getirilir. |
Bütün bu işlemler sonucunda; kalıp yüzeyinde basılacak bölümler suyu reddedip mürekkebi kabul eden, diğer bölümler ise suyu kabul edip, mürekkebi reddeden bir yapıya kavuşur. Ofset baskıda kalıptaki düz "şekiller" kauçuğa ters olarak basılır. Kauçuktaki ters şekiller kâğıda düz olarak geçerler. Kauçuk yumuşak olduğu için hem kâğıdı zedelemez ve hem de tüm detayların kâğıda geçmesine katkıda bulunur. 1905 yılında Amerikalı RUBEL, taş baskıyı geliştirme amacıyla rotatif bir makine üstünde çalışırken tesadüfen ofset baskıyı bulmuştur. 1907 yılında Batı Almanya'da CASPAR HERMANN, ilk tabaka ofset ve rotatif ofset makine planlarını üç silindir sistemine göre hazırlamıştır. VOMAG, M.A.N. ve FRANKKENTHAL gibi Alman fabrikaları 1. Dünya savaşına kadar bu planlar uyarınca tabaka ve rotatif ofset baskı makinelerini imal ettiler. Ancak savaş çıkınca bu yöndeki gelişmeler durdu. Savaştan sonra çalışmalara yeniden başlandı. 1930 yıllarında makinelerin baskı hızı saatte 3000'e ulaştı. Bundan sonraki araştırmalar, makinelerin baskı hızını daha da arttırmak, emniyet ve kalite seviyesini yükseltmek amacına yönelik olmuştur. |
Ofset baskı sisteminin bulunduğu yıllarda albümin kalıp kopya metodu ile çalışılmaktaydı. Henüz film icat edilmediği için, cam negatif plakalardan çinkoya kopya alınırdı. 2. Dünya savaşından sonra reprodüksiyon filmi imalatı ve buna paralel olarak pozitif kalıp kopya sistemi geliştirildi ve yaygınlaştı. Kalıpların daha ince grenlenmesi, baskı makinelerin daha hassas çalışması, ofset baskı sisteminin kalitesini ve önemini artırmıştır. Günümüzde hemen hemen bütün gazeteler, dergiler, kitaplar vb. ofset tekniğiyle basılmaktadır. • Ofset Baskı Tekniğinde Kullanılan Presler Ofset baskı preslerinde üç silindir bulunur : Baskı kalıbını taşıyan "kalıp silindiri", basılacak imgeyi kalıp silindirinden kağıda aktaran ve genellikle kauçuktan yapılan "blanket silindiri", kağıdı blanket silindirine sıkıştıran "baskı silindiri". Pres çalışmaya başladığında, kalıp silindirinde bulunan kalıp ilk olarak nemlendirici silindirlerden geçerken hazne suyu ile ıslanır. Hazne suyu; kalıbın yüzeyinde imgenin bulunmadığı, baskıya girmeyen yüzeyleri kapatırken, baskıya giren bölgeler tarafından reddedilir. Kalıp silindiri, ikinci aşamada mürekkep silindirleri ile karşılaşır. Bünyesinde yağ bulunan mürekkep, sulu çözelti ile kaplanmış yüzeylere bulaşmaz; sadece imgenin bulunduğu bölgeler tarafından kabul edilir. Mürekkeplenen imgeler, daha sonra kauçuk blanket silindirine geçirilir. Blanket silindiri üzerindeki görüntü, son aşamada kâğıda aktarılır. |
Ofset baskıda kullanılan kalıbın çok hassas olması ve kâğıt yüzeyinin kalıbı çabucak yıpratması nedeniyle, kalıptan kâğıda doğrudan baskı yapılamamaktadır. Bu nedenle arada basılacak imgeyi aktaran kauçuk bir silindir kullanılmaktadır. Kauçuk blanket silindiri, baskı kalıbının ömrünü uzatmasının yanı sıra, kağıdı daha fazla sıkıştırılabildiğinden, düşük kalitedeki kağıtlar bile oldukça iyi baskı sonuçları alınabilmektedir. Ofset baskıyı tabaka ofset ve rulo ofset olarak ikiye ayırmamız gerekir. Tabaka ofset, adından da anlaşılacağı gibi kesilmiş tabaka kâğıtlara baskı yapma işlemidir. Rulo ofsette ise bobin kâğıtlara baskı yapılır. Nemlendirme ünitelerinde genellikle 5 çeşit merdane sistemi uygulanmaktadır. Bunlar ; 1) Dahlgreen : Alkollü hazne suyu, hazne içinde düşük turda çalışan geniş çaplı silindir ( Duktor ) tarafından, kalıpla temas halindeki ilk boya verici merdaneye gönderilir. Duktordaki fazla sular sıkıcı merdane tarafından hazneye akıtılır. 2) Miehle - Matic : Klasik nemlendirme sisteminde olduğu gibi duktordan transport silindiri vasıtası ile alınan alkollü su, geniş çaplı verici su merdanesi tarafından doğrudan doğruya kalıba sürülür. |
Türkiye`de Saat: 11:45 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2