Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Coğrafya

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 01-09-2007, 20:46   #1
Moebius
 
19hero03 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Volkanizma

hepsi kendi emeğim kendi uğraşım ve toplamam deneyin bu ödevi lise 2 deyken yapmıştım...saygılar...


VOLKANLAR

Magmanın yeryüzüne veya yeryüzüne yakın derinliklerdeki faaliyetlerine volkanizma denir.Volkan adı,Roma mitolijisindeki Vulcan’dan gelir.Volkan konilerinin,Tanrıları yenilmez kılan silahları yapan usta ve ateş tanrısı Vulcan’ın yer altındaki atölyesinin bacaları olduğuna inanan eski Romalılar,volkanik etkinlik sırasında gözlenen patlama ve etkinlikleri ise,Vulcan’ın örsünden çıkan sesler ve kıvılcımlar olarak değerlendirmişlerdi.Her volkan yer içinin yeryüzüne çıkmış bir parçası sayılır.Volkanın şekli ve yapısı onu oluşturan magmanın fiziko kimyasal özelliğinin taşlaşmış bir örneğidir.Volkanik faaliyetin en önemli nedeni, gazların magmadan ayrılmasıdır.Normal olarak, yüksek basınç altında magma içerisinde erimiş halde bulunan çeşitli gazlar basıncın azalması ile magmadan ayrılır ve büyük bir güçle yeryüzüne çıkmak ister.Basıncın azalması veya kalkması ile magma köpürür, hafifler, daha akıcı bir hal alır, daha kolay püskürme özelliği kazanır.Yeryuvarlağının iç kesimlerinin çoğu gibi, magmanın hareketleri ve dinamikleri de fazla iyi anlaşılmamıştır.Ancak bir püskürmenin, yanardağın altında bulunan katı bir tabakaya doğru magmanın hareket ederek bir ‘‘magma odacığı’’nı işgal etmesinin ardından geldiği bilinmektedir.Sonunda ,odacıktaki magma yukarı doğru itilir ve gezegenin yüzeyine lav olarak yayılır ya da yükselen magma civardaki yer şekillerinde bulunan suyu ısıtır ve patlamalı buhar çıkışlarına neden olur.Bu çıkışlar ya da yükselen magmadan kaçan gazlar, kaya ,kül ,volkanik cam veya volkanik külün kuvvetli bir şekilde fırlatılmasına yol açar.Püskürmeler daima olsa da, akıntı veya patlamalar şeklinde olabilirler.Karada bulunan çoğu yanardağ yokedici plaka marjlarında oluşurlar, yani okyanus kabuğu , daha yoğun olduğu için kıta kabuğunun altına itilir.Hareketli bu plakaların arasındaki sürtünme okyanus kabuğunun erimesine neden olur ve düşen yoğunluk yeni oluşan magmanın yükselmesine yol açar.Magma yükseldikçe kıta kabuğundaki zayıf alanlardan geçer ve bir veya daha çok yanardağ olarak püskürür.Örneğin, St Helens Yanardağı, okyanus plakası olan Juan de Fuca Plakası ve kıta plakası olan Kuzey Amerika Plakası arasındaki marjdan içeride, karadadır.Yerbilimciler dünyada halen 500 yanardağın ‘‘etkin’’olarak sınıflandırılabileceğini saptamışlar.Bu yanardağların birçoğunda gözle görülür herhangi bir etkinlik gözlenmese de, bunlar son 2500 yıl içinde püskürmüş oldukları için potansiyel olarak etkin sayılıyorlar.Bunların ancak küçük bir bölümü tehlikeli yanardağ grubuna giriyor.Dünya üzerindeki aktif volkanlar üç ana bölgede toplanmıştır.Volkanların en yoğun olduğu bölge Pasifik Okyanusu’nun kenarlarıdır.Volkanların aktif olduğu ikinci bölge Alp-Himalaya kıvrım kuşağı, üçüncü bölge ise okyanus ortalarıdır.
Genellikle yanardağlar, zirvesinden büyük duman bulutları ve ateş çıkartan dağlar olarak hayal edilirler.Ne var ki yanardağlar ender olarak duman ve ateş püskürtürler.Duman olarak düşünülen,su buharı ve çoklukla kükürt buharıyla karışmış çok büyük miktarlarda ince tozdur.Ateş gibi görünen ise püsküren maddelerin parlamasıdır.Parlamanın nedeni, yüksek sıcaklıktır ve bu parlama toz ve buhar bulutlarından yansır ve bu yansıma da ateşe benzer.Bir yanardağın en şüpheli bölümü,genellikle kabaca dairesel olan ve içindeki yarıklardan gaz, lav ve püskürtü şeklinde magma çıkan krateridir.Bir kraterin boyutları büyük olabilir ve bazen derinliği de çok fazla olabilir.Bu tarzda çok büyük şekillere genellikle kaldera denir.Bazı yanardağlar yalnızca kraterlerden oluşurlar ve dağları neredeyse hiç yoktur , fakat çoğu kez krater , inanılmaz yüksekliklere ulaşabilen dağın tepesindedir.Ana bir kraterle sonlanan yanardağlara genelde konik denir.Yanardağ konileri genelde daha küçük boyutlarda, arada püskürmelerle havaya fırlatılan kaya kütlelerinin de bulunduğu seyrek külden oluşmuş yapılardır.Yanardağın kraterinde içinden sürekli buhar çıkışı ve kül ve kaya püskürmesi olan birden fazla koni bulundurabilir.Bazı yanardağlarda bu koniler dağın derinliklerindeki yarıklarda yer alabilir.

VOLKANLARDAN ÇIKAN MADDELER

Volkanlardan çıkan maddeler değişik isimler alır:
Lav
Volkan bombası
Volkan külü
Volkanik gazlar

Lav:Püskürme sırasında yüzeye çıkan magma lav adını alır.Yanardağın yamaçlarından,lavdan oluşan bir nehir gibi akan lav akıntısının zaman soğuyup katılaşmasıyla volkanik kayalar oluşur.Çeşitli türlerde lav bulunmakla birlikte bunların tümü nerdeyse diğer mineral elementlerinin yanı sıra bir silisyum ve oksijen karışımı olan silisyum dioksit(SİO2)içerir.Lavın yoğunluğu,içindeki silisyum dioksit oranına göre değişir.Yoğun olmayan lav bal kıvamındadır.Yoğun lav ise şekerleşmiş bal gibi koyu ve yapışkandır.Bir patlama sırasında yanardağdan farklı yoğunlukta lavlar püskürebilir.Bir yanardağın biçimi,büyük oranla lavın yoğunluğuna bağlıdır.Yoğun olmayan lav katılaşıncaya kadar daha geniş bir çevreye yayıldığından ,bu tür lavdan oluşan yanardağların yamaçları yumuşak eğimli olur.Kalkan biçimli olarak tanımlanan bu yanardağlar,çoğu zaman sıcak noktalar ve yayılma sırtlarında bulunur.Bu yanardağların lavı çoğunlukla bazalttan oluşur.Yoğun lav,yüksek oranda silisyum dioksit içerir ve genellikle dalma-batma bölgelerinin üzerindeki yanardağlardan püskürü.Çok koyu olduğu için ağızdan fazla uzaklaşmadan katılaşan bu lavın oluşturduğu yanardağlar çoğu zaman koni biçimindedir.
-Asit lav:SİO2 oranı %66ise asit lavlar oluşur.Fazla akıcı değillerdir.
-Orta tip lav:SİO2 oranı %33-%66 ise lav orta tiptir.Bu tip lavların çıktığı volkanlarda volkanik kül miktarı azdır.
-Bazik lav:SİO2 oranı %33 ise lav bazik karakterli ve akıcıdır.Patlamasız , sakin bir püskürme oluşur.

Volkan bombası:Volkan bacasından atılan lav parçalarının havada dönerek soğuması ile oluşur.

Volkan külü:Gaz püskürmeleri sırasında oluşan , basınçlı volkan bacasından çıkan küçük taneli malzemeye kül denir.Volkanik küllerin bir alanda birikmesiyle volkanik tüfler oluşur.

Volkanik gazlar:Volkanizma sırasında su buharı, karbon dioksit , kükürt gibi gazlar magmadan hızla ayrışarak yeryüzüne çıkar.Büyük volkanik bulutların oluşmasını sağlar.

VOLKAN YAPILARI
  • MAAR:
Bir veya birkaç kez patlamalarla meydana gelen yalnızca küllerden oluşan krater biçimindeki volkanlara maar denir.Bunların çoğunluğu dairesel göller şeklinde bulunurlar.Kuru olanları da vardır.Türkiye’de Nevşehir ve Karapınar çevresinde yer alan Acı Göl, Tuzla Gölü ,Meke Gölü maar şeklinde kraterlerdir.Maarlar yeryüzü seviyesine kadar aşındıklarında alttan içerisi tüfle dolu bir baca ortaya çıkar bunlara volkan embriyoları da denir.
  • KÜL VOLKANI:
Bazı volkan konileri yalnızca küllerden oluşmuştur.Bunların şekilleri düz ve muntazamdır.Genellikle birleşik volkan bölgelerinde diğer büyük yapılar arasında yer alır.

VOLKANLAR

SÖNMÜŞ VOLKANLAR
Son 10.000 yıl içinde hiçbir etkinlik göstermemiş yanardağlar sönmüş olarak tanımlanır.Bunların yeniden etkin duruma gelme olasılığı yok gibidir.Ancak çok enderde olsa sönmüş yanardağın püskürdüğü olur.Sönmüş olduğuna inanılan Meksika’da ki El Chichon yanardağı 1982 yılında beklenmedik biçimde tekrar püskürmüştü.

UYUYAN VOLKANLAR
Herhangi bir etkinlik belirtisi göstermemesine karşılık günün birinde yeniden püskürme olasılığı olan yanardağlar için bu terim kullanılır.Bunun yanı sıra günümüzde püskürmeyen ve güncelleştirilmiş etkinlik sınıfına giren yanardağlar da aynı biçimde tanımlanır.Bazı uyuyan yanardağlar kükürt ve karbondioksit gibi volkanik gazlar çıkarır.

YANARDAĞIN DAVRANIŞLARI
Yanardağın püskürmeleri ve volkanik etkinlikler farklılık gösterir:
  • Freatik (buhar) püskürmeleri
  • Yüksek silika içerikli lavın patlamalı püskürmeleri(ör.riyolit)
  • Düşük silika içerikli lavın dökülmeli püskürmeleri(ör.bazalt)
  • Piroklastik akıntılar
  • Laharlar(döküntü akıntıları)
  • Karbondioksit çıkışı
Tüm bu yanardağ etkinlikleri insanlara zarar verebilir.
Yanardağ etkinlikleri genellikle depremler ,sıcak su kaynakları , çamur kazanları ve gayzerler gibi yer etkinlikleriyle beraber görülürler.Püskürmelerden önce genellikle düşük şiddette depremler görülür.Şaşırtıcı olsa da , volkan bilimciler, etkin yanardağların sınıflandırılmasında fikir birliğine varmamışlardır.Bir yanardağın yaşam süresi, birkaç aydan birkaç milyon yıla kadar değişebilir.Bu tür bir sınıflandırma yapmak ,insanların, hatta bazen uygarlıkların bile varlık süreleri göz önünde alındığında anlamsız görülebilir.Örneğin; dünyadaki yanardağların bir çoğu , geçen birkaç bin yılda bir çok kez püskürmüşlerdir, ama günümüzde herhangi bir etkinlik göstermemektedirler.Bu tür yanardağların uzun ömürleri göz önünde alındığında çok etkin oldukları söylenebilir.Ancak bizim ömürlerimiz düşünülürse, etkin değildirler.Bu tanımı daha da karıştıran ise harekete geçen ama püskürmeyen yanardağlarıdır.BU YANARDAĞLAR ETKİN MİDİR?
Bilim adamları genellikle ,püsküren ya da yeni gaz çıkışları veya beklenmedik deprem etkinliği gibi hareketlilikler gösteren yanardağları etkin olarak kabul ederler.Bir çok bilim adamı yazılı tarihte püskürdüğü bilinen yanardağların da etkin olduğunu kabul ederler.Yazılı tarihin bölgeden bölgeye farklılıklar gösterdiğini , örneğin Akdeniz’de 3.000 yıl geriye,ABD’nin Pasifik kıyısında 300 yıl, Hawai’de ise 200 yıl geriye kadar gittiğini göz önünde bulundurmak gerekir.Uyuyan volkanlar,şuan etkin olmayan ama her an hareketlenmesi ya da patlaması muhtemel yanardağlardır.Sönmüş volkanlar ise bilim adamlarının bir daha püskürmelerini olası görmedikleri yanardağlardır.bir yanardağın gerçekten sönmüş olup olmadığının belirlenmesi zordur.Örneğin,çanakların milyonlarca yıllık ömürleri olduğu bilindiğinden 10 binlerce yıl püskürmemiş bir çanağın sönmüş değil uyuyan olarak tanımlanması gerekir.

PÜSKÜRME

Magma yerkabuğunun 3.000 km. derinliğe kadar uzanan manto adlı tabakasında yoğun ve ergmiş durumda bulunan mineraller karışımıdır.Dünyamızın derinlerindeki magmanın yeryüzündeki faaliyetlerine ise volkanizma denir.Bu esnada katı,sıvı ve gaz hallerde yeryüzüne çıkan magma , değişik türlerdeki volkanları oluşturur.Magmanın yeryüzüne ulaşmasıyla oluşan volkanlar,yerkabuğunun derinliklerindeki bu çoğunlukla eriyik haldeki maddeleri içeren magmatik hazineyle yeryüzü arasındaki ilişkiyi sağlayan bir delik veya bacadırlar.Bu delik, ya da bacadan fışkıran magma ürünlerinin büyük bir kısmı, onun çevresinde koni biçiminde birikerek volkan konisini meydana getirirler.Volkan konisinin tepesindeki çubuğa ise krater adı verilir.Volkanik faaliyette en önemli rolü,yerkabuğunun derinliklerindeki iç basınç ve gazlar oynar.Normal olarak ,yüksek basınç altında magma içinde erimiş halde bulunan gazlar ,basıncın çeşitli etkenler ile azalması ile magmadan ayrılarak büyük bir güç ve hızla yeryüzüne çıkmak isterler.Basıncın azalması ile magma köpürür,hafifler ve daha akıcı bir hal alarak ,daha kolay püskürme özelliği kazanıp yeryüzüne doğru hareket eder.Magmanın yeryüzüne çıkması, yanardağın püskürmesi anlamına gelir.Yanardağların iç kısımlarında magmanın biriktiği magma odaları bulunur.Bu odada yeterince biriken ve yoğunluğu etrafındaki kütlelerden hafif olan magma yükselerek, magma odasını yanardağın ağzına bağlayan bacalarda ilerler ve lav şeklide ağızdan dışarı püskürür.Ancak püskürme her zaman patlama şeklinde olmaz;bazen yanardağların bacasından lav sızması biçiminde gerçekleşir.Bu daha çok magmanın türüne bağlıdır.Püskürme sonucunda lavla birlikte magmanın içinde bulunan yakıcı gazlar,piroklastlar ve lahar adı verilen volkanik çamur gibi bir çok zarar verici şey toprak kaymasıyla birlikte dağın eteklerinden aşağı akar.Etna Avrupa’nın en etkin ve en büyük yanardağıdır.Etna ,her ne kadar birkaç yılda bir etkinlik gösterse de bunların büyük bölümü ,çevrede yaşayan insanların yaşamını tehdit edecek boyutlarda olmuyor.Etkinliğine ilişkin en uzun tarihsel kayda sahip olan Etna Yanardağı,son 2500 yıl içinde 100’den fazla şiddetli püskürme dönemi geçerdi.1669 yılında meydana gelen felaketin ardından ,1928 yılındaki etkinliği sırasında iki köy tümüyle lavlar altında kaldı.1947 yılında püskürmenin şiddetiyle dağın tepesinde iki yeni krater açıldı.Etna dağının son 300 yıldaki en şiddetli püskürmesiyle 1992 yılında meydana geldi.Yeni bir yarığın açıldığı bu etkinlik sırasında,nüfusu 7000’e varan Zafferana Köyü halkı büyük tehlikeyi görece zararsız atlattı.Çünkü askeri birlikler,köye doğru akan lavların akış yönünü patlayıcılar yardımıyla değiştirmeyi başardılar.


YANARDAĞ PÜSKÜRMELERİ

Magmanın yerkabuğundan yükselerek yüzeye çıkmasına yanardağ püskürmesi adı verilir.Yanardağ bir kez oluştuktan sonra yeraltından magma geldiği sürece püskürmeler devam eder.İki püskürme arasında onlarca,yüzlerce, hatta binlerce yıl geçebilir.


Magma Yükselişi

Astenosferdeki magma,ancak yeterinde büyük bir ‘’kabarcık’’oluşturacak biçimde biriktiği zaman litosfere doğru yükselir.Magmanın yükselmesine yol açan süreç,bozuk bir musluktan suyun damlamasına benzer.Bozuk bir muslukta su sürekli biçimde musluğun ağzında birikir fakat damla halinde düşmesi ancak yeterli ağırlığa ulaşması ile gerçekleşir.Magma da yer altında yeterli derecede biriktiğinde ve yoğunluğu çevresindeki kaya kütlelerinden daha düşük olduğunda yukarı doğru çıkmaya başlar.Çoğu yanardağın altında magmanın biriktiği bir magma odası vardır.

Yanardağın Altı

Magma odası il yanardağın yüzeyi arasında kanal ya da baca olarak adlandırılan genişlemiş çatlaklar bulunur.Bunlar bir önceki patlamalardan arta kalan katılaşmış magma ile doludur.Bazı yanardağlarda,magma odasından çıkan çok sayıda baca olmak ile birlikte bunların hepsi yüzeye ulaşmayabilir.Bir bacanın açıldığı yere ağız denir.Yanardağ ağızları yuvarlak ya da ince uzun biçimde olabilir.Bazı ağızlar,krater adı verilen derin çukurların içinde bulunur.Bir püskürme sırasında ,magma biriktiği magma odasından yüzeye çıkan bacalardan birinden geçerek,yanardağın tepesindeki ağza ulaşır ve buralardan dışarı fışkırır.Bazı durumlarda ise magma,yanardağın yamacındaki bir ağızdan çıkar.


PÜSKÜRME TİPLERİ

Yanardağın püskürmeleri ,lavın çıkış biçimine göre sınıflandırılır.Bu da lavın yoğunluğuna ve lavın içerdiği gazların ne kadar kolaylıkla kurtulabilmelerine bağlıdır.Yoğun olmayan lavdan kolayca kurtulabilen gazlar ,yoğun lavdan ancak büyük patlamalarla kurtulabilirler.Magma,yüzeye yaklaştıkça üzerindeki basınç azalır ve tıpkı bir gazoz şişesin kapağı açıldığı zaman basıncın azalması sonucu gazozun içinde hava kabarcıklarının oluşması gibi volkanik gazlar magmanın içinde küçük kabarcıklar oluşturur.

FARKLI PÜSKÜRME TİPLERİ
  • HAVAİ TİPİ PÜSKÜRMELER
Genellikle hafif şiddettedir.Lavın çok akışkan olduğu ve içinde gazların kolayca kurtulduğu durumlarda bu tür püskürmeler olur.Kimi zaman magma,yanardağdan dışarı,bir fıskiyeden fışkıran su gibi çıkar.
  • STROMBOLİ TİPİ PÜSKÜRMELER
Lavın biraz daha yoğun olması durumunda görülür.Sıkıştırılmış gazlar,yanardağ ağzının çevresinde sıvı halde lav kütlelerinin fışkırmasına neden olan,küçük patlamalarla açığa çıkar.
  • VULKONA TİPİ PÜSKÜRMELER
Lavın daha yoğun olduğu durumlarda görülür.Sıkışmış gazlar gürültülü patlamalarla açığa çıkar ve yanardağın ağzına iri kaya parçaları ile çok miktarda volkanik kül püskürür.
  • PİLİNİUS TİPİ PÜSKÜRMELER
Lavın çok yoğun olması durumunda görülür.Sıkışmış gazlar çok büyük patlamalarla kurtulur.Yanardağın püskürmeleri sırasında büyük miktarlarda volkanik kül gökyüzüne fırlatılır.


YANARDAĞ TÜRLERİ

Yanardağların sınıflandırılması,yanardağın şeklini etkileyen püskürtünün türüne göre yapılabilir.Eğer püsküren magma yüksek oranda silika içeriyorsa,lava ‘‘felsik’’ denir.Bu durumda lav çok ağdalıdır ve nispeten hızlı bir şekilde katılaşan bir kabarcık halinde yukarıya doğru itilir.Kaliforniya’daki Lassen Peak ve Martinik’teki Mount Pelee buna örnektir.Bu tür yanardağlar,kolayca tıkandıkları için patlama eğilimi gösterirler.Öte yandan ,eğer magma düşük oranlarda silika içerirse lava ‘‘mafik’’adı verilir ve püskürürken çok akışkan hale gelirve uzun mesafelerce akabilir.Mafik lav akışının iyi bir örneği,İzlanda’nın neredeyse coğrafi merkezinde bir püskürme yarığının aşağı yukarı 8.000 yıl önce oluşturduğu Büyük Thjorsarhraun akıntısıdır.Bu lav akıntısı,130 km ötedeki denize varıncaya kadar akmaya devam etmiş ve 800km2lik bir alanı kaplamıştır.Felsik ve mafik terimleri yerine bazen daha eski olan ‘’asidik’’ ve ‘’bazik’’ terimlerinin kullanıldığı görülür.Ancak bu terimler artık daha az kullanılır olmuşlardır.
  • Tabla Şeklinde Volkanlar
Fazla akıcı bazaltik lavların yer kabuğunun yarık ve çatlaklarından çıkarak geniş alanlara yayılmaları ile meydana gelen volkan şekilleridir.Bazı ülkeler gibi lav akıntıları ile örtülmüştür.Bunların kalınlıkları binlerce metre olabilir.
  • Kalkan Volkanlar
Şekli kalkana benzeyen dağlar oluşturacak şekilde zamanla biriken yüksek miktarda lav çıkartan yanardağlar çoklukla Hawai ve İzlanda’da görürler.Lav akışları genellikle çok kızgın ve çok akışkan olup uzun akıntılara neden olurlar.Dünyadaki en büyük lav kalkanı,120 km çapındaki ve deniz tabanından zirvesine 9.000m yüksekliğindeki Mauna Loa’dır.Mars’taki Olympus Mons,bir kalkan yanardağıdır ve güneş sisteminde şimdiye kadar keşfedilmiş olan en yüksek dağdır.
  • Strato Volkanlar
Büyük,uzun süre aktif ve bileşimi daha çok andezik,dasitik ve riyolitik olan lav akıntıları ile birlikte piroklastik döküntüler çıkaran volkanlardır.Piroklastik malzemeler genellikle lav miktarından fazladır.Böylece,büyük volkanik konilerin yamaçları piroklastik koniler gibi dik ve binlerce metre yükseklikte olabilir.Strato volkanlar parçalı malzeme ile birlikte vizkoz lav çıkaran ve çok dik konik tepeler oluşturan bir volkan olarak tanımlanır.Andezit ve riyolit kıtalarda yaygın bulunduğundan karma volkanlarda kıtalarda okyanuslardan daha yaygın bulunurlar.



VOLKAN ORTAMLARI

Yayılma Ortamları

Okyanus dibinde ,iki levhanın birbirinden uzaklaşmakta olduğu sınırda,okyanus sırtları ya da yayılma sırtları adı verilen yanardağdan oluşan sıradağlar vardır.Levhalar birbirlerinden ayrıldıklarında astenosfer üzerindeki bazınç azalır.Bunun sonucunda ,levha sınırının altında bulunan katı durumdaki mineral tanecikleri ergiyerek magma dönüşür.Yükselmeye başlayan yeni magmanın çoğu levha kenarlarında katılaşıp kalır,yüzeye ulaşan bölümü ise okyanus tabanında yanardağlar oluşturur.

Dalma-Batma Bölgesi Yanardağları

Yanardağlar,iki levhanın çarpışması sonucu birinin diğerinin altına daldığı sınırlarında da oluşur.Dalan levha 100-200 km. derinlikte bulunan ve dalma-batma bölgesi adı verilen bölgede ergimeye başlar ve magma dönüşür.Bu magma ,levhanın üzerinde biriken tortullar ve ergimiş durumdaki okyanusal litosferden oluşur.Magma ,ayrıca tortullarla birlikte yerin derinliklerine çekilen su içerir.Oluşan yeni magma,çatlaklardan geçerek yüzeyde püskürür ve üstteki levhanın üzerinde yanardağın oluşmasına yol açar.Bu çatlaklar,levhaların hareketi sonucunda oluşur.Üstteki levhanın okyanusal litosfer levhası olması durumunda,yanardağların su yüzeyinin üzerinde kalan bölümleri bir dizi volkanik ada oluşturur.

Sıcak Noktalar

Bir çok yanardağın oluşumunun levha sınırlarındaki hareketle bağlantılı olmasına karşın bazıları bu sınırlara uzak yerlerde ortaya çıkabilir.Bu yanardağların ‘’sıcak noktalar’’ olarak adlandırılan olağanüstü sıcak bölgelerin varlığı sonucunda oluştukları düşünülüyor.Bilim adamları,sıcak noktaların astenosfer ve alt mantoda bulunduğunu varsayıyorlar.Sıcak noktalarda,ısı akımlarının mantonun içinden geçerek yükseldiği tahmin ediliyor.Bu olağanüstü ısının basıncın etkisini ortadan kaldırması sonucunda da magma oluşur.Yüzeye doğru çıkan magma,litosferden geçişi sırasında,yolunun üzerindeki kaya kütlelerini ergiterek kendisine yol açar.Magmanın yüzeye çıktığı yerlerde zamanla yanardağlar oluşur.

PÜSKÜRME ŞEKİLLERİ

Volkanik hareketlerin en yoğun olduğu yerler,yerkabuğunun zayıf olduğu noktalar,çatlaklar ve yarıklardır.Magmanın yeryüzüne ulaştığı yere göre adlandırılan ,merkezi çizgisel ve alansal olarak üç değişik püskürme şekli vardır.
Merkezi Püskürme: Magma yeryüzüne bir noktadan çıkıyorsa,buna merkezi püskürme denir.
Çizgisel Püskürme: Magma yeryüzüne bir yarık boyunca çıkıyorsa,buna çizgisel püskürme denir.
Alansal Püskürme: Magma yeryüzüne bir yarık boyunca çıkıyorsa,buna alansal püskürme denir.


YER ŞEKLİNİN BOZULMASI
Yanardağın şişmesi,yüzeye yakın bir yerde magma biriktiğini gösterir.Etkin bir yanardağı gözlemleyen bilim adamları genellikle dağın eteklerindeki eğimi ölçer ve şişmedeki değişim oranını gözlerler.Artan bir şişme oranı,özellikle de kükürtoksit çıkışlarında ve dalgalı sarsıntılarda bir artış varsa,kısa bir süre içinde gerçekleşebilecek bir püskürme ya da patlamayı işaret eder.

GAYZERLER VE SICAK SULAR

Sıcak su kaynakları: Volkanik bölgelerde,yeraltındaki kızgın kayaların etkisiyle ısınan suların yüzeye çıktıkları yerlere sıcak su kaynağı ya da termal kaynak denir.Sıcaklığı arttıkça yoğunluğu azalan su yükselmeye başlar ve kayaların içindeki çatlaklardan geçerek yeryüzüne çıkar.Su kızgın kayaların arasından geçerken kimyasal tepkimeler meydana gelir.Bunun sonucunda,hem suyun hem de kayaların içeriği minerallerden bazılarının bileşimi değişir.Suya geçen minerallerin bir bölümü sıcak su kaynaklarının çevresinde birikerek katılaşır.
Gayzerler: Gayzerler,yerdeki açıklıklardan çıkarak gökyüzüne yükselen,kaynar su ve buhar karışımı dev sıcak su fiskiyeleridir.Bunlar,yüzeyin hemen altında,ısınmış yer altı suyunun bir kısmının küçük çatlaklar ve daha büyük boşluklardan oluşan bir ağız içinde sıkışıp kaldığı sıcak su kaynaklarında olur.Su,sıkışıp kaldığıiçin çevredeki kayalar tarafından kaynayıpbuharlaşana kadar ısıtılır.Buharın yarattığı basınç,suyun bulunduğu dar yerden çıkıp yükselmesine ve yüzeydeki bir noktadan dışarı fışkırmasına neden olur.Böylece oluşan gayzer,yeraltındaki boşluklarda birikmiş olan kaynar su ve buhar tümüyle boşalana kadar ,fışkırmayı sürdürür.Gayzer püskürdükten sonra,yer altı suyu,zamanla,boşalan yerleri tekrar doldurur ve ısınma süreci yeniden başlar.Gayzerin püskürmeleri arasında günler ya da haftalar geçebilir.Bu yer altı suyunun boşlukları ne kadar hızlı doldurulduğuna bağlıdır.

SİSMİSİTE


Yanardağlar uyanırlarken ve püskürmeye hazırlanırken her zaman sismik hareket gösterirler.Bazı yanardağlar sürekli düşük düzeyde sismik faaliyet gösterirler ama bu faaliyetteki bir artış,patlamaya işaret edebilir.Ortaya çıkan depremlerin türleri,nerede başlayıp bittikleri de önemli sinyallerdir.volkanik sismisite üç ana biçimde görülür:
1-Kısa dönemli depremler
2-Uzun dönemli depremler
3-Dalgalı sarsıntı
Kısa dönemli depremler fay depremleri gibidirler.Bunlar,magma yukarı doğru çıkarken gevrek kayanın kırılmasından ortaya çıkarlar.Bu kısa dönemli depremler magmanın yüzeye yakın bir yerde büyüdüğünü işaret eder.
Uzun dönemli depremler,bir yanardağın’’tesisat sistemindeki’’ gaz basıncının artışına işaret ettiği düşünülür.Bu depremler,ev tesisatlarında bazen duyulan tangırtıları andırır.Bu salınımlar,yanardağ kubbesinin altındaki magma odacıkları düşünülürse,bir bölümdeki akustik titreşimlere eşdeğerdir.
Dalgalı sarsıntı,yüzey altında sürekli bir magma hareketi olduğu zaman ortaya çıkar.
Sismik örüntüler,karmaşık ve yorumlanması zor olgulardır.Ancak,artan faaliyet,özellikle de uzun dönemler baskın olmaya başlayınca ve dalgalı sarsıntılar ortaya çıkınca korku yaratırlar.


PÜSKÜRMELERİ TAHMİN ETMEK

Bilim,henüz yanardağ püskürmelerinin tam olarak ne zaman meydana geleceğini tahmin edememektedir,ancak geçmişte püskürme olasılığını tahmin etmekte ilerlemeler kaydedilmiştir.
ÖNGÖRME
Günümüzde yanardağbilimciler,bir yanardağın ne zaman püsküreceğini değişik yöntemlerden yararlanarak tahmin etmeye çalışıyorlar.Bir püskürmeyi öngörebilmek için en önemli unsur,o yanardağın geçmişinin ayrıntılı olarak bilinmesidir.İşte bu nedenle de araştırmacılar,yanardağın geçmişte hangi sıklıklarda püskürdüğünü,püskürmelerin şiddetini ve ne tür malzeme püskürttüğünü araştırıyorlar.Bir yanardağ ‘’uyanıp’’ püskürmeye hazırlandığında genel olarak çevresinde sismik etkinlik gözlemleniyor.Özellikle de bu tür etkinlik artış gösterdiğinde,araştırmacılar bundan püskürme anının iyice yaklaştığını anlıyorlar.Magmanın yükselmesinin yol açtığı depremleri ve titreşimleri yanardağbilimciler sismometre denen aygıtlar yardımıyla kaydediyorlar.Bu amaçla,bir yanardağın değişik yerlerine sismometreler yerleştirip,elde ettikleri verileri bilgisayarlarda saklıyorlar.Patlama olasılığı olan volkanların çevresinde yapılan ayrıntılı aletsel çalışmalar:
  • Yükselen magmanın doğurduğu küçük haberci depremlerin saptanması,
  • Yanardağ yakınlarındaki akarsuda sıcaklık değişimlerinin saptanması,
  • Akarsudaki mineral oranlarının değişimlerinin denetlenmesi,
  • Toprak kabarmalarının ölçülmesi,
  • Yanardağ ağızlarındaki gaz ve su buharı çıkışlarında olan değişimlerin saptanması
VOLKAN İNCELEME VE GÖZETLEME
Yanardağ püskürmelerinin incelenmesi ve gözlemlenmesi
Bir yanardağın ne zaman faaliyete geçeceğini tahmin etmek güçtür;çünkü her bir püskürme değişik bir nitelik taşır.Geçmişte yanardağın yan tarafından kabarma oluşması gibi,kimi belirtilerden yararlanılıyordu.günümüzde ise daha kesin tahminler yapabilme olanağı vardır.
Yüzey gözlemleri
Bir yanardağ püskürmesinden önce yerin düzeyi ya da biçiminde bazı değişmeler olabilir.Bu değişmeler,bir yanardağda yükselmekte olan magmanın magma odasına dolması nedeniyle oluşur.Yüzey hareketleri,yerde meydana gelen en küçük değişimleri bile saptayabilen eğimölçer ve benzeri çok duyarlı elektronik aygıtlar yardımıyla gözlenir.
Titreşen yanardağlar
Çoğu zaman,bir yanardağın püskürmesinden günler ya da haftalar önce depremölçerler volkanik titreşim olarak bilinen sürekli bir yer hareketini kaydederler.Aynı olgu püskürme sırasında da görülür.Bu titreşimlerin,yanardağın içindeki magma ya da gazların yükselmesinden kaynaklandığı sanılıyor.Bazen debir püskürmeden hemen önce volkanik depremler hissedilir.Magma yükselerek magma odasına dolduğunda odanın içindeki basınç artar.Bunun sonucunda,magma odası çevresindeki kaya kütlelerinde gerilme olur.Gerilme arttıkça kaya kütlelerinde çatlaklar ve kırıklar,sonrasında da deprem oluşur.Bir yanardağda volkanik titreşimlerin ve depremlerin başlaması,çok kısa zamanda bir püskürmenin olacağını gösterir.
Uydu gözlemleri
Dünya nın çevresinde dolaşan uyduların ilettiği bilgiler yanardağ etkinliklerinin gözlenmesinde kullanılır.Yanardağın içindeki magmanın yükselmesine bağlı olarak yüzeyde ortaya çıkan ısı değişimleri bu yolla saptanır.Püsküren yanardağlardan çıkan kül bulutları ve gaz da uydular aracılığıyla izlenebilir. Uydulara yerleştirilen alıcılar,yansıtılan ısı ve ışığın yoğunluğunu tespit eder. Bu bilgiler,işlem merkezlerine iletilir ve buralarda yüzey fotoğraflarına dönüştürülür.
Lav akıntılarının yolunun değiştirilmesi
Volkanik külün içerdiği minerallerin toprağın verimini arttırması nedeniyle bir çok insan tehlikeyi göze alarak yanardağ eteklerinde yaşar. Yakın geçmişte meydana gelen bazı püskürmeler sırasında ,lav akıntılarının yolu üzerinde bulunan kasaba ve köyleri korumak amacıyla,bazı girişimlerde bulunuldu.1992 yılında Etna yanardağı püskürdüğü zaman,lavların Zafferana köyüne doğru ilerlemesi üzerine akıntının durdurulması için değişik yöntemler denendi.Lavın parçalanması amacıyla patlayıcıları kullanıldı ve yolunun üzerine kayalardan barikat yapıldı. Sonunda helikopterler ile taşınan beton bloklarla akıntının yolu değiştirildi.



DÜNYADAKİ BAZI YANARDAĞLAR

  • ETNA(Sicilya ,İtalya )
  • HEKLA( İzlanda )
  • KİLAUEA( Hawai , ABD )
  • KRAKATOA( Rakata , Endonezya )
  • MAUNA LOA( Hawai ,ABD )
  • MAUNA KEA( Hawai , ABD )
  • MOUNT BAKER( Washington , ABD )
  • EREBUS DAĞI( Ross adası , Antarktika )
  • MOUNT HOOD( Oregon , ABD )
  • MOUNT FUJİ( Honshu ,Japonya )
  • MOUNT RAİNİER( Washington , ABD )
  • MOUNT SHASTA( California , ABD )
  • ST. HELENS DAĞI ( Washington , ABD )
  • NOVARUPTA( Alaska , ABD )
  • POPOCATEPETL( Meksiko , Meksika )
  • SURTSEY( Surtsey adası , İzlanda )
  • SANTORİNİ( Santorini adası , Yunanistan )
  • TAMBORA( Sumbawa , Endonezya )
  • TEİDE( Tenerif , Kanarya adaları , İspanya )
  • TUNGURAHUA ( Ekvador )
  • VEZÜV ( Napoli Koyu , İtalya )

VOLKANİK KUŞAKLAR

Yeryüzünde bilinen volkanların sayısı binlere ulaşmasına karşın ancak 516 kadarı tarihi çağlarda faaliyet göstermiş,bu nedenle aktif volkanlar olarak kabul edilmişlerdir.Yerkabuğunu bloklar halinde bölen kırıklar üzerinde bulunan volkanlar,bir çizgi doğrultusunda sıralamakta adeta kuşak oluşturmaktadır.


OKYANUS ORTALARI

Yerkabuğunun üst bölümünü oluşturan sial okyanus tabanlarında daha incedir. Bu ince kabuk mantodaki yükselici hareketler nedeniyle yırtılarak ayrılır. Ayrılma bölgesi adı verilen bu bölümden magma yükselir ve okyanus tabanına yayılır. Bu durum okyanus ortalarında aktif volkanların bulunmasının nedenidir.

DÜNYADAKİ VOLKANLAR

Dünya üzerindeki aktif volkanlar üç ana bölgede toplanmıştır. Volkanların en yoğun olduğu bölge Pasifik Okyanusu’nun kenarlarıdır. Volkanların aktif olduğu ikinci bölge Alp-Himalaya kıvrım kuşağı ,üçüncü bölge ise okyanus ortalarıdır.
Yurdumuzdaki Yanardağlar

Ağrı Dağı
5.137
Ulu Doruk (Reşko Doruğu) Cilo Dağları
4.135
Suppa Durek , Cilo Dağları
4.060
Süphan Dağı
4.058
Kaçkar Dağı
3.932
Erciyes Dağı
3.917
Karaeğri Sivrisi , Cilo Dağları
3.900
Küçük Ağrı Dağı
3.896
Maunsell Sivrisi , Cilo Dağları
3.850
Samdi Dağı , Sat Dağları
3.810
Mordağ , Hakkari Dağları
3.807
Orta Dürek , Cilo Dağları
3.770
Demirkazık Doruğu , Ala dağlar
3.756
Karakülah Doruhu , Cilo Dağları
3.750
Kaldı Doruğu , Ala dağlar
3.748
Kızılkaya Doruğu , Ala dağlar
3.725
Emler Doruğu , Ala dağlar
3.720
Verçenik Doruğu , Rize Dağları
3.711
Koca Sarp , Ala dağlar
3570
Beş Parmak , Ala dağlar
3520
Medetsiz , Bolkarlar
3514
Direk taş , Ala dağlar
3510
Güzeller , Ala dağlar
3041



Alp-Himalaya kıvrım kuşağında yer alan Türkiye’de volkanlar,tektonik hatlara uygun olarak beş bölgede yoğunlaşmıştır. Ancak günümüzde Türkiye’de aktif volkan bulunmamaktadır. Ülkemizde bilinen en son volkanik püskürmeler, yaklaşık 2000 yıl kadar önce Orta Anadolu’da Erciyes yanardağında ve MS 1441 yılında Doğu Anadolu’da Nemrut yanardağında meydana gelmiştir. Günümüzde ,Anadolu’da volkanizma sönmek üzeredir. Ancak bazı eski yanardağlarda halen gaz ve buhar çıkışları gözlenmekte olup,volkanizmanın yoğun olduğu bölgelerde 400den fazla sıcak su kaynağı bulunmaktadır. Anadolu’daki sıcak su kaynaklarıyla gaz ve buhar çıkışları, bu bölgede , yerkabuğunun derinliklerinde hala volkanik aktivitenin var olduğunu ve ileride bir gün koşullar uygun olduğu takdirde şimdi sönmüş bir durumda olan yanardağın (zayıf bir ihtimal olsada)yeniden etkinlik gösterebileceğini ortaya koymaktadır. Ancak , yanardağ felaketi bir yazgı değildir ve bugün uyuyan bir yanardağ, ileride etkin olacağını kesinlikle haber verecektir.



VOLKANLAR VE İNSANLAR
Yanardağlarca püskürtülen kayaçlara magmatik kayaç denir. Bunların çoğu elmas,altın ve bakır gibi değerli mineraller içerir. Sürekli patlama tehlikesine karşın ,yanardağların yamaçlarındaki verimli topraklar çoğu çiftçiler tarafından kullanılmaktadır.

DÜNYA DIŞI VOLKANİZMA
Güneş sistemi üzerinde yanardağlar olan tek gezegen Dünya değildir. Mars ta bulunan ve Olympus Mons olarak adlandırılan olağanüstü büyüklükteki bir yanardağ 25 km. yüksekliğinde ve 600 km. genişliğindedir. Bilim adamları ,Mars’ta hareketli levhaların bulunmadığını ,o nedenle uzun süre önce gezegenin derinliklerinde var olan bir ‘’sıcak nokta’’nın bu yanardağın oluşumuna neden olduğunu öne sürmektedir.

FİLMLER
Volkan ,1997 yılı yapımı bir ABD filmi. Yönetmeni Mick Jackson oyuncular Tommy Lee Jones ,Don Cheadle ve Anne Heche Los Angeles ‘taki LaBrea Zift kuyularında bir yanardağ ortaya çıkınca ,doğal afetin kenti yok etmesini önlemek üzere , Acil Durum Ofisi’nin yöneticisi Mike Roark (Tommy Lee Jones ) , sağ kolu Emmit Reese (Don Cheadle) ve deprem bilimcisi Dr. Amy Barnes (Anne Heche) bu felakete karşı savaşır. Film , jeolojik gerçeklere dayanmaktadır.



VEZÜV
M.Ö. 79 da VEZÜV yanardağında yükselen dumanlar birkaç saat içinde kenti mezarlığa dönüştürdü.200.000 ı aşkın insan yok oldu. İnsanlar lavların içinde kavrulup 2000 yıl boyunca taşlaşmış olarak kaldılar. İtalyadaki Pompei Napolinin 25 km uzağındaydı. Vezüv yanardağındaki püskürme 2 gün sürdü. Pompei bu 2 günün sonunda 6-7 metre derine gömülmüştü. İlk kazılar 1709 da Herculaneum da başladı. Uzun çalışmalar sonunda kent ortaya çıkarıldı. Dönemin en güzel evlerini,eşyalarını ve sanat eserlerini bünyesinde barındıran Pompei dakikalara sığabilecek bir zaman diliminde yerle bir olmuştu. Akdenizin hafif deniz rüzgarlarını alan bu sevimli kent Romanın tüm zengin ,aristokrat ve nüfuzlu insanlarını kendine çekmişti.M.Ö 5000 yıllarında kurulmuş şehrin lavlar altında kalmasından 159 yıl önce Romalıların eline geçmişti. Pompei 8 kapılı büyük bir duvar çeviriyordu. Şehrin ortasındaki forumda her hafta ayrı bir eğlence düzenleniyor, düzenlenen eğlenceler kimi zaman bir kölenin köleyle veya bir aslanla ölümüne dövüşmesi şeklinde oluyordu. Vahşetin her türlüsü her hafta Pompei’lilere sergileniyor, Pompei’nin önemli binaları bu yüzden bu meydana bakıyordu. Bu binalar; iki tiyatro binası,gladyatör alanı ,hamamlar ve tapınaklardır. Yapılan kazılardan anlaşıldığına göre zenginlik ve debdebenin akıl almaz boyutlara yükseldiği Pompei günden güne gayri ahlaki duruma giriyor ve şehrin her köşesinde fuhuş evleri boy gösteriyordu. Forum, tapınaklar ,tiyatrolar ,anfitiyatrolar ,bazilikalar ,caddeler ,atölyeler ,kenar mahaller ,hamamlar ,meyhaneler ,çamaşır haneler ,değirmenler ,fırınlar ,kumarhaneler ,batakhaneler ,hanlar şehri gezenler tarafından bugün bile fark edilebiliyor ve sonunda da kenti baştan başa kaplayan lavlardan kaçmaya çalışan insan ve hayvanların bedenleriyle yüzyüze geliniyorlar. Burada tarihin en trajik olayların birine tanık oluyorsunuz.


BUNLARI BİLİYORMUSUNUZ ?

  • Deniz altındakiler hariç, yeryüzünde 500 aktif volkan billinmektedir. Bunlar yeryüzünde gelişigüzel bir dizilim göstermezler. Bu volkanların çoğu kıtaların kenarlarında, ada yayları veya deniz altındaki dağ sıraları boyunca dizilirler. Bu dizilimde, yerin en dıştaki ve litosfer olarak adlandırılan kısmının litosferik veya tectonik plakalara ayrılmış olması rol oynamaktadır. Bu plakalar katı olup, dünyanın manto adı verilen daha sıcak ve yumuşak olan zonu üzerinde yüzer bir konumdadırlar. Başlıca 16 tane plaka bulunmaktadır. Plakalar hareket ettikçe, birbirlerinden uzaklaşırlar, biribirleriyle çarpışırlar veya birbirlerine teğet geçerek hareket ederler. Volkanlar genellikle plaka sınırlarında oluşurlar. Dünyada deniz seviyesi üzerindeki aktif volkanların yarısından fazlası Pasifik Okyanusundaki "Ateş Çemberi"ni oluşturur.
  • Havai Adalarını oluşturanlar gibi, bazı volkanlar plakalar arasındaki sıcak noktalar adı verilen alanlarda oluşurlar. Aktif volkanların çoğunu plakaların çarpıştığı yerlerde görmemize rağmen, dünyadaki en büyük volkanlar okyanus tabanlarındaki yayılma sırtları boyunca yer alarak kendilerini gizlerler.
  • Volkanların kökleri (örneğin St.Helen volkanı) yeryüzünden 100-330 km (70-200 mil) derinliktedir.

    Mantodaki sıcaklık, kayaları eritip magma adı verilen kalın ve akabilen bir malzemeyi oluşturabilmek için yeterlidir. Mağma, çevre kayalarından daha hafif olduğu için suda yüzen mantar gibi davranır ve yüzeye doğru yükselir.
  • Dünyadaki en geniş yayılımlı volkanik patlama geçtiğimiz yüzyılda 1912'de Alaska Yarımadası'ndaki Novarupta'da meydana gelmiştir. Yaklaşık olarak 15 km3 hacmindeki magma, 6 Haziran gününden itibaren 60 saat süreyle patlamıştır--(bu patlama; Kilauea (Hawaii)'nun 230 yıl süreyle patlamasına veya St.Helen (Washington)'de 1980'de meydana gelen patlamanın 30 katına eşdeğerdir).
  • Mauna Loa (Hawaii), dünyadaki en büyük aktif volkan olup, deniz seviyesinden 13.677 feet yukarda ve tepesi derin okyanus tabanının 28,000 feet üzerindedir.Deniz seviyesi altındaki tabanından tepesine kadar uzunluğu Everest Dağı'ndan daha fazladır.
__________________
Click the image to open in full size.
19hero03 Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-09-2007, 15:10   #2
 
OnuR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

tşkler arkadaşım emeğine sağlık
__________________




Besiktas JK






.
OnuR Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-09-2007, 15:24   #3
Köyün Delisi
Guest
 
Köyün Delisi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

eline sağlık,valla okudm birazını devamınıda okuycğm birazdan
  Alıntı ile Cevapla
Alt 21-09-2007, 17:12   #4
Administrator
 
aLeN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Ellerine saglık kardeş. Bu tarz yararlı paylaşımların devamının gelmesi dilegiyle..
__________________
Click the image to open in full size.
aLeN Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 21-09-2007, 17:14   #5
Yardımcı Admin
 
Meric - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Alıntı:
aLeN´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Ellerine saglık kardeş. Bu tarz yararlı paylaşımların devamının gelmesi dilegiyle..
ders çalışmaya mı başladın
__________________


http://img81.imageshack.us/img81/9771/topmain8dd3mg5.jpg
Meric Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 21-09-2007, 17:15   #6
 
asparagas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

saol kardeş bilgileri bizimle paylaştığın için
__________________
asparagas Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 21-09-2007, 19:02   #7
 
amokachi1903 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

bayağı uğraşmışsın teşekkürler
amokachi1903 Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-10-2007, 18:58   #8
 
kizil kurt - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
volkanizma

eline saglik cok guzel olmus tesekkurler arkadasim ama benim aradigim volkanizma ve sicaksu kaynaklari arasindaki iliskiydi ama genede olsun lazim olur telrar tesekkurler saol
__________________
Lütfen forum kurallarını okuyunuz..
kizil kurt Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-10-2007, 19:14   #9
 
kizil kurt - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

benim kimsenin emegine laf attigim yok arkadaslar sadece aradigim konu degil ama genede lazim olur onun icin deddim kardesim genede ellerine saglik coki guzel olmus kardesim
__________________
Lütfen forum kurallarını okuyunuz..
kizil kurt Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-11-2007, 14:27   #10
Moebius
 
19hero03 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

işinize yaradıysa ve okuduysanız bu seneki ödevimide yayımlayacağım...ilginiz için teşekkürler...
__________________
Click the image to open in full size.
19hero03 Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 22:45 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580