Diyarbakır'lı Çocukları Anlamak

[Mehmet]

Siz, hiçbir zaman 5 liranızın bile olmaması yüzünden takımının maçına gidemeyen bir çocuk ne hisseder düşündünüz mü? Hayattaki tek eğlencesi bu olan çocuğun? Oyuncağı, telefonu, sevgilisi, güzel bir ayakkabısı… hiçbir şeyi olmayan çocuğun?

Ya da Türkiye’nin genelinde çocukların nüfusun 3 te 1 ini oluştururken Diyarbakır’da bu oranın neredeyse iki katı olduğunu ve bu çocukların hiç 5 lirası olmadığını ve olmayacağını? Bu çocukların olmak istedikleri hiçbir yere giremeyeceğini ve dışarıda duvar dibinde oturup kendini ifade edecek bir anı beklediğini?

…

Diyarbakır’da Bursaspor müsabakası nedeniyle yaşananları 3 puan, saha kapatmak, ceza vermek, küme düşmek… gibi denklemlerde düşünebilir ve yorumlayabilirsiniz. Ancak böylelikle hiçbir şeyi anlayamayacağınızı ve yapacağınız bu yorumların aslında hiçbir şey ifade etmeyeceğini aklınızdan çıkarmayın!

Söz konusu sporda olsa bazen puanlar, maçlar ve başarılar tüm önemini yitirir. Her şey insana ve evrene dair etkileriyle önem kazanır ya da kaybeder. Dün Diyarbakır’da yaşananların anlattığı en son şey kimin kaç puan alacağıdır!

…

Gelin önce hakkında konuştuklarımızın durumunu tespit edelim.

Diyarbakır nüfusunun büyük bölümünü çocuklar oluşturuyor (%60-70 civarı) ve bu çocukların tamamı darbe sonrasında-savaş döneminde doğdular. Silah, bomba ve ölümlerin arasında büyüdüler. Köyleri yakıldı, dilleri yasaklandı, ana-babaları dövüldü. Her zaman “olmadıkları şeyler olmaları” için zorlandılar ve olamadıkça da zulüm gördüler. Birçoğu okul yaşına gelmeden eve para getirmek zorunda kaldı…

Daha devam edelim mi?

1920’lere kadar Londra, Paris gibi Avrupa kentleriyle aynı sosyo-ekonomik standartlara sahip olan Diyarbakır, Anadolu’nun en geniş ve işlek ekonomilerinden olan Diyarbakır, ülkede 1980 darbesine kadar bile en çok sinema ve tiyatro salonuna-izleyicisine sahip Diyarbakır… son yüz yıla yakın sürecin sonucunda ülkenin en kötü koşullara sahip/en az yaşanabilir kentlerinden biri durumuna getirildi.

Bir düşünün bakalım nasıl oldu bu?

Kim yaptı ve neden yaptı bunu?

…

Olabildiğince kısa tuttum,

Lütfen devamını okumadan önce biraz düşünün ve öyle devam edin.

Eğer bir şeyleri fark etmeye başladıysanız devam edelim.

Diyarbakırlı çocukların çoğu için hayal kurmakla ütopya tasarlamak arasında pek fark yoktur. Ne isterlerse istesinler asla ulaşamayacaklardır. Eğer olağanüstü bir şey gerçekleşmezse.

Bu çocukların kendilerini var hissettikleri ve ifade edebildikleri sadece 2 alan var; birincisi sokaklarda polislerle “çatışmacılık” oynadıkları zamanlar, ikincisiyse stadyuma girip içlerini döküp “eğlendikleri” zamanlar.
…

Dün Diyarbakırlı Çocuklar bildikleri tek dille kendilerini ifade ettiler, şimdi anlamayanlar için çevirmenlik yapmaya çalışacağım.

“Bizi neden yoksullaştırdınız?”

“Köylerimizi neden yaktınız?”

“Dilimizi neden yasakladınız?”

“Bize neden zulmettiniz?”

“Bize neden küfrettiniz?”
…

Bunlar sadece bazıları. Taş-şişe atmanın, küfretmenin, taşkınlık yapmanın… basit bir tercümesi.

…

Bursa’da günler öncesinden organize edilen, bilindiği halde müdahale edilmeyen ve stadyumda sahnelenen “ırkçılık şölenini” ve çocuklara bile saldırılan “sapkınlık halini” unutmadı Diyarbakırlı Çocuklar ve bildikleri tek dille protesto ettiler.

Yapacak ve yaşayacakları çok fazla şey olmadığı için kendilerine yaşatılanları unutmuyor ve kendilerince hesap soruyorlar. Buna fazlasıyla vakitleri kalıyor.

…

Unutmadan; kuralları herkese eşit şekilde uygulamazsanız hukuksuz, adaletsiz ve “kanunsuz” davranmış olursunuz. Bu yüzden Diyarbakır’ı ve Diyarbakırlı Çocukları cezalandıramazsınız! Çünkü onlara yapılanlara alkış ve çanak tuttunuz! Göz yumdunuz!

…

Son söz: Sizin Yoksulluk Sınırınız Diyarbakırlı Çocukların “Zenginlik Sınırıdır”. Anlayana…

Eser KARAYEL
Psikolog, SHÇEK Diyarbakır

[Sükut]

Eyvallah... Bu şekilde büyük düşünen insanların var olması çok güzel...

Hepimiz adem (a.s) ın çocuklarıyız..Kimse kimseden üstün değildir, olamaz da !

[Cagla]

Bir kere Diyarbakırdaki insanlar zor durumda olabilir geçim sıkıntısı olabilir,dillerini konuşamıyor olabilirler ama Türkiye'de bir tek Diyarbakırda mı geçim sıkıntısı var birtek onlar mı dillerini konuşamıyorlar.Ülkemizde birçok bölgede geçim sıkıntısı yaşayanlar var ama onlar hiçbir zaman bunları polise taş atarak göstermiyorlar veya dillerini konuşturmuyorlar diye olay çıkartmıyorlar bu ülkede birçok farklı dil konuşan insan var ama onlar normal gündelik hayatlarını yaşıyorlar hiç polislerle “çatışmacılık” oynamıyorlar..

[Akdora]

Çağla işin sosyo-politik kısmını ele aldığında bu bölgede yaşananları sadece bölge halkına mal etmek çok yerli bi düşünce değildir.O bölgede orada bulunan halkında bir takım gereksinimleri karşılanmadığında yada karşılanamadığında bunu kullanacak dış etmenlerin olduğunu pekala biliyorsun..Eğer ki bunların yaşanmasına da devlet çözüm bulmuyor yada üretmiyorsa bu gibi sorunlar adı Diyarbakır yada herhangi bir il olan her yerde yaşanabilir bunu unutma kardeşim..

Konuya gelecek olursak da orada bulunan insanlarında bir takım hakları vardır ki bunu Bursa taraftarı ligin ilk yarısında yapılan maçta gösterdikleri evsahipliği !!! ile şu anda diyarbakır halkının elinden almıştır.Ve o yüzden verilecek olan kararın bölge halkını soyutlamaya değil kazanmaya yönelik olmak zorundadır..

[deja_vu]

kusura bakmayında bursada olan olaylar milli marşın ıslıklanmasıyla başlamıştır....
milli marşın ıslıklanmasını sadece çocuklar öne sürerk üstünün çiziliebileceği bi olay diiil..
ve kaldıki diyarbakırdaki her maçta bunlar olmakta... olucaktırda zaten
bunun çözümünü bulamazlar

[pascaltekin]

arkadaslar olayın sportıf yonunu bırakınn.. cumartesı olan olaylar cok ucuz atlatıldıı , dıyarbakır gıbı hasas bır bolge ve neyın ne zman olacagı bır yerden bahsedıyoruzzz... dıyarbakırda olan olaylar coktan bellıydıı ... sen kendı sahanda adamların bayraklarını ındırsen yakarsann ondan sonra pkk dısarı dıye bagırırsann... onlarda kusura bakma ellerı armut toplamıyorr , bıraz empatı kurun bu laflar sıze dense ne yapardınız dıyarbakır halkın sucu ne sız onlara pkk dıyorsunuz... turkıye de su sorun var kürt sen pkk sınn oncellıkle bu anlayısı kafamızdan sılmemız gerekırrr... bursa hem suclu hemde guclu durumda yaptıkları hatanın hala farkında degılll.. bursa nın bu bırıncı hatasıı degılll bjk ıle mevzuları ne bız oraya gıttıgımızde bızı taslamadılar mıı ankaragcu macına gelıp semtıı kazanı esnafa zarar vermedıler mıı??? sımdı onlara yapılmıs bırseyı hemen basına dehst anları dıe gosterıpp dıyarbakır halkını kucumsemelerı hıcte dogru degılll.. önce bursa kendı kapısının onunde kı cöplerı temızlesınnn

[Sükut]

Dejavu'dan alıntı :

kusura bakmayında bursada olan olaylar milli marşın ıslıklanmasıyla başlamıştır....

Böyle bir şey yok.Bilip bilmeden konuşmayın. Olayların bu raddeye geleceği daha taa Bursa maçından sonra belliydi.Ve maç günü dün geceden başlayıp bursayı protesto etmeye başlamıştılar.Yani ıslık ile alakası yok.Hem bazı d.bakırlılar o ıslığın marşa olmadığını, bursaya olduğunu dile getirdiler ki bundan önceki hiçbir d.bakır maçında istiklal marşı ıslıklanmamıştır !

milli marşın ıslıklanmasını sadece çocuklar öne sürerk üstünün çiziliebileceği bi olay diiil..

Çocukları öne sürmüyoruz. Kendini ön plana atanlar aslında birkaç provakatör. Mehmet arkadaşımızın yazmış olduğu bu yazıyı anlayabilmek için , önce d.bakır gibi yerlerde yaşamak lazım. Ya da az da olsa empati kurmak lazım. Yoksa asla anlayamaz kimse tam manasıyla.

ve kaldıki diyarbakırdaki her maçta bunlar olmakta... olucaktırda zaten

Fener ve Bursa maçı dışında bana ne zaman olay yaşandığını söylesene kardeş ?
Denizli maçında manisa maçında d.bakır yenilmesine rağmen , maç sonrası karşı takımın taraftarını da futbolcularını da alkışladı d.bakır taraftarı. Dünyadan haberin yok senin !!

bunun çözümünü bulamazlar

Bunun çözümü bulunur. Bunun çözümü ancak birilerinin sözde değil özde olarak o insanlara kucak açmasıyla olur. Bunun çözümü oradaki insanları ötekileştirmeyerek olur. Bakın bakalım bunlar yapıldıktan sonra bu tür olaylar yaşanıyor mu yaşanmıyor mu.

[Karetta2002]

Bir yazı ancak bu kadar yanlı ,bu kadar provakatif olabilir..

Dün Diyarbakırlı Çocuklar bildikleri tek dille kendilerini ifade ettiler, şimdi anlamayanlar için çevirmenlik yapmaya çalışacağım.

“Bizi neden yoksullaştırdınız?”

“Köylerimizi neden yaktınız?”

“Dilimizi neden yasakladınız?”

“Bize neden zulmettiniz?”

“Bize neden küfrettiniz?”
…

Bunlar sadece bazıları. Taş-şişe atmanın, küfretmenin, taşkınlık yapmanın… basit bir tercümesi."

hadi yaaa...kim kimin köyünü yakmış,kim bebekleri öldürmüş,kim oraya giden doktoru,mühendisi ,öğretmeni hunharca katletmiş ,oranın insanına "insanca " yaklaşan Gaffar'ı kim öldürmüş..
Kim kimin dilini yasaklıyor..TV ŞEŞ bana mı yayın yapıyor..yapmayın...Türkiye nin her yerinde insanlar aç ama kimse gidip karakol basmıyor,öğretmen öldürmüyor...
Diyarbakır....bu ülkenin bir dönem en güzel şehirlerinden biri idi...ama o güzellik bu günün subjektif bir merkezi haline getirildi...

Kimler bu hale getirdi ... hadi şöyle bir bakalım...

ben babası devlet memuru olan milyonlarca çocuktan biriydim..çocukluğum Biga da geçti..oturduğumuz yer ile okuduğum okul arası tam 6 km. idi ve kışları karın altında geçen bir iklimde karlar içinde o yolu yürürdüm..parmaklarımın kopacağını hissederdim ve aklımdan asla gidip polisi taşlamak geçmezdi..ailemde türkçeden başka Lazca konuşulurdu ve kimse gelip dilimizi yasaklamadı..memleketim olan Arhavi ve Hopa'da çocuklar daha da kötü durumda idiler..senede bir kere mahsul alınan fındık ve sonradan gelen çay'a devletin vereceği paraya bakan aileler asla ve asla dağlara çıkıp köyler yakmadı,asla ve asla kendilerine yataklık etmeyenlerin bebeklerini öldürmedi..
Çocukken benim de hiç beş liram olmadı...ama yerde bulduğum 2.5 liralık demir parayı okul müdürüne götürüp teslim edecek kadar terbiyemiz ve ahlakımız oldu avucumuza sıkıştırılan 1-2 lira için polise ,askere taş atmayacak kadar....
Kimse bana Diyarbakır'ın insanının ötekileştirildiği masalını anlatmasın..Bu ülkede Artvin ,Ardahan,Trabzon,Kastamonu ne kadar öteki ise Diyarbakır da o kadar öteki dir..ya da Manisa,Çanakkale ne kadar bizimse Diyarbakır da o kadar bizimdir..Bursa da yapılanları hepimiz biliyoruz..ama asla ve asla hiçbirşey Diyarbakır da yapılan linç girişiminin sebebi olamaz..O yan hakemin ,ya da oraya maç yapmaya gelen sporcunun ölümüne sebep olacak hiçbir davranışı hiçbir empatik yaklaşımla açıklayamazsınız..Burası bir hukuk devletidir..kimse aklına esen cezayı kesemez..
Sen ordaki çocukları,doğar doğmaz birilerine düşman etmeye çalışırsan onlar da bunları yapar...Diyarbakır ın çocuğu da Ankara nın çocuğu gibi ,Amasyanın çocuğu gibi sıkıntılarla başetmenin yolunun polise saldırmak olmadığını bilecek...aç da kalacak yoksul da kalacak hepimiz gibi ama adam olacak..bölücü örgütün provakasyonuna gelmeyecek...Başkent Diyarbakır zırvaları ile sağa sola saldırmayacak.. Bu ülke Diyarbakı'ı,Mardin'i,Artvin i, İzmir' i ile dünyanın en güzel mozaiği...kimsenin bunu bozmasya hakkı yok..Vay efendim bana PKK dediler..evet dediler ,yanlış yaptılar,terbiyesizlik ettiler..Ama bu oraya maç yapmaya ve yönetmeye gelmiş insanları linç etmek için yeterli bir sebep mi..
hepimiz aklımızı başımıza alalım...

[Cagla]

Karetta2002´isimli üyeden Alıntı

Bir yazı ancak bu kadar yanlı ,bu kadar provakatif olabilir..

Dün Diyarbakırlı Çocuklar bildikleri tek dille kendilerini ifade ettiler, şimdi anlamayanlar için çevirmenlik yapmaya çalışacağım.

“Bizi neden yoksullaştırdınız?”

“Köylerimizi neden yaktınız?”

“Dilimizi neden yasakladınız?”

“Bize neden zulmettiniz?”

“Bize neden küfrettiniz?”
…

Bunlar sadece bazıları. Taş-şişe atmanın, küfretmenin, taşkınlık yapmanın… basit bir tercümesi."

hadi yaaa...kim kimin köyünü yakmış,kim bebekleri öldürmüş,kim oraya giden doktoru,mühendisi ,öğretmeni hunharca katletmiş ,oranın insanına "insanca " yaklaşan Gaffar'ı kim öldürmüş..
Kim kimin dilini yasaklıyor..TV ŞEŞ bana mı yayın yapıyor..yapmayın...Türkiye nin her yerinde insanlar aç ama kimse gidip karakol basmıyor,öğretmen öldürmüyor...
Diyarbakır....bu ülkenin bir dönem en güzel şehirlerinden biri idi...ama o güzellik bu günün subjektif bir merkezi haline getirildi...

Kimler bu hale getirdi ... hadi şöyle bir bakalım...

ben babası devlet memuru olan milyonlarca çocuktan biriydim..çocukluğum Biga da geçti..oturduğumuz yer ile okuduğum okul arası tam 6 km. idi ve kışları karın altında geçen bir iklimde karlar içinde o yolu yürürdüm..parmaklarımın kopacağını hissederdim ve aklımdan asla gidip polisi taşlamak geçmezdi..ailemde türkçeden başka Lazca konuşulurdu ve kimse gelip dilimizi yasaklamadı..memleketim olan Arhavi ve Hopa'da çocuklar daha da kötü durumda idiler..senede bir kere mahsul alınan fındık ve sonradan gelen çay'a devletin vereceği paraya bakan aileler asla ve asla dağlara çıkıp köyler yakmadı,asla ve asla kendilerine yataklık etmeyenlerin bebeklerini öldürmedi..
Çocukken benim de hiç beş liram olmadı...ama yerde bulduğum 2.5 liralık demir parayı okul müdürüne götürüp teslim edecek kadar terbiyemiz ve ahlakımız oldu avucumuza sıkıştırılan 1-2 lira için polise ,askere taş atmayacak kadar....
Kimse bana Diyarbakır'ın insanının ötekileştirildiği masalını anlatmasın..Bu ülkede Artvin ,Ardahan,Trabzon,Kastamonu ne kadar öteki ise Diyarbakır da o kadar öteki dir..ya da Manisa,Çanakkale ne kadar bizimse Diyarbakır da o kadar bizimdir..Bursa da yapılanları hepimiz biliyoruz..ama asla ve asla hiçbirşey Diyarbakır da yapılan linç girişiminin sebebi olamaz..O yan hakemin ,ya da oraya maç yapmaya gelen sporcunun ölümüne sebep olacak hiçbir davranışı hiçbir empatik yaklaşımla açıklayamazsınız..Burası bir hukuk devletidir..kimse aklına esen cezayı kesemez..
Sen ordaki çocukları,doğar doğmaz birilerine düşman etmeye çalışırsan onlar da bunları yapar...Diyarbakır ın çocuğu da Ankara nın çocuğu gibi ,Amasyanın çocuğu gibi sıkıntılarla başetmenin yolunun polise saldırmak olmadığını bilecek...aç da kalacak yoksul da kalacak hepimiz gibi ama adam olacak..bölücü örgütün provakasyonuna gelmeyecek...Başkent Diyarbakır zırvaları ile sağa sola saldırmayacak.. Bu ülke Diyarbakı'ı,Mardin'i,Artvin i, İzmir' i ile dünyanın en güzel mozaiği...kimsenin bunu bozmasya hakkı yok..Vay efendim bana PKK dediler..evet dediler ,yanlış yaptılar,terbiyesizlik ettiler..Ama bu oraya maç yapmaya ve yönetmeye gelmiş insanları linç etmek için yeterli bir sebep mi..
hepimiz aklımızı başımıza alalım...

bu yazının altına imzamı atarım işte bizimde anlatmak istediğimiz bu...

[pascaltekin]

Karetta2002´isimli üyeden Alıntı

Bir yazı ancak bu kadar yanlı ,bu kadar provakatif olabilir..

Dün Diyarbakırlı Çocuklar bildikleri tek dille kendilerini ifade ettiler, şimdi anlamayanlar için çevirmenlik yapmaya çalışacağım.

“Bizi neden yoksullaştırdınız?”

“Köylerimizi neden yaktınız?”

“Dilimizi neden yasakladınız?”

“Bize neden zulmettiniz?”

“Bize neden küfrettiniz?”
…

Bunlar sadece bazıları. Taş-şişe atmanın, küfretmenin, taşkınlık yapmanın… basit bir tercümesi."

hadi yaaa...kim kimin köyünü yakmış,kim bebekleri öldürmüş,kim oraya giden doktoru,mühendisi ,öğretmeni hunharca katletmiş ,oranın insanına "insanca " yaklaşan Gaffar'ı kim öldürmüş..
Kim kimin dilini yasaklıyor..TV ŞEŞ bana mı yayın yapıyor..yapmayın...Türkiye nin her yerinde insanlar aç ama kimse gidip karakol basmıyor,öğretmen öldürmüyor...
Diyarbakır....bu ülkenin bir dönem en güzel şehirlerinden biri idi...ama o güzellik bu günün subjektif bir merkezi haline getirildi...

Kimler bu hale getirdi ... hadi şöyle bir bakalım...

ben babası devlet memuru olan milyonlarca çocuktan biriydim..çocukluğum Biga da geçti..oturduğumuz yer ile okuduğum okul arası tam 6 km. idi ve kışları karın altında geçen bir iklimde karlar içinde o yolu yürürdüm..parmaklarımın kopacağını hissederdim ve aklımdan asla gidip polisi taşlamak geçmezdi..ailemde türkçeden başka Lazca konuşulurdu ve kimse gelip dilimizi yasaklamadı..memleketim olan Arhavi ve Hopa'da çocuklar daha da kötü durumda idiler..senede bir kere mahsul alınan fındık ve sonradan gelen çay'a devletin vereceği paraya bakan aileler asla ve asla dağlara çıkıp köyler yakmadı,asla ve asla kendilerine yataklık etmeyenlerin bebeklerini öldürmedi..
Çocukken benim de hiç beş liram olmadı...ama yerde bulduğum 2.5 liralık demir parayı okul müdürüne götürüp teslim edecek kadar terbiyemiz ve ahlakımız oldu avucumuza sıkıştırılan 1-2 lira için polise ,askere taş atmayacak kadar....
Kimse bana Diyarbakır'ın insanının ötekileştirildiği masalını anlatmasın..Bu ülkede Artvin ,Ardahan,Trabzon,Kastamonu ne kadar öteki ise Diyarbakır da o kadar öteki dir..ya da Manisa,Çanakkale ne kadar bizimse Diyarbakır da o kadar bizimdir..Bursa da yapılanları hepimiz biliyoruz..ama asla ve asla hiçbirşey Diyarbakır da yapılan linç girişiminin sebebi olamaz..O yan hakemin ,ya da oraya maç yapmaya gelen sporcunun ölümüne sebep olacak hiçbir davranışı hiçbir empatik yaklaşımla açıklayamazsınız..Burası bir hukuk devletidir..kimse aklına esen cezayı kesemez..
Sen ordaki çocukları,doğar doğmaz birilerine düşman etmeye çalışırsan onlar da bunları yapar...Diyarbakır ın çocuğu da Ankara nın çocuğu gibi ,Amasyanın çocuğu gibi sıkıntılarla başetmenin yolunun polise saldırmak olmadığını bilecek...aç da kalacak yoksul da kalacak hepimiz gibi ama adam olacak..bölücü örgütün provakasyonuna gelmeyecek...Başkent Diyarbakır zırvaları ile sağa sola saldırmayacak.. Bu ülke Diyarbakı'ı,Mardin'i,Artvin i, İzmir' i ile dünyanın en güzel mozaiği...kimsenin bunu bozmasya hakkı yok..Vay efendim bana PKK dediler..evet dediler ,yanlış yaptılar,terbiyesizlik ettiler..Ama bu oraya maç yapmaya ve yönetmeye gelmiş insanları linç etmek için yeterli bir sebep mi..
hepimiz aklımızı başımıza alalım...

abı guzel yazı yazmıssın haklsında evet burası hukuk devletıı ... devlet gorevını yapmıyınca mıllet o zman ne kadar yanlıs olsada kendı kendıne cezaları kesıyor... dıyarbakır taraftarı anadoluya gıttıgınde pkk damgası yedıı sadece ınonude kı macta bızım taraftarımız onlara kucak actııı trıbune cagırdııı...

dıyar bakır denızlı macında takımları yenılmesıne ragmenn denızlıyı ayakta alkıslayan onların trıbune cagıranda dıyarbkır taraftarıı...