Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Din ve İlahiyat

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 27-01-2007, 12:44   #1
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Einstei’nin İnancı ve Etkileri

Einstei’nin İnancı ve Etkileri
Einstein, evren modelini ortaya koyarken en büyük ölçeklerde düşünüldüğünde evrende maddenin eşit dağılım (homojen) gösterdiğini düşünmüştür. Yine kendisine ait olan genel görelilik kuramı ile bu inancını bir araya getirince evrenin sonlu olduğu sonucuna varıyor Einstein.
Genel görelilik kuramına göre kütle uzay-zamanı bükmektedir.Işık bir enerji türü olduğundan meşhur E= MC2 formülüne göre ışık ta bir kütleye sahiptir. Bu nedenle ışık ta dahil olmak üzere her şey kütle çekiminden etkilenmektedir. Kütle ile doğru orantılı olan bu bükülme miktarı eğer yeteri kadar büyük bir değere sahipse uzay kendi üzerine kapanacak şekilde eğrilecektir. Bu akıl yürütmeden dolayı Einstein kapalı evren inancını desteklemek için homojen dağılımı önermiştir.
O günlerde elde olan bütün bilimsel veriler homojen olmayan bir evren göstermekteydi. Sarmal kollu gökadalar gözlemlenebiliyordu ve bunların başka gökadalar olduğu çoğu biliminsanı tarafından onay görmüştü. Bunların ayrıca kendi aralarında geniş bantlar halinde gruplaştıkları biliniyordu. Diğer bir deyişle Einstein’ın elindeki bilimsel veriler eşit dağılım göstermeyen (heterojen) bir evrene kanıt olsalar bile Einstein eşit dağılımlı bir yapıda ısrar ediyordu.Einstein daha da büyük ölçeklerde homojenliğe rastlanacağı umudu ile yaşadı. Ancak o günden bu güne yapılan gözlemler evrenin homojen olmadığını, aksine yumrulu bir yapıda yani eş dağılımsız (heterojen) olduğunu göstermiştir. Einstein sırf felsefi ve estetik inançlarından dolayı bu yolu seçmiştir. Çünkü Einstein'a göre büyük hacimlerde az yoğunluk, küçük hacimlerde çok yoğunluk varken evrenin bir küre olarak kendi üzerine kapanmasına gerek kalmayacaktı, yani sınırsız bir evren olması gerekecekti. Bu da Einstein’ın felsefi inancına rahatsızlık verecek bir yaklaşımdı, kendi sözlerinden de felsefi doğrultusunu anlayabiliriz:
“Duyabileceğimiz en güzel en derin heyecan, mistik olan şeylerin duyumudur. Bu, gerçek bilimin tohumudur. Bu heyecanın yabancısı olan bir kimse -artık hayranlık duyamaz, huşu (Tanrıya boyun eğme, gönlü korku ve saygı ile dolu olma) içinde vecde gelmez(ulu bir şey karşısında kendinden geçme) olmuş bir kimse- ruhen ölmüş demektir. Bizim nüfuz edemediğimiz şeyin gerçekte var olduğunu bilmek ve bunun en yüksek bilgelik ve en parlak güzellik halindeki belirtilerinin donuk anlık(beyin) vasıtasıyla ancak en kaba şekillerini kavrayabildiğimizi anlamak ve hissetmek gerçek dinliliğin temelidir.”
Ancak biliminsanı doğayı daha çok tanıdıkça mistisizmden daha fazla uzaklaşmalıdır. Daha önceden mistik duygular yaratan bir güneş tutulması bilim insanı için mistik değil, ayın güneş ile dünya arasına girmesinden başka bir şey değildir. İlkel insan güneş tekrar çıksın diye bakire kız kurban ederken, bilim insanı güneş tutulmasını bilimsel değer açısından incelemek konumundadır. Burada tehlikeli olan hala mistisizmi yaşamak, hissetmek isteyen mistik duygularından kopmak istemeyen ve hatta bu duygulardan koparsa ruhen öldüğünü düşünen bir bilim insanının, duygularını tatmin etmek için çözdüğü mistik olayları aşıp daha üst seviyede mistisizm yaratma çabası içine gireceğidir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 27-01-2007, 12:44   #2
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Ayrıca “Bizim nüfuz edemediğimiz şeyin gerçekte var olduğunu bilmek ...” Einstein burada çift kişilik sergiliyor ki şöyle; bir bilim insanı deneyleyemediği veya deney yöntemini koyamadığı bir şeyin varlığından nasıl söz edebilir? Diğer bir deyişle, bir bilim adamı, iddia ettiği bir önermeyi nasıl doğrulayabileceğini, yani belli koşullar altında hangi gözlemlerin, kendisini cümleyi doğru olarak kabule yada yanlış olarak reddetmeye götüreceğini bilmek durumundadır, yoksa o cümle bilim adamı için coşkusal bir anlam taşıyabilir ancak bilimselle karıştırılamaz, karıştırılması sakıncalıdır. Buna rağmen maddeci olması gereken bilim insanını metafizik, yani hiçbir zaman kanıtlanamayacağını kabul ettiği düşüncelerin yanında görüyoruz! Bu durumda metafizik anlamlar yüklenen bazı olgular açıklandıkça, mistik duyguların tatmini için yeni metafizik yaratılara yol açılmış oluyor.
Yine başka bir konuşmasında: “Dinin kozmik olarak yaşanmış tecrübesi bilim araştırmalarının en asil, en kuvvetli etkenidir”
Aksine din çağlar boyunca bilimsel yöntemin karşısında yer alarak kendini ifade etmiştir. Daha öncede değinildiği gibi ortaçağ, karanlık dönem, bilim karşıtlığıyla belirir. Bu durum geçerliliğini kaybetmişte değildir. Bilim aklın üretkenliğini sistemleştirir, kısmi bir ahlak modeli de oluşturur,sorgulayıcı ve sınayıcıdır. Bu özellikler dini bir otorite altındaki bir toplumdan istenmeyen ilk şeylerdir. Bunun dışında Einstein burada büyük bir yanılgıya düşüyor: Din bilimsel araştırmaların etkeni olmaktan çok, henüz bilimin gelişmediği dönemlerde insanların bir çok soruya cevap bulamaması ve bunun getirdiği korkunun sömürü aracı olarak kullanılmaya başlanmasının ürünüdür.

Einstein’ın felsefi görüşünü şüphe etmeksizin kavrayabilmemiz için örnekleri çoğaltmak mümkündür: “Benim dinim, o zayıf ve aciz zihinlerimizle algıladığımız az bir ayrıntıda kendini gösteren sınırsız derecede yüksek zeka karşısında duyduğum teslim kar(mahviyetkar) bir hayranlıktan ibarettir. Benim tanrı görüşüm, anlaşılamayan evrende kendini gösteren bir düşünüş kudretinin mevcudiyetine kuvvetle ve heyecanla inanmaktır.”
Eski insanlar yenildikleri hayvanlara,aya, güneşe, toprağa taptılar her seferinde tanrıyı bir yerlere yerleştirmişlerdi. Önceleri tanrı hayvanlardı ta ki onları kontrol altına alıp hayvanlara karşı üstünlük sağlayıncaya dek, göklerde de oldu tanrı, artık gökler bilinmeye başlanmıştı, tanrı olduğu sanılan ay gezegenimizin kendi haline bir uydusu oldu, tanrı olan güneşin sadece bir yıldız olduğu anlaşıldı. Yakınlar keşfedildikçe tanrı daha uzaklarda arandı! Evren daha önce hiç açıklanamadığı kadar büyük boyutlarda açıklanabilmeye ve gözlenebilmeye başlanınca Einstein yeniden kapalı bir evren icat ettii ve tanrı için yine bir yer buldu!
Einstein’ın eş dağılımlı evren modelinin evrenbilim üzerinde üç olumsuz etkisi olmuştur: Birincisi, daha önceki dönemlerde saçma ve bilimin antitezi olarak tanımlanmış olan ortaçağ sonlu evren kavramını hortlatmıştır. İkincisi, eş dağılım varsayımının estetik basitliği Einstein’ın bilimsel saygınlığı ile birleşince, bu varsayımın tüm diğer relativistik evren modellerinde de kullanılmasına neden olmuştur. Bunu takiben üçüncü, ve belki de en önemlisi, gelecekte yapılacak gözlemlerin eş dağılım varsayımını doğrulayacağı beklentisinden yola çıkarak, gözlemlerle çelişen varsayımların yapılmasına izin vermiştir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 27-01-2007, 21:20   #3
Forumun Basketçisi
 
AyTeK54 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

teşekkürler...
__________________
вιzє єğℓєηмєуι уαηℓış öğяєттιℓєя çüηкü σηℓαя нιç "ραѕ¢αℓ ησυмα" ιℓє ∂ιѕ¢σуα gιтмє∂ιℓєя...
AyTeK54 Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 18:31 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580