![]() | |
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
![]() | #1 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
|
CENNET VE CEHENNEM “Cennette yüz derece vardır. Her derecenin arası sema ile arzın arası gibidir. Firdevs en yüksek derecedir. Onda dört cennetin nehirleri fışkırır. (Firdevsin) üstünde de Rahman’ın arşı bulunur. Allah’tan isterken firdevsi isteyiniz.” (Tirmizi-2533) Cennetin Kapıları: “Cennette sekiz kapı vardır. Onlardan birine reyyan denilir. Oruçlulardan başkası giremez.” (Buhari-2084, Müslim-1152) Ahmet bin Hanbel, Muaz bin Cebel’den nakleder: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Cennetin anahtarı Allah’tan başka ilah olmadığına şehadet etmektir.” buyuruyor. Gölgeler: Sıcağın alnında yanan bir kişi için rahatlığı ne ile anlatabilirsiniz? Ona serin bir gölgelikten bahsedersiniz. Şöyle yüksek bir yerde rüzgarın hafif estiği söğüt ağacının altı gibi kutuplarda titreyen bir müslümana serin bir yerden bahsetsen belki dinlemez bile. Rahmetin lapa lapa kar gibi yağdığını bahsetseniz, bizler için bir anlamı olabilir ama Afrika’da yaşayanlara rahmet sağanak halde inen bir yağmur gibi anlatılırsa kulaklar kabarır. “Önceki resullerden sana bahsettiklerimiz olduğu gibi, bahsetmediklerimizde oldu.” (Nisa, 164) Kur’an’da bahseden 25 Peygaberden önce de Peygamberler indi. Çin’e, Endenozya’ya, uzaklardaki bir adaya gidip görülme imkanı bulunmayan ülkelerdeki Peygamberlerden bahsetmek, belki dinleyenler için bir ütopyadan ileri gitmeyebilirdi. Ama bir İbrahim (a.s.), İsmail (a.s.), İshak (a.s.), Musa (a.s.), Süleyman (a.s.), Yakub (a.s.)... Ortadoğu’ya gidip bu insanların yaşadıkları yerleri, yaptıkları binaları görmek mümkün. Muhatabımıza anlatılan şeylerin umumun ve onun aklına uygun olması, aklından uzak olsa da diğer gerçeklerin varlığı onu inanmaya itecektir. | ||
![]() |
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
![]() | ![]() |