|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Dini Bayramlar Bu Bölümde Dini Bayramlar Hk. bilgiler buluınur |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
29-12-2006, 11:30 | #1 | ||
Banned Üyelik tarihi: Jun 2006 Yaş: 35
Mesajlar: 1.825
Tecrübe Puanı: 0 |
Arefe günü ve önemi Arefe günü ve önemi Hicrî takvime göre, Zilhicce ayının dokuzuncu günü, Arefe günüdür. Arefe, Kurban bayramından bir önceki gündür. Merhum Elmalılı Hamdi Yazır: “Kâfirleri ümitsizliğe düşürme günü”, “Dini tamamlama günü,” ”Nimeti tamamlama günü”,”Rıdvan-Rıza-günü”isimlerinin Arefe gününün özel isimleri olduğunu, Arafat dağının diğer bir isminin de Arefe dağı olduğunu ifade eder. (Hak Dini Kur’ân Dili:2/56) Arefe gününün ve gecesinin önemi Resulüllah Aleyhissalâtü Vesselâm Efendimiz, İslâm âlimleri ve büyükleri tarafından belirtilmiştir. Arefe günü, Rabb’imizin, dünya semasına rahmetiyle tecellî ettiği, kullarının ayıplarını, kusurlarını örttüğü; hatalarını, günahlarını bağışladığı; af, mağfiret ve rahmetinin coştuğu müstesna bir zaman dilimidir. “...Bugün dininizi kemale erdirdim. Üzerinizdeki nimetimi tamamladım. Sizin için din olarak İslâmı seçtim(beğendim, razı oldum)...” (Maide: 3) âyet-i kerimesi, Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm Efendimize, veda haccında iken Arafat dağında, Arefe günü nazil olmuştur. Arefe günü, dünyanın dört bir yanından Rabb’ın Hacc davetine “Lebbeyk, Allahümme Lebbeyk,” “Lebbeyk, Allahümme Lebbeyk...”,(Peki Rabb’im, emret Allah’ım, davetine canu gönülden icabet ediyorum...) diyerek, milyonlarca hacının Arafat’ta toplandıkları, tazarru’ ve niyaz, kalbî yakarış ve yalvarışlarıyla, dünya çapındaki küllî ubudiyetlerini, tekbir ve tesbih sadalarını ehl-i semavatın sekeneleri olan meleklere ve ruhanîlere işittirip, alemlerin, Semavat ve arzın Halik’ına arz ettikleri, muazzam, müstesna, mümtaz ve mukaddes bir zaman dilimidir. “...Yirmibinden ziyade hacıların Arafat’ta ve îyd’de (bayramda) beraber, birden “Allahu Ekber” demeleri, Rasul-i Ekrem Aleyhissalatü Vesselam’ın bin üçyüz sene evvel Âl ve sahabeleriyle söylediği ve emrettiği “Allahu Ekber” kelamının bir nevi aks-i sedası olarak, rububiyet-i İlahiyenin “Rabb’ül-Arz” ve “Rabb’ül-Alemin” azamet-i ünvanıyla külî tecellisine karşı geniş ve küllî bir ubudiyetle bir mukabeledir. (Şualar 210) Abdülkadir Geylanî ve İmam-ı Gazzalî Hazretleri faziletli günlerden bahsederken, o günlerde virdlere, zikir, tesbih, tekbir ve diğer ibadetlere aralık vermeksizin devam etmenin müstehab olduğunu belirterek, her iki imam da “Arefe gününü o günlerin ilk sırasına yerleştirir.”(Gunye’tüt-Talibin:269, İhya-i ulum’id-din: 279) Gece ihyası (ibadetle geçirilmesi) müstehab olan gecelerden biri de "Arefe gecesi”dir. “Kurban bayramı gecesi” de bunlara dahildir. (Gunye’tüt-Talibin: 269,İhya-i ulum’id-din: 278) Bediüzzaman Hazretleri, talebelerine gönderdiği bir mektupta “Arefe günü”nü bin İhlas okuyarak değerlendirmelerini tavsiye eder: “Aziz, mübarek kardeşlerim, Pek çok selâm... Bizim memlekette eskide “Arefe günü” bin İhlas-ı şerife okurduk. Ben, şimdi bir gün evvel beş yüz ve arefede dahi beş yüz okuyabilirim. Kendine güvenen birden okuyabilir. Ben, gerçi sizleri göremiyorum ve hususî birbirinizle görüşemiyorum; fakat ben, ekser vakitler dua içinde herbirinizle bazen ismiyle sohbet ederim.” (Şualar: 266) Zikir ve tesbihlerle, Kur’an kıraatıyla, salat u selamlarla aralıksız, kesintisiz olarak ubudiyet halinde olmamızın müstehab olduğu günlerin ilki ve en önemlisi olan Arefe gününde, tevbe ve istiğfarda bulunarak, Rasulüllah Aleyhissalatü Vesselam Efendimizin Arafat’ta en çok okuduğu dua olan “La ilahe illallahu vahdehu la şerîkeleh leh’ü-l mülkü ve leh’ül-hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr” zikrini dilimizden düşürmeyerek, bin ihlas-ı şerife okuyarak... zamanı değerlendirmeli; milyonlarca hacıların, Arafat’ta dua, zikir,tesbih, tehlil, tekbir ve yakarışta olduğu şuuru içinde, ubudiyetimizle manen onlara iştirak etmeli ve onların hasenatına hissedar olmayı Rahmet-i İlahiye’den temenni etmeliyiz. Aynı zamanda bir yıllık geçmiş, bir yıllık da gelecek günahlarımızın affına vesile olan “Arefe günü orucu” nu sağlığımız elverirse tutmaya çalışmalıyız.
__________________ Beşik'den Mezar Taş'ına | ||
|
29-12-2006, 15:05 | #2 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 34 | teşekkrler bilgiler için..
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |