Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Edebiyat - Türkçe

 
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 15-02-2007, 01:56   #1
Yardımcı Admin
 
Meric - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Halk Şiirlerinde Gurbet Teması

Gurbet, Arapça garb kökünden türemiş bir kelimedir. Güneşin battığı taraf, batı anl***** geldiği gibi, atıldıktan sonra bulunmayan ok, yürügen at, göz yaşı, göz yaşının geldiği damar anlamlarına da gelir. Ayrıca, gariplik, yabancılık; yabancı bir memleket, yabancı yer anlamlarını da taşır. (Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Büyük Lügat, Türdav A.Ş. İst. 1985) Bu durumda garip de vatanından uzaklara batıp gitmiş, vatanından uzaklaşmış insan anlamlarına gelmektedir.

Türk edebiyatının aşıklar dilinde gurbet, sevgiliyi bulmak için düşülen yollar, uğranan illerdir. Hançer-i feleğin ucu ciğerde / Durmayıp artıyor yara bu serde / Gurbet diyarında tutuldum derde / Gel tabip yaramı sar garip garip, der, Erzurumlu Emrah. Bir başka şiirinde de Sevgilim hayal-i vuslatın beni / Diyar-ı gurbette hayran gezdirir, der.

Karacoğlan da bir şiirinde gurbetten şöyle yakınır: Gittim gurbet ile geri dönülmez / Kim ölüp de kim kaldığın bilinmez / Ölsem gurbet elde gözüm yumulmaz / Anam, atam bir ağlarım yok benim.

Yunus Emre’mizin dilinde gurbet daha derin bir anlam taşır: Ben yürürüm ilden ile, / Dost sorarım dilden dile / Gurbette halim kim bile, / Gel gör beni aşk neyledi. Burada dile gelen gurbet, aşıkların dilindeki gurbetten biraz daha farklıdır: Bu dünyaya gelen kişi ahir yine gitmek gerek / Misafirdür vatanına bir gün sefer itmek gerek. Bu vatan, beka alemidir: Mülk-i fenadan geçeyin dost iline uçayın, diyen Yunus, bu gurbet diyarını fena yurdu olarak görür; çünkü asıl yurt, Dost ilidir. (Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi, Dergah Yayınları, cilt.3)

Görüldüğü gibi Yunus dilinde, dolayısiyle “tasavvuf dilinde gurbet, hakikate erişmek arzusu ile vatandan ayrılıştır. Sûfîlere göre insanın aslî vatanı ruhlar alemidir. İnsan buraya geçici olarak ve misâfireten gelmiştir. O bu alemde gariptir, ruh daima aslî vatanı olan melekut ve ruhanîler alemini özlemektedir. Garip, gurbette bulunan, yad ellerde olan, vatanından ayrı düşen. Hâlinden anlamayan, duygu ve düşüncelerine yabancı kalan kimseler arasında bulunan kimse. Câhiller arasında alim, fâsid ve fâsıklar arasında takva ve salâh ehli gariptir. Çok yüksek seviyede mânevî ve ruhî haller içinde bulunan arifler hem bu dünyada hem o dünyada gariptirler. Zîrâ hallerinden kimse anlamaz. Arifîn sırren ve ruhen tek ve yalnız kalması gurbettir. Onun halk arasında halinden anlayan bir kimsesi yoktur.”(Tasavvuf Terimleri Sözlüğü, Süleyman Uludağ, Marifet yy. İst. 1991)

Marifet ve halden uzak kalındığında gurbet ani’l-Hak (Allah’tan gurbet) vücuda gelir. Bu mertebede duyulan dehşet ve hayrettir. Bununla ilgili olarak, bir hadiste, “Allah’ım vahşetimi (yalnızlıktan duyulan ızdırap) gider, gurbetimi artır.” denilmektedir. Bir başka hadiste de, “İslâm garip geldi, garip gidecektir.” buyurulmaktadır.

Gurbet duygusunun temelinde vatandan ayrılış vardır. Tasavvufta da vatan, âlem-i bekâdır. İnsan buradan âlem-i fenâya gelmiştir; yani asıl vatanından ayrılmıştır. Mevlânâ, Divân-ı Kebîr’inde bunun için, “Biz vatanımızdan ayrılmışız, bu yüzden yorgunuz, sınanmadayız. Vatandan ayrı düşen nasıl kendine güvenebilir.” der. Mesnevi’de ise, “Her kim ki kendi aslından uzak kalır, daima o asla dönmeye çalışır.” demektedir.

Tasavvuf dilindeki gurbet, Kalbin zümrüt Tepeleri’nde şöyle tasvir edilir: “ ...gurbet, maksuda ulaşabilmek için, o güne kadar alışılagelen dünya ve onun cazibedar atmosferinden uzaklaşma veya o atmosferde uhrevî buudlu yaşama şeklinde yorumlanmıştır ki, buna dünyanın mânevî mimarlarının hâleri de diyebiliriz ki, hâlden hâle intikal gurbeti, halktan hakk’a yönelme gurbeti, Hakk’tan halka nüzûl gurbeti bu sözcükle zihinlerimizde canlanan ahvâlden sadece bazılarıdır.”

Bir hadis-i şerifte: “Cenab-ı Hakk nezdinde kulların en sevimlisi gariplerdir. Onlar, din ve diyanetleri adına halktan uzaklaşabilenlerdir ki, Meryem oğlu İsa ile haşrolacaklardır.” buyuruluyor.

‘Her garibin gurbeti farklı olabilir: halinden, dilinden anlamayan insanların içindeki hâl ehlinin gurbeti; fâsık ve fâcirlerin arasında salihlerin gurbeti; mülhit ve münkirlerin karşısında iman ve iz’an ehlinin gurbeti; câhil ve görgüsüzler dünyasında ehl-i ilim ve irfanın gurbeti; sûret ve şekil erbâbı beyninde mânâ ve hakikat erlerinin gurbeti gibi... Yine bir hadis-i şerifte: “İslâm garip olarak başladı (gariplerle temsil edildi), günü gelince yine gurbete avdet edecektir. Herkes bozgunculuk yaptığı dönemde, imar ve ıslah hamlelerini sürdüren gariplere müjdeler olsun! Halk iman ve takva açısından zaaf gösterdiği o gurbetler gününde onlar, keyfiyet olarak sürekli köpürür dururlar.’ buyurulur. (Kalbin Zümrüt Tepeleri –2-, s. 70-71)

Yararlı ve Hz. Sahib-i Şeriat’ın lisasında memduh sayılan gurbet Hak erleri dediğimiz ehlullahın gurbetidir ki ..... üns billah’la taçlanmış, marifet derinlikli, muhabbet ve iştiyak televvünlü bir gurbettir. Böyle bir gariplik içinde bulunan sâlik, gurbet rampasıyla sık sık “üns billah”a yükselir, hiçbir zaman mutlak yalnızlığa düşmez; yalnızlık anlarını O’na ulaşmanın işaretleri kabul eder ve kendini her zaman Allah’ın vilâyeti, Peygamberin imâmeti ve mü’minlerin refakatiyle müeyyed görür; görür ve zati değerleri ölçüsünde dünya ile olan münasebetlerini devam ettirir. Her zaman ibadet ü taatla dopdolu, tam bir zahid; ama görünüp bilinmeye karşı bayrak açmış bir zâhid ü âriftir.

Ebrâr ve mukarrebînin de gıpta ettiği bu garipler, عَضُوا عَليهَا بِالنَّواجذِ fehvasınca, halkın dinden yüz çevirdiği bir dönemde, sünnete sımsıkı sarılır, bid’atlara karşı savaş ilan eder, duygu, düşünce ve hissiyatlarını hep tevhid anlayışı etrafında örgüler, ömürlerini Allah’a intisabın zevki, şevki ve hazları içinde geçirir, Hz. Rûh-u Seyyidi’l-Enâm’a iktidayı, insanları Allah’a ulaştıran bir geminin kaptanına teslim olma şeklinde görür ve diğer nisbî intisapları da bu nakş-ı âzamın bir ipliği, bir izdüşümü, bir varyantı ve bir müşiri sayarlar.
Asr-ı saadet ve âhir zaman vilâyetinin en önemli ve en bereketli bir kaynağı sayılan bu mânâdaki gurbet, câzibesi az, kıymeti çok, sıkıntısı fazla, derecesi yüksek, şatahat ve iddialara kapalı bir ululuk yoludur.. ve her devirde bu tertemiz kaynak etrafında bir avuç nezih gönül ve pak vicdan bir araya gelmiş, cemiyeti saran tehlikeleri göğüslemiş, ruhlara karşı pusu kurup bekleyen gulyabânîlerle savaşmış; insanları sevgiyle kucaklamış; onları, dünyevî-uhrevî beklentilerine ulaştırmaya çalışmış; sonra da mutluluk adına hiçbir şey tadıp duymadan çekip öbür aleme gitmişlerdir.” (age, s.72-73)

Katmerli gurbet de diyebileceğimiz vardır. İğtirap, sürekli düzelmeleri bozulmaların takip etmesi ve salâhları fesatların kovalaması; gece-gündüz devridaimi gibi, gönlün biraz aydınlanmasını müteakip hemen yeniden karanlığın bastırması duygusudur ki, hemen her zaman, , طوبى للغرباء , , muştusuyla serfirâz hizmet erlerinin korkulu rüyaları olagelmiştir ve onu, düşündükçe ürpermişlerdir. (a.g.e, s. 76)
__________________


http://img81.imageshack.us/img81/9771/topmain8dd3mg5.jpg
Meric Ofline   Alıntı ile Cevapla
 

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 20:06 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580