Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Felsefe

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 22-01-2007, 09:47   #1
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Talcoot Parsons'un Toplumsal Değişme Anlayışı

TALCOTT PARSONS
&
TOPLUMSAL DEĞİŞME ANLAYIŞI

Son yıllarda Anglosakson toplumsal bilimlerinin önde gelen kişisi olan Parsons,kuramını,klasik ekonomistlerin rasyonellik ilkesine,pozitivistlerin determinist biyoloji kanunlarına ve idealistlerin kültürel değerlerine dayanarak kurmuştur.Parsons bu üç modelin de gerçeğin bir kısmını yansıttığına ve bu nedenle uzlaştırılmaları gerektiğine inanır.
Amerikan sosyolojisinin anlaşılması en zor kişisi diye ün yapmış olan Parsons’un çalışmalarını anlayabilmek için önce onun terminolojisini bilmek gerekir.Toplumsal yapı,toplumsal sistem ve aktör onun en çok kullandığı terimlerdir.
Parsons toplumsal bir pozisyon ve dolayısıyla bir rol sahibi olan kişiye aktör diyor.Toplumsal sistemi ise Parsons’a göre aktörler arasındaki etkileşim süreçlerinin sistemidir. Yapı, Parsons’a göre birimlerin nispeten istikrarlı bir kalıp gösteren ilişkileridir. Toplumsal sistemin birimi aktör olduğuna göre de, toplumsal yapı aktörlerin toplumsal ilişkilerinin kalıplaşmış sistemidir.
“Sosyolojiyi çok iyi bilmek sosyolojik kavramları iyi bilmekle olasıdır” anlayışından hareketle Parsons’ı da anlayabilmek Parsons’ın kullandığı temel kavramları iyi bilmemiz gerekmektedir. Bu yüzden öncelikle Parsons’ın kullandığı temel kavramları açıklayalım:

Eylem: Parsons’a göre eylem , tek tek bireylerin oluşturduğu bir birliktelik durumunda ortaya çıkan bir süreçtir.İnsan eylemi , evrensel insan toplumları, dil çevresinde odaklaşan sembolik sistemler yönünden kültüreldir. Tüm eylem insanların eylemidir.
Aktör:Parsons’a göre aktör toplumsal bir pozisyon ve dolayısıyla rol sahibi olan bireydir.Aktör sosyal bir varlıktır,toplum tarafından belirlenen rolleri yerine getirmekle yükümlüdür.
Statü-rol:Statü-rol aktörün sosyal sistem içinde diğer aktörlere göre pozisyonunu belirler.Aktörün içinde bulunduğu pozisyon statüsüne göre belirlenir.”Rol”aktörün diğerleriyle ilişkisinde yaptıklarının sosyal sistem için işlevsel önemi bağlamında görülmesidir.
Sosyal davranış: Parsons’a göre sosyal davranış sosyal sistemin en temel birimidir,aktör ve diğer aktörler arasındaki etkileşim işleminin kısımlarından biridir.
Sosyal yapı:Parsons’a göre sosyal yapı, aktörlerin sosyal etkileşimlerinin kalıplaşmış sistemidir,davranışı yönlendiren karşılıklı ilişkili roller,birliktelikler,normlar ve değerlerin bir kümesidir.
Sistem: Parsons’a göre sistem aynı tip eylem içinde birleşmiş karşılıklı ilişkili birimlerin kümesidir.Sistem,öğeleri ve dış çevreden istenen görevleri yapmak ve karşılaştığı gerilimlerle uğraşmak için işlemler kümesine ve iç yapıya sahiptir.

Bu terimlere dayalı olarak, Parsons’ın çalışmaları şu esaslar üzerine kurulmuştur.
1-Amaç olarak tek bir kuram peşinde koşar. 2- Parsons’a göre uygun bir genel sosyoloji kuramı, bir eylem kuramı olmak zorundadır. Yani kuramın temel mekanizmasını, belli amaçlar, değerler ve normatif standartlar çerçevesinde davranarak, kendilerini belli durumlara ayarlayan aktörler meydana getirir. 3-Anlamlı bir eylem kuramı, gönüllülük esasına dayanmalıdır. 4-Gönüllülük esasına dayalı bir eylem kuramı, fikirlere ideallere amaçlara ve normatif standartlara, değişkenler olarak bakar.
Parsons’a göre karmaşık örgütsel ilişkilerin çeşitli düzeylerinde yeni sistemler ortaya çıkar. Bunlar, kendilerini meydana getiren parçaların ya da öğelerin işleyişlerine bakılarak anlaşılamazlar ve kuram içinde nedensel ilişki sahibi değişkenler olarak ele alınmalıdırlar.
Parsons’ın değişme modeli farklılaşma fikrine dayanır. Farklılaşma, toplumdaki yeri iyi-tanımlanan bir birimin veya alt sistemin daha geniş bir sistem için hem yapı ve hem de işlevsel önem bakımından farklı birimlere bölünmesi sürecidir. Farklılaşma süreci içersinde çeşitli fonksiyonlar kendi yapısal birimlerine sahip olurlar. Örneğin, bir zamanlar aile içersinde yerine getirilen üretim ve sosyalizasyon süreçleri artık fabrikalarda ya da okullarda yerine getirilmektedir. Bu farklılaşma Parsons’a göre, aynı zamanda yeniden bir bütünleşme gerekliliği ortaya koyar. Bu ise köprü görevi yapan kurumlar aracılığıyla çeşitli fonksiyonları yerine getiren toplumsal üniteler arasındaki ilişkileri düzenleyen bir normatif sistemin varlığını gerektirir.

Parsons’ın Toplum Modeli:
Parsons’ın bu farklılaşmaya dayanan yapısal-fonksiyonel çözümlemesini daha iyi anlayabilmemiz için onun toplum modelini sosyal, kültürel ve kişilik sistemleri açısından ele almamız gerekir. Parsons, bir toplumda 3 sistem tanımlar: 1-Kişilik sistemi ,2-Sosyal sistem,3-Kültürel sistem.
“1-Kişilik Sistemi: Parsons’a göre her birey (aktör) hedefe yöneliktir, belli güdüler ve kültür tarafından belirlenen gereksinimleri vardır. Birey benliğini (ego) bütünleştirmek ve hazlarını yükseltmek için güdülenir. Parsons’a göre, kişilik aksiyon teorisi içinde incelendiği zaman her bireyin güdüsel ve değer yönelimli (value-oriented) bir birleşme yoluyla aksiyon içinde kendi durumuna yöneldiği görülür.
2-Sosyal Sistem: Parsons’a göre, sosyal sistem bireylerin aksiyonundan oluşmuştur. Sosyal sitemi oluşturan aksiyonlar, aynı zamanda bireysel aktörlerin kişilik sistemlerini oluşturan aksiyonlardır. Bu bağlamda aktörlerin çoğunluğunun etkileşiminin bir sistemi olan sosyal sistem genellikle kurumsallaşmış değer sistemine göre karakterize edilir. Bu yüzden sosyal sistemlerin ilk fonksiyonel zorunluluğu, sistemlerin kurumsallaşması ve değer sistemlerinin bütünlüğünü korumaktır. Yine sosyal sistem, aktörlerin gereksinimlerinin önemli bir kısmını karşılamak zorundadır. Ve aynı zamanda sosyal sisten varlığını sürdürmek için diğer sistemlerden zorunlu olarak destek almak zorundadır.
3-Kültürel Sistem: Parsons kültürel sistemi, kendi diğer sistemlerini tanımlarken yaptığı gibi, diğer aksiyon sistemleriyle olan ilişkisine göre tanımlar. Bundan dolayı kültür, sosyal sistem içindeki kurumsallaşmış örüntüleri (institutionalized patterns), kişilik sisteminin içselleşmiş yönlerini ve objelerin aktörlere yönelimini içeren sembollerin düzenlenmiş ve bir sistemi olarak Parsons tarafından ele alınır.” (1)
Parsons,yukarıda bahsettiği üç sistemi birbirleri için vazgeçilmez nitelikte bulur.Busistemleri meydana getiren ‘eylem’e gelince, bu, özel bir “stimuli”ye yapılan ad hoc tepkilerden değil,aktörün bir durum içinde çeşitli konularla ilgili olarak geliştirdiği beklentiler sistemine göre yaptığı tepkilerden meydana gelir.
Parsons,üç toplumsal sistem belirler:Grup,örgüt ve toplum.Grup ve örgüt,toplum için temel fonksiyonları yerine getirmekle kalmaz,aynı zamanda topluma benzer şekilde örgütlenmişlerdir.Bütün bu toplumsal sistemlerin bir değer sistemi, bir uyum mekanizması, işleyiş kuralları ve bütünleştirici bir mekanizması vardır.
“Parsons’ın evrimci toplum kuramının hedefi sistemlerin kendi çevrelerini kontrol etme yeteneklerinin artmasına doğrudur.Toplumların işlevsel ön gerekliliklerin kuramsal bir çözümlenmesi ve arkeolojik, antropolojik ve tarihsel bulguların incelenmesiyle Parsons evrimsel gelişmede kontrolü mümkün kılan önemli atılımları belirlemiştir.Bunlardan biride çevreyi kontrol etmek için gerekli en uygun olan becerili liderlerin ortaya çıkmasını sağlayan, eşitsizlikleri tanıyan tabaklaşma sisteminin doğmasıdır.” (2)
“Parsons, aktörlerin toplumsal eylemlerinin toplumsal kurumlar tarafından belirlendiğini söyler.Toplumsal kurumlar,yada kurumsal kalıplar, belli bir toplumda hangi toplumsal eylemlerin yada toplumsal ilişkilerin meşru yada beklenen eylem ve ilişkiler olduğunu belirler.Buradaki meşruluk terimi, bir yaptırımı kapsar ve belli bir eylemin yapılmasının hiç olmazsa kuvvetli bir şekilde eleştirileceğini belirler.Bir başka deyişle toplumsal kurumlar (din,ahlak,ekonomi gibi), bireylerin belli toplumsal kişiliklerinde sahip oldukları rollerin yerine getirilmesini düzenler.” (3)
Kuramsal olarak Parsons yapıların değiştiğini kabul etmektedir. Parsons değişim olasılığına karşı bir ilgi duymaktadır. Bir toplum, uzmanlaşmış sistemlerden ve bunların alt sistemlerinden oluşur, her birisinin diğeriyle ve toplumsal sistemin kendisinin dışında kalan çevrelerle (yani, kültürel sistem ve kişilik sistemi) sınır alışverişi vardır.
Parsons’a göre her toplum varlığını sürdürmek, hedeflerine ulaşmak, uyumlu olmak ve bütünleşmek için karşılaştığı problemlere çözümler bulmak zorundadır.Toplumda bu çözümler dört kurumsal yapı veya kurumsal alt sistemle sağlanabilir.Şimdi bu alt sistemleri kısaca açıklayalım:

a-Ekonomi Uyumu sağlamak için)
Parsons’a göre ekonomi, toplumun üyelerince gereksinim duyulan maddi kaynakları üreten ve dağıtan bir kurumdur.Toplumun fonksiyonel zorunluluklarından uyuma hizmet eder.
b-Politika Hedeflere ulaşma)
Parsons’a göre politika, toplumun ortak hedeflerini seçmek ve bu hedeflere ulaşmak için toplumun üyelerini güdüleme hizmet eder.
c-Akrabalık Örüntü sürdürme)
Parsons’a göre akrabalık sosyal etkileşimin kabul edilen ve beklenen örüntülerini sürdürme işlevine hizmet eder.Sosyalleştirme mekanizması yoluyla bireyler arası gerilimi denetleme işlevini yüklenmiştir.
d-Topluluk ve örgütlenmiş din Bütünleşme)
Parsons’cı anlamda topluluk ve örgütlenmiş din, eğitim ve kitle iletişim gibi kültürel kurumlar sosyal sistemin bütünleşme işlevine hizmet ederler.
e-Kültür:
Parsons’a göre kültür, sosyal etkileşimin kabul edilen ve beklenen örüntülerini sürdürme fonksiyonuna hizmet eder.
Parsons, gerek daha önce belirttiğimiz farklılaşma modeli ile, gerekse daha sonra kavramsal gelişimini incelemeye çalıştığımız kişilik sistemi özellikleri ile toplumsal değişmeyi bir denge içersinde basitten karmaşığa doğru giden bir toplumun normal bir evrimi olarak görür. Fonksiyonların bölünmesi sonunda ortaya çıkan bütünleşme ihtiyacı Parsons’un kişilik sistemleri ve toplumsal sistemler kadar, kültürel sistemlere de önem verdiğini göstermektedir.Bir diğer deyişle toplumsal sistemde fonksiyonların ayrımı sonunda meydana gelen yapısal farklılaşma kültürel sistemlerin yardımıyla bütünleşmeye gidecektir.

Eleştiriler:

Parsons kuramsal kavramsal düzeyini işlevselciliğin toplumsal düzen probleminde odaklaşan konsensüs yaklaşımına göre geliştirmiştir.Teorik incelemeler toplumların dayanıklı, durağan, birleştirici, bütünleşmiş tümler, kültürel ve sosyal-yapısal düzenlemelerde farklılaşmış tümler olarak görülebildiği varsayımına dayanır.
C.Wright Mills Parsons’ın teorisini çok soyut düzeyde ortaya koymasına “soyutlanmış empirisizm” diyor ve böyle genel ve soyut düşünme bir düzeyini seçmenin gözlem yapmada yararlı olmayacağını iddia eder.Zaten Parsons’a 1950’lerde yöneltilen düşmanca tavır en sert ifadesini C.Wright Mills’te bulmuştur.C.W.Mills’e göre; Parsons’ın esrinin %50’si laf salatası, %40’ı sosyoloji el kitabı, geriye kalan %10’u ise tutucu bir ideolojiden ibarettir.
Parsons’a gelen en sert eleştirilerden biride Ralph Dahrendorf ‘dandır.Dahrendorf’a göre Parsons’ın teorisi bir ütopya gibidir.Çünkü değişme dinamiği yoktur. Ona göre Parsons iki şey yapmıştır: Toplumsal dengeyi vurgulamış ve sürekli normlara önem vermiştir.Toplum nasıl sürekli kılınır ve bu sürekliliği sağlamak için normlar nasıl değerlendirilir? Sorularını açıklamıştır. Fakat bir toplumsal süreç, hem düzen hem de değişmeden oluşur. Sosyolojik bir teorinin hem toplumsal düzeni hem de toplumsal değişmeyi açıklayabilecek yeterlilikte olması gerekir
“Sosyal düzen nasıl mümkün olur”.konusuyla ilgilenen ve sosyal düzeni sosyal sistemin önemli kısımlarından biri olarak gören Parsons’ın, genellikle son derecede karışık ve bu yüzdende anlaşılması gereken zor olan kuramı, yapısal-işlevsel çözümlemenin genel niteliği olan denge kuramıyla belirlendiği için, toplusal değişmeyi yeterince açıklayamaz .
E.Kongar’a göre Weber ve Durkheim’in temel kavramlarını yabancı bir terminaloji icat ederek uzlaştırmaya ve bir genel kuram bulmaya çalışan Parsons, Freud’un temel yaklaşımından da etkilenerek, kişilik üzerinde odaklaşır. Böylesi bir yaklaşım doğal olarak, karışıklığa ve çeşitli çıkmazlara yol açar.
Yapılan tüm bu eleştirilere karşın Parsons’ın çalışmaları ve oluşturduğu teorisi, çağdaş sosyoloji teorileri arasında önemini hala kaybetmiş değildir, hatta giderekte önem kazanmaktadır.Özellikle günümüz Amerikan sosyolojisinin emprik çalışmalar içinde adete boğulmaya başlaması ve teoriden uzaklaşması bu önemi artıran en büyük etkendir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 19-02-2007, 12:00   #2
ยŦยк
 
Constantin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

teşekkürler
Constantin Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 21:47 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580