|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
14-09-2009, 01:24 | #1 | ||
Üyelik tarihi: May 2006
Mesajlar: 357
Tecrübe Puanı: 19 |
Değerli arkadaşlar, durumumuz hakkında düşüncelerimi buraya yazmak ve içimi dökmek istedim. Ezeli rakiplerin ortada olmadığı bir sezonda kazanılan ( oldukça zorlanarak ) şampiyonluk, zorda olsa rakiplerin ortada yokkende olsa, takımın ve camianın havası açısından çok önemliydi ve kupaylada süslenerek çifte şampiyonluğa ulaşıldı. İşte ne olduysa o anda oldu ve birden Sn. Denizli istifa söylemleri ile tüm şampiyonluk gündemini değiştirdi, derken bir azize klasiği ; başarısız her sezon bitişinde gündem değiştirmek ilgiyi üstüne çekmek ve şampiyon takımın havasını bozacak bi hamle ile topuz transferi gerçekleşti ki alınmaması hakkımızda hayırlısıdır ama ne olursa olsun yönetimin büyük bir ele yüze bulaştırmasıdır. Bu camianın çifte kupa havasını iyice södürmüş ve taraftarında moralini bozmuştur ancak bunlar çok mühim değil. Bu olaylar yaşanırken profesyonel yöneticilerin yapması gereken gelecek sezon için düzgün bir yapılanmada bulunmaktır ki bu yapılanma sezon ortasında başlamalı transfer sezonu ile hayata geçmelidir. Evet gecen sezonu kayıp geçiren rakipler oldukça iddalı kadroları gayet profesyonelce kurarken biz hocamızın kararsızlığı ve topuz transferinin hezimeti ile sersemledik ve plansız programsız hareketler yapmaya başladık. Bazıları forumlarda ve basında çıkıp herkes bizle uğraşıyor , halbuki rakiplerde cok para harcıyor ama bizim harcadıklarımız konusuluyor diye serzenişte bulunuyor, evet doğru ülke medyası özelliklede spor medyası tam bir reziller ordusudur ama ortada bir gerçek var rakiplerin yüksek bedellerle aldıkları oyuncular bizim aldıklarımızdan çok daha kaliteli. Oysa ne yapılmalıydı; Hoca sacmalamamalı ve konsantrasyonunu kaybetmeden bu sacma istifa gundemini yaratmamalıydı ki buda yönetim acizliğidir. ve bu sezon için acil kaliteli takviyeler planlı şekilde hayata geçirilmeliydi, oysa şahsi fikrim tüm transferler yanlış. Nihat; alınması hata değil ancak bu özelliklerde oyuncuların var ve santrafor oynatmak için alıyorsan hiç alma. Nihatın orjini sağ açık forvet, yada pivot santrafor arkasıdır. İ.köybaşı: Çok buyuk bir mebla ile geldi. Bence cok iyi bir sol açık ama kesinlikle bek değil, çocuğun defansif özelliği hiç yok ve A takım pişme yeri değildir, İbonun defansif özellikleri çok daha iyi. bize sol açık değil sol bek lazımdı. Ferrari: zapodan çok bir fazlası yok, iyi oyuncu olabilir ama bir defans oyuncusuna yıllık net 2.3 milyon ve 4.5 bonservis vereceksen git premier ligden 1. kalite ve topu noyuna sokma becerisi yuksek bir oyuncu al. Fink: kadronda ernst yapısında bir oyuncu varken bence gereksiz. iki onliberodan biri çok daha ofansif gucu ve oyun kurma becerisi yuksek olmalı. Tabata: Elinde yaşlı yusuf ve ne oldugu belli olmayan delgado varsa, yapman gereken ilk transfer oyun kurucun olmalı ve bu isim kesinlikle tabata değil hele bu bedelle asla değil. rıdvan: olumlu gördüğüm tek transfer, handikapı kısa boyu hava hakimiyeti zayıf bekler herzaman yan toplarda sıkıntı yaratır, yinede iyi transfer. İ.Kaş: takımını satıp basıp giden bi oyuncuyu helede hiçbir özelliği yoksa tekrar ne diye kiralarsın anlamak mumkun değil. gs macında kewela vurdurduğu toplara bakın ne demek istediğimi anlayacaksınız. diğer transfer erhanı konusmak yada yazmak bile istemiyorum. Benim kesin bir görüşğm var oda ; tello ve ernst dısındaki yabancılarımız kesinlikle 2. hatta 3. sınıf. Ne holosko ne bobo nede diğerleri vasatın cok ustu oyuncular değil. Oysa rakiplerimizi farklı kılan kaliteli yabancıları, hatta anadolu takımları bile kadrolarında tek tük te olsa daha kaliteli yabancılara sahip. Tüm bunlar sezon bası hatta gecen sezon ortasında masaya yatırılmalı ve program buna gore yapılmalıydı oysa yonetim 7.5 milyon dolara delgadonun bonservisini sezon sonuna doğru alarak ilk hatayı ve finkle ikinci hatayı yaptı ve yine harcanan milyonlara rağmen kesinlikle üstün kalitede bir kadro kurulmadı. Hoca yorgunum bilmiyorum diye naz yaparken inancınıda konsantresinide kaybettiki takımın 5. hafta sonunda bir taktiği dahi olmamasından bu belli, oysa Denizli gibi biadamın cok daha kalıtelı transferler yaptıracağına inancım tamdı. Tüm bunlara rağmen ofans oyuncularımız form tutar ve sakatlarda tam iyileşince birazda şansımız dönerse yine başarı gelebilir. Ancak ve ancak bu başarılar kesinlikle Beşiktaşımızın yönetilme acizliğini, transfer konularındaki 1980 lerden kalma profesyonellikten uzak stilini ve malesef ve malesef, şampiyon olduğumuzda bile tam yakalayamadığımız havayı yani camiadaki olumsuz havayı değiştirmez. İyi niyetinden ve Beşiktaşlılığından şüphe duymadığım sayın Demirörenin artık Ocakta pes demesi ve bırakması ve yerine güçlü bir ekiple , profesyonel bir anlayışla çok güçlü ve özellike futboldan gerçekten anlayan ve dünyayı iyi takip eden bir başkanın gelmesi ve camiamızı yeniden havaya sokup heyecanlandırması tek temennimdir ve bu aday kesinlikle şaibelerle dolu, karanlık olduğuna inandığım murat aksu olmamalıdır. Teşekkürler...
__________________ SAPINA KADAR BEŞİKTAŞLIYIZ.... | ||
|
14-09-2009, 02:11 | #2 | ||
Üyelik tarihi: Jun 2006 Yaş: 48
Mesajlar: 486
Tecrübe Puanı: 20 | Söylediklerine tamamen katılıyorum ve ekliyorum: Defanstan başlarsak sivok ve zapo varken birini gönderip ferrari alıyoruz.. Beklentimiz günümüz futboluna uygun topla hücumu başlatabilen gerektiğinde güvenle ortasahaya kadar atağa çıkabilen savunmada hücum oyuncusundan önce hamle yapmayı beceren bir adam almak. Ama bakıyoruz sivok ve zapodan farkı olmayan hiç akılda olmayan ferrari alınıyor.. Bunu almak için koskoca Beşiktaş kulübü başkanı 2 defa özel uçağıyla italyalara gidiyor.. Eğer stoper mevkinde yukarıda saydığım özelliklerde adamların yoksa ŞL'de oynamanın hiçbir anlamı yok, süperligde bile başarılı olamazsın bu şartlarda.. Beklere diyecek birşeyim yok eğer yabancıya yerin yoksa yerlilerle idare edeceksin.. zaten bek konusunda cennet bir ülkede yaşamıyoruz.. Ama şu varki ne ismail ne de erhan kurtarıcı değiller.. Ortasahaya bakalım.. Cisse gitti ohh dedim.. Artık bu kadar seneden sonra adam gibi biri alınır ama nerdee biz sayın hocamızın afrikalı takıntısıyla eskimiz alman teknolojisine yöneldik yine.. Şimdi sayıyorum ingiltere,ispanya,fransa hatta italya liglerindeki tüm üst sınıfı takımların bu mevkilerinde kamerun,nijerya,togo,fildişi vs ülkelerinden atletik, güçlü, top hakimiyeti üst seviyede ve teknik futbolcular bulunuyor.. Bu adamlar bize gelince mi disiplinsiz oluyorlar.. Biz çok akıllıyız da bu takımlar aptal mı.. Böyle bir adam almayıp elmizde zaten bi tane varken bir alman daha alıyoruz hem de elmizdekinin yarısı bile etmeyecek kalitede.. Tabata'ya birşey söyleyemiyorum çünkü öyle bir zamana bıraktılar ki kim olsa razıydım.. Ama sezon başı beklentimiz çok daha başka bir isimdi.. Şimdi bunların yanına zaten olmayan forvet oyuncularının yanına mevcutlarla aynı özelliklerde nihatı ekldin.. Ne akla hizmet ederek bilmiyorum.. Madem Nihatı aldık Holosko'nun hiçbir anlamı yok.. Sat gitsin.. Bobo.. sat gitsin.. Ne bekliyorsun bunlara birisinin 10 milyon vereceğini mi sanıyorsun.. Bobo'ya verilen 5.5 milyon euro çok büyük bir rakamdır.. ne yapıp yapıp gönderilmesi gerekirdi.. Elimizdeki hiçbir yabancıya hatta hiçbir futbolcumuza 5 milyon euro verecek kulüp bulamayız dünya üzerinde.. Bu kadro kalitemizi net bir şekilde belli ediyor.. Ama herşeye rağmen bu kadro bile ligin 5. haftasında şampiyonluk şansını kaybedecek bir kadro değildir.. Ligde Gsaray maçı hariç 4 kolay maç oynamış ve sadece 3 gol atabilmiş ve bir galibiyet almıştır.. Bu kadrodan bu maçları kazanacak bir takımın çıkmaması için özel gayret gerekliydi o da gösterildi bence.. Bizi kurtaracak tek şey geçen seneki şartların tekrar oluşmasıdır.. Geçen seneki şampiyonluğun en büyük etkeni oynayan futbolcular kadar oynamayanlardır.. En kritik maçlarımızda sakat olan Delgado ve Gökhan Zan geçen seneki şampiyonlukta büyük pay sahibidir.. Bunların sakatlığı mustafa hocanın kadroyu mecburen doğru kurmasını sağlamıştır.. Hepimiz biliyoruz ki Delgado sakat olmasaydı oynayacaktı.. Gökhan zan sakat olmasaydı tormanla beraber defansta oynayacaktı sivokta ortaya çekilecekti cisse de kenarda olacaktı.. Zaten hatırlarsanız ikinci yarıda başarız olduğumuz birkaç maçta da düzen bu şekilde idi.. cisse-ernstin nispeten uyumlu bir hal almasına rağmen hoca inatla bir sonraki hafta sivoku oraya koyuyordu.. neyse ki sakatlıklar geldi de mecbur kaldık.. Bu sene kadro daha da geniş.. Ne kadar sakatlık olsa da hoca için fantezi yapacak ortam var malesef.. Onun için Allah yardımıcımız olsun.. İnanın şu takım aynı 11 futbolcu+3 yedekle 5 maç geçirsin bu maçların hepsini kazanır.. | ||
14-09-2009, 02:27 | #3 | ||
Üyelik tarihi: Jan 2008 Yaş: 35
Mesajlar: 17.190
Tecrübe Puanı: 56 | Holosko Ernst Sivok Tello Haricindeki yabancı futbolcularımızın yerini daha kaliteli isimlerle doldurabiliriz | ||
14-09-2009, 06:44 | #4 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 46
Mesajlar: 984
Tecrübe Puanı: 19 | herkes yerinde oynasın yeter. yusuf sol açık değil, ibrahim kaş ve erhan sağ bek değil, köybaşı iyi bir savunmacı değil, nihat tek forvet hiç değil, bobo sol açık değil, tello ortasahanın ortasında oynayamaz. yeter yaaa. tello solda oynasın, holo ve nobre veya batuhan pivot forvet oynasın, yanında nihat veya holo oynasın, tabata ve ernst göbekte oynasın. orta saha sağ bölgede malesef az alternatif var ve serdar özkan şu an en iyisi. o olmazsa erkan zengin de var. sağ bekte ekrem veya rıdvan var. neden macera arıyor denizli yahu. yap 2-3 hazırlık maçı dene be kardeşim. herkesi yerinde oynat yahu. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |