Kartal'ın Gündemi

[Mehmet]

Editörümüz Alican Esenci, Beşiktaş’ın transfer politikasını değerlendirdi.
İnter, Barcelona, Manchester United, Bordeaux ve Wolfsburg... Avrupa’nın önde gelen liglerinde şampiyonluğa ulaşan takımlar, transfer dönemini sakin geçirmeyi tercih ediyor. Sezonu çifte kupayla tamamlayan Beşiktaş’ta da durum farklı değil. Devre arasında Ernst ve Yusuf takviyesiyle kilidi çözen Mustafa Denizli yaz döneminde de taşlarla oynamıyor, ‘kazanan takımı’ bozmuyor.
Taraftarların duruma farklı bir çerçeveden bakması doğal. Futbol dünyasının önemli oyuncuları Galatasaray ve Fenerbahçe’yle anılırken, Kartal’ın biraz sessiz kalması Beşiktaşlılar’ı umutsuz kılıyor. Şampiyonlukların transferlerle kazanılmadığını, yaşayarak gören Beşiktaşlı taraftarlar hatırlamalı. Beşiktaş’ın gündemindeki oyunculara göz atarsak, Kartal’ın daha seçici davranması gerektiğini söyleyebiliriz...


Emiliano Bonazzoli
Bonazzoli ne uzayıp, ne kısalan sıradan bir İtalya Ligi forveti... Gelişme döneminde fiziksel avantajı nedeniyle yaşıtlarına oranla hep bir adım öndeydi. Totti’nin de yer aldığı İtalyan 21 Yaş Altı Milli Takımı’nda görev yaptı, golleriyle dikkat çekti. Ancak yaşı ilerledikçe meziyetlerinin sınırlı olduğu ve uzun boyu dışında bir avantajının bulunmadığı ortaya çıktı. Beşiktaş’ın Bonazzoli’yi transfer etmesi, Batuhan başta olmak üzere tüm forvetlerine haksızlıktır. Bonazzoli hakkındaki en ilginç yakıştırmayı Sampdorialı taraftarlar yapıyor: Gol atamayan forvet...

Adrian Mutu
Büyük transferler yapmanın uzun yıllar aldığını örnekleriyle görüyoruz. Bu sezon Real Madrid’in Cristiano Ronaldo, Juventus’un Diego ve geçmiş yıllardaki Barcelona’nın Thierry Henry ile Fenerbahçe’nin Roberto Carlos transferleri uzun çalışmalar sonucunda gerçekleşmişti. Beşiktaş’ın da Adrian Mutu gibi markalaşmış bir futbolcuyu ve kulübünü kısa sürede ikna etmesi çok zor görünüyor. Zaten Fiorentina Teknik Direktörü Prandelli de Mutu’yu bırakmaya yanaşmıyor. Mutu’nun Kartal’a hava getireceği ortada. Ancak Beşiktaş’ın 20 milyon Euro gibi bir bedeli gözden çıkarıp 30 yaşındaki Mutu’yu alması yerine, Mutu adaylarını takip edip kendi yıldızını yetiştirmesi daha akla yatkın bir tercih olabilir. Tıpkı kendi yıldızlarını yetiştiren Barcelona gibi...


Rodrigo Tabata
Şampiyonlar Ligi’nde geçen sezon yarı finale kalan 4 takım vardı: Barcelona, Manchester United, Arsenal ve Chelsea... Bu dört ekibin de ortak noktası, kadrosunda klasik 10 numara (Alex, Lincoln, Delgado tarzı) bulundurmamasıydı. Avrupa’da ayakta kalmanın sırrı bu kadar açıkken, Beşiktaş’ın hala Delgado’nun yerine Gaziantepspor’un 10 numarası Tabata için çaba sarfetmesi bana ilginç geliyor. Tabata, örneklerinden farklı olarak savunmasına da yardım ediyor olabilir. Ancak yine de soru işaretlerini de beraberinde getirdiği bir gerçek.


Marek Sapara
Marek Sapara, gündemdeki diğer isimlere oranla daha duyulmamış ve taraftarları kesmeyecek bir oyuncu gibi duruyor. Ancak ‘Slovakya’nın Beckham’ı’ denilen Sapara, kapalıyı ayağa kaldıracak kadar yetenekli ve güçlü... Orta sahanın her bölgesinde oynayabilen Sapara, kanatlarda da başarıyla görev yapabiliyor. Beşiktaş’ın Şampiyonlar Ligi’nde güçlü bir orta sahaya ihtiyacı var. Bu doğrultuda başarıya aç, güçlü ve yetenekli Sapara akla yatkın bir tercih olduğunu kanıtlıyor. Ayrıca Sapara’nın alternatiflerine göre maliyetinin düşük olduğu da ortada...