Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Beşiktaş > Futbol

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 16-12-2007, 22:41   #61
kader utansın
 
waitforme - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

beşiktaş para ile satılmaz....nokta
__________________
Click the image to open in full size.
waitforme Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 16-12-2007, 22:42   #62
 
artemis1903 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

neden olmasın diyorum..
__________________
ÖLÜRÜM SANA KARTALIM
artemis1903 Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 16-12-2007, 22:52   #63
Can't Forget
 
VeysTube - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

%100 oranla alsın diyorum
bakın o zaman transferlere
__________________

ŞafakLa Tanış Saya Saya Biter Mi ?


ANTALYA / Gazipaşa İLçe Jandarma KomutanLığı

Şafak:253
VeysTube Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 16-12-2007, 23:02   #64
kader utansın
 
waitforme - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

beyler beşiktaş halkın takımıdır....siz degilmiydiniz endüstriyel futbol istemiyorz diyen..bu adam klübü satın alırsa fenerbahçeden hiç bi farkımız kalmaz.tribünler sadece gol atılınca bagırır...beşiktaş halkım takımı olmaktan çıkar.
__________________
Click the image to open in full size.
waitforme Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 16-12-2007, 23:18   #65
Optik bArikAtı
 
uMuT TaCiRi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Tüm alsın diyenler okusun..!!!!!!!!!!
Sadece Beşiktaş-ı tutmakla Beşiktaş-lı-yım demek ayrı birşey lütfen iyi düşünün hayırlı yorumlar yapınız..Beşiktaş Halkın Takım'ıdır..ve öylede kalacak hiçbirşeyden haberiniz yok herhalde olsaydı böyle yorumlar yazmazddınız..
Click the image to open in full size.

Yıllardır fakir bıraktırılan Ülkemizin,fakir kalmış insan sayısı 50 milyondan fazla,açlık sınırı veya zor şartlarda yaşayan insan sayısı maalesef çok yüksek.İşte bu koşullarda yapılan bir yarışma var ve kitleleri ilgilendiren bu yarışmanın en heyecanlısı futbol daha sonra basketbol ve voleybol.
Spor kulüpleri yaşayabilmek için çeşitli alternatifler üretmeye çalışıyor,ürün satışı,kombine biletler,sponsorluk anlaşmalrı[bunun içinde isim satma var} ama hiç biri yetmiyor,gelirler giderin 4 te biri 3 te biri.
Her yıl bütçeler açık veriyor,taraftar müşteri olarak görüldükçe dar bir döngü doğuyor,olmuyor olmuyor,taraftara aidiyet duygusu yaşatmadan işe katmadan,söz yetki karar sahibi yapmadan sonuç alınmıyor,bunun da elbet bir çözümü var.
Sizce nedir,bu satırlarda tartışmamız lazım,biz bugün bir yöneticimize bu konuda bir proje sunduk,Y.K. una sunulacak kendisi tarafından kabul görürse hayata geçirmek için çalışacağız.
Ama bu işin herşeyi taraftara bağlı,sevenine bağlı,sizce ne tip çözümler geliştirilebilir,ekonomik darboğaz nasıl aşılır,her yıl düzenli bir gelir nasıl sağlanır.
Her görüş çok değerli,çok önemli,hele ki Beşiktaşın geleceği olarak gördüğümüz Halkın Takımındaki her satır ayrı bir önem kazanıyor.
uMuT TaCiRi Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 16-12-2007, 23:19   #66
Optik bArikAtı
 
uMuT TaCiRi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Hangi büyüklük?... Seçim bizim.

Ticarileşmiş profesyonel spor modelinde tüccarın sermayesini optimize ederek kullanması kadar doğal bir tavır olamaz; Hele de bu tüccar azgelişmişlik çukurunda elinde ki kısıtlı sermayesiyle debelenmekte iken...

Bu modelin ağababası Amerikan modelidir. Amatörlüğün ahlaki kırıntılarının ayaklarına dolanmasından rahatsızlığını daha sesli dillendirmeye başlayan Avrupa ve globalleşmenin tekerleğine sıkışmaya çalışan bizimki gibi azgelişmiş sermayenin bu konuda sert önlemlere başvurması kaçınılmaz görünüyor. Elbette ki tercihler belirlenirken birincil ölçüt en geniş kitlesel tabanlardır ancak şişede ki cin sadece iki dilekte bulunmanıza izin veriyorsa eldeki malzemeyi bu sabit koşula göre kullanmak zorunluluk haline geliyor.

UEFA kupası, sarp arazilerde ki kıymetli madenlerin keşfi ve sarayın süslü bahçesinde teşhiri amaçlı bir organizasyon konumundadır. Zamanında bizim bakımsız tarlamızdan zorla çıkartılan bir UEFA şampiyonluğu istenilen yararı getirmemiştir. Tıpkı bir aralık pompalanan Steau Bükreş balonu gibi o da çabucak sönüp gitmiştir. Avrupa’da oyunların sonuçları, özellikle önde gelen spor olan futbolda, kulüplerin zenginliğinden giderek daha fazla etkilenmektedir. Oyuncu tahsisi sistemi olmadığından zengin kulüpler yetenekli sporcuların kaymak tabakasını kendilerine çekerek rekabet güçlerini arttırabiliyorlar. Bunun sonucu olarak zenginliklerini de daha fazla arttırmak şansına sahip oluyorlar. Zengin kulüpler büyük izleyici kütlesine ve Avrupa kupalarına katılmak ve bunları kazanmak şansına daha fazla sahipler. Ayrıca bu kupaları daha fazla kendilerine özgü kılabilmek için G-14 gibi projeleri de destekliyorlar. Bunun sonucu olarak Avrupa futbolu zenginlerin birinci kümesi ve yoksulların ikinci kümesi gibi bir ayırıma gitmek durumunda kalacak.

İkinci önemli sorun, TV yayıncılığının, kapsamı genişletebilmek için oyunlara daha fazla müdahale eder hale gelmesi. Spor oyunlarının mı yayımlandığı yoksa yayımlanmak için mi spor oyunları yapıldığını ayırmak olanaksızlaşıyor. İlginç bir öneri Avrupa futbolunu tek aralı iki yarım süre yerine üç aralı dört çeyrek süre ile oynamak önerisi. Bu öneri henüz kabul edilmemekle birlikte, gündemde nelerin olabileceğinin açık göstergesi. Dünya kupalarında büyük pazarları etkileyen saat farkları ile başa çıkabilmek için maçların öğle vakti cehennem sıcağında oynanması da gidişatın bir başka göstergesi.

Artık tarım daha bilimsel yöntemlerle yapılıyor Avrupa’da. Global sermaye koparıp almak yerine yerinde beslemenin daha verimli bir yatırım olacağını anladı. Elleriyle besleyip büyüttükleri gürbüz oğlanları Fenerbahçe takdirnameleri getirmeye başladı bile. Bir diğeri de serum bağlanmış güçlenmeye çalışıyor hızla.

Kim dediniz? Beşiktaş mı?

Hani şu milyonlarca taraftarının müşteri olmak yerine sivil toplum örgütü gibi davranmaya çalıştığı, geleneklerden, şereften hakdan sözettiği, yetmiyormuş gibi asıl gücün işbirlikçi sermayeden değil de kendi cep harçlıklarından geldiğini farkeden, globalizmin karşısında kendi özbeöz finansman projeleriyle son barikat olarak dikilen milyonların pençesinde ki şu ayrık otu mu?

Hadi canım siz de...

Avrupalılar da Amerikalılar gibi ticari sporun karanlık yüzü ile tanışıyorlar.

Büyük paraların döndüğü sektörlerde zenginler daha zengin olurken, sporun idealleri ve oyunların dürüstlüğü konusunda giderek kuşkular doğuyor. Bu olumsuz gelişmeler ise daha fazla ve daha heyecanlı oyunlar, görkemli stadyumlar, daha kapsamlı medya yayınları ve imaj yaratan ticari ürünler ile dengeleniyor.

Buna karşılık dürüstlüğün, sporculuğun, tevazunun egemen olduğu geleneksel yapının sürmesini isteyen ve sporun küreselleşmesine karşı olan kesimler de mevcut. Yine de cin şişeden kaçmış görünüyor ve tekrar şişeye sokulması olanakları şimdilik ufuklarda gözükmüyor.

Şimdi karar vermek bize yani taraftara düşüyor.

Hangi büyüklükten sözediyoruz burada?

Büyük markaların ticari soytarı kostümüne sığabilecek bir büyüklükten mi yoksa kendi kucağımızın büyüklüğünden mi?
uMuT TaCiRi Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 16-12-2007, 23:20   #67
Optik bArikAtı
 
uMuT TaCiRi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Proje nasıl şekilleniyor?

Ticarileşmiş profesyonel spor modelinde tüccarın sermayesini optimize ederek kullanması kadar doğal bir tavır olamaz; Hele de bu tüccar azgelişmişlik çukurunda elinde ki kısıtlı sermayesiyle debelenmekte iken...

Bu modelin ağababası Amerikan modelidir. Amatörlüğün ahlaki kırıntılarının ayaklarına dolanmasından rahatsızlığını daha sesli dillendirmeye başlayan Avrupa ve globalleşmenin tekerleğine sıkışmaya çalışan bizimki gibi azgelişmiş sermayenin bu konuda sert önlemlere başvurması kaçınılmaz görünüyor. Elbette ki tercihler belirlenirken birincil ölçüt en geniş kitlesel tabanlardır ancak şişede ki cin sadece iki dilekte bulunmanıza izin veriyorsa eldeki malzemeyi bu sabit koşula göre kullanmak zorunluluk haline geliyor.

UEFA kupası, sarp arazilerde ki kıymetli madenlerin keşfi ve sarayın süslü bahçesinde teşhiri amaçlı bir organizasyon konumundadır. Zamanında bizim bakımsız tarlamızdan zorla çıkartılan bir UEFA şampiyonluğu istenilen yararı getirmemiştir. Tıpkı bir aralık pompalanan Steau Bükreş balonu gibi o da çabucak sönüp gitmiştir. Avrupa’da oyunların sonuçları, özellikle önde gelen spor olan futbolda, kulüplerin zenginliğinden giderek daha fazla etkilenmektedir. Oyuncu tahsisi sistemi olmadığından zengin kulüpler yetenekli sporcuların kaymak tabakasını kendilerine çekerek rekabet güçlerini arttırabiliyorlar. Bunun sonucu olarak zenginliklerini de daha fazla arttırmak şansına sahip oluyorlar. Zengin kulüpler büyük izleyici kütlesine ve Avrupa kupalarına katılmak ve bunları kazanmak şansına daha fazla sahipler. Ayrıca bu kupaları daha fazla kendilerine özgü kılabilmek için G-14 gibi projeleri de destekliyorlar. Bunun sonucu olarak Avrupa futbolu zenginlerin birinci kümesi ve yoksulların ikinci kümesi gibi bir ayırıma gitmek durumunda kalacak.

İkinci önemli sorun, TV yayıncılığının, kapsamı genişletebilmek için oyunlara daha fazla müdahale eder hale gelmesi. Spor oyunlarının mı yayımlandığı yoksa yayımlanmak için mi spor oyunları yapıldığını ayırmak olanaksızlaşıyor. İlginç bir öneri Avrupa futbolunu tek aralı iki yarım süre yerine üç aralı dört çeyrek süre ile oynamak önerisi. Bu öneri henüz kabul edilmemekle birlikte, gündemde nelerin olabileceğinin açık göstergesi. Dünya kupalarında büyük pazarları etkileyen saat farkları ile başa çıkabilmek için maçların öğle vakti cehennem sıcağında oynanması da gidişatın bir başka göstergesi.

Artık tarım daha bilimsel yöntemlerle yapılıyor Avrupa’da. Global sermaye koparıp almak yerine yerinde beslemenin daha verimli bir yatırım olacağını anladı. Elleriyle besleyip büyüttükleri gürbüz oğlanları Fenerbahçe takdirnameleri getirmeye başladı bile. Bir diğeri de serum bağlanmış güçlenmeye çalışıyor hızla.

Kim dediniz? Beşiktaş mı?

Hani şu milyonlarca taraftarının müşteri olmak yerine sivil toplum örgütü gibi davranmaya çalıştığı, geleneklerden, şereften hakdan sözettiği, yetmiyormuş gibi asıl gücün işbirlikçi sermayeden değil de kendi cep harçlıklarından geldiğini farkeden, globalizmin karşısında kendi özbeöz finansman projeleriyle son barikat olarak dikilen milyonların pençesinde ki şu ayrık otu mu?

Hadi canım siz de...

Avrupalılar da Amerikalılar gibi ticari sporun karanlık yüzü ile tanışıyorlar.

Büyük paraların döndüğü sektörlerde zenginler daha zengin olurken, sporun idealleri ve oyunların dürüstlüğü konusunda giderek kuşkular doğuyor. Bu olumsuz gelişmeler ise daha fazla ve daha heyecanlı oyunlar, görkemli stadyumlar, daha kapsamlı medya yayınları ve imaj yaratan ticari ürünler ile dengeleniyor.

Buna karşılık dürüstlüğün, sporculuğun, tevazunun egemen olduğu geleneksel yapının sürmesini isteyen ve sporun küreselleşmesine karşı olan kesimler de mevcut. Yine de cin şişeden kaçmış görünüyor ve tekrar şişeye sokulması olanakları şimdilik ufuklarda gözükmüyor.

Şimdi karar vermek bize yani taraftara düşüyor.

Hangi büyüklükten sözediyoruz burada?

Büyük markaların ticari soytarı kostümüne sığabilecek bir büyüklükten mi yoksa kendi kucağımızın büyüklüğünden mi?
uMuT TaCiRi Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 16-12-2007, 23:21   #68
Optik bArikAtı
 
uMuT TaCiRi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Beşiktaş'ımızın tarihini bilen satılmasını istemez..
Halkın Takım'ı Beşiktaş kahrolsun endüstriyel futbol..
uMuT TaCiRi Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 17-12-2007, 00:02   #69
1903-1984-2008
 
Efsane48 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Takımımız kimseye satılamaz.! Bu Takım bizim.!
__________________
Click the image to open in full size.
Efsane48 Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 17-12-2007, 00:07   #70
besiktaş jk
 
aLi rıZa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

beşiktaş halkın takımıdır
kimse alamaz ulaan 1
__________________
“Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine”
aLi rıZa Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 20:21 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580