|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
31-03-2008, 14:07 | #1 | ||
Optik bArikAtı Üyelik tarihi: Oct 2006
Mesajlar: 1.729
Tecrübe Puanı: 20 |
Son 15-16 yılda 2 şampiyonluk gören takımız.Hergün günden güne yükselen borçlarımız olanklübüz..Gelir elde etmek için stad isimleri değiştirmeyi akıllarında bulunan zihniyetler tarafından yönetiliyoruz.Bakın yönetimin yaptığı bir kaç işlere bakın! Ankara Spor maçında bariz bir golümüz verilmedi. Birçok şey söylenebilir ve söylenmelidir de. Ancak bu söylemler hem inandırıcı olmalı ve de Beşiktaş JK’ya yakışmalıdır. Yumruğu masaya vurmak, herkesi altında bırakmak, kötü bir Fenerbahçe söylemini taklittir. Beşiktaş JK başkanı kupayı akraba ziyaretine götürürken yaptığı yanlışı maç sonrası kendisine uzatılan mikrofona da yapmıştır. Kabul edilemeyen bu beyan ile tüm Beşiktaşlıları rakip taraftarlarca dalga geçilir hale sokmuştur, ama bunlardan daha kötüsü iki gün sonra “Ben Haluk Ulusoy’u kastetmemiştim” diyebilmiştir. İşte bu ikinci söylem birincisinden daha tehlikeli, daha acıdır. Özür dileyecekseniz adam gibi dilemeli yok dilemeyecekseniz kıvırmamalısınız. Kötü de olsa bir duruşun olması fena olmazdı. Beşiktaşlılık duruşunun tüketildiği bu günlerde bu duruşa bile razı o kadar çok Beşiktaşlı var ki. DEL BOSQUEavası var? 1 Bu parayı neden doğru dürüst ödemediniz? 2 Zamanında çalışanlarına ödeme yapmak acayip bir şey mi? 3 Ödemeyeceksen veya buna gücün yoksa neden adamı ve ekibini işe aldın? 4 Yok şartlar acayip değişti ise neden bunu Del Bosque ile paylaşmadın ve sulhen bir çözüme gitmedin? 5 Mali tablolarında bunu nasıl gösterdin? 6 Beşiktaş’ı Türkiye ve dünya arenasında bu kadar utanç verici bir duruma düşüreceğini düşünmedin mi? 7 Bütün süreç devam ederken, sürekli “problem yok, her şey kontrol altında, bir üst mahkeme sorunu halledecek, durum bizim lehimize sonuçlanacak” derken, yalan mı söylüyordun? 8 Yalan söylüyorsan, yalancıların o koltuklarda oturması hakkında ne düşünüyorsun? 9 Yok, durumu bilmiyor ve Beşiktaş lehine sonuçlanacak zannediyordunsa, bu konuya hâkimim diyebiliyor musun? 10 Konulara bu denli cahil kalabilen bir yönetimin o koltuklarda oturması hakkında ne düşüyorsun? 11 Yok, bunlar değil de, böyle beyanlarla mahkemeleri manipüle edebileceğini düşünüyordunsa, bunu aşırı saflık olarak görmüyor musun? 12 Aşırı safların o koltuklara oturması hakkında ne düşünüyorsun? 13 Bir daha doğru dürüst bir yabancı transferini normalin kaç katına ve hangi onur kırıcı şartlara yapacağınızdan haberiniz var mı? 14 Bir kulübün prestiji, marka değerlemesi, karlılığı nasıl hesap edilir bilginiz var mı? 15 Avrupa ve dünyayı, evinizin arka bahçesi mi sanıyorsunuz? 16 Beşiktaş ı Avrupa da nereye konumlandırıyorsunuz? Bunun için bir planınız var mı? 17 3. dünya ülkesi takımı ve kulübü olarak planladığınız (veya hiçbir şey planlamadığınız) aşikârken, atıp tutma hakkını nereden buluyorsunuz? 18 Bu konuyla ilgili nasıl sorumluluk almıyorsunuz? 19 Konu ile ilgili federasyon ve hatta ülke mercilerini devreye sokmaya çalışıp, bu durumu temizleme çaresizliği sizi hiç rahatsız etmedi mi? 20 Bu hakikaten “milli” bir mesele derken, sonucunda, bu hale düşürüp ülkemizin de adını lekelemiş olacağınızdan mı bahsediyordunuz? 21 Beşiktaş’ın geleceği garanti deyip, Fulya gelirlerini kastederken, bu ödenecek olan meblağın, bunun ne kadarına denk geldiğine bakıp, “Beşiktaş’ın geleceği bitmiştir” diyor musunuz? 22 Vicdan azabı çekiyor musunuz? Süleyman Seba sonrası dönemde özenilen ve camiaya dikte ettirilmeye çalışılan zihniyet sportif başarıları beraberinde getirmiyor. Tam tersine emsali görülmedik kötü sonuçlara yol açıyor. Son dört seneden küçük bir saptama: Beşiktaş futbol takımı 29 Şubat 2004 tarihinden bu yana ligde lider olmadı. O gün Beşiktaş liderken 23. hafta karşılaşmasında İstanbulspor’a 2–1 yenildi ve liderliği kaybetti. Bugüne kadar da bir daha o koltuğa oturamadı. O sezon, yaşanan “buhrana” kurban gitti. Peki ya sonrası? Beşiktaş JK, Mayıs 2004’te yeni bir başkan seçti. 04–05 sezonuyla yeni bir dönem başladı. Lucescu’dan sonra 6 hoca (Vicente Del Bosque, Rıza Çalımbay, Mehmet Ekşi, Jean Tigana, Tayfur Havutçu, Ertuğrul Sağlam) çalıştırdı takımı. Sayısız futbolcu geldi. Ama hiçbiri Beşiktaş’ı tek bir hafta bile olsa lider yapamadı. 04- 05 sezonundan başlayarak bugüne kadar (07–08 sezonu 12. hafta) 114 maç oynadı takım. 6 teknik direktörün görev aldığı 114 haftada, üç haftadan fazla 2. olarak sadece bir kez kaldı. O da Jean Tigana’nın son döneminde 12 haftalık bir süreç. Bu dönemde birinci olma şansı da sadece 1 kez geldi Beşiktaş’ın ayağına. 31. haftada Fenerbahçe’yi yenebilseydi, lider ve belki de şampiyon olacaktı takım. Olmadı. Türk futbolu sistemi içerisinde böyle “şaşırtıcı” bir durumun en önemli sebebi dört sezondur yaşanan idari hatalar ve istikrarsızlıktır. Son dört senede dalgalanmalardan en uzak ve ligde en başarılı dönemin en uzun süre görevde kalan Jean Tigana dönemi olması önemli bir ipucu olsa gerek. Sinan Engin dün sürpriz bir çıkışla kongrede başkan adayı olacağını açıkladı. Siyah-Beyazlı kulübün yönetiminde büyük hatalar yapıldığını söyleyen Engin, “Artık ayağa kalkmanın zamanı geldi. Bu işler parayla olmuyor. Yönetimim ve teknik heyetim rehazır. İlk kongrede aday olacağım. Zaten olağanüstü kongre olacağını düşünüyorum, 2010’a kadar beklememize gerek kalmayacak. Başkan olup, Beşiktaş’ı zirveye taşıyacağım'' diye konuştu. Okuduğunuz haber, ajanslara 5 Haziran tarihinde geçmişti. Rıza Çalımbay’ın “Demirören, Sinan Engin'i aleyhimde konuşturdu” dediği, yine “Başkan, Tigana’yı eleştirmem için talimat verdi” açıklamasını kendi ağzıyla yapan Sinan Engin, neye ve kime kızdı ise birden ortaya “Başkan adayıyım” diye çıkıverdi. Hem de yenilir yutulur cinsten sözler değildi söyledikleri. “Bu işler parayla olmuyor…” diyordu. Ağır eleştirileri hem yazılı hem de görsel medyada ardı ardına sıralıyordu Sinan Engin, birkaç ay önce talimatlar aldığı başkanına.Sinan Engin Beşiktaş'ta! Aradan çok zaman değil, birkaç ay geçmişti ki kulübün resmi internet sitesinde yer alan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Sayın Sinan Engin, futbol takımımızın genel menajerliği görevine getirilmiştir. Kulübümüze daha önceki yıllarda futbolcu ve menajer olarak başarılı hizmetlerde bulunan Sinan Engin, bugün itibariyle futbol takımımızda genel menajerlik görevine başlamış olup, kendisine başarılı çalışmalar dileriz.” Bu açıklamadan yaklaşık yarım saat önce, takımın idari menajeri Ali Gültiken'in görevinden ayrıldığı haberi de kulübün sitesinden duyuruldu. Adına besteler dizilen efsane Ali kapının önüne konuyor, futbolculuk döneminden zerre kadar iz bırakmayan Sinan Engin kulübe baş tacı ediliyordu. Ne olduysa ondan sonra oldu Beşiktaş’ta. Kapalı tribünde açılan “Ya 2004’ün hesabını ver, ya da huzur ver”, “Çarşı Sinan Engin’e karşı” pankartları tribünü ikiye böldü. Aslında bu hususta ikiye bölünen tek yer de Çarşı idi. Çünkü Sinan Engin’in genel menajerliğe getirilmesi, bütün taraftar gruplarını, Beşiktaş medyasını, dernekleri, kısacası tüm camiayı çok rahatsız etmişti. Ve beklenen Sinan Engin…Gelişiyle tribünleri ikiye bölen Sinan Engin önce hakemleri, sonra oyuncuları hedef aldı. Engin, “Türkiye’de mafya var diyorlar. En büyük mafya hakemler. İstediklerini şampiyon yapıyorlar, istediklerini düşürüyorlar. Futbolda büyük paralar dönüyor. Dikkatli olalım” dedi. Futbolcuları da uyaran Engin, “Ocak ayında kimler gidecek, kimler gelecek hepiniz göreceksiniz'' ifadesini kullandı. Kendi tekerine çomak sokmak bu olsa gerek. Gerçekten de takıma yeni giren veya yerinde oynamaya başladıktan sonra iyi performans gösteren futbolcularımızla, kişiliği ve futbol anlayışı ile kısa sürede hepimizin desteğini ve güvenini kazanan hocamız ile pek alışık olmadığımız kadar rahat maçlar ve skorlar ile Şampiyonlar Ligi’ne girmemiz hepimizi daha çok heyecanlandırmış ve umutlarımızı artırmıştı. Bu olumlu tablonun keyfini çıkartacağımızı düşünürken kendi kendimize sorunlar, hatta kaoslar yaratmaya başladık. Göreve getirilen menajerin Ertuğrul Sağlam’ın altını kazacağı bazıları tarafından söyleniyordu. Ertuğrul Sağlam giderse kendisi de o koltukta oturamayacağını çok iyi anlayan Başkan, hedef mi saptırıyor bilinmez ama Mustafa Denizli sesleri kimin, neyin sesi anlamak çok da güç değil. Birkaç mağlubiyete mi bakıyor Ertuğrul Sağlam’ın, başkan tarafından her fırsatta dile getirilen “sağlam” yeri. Talimat verecek, direktifle haber yaptıracak, yazı yazdıracak isim bitmiyor herhalde. Dün Sinan Engin’e yaptırdınız Tigana ve Çalımbay eleştirilerini. Bugün de bir başkasına mı kazdırıyorsunuz Ertuğrul Sağlam’ın kuyusunu? Söylediğimiz gibi Mustafa Denizli söylentilerini kim, kime, neden yaptırıyor anlamak aslında çok güç değil. Ne diyelim, “Yaptıklarınız, yapacaklarınızın teminatıdır” Bütün bunları herkez taraftardan bekliyor sorgulasın diye bizden önce genel kurul'un sorgulaması gerekir! Konu uMuT TaCiRi tarafından (31-03-2008 Saat 14:09 ) değiştirilmiştir.. | ||
|
31-03-2008, 15:43 | #3 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2008 Yaş: 45
Mesajlar: 13
Tecrübe Puanı: 17 | Kalite Farkı sadece futbol takımında değil klup olarak ta oldukça fazla.. Demirören, Aziz Yıldırımdan biraz ders al ya... Ulan hep eleştirdik febeş'i azizeyi ama kötü mötü bizim başkandan ve yönetimden de bu haliyle bile çok ilerlerdeler. Helal olsun sana Fenerbahçe.. Salt gerçekler bu kadar mı vurulur yüzümüze? 2 hafta liderliği külhanbeyliği sandık..Yazık çok yazık...
__________________ Lütfen forum kurallarını okuyunuz.. | ||
31-03-2008, 15:57 | #6 | ||
1903-1984-2008 Üyelik tarihi: Oct 2007 Yaş: 40
Mesajlar: 10.250
Tecrübe Puanı: 32 | uMuT TaCiRi Haklısın harfi harfine kadar.! | ||
31-03-2008, 17:06 | #9 | ||
gurbetci kartal Üyelik tarihi: May 2006 Yaş: 44
Mesajlar: 4.604
Tecrübe Puanı: 23 | mehmet her harfi her kelimesi dogru bir yazi bunlar besiktasimi resmen rezil ettiler besiktaslilik durusunu agzina sakiz yaptilar elalemi ustumuze guldurduler bu,nlar bunlarin hepsini yaptilar besiktasliligindan suphem yok ancak yonetici ve baskan olamayacagi aciktir bize saha icinden cok yonetici bir lider lazim cemil kazanci ve tuncay ozilhan gibi adamlarin bu klubun basina gecmesi lazim ilerisi icin planlama yapmasi lazim ne kadar sevmesekte aziz yildirimin ilk baskan secildigi donemdeki sozunu hatirlatmak isterim 2 BINLI YILLARDA FENERBAHCEYI AVRUPADA BASARILI BIR KLUP YAPMAK ICIN UGRASACAGIZ DEDI ADAM yil 1996 idi bugun 2008 demekki planli bi calisma var ortada bizede bunu yapacak birisi lazim bu vizyon bence tuncay ozilhanda var
__________________ Allah(c.c) bir kulunu severse o kulun nesi yok? Allah (cc) bir kulunu sevmesse o kulun nesi var ? hz.Ali (r.a) | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |