Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Beşiktaş > Futbol

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 14-05-2008, 20:53   #1
Optik bArikAtı
 
uMuT TaCiRi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Tarafımız Tribün Geleneği !

Click the image to open in full size.
Beşiktaş üzerine lafı olan herkes son günlerde şunu dillendiriyor... “Durum berbat !”

Şimdi uzun uzadıya berbat olan durumun neler olduğu, nelerden beslendiği, hangi konuların bizi buralara getirdiğini tekrar yazmak anlamsız... Sorunlar herkesin gördüğü, bildiği, yeri gelince fikir beyan ettiği şeyler...

Bu konuyu iki ana başlıkta görmekteyiz;

Yönetim ve Tribün...

Konu dönüp dolaşıp bir yerde Yönetimin bu durumu buraya getirdiğine, Tribünün de bu durum karşısında atıl kaldığına geliyor... Yönetim ile ilgili fikirler, çağrı ve uyarılar, hem isim bazında, hem anlayış bazında, hem de muhalefet yönüyle genel kurul tavrı bazında eleştirildi sözler söylendi... Görmekteyiz ki bu günlerde de tribün üzerine travmatik ifadelerle çıkışlar olmaktadır...

Bunlara ait en sonda söyleyeceğimizi en başta söyleyelim... Bizim taraf olarak seçtiğimiz yol, gidilmesini elzem gördüğümüz yön; “TRİBÜN GELENEĞİDİR”...

Tribün geleneğinden geçen yolda gördüğümüz tıkanıklık noktaları;

- tribün - taraftarlık misyonu,
- destek çıkmak-sahip çıkmak ayrımı, noktalarıdır...

Beşiktaş üzerinden tartışıldığında, bu tartışmanın tamamına herkesin atfettiği anlam düzeylerinde farklılaşma gözlenmektedir... Ve görülmektedir ki bu konularda, kafalarda bir netleşme söz konusu olamamakta ve bir yerlerden hep başa dönülmektedir... Bu iki tıkanma noktasının tamamına yanıt arama gayreti çok geniş bir zaman diliminin konusudur... Belki de en kilit noktada “destek çıkmak – sahip çıkmak” ayrımı oturduğu için bu günlerde, bu konu özelinde daralmak daha uygun olacaktır... Yine de kısaca misyon kısmında da saptama yapmak doğru olacaktır...

Misyonumuz başta belirttiğimiz “berbat durumun” yegâne sorumlusu olan “yönetimi” devirmek, bu yönde nefes harcamak mıdır?

ÇARŞI şemsiyedir. O şemsiyeden kafamıza güneş de geçebilir, yağmur da yağabilir ama gerçek budur. “TRİBÜNDE TAVIR” in ne olması gerektiği; “Taraftarlar olarak işimiz yönetimsel sorunların bir parçası olmak değil, yönetimsel sorunların çözümüne katkı sağlayan, üreten olmaktır ” ifadesinde vücuda gelir.

“TRİBÜN AÇISINDAN” bu, sözümüzdür, tavrımızdır, imzamızdır...

Bugüne kadar “Tribün Geleneği” üretebilmiş nadir bir dere yatağıdır ÇARŞI... Su akar yatağını bulur lafı bu yüzden güzeldir... Önemli olan, su ile bulanmamak, su ile akarken de boğulmamaktır...

Bu gelenektir... Yıllar yılı yazılı bir gelenek miydi sanki bu olan da, binlerce yürek sevdalandı? Tabii ki hayır... Yaşanarak yazılmış bir gelenekti... Şimdilerde sıkça ahh çekilen o dönemlerden, o hayatlardan, o ortak ruhtan kalanın ve bugün onu yaşatmaya inançlı olanların sözünün, yazılı hale gelmiş halleri de mevcuttur... Bu yüzden imzamızdır...

“ÇARŞI” nerede sorusu, aynı mantıkla Beşiktaş camiasının duayen kalemleri nerede, Beşiktaş basını nerede, muhalefet nerede, eski toprak düşünürlerimiz nerede söylemlerinin arkası boş çığlığının tıpatıp kopya resmidir... Algılama ve öngörme yeteneği oldukça gerileme kaydetmiştir... Tribün açısından var olan gerileme, kör göze parmak durumunda iken bile, yapılan çağrıların altı nasıl doldurulacaktır...?

“GELENEK” misyonlu bir laftır...

Bile bile, üstüne basa basa öne çıkarmak gerekmektedir...

Günümüzde her şeyin “değiştiğini”, “değişmekte olduğunu” bunun da “doğal” olduğunu kavramak gerekmektedir... Bugün kim ki, kişileri konuşursa havada kalacaktır... Misyonu kişilere yükledikçe, oraya adresledikçe her tespit boşa düşecektir... Bu meşakkatli ve bir yanıyla “arıza” âlemin gidişatında, var olan adanmış hayatların, insanların durumları, yaşamları, sorumlulukları da değişmektedir... Bu da çok doğal bir değişimdir... Örnek olarak Optik Başkan ile ilgili bir anekdot anlatmakta fayda var bu noktada:

“Bir gün bir gs maçı... Kulüp binasında akaretlerde kuyruktadır Beşiktaşlılar... Caddeye kadar da kuyruk vardır... Girişteki güvenlik görevlisi ile tanışıklığı olan bir Kartal, bekçi kulübesinde en önde oturmuş biletlerin çıkmasını beklemektedir... Optik Başkan girer kapıdan içeri... Selam verir başıyla... Bekçiye dönerek der ki : “Serdar nerde?”... Bunu öyle bir söylemiştir ki Optik Başkan, hani patronlar işçisi nerde, gelsin hemen buraya der ya, aynı o şekil... “İçerde, geldi başkanım” der bekçi... Ve Optik Başkan eyvallah der ve yürür içeriye doğru...”

Gerçekten öyleydi günler... Ama hayatın tamamı gibi bu alanlar da değişiyor... Dönülmez noktalar yaratıldı aşınan yanlarımızdan... Bu açıdan bir yandan “tribünde büyüklük, küçüklük, sevgi, saygı” ikilemlerinin zorladığı alanlar genişlemişken, diğer yandan birçok yalnız bırakılmışlık üremiştir...

Bu yüzden gelenek diyelim ki üstüne basa basa anlaşılsın:

“Şu anda kim ne diyora bakmayalım... Kim ne durumda diye bakmayalım... Geçmişten geleceğe taşınmaya değer neler konmuş ortaya, ona bakalım... Orayı rehber alalım...”
Tribün geleneğimizde olmayan şeylerde, yerlerde “abi” aramayalım... Bulamayınca da “nerede abiler” demek zorunda kalmayalım... Geçmişten beri bu tribün adına neler bırakılmış ve bunlardan hangileri geleceğe taşınmaya değer, oluşan değerler neler onlara bakalım...

Adanmış hayatların yaşadığı eski günlerin, o dünyanın yapısının tüm genel ve özel koşulları ortadan kalkmıştır... Bu durumun ileride yaşanacağı öngörülüp zaman-ı evvelden beri hep “gelenek” vurgusu yinelenmiştir... “ÇARŞI Bir Ruhtur” ifadesi kullanıldığında, bunu kullanan abilerimizin derdi de buydu zamanında... “Ruh Olmak Zorunda” denmek isteniyordu... Çünkü “tribün yapılanması” denilen kavram galakside eşi benzeri olmayan, çok çetrefilli bir kavramdır...

Yönetmek-Dâhil olmak,
Hâkim Olmak-Uyumlu olmak,
Kural koymak-Kurala uymak,
Yapılandırmak-Katkı sunmak,
Yapıyı yaşatmak-Omuz vermek,
Savaşmak-Nefer olmak...

Hangi popüler alan bunları bu kadar kesin ve saf olarak içerir? Ya da hangisi bu kadar hayatın içinden birebir yansıması gibi içerir? “Tribün Yapılanması” bunları içermektedir... Ama hayatın böylesi bir alana yansıması ve o alani aşındırması kadar da doğal bir olay olamaz... İşte tam burada Beşiktaş tribününde daha özel yaşanan bir ters formül oluşuyor: Özel alan açısından da, genel alanı “hala” en çok “bu tribün” tetikliyor... Yani “nerede eski günler” sitemine muhatap bu eskisi gibi olmayan hayatlar bile, oldukları hali ile çevresel koşulları hatırı sayılı oranda etkileyebiliyor... Sadece İstanbul özelinde de değil hani… Yurdun her köşesinden çoğu zaman aynı karede fotoğraflar çekiliyor… Bu anlamda “gelenek” semtten - kente, kentten-ulusala sirayet ediyor. Kimsenin “bu yana gelin” demesine gerek olmadan, yönünü, yolunu aslen içinde hissediyor ve bu tetiklemeyi yine vurguladığımız “gelenek” noktasından var ediyor… Etmelidir de… Tribünde yaratılmış gelenek ve geleceğe taşınması gereken değerler bu anlamda Anadolu’dan da aynı şekilde sorgulanabilmekte ve Tribün Birliğine katkısı açısından çaba sarf edilmeye değer görülmektedir…

Kim ne derse desin, kendi adımıza bu tribünü güzel ve ayrı yapan değerlerden biri budur... Elbette, söz konusu fb, gs aktörleri ve onların karakterleri olsa idi, salt bu etki bir anlam taşımazdı... Yani güzel bir “Gelenek Mirası” var...

Bakmayın, “neden tribünden ses yok” çıkışı olmasına, şu anki mevcut durumda bu doğaldır … Ama bu bahsettiğimiz yapı-karakter olmasa bu sorunun adresleneceği bir tribün bile olmayacaktı ki !

TRİBÜN GELENEGI demiştik girişte...

Var olan “berbat” duruma çözüm üretilen her sözde, her yazıda, her harekette adreslemenin merkez noktasına kendimizi oturmak şartı önceliklidir... İsimler, oluşumlar değil “gelenek” adreslenmelidir... Anlatılmak istenen-istenecek şeylerin altında bir imza bulunma zorunluluğu yoktur... Beşiktaş “tribün geleneği”, ortak imzasını yine yaşam alanı olan tribünde, yaşam kaynağı olan “taraftarlık” faaliyetinin altına atma konusunda ayrışmamalıdır...

Yapılacak olana kimse yapma dememektedir... Yapılacak olanın “doğru adım” olduğuna emin değilsen yapma denmektedir... Dinamit gibi patlamayı beklerken, içine doğru patlama ihtimalini göz ardı etme denmektedir... Arkasında bulunulamayacak, biri tarafından bir yana, öbürü tarafından öbür yana çekilecek adımlar atma denmektedir...
Sonuçta, altında “imza” olup, bu yönde kullanılan yanlış adımlar, nadir de olsa hayattan ders olarak “geleneğin” içine oturmuştur...

Durumun berbatlığı ortadadır. Bu, bugünün değil, dünden süre gelen sorundur... Ama sadece bugüne kümelenmiştir... “Bu duruma seyirci miyiz, değil miyiz” i ortaya koyduklarımız belirleyecektir... Tribün Birliği ve Gelenek adına ortaya ne koyabiliyorsak oraya imzamızı atabiliriz demektir... Bir şeyler yapabiliriz diyorsak, şu anda“ne yapıyoruz” u en başta sormalıyız...

Bizler neyi niçin yapmalıyızı soruyoruz!

Paf çocukların yetişme süreçleri ile ilgilenmek bir şey değil midir?

Belki de uzunca süre ilk kez amatör şubeleri taraftar ile aidiyetlendirmek bir şey değil midir?

Yönetimsel yalpalamaları detaylandırıp tarihe notlar düşmek bir şey değil midir?

Kürsülerde çıkmayan sesleri çıkar hale getirme çabası bir şey değil midir?

Tribün birliği adına yapılabilecek o kadar çok şey var ki... Alanı gözlemleyerek, neden - sonuç, fayda - zarar ilişkisini gözeterek adım atılabilecek o kadar çok alan var ki... Bunu yapmak için bir merkez aramaya, gerek yok...

Şeref Bey Stadı’nın isminin satışı için Vodafone firması ile görüşmeler yapıldığı mevzubahis edildiğinde, kulüp binasının kapısında “Beşiktaş’lıya Şeref’i Yeter“ pankartını açarak tavırlarının ne olduğunu sergileyen insanların elinde çArşı izin kâğıdı mı vardı? Beşiktaşlının doğrusunu savunuyorlardı. Onların çArşı tişörtleri yoktu, çArşı ruhları vardı. Onlar çArşı geleneğine tüm samimiyetlerini ortaya koyarak maskesiz, makyajsız sahip çıkıyorlardı. Tribünden “Yıldırım Nerede?” deme kolaylığından ziyade, kulübün kapısında “Serdar Nerede” demeyi yeğliyorlardı... Bu karşı çıkış Beşiktaş Futbol Takımı’nın tabeladaki yerine göre değil Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün nerede durduğuna bakılarak yapılıyordu.

Şimdi, ama şimdi, insanlar bir şey yapmayacak mıyız? diye soruyor.

Bizler bu süreci “Beşiktaş” olarak yaşayacağız... Amatörlerde, salonlarda, deplasmanlarda, alt yapılarda, öz kaynaklarda çoğalacağız... Beşiktaş olan her yerde. arma mesaisine devam edeceğiz... Sabırla…

Doğruları sırtımıza yük olarak görerek değil, doğruları sırtımıza geçirdiğimiz bir forma gibi belleyerek yaşayacağız bu süreci...

Safımız budur... Diyeceğimiz söze, yapacağımız harekete de kimse engel değildir...

Kimseden ödünç ruh isteyerek yaşamaya azmetmeden, İnadına Beşiktaş diyerek yaşayacağız.

HAYATTA BEŞİKTAŞ !

kaynak:sonbarikatbesiktas

Konu MetiN tarafından (14-05-2008 Saat 21:44 ) değiştirilmiştir..
uMuT TaCiRi Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 14-05-2008, 20:58   #2
Optik bArikAtı
 
uMuT TaCiRi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Öncelikle böyle bir tribün bıraktıkları için bizim aramızda olan ve olmayan abilerime teşekkürü saygı bilirim.Eğer bugün tribün olarak her yerde saygı ile anılıyorsak onların bitmek bilmeyen Beşiktaş sevgileri ve Beşiktaş'a bağlılıkları sayesinde bugünlere gelebildik.Beşiktaş'ın sportif ve ekonomik gibi çok zor günlerinde omuz omuza vermiş bir abilerimiz vardı.Stat kapılarını tutup geceledikleri günlerden bu günlere belki çok şey değişti.O asi ruh halen içlerinde yaşamakta olan o eski abilerimizin bir çoğu tribünde yok.Son zamanlarda çArşı ile bir sürtüşme var forumlarda ki şimdi ki tribün abileri çArşı ile mukayese etmek bence ytanlış olabilir.Hep söylendiği ve söylediğimiz bir kelimemiz vardır çArşı bir ruhtur.çArşı sadece tribünde bir grup değildir.Tribünlerde ve dışarlarda bulunanlar ve kendilerini bu tanımlamayla dışa vuranlar var.Bu dışa vuranlar sayesinde bugünler de olan tribün birliğini çok zedelemektedir.Bu dışa vuranlar o ruh'tanım diye dışa vurarken,bir yandan da bizleri sarar onların yaptıklar çünkü bizde O ruh'u hissediyoruz yaşıyoruz.(Onun için biz dedim)
Dip not:Kimse unutmamalı ki RUH'a satılmış diye bağırmak ihanetlerin en büyüğü.Hiç tanımadığım ve bugünlere kadar getiren abilerim dediklerim insanların kemiklerini sızlatır bu cümle.Onlar Beşiktaş için gençlik kalemlerini kırdılar,Beşiktaş için yeri geldiğinde bedenlerini birer barikat olarak kullandılar.Ve bu ruha satılık diyenleri görünce inanın ben bir tuhaf oluyorum bizlere emanet bırakılan bir ruh'a neler yapıyoruz.Aslında bugünlerde olanlara dair birşeyde yazmak isterdim ama elim varmıyor ne yazık ki?

optik bArikAtı

uMuT TaCiRi Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 14-05-2008, 21:09   #3
 
MetiN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

mehmet baska sitelerin linkini vermek yasak kardesim...
__________________
Forum Kurallarına Uyalım !!!

BesiktasForum.NET


.........
MetiN Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 14-05-2008, 21:17   #4
Optik bArikAtı
 
uMuT TaCiRi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Yazının kaynağı gösterilir Metin bunuda öğren orası forum değil bir kaynaktır.Reklama ihtiyacı yoktur.Böyle yazıların herzaman kaynağı gösterilir.
uMuT TaCiRi Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 14-05-2008, 21:20   #5
 
MetiN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Alıntı:
uMuT TaCiRi´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Yazının kaynağı gösterilir Metin bunuda öğren orası forum değil bir kaynaktır.Reklama ihtiyacı yoktur.Böyle yazıların herzaman kaynağı gösterilir.
biliyorum gösterildigini merak etme sen ama kalkıpta link veremessin...
__________________
Forum Kurallarına Uyalım !!!

BesiktasForum.NET


.........
MetiN Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 14-05-2008, 21:26   #6
Optik bArikAtı
 
uMuT TaCiRi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Çok biliyorsunda neden link verilmez diyortsun sonra gösterildiğini biliyorsun anlamıyorum ya!Artık böyle konuları dağıtmazsanız sevinirim.
Son bArikAt Beşiktaş
Benim merak ettiğim felan yok artık böyle konulara pat girip edip durm
uMuT TaCiRi Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 13:27 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580