|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Gündem Dışı Genel internet Geyik vs muhabbetleri. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
25-05-2006, 12:20 | #1 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 40
Mesajlar: 1.472
Tecrübe Puanı: 20 |
gerçekten çok güzel bi yazı,gese ili ilgili bi cümle geçiyor lütfen ona takılmayalım...amaç yapılan fedakarlıklar..paylaşmak istedim Balıkesir`de son gömdüğümüz Çanakkale gazisi İvrindi'nin Mallıca köyünden 104 yaşında Azman Dede idi. Gençliğinde iki metreyi aşkın boyu,dev görünümüyle insan azmanı sayılmış herkes ona azman demeye başlamış,soyadı kanunu çıkınaca da Azman soyadını almıştı. Esas ismi adeta unutulmuştu.Yıllar önce bir yerel ara ştı rma sıras ında Mallıca köyü kahvesinde kendisiyle görüştüm. Kulakları a ğır işitiyordu. Köylülerden biri yardımcı oldu. Benim sorduklarımı kulağına ba ğıra bağı ra söyledi. Onun sesine alışkın olduğundan anladı. Sordukları mı cevapladı . Söz Çanakkale`ye geldiğinde o koca ihtiyar sarsıla sarsıla, hıçkırıklar içinde ağlamaya başladı. Kendi zor duyduğu için kan çanağına dönen gözleriyle bize de duyurmak için bağıra bağıra anlatmaya başladı : -"Bir hücum sırasında bölük erimişti. Yüzbaşı telefonla takviye istedi. Gece yarısı siperleri takviye için istediğimiz askerler geldi. Hepsi askere alınmış gencecik insanlardı. Ama içlerinde daha çocuk denecek yaşta üç-dört asker vardı ki hemen dikkatimizi çekti. Bölüğü düzene soktum.Yüzbaşı gelenlerle tek tek ilgileniyor, karanlıkta el yordamıyla üstlerini başlarını düzeltiyor, sabah yapılacak olan süngü hücumuna hazırlıyorduSıra o çocuklara geldiğinde, o cıvıl cıvıl şarkı söylerek gelen çocuklar birden çakı gibi oldular. Yüzbaşı sordu; "Yavrum siz kimsiniz?",içlerinden biri; "Galatasaray Mektebi Sultanisi talebeleriyiz" Vatan için ölmeye geldik!.." diye cevap verdi. Gönlüm akıverdi o çocuklara. Bu savaş için çok küçüktüler. Daha süngü tutmasını bile bilmiyorlardı. Onlarla ilgilendim. "Mermi böyle basılır. Tüfek şöyle tutulur. Süngü böyle takılır. Düşmana şöyle saldırılır!.." diye. Onları karşıma alıp bir bir gösterdim. Siperlerin arkasında ay ışığında sabaha kadar talim yaptık.Gün ışımadan biraz dinlensinler diye siperlere girdik. Ortalık hafif aydınlanır gibi olunca hep yaptıkları gibi düşman gemileri gelip siperlerimizi bombalamaya başladı lar. Yer gök top sesleriyle inliyordu.Her mermi düştüğünde minare gibi alevler yükseliyor birgün önce ölenlerinkol, bacak, el, ayak gibi parçaları havaya kalkan toprakla siperlere düşüyordu. Mermiler üzerimizden ıslık çalarak geçiyordu. Siperler toz duman içinde kalmıştı. Bir ara yüzbaşı "Azman yandık!.." diye siperin köşesini işaret etti. O şarkı söyleyerek sipere gelen, sanki çiçek toplarm ış gibi neşeli olan o çocuklar siperin bir köşesinde sanki bir yumak gibi birbirine sarılmış tir tir titriyorlardı. Çocuklar harbin gerçeği ile ilk defa karşılaşıyorlardı. Ürkmüşlerdi. Yüzbaşı yandık demekte haklıydı. Muharebede bir ürküntü panik meydana getirebilirdi. Tam onlara doğru yaklaşırken içlerinden biri avaz avaz bir marş söylemeye başladı!..Annem beni yeti ştirdi bu yerlere yolladıAl sancağı teslim etti Allah'a ısmarladıBoş oturma çalış dedi hizmet eyle vatanaSütüm sana helal olmaz saldırmazsan düşmanaBaktım hemen biraz sonra ona bir arkadaşı daha katıldı. Biraz sonra biri daha... Marş bitiyor yeniden başlıyorlar. Bitiyor bir daha söylüyorlar.Avaz avaz!.. Gözleri çakmak çakmak... Hücum anı geldiğinde hepsi süngü takmış, tüfeklerine sımsıkı sarılmış, gözleri yuvalarından fırlamış dişler kenetlenmiş bekliyorlardı . O an geldi. Birden yüzbaşı "Hücum!.."diye bağırdı. Bütün bölük, bütün tabur, bütün alay cephenin her yerinden fırladık. İşte tam o anda, tam o anda, o çocuklar kurulmuş gibi siperlerden fırlayıverdiler. İşte o an. Tam o an bir makinalı yavruları biçiverdi. Hepsi sipere geri düştüler. Kucağıma dökülüverdiler.Onların o gül gibi yüzleri gözümün önünden gitmiyor. Hiç gitmiyor!.. İşte ben ona ağlıyorum, o çocuklara ağlıyorum!.."Azman dede ağlıyordu. Ben ağlıyordum. Kahvede kim varsa ağlıyordu.Kahveci gözyaşları içinde bize çay getirdi. Eğildi;"Azman dede hep ağlar. Niye ağladığını bugün ilk defa anlattı." dedi.
__________________ Bazı ölümler uzun, Bütün hayatlar ÇARŞI'ymış!!!! | ||
|
25-05-2006, 12:26 | #3 | ||
Üyelik tarihi: Apr 2006 Yaş: 35
Mesajlar: 2.218
Tecrübe Puanı: 21 | cok güsel ya sinem abla cok tşk ederim ... vatan için ölmek ne güzel bi ölümdür...canakkale gecilmez sehitler ölemz vatan bölünmez....cok duyguladım..
__________________ ÖLüMLe YaŞaMı AYıRaN ÇiZGi, SiYaHLa-BeYaZı AYıRaMaZKi.. | ||
25-05-2006, 13:26 | #7 | ||
Banned Üyelik tarihi: Apr 2006 Yaş: 43
Mesajlar: 536
Tecrübe Puanı: 0 | Aslında onlar için önemli olan duygulara o kadar uzak kaldık ki. O zaman yaşanan hissiyatı kitaplardan buralardan okumak bile bizi ağlatabilirken o duyguları o dönemde yaşamak nasıl bir güç kaynağı olur kimbilir. 1 dakika sonra oleceğini bilerek spere girmek. bize bir dakka sonra öleceğimizi söyleserdi ne yapardık acaba. O dönemin tum aydınlarının savaşta yitip gitmesi yıllarca ülkenin başkaları tarafından yönetilmesine neden oldu... bizlere düşen gelebileceğimiz en iyi yere gelip o insanlara layık olmaya çalışalarak vatanın butunlüğünü korumak olur heralde. Allah hepsinden razı olsun mekanları cennet olsun. Güzelbir paylaşım. bi kaç gündür sen ve uğur bizi baya geçmişe götürdünüz. Duygularımızı körüklediniz. teşekkür ederiz...
__________________ FOREVER & BEŞİKTAŞ | ||
25-05-2006, 14:33 | #8 | |||
Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 40
Mesajlar: 1.472
Tecrübe Puanı: 20 | Alıntı:
+++++1903 SÖYLEYECEK SÖZ BIRAKMAMIŞSIN ARKADAŞIM,TEŞEKKÜRLER
__________________ Bazı ölümler uzun, Bütün hayatlar ÇARŞI'ymış!!!! | |||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |