Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Taraftar > Gündem Dışı > Haberler

Haberler Bu Bölümde Gündem Yaratan Haberler Tartışılır.

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 23-05-2007, 12:36   #1
 
Adelaar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Arrow İşte ortalığı karıştıran şok belge!!!

İşte ortalığı karıştıran şok belge!!! ATV ve Sabah Ciner'e geri verilecek mi? Yavuz Semerci, Gazeteport'ta çok önemli bir yazı dizisine başladı. Öyle bir belge sundu ki ortalık karışacağa ve herkesin ezberinin bozulacağa benziyor!!! İşte o belge ve yazı dizisi!
Click the image to open in full size.
İşte Yavuz Semerci'nin yazısı

Dün öğleden sonra elime geçen bir belge, iki gündür Gazeteport'tan duyurduğumuz "atv ve Sabah'a el konulma sürecinde yaşananlar ve perde arkası" adlı yazı dizinde yayınlanacak konuların sıralamasını değiştirdi.
Öncelikle Sabah-atv'nin yayımcısı Merkez Grubu'na, TMSF tarafından el konulma sürecini, bu sürecin aktörlerinin yaklaşımlarını, TMSF'de geçen heyecanlı diyalogları aktaracaktım. Bunları şimdilik ilerleyen günlere bırakıyorum. Ve gündemi değiştirecek belgeye odaklanıyorum.
Hikaye malum.
Sabah Gazetesi'nin kurucu batık Etibank'ın sahibi Dinç Bilgin, yıllarca kader birliği yaptığı Turgay Ciner'i terk ederek, elindeki iki önemli belge ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na başvurdu. (Mart ayının sonlarında) (Bu başvuru sürecinde inanılması güç olaylar yaşandı ve pek çoğu gün ışığına çıkmadı. Örneğin, Dinç Bilgin, TMSF Başkanı Ahmet Ertürk ile nasıl buluştu? Ahmet Ertürk bu belgenin varlığını ilk ne zaman duydu ve rakip medya kuruluşlarının üst düzey bir yetkilisi ile ne zaman bir araya geldi? Ertürk, Turgay Ciner'e bu belgenin varlığını bildirmek için izlediği alışılmadık yol neydi? Ciner ile Ertürk arasında geçen konuşmalar� Ciner, Dinç Bilgin'in oğlu Önay Bilgin'i Sabah Gazetesi'nden dışarı atarken ne dedi? Önay Bilgin nasıl yanıt verdi? Bir kaç gün sabır...)

TMSF kısa bir inceme sonrasında Dinç Bilgin tarafından getirilen belgelerin (inanç sözleşmesi olarak da adlandırılıyor) gerçek olduğu sonucuna vardı. TMSF'ye göre 2002 yılı ortasında imzalanan belgeler, Merkez adıyla kurulan tüm şirketlerde Dinç Bilgin ile Turgay Ciner'in "eşit hisse-eşit yönetim hakkı" olarak özetlenebilecek bir ortaklık içinde olduğunu ispat etmeye yetiyordu. Böylece TMSF, (Ciner Grubu kendilerine karşı belge sunma konusunda yeterli zaman verilmediğini ileri sürüyor) Merkez Grubu şirketlerine Bankacılık Kanunu (4389 sayılı kanunun 15/7 maddesi) gereği 1 Nisan 2007 tarihinde el koydu.
Buraya kadar bilinen gelişme�
Bundan sonrasına gelince;
Merkez Grubu'nun sahibi Turgay Ciner "ilk şoku" atlattıktan sonra, Dinç Bilgin'in elindeki belgenin hukuki olmadığı ileri sürerek önce ticaret mahkemesine, sonra Danıştay'a ve ardında da İstanbul 6. İdare Mahkemesi'ne karşı itirazda bulundu.
Ciner tarafı, Dinç Bilgin'in elindeki belgelerin artık hukuki değeri kalmadığını ileri sürüyordu. (Bu nokta konuyu anlamak isteyenlerin dikkat etmesi gereken bir ayrıntı. Ciner TMSF'ye sunulan belgelerin sahte olduğunu ileri sürmedi. Sadece belgelerin hukuki değerinin kalmadığını ileri sürdü.)
Gerçekten Ciner haklı mı? Buna elbette yargı karar verecek. Ancak Turgay Ciner'in avukatları dün İstanbul 6. İdare Mahkemesi'ne öyle bir belge sundu ki, bu olay hakkında yorum yapanların ezberlerinin bozulması söz konusu!
Bu belgeye göre Dinç Bilgin'in elinde dolandırdığı belgenin hukuki (ortaklık anlamında) bir değerinin gerçekten (iddianın aksine) kalmadığını gösteriyor.

Click the image to open in full size.

Protokolun tam metni.

Çünkü, aşağıda tam metnini gördüğünüz ve "Teslim ve İmha Protokolü" başlığını taşıyan belgeye göre;
1) Dinç Bilgin ile Turgay Ciner arasında yapıyan (TMSF'nin Sabah'a el koyma gerekçesini oluşturan) 12.6.2002 tarihli protokol ile 8.8.2002 tarihli sözleşme, yine Bilgin ile Ciner arasında imzalanan 03.04.2003 tarihli söz konusu teslim ve imha protokolü ile ortadan kaldırılmış.
(Belgeyi incelediğinizde göreceksiniz ki iptal edilen belgeler tek tek tarif edilmiş)
2) İmha protokolünün altındaki imzaların gerçek olduğu, Adli Tıp Belge İnceleme Uzmanı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. R. Özdemir Kolusayın ile yine aynı bölüm üyeleri Prof. Dr. Gürsel Çetin ile Doç. Dr. Abdi Özaslan tarafından belgelenmiş.
3) Buradan anlaşılıyor ki, Dinç Bilgin, Merkez Grubu'nun yüzde 50 ortaklığından, kendini temsil eden (vekalet eden) oğlu Önay Bilgin'in attığı imza ile 2003 yılının Nisan ayında ayrılmış. Bir başka deyişle TMSF'nin Sabah'a el koyma gerekçesini oluşturan belgeler 2003 tarihinde yine aynı tarafların rızası ve imzasıyla ortadan kaldırılmış.
4) Anlaşılması güç olan nokta şurası: imha protokolünde, Dinç Bilgin'in elindeki tüm belgeleri (TMSF'yi harekete geçiren) Turgay Ciner'e teslim ettiği yazılı. Peki nasıl oluyor da bu belgelerin aslı hala Bilgin ailesinde durmaya devam ediyordu?
[FONT='Calibri','sans-serif']5) Öğrendiğime göre, Önay Bilgin, 03.04 2003 tarihinde, Ciner'e belgelerin kendisini değil, gerçeğinden ayırt edilmesi neredeyse imkansız renkli fotokopisini teslim ediyor. Ciner grubu ise bu minik ayrıntıyı fark edemiyor. Ve bu nedenle Ciner ekibi uzun bir süre TMSF'ye teslim edilen belgenin sahte olduğu düşüncesine kapılıyor... (Bu ilginç ayrıntıyı ve tanıkların ifadelerini ilerleyen günlerde yazacağım.) Burada üzerinde durulması gereken nokta Dinç Bilgin'in 4 yıl boyunca refah içinde yaşamasını sağlayan kişiye attığı "kazık" ve nedenleri olsa gerek...
[/font]
[FONT='Calibri','sans-serif']
[/font][FONT='Calibri','sans-serif']YARIN:
CİNER GRUBU NASIL BİR SAVUNMA YAPTI?
TMSF CEPHESİ GELİŞMELERİ NASIL DEĞERLENDİRİYOR?
BİLGİN'İN ELİNDEKİ BELGELERİN GEÇERLİLİĞİNİ (HUKUKSUZ OLMASI) YİTİRMESİ TMSF ACISINDAN ÖNEMİ VAR MI?
[/font]
****
BELGENİN TAM METNİ
TESLİM VE İMHA PROTOKOLÜ
03.04.2003

ATV ve SABAH başta olmak üzere Bilgin Grubuna ait yayın mecralarının Etibank'a el konulmasına müteakip yaşadığı mali krizler ve özellikle 2001 ve 2002 yıllannda bu mecralan yöneten Doğan Grubu tarafından içlerinin boşatılması ve yok olma noktasına getirilmesi sebebiyle bu varlıkların yaşatılmasının temini ve böylece BDDK/TMSF başta olmak üzere alacaklıların ve ortaklarının haklarının temini için Dinç Bilgin'in talebi Turgay Ciner'in kabulü sonucunda Turgay Ciner ile Dinç Bilgin arasında 2002 yılı içinde BDDK/TMSF ye birlikte müracaat etmek ve varlıkların BDDK/TMSF'nin onaylayacağı bir çerçevede korunabilmelerini amaçlayan çeşitli müracaat, sözleşme, niyet ve mutabakat beyanı ve protokoller imzalanmış, ancak bu niyet ve projeler Bilgin Grubu varlıkları üzerindeki çeşitli takyidatlar nedeniyle hayata ve uygulamaya sokulamamıştır. Bununla birlikte taraflar arasında nihayet 01.10.2002 başlangıç tarihli Lisans Ve Tam Ruhsat Sözleşmeleri imza edilerek bu tarihten önce 2002 yılında imzalanan tüm belge ve protokoller iptal, ikale ve fesih edilerek taraflar arasındaki münhasır ilişkinin TMSF'nin onayına sunulacak Lisans Sözleşmelerinden ibaret olacağı Lisans sözleşmelerinde kararlaştırılmıştır. Bu kapsamda ayrıca 10.12.2002 tarihli Protokol ile 01.10.2002 tarihli Lisans Ve Tam Ruhsat Sözleşmelerinden önce Turgay Ciner ve Dinç Bilgin arasında 2002 yılında imza1anmış Protokol ve Sözleşmelerin iptal, fesih, ikale ve tecdid'ine ait hususlar düzenlenmiştir.
Buna istinaden Dinç Bilgin yedinde bulunan ve 2002 yılının çeşitli tarihlerinde düzenlenmiş olan başta 12.06.2002 tarihli ve Dinç Bilgin ile Turgay Ciner'in medyada imza tarihinden itibaren "eşit hisse eşit yönetim" şeklinde hareket edeceklerine dair niyet beyanına havi "Protokol" aslı ile 08.08.2002 tarihli ve Dinç Bilgin'nin BDDK/TMSF'ye olan tüm borçlarının ödenmesi ve Dinç Bilgin hakkındaki tüm idari, yargısal ve adli takyidat ve engellerin fekki sonrasında Merkez Basım Yayın Filmeilik Programcılık Reklamcılık Organizasyon San. Tic A.Ş, Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık San. Tic. A.Ş., B.B.D Merkez Dağıtım Organizasyon Pazarlama San. Tic. AŞ., Merkez Reklam Pazarlama Danışmanlık San. Tic. A.Ş. ve Merkez ATV Televizyon Prodüksiyon A.Ş.'ne ait %50 hissenin Dinç Bilgin ya da Önay Bilgin'e mutabık kalınacak koşullarda devri vaadini içeren ve yukarıda belirtildiği şekilde 01.10.2002 tarihli Lisans Sözleşmeleri ve 10.12.2002 tarihli Protokol ile iptal ve tecdit edilen "Sözleşme" başlıklı belge ve eki boş ilmuhaberlerin asılları hükümsüz ve geçersiz hale geldiğinden Kendi adına asaleten ve Dinç Bilgin adına vekaleten Önay Şevket Bilgin tarafindan Turgay Ciner ve Merkez Grubu şirketleri vekili Av.Mehmet Kenan Tekdağ'a iptal ve imha edilmek üzere iade ve teslim edilmiştir. Dinç Bilgin ve Önay Şevket Bilgin'in 12.06.2002 tarihli Protokol ve 08.08.2002 tarihli sözleşmeden dolayı Turgay Ciner ve Merkez Grubu şirketlerinden hiçbir şekil ve surette mal, hak ve alacağı mevcut değildir.
Teslim eden ve beyanda bulunan
Kendi adına asaleten
Dinç Bilgin adına vekaleten
Önay Şevket Bilgin

Teslim alan
Turgay Ciner adına
Vekaleten
Av. Mehmet Kenan Tekdağ

gazeteport.com
Adelaar Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 23-05-2007, 12:38   #2
junior-1903
 
R€D-D€V!L-1903 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

teşekkürelr mert bilgiler için atv de gitti starda yakında kanal d yede birileri çomak sokar
__________________
gücüne güc katmaya geldik formanda ter olmaya geldik BEŞİKTAŞ seninle ölmeye geldik....
R€D-D€V!L-1903 Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 24-05-2007, 18:17   #3
 
Adelaar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Dinç Bilgin'in Turgay Ciner'den aldığı maaş
YAVUZ SEMERCİ YAZIYOR

Sabah ve atv’ye el konmasından birkaç gün sonraydı. Dinç Bilgin ve Önay Bilgin ile buluştum…
*****
Çok az konuşmasına ve asosyal olarak tanınmasına rağmen Bilgin’in karşısındaki insanı ikna etme kabiliyetine şapka çıkarmamak elde değil. Nerede, nasıl, hangi ses tonuyla konuşulacağını iyi biliyor. Ortama uygun bir vücut dili kullanıyor. Ve karşısındakinin zaaflarını çok iyi tahlil edebiliyor. Rol yapma derecesinden emin değilim ama birkaç yıl önce Nazlı Ilıcak’ın sorularını yanıtladığı canlı yayındaki performansı olağanüstüydü. O gün, Dinç Bilgin ile iş yapan işadamlarının neden “çırak" ya da başka bir deyimle hep zararlı çıktıklarını
daha iyi anlamıştım. İstediği karaktere bürünme konusunda büyük bir yeteneği olduğunu düşünenlerdenim.
O günü hatırlıyorum: Bilgin şöyle diyordu: “Ciner kara gün dostum… Bana ve aileme sahip çıktı. Gazetem emin ellerde. TMSF’ye Etibank’tan kaynaklanan borçlarımı fazlasıyla ödedim. Her şeyimi sattım. Bir evim bile yok…” Halbuki o gün yalan söylüyormuş. Ve cebinde Merkez Grubu’nun ortağı olduğunu gösterir belge taşıyormuş… (Onun da ne kadar doğru olup olmadığını bilmediğimizi, yargıya intikal ettiğini belirtelim.) Halit Cıngıllıoğlu, Hüsnü Özyeğin, Mehmet Emin Karamehmet, Turgay Ciner, Aydın Doğan gibi işadamlarını bazen tek tek bazen birkaçını birlikte kızdırdığı biliniyor. Hemen hepsi Dinç Bilgin ile kurdukları ilişkiden zararlı
çıktı… İsmini vermeyeceğim ama, onlardan birinin şu sözünü unutmak mümkün değil: “Bu Dinç Bilgin hepimizi boncuk gibi tek tek tespihe dizdi…” Birinci kaynaklardan dinlediğim hikayelerden dolayı işadamı kimliği ile temiz bir sicile sahip olduğu söylenemez, ama gazeteciliğine şapka çıkarmamak elde değildir…
******
Uzun süre sonra ilk kez onu görüyordum. Mütevazı bir apartman dairesinin sade döşenmiş salonunda beni ayakta karşıladı. El sıkıştık ve beni sevgiyle kucakladı. Eski bir faks makinesi, bilgisayar, büyük ekran bir televizyonun yer aldığı salona şöyle bir baktı ve “Görüyorsun ofisimi. Bir de bana hortumcu derler” dedi. Gülüştük. O günlerde Gazeteport’un kuruluş aşamasındaydık. Yayına Dinç Bilgin ile
YAVUZ SEMERCİ YAZIYOR

Sabah ve atv’ye el konmasından birkaç gün sonraydı. Dinç Bilgin ve Önay Bilgin ile buluştum…
*****
Çok az konuşmasına ve asosyal olarak tanınmasına rağmen Bilgin’in karşısındaki insanı ikna etme kabiliyetine şapka çıkarmamak elde değil. Nerede, nasıl, hangi ses tonuyla konuşulacağını iyi biliyor. Ortama uygun bir vücut dili kullanıyor. Ve karşısındakinin zaaflarını çok iyi tahlil edebiliyor. Rol yapma derecesinden emin değilim ama birkaç yıl önce Nazlı Ilıcak’ın sorularını yanıtladığı canlı yayındaki performansı olağanüstüydü. O gün, Dinç Bilgin ile iş yapan işadamlarının neden “çırak" ya da başka bir deyimle hep zararlı çıktıklarını daha iyi anlamıştım. İstediği karaktere bürünme konusunda büyük bir yeteneği olduğunu düşünenlerdenim.
O günü hatırlıyorum: Bilgin şöyle diyordu: “Ciner kara gün dostum… Bana ve aileme sahip çıktı. Gazetem emin ellerde. TMSF’ye Etibank’tan kaynaklanan borçlarımı fazlasıyla ödedim. Her şeyimi sattım. Bir evim bile yok…” Halbuki o gün yalan söylüyormuş. Ve cebinde Merkez Grubu’nun ortağı olduğunu gösterir belge taşıyormuş… (Onun da ne kadar doğru olup olmadığını bilmediğimizi, yargıya intikal ettiğini belirtelim.) Halit Cıngıllıoğlu, Hüsnü Özyeğin, Mehmet Emin Karamehmet, Turgay Ciner, Aydın Doğan gibi işadamlarını bazen tek tek bazen birkaçını birlikte kızdırdığı biliniyor. Hemen hepsi Dinç Bilgin ile kurdukları ilişkiden zararlı çıktı… İsmini vermeyeceğim ama, onlardan birinin şu sözünü unutmak mümkün değil: “Bu Dinç Bilgin hepimizi boncuk gibi tek tek tespihe dizdi…” Birinci kaynaklardan dinlediğim hikayelerden dolayı işadamı kimliği ile temiz bir sicile sahip olduğu söylenemez, ama gazeteciliğine şapka çıkarmamak elde değildir…
******
Uzun süre sonra ilk kez onu görüyordum. Mütevazı bir apartman dairesinin sade döşenmiş salonunda beni ayakta karşıladı. El sıkıştık ve beni sevgiyle kucakladı. Eski bir faks makinesi, bilgisayar, büyük ekran bir televizyonun yer aldığı salona şöyle bir baktı ve “Görüyorsun ofisimi. Bir de bana hortumcu derler” dedi. Gülüştük. O günlerde Gazeteport’un kuruluş aşamasındaydık. Yayına Dinç Bilgin ile yapılmış bir söyleşi ile çıkma fikrindeydim. Pek sıcak bakmadı. Ve önüme TMSF’ye verdiği belgeleri açtı, tek tek, satır satır anlatmaya başladı. (Bu belgeler görüşmemizden bir gün sonra Vatan’da yayınlandı.)
Bu belgenin varlığından bir yıl önce haberdar olmuştum. Ama ilk kez görüyordum. Merkez Grubu şirketlerine el konmasından dolayı rahatlamış görünüyordu. Pek çok konuyu kendisine sordum, açık yanıtlar aldım. El koyma sürecinde kimlerle görüştüğünü biliyorum. TMSF ile ilişkinin nasıl kurulduğunu anlattı. Ancak sohbetimiz özeldi. Onun ağzından yazabilmem için onayı gerekiyor ve şu an için bir onayı yok. Ancak, geçimini nasıl sağladığına ilişkin söylediklerini aktaracağım.
Sohbetimizin bir noktasında, Sabah
Gazetesi’nde yöneticilerin (örneğin Fatih Altaylı) ne kadar maaş aldıklarını anlattı. Kendisinin maaş alıp almadığını sordum: Turgay Ciner’den her ay 200 bin dolar aldığını belirtirken, “Allahı var. Bir ay bile aksatmadı. Yani bu güne kadar…” Ayaktaydı. Şöyle tavana baktı. Düşündü, düşündü ve “birkaç milyon doları bulmuştur herhalde” dedi. Üstelemedim. Ancak aylık 200 bin doların beni etkilemiş olabileceğini anlayınca, “Bunu büyük bir rakam olarak görebilirsiniz. Ama ev kiralarımız, yanımızda çalıştırdığımız insanlar ve TMSF’nin el koymadığı şirketlerimizde çalışanların maaşları hep bu paranın içindeydi” açıklamasını yaptı. Gerçekten böyle bir para aldığını Ciner Grubu'na da teyit ettirdiğim için yazmakta bir sakınca yok. Özetle Dinç Bilgin ekibinin aylık 200 bin dolara ihtiyacı
var…
Sizce aylık geçim parasını bugün kim veriyor? Ya da veren biri var mı? Bu soruların yanıtları bir gün mutlaka ortaya çıkacak. O gün Bilgin ile hareket edenlerin net fotoğrafını da görebileceğiz. Bundan hiç şüphem yok. Çünkü Bilgin’in kişisel tarihi, ittifak kurduğu işadamları ile mutlaka kavgalı hale geldiğini gösteriyor. Her işadamına kendisinin bir istisna olduğunu düşündürüyor olması Bilgin’in başarısı olmalı. Bir dönem Ciner’in de böyle düşündüğüne eminim. Ama istisnanın çıktığı daha görülmedi! BELGE SAVAŞLARI… Önceki gün Turgay Ciner cephesinin mahkemeye sunduğu belgeyi açıklamıştım. Dün olayın taraflarından değişik tepkiler
aldım. Dinç Bilgin cephesi mahkemeye sunulan belgenin sahte olduğunu düşünüyor ve kendilerinin “Teslim ve İmha Protokolü” başlığı altında bir belgeye imza atmadıklarını ileri sürüyor. Ciner tarafı ise “Artık her şey yargının önüne kondu” görüşünde.
Ben gazeteci olarak olayın fotoğrafını çekiyorum. Kim haklı kim haksız; o, yargının vereceği bir karar. Ancak hatırlatmak gerekiyor: Dinç Bilgin 4 yıl boyunca elinde tuttuğu bir belge ile TMSF’ye başvurarak “Merkez Grubu şirketlerinin yüzde 50’si benim” dedi. Elindeki belgeyi ciddiye alan TMSF, Sabah, atv, Takvim, Fotomaç, Yeni Asır gibi medya organlarını basan dağıtan yayınlayan 25 şirketin denetim ve yönetimine el koydu.
Türkiye’nin ikinci büyük medya grubu böylece kamunun kontrolüne geçti. Karşı taraf ise mahkemeye Bilgin’in elindeki
taraf ise mahkemeye Bilgin’in elindeki belgenin hukuksuz olduğunu gösterdiğini iddia ettiği karşı belgeyi mahkemeye sundu.
Gün boyu şu soruyla karşılaştım: Ciner’in elinde madem böyle bir belge vardı, neden TMSF’ye vermedi? Eğer belge çok güçlü ise el koymayı durduramaz mıydı? Bu soruyu Ciner grubuna sordum. Aldığım yanıtı aktarayım:
“TMSF, Bilgin’in elindeki belgeyi şirketlerimize el konmadan birkaç gün önce söyledi. Biz de kendilerine Dinç Bilgin ile şirketlerimiz arasında hiçbir ortaklık bulunmadığını gösteren belgeler sunduk. Ancak, dün mahkemeye sunduğumuz belgeyi vermedik. Yani 2003 yılında 'Teslim ve İmha Protokolü' ile söz konusu edilen belgeyi alarak imha etmiştik. Dolayısıyla ortada olmayan bir belgenin, ortadan
kaldırıldığına dair belgesini o gün için TMSF’ye sunmak aklımızın ucundan bile geçmedi. Bugün bile söz konusu belgenin gerçek olmadığını düşünüyoruz. Ancak burada önemli olan şu. Olay her yönüyle mahkemeye intikal etti. Bilgin’in belgesine karşı bizim belgemiz mahkeme heyetinin masasında. Biz bu belge ile Dinç Bilgin’in sunduğu belgenin hukuken geçersiz olduğunu ispat ettiğimizi düşünüyoruz. Yargı kararını verecek. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta, TMSF’nin kendisini mahkeme yerine koymasıdır. Halbuki TMSF o gün 'adi yazılı bir belge ile' şirketlere el koymak yerine konunun mahkemeye gitmesine izin vermeliydi. Zaten şirketlerimizin yüzde 100 hissesi TMSF’ye rehinli. Kimsenin mal kaçırdığı yok. Üstelik, Dinç Bilgin’in (Etibank’tan dolayı "kamuya borçlu"
sıfatıyla TMSF’den gizleyerek bize devrettiği tek bir mal yoktur.”
Yine de temel soru bence başka: Temel soru, Dinç Bilgin (Batık banka sıfatı dikkate alınarak) ile yüzde 50 oranında bir dönem de olsa ortaklık yapmış olmak, bir şirketin yüzde 100 hissesine el konmasını haklı kılabilir mi? Evet diyenler de var, hayır diyenler de.
Onları da dinleyip, görüşlerini sizlere aktaracağım.
kaynak:Gazeteport
Adelaar Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 24-05-2007, 18:33   #4
Banned
 
vdtbjk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

biraz zor alır artık
__________________
o0o0o0o Bir manitammmm olsaa saçları sarı olsa ezikbahçeli olsaaa bir öpsem KARTAL olsaa o0o0o0o0
vdtbjk Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 21:31 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580