|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
30-01-2007, 03:42 | #1 | ||
Yardımcı Admin Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 39
Mesajlar: 23.645
Tecrübe Puanı: 10 |
A a (the speed of sound) ses hızı A/A(air to air) havadan havaya AAC (army air corps) havadan indirme birlikleri aae (above aerodrom elevation) havalanı üzerinde yukseklik AAI (angle of attack indicator) hücüm açısı göstergesi AAIB (air accidents investigation board) uçuş kazaları araştırma birimi aal (above aerodrom level) havaalanı seviyesinden yükseklik AAM (air-to-air missile) havadan havaya füze AAR (air-to-air refuelling) havada yakıt ikmali AATH (automatic approach to hover) helikopter için havada asılı durmaya otomatik yaklaşma ab initio (from the beggining) en başından başlamak abm (abeam used to describe aircrafts pozition left or right 90 degrees) bir uçağın 90 derece sol veya sağında bulunan ABN (aerodrom beacon) havaalanı işaret ışığı a/c(aircraft) uçak AC (altocumulus) bulutları acc (altocumulus castellenaus cloud) bulutları ACARS (airborne communications addresing and reporting system) havadan haberleşme ve durum bildirici sistem ACAS (airborne collision avoidance system) havada iken çarpışmayı önleyici sistem ACC (area control centre) (hava sahası) bölge kontrol merkezi (accelerate-stop distance calculated distance for an aircraft to accelarte v1 and reject take off to stop safely) bir uçağın piste koşmaya başlayıp v1 süratine gelip kalkıştan vazgeçtikten sonra güvenle durabileceği mesafe ACMS (aircraft condition monitorig system) uçak durumunu kontrol ve muyane sistemi ACR (aerodrom control radar) havaalanı kontrol radarı ACZ (aerodrom control zone) havaalanı kontrol bölgesi a/d (aerodrom) havaalanı AD (airworthiness directive) uçuşa elverişlilik direktifi (uçaklar için) yetkili mercilerce setifikasyonundan sonra o tipe ait uçakların herhangi birinde meydana gelen bir arızanın diğer tüm uçaklarda da giderilmesi için tanınan süre ve yöntemleri içerir ADF (automatic direction finder) otomatik yön bulucu radyo alıcısı bulunan mıknatıslı aygıt non directional radio verici istasyonuna doğru yönelerek istikamet beliritir ADI (attitude director indicator) hal durum göstergesi uçakta pitch (yunuslama) ve roll (yuvarlanma) durumunu gösteren bir çeşit suni ufuk ADIZ (air defense identification zone) hava sahası tanımlama ve güvenlik bölgesi her ülkenin kendi sınırları boyunca yukselen hava sahası içine giren her uçağın güvenlik gerekçesi ile kimliğinin belirlenmesidir ADR (accident data recorder) kaza verileri kaydedecisi ADS (automotic dependence surveillance) uçaklarda bulunun GPS gibi cihazlar yardımı ile personel mudahalesi olmadan hava trafik kontrolüne durum bilgisi aktarılması aerodrom/airport elevation(highest point off airports usable runway) asml bir havalanının kullanımdaki pistinin deniz seviyesinden yüksekliği havaalanı yüksekliğidir AEW(airborne early warning) havadan erken uyarı sistemi AFB(air force base) hava kuvvetleri üssü AFCS (automatic flight control system) otomatik uçuş kontrol sistemi bir tür gelişmiş otopilot AFI (assistant flying instructor) yardımcı uçuş öğretmeni AFIS (aerodrom flight information system) havaalanı uçuş bilgilendirme sistemi AGATE (advanced general aviation transport experiment) NASA tarafından yürütülen genel havacılığı geliştirme ve yenilik çalışmaları AFRP (aramid fibre reinforced plastic) aramid iplikli güçlendirilmiş plastik AFS (aerodrom fire service) havalanı itfaiyesi AFTN (aeronautical fixed telecominications network) yerde konuşlandırılmış uçuş planı meteoroloji bilgilerini yayınlayan iletişim havacılık iletişim ağı AG (air to ground) havadan yere agl (above ground level) yer seviyesinden yükseklik AH (artificial horizon) suni ufuk AHRS (attitude-heading referance system) gayro ve acclelerometerden aldığı verilerle istikamet ve durum bilgisi veren cihaz AI (attitude indicator) durum göstergesi AIAA (area of intense aerial activity) yoğun hava aktivitesi olan hava sahası (askeri) AIC(aeronautical information circular CAA) tarafından yayınlanan havacılık geniş kapsamlı bülteni AIP (aeronautical information publication) her ülkenin kendi sivil havacılık kurumunuca basılan havacılık esasları (mevzuatı) Airep (form of reporting position and met in flight) hava koşullarını rapor etmek (uçuşta esnasında) airproximity(airmiss) havada uçakların birbirine çok yaklaşması AIZ (aerodrom information zone) havalanı bilgilendirme bölgesi ALCM (air lounched cruise missile) havadan atılan cruise füzesi ALERFA (alert phase of search and rescue) arama kurtarma çalışmasının alarm bölümü Alpha (angle of attack) hücüm açısı birimi ALS (aerodrom lighting system) havalanı aydınlatma ışıkları alt (altitude) irtifa deniz seviyesinden yükseklik altimetre QNH deyken ölçülen yükseklik ALTN (alternate) uçuş planında inilecek havalanı musait olmadığında gidilecek yedek alan Altimeter setting (barometric pressure reading) altimetrenin milibar yada hektopaskal Veya inc/hg (usa)cisinden basınç okuyacak şekilde ayarlanamsı (QNH VE QFE ) AM (amplitude modilation) bir çeşit radyo yayım usulu AME (authorized medical examiner) yetkili doktor (uçuş lisansı alacak olanları) AMRAAM (advanced middle range air to air missile) geliştirilmiş havadan havaya orta menzilli füze amsl above mean sea level deniz seviyesinden yükseklik ANR (active noise reduction) pilot kulaklıklarında dış gürültüyü önleyen bir sitem AoA (angle of attack) hücüm açısı uçağın uçuş istikameti ile kanatların ön kenarlarının arasındaki açı AOC (air operator certificate) hava taşımacılık ve işletmecilik belgesi AOG (aircraft on ground) parça veya tamir gerektiği için uçamayan yerde yatan uçkalr AOPA (aircraft owners and pilot association) uçak sahipleri ve pilotlar derneği AP otopilot Apr (approach control) yaklaşma kontrol Apt (airport) havalanı APU (auxillary power unit) yardımcı güç ünitesi büyük yolcu uçakları ve jetlerinde bulunan küçük türbün motoru ana motorları çalıştırmaya yarar ve yerde iken klimayı vs çalıştırır. ARA (advisory radio area) uçuş bilgilendirme bölgesi ARFOR (area forecast) bölge meterolojik tahmini ARM (anti radiation missile) radar tahrip füzesi ARP (aerodrom referance point) havaalını referans noktası AS altostratus bulutları ASDA(accelerate stops distance available) hızlanıp durmaya yetecek pist uzunluğu var ASI (airspeed indicator) hava hızıölçeri uçağın havadaki hızını ölçen cihaz ASM (air to surface missile) havadan yere füze Aspect ratio uçağın kanadının inceliğini ve akıcılını nitelemeye yarayan ölçü-oran ASR (altimeter setting region) altimetre ayarlama bölgesi kontrolör tarafından verilen bilgiler doğrultusunda QNH ayarı yapılması ASRAAM (advanced short range air-to-air missile) geliştirilmiş havadan havaya kısa menzilli füze ASW (anti submarin warfare) denizaltı karşı harbi ATA (actual time of arrival) kesin varış süresi ATC(air traffic control) hava trafik kontrolü ATCA (air traffic control asistant) hava trafik kontol assistanı ATCC (air traffic control center) hava trafik kontrol merkezi ATCO (air traffic control officer) hava trafik kontrol görevlisi ATD (actual time of departure) kesin kalkış süresi ATIS (automatic terminal information) service otomatik terminal bilgilendirme sevisi banda kaydedilmişi güncel bilgileri yayınlar ATLB (air transport liscensing) board hava taşımacılığı tescil dairesi ATM (airspace and traffic menagement) havasahası ve trafik idaresi ATPL (airtransport pilot licence) hava taşımacılığı pilot lisansı 20000 kg üstü uçakları kullanacaklar için gereklidir ATS (air traffic service) hava trafik hizmeti ATSORA (airtraffic service outside regulated area) kontrol dışı bölgede hava trafik hizmeti ATZ (areodrom traffic zone) havaalanı trafiği bölgesi bir hava alanının en uzun pistinin orta noktasından itibaren 2 yada 2,5 nm (4km) çapında ve yerden 2000 feet (600metre) yüksekliğe kadar korunan alandır. AUW (all-up weight) tam yüklü ağırlık (uçalkklar için) avgas (aviation gasoline) uçak benzini pistonlu uçaklarda kullanılır oktan sayısı yüksektir avtur (aviation turbine fuel kerosen) turboprop ve jetlerde kullanılan uçak yakıtı AWACS (airborne warning and control system) havadan erken uyarı ve kontrol sistemi AWG (aural warning generator) işitsel ikaz cihazı AWR (airborne weather radar) meteroloji radarı Awy (airway) hava yolu base leg (crosswind segment off aredrom) bir hava alanında rüzgar altı paterni ile son yaklaşma arasındaki uçuş ayağıdır. B BBJ)boeing bussines jet) boeing in özel iş jeti 737 bazlı BBW (brake by wire pilot) frenleme emrinin tekerleklere hidrolik veya mekanik olarak değilde elektrik kablosu ile iletilmesidir bcn beacon işaret verici BCP (break cloud procedure) buluttan çıkış prosedürü BCPL (basic commercial pilot licence) temel ticari pilot liansı BFL (balanced field lenght) bir uçağın v1 hızında motor arızasına maruz kalsa da 50 ft kadar tırmanabileceği yeterlikte pist uzunluğudur BFO(beat frequancy ossilator) uçaklarda kullanılan otomatik yön bulucularda gidilecek beaconu belirlemeye yarayan sesli düzenek bizjet (bussines jet) özel iş jeti BKN (broken cloud) 5 ten 7 oktaya kadar olan bulut kalınlığı BOW(basic operating weight) temel işletme ağırlığı ekipmanlar yakıtı ve pilotu dahil yüksüz olarak BRG(bearing) yöneliş bir uçağın yatay (ufki) doğrultusu pusula derecesi le ifade edilir B-RNAV (basic area navigation system) Bir uçağın GPS VOR DME olmadan uçuşun %95 inde artı eksi 5 nm den daha fazla rotadan sapmadan seyrini tamamlayacak şekilde ekipmana sahip olmasıdır BRS (ballistic recovery system) hafif uçaklarda hasar sonucu veya kontrol kaybında güvenli inişe imkan veren roket sistemi C C(celsius veya compass) derece veya pusula değeri CAA (civil aviation authority) civil havacılık idaresi CAS (calibrated air speed) düzeltilmiş hava sürati yüksekliğe ve hava yoğunluna bağlı olarak değişiklik gösterir CAT (clear air turbulance) açık hava türbulansı CAVOK (ceiling and visibility ok) görüş uzaklığı ve tavan net en az 5 km görüş alanı en az 5000 feet bulutsuz yağışsız sis fırtına vesaire olmayan açık hava CAVU (ceiling and visibility unlimited) görüş uzaklığı ve tavan sınırsız. En az 10 km görüş uzaklığına sahip gökyüzü de tamamen bulutsuz olması gerkmektedir Cb (cumulunimbus cloud) (bulut) CC cirrocumuus (bulutu) cloud Cd(coefficient of drag) sürtünme katsayısı CDI (course deviation indicator) VOR indicatöründeki düşey iğne. Seçilen VOR radayaline göre uçağın konumunu gösterir CDU (control display unit control) göstergeleri tablosu ceiling (height above ground below 20000 feet.) Yerden yükseklik 20000 fete kadarki katman (6000 metre) bir uçağın service ceilingi servis tavanı denince 100ft/min den daha fazla tırmanamadan çıkabildiği yükseklik anlaşılır. CFD (computation fluid dynamic) akışkan dianmiğinin hesaplanması CFI(chief flying instructor) sorumlu uçuş öğretmeni CFIT (controled flight into terrain) yere doğru kontrollü uçuş CFRP (carbon fibre reinforced plastic) carbonfiberle güçlendirimiş plastik CG (centre of gravity) yerçekimi ağırlık merkezi her uçağın cg si ağırlık merkezi farklıdır bu sınırları aşacak şekilde uçağın yüklenmesi durumunda kontrol etmek zorlaşır ve tehlikeye girer CH (compass heading) pusula istikameti chord (width of wing measured form leading to trailing edge) bir kanadın hücüm kenarından firar kenarına enlemesine kesitindeki genişlik CHT (cylinder heat temperature) bir veya birden fazla silindir başı sıcaklığını olçen cihaz CI cirrus cloud (bulutu) circuit pattern (around of an aeredrom which aircraft fly) alan turu bir hava alanında kullanımdaki pistini referans alan sağa veya sola doğru olabilen sanal dikdördgen şeklindeki uçuş yolu CKD (complitely knocked down) tamamen sökülmüş bir uçağın başka bir bir yerde monte edilecek şekilde iyice sökülmesi CI(coefficient of lift) kaldırma katsayısı clamped (closed aerodrom) hava trafiğine kapalı havaalanı cld (cloud) bulut clean (condition of aircraft flaps and gear retracted) havadaki bir uçağın flapları ve iniş takımları içeri alınmış hali clearance (authorization as requested given by controller) uçuş kontrolöru tarafından pilota verilen musade (kalkış iniş taksi vb için ) CMATZ(combined air traffic military zone) birleşik askeri hava trafik bölgesi C of A (certificate of airworthiness) uçuşa elverişlilik blgesi C of E (certificate of experiance) deneyim belgesi hususi pilotlara özel testlerden sonra 13 aylık süre ile verilen belge C of P (centre of pressure) kaldırma kuvvetinin uçağa etki eden noktası C of T (certificate of test) sınav setifikası COO (chief operating officer) baş işletme görevlisi CPL (commercial pilot licence) ticari pilot lisansı CR (counter rotating) genelllilke çift motorlu uçaklarda tork etkisinin gidrmek içi motorların dönüş yönünün birbirine zıt olacak şekilde ayarlanmasıdır Critical altitude (maximum density altitude to maintain continious rated power) pistonlu motorların maksimum gücünü devamlı surette erebileceği son yükseklik sınırı Critical engine the engine on multi engine aircraft whose failure will affect safety control etc.) birden fazla motorlu uçaklarda, bozulması durumnda kontrolun zorlaşacğı ve tehlikeye gireceği motora denir CRM(cocpite resource management) kokpit kaynaklarının idaesi Crosswind(leg) bir hava alanında uçağı kalktıktan sonra döndüğü rügar altı öncesi uçuş ayağıdır. CRP (compulsory reporting point) zorunlu rapor verme noktası (uçuş esnasında pilotlar için) CRS (course) uçağın gitmek istediği yatay doğrultunun pusala derecesi ile ifadesi CRT (cathod ray tube catod) ışın tüpü televizyon ekranları modern uçakların gösterge paneli c/s (callsign) çağrı kodu CS cirrostratus cloud (bulut)also constant speed propeller sabit hızlı pervane anlamına da gelir CTA (control area) kontrol bölgesi CTP (chief test pilot) şef test pilotu CTR (control zone) hava kontrol bölgesi CUcumulus cloud (bulut) CVR (cockpit voice recorder) kokpit ses kayıt cihazı CW (clok wise) saat istikametinde CZ(control zone) kontrol bölgesi D DAAIS (danger area activity information service) tehlike bölgesi aktivite bilgilindirme servisi DAC (danger area crossing service) tehlike bölgesi geçiş servisi DADC (digital airdata computer system) dijital hava veri bilgisayar sistemi dB (decibel) ses miktarı ölçü birimi D&D (distress &diversion centre 24 hour listening service on VHF and UHV emergency frequency and locate them) 24 saat boyunca UHF ve VHF bantlarındaki acil durum çağrılarını dinleyip gerekli yardımı yönlendiren servis merkezi deadstick (descent and landing without engine power) motor gücü olmadan ve pervane dönmezken alçalma ve iniş yapmak DCT (direct) doğrudan dead side (opposite side of an airfield circuit pattern) yaklaşmakta olan uçakların iniş için havalanı trafik yörüngesine girdikleri uçuş yolunun tam tersi istikamet Decca (hyperbolic area navigation system) daha çok denizcilik amaçlı kullanılan kuzey avrupada konuşlanmış bir dizi yer istasyonlarınca gönderilen sinyal alış verişine göre çalışan seyrüsefer sistemi density altitude (pressure altitude corrected for air temperature) havasıcaklığı için kalibre edilen basınca göre yükseklik DERA (defense evaluation and research agency) savunma değerlendirme ve geliştirme ajansı ingiltere de DETRESFA (disstres phase of rescue) arama kurtarma çalışmasının tehlikeli endişeli anı DF (direction finding) yön bulma havaalanı servisleri tarafından sağlandığı gibi uçaktaki ekipmanlarca da sağlanır DG (directional gyro) yönlü cayro ayrıca DI ye bakınız DH (decision height) karar yüksekliği bir alana inişte pilotun piste ne kadarlık bir alçalış oranı ile ineceğini pisti görüp göremediği inişi yapıp yapmama pisti kaçırırsa inişten vazgeçme prosedürlerinin nasıl uygulanacağına karar verilen yüksekliktir DI(direction indicator) yön göstergesi uçağın manyetik istikametini gösteren bir cayro aleti pusuladaki okuma hatalarından uzaktır, yalnız arada bir pusula ile senkronize edilmesi gerekmektedir doğru bir yön tayini için DME(distance measuring equipment) mesafe ölçüm aleti yer ve hava kombinasyonlu bir aygıttır yer istasyonlarından alınan sinyaller ile uçaktan yer istasyonuna gönderilen sinyallerin hesaplamasını yaparak aradki farkı hesaplayarak mesafeyi verir ayrıca yere göre uçağın hızını ölçebildiği gibi tahmini varış süresini de gösterir. Doppler (the cange in frequancy of light or radio waves when source and receiver in motion) sesin ışığın yada radyo sinyallerinin başka bir ortam ve nisbi hareket halinde oluşlarına bağlı olarak gelişen etki downwind (the segment of an active runway flown resiprokal) rüzgaraltı, bir havalanında kullanılan pistin paralelinde pistin uçuş istikametine ters uçuş dur DP (dev-point) pusulanın sapma açısı DR (dead reckoning plotting position by calculating speed course time and wind against last known position) kör tahminle yol bulma uçağın en son uçtuğu pozisyonu nazarı dikkate alarak hızı rüzgarı ve istikameti de hesaba katarak o anda nerede bulunduğunu nereye doğru gitmekte olduğunu bulmaktır (örneğin uçuşta kaybolmada başvurulan yöntemdir) dry (emty fuel) yakıt tanklarının boş olduğunu ifade eder tersi wet dir (dolu) Duplex (radio system using seperate chanel for receiving and transmitting) alıcı kanalı ayrı verici kanalı ayri iki fekans kullanan radyo sistemi DVOR (doppler VHF omnidirectional range) ayrıntı içi VOR a bakınız Dropping zone (for parachuting etc.) Paraşüt indirme, havadan yardım vs için uçaktan mühimmat ve birlik bırakma yeri E EAA (experimental aircraft association) deneysel (kendiyapım) uçak birliği EADI (electronic attitude director indicator) televizyon ekranlı durum göstergesi EFIS e de bakın EAT (estimated approach time) tahmini yaklaşma süresi ECM (electronic countermeasures) electronik karşı önlem ECU (electronic control unit) elektronik kontrol birimi EDU (elektronic display unit) elektronik gösterge ünitesi EET(estimated elapsed time) tahmini geçen süre EFAS (electronic flash approach) light system elektronik flaş aydınlatmalı yaklaşma sistemi EFATO (engine failure at take-off) kalkışta motor arızası EFIS (electronic flight instrument system) elektronik uçuş aleti sistemleri günümüzde bir çok uçuş göstegelerinin yerini ekranlı elektronik göstergeler almış adına cam kokpit denilen yeni bir tasarımın öncüsü olmuştur EGT(exhaust gas temperature) ekzoz gazı sıcaklığı EHSI (electronic horizontal situation indicator) electronik ahaki durum belirteci HSI ye de bakın EICAS (engine indicating and crew alerting system) yeni nesil yolcu uçaklarında bulunan tv tüplü elektronik motor göstergeleri bir arıza durumunda personeli uyaran sistem ELBA (emergency locatation beacon aircraft) acil durum yer tesbiti yapan işaretçi uçak elev (elevation) yükselme elevon (control surface of tailles aircraft) yatay kuruk stabilizesi olmayan delta kanatlı uçakların hem elevator (kaldıraç) hemde aileron (kanatcık) görevi yapan kontrol yüzeyi ELİNT (electronic inteligence) elektronik haber alma ELT(emergency locator transmitter) acil durum yer belirten verici cihaz uçağa monte edili bir çeşit radyo verici uçak bir yer çarpmasıyla veya denize iniş yapması (ditching) durumunda aktive olur ve arama kurtarma ekibine yerini bulması için sinyal gönderir encoding altimeter bir çeşit electronik altimetre transponderle hava trafik kontrolüne veri ileterek uçağın yüksekliğini bildirir EROPS extended range oprations uzatılmış menzil operasyonları genellikle çift motorlu yolculuğun büyük bölümü su üzerinde geçen uçaklarla ilgili deyim est estimated tahmini ETA(estimated time of arrival) tahmini varış süresi ETD (estimated time of departure) tahmini kalkış süresi ETE (estimated time en route) tahmini yolda geçen süre ETOPS (extended range twin engine operations) çift motorlular için uzatılmış menzil operasiyonları Eurocontrolavrupadaki hava trafiğini düzenleme ve kontrol etmekle görevli 27 avrupa ülkesinin üye olduğu merkezi Belçika ve Hollandada olan kuruluş F F (fahrenheit) ısı birimi FAA federal havacılık idaresi amerikadaki sivil havacılık kuruluşu FADEC (full authority digital engine control) tam donanımlı bağımsız dijital motor kontrol ünitesi FAF (final approach fix) aletli iniş için yaklaşmaya başlanılan nokta FAR (federal aviation regulation) federal havacılık düzenlemesi mesela FAR-23 denince azami kalkış ağırlığı 12500lb yaklaşık 6000 kg kadar olan uçaklar hakkındaki düzenleme ve tescil kaideleri anlaşılır FBL (fly-by-light) pilot kontrol kumanda emirlerinin mekanik kablolar ile değilde fiber optik sistemlerle ilgili kumanda yüzeylerine iletilmesidir FBW (fly-by-wire) pilotun kumanda emirleirinin konrol yüzeylerine mekanik bağlantı yerine elektrikle iletilmesidir FCL(flight crew licencing) uçuş personeli yetkilendirme Fcst (forecast) hava tahmini FDR (flight data recorder) uçuş veri kaydedicisi kolay bulunsun göze görünsün diye turuncu renkte olmasına rağmen adına karakutu denilen içinde uçağın uçuş parametrelerinin muhafaza edildiği (yükseklik, hız, yönü vb gib)bir kaza sonrasında incelemek üzere kaydedilen kutu feather of a proppeler genellikle pervaneye ait bir özellik kalkışta ve tırmanışta performans arttıracak şiekilde pervane açısının değiştirilesi veya düz uçuşta sürat yapmak için gerekli ayarlamayı yapmaya yarayan bir özellikle ayrıca motorlu glider larda pervane içeri katlanabilir FEW (few cloud) az bulutlu 1-2 oktas FF (fuel flow) yakıt akışı FFPS (free fall parachuting site) serbet düşme paraşütle atlama sahası final (final approach) son yaklaşma inişi son aşamasıdır ve piste yaklaşık 4 nm (7.2 km) kala dan itibaren başlayan aşamadır FIC (flight information center) uçuş danışma danışma merkezi FIR (flight information region)I uçuş bilgilendirme merkezi FIS (flight information service) uçuş bilgilendrirme servisi FJ(fast jet) hızlı jet (askeri) FL (flight level) uçuş seviyesi standart atmosfer basıncına ayarlanmış (1013.2 mb)altimeterenin göstediğ irtifa değerinin foot cinsinden yüzdelik ifadesi yani FL 330 demek 330x100=33000 feet demektir aynı şekilde 9000 feet FL90 olarak ifade edilir flag (warning signal in certain flight instrument) bazı seyrüsefer aygıtlarında aletin yeterli doğrulukta çalışmadığını veya yer istasyonundan alınan sinyallerin yeterli olmadığını belirten ikaz işareti flameout (combustion failure in a tirbune engine) türbübünlü motorlarda motorun ateşleme arızası güç kaybı ile neticelenen motor durması flaperon (control surface acting as flaps and aileron) hem flap hemde kanatçık olarak görev yapan kumanda yüzeyi flat rating tirbünlü yada turboshaft motorlarda deniz seviyesinden yüksek irtifalara kadar sabit güç üretmesini sağlayacak şekilde rolanti ve motor güç ayarlamsı flickereffect (nausea ,vertigo effect) dönen pervanelerin günışığında yansıyan parlamalarına bakmak sonucu oluşan baş dönmesi deniz tutması veya göz kamaşması etkisi FLIR (forward looking infrared) ileri bakışlı kızıl ötesi alıcı FLPFM (foot launched powered flying machine) motor takviyeli insan koşmasıyla, havalanan bir çeşit paraşüt paramotor flt (flight) uçuş flutter (unstable oscillation of an aerofil surface in flight which can lead to catastrofic airframe failure) uçağın dış uçucu yüzeylerinde meydana gelen kararsız-rastgele titreşimler (uçağın harabiyetine yol açabilir) FM (frequancy modulation) bir çeşit radyo yayın sistemi FMC (flight menagement computer) uçuş yönetim bilgisayarı genellikle yolcu uçaklarında bulunan gidilecek limanlar rotalar varış satleri vs gibi bilgilerin bulunuğu otopilotla birlikte çalışan pilotun iş yükünü azaltan sistem FMS (flight mnagement system) uçuş idare sistemi FO (first officer) yardımcı pilot FOB (fuel on board) uçağımda yakıt var(acil iniş yapma durumunda yangın tehlikesine karşı geekli tedbirlerin alınacağını hatırlatır) FOD (foreign object damage) yabancı madde hasarı FPL (filled flight plan) uçuş planı doldurulmuş fpm (feet per minute) dakikadaki feet (30.8 cm)sayısı tırmanma ve ya alçalma oranı ölçüsü free call (atc statement advising to pilot change frequancy when ready) pilota istediği zaman frekans değiştirebileceğini belirten kontrolör mesajı FRTOL (flight radiotelephony operator licence) uçuş telsiz kullanıcı belgesi her havacı için gereklidir FSfractotratus cloud (bulutu) ft feet (30.8 cm lik ölçü birimi) FTO (flying training organization) uçuş eğitim organizasyonu FWF (firewall forward) ateş duvarı (motorla kabini) ayıran bölme G g (the accelaration force or gravity) ivmelenme kuvveti yada yerçekimi ivmesi yerde iken 0 dır. (+) veya (-) olabilir uçak burunyukarı doğru halde bir daire (loop) çizerse + g oluşur sürati fazla ise g miktarı da artar burun aşağı daire çizerse (-) g oluşur. uçakların + g kabiliyeti, – g den daha fazladır g-loc (g induced loss of conciousness) g kuvvetinden kaynaklanan bilinç kaybı. Aşırı + g de gözler kararır ve baylma olur beynin kansız kalması. aşırı – g de ise beyne ve gözlere aşırı kan dolar bu daha tehlikelidir birincisinin geri dönüşü varken, bu ölümcül olabilmektedir en basiti göz damarları çatlaması sonucu retinada hasar veya kalıcı körlük olabilmelktedir GA (general aviation) genel havacılık havayolu taşınmacılığı veya askeri havacılığın dışında kalan havacılıktır hoby , özel iş jetleri paramotor vs gibi GAMA (general aviation manifacturer association) genel havacılık imalatçıları birliği GAP(general aviation propulsion) genel havacılık itki gücü NASA tarafından organize edilen genel havacılık için yeni motor dizayın ve teknolojileri geliştirme programı GCA (ground controlled approach) yer kontrollü yaklaşma pilota yerden precision approach radarından gelen bilgilerin (azimut yükseklik vs ) iletilerek inişe yardımcı olunmasıdır askeri amaçlıdır GFT (general flying test pilot) olacak olanlara uygulana genel test tir Glonass (global orbiting navigation satelite system) rusya tarafından uzaya gönderilen yer koordinatları bulmaya yarayan GPS sistemi amerikan navstar uyduları serisinin rusyadaki karşılığı GMT (greenwich mean time) şimdi ise artık UTC oldu gnd (ground) yer go-around (climb away from an approaching runway) inişi iptal et başka sefer dene anlamına gelen söz eskiden overshoot idi GP (glidepath) uçağın süzülme yolu gbh (galons per hour) saatte harcanan yakıt miktarının galon(4.5 litre) ifadesi türbünlü uçaklar için libre/saat kullanılır GPS (global positioning system) global yer belirleme sistemi öncelikle askeri amaçla düzenlenen sonra tüm civil alanlara açılan, uydular sayesinde yer yüzündeki bir noktanın koordinatlarının net şekilde belirlenmesidir (15 cm askeri, civil içinse birkaç metre hassasiyet yanılma payı var) GPU (ground power unit) yerdeki güç ünitesi GPWS (ground prximity warning system) yere yaklaşım uyarı sistemi bir çeşit radar ile çalışan yere çarpma önleyici sistem yere çok yaklaşıldığında çarpışmaya 15 saniye kala sesli uyarı veren sistem bunun gelişmiş şekli olan Enhanced GPWS de ise yere 60 ve 30 saniye kala aralıklarında uyaran, bunu electronik göstergede görüntüleyen ve uçağın 2000 feet çevresini tarayan modeli de mevcut GRADU (gradual) tedrici (meteroloji durum raporunda ) Green genellikle yolcu uçakları için kullanılan deyim, uçabileck şekilde minumum aksesuar var ama donatıları eksik döşemeler dış boya ilave göstergeler vs sonradan takılır GS (glideslope) dikey iniş çizgisi aletli iniş sisteminde göstergedeki dikey çizgi pisti belirleyen imleç G/S (groundspeed) yer hızı uçağın yere göre hızı H H24 yirmidört saat boyunca hizmet H+ ...saat artı şukadar dakika HAA (historic aircraf association) tarihi uçak cemiyeti half-milliyon 1:500.000 ölçekli uçuş haritası HAS (hardened aircraft shelter) güçlendirilmiş uçak koruganı Hdg (heading) baş istikameti uçağın burnunun göstediği doğrultunun pusula derecesi Heavy (suffix indicating that is large airliner) telsiz konuşmaları sonuna eklenen uçağın büyük ve yakıt yükü ile dolu olup ağır olduğunun ifade eder ardındaki uçakları da wake turbulance konusunda uyarır hertz standart radyo frekans birimi saniyedeki titreşim sayısı HF (high frequency band) yüksek frekans bandı 3-30 Mhz arasında olup uzun mesafe haberleşmesinde kullanılır Hg basınç olçü birimi civanın sembolü HIAL (high intensity approach lighting) yüksek etkili iniş yaklaşma aydınlatması HIGE (hover in ground effect) helikopterler için yer etkisinde havada durma IGE ye de bakın HIRF (high intensity radiated fields) yüksek etkili elektromanyetik alan HIRTA (high inensity radio transmission area) yoğun telsiz haberlşme alanı HJ(sunrise to sunset) gündoğumundan gün batımına HMD (helmet mounted display) kaska monteli gösterge hmr (homer) HF veya VHF yön bulma istasyonu HMR (helicopter main rout) helikopter ana yolu HN (sunset to sunrise) gün batımından gün doğumuna HOCAC(hands on throttle and cyclic) helikopterler için elller gazda ve kumanda kolunda uçaklar için ise HOTAS denir eller gaz kolu ve stick de ergonomik kokpit dizaynıdır pilotun iş yükünü hafifletir askeri amaçlı dır bilot elini kumanda kollarından ayırmadan telsiz habeleşmesini, hedef takibini, füze kitleme ve ateşlemesini yapabilir HOGE(hover out of ground effect) yer etkisi dışında havada asılı durma helikopterler için holding pattern bir uçağın bir sonra gelecek kontrolor emrine veya musadesine kadar mevcut yönünü ve istikametini muhafaza ederek uçması hot-and-high yüksek ve sıcak yüksek rakımlı ve hava sıcaklığı yüksek yerde olan havaalanı tanımlalaması, uçağın performansını kısıtlar kalkış için yerde koşma süresi uzar yakıt tüketimi artar vs hPa (hectopascal) hava basıncı ölçü birimi milibara eşit hrs(hours) satleri HRZ (helicopter restricted zone) helikoptere sınırlı alan HUD (head up display) baş üstü göstergesi uçaktaki göstergelerin tüm bilgilerinin bir araya toplanıp projeksiyon sistemi ile ön cama yansıtılması böylece pilot camadan dışarı bakarken göstergeleri takip edebilir. asıl göstergeler ise HDD head down display olarak adlandırılır I IAC (instrument approach chart) aletli yaklaşma haritası IAOPA(international council of aircraft owners and pilot association) uluslar arası uçak sahipleri ve pilotlar derneği conseyi IAP (instrument approach procedures) aletli yaklaşma usulleri IAS (indicated airspeed) bir uçağın hava içindeki hızı. İrtifa, hava sıcaklığı pozisyon gibi etkenlere karşı düzeltilmemiş hız göstergesinden okunan değerdir TASa da bakın IATA (international air transport association) uluslar arası hava taşımacılığı birliği ibn (identification beacon) kimlik tanımlayıcı işretçi i/c (intercom) dahili haberleşme ICAO (international civil aviation organization) uluslararası civil havacılık örgütü ident (morse code) seyrusefer cihazlarında yer istasyonu kimliğini belirten mors alfabesiyle gönderilen sinyal ayrıca telsiz cihazındaki bir düğme basılınca uçağın yer radarındaki yansıması görülür IF (instrument flying) aletli uçuş IFCS (integrated flight control system) IFF (identification friend or foe) dost veya düşman tanımlama genellikle savaş uçaklarında özel bir sinyal göndererek dost uçaklarca tanınmaya yarayan bir tür sinyal verici IFR (instrument flying rules) aletli uçuş kaideleri IFRA (in flight refuelling area) havada yakıt ikmali bölgesi (askeri) IGE (in ground effect) helikoterler için hemen altlarında bulunan yer etkisinde oluş helikopterler altlarında bir zemin varsa daha yüksek irtiflarda havada asılı durabilirler (hover) mesela bir dağ silsilesi sırtı yada yamacı IGS (instrument guidence system) aletli klavuz sistemi ILS(instrument landing system) aletli iniş sistemi havalanlarına her hava şartında inmeyi sağlar iki radyo sinyal hüzmesi uçağın pisti kolaylıkla bulmasını sağlar bir glideslop düşey çizgi doğru alçalma değerleri içinde kalmasını sağlar öbürü lokalizer oda sağa sola kaymadan pisti ortalamayı sağlar IMC (instrument meterolojikal condition) kötü hava şartlrında aletlerle uçakbilmek için gereken şartlar lisans Inmarsat (international maritime satellite organisation) uluslar arası denizcilik seyir uydu sistemi organizasyonu INS(inertial navigation system) bir çeşit cayroscopik temele dayanan seyrüsefer sistemi uçağın hızını yönün ve pozisynunu hesap ederek o anki konumunu enlem ve boylamını büyük bir hassasiyetle tesbit edebilir büyük yolcu uçakları ve askeri jetlerde vardır IR (instrument rating) aletli uçuş yetkisi ISA (international standard atmosphere) 1013.2 milibar hava basıncına ve 15 celsius derece hava sıcaklığına standart atmosfer denir uçakların performansları standart amosfere göredir bu şartların değişmesi hava sıcaklığının artması durumunda performans figürleri değişi8olumsuz yönde etkilenir) ITT(inter turbine temperature) türbün içi sıcaklık IVSI (instantaneous vertical speed indicator) anlık dikey hız göstergesi varyometre J JAA (joint aviation authorities) merkezi Hollanda da bulunan pan-european 27 üye devletin ortak girişim olan avrupa havacılık idaresi JAR (joint aviation requirements) yukardaki örgütün mevzuatı JATO/RATO(jet/rocket assisted take off) jet veya roket yardımı ile kalkış genellikle ağır askeri nakliye uçaklarında kalkış mesafesi kısaltmak için monte edilmiş destek Jeppesen amerikada gelişen ve tüm dünyanın kullandığı tüm havalimanlarının yaklaşama ve iniş krokilerinin bulunduğu uçuş kartları K kHz (kilohertz) radyofrekansının saniyedeki titreşim sayısı birimi Hertzin 1000 misli KIAS (knots indicated airspeed) hava süratinin knot cinsinden ifadesi kN (kiloNewton) motor itiş gücü birimi 1 kN=22484 lb/st knot (kt) saatte bir deniz mili (nm) değerinde havacılık hız birimi 1 knot 1.8 km /saate eşittir uçağın hızı söylenirken şu kadar knot (nat okunur)denir. saatte ..şu kadar knot denmez kW (kilowatt) güç birirmi 1 kW=1.341 hp
__________________ | ||
|
30-01-2007, 03:43 | #2 | ||
Yardımcı Admin Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 39
Mesajlar: 23.645
Tecrübe Puanı: 10 | L lat(latitude) enlem LCD (liquid cristal display) sıvı kristal gösterge dijital ekran LCZ(lokalizer) aletli inişte bistin yerini gösteren radyo sinyal yayıcısı LF (low frequancy) 30 ile 300 kHz arasındaki telsiz bandı LFA (low flying area) alçaktan uçuş bölgesi askeri uçaklar için LOC (localizer) locator yer belirleyici aletli inişte son yaklaşamayı yapmayı sağlayan non-directional radyo vericisi LOM (locator outer marker) locatorun dış belirten işaret lon (longitude) boylam LORAN (long range low frequency hiperbolic radiyo navigation) yer istasyonlarından göderilen radyo sinyallerinin geliş zamanlarındaki farkları ölçerek mesafe ve yön tayini yapan bir çeşit seyir sistemi 100-110 kHz bandında çalışır ve 600-1500 nm menzili vardır M Mag (magnetik) manyetik m/s mete bölü saniye uçaklarda tırmanma hızı ölçüsü Mach number mach (mak)sayısı doğru hava hızı oranı, 1 Mach deniz seviyesinde ses hızına eşittir standart atmesfer şartlarında (ısa) saniyede 1100 feet (330m) veya saate 760 mil (1100 km/saat) dir MATZ (military aerodrom traffic zone askeri havalanları üstünde 3000 feet e kadar yüksekliğe ve yerde de havaalını 5 nm çevresindeki uçuşa sınırlı alandır Mayday uluslar arası havacılık yardım çağrısı peşpeşe 3 kez hızlıca tekrar ederek söylenir ve acil yardım yapılmasını zorunlu kılan çağrıdır fransızca m’aidez=bana yardım ediniz den gelir MDA (minimum descent altitude) pisti görmeden visual referans olmadan son yaklaşmada bir uçağın alçalabileceği minimum yüksekliktir burdan aşağı alçalınmaz MDH (minimum descent hight) asgari alçalış yüksekliği. pist için yeterli görüş yoksa alçalmaya başlanılmaması gereken seviye ME (multi engine) birden fazla motorlu uçak Metmeteroloji MF (medium frequency) 300-3000 kHz arasındaki radyo frekansları MFD (multi function display) çok fonksiyonlu gösterge meteroloji radarından hava durum bilgisinden tutun da haritalar, uçuş göstergeleri motor kontrol göstergelerine kadar kombine edilmiş bir çeşit tv ekranlı gösterge paneli MH(magnetic heading) manyetik pusula yönü minimumsuçuşun belirli aşamasındaki(kalkış, aletli iniş vs)hava durumu uygunluk şartları gereksinimi mkr (marker beacon) aletli imiş sisteminin bir parçası 75 MHZ bandını kullanan eliptik veya fan şekline yere dikey doğrultuda sinyal gönderen glideslop (süzülüş) çizgisi boyunca belirli noktaları belirleyen sistem MM ve OM ye de bakın MLS (microwave landing system) eski ILS sisstemi yerine geçmesi öngörülen yeni ve hassas aletli iniş sistemi MLUmid-life update askeri veya yolcu uçaklarında faydalı ömür ortalarında servis ve kaabiliyetleri arttırmak, ömrünü uzatmak amacı ile yeni ilaveler, bakım ve güçlendirmeler yapılması MLW (maximum landing weight) azami iniş ağırlığı bir uçağın inmeden önce yakması veya boşaltması gereken (jettison) yakın miktarının üzerindeki ağırlığa sahip olması MM (middle marker) orta işaretçi İLS sisteminde glideslopta karar yüksekliği desicion pointi belirleyen işaret sistemi Mmo (maximum operating mach number) uçağın azami işletme süratinin mach cisinden ifadesi Mode A bir çeşit verici, uçağın kimliğini tesbit eder Mode C uçağın kimliğinin yanında irtifasını da tesbit eden verici (transponder) Mode S yukardaki A ve C modlarının sahip olduklarının yanında dijital integrasyon yeteneğine sahip transponder mogas (mobile gas) araç benzini bazı uçak motorlarında kullanma müsadesi vardır MPA (man powered aircraft) insan gücü ile uçan hava araçları MRW (maximum ramp weight) bir uçağın kalkabileceği azami ağırlıktan daha fazlası pist başına gidene kadar ve kalkış izni alana kadar geçen beklemede yakabileceği ağırlık faslası mps metre/saniye tırmanma ölçüsü birirmi MSA (minimum safe altitude) asgari emniyet irtifası msl (mean sea level) deniz yüzeyinden yükseklik MTOW (maximum take-off weight) azami kalkış ağırlığı bir uçağın yakıt ve istiab edebileceği yükle birlikte sertifikasında belirtilen kalkış ağırlığı N navaid (navigational aid) seyrü sefer yardımı NDB (non directional beacon) uçağın ADF si tarafından alınan düşük frekanstan mors kodu ile birlikte yayın yapan radyo vericisi yön bulmaya yarar nM (nautical miles) deniz mili 1nM=1800 metre NOE (nap of earth) genellikle askeri uçaklarda yeryüzü kıvramlarını takip ederek görülmeden uçmak NOTAM (notice to airman) sivili havacılık otoriteleri tarafından yayınlanan yenilik veya değişiklikleri içeren (trafiğie kapalı alan uçuş yolları vs) bildiri NOTAR (no tail rotor) mc donnel douglas patentli buluş kuyruk pervanesi olmayan helikopter onun yerine kuyruk uzantısı içinde dönen fan bulunur bunun oluşturduğu hava akımı kuyruk yanından dışarı atılarak anti tork effekti sağlanır NS nimbrostratus cloud (bulutu) NTSB(national transport safety board) ulusal taşımacılık ve emniyet dairesi (amerikan) NVG (night vision gogle) gece görüş başlığı O OAT (outside air temperature) dış ortam hava sıcaklığı OBI(omni bearing indicator) çok yönlü gösterge OBOGS (on board oxygen genarating system) askeri uçaklarda oksijen üreten sistem obst (obstruction) engel OCA (obstacle clearence altitude) engel aşma yüksekliği OGE (out of ground effect) yer etkisinde olmamak helikopterler için. IGE ye bakın okta gökyüzünün bulutla kapalılık derecesi 1 0kta = gökyüzünün sekizde biri bulutla kaplı demektir (latincede okta=8) OM (outer marker) ILS sisteminde glideslop ile localiserin kesiştiği yere yerleştirilen işaretleyici Omega yüksek doğruluk–düşük frekanslı uzun mesafe seyir sistemi yardımcıları tüm dünyada sekiz yere konuşlandırılmış yer istasyonları sayesinde askeri ve sivil yolcu uçaklarının kıtalar arası uçuşta yön bulmalarına yarar overcast tamamamen bulutla kaplı gökyüzü, 8 oktas bulut P P1 (pilot in command) uçağı o anda idare eden (kullanan) pilot P2(co pilot) yardımcı pilot Panuluslar arası acil durum çağrı sinyali PAPI (precision approach path indicator) hassas iniş yolu belirteci havalanı pist başlarına konmuş görerek uçuşta inişi kolaylaştıran bir dizi ışıklı işretçiler PAR (precision approach) radar hassas yaklaşama radarı birincil radar ekipmanı son yaklaşmadaki uçakların yükseklik hızı ve yolunu takip ederek onları inişe getiren sistem paxpassengers) yolcular permit to fly uçuş musadesi eski uçağın replikaları restoreleri ve evde yapılanlar için verilen uçabilirlik izin belgesi PF (pilot flying) birden fazla pilotlu uçaklarda uçağı o anda kullanan pilot PFD (primary flight display) birincil temel uçuş ggöstergeleri PIC (pilot in command) uçağın o anda kullanan pilot PIO (pilot induced oscilation) aşırı kumanda uygulaması sonucu düz uçuşta meydana gelen dalgalanma ve salınımlar PLN (flight plan) uçuş planı PMS (performance menagement sysytem) güç denetim sistemi PNF (pilot non flying) çok pilotlu uçaklarda uçağı o anda kullanmayan pilot POB (persons on board) uçakta yolcu var anlamında POH (pilots operating handbook) uçağın kullanım klavuzu PPL (private pilot licence) hususi pilot lisansı PPL (H) helikopterler için PPL (microlight ) PPO(prior permition only) sadece önceden izin alınarak inilen havalanları Procedure turn aletli inişte uçağın son yaklaşamaya girmesi için gidiş istikametinin zıddına döndüğü safha psi(pound per square inch) basınç birimi PTT (press to talk /transmitt) kontrol kolu üzerinde bulunan tesiz haberleşemsini sağlayan mikrofon düğmesi Purple airspace karaliyet ailesinin uçuşu için notamlanan özel hava sahası (ingiltere) Q QFI (qualified flying instructor) yetkili uçuş öğetmeni QDM (magnetic heading to a direction finding station) yön bulma istasyonuna doğru yönelinen manyetik istikamet QDR(magnetic bearing from the station) yer istasyonundan geri dönüşte istikamet QFE(atmosferic pressure at aerodrom) havalanı bölgesinde hava basıncı QNE 1013.2 milibara ayarlı altimetre QNH havalanı dışında kalan bölgede deniz seviyesinden yükseklik yerel metereoloji istasyon verilerine göre ayarlanır QUJ(true bearing) gerçek istikamet R R&D (research and development) araştırma geliştirme (ar-ge) rabbit lights havalında yanıp sönen ışıklar RAM(radar absorbent material) radar sinayallerini emici madde RAS (rectified airspeed) düzeltilmiş hava sürati dış ortam sıcaklık istikamet vs açısından göstergedeki hızın yukardaki şartlar göz onüne bulundurularak gerçek hızın bulunmasıdır RASA (radar advisory service area) radarla kontrol edilen hava sahası uçk trafiğini güvenli şekilde yönlendrilmesi RAT (ram air turbine) uçağın elektrik sistemlerinde arıza meydana geldiğinde aşağı salınarak hava akımının geçişinden elektrik elde eden sistem Rate 1 turn birinci derece dönüş saniyede 3 derecelik dönüş ifa edecek şekilde yatış dakikda 180 derece Rating pilot lisansına yeni yetkiler eklemek gece uçuş veya aletli uçuş yeteneği gibi RCL (runway centre line) pistin orta çizgisi RH (relative humidity) nisbi nem RMI(radio magnetic indicator) DI, VOR ve ADF ile conbine şekilde çalışan yer istasyonuna yönü ve uçağın doğrultusunu göstern seyrüsefer yardımcı cihazı RNAV (area navigation) bir çeşit compüter destekli radyo navigasyon sistemi RON (remain overnight) gece boyunca kalmak uçmamak RP (reporting point) rapor verme noktası RPS (regional pressure) settings bölgesel altimetre basınç ayarlamaları RPV (remotely piloted vehicle) uzaktan kumandalı hava araçları RT(radio telephony) telsiz haberleşmesi RTO (rejected take-off) kalkıştan vazgeçme RVR(runway visual range) pistte görüş mesafesi RVSM (reduced vertical seperation minimums) FL310 ile FL390 arasındaki uçak trfiğinin düşey iki uçak arası ayırım mesafesinin 1000 feet (300 metre) olmasıdır RW (runway) pist RWR (radar warning receiver) radar uyarı alıcısı askeri uçaklarda tehdit algılama sistemi radar güdümlü füze algılayıcısı Rx (receiver) radyo alıcısı S SAM (surface to air missile) yerden havaya füze SAR(search and rescue) arama ve kurtarma Sarsat(sattelite aided tracking system) uydu destekli takip sistemi SAS stability augmentation system stabiliti güçlendirme sistemi helkikopter ve uçaklarda stabiliteyi kararlı uçuşu kolaylaştıran bir çeşit uçuş kontrol kumanda sistemi SBW (steer by wire) kablo ile dümen kontrolü uçağın ön tekerleklerinin istikamet kontrolü (direksiyonu) mekanik değil elektrik kablosu ile göndrilmesidir SC stratocumulus cloud (bulutu) SCT (scattered cloud) parçalı bulutlu 3-4 okta bulut Selcal (sellective call) özel çağrı genellikle kıtalar arası uçan büyük uçaklarda ışıklı veya sesli uyarı gönderebilen bir haberlşeme ikaz sistemi Short final piste 2 nm den az kalan bir uçağın yaptığı telsiz anonsu shp (shaft hourse power) türbünlü uçaklarda güç birirmi SIGMEThava durumunun kötüleşeceği uyarısı SKC (sky clear) hava açık sl (sea level) deniz seviyesi SLAR (sideways looking airborne radar) yana bakışlı uçaktaki radar SLMG (self lounching motor glider) başka bir uçağın çekmesine gerek kalmadan kendi motor gücü ile havalanan motorlu planör SMOH (since major overhoul) son temel bakım ve motor indirmeden bu yana (geçen uçuş saati) sm (statute mile) kara mili 1600 metrelik uzunluk birirmi socked-in trafiğe kapalı havalanı SOP(standard operating procedure) standart işletme yöntemi Squawk tranasponderle önceden belirlenmiş kod göndermek SSRye de bakın SR-SS (sunrise to sunset) gündoğumundan gün batımına SSBJ(supersonic bussines jet) sesten hızlı iş jeti SSR(secondary surveillence radar) yerde konuşlandırılmış ve uçağın kimliğini sorgulayan bir radar uçaktaki transponder ile uyumlu çalışır ST stratus cloud (bulutu) stallsüratsiz kalma kanat üzerindeki hava akımını bozulması STAR (standart terminal arrival route) havalanı terminale ulaşma yolu STOL (short take –off and landing) kısa mesafede iniş ve kalkış STOVL (short take-off and verticl landing) kısa mesafede kalkış ve dikine iniş STP (standart temperature and pressure) 15 derece ve 1013.2 mbar SVFR(special visual flight rules) özel görerek uçuş kaideleriVFR a da bakın
__________________ | ||
30-01-2007, 03:43 | #3 | ||
Yardımcı Admin Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 39
Mesajlar: 23.645
Tecrübe Puanı: 10 | T T (true) doğru TA (transition altitude) IFR trafiğinin flight levels kullanması gereken yükseklik TACAN (tactical air navigation) system UHF frekansından sinyal gönderen ve devamlı surette uçağın seçilen istasyona göre mesafesini ve doğrultusunu hassas bir şekilde veren seyrüsefer yardımcısı. esasen askeri uçaklar için geliştirilmiş olsada uygun DMF mesafe tayin edici ekipmana sahip sivil uçaklarca da kullanılabilir TAF (terminal aerodrom forecast of weather) terminal hava tahmin TAS (true airspeed) dış hava sıcaklığı ve irtifaya göre düzeltilmiş hava sürati T&S (turn and slip indicator) dönüş ve kayma göstergesi TBO (time between overhouls) uçak üreticilerinin motor yenileme için tavsiye ettikleri motor ömrü süresi saat olarak TBW(throtle by-wire) elektrik kontrollü gaz kolu TCAS (traffic allert and collusion avoidence system trafik uyarı ve çarpışma önleyici sistem yer radarından bağımsız uçağa monte edili radar sistemi ile çalışan bir sistem iki tipi vardır TCAS-1 sadece trafik yakınlaşma uyarısında bulunur ama ne tarafa manevra yapılması gerektiğini söylemez TCAS-2 ise uyarıda bulunduğu gibi sakınma reaksiyonunun ne yöne olması gerektiğini de tavsiye eder TGT (turbine gas temperature) türbün gaz sıcaklığı TH (true heading) gerçek istikamet THR (treshold) pistin başlangıç kısmı eşik TIT (turbine inlet temperature) türbün ağzı girişi sıcaklığı TL (transition level flight) levele geçiş aşamasıın en alt sınırı TMA (terminal control area) (bölgesi) T/O (take off) kalkış TODA (take off distance availible) kalkış için yeterli mesafe var (pistler için) TODR(take- off distance required) yeterli kalkış mesafesi gerekli T/R (thrust reversers) motorun itki gücünü ters çeviren kapaklar. böylce güç ileri yönelir ve uçak indikten sonra pistte daha kısa mesafede durur track iz bir uçağın yere göre izlediği gerçek yol transponder radyo vericisi-alıcısı TT (true track) gerçek uçuş yolu TTAF/E (total time airframe/engine) toplam motor ömrü ve gövde uçuş saati TTSN (total time since new) uçak ilk alındığından beri toplam uçuş saati süresi TVOR (terminal VOR) havalanlarında yaklaşmaya yardımcı olan düşük güçte bir yer VOR istasyonu TWR (tower) kule TWY (taxiway) taksi yolu terminalden piste giden yol txtransmitter U UAV (unmanned aerial vehicle) insansız hava aracı UCAV (unmanned combat aerial vehicle) insansız savaş hava aracı UDF(UHF direction finding) UHF yön bulucu UHF (ultra high frquency) 300-3000 MHz bandındaki radyo frekansları UNL (unlimited) sınırsız UTC (universal time co-ordinated) artık GMT yerine kullanılan zaman dilimi Zulu ya da bakın V V-speeds uçaklarda kullanılan V hızı çeşitleri V1 (desicion speed) kalkıştan vazgeçme karar hızı v1 e kadar kalkıştan vazgeçilebilir ama v1 hızı geçildikten sonra kalkış gerçekleştirilmelidir yoksa durmak için yeterli pist mesafesi kalmamaktadır Va (design maneuvering speed) bir uçağın (gövdeye hasar vermeden) aşırı manevra kaldırabileceği hız sınırıdır Vfe flap indirme azami hızı bu hızdan sonra flaplar toplanmalı hız göstergesindeki beyaz bölgenin sonudur Vle tekerlekler açılmış halde yapılabilecek maximum hızdır Vmcminumum kontrol hızı iki motorlu uçakların bir motorları durduğunda manevera yapabilmeleri için muhafaza etmesi gereken asgari hız sınırı Vmo maksimum operasiyon hızı Vne (velocity never exceed) asla geçilmemesi gereken sürat göstergedeki kırmızı bölge Vno normal kullanım hızı gövdeye zarar vermeden yapılacak son hız göstergedeki yeşil bölgenin sonu Vr(velocity rotate) kalkış için burnu kaldırmaya başlama sürati Vso azami kalkış ağırlında tekerlekler açık flaplar indirilmiş halde iken stall hızı Vx tüm motorların tam güçte en iyi tırmanma açısı Vxsemotor arızasında en iyi tırmanma açısı Vy en iyi tırmanma oranı Vysemotorlar çalışmazken en iyi tırmanma oranı göstergedeki mavi alan VAD (visual approach and departure chart) görerek yaklaşama ve kalkış haritaları VAL (visual approach and landing chart) görerek yaklaşma ve iniş kartları Var(variation) pusula sapması VASIS (visual approach slope indicator system) piste inişi kolaylaştıran ve görerek iniş için hazırlanmış renkli ışıklar sistemi VDF(very high fequency direction finding) çok yüksek frekanslı yön bulma VFR (visual flight rules) görerek uçuş kaideleri VHF (very high frquency) 30-300 MHz bandındaki radyo ferkansları vis (visibility) görüş uzaklığı VLA (very light aircraft) çok hafif uçak VMC (visual meterological condition) görerek uçmak için gerekli hava durumu şartları 5 millik görüş uzaklığı buluttan 1000 feet dikey uzaklık (300metre) 1 nm (1800 metre) yatay uzaklıkta olacak şekilde uçuş şartlarının bulunmasıdır Vnav(vertical navigation) yatay seyrüsefer VOR (very high frequency omnidirectional range) 108-118 MHz bandında çalışan radyo navigasyon sistemi yerdeki vor istasyonu iki fazlı 360 dercelik açıyla sinyal göderir uçaktaki alıcı da pilota yönü ve radyali belrtir VORTACVOR ile TACAN bileşimi vortex girdap uçakların arkasında bıraktıkları karşık dağınık etkili hava kütlesi VP (variable pitch) bazı pervaneli uçaklarda uçuş esnasında pervane açısını ayarlama sistemi VRP(visual reporting point) VFR de uçan uçakların geçtiklerinde rapor etmeleri gereken yer işaretleri VSI (vertical speed indicator) tırmanma ve alçalma miktarını gösteren birincil uçuş göstergelerinden biri V/STOL (vertical/short take-off and landing) dikine/kısamesafede kalkış ve iniş VTOL (vertical take-off and landing) dikine kalkış ve iniş W WAC : (world aeronautical chart) 1:1000000 ölçüsünde waketurbulance bir uçağın uçuş esnasında ardında bıraktığı darmadağın aşağı batan hava kütlesi, büyük uçakların arkasında bıraktıkları bu vortexler 3 dakika kadar sürmekte dağılmadan buralara giren küçük uçaklar hafif kontrol kaybından düşmeye varan neticelerle karşılaşabilirler eskiden bunu pervanenin yaptığı sanılıyordu ama jetler çıktıktan sonra da devam etmesi bunun pervaneye bağlı değil her uçağın arkasında kalan ve ciddi tehlikeleri olan bir şey olduğu görüldü WAT(weight and temperature) ağırlık ve sıcaklık wetyakıtla dolu anlamına gelir. uçak kiralarken yakıt dahil anlamındadır. karşıtı dry wfu (withdrawn from use) kullanımdan kaldırılmış windshear rüzgar yönü ve şiddetinde yerel olarak meydana gelen ani değişim genellikle yere yakın olurlar kalkış ve inişte uçkları ters anında yakalarsa ani hız kaybına ve düşüşe yol açabilirler WP (waypoint) yol güzergah noktası W/V(wind) velocity Wx (weather) hava durumu X XC : (cross country) 90 milden fazla mesafeye uçmak (genelde hafif GA uçklarda) xmsn : (transmission) ileti radyo yayını xpdr : (transponder) radyo vericisi Z zero-timed bir uçak motorunu yenilemek sıfırlamak
__________________ | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |