Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Hayvancılık ve Tarım

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 29-01-2007, 14:24   #11
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Antep Fıstığı ihracatımızın büyük bölümünü kabuklu fıstık oluşturmaktadır, ihracatımızın genel değerlendirmesi yapıldığında değer olarak Antep Fıstığının ortalama 1993 yılı fiyatı 5 dolar/ kg'dır.Diğer sert kabuklu meyvelerimizin ihracat durumu ise orta­lama olarak kestaneden 3 milyon dolar, cevizden 4 milyon dolar, bademden ise 2 milyon dolar civarında ortalama gelir sağlanmış­tır.
Keîtane, ceviz ve badem ihracatımızda son 10 yılda çok önemli düşüşler gözlenmiştir.
3.4. Kurutulmuş meyveler
Kurutulmuş meyvelerimiz de ihracatımızda önemli bir yere sa­hiptir. Ihrac edilen meyvelerimiz içinde ikinci sırada yer alır. Kurutulmuş meyveler genel iry=yve ihracatımızın 7.25 ini oluşturur. Kurutulmuş meyveler imizin içerisinde kuru kayısı, kuru incir ve kuru üzüm önemli bir yer almaktadır. Bu meyvelerimizin payları ortalama olarak; kuru üzüm 7.50, kuru kayısı 7.25 ve kuru incir X25 tir.
3.4.1. Kuru üzüm
Kuru üzüm ihracatımız, meyve ihracatımızın 7.15 ini oluştur­maktadır. Genel, ihracatımızın ise 7.1 dir. Yıllara göre kuru üzüm ihracatımız tabloda gösterilmiştir.
Genel olarak kuru üzüm ihracatımız ortalama 120 bin ton olarak gerçekleşmiştir. Kuru üzüm ihracatımızdan elde edilen gelir 100—15O milyon dolar arasındadır.
1'386-87 yılarında 100 milyon dolar civarında seyreden ihra­catımız 1990 yılında 150 milyon dolar olmuştur. 1991 yılında el­de,ettiğimiz gelir 140 milyon dolar,1992 de ise 135 milyon dolara düşmüştür.
Kuru üzüm ihraç ettiğimiz en önemli ülke ingiltere olup, bu ülkeyi sırayla Hollanda, italya ve Almanya izlemektedir.
Dünya kuru üzüm üretimijnde yaklaşık 350 bin tonla Amerika birinci olup, bunu Türkiye, Iran, Afganistan, Australya ve Sili izler. Ancak Türkiye ihracatta 15O bin tonla birinci sıralarda yer alir.Dünya kuru üzüm ihracatının X70'ini ABD gerçekleştirir-ken,Türkiyenin en önemli rakibi Yunanistan'dır CAnonymous, l'astî)..
Tablo 17- Kuru üzüm üretimi, ihracatı', ihraç edilen kuru üzümün üretimdeki, ihraç edilen meyveler arasındaki, genel ihra­cattaki ve bahçe bitkileri içindeki payları .
- : Tarımsal Yapı ve üretim 1384-33, îöEME-1333 ve T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Teşkilatlandırma Şenel Müdürlüğü Ekonomik Raporları- Ankara, yayınlarından hazırlanmıştır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 29-01-2007, 14:25   #12
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

3.4.2. Kuru tneir
ülkemiz, Dünya kuru incir ihracatının X70-75'ini karşıla­maktadır. Bu nedenle ülkemiz kuru incir ihracatında tekel pozis­yonundadır.
Kuru incir ihracatımızın yaklaşık 7.60'ı Almanya, Fransa, İngiltere, italya ve isveç olmak üzere 5 Avrupa ülkesine yapıl­maktadır (Anonymous, 1993 h; Anonymous, 1993 n ).
Yıllara göre Kuru tncir ihracatımız aşağıdaki tabloda veril­miştir .
Tabloda da görüldüğü gibi genel meyve ihracatımızın ortalama V. 6' sı, bahçe bitkileri ihracatının X 5'i kuru incirdir. Genel ihracatımızdaki kuru incirin payı ise 7. 0.5' dir.
Kuru incirden elde ettiğimiz gelir ise 1984 - 87 yıllarında 35 milyon dolar iken 19B8 yılında 7. 90 artarak 61 milyon dolar olmuştur. 1989 yılında 44 milyon dolara düşen gelirimiz diğer yıllarda 60 milyon doların üzerinde seyretmiştir.
Tablo 18. Kuru incir üretimi, ihracatı, ihraç edilen kuru incirin üretimdeki, ihraç edilen meyveler arasındaki, genel ihracat­taki ve bahçe bitkileri içindeki payları.
* : Tarımsal Yapı ve üretim 1984-93, tQEME-1993 ve T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Teşkilatlandırma Şenel Müdürlüğü Ekonomik Raporları- Ankara, yayınlarından hazırlanmıştır.
3.4.3. Kuru kayısı
Dünya kuru kayısı ihracatının V, 60'lık kısmını ülkemiz ka»— sılamaktadır. Ortalama 50-60 milyon dolar civarında gelir sağla­dığımız kuru kayısı ihracatımız son yıllarda artış göstermiştir (Anonymous, 1993 i;Anonymous, 1393 m).
Yıllara göre kuru kayısı ihracatımız aşağıdaki tabloda ve-r ilmişt i r.
Tablo 19'd» do' görüldüğü gibi kuru kayısının genel meyve ih­racatımız içindeki payı ortalama olarak 7. 7, bahçe bi tk i ler indeki payı V. 6 ve genel ihracat ımızdaki payı ise '/. 0.5' civarındadır. Kuru kayısı ihracatımız yıllara göre artmıştır ve en yüksek değe­rine 1993 yılında ulaşmıştır. 1990 ve 1993 yıllarındaki üretimden fazla gelişen ihracatımızın nedenin bir önceki yıllardaki stokla­rın ihracatından ileri geldiği tahmin edilmektedir.
Kuru kayısı ihraç ettiğimiz ülkeler son yıllarda artış gös­termiştir. Birinci sıray'ı ABD almakta olup, bunu sırasıyla Al­manya, Fransa,tngi1 tere, Hollanda, İsrail ve diğerleri izlemek­tedir . .. ■ .

  Alıntı ile Cevapla
Alt 29-01-2007, 14:25   #13
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Tablo 19. Kuru kayısı üretimi, ihracatı, ihraç edilen kuru
kayısının üretimdeki, ihraç edilen meyveler arasındaki, genel ihracattaki ve bahçe bitkileri içindeki payları.
3.5. Turunçgiller
Tablo 20.Turunçgi1 üretimi, ihracatı, ihraç edilen turunçgillerin üretimdeki, ihraç edilen meyveler arasındaki, genel ihracat­taki ve bahçe bitkileri içindeki payları.
: Tarımsal Yapı ve üretim 1984-93, 1SEME-1993 ve T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Teşkilatlandırma Genel Müdürlüğü Ekonomik Raporları- Ankara, yayınlarından hazırlanmıştır .
Genel meyve ihracatımızda 3. sırada bulunan turunçgillerin genel meyve ihracatımız içindeki payı 7. 12"lerdedir. üretim po­tansiyelimiz çok yüksek olduğu halde yeterli derecede ihracatı­mızın olmadığı görülmektedir.
Tablo 20.' de de görüldüğü üzere ürettiğimiz turunçgillerin ortalama olarak 7. 20'sini ihraç etmekteyiz. İhraç ettiğimiz tu­runçgillerin miktarı 1990 yılında en yüksek düzeye çıkmış ve bu yılda 142 milyon dolarlık bir gelir sağlanmıştır. En düşük ihra­catımızın gerçekleştiği yıl 1985 yılı olup, bu yılda B0 milyon dolarlık bir gelir elde edilmiştir.
ülkemiz turunçgil meyveleri ihracatı içinde limon sn önemli paya sahiptir. Limon ihracatının üretime oranı 7. 35' tir. Limon ihracatımızı yaklaşık olarak 116 bin ton ile mandarinler izlemek­tedir. Mandarin ihracatını üretime oranı ise 7. 33' tür.
1989 yılı ve takibeden yıllarda portakal ihracatımız ince­lendiğinde 10-20 bin tonlara varan düşüş gözlenmektedir. Turunç­gil meyveleri içinde en düşük ihracat/üretil oranı 7. 10.7' ile portakala aittir.
Altıntop üretim ve ihracatımız ilgine bir gürünüm arz etmek­tedir, ihracat/üretim oranının 1990 yılında 7, iİ2 olarak gerçek­leştiği göze çarpmaktadır. Bu yapı altıntop ı hracat ı nı n" pomelo ihracatı ile birlikte değerlendirilmesinin sonucudur.
ülkelere göre ihracatımız incelendiğinde Türkiye limon ihra­catının 7. 98'ini 18 ülkeye; 1991 yılında eski SSCB hariç Doğu Av­rupa ülkelerinin toplam ihracat içindeki payı 7. 40.9, AT'nin payı ise 7. 30.5 olmuştur.
Mandarin ihracatı 33 ülkeye yapılmaktadır.En önemli mandarin ihraç ettiğimiz ülkeler Avusturya, Cekoslavakya, Almanya, S.Ara­bistan va eski Yugoslavya'yı sayabiliriz.
Portakal ihracatımızda 1991 yılında "/. 15 lik pay ile S.Ara­bistan birinci sıradadır. Bu ülkeyi eski Yugoslavya, Avusturya Lüksemburg ve Polanya izlemektedir.
Altıntop ihracatımızın 7. 76' sim AT, 7. 24'ünüde Doğu Avrupa ülkelerine yönelmiştir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 29-01-2007, 14:26   #14
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

3.6. Diğerleri
Bu grupta inceleyeceğimiz ürünler yas meyveler olup bu grupta bir çok meyve türümüz vardır. Ancak bu meyvelerimiz içinde elma, şeftali, armut, kiraz, taze üzüm ve taze incir en fazla öneme sahiptir.
Bu grup genel olarak ele alındığı zaman meyvö ihracatımızda ki payı 7. 10-15 arasında değişmektedir. Bu meyvelerimizden elde ettiğimiz gelir yıllara göre tutarlı değildir. Artış azalıştan çok fazladır. Yıllara göre ihracatımız göz önüne alındığı zaman 1986-87 de 46 milyon dolar, 1984-35-88-90 yıllarında ortalama 80 milyon dolar, 1993 te 65 milyon dolar, 1992 de 75 milyo n dolar, 1989 da 90 milyon dolar olarak gerçekleşmiş ve 1992 yılında en yüksek ihracat gerçekleştirilerek yaklaşık 115 milyon dolarlık gelir sağlanmıştır (Anonymous, 1994; Gündüz, 1993).
Bu gruptaki meyvelerimizi ele aldığımız zaman, elma bu grubun 7. 25 lik kısmını oluşturmaktadır. Ancak elma ihracatımız ortalama 20 milyon dolar olarak gerçekleşirken, 1990 ve 1991 yıllarında 7. 60' lık bir artış göstererk 33 milyon dolar olarak gerçekles-mis-Çi''- Kiraz, B milyon dolarlık bir ihracat ile bu grupta ikinci sırada,taze üzüm 7 milyton dolarlık bir ihracat ile üçüncü sırada, 4 milyon dolar ile dördüncü sırada olan inciri, şeftali erik ve kayısı takibeder. Bu grupta ayrıca muz, hurma, avakado, nar, ya­ban mersini, taze kayısı ve vişne bulunur.
4. Meyvecilikte Geçinen Nüfus
1989 yılında 55.4 milyon olan ülke nüfusumuzun "/. 55' i tarım, 7.14.12'si sanayi ve 7.30.8'ini hizmet sektöründe is­tihdam ediJ.^iği ortaya çıkmıştır CAnonymous, 1990). Meyveci­lik uğrası diğer tarım ürünleri yetiştiriciliklerinin bir çoğu ile ic ice olduğundan, yalnızca meyvecilikle geçinen nüfusun belirlenmesi oldukça zordur.
5. Meyveciliğin Memleket Nüfusunun Beslenmesindeki önemi
insan beslenmesinde meyveler cok eskiden beri önemli bir yer tutmaktadır. İnsan beslenmesinin fizyolojik ve biyo­lojik temellerinin aydınlatılmasıyla meyvelerin insan bes-lenmesindeki değerleri iyice anlaşılmıştır. Cünki meyveler sağladıkları kalori, içerdikleri tuz ve vitaminler ve iştiha üzerine yaptıkları etkiler bakımından büyük önem kazanırlar.
Araştırmalara göre çeşitli yasta ve türde faaliyette bulunan erkek ve kadınların günlük kalori ihtiyaçları farklı­dır, örneğin, günde ortalama 8 saat orta iste çalışan bir in­sanın 3600 kaloriye ihtiyacı vardır. Bunu tamamlayabilmesi için ise 135 g protein, 100 g yağ ve 540 g karbonhidrat al­ması gerekir. Başlıca kalori kaynakları karbonhidratlar, pro­teinler ve yağlardır. Vücutta bir gram karbonhidrat yanmasıy­la 4, proteinin yanmasıyla 4 ve yağın yanmasıyla 9 kalori enerji açığa çıkar. Bir insanın alması gereken besin maddesi oranları ise ortalama protein Z15, yağ 7.25 ve Karbonhidratlar 7.60' dır. Meyvelerimizi kuru ve yas olarak gözönüne aldığı­mızda; genelde yaş meyvelerimizde, bazı yağlı" meyvelerimiz hariç yağ,oranı cok düşüktür. Bu durum özellikle şişmanlar, kalp rahatsızlığı olanlar ve diye yapanlar için iyi bir özel­liktir (Günay, 1992).
  Alıntı ile Cevapla
Alt 29-01-2007, 14:26   #15
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Meyvelerimizde meyvelere eksilik veren asitler bulunur. Meyvelerde bulunan organik asitler aynı zamanda meyvenin ol­gunluk düzeyini ve kalitesini de belirler ( Suda çözünebilir toplam kuru madde/ Asitlik = Olgunluk Oranı). Meyvelerimizde en cok görülen organik asitler tartarik asit<üzüm ve üzümsü meyvelerde), sitrik asit < Turunçgiller ), malik asit < Elma, armut, şeftali, kiraz vb.) ve askorbik asit (C-vitamini) gibi asitlerdir. Organik asitler insan sağlığı bakımından öneme sahip olmakla beraber, meyvede de önemli görevleri de vardır. Bunlar; meyvelerde solunumda kullanılırlar, olgunlaşma devre­sinde pektin parçalanmasıyla ortaya çıkan katyonlarla nötrle-sirler, hücrelerde tuz halında kristalleşirler <0ksalat, tar­tarat vb.). Organik asitler ayrıca bazı durumlarda hasattan sonra seker sentezinde de kullanılırlar. Meyveler yüksek kar­bondioksitti ortamlarda, -ganik asitlerin yardımıyla çeşitli şekillerde doğrudan karbc Jioksit bağlarlar (Karaçalı, 1990).
Vitaminlerin besi ime üzerine etkileri anlaşıldıktan sonra, vitamin yüklü meyvelerimizin değeri iyice anlaşılmış­tır. Vitaminler< Vital : Hayati, Canlı anlamındadır), beslen­me miktarları bakımından cok küçük fakat beslenme acısından etkili maddelerdir. îrrsan beslenmesinde önemli olan vitamin­lerden insanın günlük A vitamini ihtiyacı yaklaşık 5OOO IB C=:IU), B vitamini 1.5 mg ve C vitamini 10-75 mg' dir. D vita­mini ise meyve ve sebzelerde bulunmaz. 1 IU birimi, O.0003 -- mg'a esdeğerdirCGünay, 1982). A vitaminince zengin meyveleri-; miz arasında mango, kayısı, üzüm ve erik (özellikle bu meyve-
lerin kurutulanlarında daha fazladır) sayılabilir. Vitamin B hurma, pikan, ceviz ve bademde; C vitamini ise özellikle son yıllarda yapılan araştırmalarla ortaya çıkmıştırki kuşburnun-da oldukça fazla bulunmaktadır, örneğin türlere göre değiş­mekle birlikte 25 - 5000 mg arasında değişir ( User, 1967; Gadzeva, 1968; ötles \«= Colakoğlu, 1987 ). Bundan başka frenk üzümü, kiwi, çilek ve turunçgillerde C vitamini acısından zengin sayılırlar.
Meyveler ayrıca selülozik maddelerce de zengin oldukla­rından sindirim sistemi üzerine de olumlu etkileri vardır.
S. Endüstriye Sağladığı Hammadde Bakımından önemli Meyvelerimiz
  Alıntı ile Cevapla
Alt 29-01-2007, 14:26   #16
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Meyvelerimiz bir cok tarım endüstrisinin hammaddesini sağlar. Bunlar; meyve suyu, konserve, pekmez, reçel,şekerleme ve her türlü pasta sanayii, alkollü içkiler, kurutma, derin dondurma ve 1iyofilizasyon endüstrileridir.
Meyve suyu endüstrisinde kullanılan başlıca meyveler elma, turunçgiller, vişne, üzüm, şeftali, kayısı ve nardır. Bu meyvelerimiz içinde de en büyük paya şeftali, kayısı ve vişne sahiptir.
Türkiyede meyve suyu sanayii kapsamında yer alan tesis­ler olarak 1927 yılında R.Minare, 1954 yılında Tamek, 1958 yılında ise Dimas ve Tasko Birlik' in yatırım çalışmaları başlatılmış ve bunlar sırasıyla 1962, 1963 (3 tesis) ve 1968 yıllarında faaliyete geçirilmişlerdir. Ayrıca Tarım Bakanlığı bünyesinde yer alan Bursa, Çanakkale, Antalya ve Yalova Ens­titüleriyle Ege ve Ankara Ziraat Fakültelerinde kurulan küçük kapasiteli meyve suyu pilot tesisleri eğitim ve araştırma amacıyla Birinci Kalkınma Planı dönemi içinde 1963 ve 1968 yılları arasında faaliyete geçirilmişlerdir(Anonymous, 1985).
1986 yılı itibariyle meyve suyu sanayiinde ticari ve sa­nayi anlamda 23 tesisin bulunduğu ve yıllık kapasitelerinin 36OOOO ton meyvenin islenmesi ve 636 milyon şişe dolum imka­nına ulaştığı belirtilmektedir. 19B8 yılı mevcut 23 tesiste 11100 ton turunçgil meyve suyu konsantreleri ve 3S52O ton diğer meyve suyu konsanterelfiri ile 82020 ton meyve pulpu ve 170410 ton meyve suyu dolum imkanının bulunduğu bildirilmek­tedir.
ülkemizdeki meyve suyu tüketimi yaklaşık 1 litre dola­yında iken, gelişmiş ülkelerde kişi basına 20-30 litre civa­rındadır.
Meyve suyu denildiğinde meyve oranı X100 olan yani hic bir katkı maddesi bulundurmayan içecek grubu anlaşılır. Ancak meyve oranı 7.50'den fazla olan ve ve seker katkılı ve katkı­sız tipler de möyve suyu olarak kabul edilir.
Meyve nektarı meyve oranı X25-50 arasında değişen, meyve şerbeti (drip! ise, 7.6-30 arasında değişen doğal meyve suyu içeren içecekleri kapsamaktadır. Ayrıca meyve oranı en az 7. 4 olan ve limonata olarak tanımlanan bir içecek grubu da bulun­maktadır.
Meyve suları üç grupta toplanır, bunları .
^ •■ . • ■. ■ ./'-,
1. Nektar tipi(pulp) meyve suları i Şeftali, çilek, kayısı, ■«;
armut, erik ve kızılcıktan imal edilen ve içinde meyve
etinide bulunduran meyve sularıdır. Bunun için meyveler
  Alıntı ile Cevapla
Alt 29-01-2007, 14:29   #17
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

önce pulp adı verilen meyve püresi veya meyve ezmesi haline dönüştürülür. Pulpa su, seker ve gerektiğinde asit ilavesiyle nektar elde edilir.
2. Berrak meyve suları : Vişne, üzüm, elma va nar gibi meyve­lerden elde olunan meyve suları durultulur ve filtreden geçirilerek berraklık kazandırılır.
3. Narenciye (bulanık) meyve suları : Portakal, mandarina, limon vs greyfut suları olup bunlar bulanık meyve suları olarak tanımlanır.
Tablo 21.Yıllar itibariyle meyve suyu sektörünün kapasite ve üretimi
Kaynak :Uras, N., Iy91. T.Sınai Kalkınma Bankası "Gıda
Sektöründe Yeni Öelismeler ve Beklentiler", İstanbul.
Meyve konsantreleri ata ürün olup, suda çözünebilir kuru madde oranı en az X 65 olmalıdır. Pratikte bir birim meyve konsantresinden 4-5 birim meyve suyunun elde edildiği varsa­yılmaktadır. Randıman ise 100 kg meyveden elde edilen meyve suyu miktarına denmektedir. Meyve sularının randımanı yakla­şık elma ve armutlarda 7.75, vişnede 7.73, kayısı V3 şeftalide "/.70, turunçgillerde ise 7.50'nin altında olup, portakalda 7.40-45, limonlarda 7.34-38 ve altıntoplarda ise 7.35-40 arasındadır. .
Teorik olarak meyve suyu üretiminin ekonomik olabilmesi için, sofralık olarak pazarlanma özelliği taşımayan standart meyvelerin islenmesi lazım. Bunlar küçük ve sekil yönünden kusurlu olabilir fakat hiç bir zaman çürük, ezik ve bozulmuş olmamaları gerekir, islenecek meyvelerde her şeyden önce sağ­lamlık, olgunluk ve tazelik aranmalıdır.
Yurdumuzda yetiştirilen elma çeşitleri üzerinde yapılan araştırmalara göre, elma suyu üretimi için Amasya, Starking, Golden Delicious, Hüryemez, Ferik ve Yalova çeşitlerinin kullanıldığı ancak bunlardan Starking dışındakilerin tercih edildiği belirtilmektedir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 29-01-2007, 14:29   #18
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Armut çeşitleri içinden Uilliam ve Malatya çeşitleri;
Ayvalardan Limon, Ekmek ve Haven (en uygunu) reşitleri-Vişnelerde Kütahya Cen uygunu), Tekirdağ ve Macar çeşitleri; Kayısılarda, ülkemizde meyve suyu üretiminde arocıası, kuru maddesinin yüksekliği ve fiyatça düşük olması nedeniyle daha çok zerdali kullanılmaktadır. Ucuz ve yeterli olarak temin edilmesi durumunda Tokaloğlu çeşidi de tercih edilmektedir. Şeftalide, J.Hale, Hale Haven ve Solden Jubilee çeşitleri tercih edilmekle birlikte Dixired ve Elberta çeşitleri de kullanılmaktadır. Eriklerde ise meyve suyu sanayiinde koyu kırmızı renkli olanlar tercih edilmektedir. Bunlardan Santa Rosa, Klimaks, R.C.Violette, President ve R.Verte çeşitleri sayılabilir,
Turunçgil meyvelerinden ise portakallarda Kozan yerlisi, Valencia, Washington navel ve Kan portakalları, Finike, Trab­lus, Adana Yerli ve Mersin Yerli; Altıntoplarda Mars Seed-less, Duncan; Limon suyuna ise Interdonat, Lamas ve Kütdiken çeşitleri is leranektedir.
Tesislerde islanen meyveler içinde 1990 yılında islenen İ23O23 ton y^9 meyvenin en fazlası elma (7.62.5), vişne (7.13.7), şeftali (7./.8), portakal (7.5.7), kayısı C/.4.3), ki­raz <X3.&), üzüm (XI.5) ve çilek (7.0.8) gibi meyvelerden olu­şurken; erik, mandarina ve kuşburnu qibi meyvelerin oranı ise 7.0.1 düzeyinde olmuştur (Bingöl, 1933).
Bu meyvelere ilaveten armut, erik, ananas ve karışık meyveler konserve sanayii içinde de yer alırlar. Pekmez en­düstrisi için en önemli hammadde üzüm yanında, dut'ta bir ~~~' hammaddedir. üzüm ayrıca alkollü içkilere sanayiinin temel maddesidir. Bunun yanında her türlü meyve şarap, likör ve rakı endüstrisinde de kullanılabilmektedir.
Pasta vb şekerleme endüstrisinde yas meyvelerimiz yanın­da özellikle badem, fındık, antepfıstığı ve kestane gibi kuru meyvelerimizin kullanımı daha yaygındır. Bu sanayii için ham­madde- olabi lecek ürünlerimizin talebinin devamı için, kalite yanında, standart ürün ve yeteri kadar üretim, temiziik,amba­laj ve reklam faktörleri oldukça önemlidir.
Derin dondurma endüstrisi günümüzde oldukça yaygıslaş-mıs, liyofilizasyon ise son yıllarda gelişmeye başlamıştır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 29-01-2007, 14:30   #19
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Liyofilize olmuş ürünlerde nem miktarı yaklaşık X 2 ' dir. Bu teknoloji oldukça pahalı olup, buz haldeki nemin sıvı hale geçmeden ürünün suyunun aniden buharlastirıİması esasına dayanır.
Derin dondurma endüstrisi ise günümüzde oldukça yaygın olup, ürünleri taze haline en yakın set .ide muhafaza eden bir sistemdir, özellikle taze olarak bir çok endsütriye hammadde olabilecek meyvelerin, ileride kullanılması amacıyla en çok başvurulan bir yömtemdir. Ayrıca son yıllarda derin donduru­larak yas meyvelerin satısıda yapılmaktadır.Bu satışta kiraz, vişne, erik ve kayısı gibi meyvelerin yadında çilek satışla­rı artmaktadır. îhracatı Geliştirme Merkezinin verilerine gö­re, 1932 yılında bu şekilde anılan meyveler vd. olarak 36193 ton dondurulmuş ürün satılmış ve karşılığında yaklaşık 33 milyon Amerikan doları gelir elde edilmistir(Anoymous, 1993).

7. Meyveciliğin Yurt Topraklarının Korunması ve Güzelleçtirilmesindeki Yeri
Meyve ağaçları yalnız yüksek ver imleriyle sağlık ve re­fah kaynacı olmakla kalmazlar, aynı zamanda yurdu ağaçlandı­rarak ve güzelleştirerek de insanlara çalışma ve yaşama gücü katarlar. Yurdun bir çok yerinde ormanların harap olmalarıyla çıplak kalan tepe ve yamaçlar, bu alanlarda rahatlıkla yetiş-tirilebilen meyvelerimizle ağaçlandırılabilir ve aynı zamanda hem bir gelir kaynağı hem de yurdun güzelleştirilmesine kat­kıda bulunulmuş olur. özellikle kıraç alanlarda rahatlıkla yetişebilen ve oldukça iyi verim alınabilen badem, antepfıs­tığı, üzüm, zeytin ve kayısı gibi meyvelerimiz rahatlıkla bu­ralarda bu amaçla kullanılabilirler. Zaten hali hazırda buna benzer alanlarda antepfıstığı ve badem gibi meyvelerimiz ye­tiştirilmekte olup, bü yöre insanları için önemli bir gelir kaynağı durumundadır (Güleryüz, JS79).
IV. MEYVECÎLÎSÎN EKOLOJİK SORUNLARI
Meyve ağaçlarımızın herhangi bir yerde yetişebilmeleri ve kaliteli ürün verebilmeleri1 ve meyvelerini olgunlaştıra-bilmeleri için iklim ve toprak faktörleri oldukça önemlidir.
Yörelere uygun tür ve çeşit secimi yaparken öncelikle yurdumuzun bir cok yörenin tabi florasında yetiştirilen mey­veleri gözden geçirebiliriz. Ancak yeni alanlarda meyvecili­ğin yapılması gerektiği durumlarda ise uygun olmayan düşük sıcaklık, toplam sıcaklık, ilkbahar gec ve sonbahar ilk don­ları gibi bazı sorunlarla karşılasabibi1iriz-Bununla birlikte bir cok yöredeki mikro klimalar meyveciliğin o yörede yapıl­ması acısından oldukça önemli yerlerdir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 29-01-2007, 14:30   #20
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

A. EKOLOJİK FAKTÖRLER
1. Sıcaklık
l.a. Hava sıcaklığı
Bir bitkinin herhangi bir yerde yet iştir i lebilmesi için; ürünün belli bir sıcaklık toplam isteğininin karşılanması ge­rekir. Yapılan araştırmalara göre elmalar şeftalilere, şefta­liler zeytinlere, zeytinlerde hurmalara göre daha az bir sı­caklık toplam istekleriyle gelişebilmekte ve meyvelerini ol­gun 1 astı rab i 1 inektedirler.
Meyve ağaçlarının ihtiyaç duydukları yıllık sıcaklık toplamı yaprak dökümünden ciceklenmeye, çiçeklenmeden meyve­lerin olgunlaşmasına ve meyve olgunlaşmasından yaprak dökümü­ne kadar olmak üzere üç periyotta dikkate alınır. Yıllık sı­caklık toplamı hesap edilirken, o meyvfe çeşidinin o bölgede gelişmesi için minumum sıcaklık olarak kabul edilen sıcaklık derecesi baz alınarak, bu derecenin üstünde gecen saatler toplanarak hesaplanır. Bu derece çoğunlukla + 7 veya +7.2 °C» dir. Sıcaklık toplamının yeterli olmadığı yerlerde ağaçlar düzenli olarak çiçek açamadıkları gibi, meyvelerini de olgun-iatıramazlar ve sonbaharın iik donlarından zarar görmektedir­ler, örneğin, özellikle hurmalarda ve karadeniz bölgesinde yetiştirilen portakallarda bu durum gözlenmekte; hurmaların olgunlasamadığı ve portakalların ise daha ekşi olduğu görül-
mektedir.
Meyvelerin bir yerde yetiştirilmelerinde ayrıca optimum, minumum ve maksimum sıcaklık istekleri de göz önüne alınır. Optimum ortalama sıcaklık deyince, meyve ağaçlarının fotosen­tez, respirasyor, absorbsiyon, transpirasyon gibi fizyolojik olayların yerine getirilmelerindeki en uygun sıcaklık derece­leri anlaşılır. Türlerin optimum sıcaklık istekleri farklı­dır, örneğin, Kayısılar elmalara, antepfıstıkları kayısılara, zeytinler kayısılara ve hurmalar ise zeytinlere göre daha yüksek optimal sıcaklık isterler. Optimal sıcaklığın hesap­lanmasında daha cok büyüme periy****daki sıcaklık ortalamalı-rı dikkate alınmalıdır.
Optimalin üzeri ve altındaki sıcaklıklarda ise meyve ağaçları yaşamlarını sürdürebilir fakat gerek ağaçta gerekse meyvelerde gelişim bozukları baş gösterir, örneğin optimalden yüksek sıcaklıklarda meyve dökümleri artar ve suyun az bulun­duğu durumlarda stomaların kapatılması onucu fotosentez ora­nı düşer ve yeterince karbonhidratça beslenemediklerinden ka­lite bozulur. Optimalin altındaki sıcaklıklarda ise; büyüme ve verimliliğin azaldığı görülür. Düşük sıcaklık nedeniyle meyve alacalarında yeteri kadar karbonhidrat depolanamadığın-dan ağaçların sonbahar ilk donları ve kıs soğuklarına daya­nımı azalır. Bu gibi durumlarda meyve ve dalların olgunlaş­masını daha da geciktiren geç sulamalar, aşırı azotlu gübre­lemeler ve derin budamalardan kaçınmak gerekir. Meyvelerde görülen soğuk zararının şiddeti tür ve çeşit yanında, ağacın fizyolojik durumu, organları, toprak faktörleri, sıcaklık de­recesinin şiddeti ve süresi ve anaç gibi faktörlere de bağlı olarak değişir.
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 12:02 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580