|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
08-11-2007, 20:31 | #11 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Nov 2007 Yaş: 40
Mesajlar: 134
Tecrübe Puanı: 17 | Bir savaş sonrasında Ümmü Hallâd isminde bir kadın Hz. Peygamber'in (s.a.v) yanına geldi. Yüzü dahil her tarafı kapalıydı. Savaşa giden çocuğunu soruyordu. Çocuğu şehid olmuştu. Haberini alınca, edebini ve halini hiç bozmadı. Ashaptan biri kadının bu haline şaşırdı ve kadına, "Allah Resûlü'ne gelmiş şehid düşen çocuğundan bu halde haber mi soruyorsun?" dedi. Bunu duyan kadın, "Çocuğumu kaybettiysem hayâmı da kaybetmedim ya!" dedi. (Ebû Davud, Cihâd, 8) Örtünme Nedir? Dinimizde erkeğin ve kadının avret yerlerini örtmesi konusu tartışma götürmeyecek derecede açık, kesin ve şekli bilirli bir hükümdür. Fakat son zamanlarda değişik sebeplerle tartışma konusu yapılmaya başlanmıştır. Biz de bu konudaki şüpheleri gidermek için bu temel farzın ne olduğunu değişik yönleri ile ele alacağız. Örtünme Farz Bir Emirdir Avret yerlerini örtmek farzdır. Bu konudaki ilâhî emir kesindir. Bu emir her mümine verilmiştir ve kıyamete kadar geçerlidir. Yüce Allah namaz gibi örtünmeyi de kesin hükme bağlamış, bunu insanların keyfine ve tercihine bırakmamıştır. Örtünme şekli, şahsa ve duruma göre az çok değişse de hüküm değişmez. Böyle olması rahmettir. O, aynı zamanda örtünmenin bir insan, aile ve cemiyet için ne kadar gerekli olduğunu da göstermektedir. Akıllı olup bulûğa eren her erkek ve kadın emredilen yerlerini örtmekle yükümlüdür. Erkek ve kadına göre avret bölgelerinin nereler olduğu aşağıda açıklanacaktır. Örtünme, Kur'an ve Sünnet’te açıkça emredilmiş, kimlerin ne zaman, nerede, ne şekilde örtüneceği bildirilmiştir. Bütün İslâm âlimleri örtünmenin farz olduğu konusunda görüş birliği içindedir. Örtü âyeti indikten sonra bütün müslüman kadınlar bu emri istenen şekilde uygulamaya başlamışlardır. Son asır hariç, hiçbir devirde müslüman kadının örtünmesi tartışma konusu yapılmamıştır. Örtünme bir âdet değil ibadettir. Âdet olduğu için örtünenler de vardır. Fakat her mümin kadın, örtünün yüce Allah'ın emri olduğunu bilerek örtünmeli, böylece âdeti ibadete çevirmelidir. Kur'an ve Sünnet’te örtü için ölçüler verilmiş fakat tek tip kıyâfet belirlenmemiştir. Bunun için her kadın, verilen ölçülere uymak şartıyla maddî imkânına, iş durumuna, iklim ve çevre şartlarına göre bu emri yerine getirebilir. Yüce Allah erkeklere şu emri vermiştir: "Mümin erkeklere söyle: Gözlerini harama bakmaktan çeksinler ve ırzlarını korusunlar. Bu, kendileri için daha temizdir." (Nûr 24/30) Yüce Allah kadınlara da şöyle emretmiştir: "Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar. Irzlarını korusunlar. Görülmesi tabii olan yerler hariç ziynet yerlerini açmasınlar. Baş örtülerini yakalarının üzerine kadar salsınlar. Ziynet yerlerini izin verilenler dışında kimseye göstermesinler. Bir de ayak bileklerine taktıkları gizli süsler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler, (önceki kusurlarınızdan dolayı) hepiniz Allah'a tövbe edin. Böylece korktuğunuzdan emin, umduğunuza nâil olursunuz." Nûr 24/31 Elmalılı Hamdi Yazır (rah) meşhur tefsirinde der ki: “Bu âyette emredilen şudur: Kadınlar başlarını, saçlarını, kulaklarını, boyunlarını, gerdanlarını ve göğüslerini açık tutmayıp anlatıldığı gibi güzelce örtünsünler. Bunun için onu temin edecek baş örtüsü kullansınlar. Cahiliye (İslâm öncesi) kadınları da hiç baş örtüsü kullanmaz değillerdi. Fakat yalnız enselerini bağlar veya arkalarına bırakırlar, yakaları önden açılır, gerdanları ve gerdanlıkları açık olurdu, ziynetleri görünürdü. İslâm önce açıklığı yasaklamıştır. Sonra, kadınların başlarını örtüp başörtülerini yanları ve göğüsleri üzerine sarkıtmasını emretmiştir. Böylece sadece tesettürün farz oluşu değil, aynı zamanda onun ne şekilde olacağı da gösterilmiştir. Kadın edep ve nezaketinin en güzel ifadesi bundadır.” Kadınlara örtüyü emreden ikinci âyet şudur: "Ey peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, evlerinin dışına çıkarken cilbâblarını (dış elbiselerini) üzerlerine alsınlar. Bu, onların tanınması ve incitilmemesi için en uygunudur. Allah çok affedici ve çok esirgeyicidir." Ahzâb 33/59 Cilbâb, bütün bedeni örten elbiseye denir. Kadınların vücutlarını tamamen örttükleri her türlü elbise cilbâb yerine geçer. Örtünmenin farz olduğu ikinci yer mescid ve namazdır. Bu konuda âyette şöyle buyrulmuştur: "Ey âdemoğulları! Her mescide (namaza) gelişte elbiselerinizi giyin (avret yerlerinizi örtün)." A‘râf 7/31 Âyetteki hüküm, Kâbe'de yapılan tavafı ve namaz için mescide gelmeyi de içine alır. Buradaki ziynetten maksadın "elbise ve giysi" olduğu belirtilmiştir. Böylece İslâm namaz ve tavaf gibi ibadetlerde avret yerlerinin örtülmesinin farz olduğunu bildirmiştir. Hz. Peygamber (s.a.v) örtünme ile ilgili âyetlerin tefsirini yapmış ve onların nasıl uygulanacağını göstermiştir. Bu konuda çeşitli hadisler vardır. Biz ikisini nakledeceğiz: Hz. Âişe (r.ah) anlatır: Bir gün Hz. Ebû Bekir’in kızı Esmâ ince bir elbise ile Resûlullah'ın (s.a.s) huzuruna girmişti, Hz. Peygamber ondan yüz çevirdi ve şöyle buyurdu: "Ey Esmâ! Kadın erginlik çağına ulaşınca onun şu yüzü ve elleri hariç diğer yerlerinin görülmesi helâl değildir." Ebû Davud, Libâs, 31. Diğer bir hadiste şöyle buyrulmuştur: "Allah Teâlâ erginlik çağına girmiş bir kadının namazını başörtüsüz kabul etmez." Ebû Davud, Salât, 84. Örtünmenin Hedefi Örtünmeden maksat edeptir. Edebin hedefi insanı terbiye etmek ve ona şeref vermektir. Örtü ve edep içindeki insan sürekli ibadet halindedir, rahmet altındadır; kulluk yapmaktadır ve sevap almaktadır. Edepli insan hem günahlardan korunur hem de ateşten. Sonuç yüce Allah'ın rızâsıdır. Onun bir kulundan razı olmasından daha büyük hangi saâdet vardır? İnsandaki edep ve hayâ duygusu örtünmeyi gerektirir. Ancak mümin erkek ve kadınların örtünmede asıl gayesi yüce Allah'ın rızâsını kazanmaktır. Çünkü Allah Teâlâ'nın emir ve yasaklarına uymak bir ibadettir. Namaz ve oruç gibi ibadetleri emreden yüce Allah ibadetin içinde ve dışında örtünmenin şekil ve sınırlarını da belirlemiştir. Bazıları, örf ve âdetinden dolayı örtünür. Örtünmenin yüce Allah’ın farz bir emri olduğunu bilmez. Bu kadınlar örtünün farz olduğunu bilip bundan sonra Allah’ın emrini yerine getirmek için örtünmeye devam etmelidir. Bazıları örtüyü bir süslenme aracı olarak kullanırlar. Değişik desen ve modellerdeki kıyâfetlerle kendilerini daha cazip bir hale getirir, dikkat çeker, çekmek isterler. Bu yanlıştır. Helâl değildir. Örtünmenin ibadet olması için şunlara dikkat etmelidir: 1. Örtünme ile yüce yaratıcının emrine yerine getirmeye niyet etmeli ve O'nun rızâsı için giyilmelidir. 2. Örtü dinimizin öğrettiği ölçülerde olmalıdır. Kadın örtünmekle ayrıca kocasının hakkını koruduğunu, nikâh akdine vefa gösterdiğini ve böylece büyük bir hayır yaparak sevap aldığını bilmelidir.
__________________ AÇIN GÖZLERİNİZİ BAKMAYIN ŞAŞI ŞAŞI ALAYINIZ GELSE YIKAMAZ BEŞİKTAŞ'I | ||
|
08-11-2007, 21:07 | #13 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| eğer inanç sadece baş kapatmak olsaydı size bir süRü örnek verebilirim ama gerçekten inananlara sözümüz yok yanlız konu açarken biraz daha dikkatli olalım bu forum herkese açık lütfen inançlarımızı zedeleyecek şekilde yorum yapmayın! HERKESİN İNANCI KENDİNE! | ||
08-11-2007, 21:19 | #14 | |||
Üyelik tarihi: May 2007 Yaş: 40
Mesajlar: 3.128
Tecrübe Puanı: 21 | Alıntı:
evet sıla haklısın inanç sadece kapğanmak değildir ama bazı şeyler için de başlangıçtır | |||
08-11-2007, 21:36 | #15 | ||
Beş-U-ktaş Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 3.884
Tecrübe Puanı: 21 | her konuda üstün olamazsınız herhalde. | ||
08-11-2007, 21:41 | #16 | |||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Nov 2007 Yaş: 35
Mesajlar: 270
Tecrübe Puanı: 17 | Alıntı:
kardesim niye gecelim bunlari bunlar onemli seyler eer senin icin onemsizse hic yazma bence buraya,, herkesin dusuncesi kendine olabilir hristiyan vaya baska dine mensup olan rakdaslarimiz kendileri istek yapabilir demi boyle bir baslik acilmasi icin,,. bunda dikkate alacak ne var?? biz burda onlari kotuluormuyuz?? boyle bir seye hic kimsenin hakki yok ama biz burda paylasim yapioruz lutfen kardesim,, bisey yazarken dikkat et insanlari rencide etme.. saygilar... | |||
16-11-2007, 20:25 | #18 | ||
Üyelik tarihi: Apr 2006 Yaş: 39
Mesajlar: 4.856
Tecrübe Puanı: 24 | Bunları kabul etsekte etmesekte yapmamız gereken şeyler ama yapmıyoruz. haaa yanlış anlaşılmasın sözüm başı açık kadınlara felan değil baş kapamakla herşey bitmiyor. Erkekler hangimiz yapmamız gerekenleri yapıyoruz. Hangimiz haftada birde olsa cuma namazlarımızı kılabiliyoruz. hepimiz müslümanız elhamdülillah ama hangimiz müslimanlığın gereksinimlerini layıkıyla yerine getiriyoruz. | ||
19-11-2007, 16:06 | #19 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Nov 2007 Yaş: 35
Mesajlar: 270
Tecrübe Puanı: 17 | kim yapar kim yapmaz valla orasi sadece o kisiyi ilgilendirir baskasina laf dusmez,, bu konuyu acmamin sebebi dinimizin gerektirdigi icin,, bazi yazilari yeni gordum,, sozum yapmayanlara degil ben safece dinimizin gerektirdigi seyleri paylasiorum,, baskasi ne yapar ne eder beni hic ilgilendirmez ben sadece ustume duseni yapiorum,, bu yazinin inanclari zedeleycek bir yazi olduguna asla inanmiorum,, zaten oyle bir seyde soz konusu olamaz,, herkesin inanci kendine,, bu benim inacim... baskalari neye inanir beni hic ilgilendirez,,.... saygilar...
__________________ MEVZU-U BAHIS VATANSA,, GERISI TEFERRUATTIR!!! KORKUTMAZ BIZI MUSALLAT TASI,, ÖLÜMÜNE SEVIORUZ BIZ BESIKTASI!!! Konu GüLoCan tarafından (19-11-2007 Saat 16:07 ) değiştirilmiştir.. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
| |