|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Makaleler Medya dan Beşiktaşımız ile ilgili Köşe Yazılarının Tartışıldığı Platform. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
29-10-2009, 08:24 | #1 | ||
BeŞiKtAşKımM.. Üyelik tarihi: Mar 2008 Yaş: 34
Mesajlar: 4.698
Tecrübe Puanı: 51 |
Futbol aşkına harcadığım, adadığım zamanı ilime bilime kullansaydım ne mimarlar mühendisler, tıp adamları çıkardı içimden kimbilir ama pişman mıyım, asla; futbolsuz ve tarafsız harcanmış bir hayatta mutlu olabilme ihtimalim Nihat’ın bir Beşiktaş hücumunda bencillik yapmadan pas verebilme ihtimali kadar olurdu eminim. Eskişehir maçı ve o maçtaki galibiyet golüne karşılık gelecek ve maçı özetleyecek bir veciz biliyorum ‘Kel başa şimşir tarak.’ Kariyeri boyunca güzel ve göze hoş gelen futbolu yeğlediğini iddia eden güzel hocamız Denizli’nin öyle abidik gubidik öyle antin kuntin ve bir o kadar kiki musampa bir gole çocuklar gibi sevinmesini yadırgıyorum ve O’nu anlıyorum; Fabyan-Sivok-Ferrari olsa da olmasa da Beşiktaşımız izleyene seyir kahrı vermeye devam ediyor. Belli ki topçular alamıyorlar paralarını ve bu takım aylardır duran top çalışmıyor. Statüsüz ve devşirme bir yazarım belki evet ama benim de hasbelkader ve Haskelaynen haber kaynaklarım yok değil. Katlanıyorsak aşkımızdan ki aşk dokunmaya ve mutlu kılmaya muktedir olamıyorsa kanal değiştirip ‘siyes ay mayami’ izlemeyi de biliriz icabında. Ah güzel Beşiktaşım; kalbimde parmak izin var. *** Ben futbolun reytinki için kaygılanan ilahi güçler olduğuna ve yeri gelende balans ayarı yaptığına inanıyorum. Hep aynı şeylerin konuşuluyor olmasının yaratacağı monotoni ve Lukatoniyi hissediyor bu güçler ve karşımıza ilk kez şahit olacağımız renkli seyirler sunuyorlar. Geçen hafta balondan sekip gol olan top gibi. Peki ya bu hafta ne kadar yeni şeyler oldu farkında mısınız a dostlar; ilk kez gülerek gol atan bir futbolcu gördük başka deyişle gol sevincini yaşamak için topun çizgiyi geçmesini beklemeyen bir topçuya ilk kez rastladık. Keyta’nın mızıklanıp gözlemciye ‘Bana yalan söylediler şişeden bahsetmediler’ şarkısını söylediği durumun da bir benzeri yoktu sanırım. En faciasına Bülent Kocabey imza attı.Maç sonu Serdar Özkan’dan aldığı Beşiktaş formasını seyircisinin ısrarı üzerine yere attı. Battı Bülent bez getir çok sallanma tez getir. A be delikanlı ‘soyun soyun’ deseler sitriptiz mi yapacaksın sahanın ortasında, ki bu genç öfkeli adam Beşiktaş’ın altyapısından gelmedir lakin kişide sağlam bir altyapı olmayınca üstüne koyamaz ve yerinde sayar. Karlos’un yediği yumruğa müdahale etmek için sahaya giren sağlık personeli tribünlerin aksine bir başka Kayahan şarkısını mırıldandı, masum küçücük bir öpücükten ne çıkardı ki Keyta’yı oyundan attırabilmek önemli bir ‘profeşın’ gerektiriyor ve bunu başaran Karlos doktorun öpücüğü ile ödüllendiriliyor. ‘Profeşın’ derken iki elimi kaşlarımın hizasında kaldırıyor işaret ve orta parmaklarımla tavşan kulağı yapıyorum bir reklamcı gibi, Fanatizmin böyle sevimli kahramanları da var işte. Tüm zamanların en sempatik ve en uydurukçu tercümanı Samet mesela. O da doktor gibi. Maçtan sonra Fenerli topçularla nasıl da sekiyordu çayır çimen üstünde. Döneminde Ziko baba tek cümle eder bu Samet akşama kadar çevirirdi; keşke Ziko gitmeseydi. Hem Samet’i özlüyoruz hem de bu Dağum Türkü derbilerde kaybetmeyecek gibi buradan Dağum’un kendisinden daha Alman gibi duran ve Türkçesi Kirita’nın bilemedin Zurita’nınkine eşdeğer suratsız tercümanına sesleniyorum; bir kedi besle ve gülümse be abiciğim. *** Derbi ile ilgili topa girmeyen bir ben kalıyorum mecbur; perşembe gelene kadar çok su akıyor dereden. İstim üzerinde ve çok formda hissediyorum hergün yazabilmek istiyorum hoca oynatırsa golüm var kesin oysa editörüm oralı değil. Gaddar adam tutturmuş bir statü. “212’n yok aslanım akredite olamazsın yıldız veremezsin maç manşeti atamazsın, üzgünüm” diyor. “Yahu” diyorum “Ercan kardeş spor müdürü olmuş sayenizde, sen bana statü diyorsun. Genelde yayan yönetmenlerin bir locası olmuyor mu, rica et bir kıçlık yer ayarlasın küçücük bir adamım zaten; gastenizde köşe veriyorsunuz derbiye aldıramıyorsunuz” diyorum. “Yok mu Fenerli dostun, onlara söyle” diyor; Aleks oluyor yayın üstünden vuruyor. Susuyorum zira haklı; kimbilir kime ne kötülük ettiysem, Tanrı beni ezici çoğunluğu Fenerli olan bir dost meclisinin içine attı İstanbul’da. Lakin hepsi yalan çıktı “Küfür yersen karışmayız” diyerek yan çizdiler. Ceymis Coys büyük adammış gerçekten; “Her zaman en gerçek dost çift kaşarlı bir tost.” Beni derbiye götürün ısrarıma fransız kalan Fenerli kankaların hepsini onüçüncü hafta İnönü’deki halk locama Kapalı Üst’e beklerim; Met-üst’ü de beklerim. Dilerlerse çubuklu klasik formalarıyla gelsinler. Kısaca Fe ağbilerini sever bulaşmazlar size rahat olun. Ve benzemez kimse bana tavrıma kurban olayım. Beşiktaşlı mıyım neyim. Dostluktan ve barıştan yanayım; küfüre ve şiddete karşıyım. *** Türkçe bildiğini öğrenince daha bi sevdim Aleks’i. Şeytan Aleks’in melek gibi bebesini gol sevincinde görmeliydiniz; yenge dikkat düşecekti çocuk valla. ‘Mor menekşe’ şarkılı sevinç ‘Milka inekleri’ ile kyaslanamayacak kadar nezihti. İtiraf etmeden geçemeyeceğim ki memleketin en mutlu nişanlıları, en keskin nişancıları ve en hoş hanımları Saracoğlu’nda. Hakemi yaralayan fail-i meçhul, iki yıl önce Gerets’i haklayan olabilir; tarz aynı ve bulmak için siyesay dedektifi şart değil. Kulüp menfaati söylemiyle bedava bilet üzerinden kararlı yürüyen Aziz başkan’ın isterse çözeceği iddia edildi bu olayları lig tivi haber bülteninde. Bence bu yerleşik nefreti bitirecek güç henüz hayata geçmedi. Kimse boşuna ‘Bitsin artık bu gerilim’ masalını sayıklamasın. Saracoğlu-Sami Yen farketmez. İnşaatı biterse Toki’nin ‘Dayanışma ve Yardımlaşma Stadı’ da çok gösterir bu tatsız filmi. Biz güzelliklerden ve tatlı fanatizmden dem vurmaya devam edelim. Rıdvan hocanın maç sonu hiç olmadığı kadar büyüyen vücut dili kaçtı kaçacak münzevi Ekrem Dağ gülümsemesi. Bir ara maçı değil Aynştayn’ın izafiyet teorisini anlattığını hissettim. Aziz Başkan zaten fanatik tüm başkanlar gibi ülkede. Hiç çekinmiyor basıyor kahkahayı yakışıyor; gereksiz güç gösterisi yakışmıyor sadece. ‘Tanyeviç’i eleştiren karşısında beni bulur’ olmadı sayın başkan. Bu ülkenin değerli basketbol yorumcuları dut yemiş bülbüle mi dönsünler. Statüsüz ve hedefiniz dışında bir yazar olarak sizinle hiç karşı karşıya gelemeyeceğimizi biliyor ve affınıza sığınıp ‘Kılavuzu karga olanın burnu Bogdan Tanyeviç’ diyorum. Özgürlük ve barış tüm insanların özlemi olmasın yarınlarda. Şimdiden yaşansın. Hiko arıyor bi saniye, kombinesini sorgusuz amade eden harbi Fenerli harbi dost. “Evet kardeşim, sesin ve yüzündeki mor gülümseme daim olsun. Yok yok daha yoldayım, dönmek üzereyim birazdan döndük dönebildik diyebilirim. Döner dönmez severim seni.”
__________________ Kalbimin en orta yerinde büyük bir yangın var, Alevler içinde... Beşiktaş sana yemin olsun, Bitmeyecek sevdan... ☻ /▌\ / \ ☻ /▌\ / \Siyah! ☻ /▌\ / \ Beyaz! ☻ /▌\ / \ Hep Seninleyiz! ☻/ /▌Beşiktaş!:) | ||
|
29-10-2009, 08:33 | #2 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2008 Yaş: 63
Mesajlar: 4.095
Tecrübe Puanı: 35 | "Dağum’un kendisinden daha Alman gibi duran ve Türkçesi Kirita’nın bilemedin Zurita’nınkine eşdeğer suratsız tercümanına sesleniyorum; bir kedi besle ve gülümse be abiciğim." Feridun, öldürdün beni yaa...çok yaşa e mi !..
__________________ "iki özel tutkum;İstanbul ve Beşiktaş" | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |