|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Makaleler Medya dan Beşiktaşımız ile ilgili Köşe Yazılarının Tartışıldığı Platform. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
29-10-2009, 08:28 | #1 | ||
BeŞiKtAşKımM.. Üyelik tarihi: Mar 2008 Yaş: 34
Mesajlar: 4.698
Tecrübe Puanı: 51 |
Suç ve ceza birlikte anılan eylemlerdir. Suçun olduğu yerde ceza vardır ki hem işleyene hem de temayülü olana yüksek caydırıcılığıyla etkisi olabilsin. Son haftalarda statlarda yaşananlar, suç işleyenlerin yaptıkları yanında kâr kaldığı için artarak devam ediyor. Tribünlerde, yaralanmayla biten birçok olaya bu kez futbolcular arasındaki yumruklaşmalar karıştı. Sporcusuna sahip çıkma aidiyetini kendinde gören bazıları da yabancı cisimleri rakip oyunculara fırlatarak kendince görevini yerine getirdi! Keita'nın yüzüne gelen yabancı maddenin tam isabet kaydetmemesi belki de Fildişili oyuncunun en büyük şansıydı. Yardımcı hakemin yaralanıp kafasına atılan dikişler de bazılarına görevlerini hatırlatmalı. Yasalarımız şahsi şikâyete bağlı olmaksızın bu tarz olaylarda savcılara görevler vermiştir. Türk Ceza Kanunu ve spor sahalarındaki olaylarla ilgili 5149 sayılı yasa, bu konuya açıklık getirmiştir. Bunları uygulamak için cesaretten çok, görev bilincine sahip yetkililere ihtiyaç vardır. Suç işleyenin karşılığında mutlaka ceza görmesi vazgeçilemez bir adalet prensibidir. Statlardaki suçlar, olaylara sebep olan kulüplere para veya saha kapatma cezası olarak geri dönüyor. Ancak olayların önüne geçebilmek için suçu işleyenin bulunması ve bu şahsın hakkında hukuki işlem yapılması gerekiyor. Hatta bu kişiler medya yoluyla teşhir edilmeli. Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki olaylarla ilgili Kadıköy Başsavcılığı'nın soruşturma açtığı biliniyor. Bu önemli bir ilktir. BBG evi gibi izlenen Saracoğlu'nda hem yardımcı hakeme hem de Keita'ya karşı 'yaralama fiili'ni işleyenler kolayca tespit edilebilir. Beşiktaş İnönü Stadı'nda, Denizlispor maçında yaşananlarla ilgili yapılan işlemleri de merak ediyoruz! Kulüp Başkanı'nın, 'Bunları temizleyeceğiz' dediği günün ardından oynanan maçlarda herhangi bir olayın yaşanmaması ise dikkat çekici. Sanırım olayların elebaşları yanı başlarında ki, onlara 'dur' denildi ve onlar da tekrar ortaya çıkmadılar. Bu noktada devreye Federasyon'un girmesi gerekli. Tahkim Kurulu'ndan son çıkan bazı düzeltme kararları, geleceğe dönük suçlara kılıf hazırlamak anlamı taşıyor. Kötü tezahüratın muhatabına göre cezalandırılması düşüncesi hangi hukuk prensibinde var, açıklasalar da bizler de öğrensek! Son derbideki olayların PFDK ve sonrasında gideceği Tahkim Kurulu'ndaki değerlendirmesi, TFF'nin rüşt ispatı anlamında olacaktır. Gene önce ceza, sonrasında cezayı kaldırma tiyatrosu sahneye koyulacaksa Federasyon, ithamlarından kurtulmak bir yana bu düşünceyi teyit edecek. Böyle bir hâl, TFF'nin yeniden yapılandırılması gereğini de zorunlu kılacak.
__________________ Kalbimin en orta yerinde büyük bir yangın var, Alevler içinde... Beşiktaş sana yemin olsun, Bitmeyecek sevdan... ☻ /▌\ / \ ☻ /▌\ / \Siyah! ☻ /▌\ / \ Beyaz! ☻ /▌\ / \ Hep Seninleyiz! ☻/ /▌Beşiktaş!:) | ||
|
29-10-2009, 08:38 | #2 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2008 Yaş: 63
Mesajlar: 4.095
Tecrübe Puanı: 35 | o stadın en az 3 maç kapanması gerekir...ama nerdee..Basın ;1 maç kapatılacak diyerek yönlendirmeye başladı bile...
__________________ "iki özel tutkum;İstanbul ve Beşiktaş" | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |