|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Makaleler Medya dan Beşiktaşımız ile ilgili Köşe Yazılarının Tartışıldığı Platform. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
05-11-2009, 14:07 | #1 | ||
forumun death metalcisi Üyelik tarihi: May 2009 Yaş: 38
Mesajlar: 3.542
Tecrübe Puanı: 22 |
Değer yargılarımız iyice iflas etti. 'Şeref' sözcüğü artık ayaklar altında. En ağır küfürleri, insanların gözlerinin içine baka baka ediyoruz. Hem de çoluğunun, çocuğunun, eşinin yanında. Utanma, sıkılma gibi duygular yerlerde sürünüyor. Yıldırım Demirören'in bin tane, milyon tane hatası olabilir. Bana göre de epeyce var. Ancak hiç kimsenin, hiç kimseyi böylesine iğrenç bir biçimde aşağılamaya hakkı olamaz. 'Şerefsiz' damgasını alınlara vurmak ne de kolay değil mi? Belden aşağı o adi küfürlere ne denmeli? Elbette taraftar tepkisini ortaya koyacak, protesto edecek. Fakat bunun sınırlarını da bilecek. Deniyor ki, bir kulübün başkanına bu nasıl yapılır? Asıl üzücü olan işte bu tespit. Ne yani başkan olmayana küfür serbest mi? Dünyanın neresinde böyle bir değerlendirmeyle karşılaşabiliriz? Tribünde taraftarın hakeme, rakip takım taraftarına küfür etmesi, şiddet kullanması sıradan olaylar mı? Yolda, sokakta, herhangi bir yerde kim kime hakaret edebilir, kim kime saldırabilir. Küfür eden şikayet edildiğinde, hakkında yasal işlem yapılmaz mı? Tribünde küfür edenin dokunulmazlığı mı var? Neden onlar tek tek alınıp bunun hesabını yasalar önünde vermezler? Neden bu insanların tekrar ellerini kollarını sallayarak maçlara girmesine izin verilir? Neden bunların yakalarına yapışılmaz? Tribünler eşkiyaların kol gezdiği ve yasaların işlemediği alanlar mıdır? Güvenlik güçlerimiz mi, yoksa yasalarımız mı yetersiz? BAŞKAN TRABZON MAÇINI BEKLİYOR Başkan Yıldırım Demirören'i aradım. Morali bozuktu. Zor konuşuyordu. Çok üzüntülü olduğunu belirtti. Anladığım kadarıyla da Trabzonspor maçından sonra kapsamlı bir açıklama yapmayı düşünüyor. Beşiktaş Divan Kurulu Başkanı Yalçın Karadeniz de verdiği demeçle üzüntüsünü belirtmiş. Kendisini de telefonla aradım. Aynen şunları söyledi: “Yanımda oturan Wolfsburg temsilcisi Alman, olaylar üzerine bana ne olduğunu sorduğunda dondum, kaldım, daha da utandım. Sadece 'Taraftar üzüntülü' deyip geçiştirdim.” Oh ne güzel! Yabancılara da rezil oluyoruz. Zaten adamlar 'İşte barbar Türkler' demek için fırsat kolluyorlar. Onlara bu imkanı gümüş tepsi içinde ne de güzel sunuyoruz! Evet bunun adı resmen barbarlık. Daha da ileriye gideyim, ilkellik. Bu şekilde davranarak hiçbir kazanç sağlanamayacağı gibi, irtifa kaybedilir. Buna, “Burun aşağı dibe vuruş” denir. Artık ne şekilde olursa olsun bu çirkinliğe, bu utanç tablosuna bir an önce son vermek gerekir. Sanlı SARIALİOĞLU | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |