![]() | |
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
|
Makaleler Medya dan Beşiktaşımız ile ilgili Köşe Yazılarının Tartışıldığı Platform. |
![]() |
| LinkBack (1) | Seçenekler | Stil |
![]() | #1 | ||
![]() Üyelik tarihi: Aug 2007 Yaş: 40
Mesajlar: 4.674
Tecrübe Puanı: 21 ![]() |
Ligin dörtte üçlük bölümü tamamlandı. Son çeyreğe girerken ligin tepesindeki karışık hâl şimdilik Benim de ara ara kafama takılıyor tabi ki hani modern futbolda savunma ileri uçtan başlardı? Çok da önemli değil. Türkiye’de futbol eleştirisinin eleştirisini yapmayı aklınızdan dahi geçirseniz, sorular aklınıza üşüşür işte böyle. Ligin ikinci yarısı başlarken Beşiktaş büyük paralar ve oyuncular saçarak Filip Holosko’yu transfer etmişti. Ben bu transferin yapılış tarzını eleştirirken, Holosko’ya dair pek bir şey de söylememiştim. Malum o derece futboldan anlamam; ama Holosko’nun yeni bir Youla olacağı eleştirileri almış başını yürümüştü. 8 haftadır Beşiktaş formasını giyiyor Holosko. O sebepten ikinci yarının ilk çeyreği geçince de “tam sırasıdır” deyip yazmak gerektiğine karar verdim. Çünkü Youla’nın suyu tam da böyle ilk çeyreklik periyotta ısınmış, devre arası da gönderilmişti. Peki Holosko? O ne durumda? O şu an taraftarın gözbebeklerinden, gol atıyor, asist yapıyor. Koşuyor, didiniyor, çabalıyor ve seviliyor. Oysa daha transferin yapıldığı günlerde Mehmet Demirkol, Ömer Üründül, Orhan Yıldırım gibi futbol yazarları bu transferi şiddetle eleştirmişti. Israrla Holosko’yu Youla’ya benzetiyorlardı . Görüşlerine en çok saygı duyduğum yazarlardan Mehmet Demirkol mesela Stadyum programında “Beşiktaş, Holosko’yu alırsa bir şey olmaz. Çünkü Holosko gelir, olsa olsa Youla olur. Birkaç maç sonra da tribünler onu dışarı davet eder” demişti. Oysa görüldü ki Holosko sadece koşmuyor. “ Geniş alan topçuluğu” denen şey her neyse onunla sınırlı değil yetenekleri. Ve pek tabi ki istekli, hırslı olmak, bildiklerine eklemek gibi meziyetleri de var... Bu söylediklerim şu ana kadarki kısacık periyottaki Holosko için geçerlidir. Yeni sezonda verimsiz bir oyun sergilerse, bu onun yeni bir Youla olduğu anlamına gelmez. Olsa olsa kendisini toparlaması gerektiğine işaret eder. Ama ya Holosko’nun ısrarla verimsiz oynayacağını belirten yazarlar?.. Durum beklenenin tersi bir görüntü sergiliyorsa, yanılıyor olma ihtimallerinin yüksekliği üzerinden bir şeyler diyemezler mi? Kulüpten, hocadan, taraftardan ve okurdan özür dilemek için değil, sadece oyuncudan özür dilemek için bile olsa... Böyle bir özeleştiri, yazarı da yüceltmez mi? Filip Holosko henüz bir Youla olmadı ve Mehmet Demirkol’un tahminlerinin tersine Beşiktaş taraftarı tarafından dışarı davet edilmedi. Holosko henüz Youla olmadı; ama bakarsınız Nouma olur. İsmine tezahüratlar yapılır. Bakalım o zamanki yorumlar nasıl olur. Ailecek severek okuyoruz işte. Hepsi düz! Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finale kalmasından sonra yönetici Mahmut Uslu Star TV’de “Milan elenmiş. Buna sevindim. Biliyorsunuz Milan bize ters gelen bir takım... Milan elendiğine göre bundan sonra işimiz daha kolay” mealinden cümleler kurdu. Elbet zafer sarhoşluğuna verip bir şey dememek de mümkün, ama... Fenerbahçe 2005-2006 sezonunda Milan’a San Siro’da 3-1, Saracoğlu’nda 4-0 mağlup olmuş. Milan o sebepten ters geliyor Fenerbahçe’ye... Topu topu 2 maç. Duyan da her sene 2 maç yapıyorlar zannedecek... Fenerbahçe 2001-2002 sezonunda Barcelona’ya Nou Camp’da 1-0, Saracoğlu’nda 3-0 yenilmiş. Barcelona’yla da sadece 2 maç yapılmış; ama Uslu’ya göre Barcelona Fenerbahçe’nin dişine göre bir takım demek ki... Ters mers değil... Fenerbahçe 2004-2005 sezonunda M. United’a Old Trafford’da 6-2 yenilmiş, Saracoğlu’nda 3-0 yenmiş. O sebepten M. United kim ki? Ezer geçeriz alimallah! Ters değil, dümdüz bir takım. Fenerbahçe O. Lyon’a 2001-2002 sezonunda Saracoğlu’nda 1-0, Gerland’da 3-1; 2004-2005 sezonunda ise içerde 3-1, dışarda 4-2 yenilmiş. 4 maçta 4 mağlubiyet. “Allah’tan Manchester United elemiş Lyon’u” diyeceğim; ama muhtemelen Lyon da hiç ters gelmiyor Fenerbahçe’ye... Uslu’nunki nasıl bir hesap anlamadım. Anlayan varsa bana da anlatsın... Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final kuraları yarın çekilecek ve Fenerbahçe’nin merakla beklediğimiz rakibini öğreneceğiz. Benim gönlümden geçen takım Roma; ama bana söz düşmez. Allah Mahmut Uslu’nun gönlüne göre versin! Nasıl olsa hepsi düz! Vefa hâlâ vefalıların! Geçen hafta Haluk Ulusoy’la ilgili yazdığım “Profesyonel Başkan” başlıklı yazımda Ulusoy’a “Yılların ihmaliyle halen süper amatör kümede 3. lige çıkma uğraşı veriyor Vefaspor. Madem bu kadar çok paranız ve hırsınız var İstanbul’un bir zamanlar dördüncü büyüğü olan takıma sahip çıksanız, hazıra konmak yerine; onu da, kendinizi de küllerinizden yeniden yaratsanız olmaz mı? Hem böylece Vefa bir semt adı olmaz sadece...” diye seslenmiştim. Ulusoy’dan “Gelecekte yine futbolun içinde olacağım. Bırakmayacağım, mücadeleme devam edeceğim. Biz ay yıldızlı renklere gönül vermişiz. Bundan sonra neresi olur, bilemiyorum” diye cevap gelmişti, bana değil, tüm kamuoyuna. Ama esasen hükümet destekli Federasyon’a ve kendisinden kurtulduklarını sananlara... Vefalılar’dan da e-mailler geldi konu üzerine. Mesela bir Vefalı “Size sitemim Haluk Ulusoy gibi çarpık düzenin kurucusu veya devam ettiricisi bir kişiyi Vefa gibi bir takıma layık görmeniz. Belki 3. lige çıkamayacağız, bu sene de finalde penaltılarla kaybedip Amatör’de devam edeceğiz; ama en azından kirlenmemiş bir takım olarak kalacağız” diyordu. Anlaşılan o ki Vefa hala sadece bir semt takımı değil. Hâlâ Vefa’yı vefayla sevenler var. Her şeyde olduğu gibi herkes farklı bir bilinçle seviyor; ama hâlâ kulüplerine tutkuyla bağlılar. Vefa Spor da tüm maddi imkansızlıklara rağmen grubunda ikinci olarak, üçüncü lig terfi maçlarına katılmaya hak kazandı. “Profesyonel Başkan” başlıklı yazımla ilgili Vefaspor’un başkanından da bir e-mail geldi. Aşağıda, Başkan Bakova’nın samimi seslenişine yer veriyorum. Çünkü, inanıyorum ki bu sesleniş bana değil aslında tüm sporseverlere... “Sayın Yılmaz, Bugünkü Profesyonel başlıklı yazınızı okudum, sizi kutlarım. Ayrıca Milliyet Spor’daki günlerinizin başarılı olmasını dilerim. Ben Vefa Spor Kulübü’nün Başkanıyım. Daha önce kulübümüzle ilgili yazınızdan dolayı teşekkür edememiştim, ona da bu vesileyle teşekkür ediyorum. Haluk Ulusoy ile ilgili önerinize katılıyorum. Kulübümüzün kapısı kendisine açıktır. Ben Başkan olarak Yönetimi kendisine devretmeye hazırım. Ellerinize sağlık Sevgi ve Saygılar sunarım. Raif Bakova Vefa Spor Kulübü Başkanı İletişim: Vefa Spor Kulübü: 0212 621 21 49” | ||
![]() | ![]() |
|
![]() | #2 | ||
zɐʎaq ɥɐʎis ![]() Üyelik tarihi: Jun 2006 Yaş: 42
Mesajlar: 11.401
Tecrübe Puanı: 40 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | Bu sene şampiyon görelim sizi....
__________________ Emre - 1981 - Yeşilköy - Arh + | ||
![]() | ![]() |
![]() | #3 | |||
Yardımcı Admin ![]() Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 39
Mesajlar: 23.645
Tecrübe Puanı: 10 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | Alıntı:
![]() ![]() ![]()
__________________ ![]() | |||
![]() | ![]() |
![]() |
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
![]() LinkBack to this Thread: http://besiktasforum.net/forum/makaleler/55918-holosko-youla-olmadi-nouma-olur-mu/ | ||||
Mesaj Yazan | For | Type | Tarih | |
Untitled document | This thread | Refback | 13-03-2008 16:09 |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |
![]() | ![]() |