Beşiktaş'ın şampiyonluğu Türkiye'de belli bir kesimi feci şekilde rahatsız etti. Bazıları "Top oynamadan şampiyon oldu" diye başlayıp, "Tencere dibin kara" sözünü hatırlayınca susmak zorunda kaldı... Bazıları Mustafa Denizli'ye sallayacak gibi oldu; "Ballı" diye başladı, ardından "İki kupa birden bal olur mu" sözünü işitince apıştı kaldı. En çok da Hıncal abiye şaşırdım... Bizim gazetede diyor ki "Beşiktaş'ın sokağı da yok, medyası da!" Geçen yıl G.Saray, Sivas'tan şampiyonlukla dönerken; benim uçağım da aynı dakikalarda Yeşilköy'e indi. Havaalanından şampiyon futbolcular ve yöneticilerle birlikte çıktık. Üç
dakika sonra rahatça arabama bindim...
Beşiktaş halk takımıdır
Geçen hafta Denizli deplasmanından gece yarısı Yeşilköy'e vardım. Havaalanı çıkışından, 45 dakika sonra arabaya güçlükle ulaşabildim. Çünkü Yeşilköy, mahşer yeri gibiydi.. Arabaya bindiğimizde (Fatih Doğan tanıktır), telefonlar geldi. Taksim'den ve Beşiktaş'tan geçmememiz öneriliyordu. Çünkü oralarda kıyametin koptuğunu söylüyorlardı. Onun için sen yapma hiç olmazsa Hıncal abi!.. Ama bir konuda haklısın. "Beşiktaş'ın medyası yok" diyorsun. Evet, yok... Beşiktaş'ın şampiyonlukları 1-2 gün mecburen en gösterişli yerlerde verilir, sonra 106 yıllık kulüp arka plana atılır... Bazen düşünürüm; medyanın Beşiktaş'ı fazla sevmediğini bildiğimden, sebeplerini araştırırım. Çok mantıklı nedenler bulamam. Beşiktaş, en az 15 milyon nüfusuyla bu ülkenin en büyük sivil toplum örgütlerinden biridir.. Ayrıca devletin tüm kademelerinin en üstünde, sempatizanları bulunur. Beşiktaş, gerçek anlamda bir halk takımıdır! Bazen de şöyle düşünürüm; 'sıfır' medya desteğiyle Beşiktaş ne yapar? İnanın bu halk sevgisiyle her sene yine şampiyonluğa oynar!
İlker Ateş