Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Tarih

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 19-01-2007, 09:57   #1
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
19 Mayıs'ta Türkiyenin İçinde Bulunduğu Şartlar ve Halkı Bütünleştirmedeki Rolü

19 MAYIS’TA TÜRKİYE’NİN İÇİNDE BULUNDUĞU ŞARTLAR VE HALKI BÜTÜNLEŞTİRMEDEKİ ROLÜ

MUSTAFA KEMAL'in SAMSUN'a ÇIKIŞI

1919 yılı başlarında İngilizler, Türklerin Pontusçulara karşı geliştirmiş oldukları direnişlerden rahatsız olmaya başlamışlardı. Damat Ferit Paşa, Sadrazam olduktan sonra sorunun çözümü için yollar aramaya başlamıştı. 30 Nisan 1919'da 9. Ordu Müfettişliğine atanan Mustafa Kemal, Samsun'a, görev bölgesindeki iç huzuru sağlamak, silah ve cephaneleri toplamak, vatandaşlara silah dağıtılmasını engellemek ve bunu yapan kuruluşları ortadan kaldırmak üzere gönderildi. 16 Mayıs 1919'da Samsun'a hareket eden Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı. İngilizlerin denetiminde olan Samsun'da milli mücadele hareketi için istediklerini gerçekleştiremeyeceğini anlayan Mustafa Kemal, 25 Mayısta Havza'ya geçti. Samsun'a çıkışını Mustafa Kemal, Nutuk'ta şu şekilde anlatmıştır:
"1919 yılı Mayıs'ının 19'uncu günü Samsun'a çıktım. Genel durum ve manzara : Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu durum, Dünya Savaşı'nda yenilmiş, Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş, Şartları ağır bir ateşkes Antlaşması imzalamış, Büyük Harbin uzun yılları boyunca, millet yorgun ve fakir bir halde. Milleti ve memleketi Dünya Savaşı'na sokanlar, kendi hayatları endişesine düşerek memleketten kaçmışlar. Saltanat ve hilafet makamında bulunan Vahdettin, soysuzlaşmış, şahsını ve yalnız tahtını emniyete alabileceğini hayal ettiği alçakça tedbirler araştırmakta. Damat Ferit Paşa'nın başkanlığındaki hükümet aciz, haysiyetsiz, korkak, yalnız Padişahın iradesine tabi ve onunla beraber şahıslarını koruyabilecek herhangi bir duruma razı, Ordunun elinde silahları ve cephanesi alınmış ve alınmakta. İtilaf Devletleri, ateşkes Antlaşmasının hükümlerine uymağa lüzum görmüyorlar. Birer vesileyle itilaf donanmaları ve askerleri İstanbul'da Adana vilayeti Fransızlar, Urfa, Maraş, Gaziantep İngilizler tarafından işgal edilmiş. Antalya ve Konya'da İtalya askeri birlikleri, Merzifon ve Samsun'da İngiliz askerleri bulunuyor. Her tarafta yabancı subay ve memurlar ve ajanlar faaliyette. Nihayet başlangıç kabul ettiğimiz tarihten dört gün önce 15 Mayıs 1919'da itilaf Devletleri'nin uygun görmesiyle Yunan ordusu İzmir'e çıkartılıyor. Bundan başka, memleketin her tarafından Hıristiyan azınlıklar gizli, açık milli emel ve maksatlarını gerçekleştirmeğe, devletin bir an evvel çökmesine, çalışıyorlardı."

Atatürk’ün Samsun’a Çıkmasından Sonra

Samsun’a çıktıktan sonra Atatürk’ün Cumhuriyetle ilgili fikirleri daha belirli ve daha sistemli bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Ancak bu fikirler, Amasya, Sivas ve Erzurum Kongreleri kararlarında yer almıştır.

Atatürk Milli Bağımsızlık Mücadelesinin başarıya ulaşabilmesi için yegane olumlu çözüm yolunu seçerek milletin azim ve kararını, milletin egemenliğini, milletin iradesini dikkate almış ve onu yeni kurulan devletin temel dayanağı yapmıştır. Milli egemenlik, Türk Milletinin kurtuluşu için bir dayanak, kendi meşru haklarını savunmak için bir kaynak olmuştur.

Egemenliğin padişaha değil fakat kayıtsız ve şartsız ve doğrudan doğruya Türk Milletine ait olduğu zihniyetini devlet hayatımıza kazandıran Atatürk olmuştur. Büyük insan daha Anadolu’ya ayak basar basmaz bu fikri gerçekleştirmek azim ve kararıyla hareket etmiştir.

MUSTAFA KEMAL PAŞA İLE SAMSUN'A ÇIKANLAR
1.Kurmay Albay Kazım Dirik Müfettişlik Kurmay Başkanı
2. Kurmay Albay Mehmet Arif Ayıcı Kurmay Başkanı Yardımcısı
3. Kurmay Binbaşı Hüsrev Gerede Birinci şube müdürü
4. Binbaşı Kemal Doğan Müfettişlik Topçu Kumandanı
5. Dr. Albay İbrahim Tali Öngören Ordu Sıhhiye Başkanı
6. Dr. Binbaşı Refik Saydam Sıhhiye Başkan Yardımcısı
7. Yüzbaşı Cevat Abbas Gürer Müfettişlik Başyaveri
8. Üsteğmen Muzaffer Kılıç Müfettişlik ikinci Yaveri
9. Yüzbaşı Ali Şevket Öndersev Müfettişlik Emir Subayı
10. Üsteğmen Hayati, Kurmay Başkanı Emir Subayı
11. Yüzbaşı Mümtaz Tünay
12. Yüzbaşı İsmail Hakkı
13. Yüzbaşı Mustafa Süsoy Karargah komutanı
14. Üsteğmen Abdullah, İaşe Subayı
15. Birinci Sınıf Katip Faik Aybars Şifre Katibi
16. Dördüncü Sınıf Katip Memduh Şifre Katibi Yardımcısı
17. 3.Kolordu Komutanı Kurmay Albay Refet Bele
18. Üsteğmen Hikmet Gerçekçi Alb. Rafet Bey'in yaveri


ATATÜRK'ün Gençliğe Söylevi'ndeki gibi; ulusun tüm tersanelerine girilmiş, tüm kaleleri zaptedilmiş, ordusu dağıtılmış ve silahları toplanmıştı. Halk yoksul ve perişan bir durumdaydı. Toprakları İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar ve Yunanlılar tarafından paylaşılmış, en kötüsü ise Yunan askeri güçleri İzmir'den başlayarak Anadolu'nun içlerine doğru ilerlemekteydi.
Mustafa Kemal böyle bir ortamda Türk Ulusunun bağımsızlığını yeniden kazanması için 19 Mayıs günü Samsun'a çıkarak, büyük savaşı başlatmıştı.
Önce Amasya'da, ardından Sivas ve Erzurum'da toplanan kongrelerden sonra, Ankara'da kurulan Büyük Millet Meclisi ve yeni Türk Devleti'nin kuruluşu...
19 Mayıs, dünyadaki tüm ezilmiş ve sömürülmüş ulusların bir simgesidir.
19 Mayıs, zülme ve emperyalizme başkaldırışın sembolüdür.
19 Mayıs, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş müjdecisidir.
19 Mayıs, yenilenmedir, Türk insanının kendini bulması, ümmet yerine birey olma erkini kazanmasıdır.
19 Mayıs, özgürlük ve bağımsızlıktır.
80 yıl önce bugün, İstanbul'dan hareket eden ve her an batırılma tehlikesi içinde olan bir köhne gemi bir büyük insanı, bir önderi sessizce Samsun'a getirdi.
Türk ulusunun bugünlere ulaşmasında bir başlangıç olan 19 Mayıs'ı Mustafa Kemal Türk gençliğine, Gençlik Bayramı olarak armağan etti.
Bununla da kalmadı, Türkiye Cumhuriyetini çağ gerisine götürecek her türlü bedbahtlarla savaşması için görev verdi.
ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE BAKIŞI VE GÜNÜMÜZ GENÇLİĞİ

Atatürk’ü yücelten bir yönü de toplumumuzda gençliğe verdiği değerdir. Memleketin geleceğimi oluşturan “gençlik” kavramı, Atatürk’te en güzel anlamını bulmuş, en yüce değer yargısına erişmiştir. Atatürk, daha Milli Mücadelenin başından itibaren köhlenmiş fikirlere, milleti geri götürmek isteyenlere karşı, yegane çarenin gençlikte ve genç fikirlerde olduğunu görmüş, çağdaş zihniyetle yetişecek kuşakların, gelecekte eserini daha da geliştireceğini, onu her türlü tehlikeden koruyarak ebediyen yaşatacağını hissetmişti. Onun içindir ki Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurduktan ve büyük inkılapların başardıktan sonra, Milli Mücadeleyi başlatmak üzere Samsun’da Anadolu topraklarına ayak bastığı 19 Mayıs tarihini “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak Türk gençliğine mal etmiştir.

Gençlik kavramı biyolojik anlamda kullanıldığı zaman şüphesiz ki belli bir yaş dönemini ifade eder. Bu dönem genellikle gençlikle, gençliğin yetişme devresinin iç içe olduğu çok önemli bir safhadır. Atatürk de gençliğin yetişmekte olduğu bu devreye çok önem vermiş, Türk gençliğinin bu devrede Cumhuriyeti yaşatacak bir ruhla beraber, mesleklerinde de iyi yetişmelerini ısrarla istemiştir. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki Atatürk’te gençlik kavramı, genel anlamda bu biyolojik dönemi kapsamakla beraber zaman zaman bu yaş sınırlarını aşarak, fikri bir anlam kazanmakta, bir diğer ifade ile fikrin yeniliği ile el ele gitmektedir.Atatürk’ün “ Genç fikirli demek, doğruyu gören ve anlayan gerçek fikirli demektir” sözü bu anlamda kullanılmıştır.

42 yaşında Cumhuriyet’i ilan eden, 44 yaşında şapka ve kıyafet inkılaplarını gerçekleştiren, 48 yaşında Arap harfleri yerine yeni Türk harflerini koyan Büyük Atatürk, taşıdığı düşünce yeniliği, ruhundaki enerji tazeliği sebebiyle yaşamının her çağında genç idi. Ona göre genç olmanın ölçüsü sadece yaş değil, yaşın yanında koyduğu ilkelere, başardığı inkılaplara inanç ve bağlılık idi. Bu bakımdan Atatürk’ün “ Ey Türk Gençliği” hitabında bir anlamda yaş sınırlarını aşarak bir fikir gençliği, bir ideal gençliği aramak, bu gençliği görmek, bu gençliği düşünmek lazımdır. Çünkü Atatürk’e göre, ancak ilke ve inkılaplarına bağlı bir gençlik, kurduğu rejimin teminatı olabilir.
İlkelerine bağlı, çalışkan ve vatansever bir gençlik, Atatürk’ün ideali idi. “gençler! Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler! Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum” derken Türk gençliğine olan sarsılmaz güvenini dile getiriyordu. Bu bakımdan gençlerimiz Atatürk’ü gerçek anlamıyla kavramalı, onun istediği, ona layık evlatlar olmaya çalışmalıdır. Esasen kendisi “Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir” demişti. Bu sebeple gençler için Atatürk’ü tanımak; ancak onun fikirlerini, düşüncelerini ve duygularını gerçekten iyi bilmek ve bunları benimsemekle mümkündür.

Atatürk’e göre gençlik, milli şuura sahip ve modern kültürlü olarak yetişmelidir. Gençlerin sağlam ve olumlu bir karakter taşımaları bilhassa önemlidir. Atatürk’e göre gençler, almakta oldukları eğitim ve kültür ile insanlık meziyetinin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli mensubu olacaklardır. Gençler çağdaş eğitim ve öğretim içinde yetişecekler, müspet ilmin ışıklarıyla donanacaklardır.

Atatürkçülükte vatanın bütün ümit ve istikbali genç kuşakların anlayış ve enerjisine bağlanmıştır.Zira, Cumhuriyeti yükseltecek ve devam ettirecek olan, gençlerdir. Bu sebepledir ki Türk istiklalini ve Türk Cumhuriyetini sonsuza dek koruma görevi onlara emanet edilmiştir.

Atatürk, gençliğin bu niteliklerle, bu duygularla yetişmesinde, bu kutsal ödevi yerine getirme şerefini özellikle Cumhuriyet öğretmenlerine bırakmıştı. Şu sözleri bu bakımdan büyük değer taşımaktadır: “Memleketin ilim, kültür, iktisat ve bayındırlık sahasında da yükseltmek, milletimizin her hususta pek verimli olan kabiliyetlerini geliştirmek, gelecek nesillere sağlam, değişmez ve olumlu bir karakter vermek lazımdır. Bu kutsal amaçları elde etmek için savaşan aydın kuvvetlerin arasında öğretmenler en mühim ve nazik yeri almaktadırlar.

Atatürk’ün bu sözlerini asla unutmamalıyız. Onun ideallerini kendi mevcudiyetimiz için hararetle müdafa etmeli ve yerine getirmeye çalışmalıyız. Gençlerimiz ve her kuşak bilmelidir ki bu kutsal vatan , bu vatanda kurduğumuz Cumhuriyet yönetimi çok büyük fedakarlıklarla kazanılmıştır. Bu büyük başarının arkasında- bize bugünü rahat tenefüs etme imkanı veren- binlerce şehidin, binlerce gazinin harcı olduğu unutulmamalıdır. Bu bakımdan, gençliği yetiştirmekle görevli Türk öğretmeninden defalarca istediği ve Prof. Şemsettin Günaltay’a bir çalışma esnasında söylediği: “ Hocasın, Profesörsün! İsterim ki daima idealimi gençlere telkin ediniz ve daima korumak hususunda çalışınız!” sözleri Cumhuriyet çocuğu her Türk öğretmenine- gençliğin yetiştirilmesi hususunda- Atatürk’ün bir vasiyeti kabul edilmelidir.

KAYNAKÇA

Hamza EROĞLU, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk ve Atatürkçülük Dizisi 8, s.22

Utkan KOCATÜRK, Atatürk’te Gençlik Kavramı ve Atatürkçü Gençliğin Nitelikleri, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Cilt II, Sayı. 4., 1985, s.21-24

www.atatürk.net/mmuc/samsun.html/-25.09.2001

www.byegm.gov.tr/yayınlarımız/ANADOLUNUN SESİ/152/AND43htm-25.09.2001
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 10:58 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580