|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
19-01-2007, 11:54 | #1 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
|
AMASYA GENELGESİ Mustafa Kemal Paşa, Samsun’daki çalışmalarını tamamladıktan sonra Havza’ya gaçti.Havza’dan hareket eden Mustafa Kemal, aynı gün 12 Haziran 1919’da Amasya’ya vardı. Havza’da onunla konuşup Amasya’ya dönen heyet, Mustafa Kemal’in şehirlerine geleceği haberini Amasya’ya ulaştırmışlardı. 12 Haziran’da halk,onu şehrin giriş tarafında, Gezilikte bekledi. Mustafa Kemal heyetini getiren vasıtalar, saat 17’de göründü. İlk karşılama ve selamlaşmadan sonra Belediyeye gidildi. Orada, Belediyenin balkonundan konuşan adam, artık ne padişahın kulu, yaveri, ne İstanbul hükümetinin sözcüsü, ne de sadece bir askerdir. Anadolu toprağına girdikçe o, Anadolu Halkıyla gittikçe kaynaşıyordu. Zapt edilen nutku hâlâ ellerde dolaşır: <<Amasyalılar! Padişah ve hükümet, itilâf devletlerinin elinde esirdir. Memleket elden gitmek üzeredir. Bu kötü vaziyete çare bulmak için sizlerle işbirliği yapmaya geldim. Amasyalılar! Düşmanlarımızın Samsun’dan yapacakları herhangi bir çıkartma hareketine karşı, ayaklarımıza çarıklarımızı çekecek, dağlara çekilecek, vatanımızı en son kıyasına kadar müdafaa edeceğiz... Amasyalılar! Hep birlikte yemin edelim ki...>> Amasyalılar galiba bu sözleri bekliyorlardı. Meydan dalgalandı. Mustafa Kemal, Anadolu toprağında, açık havada ilk defa halka karşı konuşuyordu. Amasya’da hava birden değişmişti. Bu konuşmadan sonra Mustafa Kemal, şehrin ileri gelenleri ile beraber Saraydüzü kışlasına giderek, orada durumu daha etraflı açıkladı. Mustafa Kemal’in ilk defa halkın karşısına böyle çıkması ve onu ayaklanmaya davet etmesiyle, kendisinin ilk direniş hareketi Amasya’da başladı denilebilir. İstanbul hükümetinin artık iradesine sahip olmadığı, Padişahın düşmanlar elinde esir durumda bulunduğu ve milletin kendi başının çaresine bakması gerektiği fikri, evvelâ orada ortaya atıldı. Gene bu Amasya’dandır ki, halkı temsil eden 22 kişinin imzasıyla çekilen bir telgraf, Amasyalıların hürriyet ve istiklâl için birleştikler- ini, Mustafa Kemal Paşanın etrafında birlik olup çalışacaklarını İstanbul’a bildiriyordu. Gerçi hareket henüz yaygın değildi. Kararsızlar, ürkekler, çekingenler elbette ki vardı. Ama bu yeni hareketi savunan, hattâ bir tek kişi bile olsa, böyle bir kişinin ortaya atılması, gene bir şey ifade ederdi. Halbuki Amasya’da bu hareketi benimseyenler bir kişi değildi. Amasya’nın ünlü din adamlarından Abdurrahman Kâmil Efendi, Sultan Bayezit Camiinde şöyle konuştu: <<Et ahali! Milletin istiklâli tehlikeye düşmüştür. Bu felâketten kurtulmak için icabederse, vatanın son ferdine kadar ölmeyi göze almak lâzımdır. Artık Padişah olsun, unvanı ne olursa olsun, onun bir hikmeti kalmamıştır. Yegâne kurtuluş çaresi, halkın hâkimiyeti doğrudan doğruya ele almasıdır...>> Amasya halkı, hatibi derin bir sessizlik içinde dinledi. Gene bu Abdurrahman Kâmil Hocadır ki, yalnız cami minberinden halkı savaşa ve kendi halkını eline almaya davet etmekle kalmadı. Kimbilir Ne kadar zamanda biriktirdiği 5 atını bir kırmızı mendile çıkın ederek, Milli Mücadeleye ilk yardım olsun diye sundu. Amasya Müftüsü Hacı Tevfik Efendi de, kurulan Müdafaa-i Hukuk Teşkilâtı’nın başına geçti... Mustafa Kemal’in yolculuğunda ve Milli Mücadele hareketinin gelişmesinde Amasya’nın ayrıca önemli bir yeri vardır. Direniş esasları da, ilk defa Amasya’da, yazılı bir prensipler belgesi haline getirildi. Bu prensipler belgesine <<Amasya Mukarreratı>> denilir. Amasya mukarreratı (kararları) maddeleri şunlardır: · Vatanın bütünlüğü, milletin istiklâli tehlikededir. · İstanbul’daki hükümet, üzerine aldığı sorumluluğun gereklerini yerine getirememektedir. Bu durum milletimizin yok olduğu izlenimini veriyor. · Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır. · Milletin durumunu ve davranışını göz önünde tutmak, haklarını dile getirip bütün dünyaya duyurmak için her türlü etkiden ve denetimden kurtulmuş, milli bir kurulun varlığı çok gereklidir. · Anadolu’nun her yönden en güvenli yeri olan Sivas’ta milli bir kongrenin sür’atle toplanması kararlaştırılmıştır. · Bunun için bütün illerin her sancağından, halkın güvenini kazanmış üç delegenin mümkün olan sür’atle yetişmek üzere hemen yola çıkması gerekmektedir. · Her ihtimale karşı, bu durum milli bir sır hâlinde tutulması ve delegelerin gereken yerlerde kimliklerini gizleyerek seyahatlerini yapmaları gerekir. İşte Sivas Kongresi bu protokol maddeleri gereğince toplanacaktı. Kararların altında Mustafa Kemal’le beraber Rauf Beyin, Ali Fuat Paşanın, Refet Beyin ve Mustafa Kemal’in ileri gelen karargâh görevlerinin imzaları vardır. Bu kararlara, Erzurum’da XV. Kolordu Kumandanı Kâzım Karabekir Paşa ile, Konya’da Ordu Müfettişi Cemal Paşanın telgrafla muvafakatleri de alınmıştı. Amasya Mukarreatı 21 haziran 1919 akşamı imzalandı. Bu kararlar, Mustafa Kemal’in 4 gün kadar önce, Trakya’da Kolordu Kumandanı Cafer Tayyar Beye yazdığı bildirideki prensiplere uyuyordu. İmza sırasında konuşulan birkaç cümle ilgi çekicidir. Kararlar imza için Albay Refet Beye (General Refet Bele) uzatılırken, Refet Bey sorar: — Kongrenin, icabına bir hükümet teşkil edeceği anlaşılıyor. Sizde böyle mi anlıyorsunuz? — Evet, Kongrenin her şeyi tetkik ve müzakere ettikten sonra, milletin hürriyet ve istiklâlini temin maksadıyla bir hükümet kurması da lâzım geliyorsa, ben de bunu yapabileceğimi anlıyorum... Tarih 21 haziran1919’dur. İstanbul’da, Şişli’deki evde en son, 26 şubat 1919’da bir veda toplantısı yapan Mustafa Kemal’le Ali Fuat Paşa ve Rauf Bey, artık Anadolu’nun bir şehrinde müşterek kararlar almaktadırlar. Şişli’de aynı evin ziyaretçisi olan ve aynı meseleler üstünde bir an evvel karara varılmasını isteyen Kâzım Karabekir Paşa ile telgraf başında temas halindedirler. Şişli’deki evde <<henüz müşterek bir görüşe varmamış bulunan>> bu insanlar şimdi 6 maddelik bir hareket planı üzerinde belirmişlerdir. Mustafa Kemal’in Samsun’da Anadolu karasına çıkışının üstünden ancak36 gün geçmiştir. İstanbul’dan çıkarken Padişahın ona verdiği görev, nacak Samsun havalisinde Rum çetecileriyle Türkler arasındaki çatışmaları önlemekti. Ama şimdi yeni bir hükümet kurulması konuşulmaktadır... Camilerde, evlerde; İstanbul hükümetinin artık iradesine sahip olmadığı, Padişahın düşman esareti altında bulunduğu, halkın kendi işini kendisinin görmesi gerektiği sözleri işitilmektedir. Bu kadar kısa bir zamanda ne kadar büyük değişiklik! Gerçi bu hükümet kurma fikrini henüz kesin bir fikir olarak sayamayabiliriz. Nitekim Mazhar Müfit Beyin bazı parçalarını Erzurum günleri sırasında, Mustafa Kemal’in <<Anadolu’da bir hükümet kurmaktan>> açıklık ve kesinlikle, ancak Erzurum Kale Kumandanlığındaki bir gece toplantısında bahsattiği anlatılır. Ali Fuat Paşa da, <<Milli Mücadele hatıraları>>nde Sivas Kongresi günlerinden bahsederken, o günlerde dahi, henüz kesinlikle bir hükümet kurmak düşüncesinde olmadıklarını kaydeder. Ama ne olursa olsun, Amasya kararları bu fikri, açıkça ifade edememiş olsa bile, ruhunda taşımaktadır. Yani öyle sanıyorum ki Anadolu’da bir hükümet kuruluşunun sezgi ve fikir tohumu, ilk önce Amasya’da toprağa atılmış olması gerekir. Ben, Anadolu’da yeni bir hükümet kurmak fikrini ilk defa nerede ve kimler arasında belirlendiğini Ali Fuat Cebesoy’dan da sormuştur. Bu konuda ve bir mektubunun 9’uncu sayfasında şu cümle vardır: <<Anadolu milli hareketinin esasları, Atatürk’ün Şişli’deki evinde yalnız ikimiz hazırlamıştık>>. Rahmetli Generalin bu cümlede dokunduğu esaslar, mütarekeden sonra 20 aralık 1918’de İstanbul’a geldiği ve Mustafa Kemal’i ziyaret ettiği gün, uzun konuşmalar sonunda kararlaştırılmış olsa gerekir. General Cebesoy, Mustafa Kemal’in ölümünden çok sonra, 1956’da Belleten’de yayımlanıp broşür halinde de çıkan <<Mustafa Kemal – Milli Lider>> isinli tahlilinde şunları yazmaktadır: <<Kurtuluşun çok heyecanlı olan iki safhasında, hamiyetli bazı kumandan ve mütefekkirlerimiz, kurtuluşu başka cephe ve şekillerle mütalâa etmiş ve hattâ harekete geçmek istemişlerse de, hiç birinin görüş ve teşebbüsü, Liderin görüş ve teşebbüsleri kadar millete mal olmamıştır. Sivas Kongresinde milli birliğe ve bunun tabiî neticesi olan milli bir hükümetinin kuruluşuna doğru mesafe alınırken, bazı mütefekkirlerimiz ve kumandanlarımız bu hareket tarzını,İstanbul hükümetinin ve milletin bağlı bulunduğu bazı mukaddesattan, vaktinden evvel ayrılmış gibi telâkki etmişlerdir. Bu yüzden çıkacak olan milli hükümetin cılız ve zayıf doğmasına sebep olacağını iddia etmişlerdir. Bu sebepten, hiç bir şey yapamamak neticesine kadar varmışlardır...>> Bu beyanlar ilgi çekicidir. Ama biz yine Amasya’ya geri dönelim: Sivas Kongresine daha zaman vardır. Henüz 21 haziran 1919 akşamındayız: Amasya mukarreratı imzalanmıştır. Kararlar önemli bir kararın başlangıç noktasıdır. Kaldı ki yeni bir hükümet kurma sözü, karara girmemiş olsa bile, ortaya atılmıştır. Mücadele bayrağı artık açılmıştır. Şu da açıkça ifade edilmiştir: <<Milletin arzusu ile, bugünkü hükümetin ictihadında, mutabakat yoktur...>> Bu sözler; Mustafa Kemal’in daha Havza’daykenve 3 haziran 1919’da Van, Diyarbakır, Konya, Ankara bölgelerinde, tebligat yapılabileceği sivil ve askerî makamlara yayımladığı uzun telgraf genelgesinin bir cümlesidir. Bu sözlerden şu da belirtilmektedir ki, kısa çok yol alınmıştır. AMASYA GENELGESİNİN ÖNEMİ · Kurtuluş Savaşı için atılmış önemli bir adımdır. · Kurtuluş Savasının ilk defa gerekçesi,amacı ve yöntemi belirtilmiştir. · Türk Milleti’ne egemenliği eline alması için bir çağrıdır. · Mustafa Kemal yeni bir meclis ve hükümet yani yeni bir devlet kurmayı amaçlıyordu. · Artık millet yönetilmeyecek, yönetecekti. · Mustafa Kemal, İstanbul, Anadolu’ya egemen değil, bağlı olmalıdır demiştir. Amasya Genelgesi gizli kalması istenmişse de yurdun her yanına duyuruldu. Yurdun her yanında Sivas Kongresi için üyeler seçilmeye başlandı. Anadolu’da milli hareketten endişeye düşen işgal kuvvetleri Mustafa Kemal’i geri getirmek için hükümet üzerine baskıya başladılar. İstanbul Hükümeti Mustafa Kemal’in hemen İstanbul’a dönmesini istedi, kabul edilmeyince vali ve komutanlara emirle “O’nun emirlerini dinlememelerini” bildirmişlerdir. AMASYA GENELGESİ (21-22 HAZİRAN 1919) | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |