Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Tarih

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 26-01-2007, 16:37   #91
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Kayseri'de karsilastigi tehlikeyi bu sekilde atlatan Izzeddin Keykâvûs birkaç gün dinlendikten sonra Konya'ya hareket etti ve sehrin ileri gelenleri tarafindan törenle karsilandi. Tahta çikarilan sultana kurbanlar kestiler, altin ve gümüs saçtilar. Çok degerli elbiseler, atlar vb. hediye ettiler. Bütün devlet adamlari merasimle baglilik yemini (biat) ettiler. Sultan da onlara hilatler giydirdi, emlak ve arazi tevcih etti, eski mensûrlari yeniledi. Cülûs senlikleri bir hafta devam etti. Muhtelif ülkelerden gelen elçiler tebriklerini bildirdiler ve degerli hediyeler takdim ettiler. Sultan Izzeddin Keykâvus bu vesileyle Abbasî halifesi Nâsir Lidinillah'a da elçi göndererek cülusunu bildirmis, saltanatinin tasdik edildigini bildiren hakimiyet mensurunu almistir. Sultan Seyh Mecmeddin Ishak'i Bagdad'a elçi olarak göndermis ve halifeden Fütüvvet teskilâtina girmek maksadiyla bu teskilâtin sembolü olan Fütüvvet salvarini istemistir. Bizans imparatoru Laskaris de sultana elçi göndererek tebriklerini bildirmisti.

Sultan Izzeddin Keykâvus devlet islerini yoluna koyduktan sonra Arkara'ya siginmis olan kardesi Alaeddin Keykubad meselesini halletmeye karar verdi. Emirlerine haber gönderip Konya'ya çagirdi ve muhasara için gerekli hazirliklari tamamlayip Ankara üzerine yürüdü. Uzun süre devam eden muhasara sebebiyle sikinti içinde kalan Alaeddin Keykubad Eyyubî hükümdari el-Melikü'z-Zahir'e haber gönderip sultanla baris yapmasi hususunda tavassutta bulunmasini istedi. Ancak bundan bir netice elde edemeyince sehrin ileri gelenlerini toplayip onlarla istisare etti. Onlar teslimden baska çare olmadigini söyleyince agabeyi Izzeddin Keykâvus'a haber gönderip kendisine ve sehir halkina aman vermesi sarti ile anlasmaya razi oldugunu bildirdi. Bunun üzerine Sultan Seyfeddin Ay-aba, Hüsameddin Çoban ve Seyfeddin Kizil ile görüsüp kardesinin baris teklifini kabul etti ve sehri teslim alarak Alaeddin Keykubad'i Malatya yakinlarindaki Minsâr kalesinde hapsetti (1213).


  Alıntı ile Cevapla
Alt 26-01-2007, 16:37   #92
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Sultan iç meseleleri hallettikten sonra ülkede ticaretin gelismesi için bazi faaliyetlere giristi. Kibris krali Hugue ile bir anlasma imzalayarak Avrupali tüccarlarin Kibris üzerinden Anadolu'ya gelmelerini temin etti. Izzeddin Keykâvus ayni maksatla Venediklilerle de bir anlasma imzalamis ve Venedik tüccarlarinin Anadolu'ya rahatça girip çikabilmelerini saglamistir. Sultan Akdeniz ticaretini yoluna koyduktan sonra Karadeniz ticaret yollarini da emniyete almak için harekete geçti. Kuzeydeki Samsun ve Sinop limanlari sadece Türkiye'nin ihracat ve ithalati için degil milletlerarasi ticaret için de çok önemli merkezlerdi. Bu bakimdan Sinop'u ele geçirmek için plânlar yapmaya basladi ve sonunda sehri karadan ve denizden kusatip Rumlari teslim olmaya mecbur etti (26 Cemayizelâhir 611/2 Kasim 1214). Ertesi gün askerler sehrin karsisinda saf baglayip halkin ileri gelenlerini sultanin huzuruna çikardilar. Onlar yer öpüp itaat arzettikten sonra sehrin anahtarlarini da sultana takdim ettiler. Sultan bazilarina hilatler verdikten sonra surlardan içeri girdi. Divan noterleri tarafindan hazirlanan ahidnâmeyi yaninda bulunan tekfura yemin ettirerek imzalatti. Anlasma metninde "es-Sultanü'l-Galib Izzeddin Keykâvus b. Keyhüsrev, ben Kir Alexis'e hayatima eman vermek, Sinop yöresi disinda kalan Canit (Canik) ülkesini bana ve evladima birakmak, buna mukabil kendisine her yil 12.000 dinar, 500 at, 2000 sigir, 1000 koyun ve hazineye intikal eden her cins maldan 50 yük hediyeyi kendi hayvanlarimla göndermek, ihtiyaç halinde de kendilerine askerî yardimda bulunmak üzere iki tarafa mensup büyüklerin huzur ve sehadetiyle bu anlasma kabul ve imza edilmistir". ifadesine yer verilmistir. Trabzon Komnenoslari bu tarihten Mogol istilâsina kadar Anadolu Selçuklulari'na tabi olarak hüküm sürdüler.

Sultan Izzeddin Keykâvus buradan ülkesinin her tarafina fermanlar gönderip her sehirden zengin ve itibarli kisilerin seçilip Sinop'a gönderilmesini emretti. Eger bulundugu yerdeki emlâk ve akari dolayisiyla oradan ayrilmak istemeyen olursa emlâkinin devlet tarafindan satin alinarak kiymeti üzerinden ödeme yapilmasini istedi.


  Alıntı ile Cevapla
Alt 26-01-2007, 16:38   #93
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Sultan Sinop'un fethini, dini ve ticari teskilâtlanmasini imar ve emniyet islerini organize ettikten sonra ordusu ile Sivas'a geldi ve bu zaferde hizmeti görülen beylerine degerli hediyeler ve hil'atler verdi. Bu zafer münasebeti ile es-Sultanu'l-Galib ünvanini alan Izzeddin Keykâvus halife ve müslüman hükümdarlara fetihnâmeler gönderdi. Sinop'un sahip oldugu siyasî ve ticarî önem sebebiyle Sultan yogun bir imar faaliyeti baslatti. Kale ve surlar tamir edildigi gibi medrese ve cami insaatina da baslandi. Sinop'un fethine istirak eden emîrlerin deruhte ettigi bu insaat sekiz ay gibi kisa bir sürede tamamlandi (612/1215).

Sultan Sinop'un fethinden sonra Ermenilere karsi sefer hazirliklarina basladi ve 1215 yilinda sefere çikti. Karaman, Eregli 1216 yilinda Ermenilerden geri alindi. Hanedan mensuplari arasindaki taht kavgalari sirasinda Antalya'daki hristiyanlar geceleyin düzenledikleri bir baskinla Türkleri gafil avlamislar, kadin, erkek, çocuk, ihtiyar demeden kiliçtan geçirmislerdi. Bunu ögrenen Izzeddin Keykavus emirlerine haber gönderip derhal Konya'da toplanmalarini istedi ve süratle Antalya üzerine yürüdü. Bunun üzerine Hristiyanlar Kibris'taki Franklardan yardim aldilar. Sultan manciniklar ve muhasara makinelerini hazirlattiktan sonra sehri karadan ve denizden kusatti. Sonunda merdivenler kurularak zirhli piyadeler surlara çikarildi. Frank askerleri bertaraf edilerek kapilar açildi ve Türk ordusu sehre yeniden hakim oldu (30 Ramazan 612/22 Ocak 1216). Sehrin idaresi o yöreyi iyi bilen Mübarizeddin Ertokus'a verildi. Sultan Izzeddin Keykâvus bir süre imar ve yönetimle ilgili islerin tanzimiyle ilgilendikten sonra Konya'ya döndü. Bu zafer fetihnâmelerle komsu hükümdarlara bildirildi.

Sultan ayni yil Ermenilere karsi ikinci bir sefere çikti. Haleb hükümdari Melik Zahir'e de haber gönderip yardim istedi. Fakat Misir Eyyubi hükümdari Melik Adil, Izzeddin Keykâvus'un Haleb'i ele geçirmesinden endise ederek Melik Zahir'i ikaz etti. Melik Zahir Ekim 1216 tarihinde öldü ve yerine geçen küçük yastaki oglu Melik Aziz kumandanlar üzerinde otorite kuramadigindan bu yardim tam anlamiyla gerçeklestirilemedi. Sultan Maras emîri Nusretüddin ile birlikte Ermeni hakimiyetindeki topraklara girdi ve bazi kaleleri ele geçirdi.

  Alıntı ile Cevapla
Alt 26-01-2007, 16:38   #94
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Keban yakinlarinda vuku bulan savasi kaybeden Ermeni krali baris istedi ve 1218 yilinda iki taraf arasinda anlasma saglandi. Buna göre Ermeniler tekrar Selçuklular'a tabi olacak, bazi sinir kaleleri Selçuklulara geri verilecek, Ermeni krali ihtiyaç halinde sultanin emrine asker gönderecek ve yilda 20 bin altin haraç ödeyecekti. Sultan da Ermeni krali Leon'a Sis krali ünvanini verecekti. Bu anlasmayla Ermeniler itaate alinmis, böylece Anadolu-Suriye ticaret yolunda emniyet saglanmistir.

Bu zaferden sonra bir müddet dinlenen Sultan Izzeddin Keykâvus Erzincan Mengücüklü beyi Fahreddin Behram Sah'in kizi Selçuk Hatun ile evlendi. Daha sonra Halep'teki bazi devlet adamlarinin daveti ile Haleb'i ele geçirmek üzere yola çikti. Selçuklu kuvvetleri 1218 Haziran'inda Tell-Basir'e kadar geldiler.
Bu sehrin Maras emîrine teslim edilmesi, Eyyûbî meliki Efdal'i endiseye düsürdü ve bazi tahrikler sonucu sultani yalniz birakarak ordudan ayrildi. Eyyubî hükümdarlarindan Melik Esref ve Artuklu hanedanindan Artuk Arslan sultanin Haleb'i almasindan korkarak süratle harekete geçtiler ve Selçuklularin öncü birliklerine saldirarak agir kayiplar verdirdiler. Bu olaylar üzerine Sultan bir ihanete ugradigini düsünerek Agustos 1218'de geri döndü. Sultan çok üzüldügü bu seferin intikamini almak için Artuklulardan Nâsiruddin Mahmûd ve Erbil hakimi Muzafferüddin Kökbörü ile ittifak yapti.
Hazirliklarini tamamlayip Malatya'ya gittigi sirada hastalandi. Firat'in suyunun iyi gelecegi düsünülerek Viransehir'e götürüldü, fakat kurtulamayip 7 Ocak 1220'de öldü. Cenazesi Sivas'ta yaptirmis oldugu Dârü's-Sifa'da topraga verildi. 35-40 yaslarinda ölen Sultan Izzeddin saglam bir iradeye sahip zeki bir devlet adami idi. Kanunlari adaletle tatbik eder, hiç kimsenin hakkina tecavüz etmezdi. Onun devrinde adalet, emniyet, bolluk ve refah vardi. Takip ettigi politika ile Türkiye'yi dünyaya ve denizlere açan sahil ve limanlara kavusturmustu. Yaptigi anlasmalarla ticaretin gelismesini saglamis, Haçlilarin Istanbul'u isgaliyle ortaya çikan durumdan çok iyi istifade etmis, gerçeklestirdigi fetihlerle devletin nüfuz ve kudretini komsulari üzerinde hissettirmistir. Komnenoslar'i, Ermenileri, Eyyubîler ve Artuklular'i kendine tabi kilmistir. Diger Selçuklu hükümdarlari gibi o da iyi bir egitim görmüs, engin ve yüksek bir kültüre sahip olmus, Farsça siirler yazmistir. Âlim ve sairleri himaye etmis, onlara daima saygi göstermistir. Sivas'taki Dârü's-Sifâ ve Dârü's-Sihha adli hastahane ve Tip Fakültesi onun tarfindan yaptirilmistir (1217).

  Alıntı ile Cevapla
Alt 26-01-2007, 16:38   #95
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

I. ALÂEDDIN KEYKUBAD (1220-1237)





I. Giyaseddin Keyhüsrev'in ortanca oglu olan I. Alâeddin Keykubad babasinin Istanbul'dan dönüp tahta çikmasi üzerine Tokat'a melik tayin edildi ve babasinin ölümüne kadar orada kaldi. I. Giyaseddin Keyhüsrev'in ölümü üzerine devlet adamlari Izzeddin Keykavus'u sultan ilân edince Alâeddin Keykubad kardesine karsi taht kavgasina giristi. Amcasi Tugrul Sah ve Ermeni krali Leon'dan yardim istedi. Fakat agabeyi karsisinda basarili olamadi. Izzeddin Keykâvus 1212 yilinda Ankara'yi ele geçirince onu esir aldi ve Malatya yakinlarindaki Minsar kalesinde hapsetti. Sultan onu öldürmek istiyordu, ancak hocasi Seyh Mecdeddin Ishak buna engel oldu. Izzeddin Keykâvus'un ölümü üzerine toplanan devlet adamlari ve kumandanlar onun ölümünü bir süre gizledikten sonra, hapse atilmasinda rol oynadiklari Alâeddin Keykubad'i tahta çikarmaktan çekiniyorlardi. Fakat özellikle Seyfeddin Ayaba, Mübarizüddin Çavli ve Serefeddin Muhammed gibi devlet adamlari Alâeddin'in sahip oldugu yüksek nitelikleri ve yetenekleri dolayisiyla tahta çikarilmasinda israr ettikleri için Alaeddin Keykubad'in Anadolu Selçuklu sultani ilân edilmesi kararlastirildi. Seyfeddin Ay-aba daha önce Alâeddin Keykubad'i hapishaneye kendisi götürdügü için müjde haberini de kendisi vermek istedi ve Sultan Izzeddin Keykâvus'un yüzügünü alip Malatya'ya gitti. Alâeddin Keykubad onu daha önceki faaliyetlerinden dolayi affetti ve dogruca Sivas'a geldi. Taziyeleri kabul etti ve emîrlere hil'atler verdi. Bu törenlerden sonra baskent Konya'ya hareket etti. Konya'da çok görkemli törenler yapildi. Konya büyükleri ve zenginleri sultana hediyeler yagdirdilar. Sultan Alâeddin de beylerine fermanlar gönderip payitahta gelmelerini emretti. Büyük emîrlerden olup Kastamonu yöresinde faaliyette bulunan Hüsameddin Çoban ve Seyfeddin Kizil, altin, gümüs ve köle vb. hediyelerle, diger emîr ve beyler de koyun, at, deve ve kölelerle gelip itaat arzettiler ve sultanin ihsan ve ikramlarina nail olup mensurlari yenileyerek yurtlarina döndüler. Abbasi halifesi Nâsir Lidinillah seyh Sihabeddin Sühreverdî'yi hil'at, mensur ve diger hükümdarlik alâmetleriyle Konya'ya gönderdi. Elçi Aksaray'a gelince Sultana haber verildi. Sultan onu karsilamak üzere emîrlerini görevlendirdi. Konya'daki kadi, âlim, mutasavvif ve ileri gelen kisiler de Seyh Sihabeddin'i karsilamaya gittiler. Daha sonra bizzat Sultan da hassa askerleriyle onu karsilayip elini öptü. Sehre birlikte girdiler. Ertesi gün sultana hil'at, giydirildi ve saltanat tevcihiyle ilgili diger âdetler icra edildi. Sultan halifenin gönderdigi murassa eyerli bir ata binip çetr, sancak ve mehter takimiyla bir gezinti apti. Daha sonra elçiyi kiymetli hediyelerle Bagdad'a yolcu etti. Halife Nasir Lidinillah elçisine gösterilen bu saygi ve itibardan dolayi çok memnun oldu.


  Alıntı ile Cevapla
Alt 26-01-2007, 16:38   #96
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Mogol istilâsinin en tehlikeli bir döneminde tahta çikan Alâeddin Keykubad onlara karsi gerekli tedbirleri aldi. Konya, Kayseri, Sivas ve diger bazi sehirlerin kale ve surlarini tamir ettirdi. Kardesi devrinde Eyyubîlerle bozulan münasebetleri de yeniden müsbet yönde kanalize etti. Eyyûbî hükümdari Melik Adil'in kiziyla evlenerek bu dostlugu daha da pekistirdi.

Sultan Alâeddin Keykubad 1221 yilinda Kalonoros (Rumlar tarafindan kale bu adla aniliyordu) kalesini fethetti ve sehrin yeniden insa edilmesini istedi. Kalonoros bu tarihten itibaren sultanin adina nisbetle Alâiye seklinde anilmaya baslandi ve Selçuklu sultanlarinin kislik merkezi haline geldi. Cami, medrese, hamam ve konaklar yapildi. Sultan Alâiye ve Sinop'ta insa ettirdigi tersanelerle güçlü bir Selçuklu donanmasi için önemli bir adim atmis oluyordu. I. Giyaseddin Keyhüsrev ve iki oglu I. Izzeddin Keykâvus ile I. Alâeddin Keykubad'in tahta çikisinda önemli rol oynayan emîrler devlet yönetiminde baslica söz sahibi haline gelmislerdi.


  Alıntı ile Cevapla
Alt 26-01-2007, 16:39   #97
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Bunlarin basinda Seyfeddin Ay-aba, Zeyneddin Basara, Mübarizeddin Behramsah ve Bahaeddin Kutlugca geliyordu. Sultan Alâeddin daha önce agabeyi Izzeddin Keykâvus'u desteklemis olduklari için bu emîrlere tam anlamiyla güven duymuyordu. Emîrler de sultana karsi memnuniyetsizliklerini dile getiriyorlardi. Sultanin Sivas surlarinin tamirini emretmesiyle bu memnuniyetsizlik daha da netlesti. Emîrler Seyfeddin Ay-aba'nin evinde bir komplo düzenleyip Celaleddin Keyferidun'u agabeyi Alâeddin Keykubad'in yerine tahta çikarmayi kararlastirdilar. Sultan bunu haber alip Antalya'dan Kayseri'ye hareket etti ve 24 kisi olduklari söylenen emîrlerin bazilarini idam ettirdi, bazilarini da hapse attirarak mallarini müsadere etti.

Sultan kendisine karsi bir komplo tesebbüsünde bulunan Seyfeddin Ay-aba ve arkadaslarini muhtelif cezalara çarptirdiktan ve ülke dahilinde huzuru sagladiktan sonra fetihlere basladi. Önce Ermeni kralligi üzerine bir sefer tertip etti ve pek çok Ermeni kalesini ele geçirdi (1225). Selçuklu kuvvetleri daha sonra Haçlilarin elindeki bazi yerleri fethetmek üzere taarruza geçti. Mübarizeddin Çavli idaresindeki ordu bütün Içel bölgesini ve Silifke'yi ele geçirdi. Bu sefer sirasinda yaklasik 30 kalenin Selçuklular tarafindan zaptedildigi rivayet edilmektedir. Bu zafer ve fetihlerden sonra Ermeni kralligiyla bir anlasma yapildi. Buna göre kral Selçuklulara ihtiyaç halinde 1000 süvari ve 500 çarkçidan olusan yardimci birlik gönderecek, daha önce Izzeddin Keykâvus zamaninda ödenmekte olan vergi iki katina çikarilacak ve Anadolu Selçuklularini metbu taniyacakti. Sultan daha sonra doguda meydana gelen olaylar nedeniyle dikkatini bu tarafa çekti. Artuklu hükümdarinin Anadolu Selçuklu sultani adina okuttugu hutbeyi Eyyûbî hükümdari Melik Kâmil adina çevirmesi sebebi ile Artuklular üzerine yürüdü. Onlara ait Adiyaman, Kâhta, Çemiskezek ve Malatya'daki bazi kaleleri ele geçirdi (1226).


  Alıntı ile Cevapla
Alt 26-01-2007, 16:39   #98
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Artuklu hükümdari Melik Mesud zor durumda kaldi ve kiymetli hediyeler gönderip baris teklif etti. Sultan yaklasan Mogol tehlikesi ve Harezmsahlarin sinirlarina dayanmasi sebebiyle bu teklifi kabul ederek Eyyubîlerle de dostlugunu pekistirdi.

Erzincan'daki Mengücük beyi Davud Sah Alâeddin Keykubad'a karsi dostane olmayan bazi hareketlerde bulunup bagimsizligini ilân etmek hevesine kapilinca sultan 1228 yilinda sevk ettigi ordu ile Erzincan'i kusatip teslim aldi. Sultan Erzincan'dan Sivas'a dönünce oglu Giyaseddin Keyhüsrev'i Mengücük iline melik tayin etti. Antalya valisi Ertokus'u da onun atabegi olarak görevlendirdi. Ayrica Eyyubî melikesinden dogan küçük yastaki oglu Kiliç Arslan'i da veliahd ilan etti. Böylece Mengücük beyliginin Erzincan kolu sona eriyordu.

Sultan Alâeddin Keykubad 1230 yili Agustos ayinda Erzincan yakinlarindaki Yassiçimen'de Harezmsah Celâleddin'i büyük bir bozguna ugratti. Sultan daha sonra Dogu Anadolu ve Suriye'de Eyyubîlere ait birçok sehri ele geçirince Melik Kâmil karsi taarruza geçti ve 4 ay zarfinda bu sehirleri geri aldi (1236). Eyyubîler'in ele geçirdikleri sehirlerde Selçuklu beylerine yaptigi zulümleri ögrenen Alâeddin Keykubad Âmid (Diyarbekir) üzerine bir ordu sevk etti. Ancak sehrin surlarinin saglamligi yüzünden basari elde edemedi. 1237 yilinda daha büyük bir ordu ile yeniden sefere çikmak düsüncesi ile askerlerini terhis eden Sultan Alâeddin 1 Haziran 1237'de Kayseri'de öldü. Cenazesi Konya'da Kümbedsarayda topraga verildi. Ölümünden önce büyük oglu Giyaseddin Keyhüsrev'i tekrar Erzincan meliki, Semseddin Altunaba'yi da ona atabeg tayin etti. En küçük oglu Izzeddin Kiliç Arslan'i veliahd ilan edip ve bütün kumandan ve devlet adamlarini ona biat ettirdi.

  Alıntı ile Cevapla
Alt 26-01-2007, 16:39   #99
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Sultan Alâeddin Keykubad Türkiye'yi ilim, kültür, san'at bakimindan oldugu kadar iktisadî ve ticarî hayat itibariyle de gelismis ve müreffeh bir ülke haline getirmisti. Onun döneminde Anadolu Selçuklu devleti kudret ve nüfuzunun zirvesine ulasmis, Alâeddin Keykubad'in heybet ve ihtisamindan çekinen Mogollar ve diger unsurlar onun ölümüyle saldirgan bir tavir içine girmislerdi. Ebü'l-Ferec (Ibnü'l-Ibrî) Alâeddin Keykubad'in emsalsiz bir hükümdar oldugunu, mükemmel bir kafaya ve yüksek bir siyaset anlayisina sahip bulundugunu, bütün hükümdarlarin ona boyun egdigini ve bu sebeple kendisine Sultanü'l-âlem (Dünya hükümdari)denildigini kaydeder.

Ibn Bîbî de müslüman ve hristiyan hükümdarlarin ondan hükümdarlik mensûru alip adina para bastirdiklarini ve hutbe okuttuklarini belirtir.

Iyi bir egitim gören ve yüksek bir kültüre sahip olan I. Alâeddin Keykubad âlim, sair, edip ve din bilginlerini daima himaye etmisti. Mogol istilâsi önünden kaçan Türkistanli ve Iranli bilginleri ülkesine almakla Türkiye'nin kültür seviyesini yükseltmistir. Horasan'dan yola çikip birçok yeri dolasan Mevlâna Celâleddin'in ailesini de Konya'ya davet ederek Türk-Islâm kültürüne önemli bir hizmette bulunmustur. Sultan âlim ve seyhleri ziyaret eder ve onlarin hayirli dualarini alirdi. Arapça, Farsça ve Rumca da bilen Sultan tarih kitaplariyla siyasetnâmeleri okumaktan hoslanirdi. Büyük Selçuklu veziri Nizamülmülk'ün siyasetnâmesi, Imam-i Gazâlî'nin Kimyây-i Saadet ve Ziyâriler'den Keykâvus b. Iskender'in Kabusnâme'si Sultanin okudugu kitaplar arasinda zikredilmektedir.


  Alıntı ile Cevapla
Alt 26-01-2007, 16:39   #100
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Sultanin kudret ve otoritesi sebebiyle ülkenin her tarafinda huzur ve emniyet hakimdi. Alâeddin Keykubad hazinenin gelir ve giderleri ile ilgili hesaplar konusunda çok dikkatli davranirdi. Zalimleri cezalandirmakta ve mazlumlarin haklarini almakta çok titizdi.

Siir ve edebiyatla yakindan ilgilenen Sultan kendisi de Farsça siirler yazmisti. Onun sair ve edipleri himaye ettigini duyan Türkistanli sair Kaniî Türkiye'ye gelmis ve rivayete göre 30 ciltlik bir Selçuklu Seh-nâmesini kaleme almistir.

Sultan Alâeddin Keykubad bu kültürel faaliyetler yaninda ticarî ve iktisadî hayatin gelismesi için de yogun bir faaliyet baslatmistir. Uluslararasi ticaret onun döneminde büyük bir gelisme göstermistir. 1220'de Venediklilerle yaptigi anlasmayla Türk tüccarlarinin da onlarin ülkesinde ticaret yapma imkânini saglamistir.

Yollarda emniyet saglanmakla beraber muhtemel soygunlara karsi tüccarlarin mallari devlet tarafindan sigorta ettirilmisti. Zararlari derhal devlet tarafindan ödenirdi. Sultan ticaret kervanlarinin istirahati için kervansaraylar yaptirmisti. Buralarda yolculara zengin-fakir, hristiyan-müslüman ayrimi yapilmadan yemek verilirdi.

  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 10:17 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580