Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Tarih

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 26-01-2007, 16:35   #81
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

I. GIYASEDDIN KEYHÜSREV (BIRINCI HÜKÜMDARLIGI, 1192-1196)




Kiliç Arslan'in ölümü üzerine küçük oglu ve veliahdi Giyaseddin Keyhüsrev Selçuklu tahtina geçti. Annesi Bizans imparator ailesine mensup bir kadindi. Kiliç Arslan ülkeyi taksim ettigi sirada onu Uluborlu'ya melik tayin etmisti. Babasinin ölümünü bir süre gizledikten sonra sultanligini ilân etti. Kardesleri kendisini sultan olarak tanimamakla beraber saltanat hukukunu çignemeye cesaret edememis ve melik unvanlariyla yetinmek zorunda kalmislardir. En tehlikeli rakibi Kutbeddin
Meliksah'in bir süre sonra ölümü üzerine biraz rahat nefes alma imkâni bulan Giyaseddin Keyhüsrev Ankara meliki Muhyiddin Mesud ile Tokat meliki Rükneddin Süleyman Sah'in fetihlerle diger kardesleriyle mesgul olmalarindan istifade ederek kayda deger bir sikintiyla karsilasmadan Konya'da Selçuklu tahtini elinde tutabildi. Hatta Menderes vadisine kadar fetihlerde bulundu. Çok sayida esir ve bol miktarda ganimetle döndü. Esirleri Aksehir'e sevkedip köylere yerlestirdi. Onlara tohumluk dagitti ve bes yil boyunca vergiden muaf tuttu. Daha sonra Bizans imparatoru ile baris yapilinca bunlara diledikleri yerlere gidebilecekleri söylendi. Fakat onlar müslüman Türkler arasinda yasamayi tercih ettiler.

Selçuklu tahtini ele geçirmek isteyen Rükneddin Süleyman Sah Ankara meliki Mesud'un elindeki bazi yerleri zaptederek onu kendine tabi kildi. Daha sonra diger kardeslerini de hakimiyet altina alip Konya üzerine yürüdü. Ona mukavemet edemeyecegini anlayan Giyaseddin Keyhüsrev 1196 yilina kadar tahtini korumus ve ayni yil Konya'yi Tokat meliki Rükneddin Süleymansah'a terketmek zorunda kalmistir.

  Alıntı ile Cevapla
Alt 26-01-2007, 16:35   #82
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

II. SÜLEYMAN SAH (1196-1204)





II. Kiliç Arslan'in en kuvvetli ogullarindan biri olan süleyman Sah Konya'yi ele geçirmek için plânlar yapmaya basladi. Kardeslerine gönderdigi mektuplarda tahta çiktigi takdire kendilerini bulunduklari yerlerde melik olarak birakacagini vaad etti. Böylece onlarin da destegini saglayip Kayseri-Aksaray yolu ile Konya'ya yürüdü. Sehri dört ay kusattiktan sonra Giyaseddin ile anlasti. Buna göre Süleyman Sah Sultan'a, çocuklarina, emîrle-rine ve hazinesine dokunmayacagina ve istedigi yere gitmesine müsaade edecegine söz verdi. Iki kardes anlasma sartlarina bagli kalacaklarina yemin ettikten sonra Giyaseddin Konya'dan ayrildi. Süleyman Sah 7 Ekim 1196'da sehre girerek Selçuklu tahtina oturdu. Giyaseddin Keyhüsrev Konya'dan ayrilirken iki oglu Izzeddin Keykavus ve Alâeddin Keykubad'i sehirde birakmisti. Süleyman Sah yegenlerine ilgi gösterip diledikleri sekilde hareket edebileceklerini söyledi. II. Süleyman Sah önce kardeslerinden Argun Sah ve Berkyaruk Sah'a karsi sefere çikip Amasya ve Niksar'i topraklarina katti (594/1197). Elbistan meliki Mugiseddin Tugrul Sah da kendisine tabi oldugunu bildirdi. Böylece Malatya meliki Kayser Sah ile Ankara meliki Mesud hariç bütün kardesleri Süleyman Sah'a baglilik arzetmis oluyorlardi.

Süleyman Sah'in dahili meselelerle ugrasmasini firsat bilen Bizans imparatoru III. Alexios dogrudan Selçuklu topraklarina tecavüz edemedi. Ancak Giresun'da batan bir gemiyi kurtarmak üzere gönderdigi donanma Samsun limanindaki gemilere saldirdi. Mallar yagmalandi. Bunun üzerine tüccarlar Süleyman Sah 'a sikâyette bulunup yardim istediler. Sultan bir elçi gönderip mallarin iadesini ve anlasma yapilmasini istedi. Neticede Bizanslilar Türklere yillik vergi ödemeyi ve tüccarlarin mallari için de tazminat ödemeyi kabul ettiler.

Süleyman Sah kardeslerini kendine tabi kildiktan sonra taht kavgalarindan istifade eden Ermenilerin üzerine yürüdü. Ermeni krali Leon Toroslari asarak Kayseri yöresine kadar gelmis ve bazi kaleleri ele geçirmisti. Bunun üzerine 1199 yilinda Ermenilere karsi harekete geçen Süleyman Sah isgal edilen Selçuklu kalelerini geri aldi. Kilikya Ermeni Kralligi Anadolu Selçuklularina tabi oldu.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 26-01-2007, 16:35   #83
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Gürcülerin sürekli olarak Türk topraklarina saldirmalari üzerine II. Süleyman Sah 598 (1202) tarihinde Gürcistan seferine çikti. Dogu Anadolu'da tabi hükümdar ve beylere de haber gönderip kendisine katilmalarini istedi. Bu sirada Erzurum Saltuklu hükümdari Alâeddin Meliksah'i da huzuruna çagirdi. Meliksah Sultan'i Erzurum yakinlarinda büyük bir törenle karsiladi. Bazi tarihçiler onun sultani karsilamada kusurlu davrandigi ve geç kaldigi için tevkif edildigini söylerken diger bazi kaynaklar da baris müzakereleri sirasinda tevkif ve hapsedildigini ifade ederler. 25 Mayis 1202 tarihinde Erzurum'a giren Sultan Rükneddin Süleyman Sah Saltuklu hükümdarini hapsedip bütün topraklarina el koydu ve bu yöreyi kardesi Elbistan meliki Tugrul Sah'a ikta ederek Saltuklu hanedanina son verdi.

Sultan Süleyman Sah Erzurum'u aldiktan sonra asil hedefi olan Gürcistan üzerine yürüdü. Selçuklu ordusu Mecingerd kalesi civarinda ordugâh kurdu. Fakat ordugâhta istirahat halinde iken Gürcülerin baskinina maruz kaldi ve agir kayiplar verdi. Gürcüler Selçuklu ordugâhina hücum ederek çok miktarda ganimet ele geçirdiler. Türk birlikleri ordugâhtan ayrilip daha uygun bir müdafaa mevkiine çekilirken Sultanin çetrini (saltanat semsiyesi) tasiyan görevlinin (çetrdâr) ati tökezleyip çetr yere düstü. Bunu gören emîr ve askerler sultanin basina bir musibet geldigini sanarak korkuya kapildi ve dagildilar. Bizzat Süleyman Sah orduyu toplamak için seferber olduysa da netice alamadi ve Türk ordusu agir kayiplar verdi. Süleyman Sah Tugrul Sah ve bazi beyleriyle Erzurum'a döndü. Gürcüler ordugâhi isgal edip sayisiz esya ve levâzim, altin ve gümüs kaplar, çadirlar, halilar, at, katir ve deveyi ganimet aldilar. Esir düsenler arasinda Erzincan Mengücüklü Beyi Behram Sah da vardi. Onu, fidyesini ödeyerek kurtardilar (1202).


  Alıntı ile Cevapla
Alt 26-01-2007, 16:35   #84
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Gürcistan maglubiyetine ragmen Süleyman Sah Annadolu'da sagladigi birligi devam ettirmistir. Gürcüler de Türk topraklarini istilaya cesaret edememislerdir. Intikam hissiyle dolu olarak ikinci defa Gürcistan üzerine yürürken 6 Temmuz 1204 tarihinde (6 Zilkade 600) Konya-Malatya arasinda ölmüs ve Konya kalesindeki Kümbedhane'de defnedilmistir. Gürcüler onun ölümünü firsat bilerek 1205'te Malazgirt, Ercis ve Samankale'ye kadar olan topraklari isgal etmislerdir. Ancak Erzurum meliki Tugrul Sah Ahlatsahlar'dan Begtimur ile birlikte Gürcüleri bozguna ugratmislar ve Gürcistan içlerine kadar ilerleyerek çok sayida esir ve ganimetle geri dönmüslerdir.

Süleyman Sah yaklasik 8 yil süren saltanati sirasinda ülkede millî birligi saglamis, hudutlarini doguda Gürcistan'a, kuzeyde Karadeniz sahillerine kadar genisletmis, Mengücüklü, Artuklu, Eyyubi hükümdarliklarini ve Kilikya Ermeni kralliklarini kendisine tabi kilmistir. Süleyman Sah yüksek devlet adamligi vasiflarini haiz, engin kültürlü ve sair bir hükümdardi. Diger birçok Türk hükümdari gibi o da alim, sair ve sanatkârlari himaye etmistir.

Süleyman Sah'in ani ölümü üzerine nüfuzlu kumandanlari oglu III. Izzeddin Kiliç Arslan'i hükümdar ilen ettiler. Çocuk yasta Selçuklu tahtina çikan III. Kiliç Arslan tahti sekiz ay sonra amcasi I. Giyaseddin Keyhüsrev'e terk etmek zorunda kaldi (1205).


  Alıntı ile Cevapla
Alt 26-01-2007, 16:36   #85
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

I. GIYASEDDIN KEYHÜSREV'IN IKINCI HÜKÜMDARLIGI (1205-1211)




Giyaseddin Keyhüsrev Konya'yi kardesi Süleyman Sah'a biraktiktan sonra uzun ve macerali bir hayat yasadi. Dokuz yil sürecek bir gurbet hayatina baslayan Giyaseddin Keyhüsrev, Konya'dan Sis'e (Kozan) gitmis ve orada Ermeni krali Leon tarafindan karsilanmis ve büyük bir hüsnü kabul görmüstü. Daha sonra Elbistan'a hareket eden Giyaseddin Keyhüsrev burada da kardesi tarafindan adeta bir sultan gibi karsilanmis ve Elbistan'in kendi emrine verildigi bildirilmistir.

Giyaseddin kardesinin bu âlîcenâp davranisina tesekkür ederek Malatya'ya gitti. Kardesi Kayser Sah da onu törenle karsiladi. Buradan Haleb'e geçti ve daha sonra Amid (Diyarbekir) ve Ahlat yoluyla Karadeniz sahiline çikti; oradan da bir gemiyle Istanbul'a hareket etti. Istanbul'da imparator tarafindan törenle karsilandi ve kendisine 10 binlik altinlik tahsisat ayrildi. Giyaseddin Istanbul'da Mavrazomes adli bir Rumun kizi ile evlendi. Latinlerin 1204 yilinda Istanbul'u isgaline kadar orada, daha sonra da kayinpederiyle birlikte gittigi Istanbul yakinlarindaki bir kalede kaldi. Süleyman Sah'in ölüm haberini de burada aldi.

Giyaseddin'in eski emîrlerinden bazilari Süleyman Sah'in ölümü üzerine onu tahta çikarmak için harekete geçti. Danismendlilerin yikilmasindan sonra Anadolu Selçuklu Devleti'nin hizmetine giren Danismendli Yagibasan'in ogullari Muzaffereddin Mahmud, Zahireddin Ili ve Bedreddin Yusuf da Giyaseddin'i tekrar tahta çikarmak için seferber oldular. Bunlar Selçuklularin büyük kumandanlarindan Mübârizeddin Ertokus ile isbirligi yaparak, diger bazi emîrleri de kendi saflarina kazandilar. Giyaseddin Keyhüsrev'in haciplerinden Zekeriyya bu emîrlerden aldigi taahhütnameyi Giyaseddin'e götürdü. Onu Anadolu'ya davet etti.

  Alıntı ile Cevapla
Alt 26-01-2007, 16:36   #86
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Süleyman Sah'in ölümünü ögrenen Giyaseddin, ogullari, kayinpederi ve yakin adamlariyla yola çikti. Ancak Bizans imparatoru Theodoros Laskaris, III. Kiliç Arslan ile anlasmis oldugundan onlara topraklarindan geçme izni vermeyecegini bildirdi. Ancak uzun müzakereler neticesinde iki oglunu ve Hacib Zekeriyya'yi rehine birakmak suretiyle imparatordan izin alabildi ve uç bölgelerdeki emîrlerin refakatinde Uluborlu'ya geldi. Burada hazirladigi ordu ile Konya'yi ele geçirmek üzere hareket etti. Bu sirada rehine olarak bulunduklari yerin muhafizlari ile anlasan ogullari Keykâvus ile Keykubâd ve Hacib Zekeriyya da orduya katildi.

Giyaseddin Ocak 1205 tarihinde Konya'yi muhasaraya basladi. Bir ay süren kusatmada hiçbir netice alamadan Ilgin'a döndü. Bu sirada beklenmedik bir hadise oldu ve Konyalilarla daimî halde rekabet halinde olan Aksaraylilar Giyaseddin'e haber gönderip sehirlerine davet ettiler ve hükümdar olarak taniyacaklarini bildirdiler. Giyaseddin bu habere çok sevindi ve hemen Konya'ya hareket etti. Yegeni III. Kiliç Arslan'a da Tokat'i ikta etti. Böylece dokuz yillik bir aradan sonra 1205 yili Subat ayinda (601 Receb) yeniden Selçuklu tahtina çikti. Rivayete göre ortalik sükun buluncaya kadar Gâvele kalesinde beklemesi istenen III. Kiliç Arslan burada öldürülmüstür.

Giyaseddin yeniden tahta çiktiginda Süleyman Sah'tan saglam bir devlet devr almisti. Sultan I. Giyaseddin Keyhüsrev ilk is olarak kendisinin gurbette oldugu sirada Sam'a gitmis olan hocasi Mecdeddin Ishak'i Konya'ya davet etti. Bu davet üzerine Konya'ya gelen Mecdeddin'i büyük bir törenle karsilayip daha sonra oglu Izzeddin Keykâvus'a hoca tayin etti. Büyük oglu Izzeddin Keykâvus'u Malatya'ya, ortanca oglu Alaeddin Keykubad'i Tokat'a, küçük oglu Celâleddin Keyferidûn'u ise Koyluhisar'a meliki olarak tayin etti. Fakat daha önceki tecrübelerden ders alinarak artik meliklere bagimsiz hareket etme yetkisi verilmedi. Anadolu'daki hakimiyeti güçlenen Selçuklular Artuklu ve Eyyubi melikleri tarafindan da metbû tanindi.


  Alıntı ile Cevapla
Alt 26-01-2007, 16:36   #87
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Selçuklu sultanlari milletlerarasi ticaret yollarinin önemini kavradiklari için fetih ve sefer politikalarini buna göre tanzim ediyorlardi. Latinlerin Istanbul'u isgali ve Komnenoslarin Karadeniz sahillerini tamamen kendi hakimiyetleri altina alma emelleri sebebiyle transit ticaret yollarinda emniyet kalmamisti. Bundan dolayi Sultan, Karadeniz seferine çikarak Komnenoslari maglub etti ve ticaret yollarinda emniyeti yeniden sagladi. Daha sonra da Türkiye için önemli bir ithalat ve ihracat merkezi olan Antalya'yi ele geçirmek için muhasara eden Sultan, netice alamayinca geri çekildi. Ancak sehre giden yollari kontrol altinda tutmaya devam etti. Bunun üzerine sehirdeki Rumlar, Latin idaresinde yasamaktansa Türklerin hakimiyetine girmeyi tercih ettiler ve sultana gizlice haberler göndererek onu sehri de ele geçirmeye davet ettiler. Bunun üzerine sultan sehri tekrar muhasara etmeye basladi. Siddetli hücumlardan sonra surlara tirmanan Hüsameddin Yavlak Arslan, sultanin sancagini burçlarin üzerine dikti ve 5 Mart 1207'de (3 Saban 603) Rumlarin da yardimi ile sehir Türk hakimiyeti altina girdi. Sultan, Mübarizeddin Ertokus'u Antalya' vali ve subasiligina getirdi. Islâmî gelenege uygun olarak sehre kadi, imam-hatip ve müezzin tayin etti. Kale ve burçlari tamir ettirip silâh ve erzak depo etti.

Antalya'nin fethi Türkiye'nin iktisadî ve içtimaî gelismesinde önemli bir yere sahiptir. Selçuklular Akdeniz'de önemli bir ithalât ve ihracat limanina kavustuklari gibi burayi deniz kuvvetleri için bir üs haline getirdiler. Giyaseddin Keyhüsrev Antalya'nin fethinden sonra ordusuyla Konya'ya hareket etti. Bazi ticari vergileri kaldirdi. Selçuklular ile Kibrisli Latinler arasinda ticarî anlasma imzalandi.

Süleyman Sah'in ölümü üzerine meydana gelen iktidar boslugundan yararlanan Ermeniler, Elbistan'a kadar gelerek pekçok esir ve ganimetle geri dönmüslerdi. Bu sebeple Sultan Ermeniler'e karsi sefere mecbur oldu (605/1208-1209) yilinda Maras'i ele geçirdi ve Eyyûbiler'in de yardimi ile Ermeni topraklarina girdi. Bazi sehir ve kaleleri zaptetti. Sultan güvenilir emîrlerinden Hüsameddin Hasan'i bu bölgede görevlendirdi. Daha sonra onun ogullari ayni görevi sürdürmüs ve Haçli seferleri sirasinda tahrib edilen Maras imar edilmistir.


  Alıntı ile Cevapla
Alt 26-01-2007, 16:36   #88
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Ermeni krali Eyyûbi meliklerinin tavassutu ile Selçuklular ile bir antlasma imzalayarak onlara tabi oldu. Sultan Giyaseddin Keyhüsrev Eyyubi hükümdari el-Melikü'l-Adil'in yayilmaci siyaseti sebebiyle el-Melikü'z-Zahir, Muzafferüddin Kökböri, Mugiseddin Tugrul Sah ile ittifak yapti (606/1209-10).

Giyaseddin Keyhüsrev'in Karadeniz, Akdeniz ve Ermeni topraklarinda kazandigi zaferler, Iznik imparatoru ile aralarinin açilmasina sebep oldu. Laskaris'in giderek kuvvetlenmesinden endise eden Sultan, Iznik Devleti ile hesaplasmaya mecbur oldu. Kendisine siginan Bizans imparatoru Alexis'i yanina alan Sultan Giyaseddin Laskaris'e bir ültimatom göndererek Iznik'i imparatorlugun esas sahibi Alexis'e teslim etmesini istedi. Bu talebin reddedilmesinden sonra harekete geçen Sultan, Denizli-Ladik arasindaki Antiochel sehrini muhasara ettigi sirada Laskaris'in ogullari ile karsilasti ve onlara agir kayiplar verdirtti. Bizzat imparatorun üzerine hücum ederek onu yere düsürdü. Ancak muhafizlarina imparatora dokunmamalarini emretti. Yere düsen imparator ayaga kalkip sultanin atinin ayaklarini kesti. Sultan bir kulenin devrilisi gibi yere düstü ve öldürüldü. Sultanin öldürüldügünü gören Selçuklu ordusu dagildi ve Bizans imparatoru kuvvetleri maglub iken galip duruma yükseldi (5 Haziran 1211).

  Alıntı ile Cevapla
Alt 26-01-2007, 16:37   #89
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Ibn Bibi'ye göre Sultan Giyaseddin dag gibi atiyla merkeze hücuma geçti ve bir kiliç darbesiyle Laskaris'i yere düsürdü. Yanindaki muhafizlar onu öldürmek istediler. Fakat sultan izin vermedi. Maglup Bizans kuvvetleri kaçarken Türklerin bir kismi onlari takibe koyuldu. Bir kismi da ganimet derdine düstü. Bu sirada bir Frank askeri beklenmedik bir sekilde Sultanin üzerine atilarak onu sehid etti. Bunu haber alan Bizans ordusu geri dönüp taarruza geçti. Türkler sultanin ölüm haberiyle sarsildilar ve firara basladilar. Çok sayida esir ve kayip verdiler. Esirler arasinda Seyfeddin Ayaba da vardi. Sultan Giyaseddin Keyhüsrev'in cenazesi Alasehirli müslümanlarin yardimiyla Islâm mezarligina defnedildi. Sultani sehid eden Frenk askeri de öldürüldü. Cenazesi Keykâvus tarafindan Konya'ya getirtilerek Kümbedhane'ye defnedildi (14 Muharrem 608/28 Haziran 1211).

Giyaseddin uzun boylu, kuvvetli ve cesur bir hükümdar olup kardesi gibi iyi bir egitim görmüstü. Dindar bir hükümdardi. Pazartesi ve Persembe günü oruç tutardi ve Divan-i Mezalim'e bizzat baskanlik ederek sikayetleri dinlerdi. Yilda bir defa ser'î mahkemelere giderek kendisi hakkinda sikayet varsa dinler ve ona göre hareket ederdi. Âlimleri ve kadilari korurdu. Kardesi Gevher Hatun'un vasiyeti üzerine Kayseri'de Sifaiyye ve Giyasiyye adiyla bir hastane ve tip fakültesi yaptirmisti (602/1205). Danismendliler tarafindan yapilan Kayseri'deki Ulu Cami'yi de tamir ettirdi. Yollarda zarara ugrayan tüccarin mallarini devlet hazinesinden tazmin ettirmesi ticareti tesvik ve himaye bakimindan önemlidir. Bazi ticari vergileri kaldirmasi da onun ticareti destekledigini göstermektedir.


  Alıntı ile Cevapla
Alt 26-01-2007, 16:37   #90
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

I. IZZEDDIN KEYKÂVUS (1211-1220)




Sultan I. Giyaseddin Keyhüsrev'in büyük oglu Izzeddin Keykâvus babasi ile birlikte Istanbul'da gurbet hayati yasamis ve bu sirada atabeg Emîr Seyfeddin Ay-aba tarafindan egitilmistir. Giyaseddin Keyhüsrev Anadolu'ya dönüp ikinci defa tahta geçince onu Malatya'ya melik tayin etmis ve Seyh Mecdeddin Ishak'i da onun ögretmeni olarak görevlendirmisti.

Izzeddin Keykâvus babasinin ölümü üzerine toplanan devlet erkâni tarafindan sultan ilân edildi. Konya'dan Kayseri'ye giden devlet adamlari Izzeddin Keykâvus'a haber gönderip onu da Kayseri'ye davet ettiler. 21 Temmuz 1211 tarihinde yapilan merasimle Selçuklu sultani ilan edilen Izzeddin Keykâvus taziye ve tebrikleri kabule basladi. Baskent Konya'ya hareket edecegi sirada Tokat meliki olan kardesi Alâeddin Keykubad'in ordusu ile Kayseri üzerine yürüdügünü ögrendi. Alaeddin Keykubad babasinin ölüm haberini alinca Erzurum meliki olan amcasi Tugrul Sah ile beraber saltanati ele geçirmek için harekete geçmisti. Danismendli Zahireddin Ili ve Ermeni kralinin da destegini saglayarak Kayseri üzerine yürüyen Alaeddin Keykubad kardesini muhasaraya basladi. Zor durumda kalan Izzeddin Keykâvûs önde gelen emîrleri Mübarizeddin Çavli, Zeyneddin Basara ve Behram Sah'i yanina çagirip onlarin fikirlerini sordu. Müzakereler sirasinda Kayseri valisi Celâleddin Kayser müttefikleri birbirlerinden ayirabilcegini söyleyince bu fikir kabul edildi ve vali gece yarisi degerli hediyelerle Ermeni kralinin yanina giderek ona sehzadeler arasindaki taht kavgalarina karismasinin kendisine hiçbir çikar saglamayacagini bildirdi ve onu ordugâhtan ayrilmaya ikna etti. Ermeni kralinin ayrilmasindan sonra Tugrul Sah da Erzurum'a hareket etti. Bunun üzerine bir durum degerlendirmesi yapan Alâeddin Keykubad kusatmadan vazgeçerek Ankara istikametinde yola koyuldu. Danismendli Zahireddin Ili de Nigde'ye giderek Alâeddin Keykubad adina faaliyetlerine devam etti.
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 06:02 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580