![]() | |
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
![]() | #11 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Toplumsal ve siyasal bilimlerdeki durum da böyledir. Nasıl, hiçbir zaman tek başına bulunamayan renkler bize, çevremizdeki varlıkların tanımlanması ve betimlenmesinde yardımcı olurlarsa, bilimsel modeller de aynı biçimde işe yararlar. Örneğin, feodal toplum, ana özellikleriyle, emeğin toprağa bağımlı olduğu, serbest dolaşımının söz konusu olmadığı, piyasa ekonomisinin bulunmadığı, toprak ağalarının aynı zamanda siyasal güç sahibi bulunduğu ve köylünün artı ürününe bu ağaların el koyduğu, esas olarak tarıma bağlı bir toplum olarak tanımlanır. Hiç kuşkusuz bu --soyut bir model--dir. Somut olarak --feodal toplum--, onyedinci yüzyıl İspanya'sı mıdır, onaltıncı yüzyıl Fransa'sı mı? Yoksa onüçüncü yüzyıl İngiltere'si mi? Bu sorunun yanıtı, --hepsi-- ya da --hiçbirisi-- diye verilebilir. Bir toplumun genel nitelikleri belirtilmek isteniyorsa, yanıt --hepsi-- olacaktır. Fakat, her türlü sapmanın ve ayrıntının dikkate alınarak, --soyut model-- ile --bire bir çakışan-- bir somut toplum düşünülüyorsa, yanıt elbette ki --hayır-- olacaktır. Çünkü, her toplumda, mutlaka, soyut modelden sapan küçük ya da büyük, az ya da çok, birkaç özellik olacaktır. Öte yandan, elimizde --feodal toplum--, --kapitalist toplum-- gibi modeller olmasa, toplumları ne sınıflamamız, ne de onları bilimsel kategoriler halinde incelememiz olanaklı olur. Bu açıdan bir --devrim sosyolojisi--nin ancak belli modeller çerçevesinde ele alınabileceği açıktır. Fakat, modeller ile çalışırken, bunların soyut genellemeler olduğu ve --her zaman her yerde geçerli-- kavramlardan oluştuğu için, hemen hemen hiçbir somut toplum ya da olayla --bire bir-- çakışma göstermeyeceği unutulmamalıdır. | ||
![]() |
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
![]() | ![]() |