![]() | |
| Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
| | #11 | ||
| Guest
Mesajlar: n/a
| Mustafa Kemal Atatürk'ün karizmatik bir lider olarak ortaya çıkması ve topluma egemen olması yanında yeni bir toplumsal yapı oluşturması da Weber'in modeline bütünüyle uymaktadır. Bilindiği gibi Weber, toplumsal yapının meşruluğunu kaybetmesi sonunda ortaya çıkan liderin bir süre sonra izleyicileriyle birlikte yeni bir yapı kuracağını söyler ve buna, --karizmanın kurumlaşması-- ya da --karizmanın olağanlaşması-- (routinization of charisma) der (Weber, 1947:358-373). İşte Mustafa Kemal Atatürk, 29 Ekim 1923 tarihinden başlayarak yaptığı reformlarla --karizmasını olağanlaştırmış ve kurumlaştırmıştır--. Mustafa Kemal Atatürk'ün Kişisel Karizması Bir liderin karizması, toplumsal işlevi ile birlikte, ona yakıştırılan insanüstü ya da doğaüstü özelliklerde kişisel olarak da belirlenir. Burada önemli olan nokta, herkesin lidere yakıştırdığı bu insanüstü ya da doğaüstü niteliklerin varlığına liderin kendisinin inanmamasıdır. Çünkü, kendinde insanüstü ya da doğaüstü nitelikler vehmeden bir kişinin, liderliğin önde gelen niteliklerinden biri olan gerçekçiliğini koruyabilmesi olanaksızdır. Şimdi Mustafa Kemal Atatürk'ün karizmasına kişisel açıdan bakalım. | ||
|
| Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
![]() | ![]() |