![]() | |
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
![]() | #1 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Başarı Ögesi Biri siyasal-askeri, öteki toplumsal-ideolojik olan bu iki dönemli görev liderliğine baktığımızda, kişisel liderliğinin toparlayıcı ve birleştirici işlevinin her iki dönemde de son derece geçerli olduğunu görüyoruz. Birinci dönemde, Anafartalar Kahramanlığı'ndan aldığı güçle işe başlayarak, Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri ve Meclisler aracılığıyla, Ulusal Bağımsızlık eyleminin simgesi olmuştur. Bileğinin gücü, zekasının ve atılganlığının kararlılık ile birleşmesi ve ileri görüşlülüğü, stratejik ve taktik alanda, onu eylemin simgesi durumuna getirmiştir. Bir başka deyişle, birinci görev dönemindeki --simge olarak lider-- niteliği, yani --toplumsal-duygusal-- liderlik işlevi, ne karizmasına, ne geleneksel otoritesine, ne meşru ve yasal liderliğine dayalıdır. Bu dönemdeki simgesel liderliği doğrudan doğruya --başarı-- ögesine bağlıdır. Bir başka deyişle, --simgesel liderliği--ni belirleyen öge, Mustafa Kemal Paşa'nın başarılarıdır. Başarısızlık durumunda, liderliğini de yitirecek, eylemin simgesi olmaktan ve toplayıcı bir işlevi yerine getirmekten yoksun kalacaktı. Bu açıdan, birinci dönem için --görev liderliği--nin, --toplumsal-duygusal liderliği--ni beslediğini söylemek çok da yanlış olmaz. Oysa, ikinci dönem için artık durum değişmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nin Reis-i Cumhur'u Mareşal, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, hem karizmasını; kendi ürettiği karizmasını peşinden getirmektedir, hem de yeni devletin, yasal ve meşru lideridir. Bu açıdan, artık, ismi, yalnızca, çıplak olarak ismi, bir simge olmuştur. Bu aşamada, birinci aşamanın tersine, --toplumsal-duygusal liderliği--, --görev liderliği--ni beslemektedir. Dedikleri, bir --keramet sahibi--nin sözleri olarak değerlendirilmektedir. Başarı ölçütü, liderliğinin bir mihenk taşı değildir artık. Çünkü, bu liderlik zaten --tarihsel başarı-- üzerine inşa edilmiştir. Yalnız bu ayırım, okuyucuyu aldatmamalı: Değişik iki dönemde, ağırlıkları biraz farklı olmakla birlikte, Mustafa Kemal Atatürk, hiçbir zaman her iki liderlik işlevini de ihmal etmemiştir. Sürekli olarak, değişen durumların değişen koşullarına göre, birinin işlevini (o sırada hangisi başat ise) ötekisinin desteğine vermiştir. | ||
![]() |
![]() |
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
![]() | ![]() |