![]() | |
| Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
| | #11 | ||
| Guest
Mesajlar: n/a
| 4 Eylül 1335 (1919) tarihinde yapılan birinci genel toplantıda önerilen yemin metni şöyle: --Makam-ı celil-i hilafet ve saltanata, islamiyete, devlete, millete ve memlekete manen ve maddeten hizmetten başka bir gaye takip etmeyerek her türlü ihtirasat-ı şahsiye ve siyasiyeden ve fırkacılık amalinden münezzeh bir azm-ü iman ile çalışacağıma ve İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin ihyasına çalışmayacağıma namusum ve bilcümle mukaddesatım namına vallah, billah.-- (İğdemir. 1969:3). Daha sonra --hilafet ve saltanat-- sözleri çıkarılıyor ve İttihat ve Terakki'yi suçlayıcı ifadeler konuyor: --Saadet ve selamet-i vatan ve milletten başka kongrede hiçbir maksad-ı şahsi takip etmeyeceğime; vatanın bugün duçar olduğu mesaib ve felaketin müsebbibi bulunan İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin ihyasına çalışmayacağıma ve mevcut fırak-ı siyasiyeden hiçbirisinin amal-i siyasiyesine hadim olmayacağıma vallahi, billahi.-- (İğdemir, 1969:18). Daha sonra, İttihat ve Terakki'nin yalnız adı bırakılarak, onu suçlayıcı ifadeler de yeminden çıkarılıyor (İğdemir, 1969:21).) (Kansu, 1966:219). Hiç kuşkusuz, bu durum, başında bulunduğu eylemi, bütün siyasal çekişmelerin üstünde tutmak ve ulusu, ardında yekvücut olarak birleştirmek isteyen Mustafa Kemal'in çok işine gelmişti. Böylece, hem kendi eyleminin bütünlüğünü sağlıyor, güç kazanıyor, hem de İttihat ve Terakki ile tarihsel hesabını görmüş oluyordu. Mustafa Kemal Paşa, Sivas Kongresi'nden sonra, İstanbul Meclis-i Mebusan'ı dağıtılana dek, ülkeyi Heyeti Temsiliye Başkanı olarak yönetmişti. İçinde komutanların da bulundukları bu heyet, günlük işlerle de, askeri ve siyasal konularla da uğraşıyordu (İğdemir, 1975 ve Baykal, 1974). | ||
|
| Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
![]() | ![]() |