DIL VE EDEBIYAT XIII. yüzyil Anadolu Selçuklulari'nin siyasî bakimdan büyük sikintilari maruz kaldigi bir dönem olmasina ragmen Türk edebiyatinin ilk kuvvetli gelismesi de yine bu dönemde olmustur. Bu dönemde yetisen büyük mutasavviflarin kismen Arapça ve büyük bir çogunlukla Farsça olarak kaleme aldiklari ilmî ve edebî eserler yaninda Selçuklu hükümdarlari ve ileri gelen devlet adamlari için kaleme aldiklari eserler de vardir. Iste Anadolu'da islâm kültür hayatinin büyük bir gelisme gösterdigi XIII. yüzyilda Ahmed b. Muhammed et-Tûsi I. Izzeddin Keykâvus adina, Kelile ve Dimne'yi, Kadi Siraceddin Urmevî Mesud b. Izzeddin Keykâvus adina Kistasü'l-adalet fî kavaidi's-saltanat'i, Muhammed b. Mahmûd da Siyasetnâme tarzinda bir eser yazmistir. Ibn Bibî de Anadolu Selçuklu tarihinin baslica kaynaklarindan olan el-Evâmirül'lGAlaiyye'yi bu dönemde telif etmistir. Anadolu Selçuklullari daha ilk zamanlardan itibaren sûfîlere karsi büyük bir saygi göstermistir. Tasavvuf erbabinin Selçuklu sultanlari ve devlet adamlarindan gördükleri yakin ilgi muhtelif yerlerdeki Sûfîlerin akin akin Anadolu'ya gelmelerine sebep olmustur. Bu dönemde Fahreddin-i Irakî, Seyh Neicmeddin Daye, Sadeddin-i Fergani ve Mevlâna gibi Islâm aleminin taninmis simalari Anadolu'daki sehirlerde yasiyorlardi. |