![]() |
İzciliğin Tarihçesi İzciliğin Tarihçesi Asıl adı Robert Staphenson Smyth Baden Powell olan B.P. 22 Şubat 1857'de Londra'da doğdu. Çocukluğu kamplar ve kır yürüyüşleri ile geçen Baden Powell, 1870 yılında girdiği askeri okuldan mezun olduktan sonra Hindistan’da ve Afrika’da çeşitli görevler aldı. Başarılarından dolayı generalliğe kadar yükselen Baden Powell, 1901 yılında İngiltere’ye döndü ve ilk olarak “Aids to Scouting” (İzciliğe Yardım) adlı kitabı yazdı. Baden Powell daha sonra ordudan ayrıldı ve izciliği kurma çalışmalarına başladı. İlk kampı 1907 yılında 20 izci ile Pool Limanı açıklarında Browsea Adası’nda yaptı. Daha sonra 1908 yılında “Scouting for Boys” (Erkek Çocuklar İçin İzcilik) adlı kitabını yayınladı. Bu kitap başta İngiltere olmak üzere bütün dünyada büyük ilgi gördü. İzcilik fikri dünya gençliğini oldukça etkilemişti. Bundan böyle amaçları saptanan izcilik tüm dünyada bir kardeşlik havasında hızla yayıldı. Türkiye’de izciliğin kuruluşu ise iki noktada toplanır. Bunlardan birisi 1912 yılında Nafi Atıf (Kansu) ve Etem Nejat Beylerin kurduğudur. İkinci görüş ise, birer İngiliz atleti olan Ahmet ve Abdurrahman Robenson kardeşlerin izcilik çalışmalarında bulunduğudur. |
İzcilik Nedir? İzcilikte herşey bir kibritle ateş yakmak, ormandaki bir hayvanın izini takip etmek değildir. Tüm bunlar Kızılderililerin, Afrika vahşilerinin günlük işlerinde hayatlarını devam ettirebilmek için başvurdukları birkaç teknikten başka birşey değildir. O halde izciliğin bilimsel olarak önem taşıdığı iddia edilen pedagojik tarafı ve eğitimcilerin ısrarla üzerine düştükleri yönü nedir? Öncelikle izciliğin kurucusu Baden Powell’ın pedagoji ile psikolojik kişilik gelişmesi üzerine motivasyonunun baskısı altında gelişen bilinçlenme ve sorumluluk duygusu üzerine düşündüklerini anlamamız gerekli. Baden Powell, gençliğin ihtiyaçlarına cevap verecek, varmak istediği hedeflere yönelik çalışmaları oyun ve eğlence havası içinde nasıl gerçekleştireceğine dair yollar göstermiş, örnekler vermiştir. Örneğin başkalarına her zaman yardımda bulunma keyfiyeti sadece yardım edilene bir çıkar sağlamak olarak düşünülmemelidir. Bu eylem, yardım eden izcinin kişiliğinin şekillenmesinde önemli izler bırakır. Yardım etmenin çok büyük pratik ve pedagojik değeri vardır. Kamp izciliğinin temeli olan ormanın sırlarını çözmek ve tabiat ile iç içe yaşamak konusunda, yüzyılın ikinci yarısından itibaren birçok pedagog ve psikolog çalışmış, önemli araştırmalar yapmışlardır. Çocukluk yıllarında ormanda pusulasız dolaşan, kaybolmamak için sürekli olarak yön ile ilgili işaretleri kaçırmamaya dikkat eden, en ufak ayrıntılardan sonuç çıkarmaya çalışan bir kişi, ileride meslek ve özel hayatında da en azından bir alışkanlık sonucu olarak davranışlarını kontrol edecek, belirli çizgilerden şaşmamaya özen gösterecektir. Gençlik yıllarında, izcilik yaşamında uzaklık tahminleri yapan, yürüyüşlerde hangi mesafeler için gücünün yeteceğini doğru tahmin etme eğitiminden geçen kişi, meslek hayatında da becerilerini, kapasitesini işinde verimlilikte kullanabilmek için yaptığı tahminlerde yanılmamaktadır. Böylece kişi, kendini sağlıklı olarak değerlendirme bilincini yetiştirir. Bu ve bunun gibi örnekler, izciliğin pedagojik ve psikolojik gelişimdeki önemini açıklayacak özelliklerdir. |
Kısaca izcilik; “Çocuk ve gençlerin sorumlu bir vatandaş olarak yetiştirilmesi, mahalli, milli ve milletlerarası çevrelerin bir üyesi olarak bedenen, zihnen, sosyal ve ruhsal güçlerini tam olarak kazanabilmelerine katkıda bulunmak amacında olan üniformalı bir gençlik hareketidir.” İzciliğin Temel Prensipleri Baden Powell’ın izcilik için geliştirdiği ilkeler, 1977 Dünya Konferansı’nda ele alınarak baştan formüle edilmiştir. Birinci Temel Öğe: Tanrıya karşı görevler. İnançlarına bağlı kal ve dinine sadık kalarak tüm vecibelerini yerine getir. (Bu temel öğe izcilik hareketinin her dinden olan genci kabul etmesi ise elişmemektedir. Bir dini kabul etmiş olman başka bir dini kabul etmiş öteki izcileri arkadaş - kardeş olarak kucaklamana engel değildir.) İkinci Temel Öğe: Başkalarına karşı görevler. Vatanına sadık olacaksın; ulusal ve uluslararası düzeyde başarı sağlanmasında, korunmasında, ulusların anlaşmasında katkın bulunacak, toplumun gelişmesine çevredekilerin kişiliklerini zedelemeden çalışacak, tabiatı koruyacaksın. Üçüncü Temel Öğe: Kendine karşı görevler. Kendi kişiliğini olumlu yönde geliştirmek için sorumluluk duyacaksın. |
İzciliğin Amacı İzcilik çalışmaları çocuk veya gencin; - -İyi karakterli, toplum içinde yapıcı ruha sahip, - -Kanun, nizam ve emirlere uyan, saygılı ve disiplinli, - -Başkalarını düşünen, - -Topluma hizmet etmekten zevk duyan, - -Yurduna, milletine bağlı, bütün insanlara karşı dürüst, iyi duygulu, - -Kendisi için el becerilerine sahip, - -Kendisine güvenen ve sorumlu işler almaya hazırlıklı, - -Sağlıklı ve olumlu düşünen, - -Tabiatı ve kültür eserlerini seven ve koruyan, nitelikli yurttaş olarak yetişmesini sağlamaktır. İzciliğin Hedefleri - -Fiziksel gelişme (Sağlıklı bir gençlik) - -Kişilik gelişmesi (Yüksek karakterli bir gençlik) - -Pratik gelişme (Yaratıcı gençlik) - -Sosyal gelişme (Toplum içinde yaşama duygusu gelişmiş gençlik) - -Manevi gelişme (Allah’a inanma) |
Küçük Gruplar Sistemi Tüm izci teşkilatları üyelerini Baden Powell’ın tavsiyelerine uygun olarak üç veya dört yaş grubuna ayırırlar; - -Yavru kurtlar (11 yaşına kadar) - -İzciler (12 -18 yaş grubu. Bazı ülkelerde izciler küçük izci ve izci olarak iki gruba ayrılırlar.) - -Ergin izciler (19 - 21 yaş grubu) İzci Türesi - -İzci sözünün eridir, şeref ve haysiyetini her şeyin üstünde tutar. - -İzci yurduna, milletine, ailesine ve izci liderine sadıktır. - -İzci başkalarına yardımcı ve yararlı olur. - -İzci herkesin arkadaşı ve bütün izcilerin kardeşidir. - -İzci herkese karşı naziktir. - -İzci bitki ve hayvanları sever ve korur. - -İzci büyüklerin sözünü dinler, küçüklerini sever ve korur. - -İzci cesurdur ve her türlü şartlar içinde neşeli ve güleryüzlüdür. - -İzci tutumludur. - -İzci fikir, söz ve hareketlerinde açık ve dürüsttür. |
Küçük İzci Türesi - Küçük izci, izcinin izinden gider ve her gün bir iyilik yapar. - Küçük izci çalışkandır; işinde bıkkınlık ve bezginlik göstermez. Parolalar - -Küçük İzci Parolası: Küçük izci çok çalışır. - -İzci Parolası: İzci daima hazırdır. - -Ergin İzci Parolası: Ergin izci topluma daima hizmet eder. İzci Andı 01.12.1950 tarihinde Dünya İzci Teşkilatı’na girerken kabul ettiğimiz ve bugün geçerli olan izci andı şöyledir: “Tanrı’ya ve Vatanıma Karşı Vazifelerimi Yerine Getireceğime, İzcilik Türesine Uyacağıma, Başkalarına Her Zaman Yardımda Bulunacağıma, Kendimi Bedence Sağlam, Fikirce Uyanık ve Ahlakça Dürüst Tutmak İçin Elimden Geleni Yapacağıma Şerefim Üzerine And İçerim.” |
And İçme Töreni (Türkiye İzcileri Yönetmeliği Madde 169) Aday izcilik devresini başarıyla tamamlamış izciler and içerek resmen izci olurlar. And içme töreninde, and içecek izciler ‘U’ biçiminde dizilirler. ‘U’nun açık tarafındaki masanın üzerinde and içecek izcilerin kepleri, fularları ve armaları durmaktadır. Ayrıca masanın sağında Türk Bayrağı, solunda ise ünitelerin flaması yer alır. Masanın gerisinde duran ünite lideri, and içecek izciyi çağırır. Odabaşı ile gelen izci, ünite lideri karşısında yer alır. Ünite lideri ile izci arasında şu konuşma geçer: Ünite Lideri: Aday İzci: Ü.L.: A.İ.: Ü.L.: A.İ.: Ü.L.: A.İ.: Ü.L.: A.İ.: Ü.L.: A.İ.: Ü.L.: Aday izci sol eli ile bayrağı tutar, sağ eli ile büyük selam vererek yüksek sesle izci andını söyler. Bu sırada tüm and içmiş izciler büyük selam verirler. Yemin bitince herkes elini indirir. |
Büyük Selam Yalnız and içerken yeminli izciler tarafından verilir. Kolun omuzdan dirseğe kadar olan kısmı yere paraleldir; dirsekte 90 derecelik bir açı oluşur. Parmakların Anlamı Selam verilişinde, her parmak andın üç temel öğesini hatırlatır. - İşaret parmağı; Tanrı’ya ve vatana karşı görevlerini yerine getirmek, - Orta parmak; İzcilik türesine uymak, - Yüzük parmağı; Başkalarına her zaman yardımda bulunmak anlamına gelir. Ayrıca; - Serçe parmak; küçüklerin büyüklere olan saygı ve bağlılığını, - Baş parmak; büyüklerin küçükleri sevmesi ve korumasını simgeler. - Baş ve serçe parmakların kavuşmasıyla oluşan halka, tüm dünya izcilerinin kardeş olduğunu, izcilerin kopmaz bir bağ ile birbirlerine kenetlendiğini anlatır. |
Arma M.Ö. 2000 yıllarında, saflığın ve temizliğin sembolü olmasına rağmen, 18. yy’da kullanılan pusulaların üzerinde şaşmaz yön göstericisi anlamına gelen zambak çiçeği Baden Powell tarafından izciliğin sembolü ve arması seçilmiştir. Ayrıca iyi ve doğruyu ifade eden zambağın üç ucu, izciye, verdiği sözün üç maddesini hatırlatır: - Tanrıya ve vatana karşı vazifelerini yerine getirmek, - Başkalarına her zaman yardımda bulunmak, - İzci türesine uymak. Uluslararası erkek izci armasının rengi mordur. Kız izcilerin sembolü ve arması ise yonca yaprağıdır. Yoncanın üç yapraklı olması muhakkak raslantı değildir. Yonca yaprağı orta çağlarda derebeylerinin sancaklarında bulunmakta olup, derebeyinin çevresindeki insanları sevdiğini, onları koruduğunu sembolize etmekteydi. Bugün kullanılan uluslararası kız inci arması mavi fon üzerine altın sarısı rengindedir. |
Baden Powell’ın Tabiat İle İç İçe Yaşama Konusundaki Düşünceleri “Kamp izcinin yaşamının en zevkli geçen zamanıdır. Tanrının sonsuz tabiatı içinde, tepeler ve ağaçlar arasında, kuşlar ve diğer hayvanlarla birlikte nehir ve deniz kenarında yaşamak demek, tabiatla birlikte küçücük çadırın içinde yaşamak, kendi başına yemek pişirmek, herşeyi baştan keşfetmek demektir. Bu hayat, şehirde kirli ve pis havanın içinde hiçbir zaman bulunmayacak sağlık ve mutluluk getirir insana.” Bir başka yerde şöyle der; “Tanımadığın insanlara rastladığın, görmediğin yerlere günlük gezintiler bile başlı başına birer ihtişam serüvenidirler. Serüvenler seni kuvvetlendirir ve çelikleştirir; artık yağmurdan, sıcaktan veya soğuktan etkilenmezsin. Herşeyi olduğu gibi, sana ulaştığı gibi algılamaya ve kabul etmeye başlarsın. Her zorluğun karşısında yüzünde sade bir gülümseme belirir; bilirsin ki sonuçta başarıyla üstesinden gelebileceksin.” “İzcilik, eğer tüm gücümüzle, kurallarına uygun olarak ve gerçekten inanılarak oynanırsa, büyük zevk alacağınız ve harika bir oyun haline gelir. Eğer söylediğim gibi oynarsanız bedensel, zihinsel ve ruhsal güç kazandığınızı hissedersiniz.” İzci türesi hakkındaki düşünceleri: “Türedeki maddeleri birisine zorla kabul ettirmek veya bir emir gibi baskı yapmanın en ufak bir değeri yoktur. Her izci, türedeki maddeleri anlamalı, yorumlamalı ve onlara uymak için içten gelen bir isteği olmalıdır.” |
Kampçılık Kampçılık, teorik bilgilerin uygulamasının yapıldığı açık hava faaliyetlerinden biridir. Kamplar - Çadırlı ve sabit tesis kampları olarak sınıflandırılabileceği gibi; - Ünite kampları - Ulusal kamplar - Mahalli kamplar - Uluslararası kamplar - Yöresel kamplar - Jamboree’ler diye sınıflandırılabilir. Kamp Hazırlığı - -Kampın yapılıp yapılmayacağı ilgili kurumlarca (il temsilciliği, ocak yön. Kur.) tartışılır ve ilgililerce toplantı yapılarak karar verilir. - -Kampçı, lider ve uzman sayısı ile yönetim belirlenir. - -Gerekli izin onayları alınmak için ilgili makamlarla yazışmaya girilir. - -Kamp yönetimi kamp yerini belirler. (Bunu yaparken yerin ulaşım, su, yakacak vb. Durumlar dikkate alınır.) - -Gidiş - dönüş yeri, zamanı ve araç durumu duyurulur. - -Kamp programları ve talimatları hazırlanır. Kamp Programlarında; temel izcilik, uzmanlık, teknik konular, projeler, sergi ve şölen gibi konulara yer verilmelidir. Program bize iş bölümü yapmayı, 24 saati değerlendirmeyi, malzemeyi yerinde kullanmayı, disiplini, ekip çalışmaları ve bütünleşmeyi, uzmanlara hazırlık için zaman kazanmayı sağlar. Kampın ilk günü iaşe olarak kumanya verilmesi idealdir. Yönetim, çadır yerleri, tuvaletleri ve genel amaç çadırlarının yerlerini belirlemelidir. Kamp müdüründen başlayarak aşağıya doğru kadrolaşmak kampın kolay ve sağlıklı yürümesini sağlar. Görevlerin nerede başlayıp nerede bittiğini belirtmek gerekir. Kamp talimatları yapılmalı ve görünecek yerlere konulmalıdır. Eğitim planı izcilerin ilgi ve istekleri daha önceden belirlenerek yapılmalıdır. Her gece bir kamp ateşi yakılmalı ve tüm izcilerin gösterilerde görev almaları sağlanmalıdır. Kampta gezi mutlaka yapılmalıdır. Çünkü gezi bir ihtiyaçtır. Her gün kısa sürede, finale yakın da büyük bir gezi yapılmalıdır. Gezinin amacı genci eğlendirirken eğitmektir. Gezi anında doğayı tanıtmak onların macera duygularını doyurur. Onları daha iyi fırsatı bulurken, izcilikle ilgili konuları da onlara kolayca ve hissettirmeden verebiliriz. Gezi için sağlık, destek hizmeti, idari işler ve eğitim ayrı ayrı düşünülerek planlanmalıdır. Gezi yapılacak aracın fenni muayenesiyle araç sürücüsünün belgeleri kontrol edilmelidir. |
Kamp Ateşi Kamp ateşinin yakılması çeşitli şekillerde olabilir. 1. 1.Kamp ateşini lider tek başına yakar, obaları çağırır. · ·Obalar gelerek sessizce yerlerini alırlar. · ·Obalar, obabaşlarının arkasından çeşitli sesler çıkararak, çeşitli bağırışlarla, müzik enstrümanlarıyla gelip yerlerini alırlar. 2. 2.Obalar yerlerini alırlar, oba başları ellerinde henüz yakılmamış meşalelerle kamp ateşinin yanında, kamp ateşi liderini beklemektedirler. Lider elindeki meşalesi yanmış halde gelir, oba başlarının meşalelerini kendi meşalesiyle tutuşturur, sonra hep beraber ateşi yakarlar. 3. 3.Obalar yerlerini alırlar. Kamp ateşi lideri gelir ve herkesin gözü önünde tek başına ateşi yakar. Ateş yandıktan sonra, lider kamp ateşi duasını tek başına söyler veya kendi söyler, izciler tekrar eder. Tüm izciler kamp ateşi duasını söylerken halka olmuş ve ayaktadırlar. |
Kamp Ateşi Duası “İzcilik duygu ve düşüncesi, önümüzde yanan bu ateşin sıcaklığı gibi kalbimizde olsun. İçimizde beslediğimiz kötü hisler ve bencillik tohumları bu ateşin parlayan, yanıp sönen kıvılcımları gibi yok olsun. Bizi birleştiren izcilik ideali ve iyi düşünceler bu ateşin dumanları gibi tüm dünyayı sarsın.” Kamp ateşi duasının hemen arkasından iyi dileklerle başbaşa kalındıktan sonra ateş rondu söylenir. İzciler, ateşin etrafında, ayakta, elleri kenetlenmiş olarak bir daire oluşturmuşlardır. Sağ kol, sol kolun üzerinde çaprazlanmıştır. Sağ avuç içi aşağıya, sol avuç içi yukarıya bakacak şekilde elin dört parmağı yanındakinin dört parmağı ile kenetlenir. Ayaklar hafifçe açıktır ve izcinin sağ ayağı ile sağındakinin sol ayağı bitişiktir. Ateş rondu ve veda valsi, önce sağa sonra sola hafifçe sallanılarak söylenir. |
Ateş Rondu Yansın ateş alev alev Sarsın göğü ak dumanlar Şen izciler halkalansın Dile gelsin şu ormanlar Yansın ateş önümüzde Yerde değil gönlümüzde Güle güle dönünüzde (dönerizde) Neşelensin oynayanlar Veda Valsi Gidiyorsun iştirak et veda valsine Eğer inanmiş isen izcilik ateşine Durma koş yay onu sen yurdun her köşesine Bu ateş ile kampımız sona eriyor Gelecek sene kamp yine bizi bekliyor Artık, artık, artık elveda. Veda valsinden sonra, kamp ateşi yöneticisi, sağ tarafındakilerden başlayarak kamp ateşine katılanların tümüyle vedalaşır. Hemen sağ yanındaki izci de yöneticiyi takip eder. Böylece herkes birbiriyle vedalaştıktan sonra hızla kamp ateşi bölgesini terk ederler. |
Yemek Duası Yiyeceğimiz bu yemekler Artsın eksilmesin Taşsın dökülmesin Kan olsun, can olsun Hepimize yarasın Afiyet olsun. İzci Marşı Yollar uzun, dikenli, taşlı olsa da Bastığın yer üzüntüyle dolsa da Sel, çığ, ateş önünde her ne bulsa da İzci gülerek yürür. Haydi haydi haydi izci Haydi haydi haydi izci Haydi haydi haydi izci Şarkı söyle neşelen. |
Kampa Giderken Kamp öncesinde yapılan hazırlık ve kampa götürülen malzemeler o kamptan alınacak zevki etkileyen unsurlardır. Doğa şartları hafife alınmamalı, daime en kötüsüne hazırlıklı olunmalıdır. Özellikle kış kamplarında götürülecek malzeme daha da önem kazanır. Kıyafet Sabit bir vücut sıcaklığını korumak zorunda olduğumuzdan üzerimize giydiğimiz ya da giyeceğimiz kıyafeti hem hava şartlarına, hem de vücudun harcadığı güce bağlı olarak ayarlamalıyız. İzciler kamp esnasında tırmanıştan uyumaya kadar pek çok değişik etkinlik yaptıkları için kıyafetleri ayarlanabilir nitelikte olmalıdır. Bere ve Şapka: Isı kaybının 2/3’ünün baştan gerçekleştiği göz önüne alındığında kampa bere götürülmesi şarttır. Islandığında işlevini yitireceğinden yedeğinin bulunması iyi olur. Güneş Gözlüğü: Özellikle kış kamplarında, yüksek irtifada daha etkin olan ultraviyole ışınlarına ve güneş ışınlarının kardan yansıyarak gözümüze normalden çok daha fazla gelmesiyle oluşacak rahatsızlıklara karşı kullanılır. Kazak: Çok kalın bir kazak yerine iki normal kalınlıkta kazak giymek daha avantajlıdır çünkü sadece birini çıkartarak üstünüzü ayarlayabilirsiniz. Polar kumaştan yapılmış boğazı tam kapanabilen, ön kısmı fermuarlı ve bel kısmı büzülebilen yelek ve hırkalar rahatlık açısından tercih edilirler. Anorak: İçinde kaz tüyü olan anoraklar çok iyidir ancak çok pahalıdır ve kamp için gerksizdir. Çünkü ıslandıklarında izolasyon özelliklerini kaybederler. Bu yüzden miflon denilen sentetik dokulu olan anoraklar yeterlidir, üztelik ıslakken bile iş görürler. |
Yağmurluk: Kamp için yağmurluk önemlidir. Hafif ve az yer kaplayan bir panço hem sırt çantanızla birlikte sizi korur, hem de gerektiğinde çadır yerine kullanılabilir. Eldiven: Eldiven de bere gibi mutlaka taşınması gereken bir malzemedir. Islanmasına kaşı yedeğinin bulunması iyi olur. Kayak eldivenlerinin ıslanma riski yoktur ancak çok yer kaplarlar. Ayrıca kampta ellerinizle iş yaparken armaksız bir eldiven daha kullanışlıdır. Pantolon: Kenarlarında cepleri olan kadife pantolonlar iyidir. Ya da keçe gibi kalın kumaştan yapılmış, bit pazarlarından temin edilebilen asker pantolonları kullanılabilir. Tek başına kot pantolonlar sizi üşütebilir. Bu nedenle içlerine bir şey giyilmelidir. Yedek pantolon bulundurmak yerinde olur. Çorap: Bol yedeği getirilmelidir. Kış şartlarında içe pamuklu dışa yün gelecek şekilde giyilmelidir. İç Çamaşırı: Kış şartlarına uygun olanı hem daha sıcak tuttuğu hem de daha çabuk kuruduğu için yün olanlardır. |
Ayakkabı: Bir doğa sporcusunun en önemli malzemesi ayakkabıdır. Gündelik ayakkabılar veya spor ayakkabıları uygun değildir ancak yedek olarak götürülebilir. Her mevsim kullanabileceğiniz ayakkabı olan asker postalı ya da benzeri deri bot kullanılabilir. Bu ayakkabılar kampa gidilmeden birkaç gün öncesinden başlanarak vazelinlenirse su geçirmezlikleri artar. Uzun yürüyüşler için amaca uygun hazırlananlar idealdir. Boğazlı olanlar tercih edilmelidir. Deri ayakkabılar kamp dönüşü mutlaka temizlenmeli ve yağlanmalıdır. Aksi takdirde ömüleri azalır. Ayrıca kampta ayakkabıları ateşe çok yakın kurutmak derinin çatlamasına neden olur. Tozluk: Tozluk, ayakkabınızın bileğinden başlayarak diz hizasına kadar çıkan koruyucu nitelikte bir kılıftır. Derin kar olan yerlerde ayakkabı ve pantolonu ıslanmaktan koruduğu için faydalıdır. Kampta gerek olduğu takdirde naylon çöp torbaları koli bantı ile tutturularak tozluk yapılabilir. · ·Kıyafetiniz ne çok dar, ne de çok bol olmalıdır. · ·Çorap ve gazete kağıdı arasına yerleştireceğiniz gazete kağıtları soğuktan korunmanıza yardımcı olur. · ·Gündüz soğuk havalarda kat kat giyinmek yerine vücudunuzu mümkün olduğunca soğuğa alıştırmaya çalışırsanız gece olduğunda bir kat daha giyerek rahat edersiniz. Çok fazla giyinmek ya da ateşin dibinde oturmak sizi ısıtmaz. Isınmanın en iyi yolu hareket etmektir. Sıcak bir çay da vücudun içten ısınmasına yardımcı olur. · ·Eski kıyafetlerinden kamp için ayırırsanız kıyafetleriniz için tasalanmadan kampın tadını çıkarırsınız. |
Uyku Tulumu ve Mat Sıcak ve dinlendirici bir uyku kampın iyi geçmesi için önemlidir. Uyku tulumunuz çok iyi olmasa da iyi bir mat gereklidir. Çünkü yatarken ısı kaybının çoğu yerden olur. En iyi tulumlar kaz tüyü olanlardır, faka tpahalıdır. İçin kampları için -5 derece için üretilmiş sentetik dolgulu tulumlar yeterlidir. İple büzülerek başı içine alan bir kapşonu bulunan (+ göğüs kısmı da büzülen) mumya şeklindeki tulumlar idealdir. Standart üretimden dolayı boyları uzun gelebilir. Bu durumda yedek kıyafetinizi tulumun dibine yerleştirebilirsiniz. Tulumun içinde kat kat giyinmek iyi değildir. Anorak ve kazağınızı tulumun içinde alt ve üstünüze serebilirsiniz. Eğer ayaklarınız üşürse bir kazak sararak bunu engelleyebilirsiniz. Ayrıca polar kumaştan yapacağınız bir tulum içliği hem sizi sıcak tutar hem de daha rahat taşınır. Eğer tulum bulamazsanız iki battaniyeyi çuval şeklinde katlayarak tulum yapabilirsiniz. Diğer Malzemeler El Feneri: Gece ormanda ışık olmayacağı için el feneri gereklidir. İki pille çalışan ufak bir fener yeterlidir. Bardak, Tabak, Çatal, Kaşık: Kırılmaz olanları tercih edilmelidir. Tabağınızı seçerken içinde sıcak yemek varken rahatlıkla tutabileceğiniz ve birden fazla çeşit alan yapıda olmasına dikkat edin. Plastik selfler idealdir. |
Matara: Uzun yürüyüşlerde gereklidir. Pet şişeler de aynı işi görür. Çakı: Tek bir bıçağı olanlar da iş görür ancak çok fonksiyonlular daha çok tercih edilir. Düdük: Kaybolma durumunda yerinizi belli etmek için kullanılır. Kibrit: Su geçirmez bir kapta -örneğin film kutusu- daima yanınızda taşımalısınız; ne zaman kaybolacağınız belli olmaz! Krem: Soğuk hava ve su cildinizi kurutur ve çatlatır. Bu yüzden cilt ve dudak kremi bulundurulmalıdır. Yara Bantı: İlkyardım çantası dışında ufak sıyrık vb. için cebinizde bulunmalıdır. Naylon Torba: Çantanızdaki eşyaları mümkün olduğunca torbalamalısınız. Kışın gece donmamaları için ayakkabılarınızı torbalayıp tulumunuzun içine almalı; gece çiğ düşmesine karşın çantanızı büyük bir çanta içine koymalısınız. |
teşekkürler |
Türkiye`de Saat: 22:47 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2