|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
14-02-2007, 09:09 | #1 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
|
İzciliğin Tarihçesi Asıl adı Robert Staphenson Smyth Baden Powell olan B.P. 22 Şubat 1857'de Londra'da doğdu. Çocukluğu kamplar ve kır yürüyüşleri ile geçen Baden Powell, 1870 yılında girdiği askeri okuldan mezun olduktan sonra Hindistan’da ve Afrika’da çeşitli görevler aldı. Başarılarından dolayı generalliğe kadar yükselen Baden Powell, 1901 yılında İngiltere’ye döndü ve ilk olarak “Aids to Scouting” (İzciliğe Yardım) adlı kitabı yazdı. Baden Powell daha sonra ordudan ayrıldı ve izciliği kurma çalışmalarına başladı. İlk kampı 1907 yılında 20 izci ile Pool Limanı açıklarında Browsea Adası’nda yaptı. Daha sonra 1908 yılında “Scouting for Boys” (Erkek Çocuklar İçin İzcilik) adlı kitabını yayınladı. Bu kitap başta İngiltere olmak üzere bütün dünyada büyük ilgi gördü. İzcilik fikri dünya gençliğini oldukça etkilemişti. Bundan böyle amaçları saptanan izcilik tüm dünyada bir kardeşlik havasında hızla yayıldı. Türkiye’de izciliğin kuruluşu ise iki noktada toplanır. Bunlardan birisi 1912 yılında Nafi Atıf (Kansu) ve Etem Nejat Beylerin kurduğudur. İkinci görüş ise, birer İngiliz atleti olan Ahmet ve Abdurrahman Robenson kardeşlerin izcilik çalışmalarında bulunduğudur. | ||
|
14-02-2007, 09:09 | #2 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| İzcilik Nedir? İzcilikte herşey bir kibritle ateş yakmak, ormandaki bir hayvanın izini takip etmek değildir. Tüm bunlar Kızılderililerin, Afrika vahşilerinin günlük işlerinde hayatlarını devam ettirebilmek için başvurdukları birkaç teknikten başka birşey değildir. O halde izciliğin bilimsel olarak önem taşıdığı iddia edilen pedagojik tarafı ve eğitimcilerin ısrarla üzerine düştükleri yönü nedir? Öncelikle izciliğin kurucusu Baden Powell’ın pedagoji ile psikolojik kişilik gelişmesi üzerine motivasyonunun baskısı altında gelişen bilinçlenme ve sorumluluk duygusu üzerine düşündüklerini anlamamız gerekli. Baden Powell, gençliğin ihtiyaçlarına cevap verecek, varmak istediği hedeflere yönelik çalışmaları oyun ve eğlence havası içinde nasıl gerçekleştireceğine dair yollar göstermiş, örnekler vermiştir. Örneğin başkalarına her zaman yardımda bulunma keyfiyeti sadece yardım edilene bir çıkar sağlamak olarak düşünülmemelidir. Bu eylem, yardım eden izcinin kişiliğinin şekillenmesinde önemli izler bırakır. Yardım etmenin çok büyük pratik ve pedagojik değeri vardır. Kamp izciliğinin temeli olan ormanın sırlarını çözmek ve tabiat ile iç içe yaşamak konusunda, yüzyılın ikinci yarısından itibaren birçok pedagog ve psikolog çalışmış, önemli araştırmalar yapmışlardır. Çocukluk yıllarında ormanda pusulasız dolaşan, kaybolmamak için sürekli olarak yön ile ilgili işaretleri kaçırmamaya dikkat eden, en ufak ayrıntılardan sonuç çıkarmaya çalışan bir kişi, ileride meslek ve özel hayatında da en azından bir alışkanlık sonucu olarak davranışlarını kontrol edecek, belirli çizgilerden şaşmamaya özen gösterecektir. Gençlik yıllarında, izcilik yaşamında uzaklık tahminleri yapan, yürüyüşlerde hangi mesafeler için gücünün yeteceğini doğru tahmin etme eğitiminden geçen kişi, meslek hayatında da becerilerini, kapasitesini işinde verimlilikte kullanabilmek için yaptığı tahminlerde yanılmamaktadır. Böylece kişi, kendini sağlıklı olarak değerlendirme bilincini yetiştirir. Bu ve bunun gibi örnekler, izciliğin pedagojik ve psikolojik gelişimdeki önemini açıklayacak özelliklerdir. | ||
14-02-2007, 09:09 | #3 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Kısaca izcilik; “Çocuk ve gençlerin sorumlu bir vatandaş olarak yetiştirilmesi, mahalli, milli ve milletlerarası çevrelerin bir üyesi olarak bedenen, zihnen, sosyal ve ruhsal güçlerini tam olarak kazanabilmelerine katkıda bulunmak amacında olan üniformalı bir gençlik hareketidir.” İzciliğin Temel Prensipleri Baden Powell’ın izcilik için geliştirdiği ilkeler, 1977 Dünya Konferansı’nda ele alınarak baştan formüle edilmiştir. Birinci Temel Öğe: Tanrıya karşı görevler. İnançlarına bağlı kal ve dinine sadık kalarak tüm vecibelerini yerine getir. (Bu temel öğe izcilik hareketinin her dinden olan genci kabul etmesi ise elişmemektedir. Bir dini kabul etmiş olman başka bir dini kabul etmiş öteki izcileri arkadaş - kardeş olarak kucaklamana engel değildir.) İkinci Temel Öğe: Başkalarına karşı görevler. Vatanına sadık olacaksın; ulusal ve uluslararası düzeyde başarı sağlanmasında, korunmasında, ulusların anlaşmasında katkın bulunacak, toplumun gelişmesine çevredekilerin kişiliklerini zedelemeden çalışacak, tabiatı koruyacaksın. Üçüncü Temel Öğe: Kendine karşı görevler. Kendi kişiliğini olumlu yönde geliştirmek için sorumluluk duyacaksın. | ||
14-02-2007, 09:10 | #4 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| İzciliğin Amacı İzcilik çalışmaları çocuk veya gencin; - -İyi karakterli, toplum içinde yapıcı ruha sahip, - -Kanun, nizam ve emirlere uyan, saygılı ve disiplinli, - -Başkalarını düşünen, - -Topluma hizmet etmekten zevk duyan, - -Yurduna, milletine bağlı, bütün insanlara karşı dürüst, iyi duygulu, - -Kendisi için el becerilerine sahip, - -Kendisine güvenen ve sorumlu işler almaya hazırlıklı, - -Sağlıklı ve olumlu düşünen, - -Tabiatı ve kültür eserlerini seven ve koruyan, nitelikli yurttaş olarak yetişmesini sağlamaktır. İzciliğin Hedefleri - -Fiziksel gelişme (Sağlıklı bir gençlik) - -Kişilik gelişmesi (Yüksek karakterli bir gençlik) - -Pratik gelişme (Yaratıcı gençlik) - -Sosyal gelişme (Toplum içinde yaşama duygusu gelişmiş gençlik) - -Manevi gelişme (Allah’a inanma) | ||
14-02-2007, 09:10 | #5 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Küçük Gruplar Sistemi Tüm izci teşkilatları üyelerini Baden Powell’ın tavsiyelerine uygun olarak üç veya dört yaş grubuna ayırırlar; - -Yavru kurtlar (11 yaşına kadar) - -İzciler (12 -18 yaş grubu. Bazı ülkelerde izciler küçük izci ve izci olarak iki gruba ayrılırlar.) - -Ergin izciler (19 - 21 yaş grubu) İzci Türesi - -İzci sözünün eridir, şeref ve haysiyetini her şeyin üstünde tutar. - -İzci yurduna, milletine, ailesine ve izci liderine sadıktır. - -İzci başkalarına yardımcı ve yararlı olur. - -İzci herkesin arkadaşı ve bütün izcilerin kardeşidir. - -İzci herkese karşı naziktir. - -İzci bitki ve hayvanları sever ve korur. - -İzci büyüklerin sözünü dinler, küçüklerini sever ve korur. - -İzci cesurdur ve her türlü şartlar içinde neşeli ve güleryüzlüdür. - -İzci tutumludur. - -İzci fikir, söz ve hareketlerinde açık ve dürüsttür. | ||
14-02-2007, 09:10 | #6 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Küçük İzci Türesi - Küçük izci, izcinin izinden gider ve her gün bir iyilik yapar. - Küçük izci çalışkandır; işinde bıkkınlık ve bezginlik göstermez. Parolalar - -Küçük İzci Parolası: Küçük izci çok çalışır. - -İzci Parolası: İzci daima hazırdır. - -Ergin İzci Parolası: Ergin izci topluma daima hizmet eder. İzci Andı 01.12.1950 tarihinde Dünya İzci Teşkilatı’na girerken kabul ettiğimiz ve bugün geçerli olan izci andı şöyledir: “Tanrı’ya ve Vatanıma Karşı Vazifelerimi Yerine Getireceğime, İzcilik Türesine Uyacağıma, Başkalarına Her Zaman Yardımda Bulunacağıma, Kendimi Bedence Sağlam, Fikirce Uyanık ve Ahlakça Dürüst Tutmak İçin Elimden Geleni Yapacağıma Şerefim Üzerine And İçerim.” | ||
14-02-2007, 09:10 | #7 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| And İçme Töreni (Türkiye İzcileri Yönetmeliği Madde 169) Aday izcilik devresini başarıyla tamamlamış izciler and içerek resmen izci olurlar. And içme töreninde, and içecek izciler ‘U’ biçiminde dizilirler. ‘U’nun açık tarafındaki masanın üzerinde and içecek izcilerin kepleri, fularları ve armaları durmaktadır. Ayrıca masanın sağında Türk Bayrağı, solunda ise ünitelerin flaması yer alır. Masanın gerisinde duran ünite lideri, and içecek izciyi çağırır. Odabaşı ile gelen izci, ünite lideri karşısında yer alır. Ünite lideri ile izci arasında şu konuşma geçer: Ünite Lideri: Aday İzci: Ü.L.: A.İ.: Ü.L.: A.İ.: Ü.L.: A.İ.: Ü.L.: A.İ.: Ü.L.: A.İ.: Ü.L.: Aday izci sol eli ile bayrağı tutar, sağ eli ile büyük selam vererek yüksek sesle izci andını söyler. Bu sırada tüm and içmiş izciler büyük selam verirler. Yemin bitince herkes elini indirir. | ||
14-02-2007, 09:10 | #8 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Büyük Selam Yalnız and içerken yeminli izciler tarafından verilir. Kolun omuzdan dirseğe kadar olan kısmı yere paraleldir; dirsekte 90 derecelik bir açı oluşur. Parmakların Anlamı Selam verilişinde, her parmak andın üç temel öğesini hatırlatır. - İşaret parmağı; Tanrı’ya ve vatana karşı görevlerini yerine getirmek, - Orta parmak; İzcilik türesine uymak, - Yüzük parmağı; Başkalarına her zaman yardımda bulunmak anlamına gelir. Ayrıca; - Serçe parmak; küçüklerin büyüklere olan saygı ve bağlılığını, - Baş parmak; büyüklerin küçükleri sevmesi ve korumasını simgeler. - Baş ve serçe parmakların kavuşmasıyla oluşan halka, tüm dünya izcilerinin kardeş olduğunu, izcilerin kopmaz bir bağ ile birbirlerine kenetlendiğini anlatır. | ||
14-02-2007, 09:11 | #9 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Arma M.Ö. 2000 yıllarında, saflığın ve temizliğin sembolü olmasına rağmen, 18. yy’da kullanılan pusulaların üzerinde şaşmaz yön göstericisi anlamına gelen zambak çiçeği Baden Powell tarafından izciliğin sembolü ve arması seçilmiştir. Ayrıca iyi ve doğruyu ifade eden zambağın üç ucu, izciye, verdiği sözün üç maddesini hatırlatır: - Tanrıya ve vatana karşı vazifelerini yerine getirmek, - Başkalarına her zaman yardımda bulunmak, - İzci türesine uymak. Uluslararası erkek izci armasının rengi mordur. Kız izcilerin sembolü ve arması ise yonca yaprağıdır. Yoncanın üç yapraklı olması muhakkak raslantı değildir. Yonca yaprağı orta çağlarda derebeylerinin sancaklarında bulunmakta olup, derebeyinin çevresindeki insanları sevdiğini, onları koruduğunu sembolize etmekteydi. Bugün kullanılan uluslararası kız inci arması mavi fon üzerine altın sarısı rengindedir. | ||
14-02-2007, 09:11 | #10 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Baden Powell’ın Tabiat İle İç İçe Yaşama Konusundaki Düşünceleri “Kamp izcinin yaşamının en zevkli geçen zamanıdır. Tanrının sonsuz tabiatı içinde, tepeler ve ağaçlar arasında, kuşlar ve diğer hayvanlarla birlikte nehir ve deniz kenarında yaşamak demek, tabiatla birlikte küçücük çadırın içinde yaşamak, kendi başına yemek pişirmek, herşeyi baştan keşfetmek demektir. Bu hayat, şehirde kirli ve pis havanın içinde hiçbir zaman bulunmayacak sağlık ve mutluluk getirir insana.” Bir başka yerde şöyle der; “Tanımadığın insanlara rastladığın, görmediğin yerlere günlük gezintiler bile başlı başına birer ihtişam serüvenidirler. Serüvenler seni kuvvetlendirir ve çelikleştirir; artık yağmurdan, sıcaktan veya soğuktan etkilenmezsin. Herşeyi olduğu gibi, sana ulaştığı gibi algılamaya ve kabul etmeye başlarsın. Her zorluğun karşısında yüzünde sade bir gülümseme belirir; bilirsin ki sonuçta başarıyla üstesinden gelebileceksin.” “İzcilik, eğer tüm gücümüzle, kurallarına uygun olarak ve gerçekten inanılarak oynanırsa, büyük zevk alacağınız ve harika bir oyun haline gelir. Eğer söylediğim gibi oynarsanız bedensel, zihinsel ve ruhsal güç kazandığınızı hissedersiniz.” İzci türesi hakkındaki düşünceleri: “Türedeki maddeleri birisine zorla kabul ettirmek veya bir emir gibi baskı yapmanın en ufak bir değeri yoktur. Her izci, türedeki maddeleri anlamalı, yorumlamalı ve onlara uymak için içten gelen bir isteği olmalıdır.” | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |