|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
22-01-2007, 13:59 | #1 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
|
Giyim ve Modayı Etkileyen Faktörler Giyimi; ilkçağlarda insanlar, toplumdaki sınıf ayrılıkları ve iklim, ortaçağda savaşlar, ülkelere salgınlar, göçler ve milletlerarası ticaret etkilemiştir. Çağımızda turizm ve teknolojik gelişmeler de önemli etkenlerdendir. Ortaçağda savaş ve göçler, milletlerarası ticaretin gelişmesi giyimi oldukça çok etkilemiştir. Savaşta yenen milletin, ekonomik yönden güçlenmesi, kral saraylarında ve varlıklı sınıflarda etkisini göstermiş bu da sürekli moda değişmelerine sebep olmuştur. Bu kesimin pahalı ve gösterişli giysileri sonraları halkı da etkilemiştir. Barbarların Kuzey ve Güney Avrupa’yı ele geçirmesi, Müslümanların Kuzey Afrika’daki Bizans topraklarını alarak, İspanya’ya geçmeleri, bu milletin kültürleriyle birlikte gelenek ve göreneklerinin de taşınmasına sebep olmuştır. Fransa’yı ele geçirerek, Fransa’nın kurucusu olan Frank’lar, modanın yaratıcısı olmuşlardır. Yüzyıllar boyunca ve günümüzde de Paris, yine moda merkezi olmayı sürdürmüş ve sürdürmektedir. Modayı etkileyen en önemli etkenlerden biri de ekonomik etkenlerdir. Milletlerin bolluk ve kıtlık dönemleri modayı büyük ölçüde etkilemiştir. Savaşların yarattığı ekonomik koşullar oldukça önemlidir. Savaş ve kıtlık dönemlerinde eteklerin kısalması, az kumaş gerektiren modellerin seçilmesi bir rastlantı değildir. Ülkelerin barış ve bolluk dönemlerinde ise gösterişli giysilerin giyilmesi, pahalı ve bol kumaş tüketimi kısacası moda savurganlığı da ekonomi etkeni sonucudur. Toplumu sarsan önemli olaylarla, olayları yaratan kişilerde modayı ve moda tasarımcılarını etkilemektedir. Giyim ve modanın evriminde yepyeni bir moda akımına ender rastlanır. Modacılar genellikle geçmişteki stilleri değiştirerek yeni bir yorumla ortaya çıkarırlar. Aşağıda verilen örneklerle, ilgi çeken ve tekrarlanan moda olayları bunu kanıtlamaktadır. Mısırlılar, kadına ilgi çekiciliği veren ilk toplumdur. Kadın modası ilk kez Mısır’da başlamıştır da denilebilir. Perukayı ve mutluluk anlamına gelen tekerlek biçimini ilk kez Yüzük olarak Mısırlılar kullanmıştır. Göz makyajı (far) ilk kez Mısırlı kadın ve erkeklerde görülür. 1978’lerde gençlerin giyiminde moda olan çift kemer, önce Ispartalı kadınlar tarafından kitonların üstünde, daha sonra da 6. Louis döneminde Fransa’da erkek giyiminde kullanılmıştır. Ortaçağda Haçlılar, batı dünyasına doğunun modasını getirmişleridir. Düğme, 13, yüzyılda haçlılar tarafından getirilerek, kopçanın yerini almıştır. Günümüzde çok kullanılan ve yararlı bir işlevi olan çizme, ilk kez Roma ve Bizans döneminde giyilmiş, sonra çeşitli tarihlerde uzun, kısa, körüklü, kopçalı, düğmeli, fermuarlı biçimlerde kullanılmıştır. 12. yüzyılda İskoçyalı erkeklerin giydiği “kilt” adı verilen pilili, ekose etekler, günümüzde “İskoç etek” adıyla bir çok ülkede kadın ve çocuk eteği olarak beğeniyle giyilmektedir. 3 TEKSTİL VE HAZIR GİYİM SANAYİ Tekstil kavramı, halk arasında hazır giyim kavramı ile bir görülmesine karşın her ikisi de birbirinden çok ayrı kavramlardır. Hazır Giyim, tekstil teknolojisinin ürettiği mamullerin giyim eşyasına dönüştürüldüğü bir tekstil üretim evresidir. Bununla birlikte tekstil, gelişmekte olan ülkelere hazır giyim sektörü ile irlikte girmektedir. Tekstil Sanayiinin Tanımı Tekstil sanayiinin temel işlevi, hazır giyim ve hazır giyim sanayiinin hammaddesi olan kumaş üretimine odaklanmaktadır. Tekstil denince, dar anlamda hazır giyim sanayiinde kullanılan kumaş akla gelir. Geniş anlamda ise, büro ve konutlarda iç döşemelerde kullanılan kumaş ve endüstriyel kumaşlar anlaşılır. Bunun yanı sıra dikiş iplikleri, endüstriyel ipler ve kablolar ile bunların hammaddesi durumundaki liflerin üretimleri de tekstil sanayiinin konuları arasında yer almaktadır. Buna göre tekstil sanayi; hammadde ve elyaf üretimi ile başlayıp iplik, örme, dokuma ve lif-iplik-kumaş terbiye aşamalarından geçerek, hazır giyim ve sınai kullanıma yönelik nihai ürün üretimini kapsayan bir üretim sürecini oluşturur. 4 Hazır Giyim Sanayiinin Tanımı Hazır giyim, kısaca giysinin bireysel olarak değil seri bir şekilde üretilmesidir. Daha geniş bir ifade ile hazır giyim; kişinin giyimde hangi modeli seçeceği, ne kadar kumaş alacağı, kime ve kaça diktireceği gibi moda problemlerini ortadan kaldıran, görüp beğenme, deneme ve aynı zamanda giyim zevkini ve rahatlığını veren, seri şekilde üretim tarzını benimseyen bir giyim şeklidir, diyebiliriz. Hazır giyim teknolojisi, üretimin çeşitli aşamalarını kapsayan temel işlemlerle, bu işlemlerin uygulanmasında kullanılan malzeme, makine, araç ve tesislerden oluşur. Hazır giyim üretimi kapsamındaki temel işlemler temelde; model bölümü, planlama bölümü, kesim bölümü, üretim bölümünde gerçekleştirilir. Giysi üretiminde malzeme olarak deri, pamuklu, yünlü, ipekli, sentetik kökenli dokuma veya örme kumalar kullanılabilir. 5 Osmanlı giyim tarzı 5.1 Kadın Giyimi Yüzyıllar boyu teferruatlar çerçevesinde değişen Osmanlı kadın kıyafetleri, Osmanlı tarzını devam ettirirken; XVIII. yüzyıldan itibaren bu tarzın hızla kaybolmaya başladığı görülür. II. Mahmud döneminde erkek kıyafetlerinde uygulanması mecburi değişiklikler yapılmış, fakat kadın kıyafetleri üzerinde doğrudan bir müdahale söz konusu edilmemiştir.Buna rağmen, kadın kıyafetlerindeki bu hızlı değişim nereden kaynaklanmaktadır? Bu sorunun cevabı II. Mahmud’un alafranga hayata verdiği değerde gizli.Kadın giyiminin değişmesinde, saray çevresinin alafranga hayata verdiği kıymet önemli rol oynamıştır.O zamana kadar babalarına ya da eşlerine izafeten, ellerinde bulundurdukları mücevherlere bir statü sahibi olan kadınlar; alafranga hayat ile beraber statünün doğrudan kendi bedenleri ve zihinleri üzerinde odaklandığını görmüşlerdir.Kadın üzerinde yoğunlaşan alafranga hayat tarzında; kadının yanındaki erkek, eş, kardeş kadının bu hayat içinde kendine bir yer edinmesi konusunda en büyük destekçisi olmuştur.Kadının bu yeni hayat içindeki yabancı kılık kıyafetine, davranış şekillerine tepki genellikle aile içinden değil aile dışından gelmiştir. Müslüman Türk kadınının riayet etmesi gereken tesettür; nasıl bir motivasyonla görmezden gelinerek, Batı tarzı giyimin çizgilerine bürünmekte kadınlar tereddüt göstermemişlerdir.Bunun nedenleri olarak; 1. II. Mahmud ile başlayan alafranga hayat; paşa hanımlarının kızlarının seçilme, öne çıkma isteklerine yeni bir boyut getirmiş, saray çevresi Batılı hemcinslerinin kıyafetlerini giyerek onlardan geri olmadıklarını ispat etmeye çalışmıştır.Güzel kadının tarifi değişmiş, güzellik Batıdan yansıyan bir ışık olarak idrak edilmiştir. 2. Batı tarzı kadın giyiminde, II. Meşrutiyetten sonra kamu vicdanını rahatsız edecek bir yozlaşma başlamış, İslamiyet’te kadının tesettüre zorlanmadığı yolunda yorumlar yapılmıştır. 3. Konak eğitimi gören, İngilizce, Fransızca bilen, dolayısıyla Batı’daki kadın hareketlerinden haberdar olan seçkin hanımlar batılı kıyafetleri müdafaa ediyor, feminizm üzerine yazılar kaleme alıyor ve batıcı aydınlar tarafından kabul görüp alkışlanıyorlardı.Bu kadınlar örnek alınması gereken “büyük” kadınlardır.Dolayısıyla zihni formasyon olarak “bu kadınlar”a yetişmesi mümkün olmayan kadınlar, hiç olmasa onlar gibi giyinerek bu gruba ait olma isteklerini dile getiriyorlardı. Mesela, içlerinde Fatma Aliye Hanım’ım da bulunduğu; yazı kadrosunu kadınların oluşturduğu Hanımlara Mahsus Gazete ( ilk sayısı 1 Eylül 1895, son sayısı 25 Haziran 1908’de çıkmıştır) bir taraftan kadın haklarının savunuculuğunu yapıyor, diğer taraftan gazetenin ilavesinde düzenli olarak Batı modalarına uygun kıyafetler veriyordu. Başlangıçta aydın kadınlar arasında Avrupai giyim “...Bugün İngiliz kadınlarını görüyoruz, gayet ciddi yürümeye elverişli zarif eteklikler, rahatça teneffüs etmeye salih ceketleriyle muntazam görünüyorlar” (Nebile Kamuran, Kadınlar Dünyası, 6 Nisan 1913) şeklinde övgüyle dile getiriliyor; süslü Fransız modasına karşı, sade İngiliz modası öne çıkarılmaya çalışılıyordu. Kadın dergilerinin umumi havası Osmanlı tarzının terk edilmesi gerektiği, bu kıyafetlerin kadının özgürlüğünü sınırladığı yolunda olmakla birlikte; yeni kıyafetlerin nasıl olması gerektiğine dair bir anlayış birliği yoktu.Mehasin adlı kadın mecmuası verdiği patronlarla kadın giyimini “Avrupai” tarzda şekillendirirken; Kadınlar Dünyası adlı mecmua feminist çizgisiyle kadının bütün dikkatini giyim üzerinde yoğunlaştırmasını eleştiriyordu. Fakat bu dergide yazan kadınlarda esasında, bir fikir birliğine varmış değillerdi; bir kısım İngiliz kıyafetlerini beğenirken, bir kısmı milli bir kıyafet oluşturulması gerektiği üzerinde duruyordu. II. Abdülhamid zamanında devletin karşılaştığı onca güçlüğe rağmen, kıyafetlerinin en “önemli” konu olması dikkat çekicidir. Kadınların Avrupa modalarına uymak adına kendilerini türlü komik durumlara düşürmeleri, kadın dergilerinin en önemli meselelerinden biri haline gelmiştir. Öyle ki, kadın dergilerinde en fazla yer alan konu; modanın ne olup olmadığı meselesi olmuştur.Buna karşılık yazıların çokluğuna ve çeşidine rağmen, modayı izah etme çalışmalarının belli noktalarda tıkandığı görülür.Tıpkı; batılı zihnin, dünya görüşünün anlaşılmasından dolayı batılılaşmanın anlaşılamaması gibi modayı tarif etmeyen “moda” tarifleri” yapılır. “Modaya uyalım ama israftan kaçınalım” gibi modayı kavrayamayan prensipler ortaya konulmaya çalışılır. Kadınlara siyasi, sosyal bir şuur verilmesi, Türkiye’de daima kıyafeti merkez alan bir tarz gelişmiştir.Fikri dergilerde erkek kıyafeti üzerinde durulmadığı halde kadın dergilerinde esas misyonun kıyafet, görünen üst tabakanın imaja yönelik bir fikir hareketi olması, dikkat çekicidir.Bu tavırla kadına; öncelikle olması gereken zihniyetin kıyafeti giydirilerek, fikri bir oluş göstermesi prensibi kabul edilmiş gibidir. Osmanlı kadınlarının sahip oldukları kıyafet tarzını bırakarak, Avrupa modalarına bürünmelerinde aydın kadınların batılı zihin yapılarını taltif eden yapıyla birlikte; gazete ve dergilerin Avrupa modalarını sunması, önemli rol oynamıştır. Kadınların Avrupa modalarına uymaları konusunda hiçbir boşluk yoktur; destek vardır. Giyilmesi gereken kıyafetlerin patronları vardır. İslamcıların eleştirileri önemsiz olmuştur. Çünkü onlar gerici sıfatıyla birlikte, statü kaybettirmiş oluyorlardı. Böylece savaş, statü kaybettirilmeye çalışılan İslami giyimle Avrupai giyim arasında sürdürülüyordu. Bir taraftan dergilerde Avrupa modalarına dair kıyafetlerin resmi ve patronu verilirken diğer taraftan köşe yazılarında, modaya uyalım amaisraftan kaçınalım tavsiyeleriyle dolu olan makalelerin yayınlanmasının sebebi; savaş dolayısıyla baş gösteren kıtlığın yanı sıra, modanın henüz bir rüzgar olarak idrak edilmemiş olmasıdır. Modaya uymak yada uymamak söz konusudur. II. Meşrutiyet döneminin dergileri bunu görememiş, modaya uyarak hür iradelerini kullanabileceklerini sanmışlardır. Hakikatte modaya uymaya başlayınca iradenin seçimini moda absürt ilan eder. Moda karşısında kendi hür iradelerini kullananlar, ancak belli bir tarza sahip olanlardır.Batılılaşma ile birlikte Osmanlı kendi tarzını kaybetti. Karşısında kendisine set çekecek bir giyim tarzıyla karşılaşmadığı için, Batı modasının yaygınlaşması kolay olmuştur.Özellikle Halide Edip Adıvar’ ın başını çektiği kadın yazarlar, milli üsluba uygun bir giyim tarzının yaygınlaşması için çaba sarf etmişlerdir. Ne var ki, sahip oldukları batıcı zihniyetleri böyle bir üslubu oluşturamamış batılı kıyafetler içinde oldukça sade, süsü reddeden giyim tarzıyla; Ermeni ve Rum terziler elinde oyuncak olan moda düşkünü kadınlar karşısında, aydın kadının sadeliğini temsil etmişlerdir. 5.2 Osmanlı Dönemi Giyim Anlayışına Genel Bir Bakış Osmanlı Devleti, XIII. Yüzyılın sonlarından XX. Yüzyılın ilk çeyreğine kadar, varlığını sürdüren Türk devletidir. Osmanlı tarihinin ilk iki yüzyılı, bir yayılma ve genişleme dönemidir. Siyasi ve kültürel açıdan hızlı bir gelişme göstererek yayılma ve topraklarını genişletme döneminde, idaresi altına aldığı ülkelerin kültürlerinin yanında giyim tarzlarının yayılmasında da etken olmuştur. Osmanlı kültürel düzeni saray ve halk olmak üzere iki farklı temele dayanmaktadır. Saraya bağlı yöneticiler, özellikle padişahlar kendi ölçüleri içinde disipline edilmiş ve o ölçüler içinde yaşamışlardır. Padişah yakınları da aynı düzeni sürdürmüşlerdir. Sarayın sanat yönündeki gereksinimleri Enderun’ a bağlı Ehl-i Hiref Ocakları tarafından karşılanmıştır. Enderun’da, Fatih zamanında sarayda teşkilatlandırılan okul ve atölyelerde seçkin usta ve eğiticiler yetenekli sanatkarların yetiştirmeleri ve kendi aralarında hizmet vermeleri sağlanmıştır. Bütün sanat dallarında olduğu gibi, dokuma alanında da saray/enderun nakkaşları zamanın saray beğenisine göre, resim ve desenleri oluşturmuşlardır. Altın, gümüş ve ipek gibi değerli dokuma malzemeleri simkeşhanelere veya tüccarlara ısmarlanmıştır. Keten, yün, pamuk ve iplikler saray ile anlaşmalı aşiretlerden alınmıştır. Belirli konularda uzmanlaşmış aşiretler vergi ve askerlik karşılığı, saray gereksinimi için üretim yapmışlardır. Osmanlı sarayında işleme sanatı önemli bir yer tutmaktadır. Özelikle tezgahlarda dokunan kaliteli kumaşlara, çak sanatlı el işlemeleri yapılmıştır. İşlemeler saray ve saray dışında üretilmiştir. Değişik çevrelerden gelen ve getirilen yerli ve yabancı sanatçıların çalıştığı saray ülke içinde metropol olmakla birlikte kültürler arasındaki karşılıklı geçişi sağlayan bir köprü görevi görmektedir. Osmanlı sarayında uygulanan işlemeler ve giyim tarzları, günümüze kadar etkilerini göstermişlerdir. Değişik kültürlerin etkisi altında kalan ülkemizde Osmanlı kültürlerinin etkilerine hala rastlanmaktadır. Folklorik giysilerde, özel günlerde (doğum, evlenme, bayram vb.) veya yöresel giysi olarak çeşitli bölgelerde görülen tarzlar, geçmişten günümüze uzantılarını sunmakta ve tüm dünyadaki moda olgusuna ışık tutmaktadır. 6 ÖLÇÜ TÜRLERİ VE ÖLÇÜ ALMA TEKNİKLERİ Giysi kalıbı ölçülerini temel ölçüler ve yardımcı ölçüler olmak üzere iki grupta toplayabiliriz. Ayrıca ölçüleri alınış şekillerine göre uzunluk ve genişlik ölçüleri olarak da ayırabiliriz. Uzunluk ölçüleri yere dik olarak alınan ölçüler, genişlik ölçüleri ise yere paralel olarak alınan ölçülerdir. 6.1 Temel Ölçüler Temel ölçüler, doğrudan vücut üzerinden alınan ölçülerdir ve dikilecek giysinin bir altına giyilen iç giysi üzerinden alınır. 1. Tüm boy: Düz bir ayakkabı ile baş dahil topuğa kadar olan mesafedir. 2. Göğüs çevresi: Göğsün en geniş noktasından ve sırt kemiğinden geçecek şekilde yere paralel olarak alınır. Mezur, bir parmak içeri girebilecek bollukta tutulmalıdır. 3. Bel çevresi: Mezura, bel hattı üzerinde belin en dar noktasından geçecek ve bir parmak bolluk bırakılacak şekilde yere paralel tutularak ölçü alınır. 4. Kalça çevresi: Kalçanın en geniş yerinden, yere paralel ve bir parmak bolluk payı bırakılacak şekilde ölçü alınır. 5. Kol boyu: Kol dirsekten hafif kıvrılarak, kolun en üst noktasından (omuzdan) el üzerinde istenen bir noktaya kadar alınan ölçüdür (dış kol boyu). Ayrıca bir cetvel yardımı ile kolun gövde ile birleştiği noktadan bilekte istenen noktaya kadar, kolun iç kısmından da iç kol boyu ölçüsü alınır. 6. Tüm boy: Düz bir ayakkabı ile baş dahil topuğa kadar olan mesafedir. 7. Göğüs çevresi: Göğsün en geniş noktasından ve sırt kemiğinden geçecek şekilde yere paralel olarak alınır. Mezur, bir parmak içeri girebilecek bollukta tutulmalıdır. 8. Bel çevresi: Mezura, bel hattı üzerinde belin en dar noktasından geçecek ve bir parmak bolluk bırakılacak şekilde yere paralel tutularak ölçü alınır. 9. Kalça çevresi: Kalçanın en geniş yerinden, yere paralel ve bir parmak bolluk payı bırakılacak şekilde ölçü alınır. 10. Kol boyu: Kol dirsekten hafif kıvrılarak, kolun en üst noktasından (omuzdan) el üzerinde istenen bir noktaya kadar alınan ölçüdür (dış kol boyu). Ayrıca bir cetvel yardımı ile kolun gövde ile birleştiği noktadan bilekte istenen noktaya kadar, kolun iç kısmından da iç kol boyu ölçüsü alınır. 6.2 Yardımcı Ölçüler Yardımcı ölçüler, vücut üzerinden alınabildiği gibi temel ölçülerden bir takım oranlar yardımı ile hesaplanarak da bulunabilir. 1. Arka uzunluk: Ense kemiği ile bel ekseni arasındaki mesafedir. 2. Sırt yüksekliği: Ense kemiği ile göğüs ekseni arasındaki mesafedir. 3. Kalça düşüklüğü: Bel ekseni ile kalça ekseni arasındaki mesafedir. 4. Göğüs düşüklüğü: Boyun ile omuzun birleşme noktasından göğüs ucuna kadar olan mesafenin ölçülmesi ile bulunur. 5. Ön uzunluk: Boyun ile omuzun birleşme noktasından bel eksenine kadar (göğsün en yüksek noktasından geçecek şekilde) olan mesafedir. 6. Yan yüksekliği: Koltuk altı ile bel ekseni arasındaki uzunluktur. 7. Omuz genişliği: Boyun ile omuzun birleştiği noktadan omuzun bitim noktasına kadar olan mesafenin ölçülmesi ile bulunur. 8. Arka yaka oyuntusu genişliği: Ense kökünden boyun ile omuzun birleşme noktasına kadar olan mesafedir. 9. Sırt genişliği: Kolun gövde ile birleştiği noktadan arka ortaya kadar olan mesafenin yere paralel bir şekilde ölçülmesiyle bulunur. 10. Göğüs genişliği: Göğüs ekseni üzerinde kolun gövde ile birleştiği noktadan ön ortaya kadar olan mesafenin yere paralel bir şekilde ölçülmesiyle bulunur. 11. Yaka çevresi: Boyun çevresinin mezura ile ölçülmesi ile bulunur. 12. Pazu çevresi: Pazu çevresinin ölçülmesidir. 13. Koltuk genişliği: Göğüs ekseni üzerinde, kolun ön ve arka beden ile birleştiği noktalar arasındaki uzaklığın kol altından ölçülmesi ile bulunur. 14. Arka uzunluk: Ense kemiği ile bel ekseni arasındaki mesafedir. 15. Sırt yüksekliği: Ense kemiği ile göğüs ekseni arasındaki mesafedir. 16. Kalça düşüklüğü: Bel ekseni ile kalça ekseni arasındaki mesafedir. 17. Göğüs düşüklüğü: Boyun ile omuzun birleşme noktasından göğüs ucuna kadar olan mesafenin ölçülmesi ile bulunur. 18. Ön uzunluk: Boyun ile omuzun birleşme noktasından bel eksenine kadar (göğsün en yüksek noktasından geçecek şekilde) olan mesafedir. 19. Yan yüksekliği: Koltuk altı ile bel ekseni arasındaki uzunluktur. 20. Omuz genişliği: Boyun ile omuzun birleştiği noktadan omuzun bitim noktasına kadar olan mesafenin ölçülmesi ile bulunur. 21. Arka yaka oyuntusu genişliği: Ense kökünden boyun ile omuzun birleşme noktasına kadar olan mesafedir. 22. Sırt genişliği: Kolun gövde ile birleştiği noktadan arka ortaya kadar olan mesafenin yere paralel bir şekilde ölçülmesiyle bulunur. 23. Göğüs genişliği: Göğüs ekseni üzerinde kolun gövde ile birleştiği noktadan ön ortaya kadar olan mesafenin yere paralel bir şekilde ölçülmesiyle bulunur. 24. Yaka çevresi: Boyun çevresinin mezura ile ölçülmesi ile bulunur. 25. Pazu çevresi: Pazu çevresinin ölçülmesidir. 26. Koltuk genişliği: Göğüs ekseni üzerinde, kolun ön ve arka beden ile birleştiği noktalar arasındaki uzaklığın kol altından ölçülmesi ile bulunur. 6.3 Ölçü Alma Teknikleri Giysilerin ölçüleri alınırken, ince bir giysi üzerinden ve bel, basen, göğüs ölçüleri hariç bolluk verilmeden ölçü alınır. Vücut üzerinden ölçü alınırken iki ölçüm aracı kullanılır: 1. Ölçme tablo ve çubuğu(antropometre, somametre): Üzerinde dikey yönde hareket edilebilir yüzeyli bir kolu bulunan, milimetre olarak derecelendirilmiş dikey bir cetveldir. 2. Şeritmetre(mezur): Boyutsal değişim göstermeyen, yaklaşık olarak 1.5 cm eninde ve milimetre olarak derecelendirilmiş bükülebilir bir ölçüm aracıdır. Vücut ölçüleri alınırken aşağıdaki esaslara dikkat edilmelidir: · Ölçüler alınırken ayakkabısız ve ince bir giysi üzerinden alınmalıdır. · Yetişkinlerin boy ölçüleri alınırken, ölçme tablo ve çubuğu kullanılmalıdır. · Diğer bütün beden ölçülerini almak için ve ayakta duramayn bebeklerin ölçülerini almak için şeritmetre kullanılmalıdır.Şeritmetre vücudun şeklini bozacak kadar sıkıştırılmamak şartı ile sııca tutularak ölçüm yapılmalı ve ölçümler en yakın bir üst santimetreye yuvarlatılmış olarak alınmalıdır. 6.4 Ölçü Hataları Tekstil hazır giyim üreticilerinin karşılaştıkları önemli sorunlardan birisi de giysilerde ölçü sorunlarıdır. Ölçülerin istenilen tolerans sınırlarının üzerinde sapmalar göstermesi nedeni ile malını gönderemeyen, gönderip de geri almak zorunda kalan , 2.Kalite olarak gönderen veya reklamasyon yaptırımına maruz kalan ihracatçılarımızın sayısı az değildir.Aslında sistemli bir yaklaşım ile kolaylıkla çözümlenebilecek bir konu olan ölçü alma ve kontrol işlemleri aşağıdaki nedenlerden dolayı bir sorun haline gelmektedir: - Ölçülerin sınıflandırılmasında bilgi yetersizliği, - Ölçü alma tekniklerinin bilinçli bir şekilde uygulanmaması, - Yetişmiş teknik eleman yetersizliği, - Verilerin eksik veya fazla olması, - Yanlış üretim tekniği uygulanması , - Üretim hataları, - Birimler arası iletişim kopukluğu, - Organize olamama, - Birimler içi ve birimler dışı işbirliği yetersizliği, - Kontrol eksikliği ve - Kumaş ve malzeme hatalarıdır. 6.5 Ölçüm Hatalarının Nedenleri Ölçüm hatalarının başlıca nedenleri aşağıdaki şekilde sıralamak mümkündür: 1. Hatalı ölçüm aleti kullanımı, 2. Ölçü değerlerini inç sisteminden metrik sisteme çevirirken yapılan matematiksel hatalar, 3. Ölçü tablolarında ölçüm değerlerinin eksik, fazla veya yanlış gösterimi, 4. Ölçünün üstüne giyildiği giysi üzerinde alınmamış olması, 5. Ölçü tablosunda bulunmayan ancak kalıp çiziminde kullanılacak doğruluğu saptanmış bazı temel ölçülerin daha öncece kullanılmış tablo değeri ile karşılaştırılmaması ve 6. Kişilerin yetersizliği 7 ETEK Vücudun belden aşağı kısmını örten, beli dar, altı değişik biçimlerde yapılabilen ve uç kısmı serbest olan bir giysidir. İlk insanların vücutlarının belen aşağı kısımlarını avladıkları hayvan postlarıyla örtmeleri, eteğin insanların ilk giyimleri olduğunu ortaya çıkarmıştır. Medeniyetin ilerlemesi dokumacılığın başlamasıyla, etek modelleri de çeşitlilik kazanmış, sade etekler, yerlerini volanlı, pilili ve modelli eteklere bırakmışlardır. Bizde eteğin giyilmeye başlanması çok eski devirlere rastlar. Tanzimat devrinde, özellikle, yüksek tabakanın giydiği etek, meşrutiyet devrinde zamanın modası haline gelmiştir. Günün her saatinde giyilebilen, özellikle genç kızların ve çalışan hanımların tercih ettikleri bu kıyafeti kullanıldığı yere göre ikiye ayırabiliriz. a) Spor etekler b) Fantezi etekler Spor etekler; yürüyüşte, işte ve günün her saatinde giyilebilir. Model ve kumaş seçiminde, rahat hareket etmeyi engellemeyen bir giysi olmasına dikkat edilmelidir. Fantezi etekler; kumaş ve model özelliği ile fantezileştirilebilir. Bunlar bir öğleden sonra giysisi olarak veya balo, düğün vb. gibi yerlere gidilirken giyilebilir. Hatta bazı resmi toplantılarda uzun etek giyme zorunluluğu olabilir. Spor ve fantezi eteklerin boyları, günün modasına göre diz üstü (mini), diz altı (midi) ve uzun (maksi) yapılabilir. Ancak modayı izlemenin de yaş, vücut yapısı ve çevre ile ilişkisi olduğu unutulmamalıdır. 7.1 Etekte kapanma payı teknikleri 1. Normal kapanma: Ön ortasından düğme çapının 1,5 katı çıkılarak verilen kapanma payı ile elde edilir. 2. Kruvaze kapama: Ön ortasından istenen kruvaze payı verildikten sonra düğme çapının 1,5 katı çıkılarak verilen kapanma payı ile elde edilir. Kruvaze kapanma da ilk sıra düğme iliklenerek kapatılır. İkinci sıra düğme üstte süs düğmeler olarak kalır. Altta kalan parçanın sarkmaması için ilik açılarak üstteki parçaya iliklenir. Kruvaze Payı: Kapama payı verildikten sonra verilen iine dönme payı. Kıvırma payı = kapama Payı * 2+1 Kruvaze kapamalarda kıvırma payı = kruvaze payı * 2+ Kapama Payı + 1 olarak hazırlanır. Ancak kumaş kalınlığı fazla olduğunda önde dört kat kumaşın varlığı hoş olmayacağından kruvaze payı astar ile temizlenebilir. İlik Boyu: Düğme kalınlığına göre düğme çapından 2-3-4 mm fazla olur. İlik boyunun 3-5 mm’si (düğme kalınlığı kadarı) ön ortasından dışarı, geri kalanı içeri doğru açılır. İlk ilik kemerin ortasına, ayaklı yakalarda yaka ayağının ortasına, röverli yakalarda röver hattı ile kapama payının birleştiği noktaya açılır. 7.2 Etekte Bel Çalışmaları 1. Kemerli Beller Düz kemer: Bel çizgisinden yukarıda duran bir kemer türüdür. Korsaj kemerden farkı; bel çevresi ile kemer üstü çevresinin eşit olmasıdır. Genişliği 2-4 cm olabilir. İçine yarım olarak tela yapıştırılır ve en/boy düz ipliğine göre kesilebilir. Anform kemer: Belden aşağı, belin şekline göre çalışılan kemer türüdür. 2-10 cm veya 12 cm’ yi geçmez.Üzerine her türlü model uygulaması yapılabilir. Korsaj Kemer: Yarısı belden yukarı, yarısı belden aşağı çalışılan kemerdir.Anlamı bedeni sıkı saran bir iç giysi olan korse kelimesinden gelir. Kulisan Kemer: Belden yukarıda hazırlanan bir kemerdir. Kalıp içindeki pens veya yanlardaki bolluklar bir lastik veya bir kordon vasıtasıyla toplanarak bel ölçüsüne bağlanır. Çoğunlukla hafif etek modelleri, eşofman, yazlık pantolon veya şortlarda uygulanır. 2.Kemersiz Beller: Grogren ile temizleme: Bel dikiş payının Grogren denen yardımcı malzemeyle temizlenerek içe doğru kıvrılmasıyla elde edilir. Astar ile temizleme: Belin astar ile temizlenmesi. Lastik ile temizleme: Belin lastik kullanılarak içe doğru kıvrılması veya dışta üstte kalacak şekilde temizlenmesiyle elde edilir. 7.3 Etekte Pili Çalışmaları Pili, ölçülü bir yere fazla kumaşı ütülü veya ütüsüz kat yaparak yerleştirme işlemine denir. Pili payları iki şekilde hazırlanabilir: Kendinden çıkan pili: Kalıpta pili paylarının eksiz olarak verilerek pililerin hazırlanmasıdır. İlave pili: Çoğunlukla kumaştan tasarruf etmek amacıyla, pili paylarının ekli (dikişli) olarak hazırlanmasıdır. İlave pili çalışıldığında eklerin pili aralarına (kat yerlerine) gelmesini ve dikişlerin görünmemesine dikkat edilir. 7.3.1 Pili çeşitleri Düz Ütülü Pili: Pili paylarının altta ve üstte eşit olarak hazırlanarak ütülenmesiyle elde edilir. Godeli Ütülü Pili: Pili payı godesiyle birlikte hesaplanarak verilir. Etek ucunda, pili paylarından gode payı alınarak godeler çizilir. Pili payı aşağıda az yukarıda çoktur. Pilikaşe: Aynı yerde birbirine bakan iki pilinin katlanmasına pilikaşe denir. Kanun Pili: Kumaşın tersi yönünde birbirine bakan, düz yönünde ise birbirine ters olan piliye denir. Kanun pili, pilikaşenin tersidir. Ütüsüz Serbest Pili: Pili paylarının üstte ve etek ucunda farklı verildiği ve ütülenmediği pili çeşididir. Üstte verilen pili payının 2, 3, 4, 5 katı etek ucunda verilirbilir. Pilisoley: Tek bir noktadan dökülen pili çeşididir. 8 HAZIR GİYİM SEKTÖRÜNDE GİYSİ KALIBI HAZIRLAMA Hazır giyim sektöründe giysi kalıbı hazırlama; işgücü, zaman, malzeme, enerji ve maliyet unsurlarından tasarruf sağlamasının yanı sıra, giysi üretiminde standardizasyon, kalite değerinde düzgünlük, giysinin vücuda uyum sağlaması ve giysinin estetik olarak düzenlenmesi açısından da önemli bir işlemdir. Hazır giyimin gelişmeye başladığı dönemlerde aynı modelden fazla sayıda üretim yapılırken, günümüzde değişen tüketici taleplerinden dolayı daha az sayıda üretim daha fazla model kullanılarak gerçekleştirilmektedir.Bu durum, giysi kalıplarının hızlı ve doğru bir şekilde hazırlanması ve kullanılmasının hazır giyim sektöründeki önemini arttırmış ve bilimsel verilerden yararlanarak giysi kalıbı hazırlama gereğini ortaya koymuştur. Hazır giyim sektörünün yapısına uygun, nitelikli eleman azlığından dolayı, özellikle küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin çoğunda çıraktan yetişme kalıpçılar çalıştırılmaktadır. Bu kişiler akademik bir kalıp sistemi kullanmayı bilmedikleri için kendi yöntemlerine göre giysi kalıplarını hazırlamakta, ve bu nedenle de piyasada çok çeşitli ölçülere göre üretilmiş giysilere rastlanmaktadır. Türk kadın standart beden ölçülerinin henüz belirlenememiş olması nedeniyle hazır giyim üretimi yapan işletmeler, Türk insanının vücut ölçülerine çok iyi uyum sağlamayan hazır giyim ölçü dizilerini kullanarak elde ettikleri kalıplar ile üretim yapmaktadırlar. Hazır giyim sanayiinde kalıp hazırlama süreci; işgücü yoğunluğu, uzun süre isteyen hazırlık dönemi, nitelikli eleman gereksinimi, üretimi ve planlamayı doğrudan etkilemesi ve yönlendirmesi açısından önemli bir süreçtir. Bu süreç aşağıda belirtilen aşamalardan oluşmaktadır: Uygun teknikler kullanılarak, doğru bir şekilde temel kalıp hazırlığı, Temel kalıp üzerine model uygulaması, Kalıp üzerinde dikiş payı, çekme payı ve benzeri payların verilerek, gerekli yazı ve işaretlerin düzenlenmesi, Serileme işlemlerinin yapılması, Serilenen kalıpların kesim planı hazırlığı için kartonlara kopyalanması ve kesilmesi, Yukarıda belirtilen aşamalarda karşılaşılan sorunlar nedeniyle, hazır giyim sektöründe kalıp ve pastal planı hazırlama aşamalarında ileri teknoloji kullanımına yönelinmektedir. Ancak yatırım maliyetlerinin yüksekliği ve bu alanda eğitimli eleman eksikliği yüksek teknolojiden yararlanmayı güçleştirmekle beraber günümüzde genellikle büyük işletmelerin kalıp hazırlama birimlerinde bilgisayarlı kalıp hazırlama sistemlerinden yararlandığı görülmektedir. 8.1 Giysi Kalıbı Hazırlama Kalıp hazırlama, kalıp parçalarını hesaplanma ve çizim yolu ile elde edilmesidir. Hazır giyim sanayiinin ortaya çıkması ve giysilerin vücuda uyumu ile ilgili taleplerin artması sonucunda, 19. yy başlarından itibaren vücut ölçülerine göre geometrik ve matematik kurallarla hesaplanarak çizimlerin yapılması ile ilgili ilk çalışmalar başlamıştır. Kadın giysilerinin gerçek konfeksiyon tekniğine göre üretimi 19. yy sonlarında görülmüştür. Birinci dünya savaşı patlak verene kadar (1914-1918) pek çok kadın hazır giysi kullanmaya karşı ön yargı ile bakıyordu. Savaş bu tutumu hızla değiştirmiştir. Çünkü savaştaki ülkeler kadınları yardımcı servislerde çalışmak üzere göreve çağırmışlardır. Tek ihtiyaç üniformalar olduğu için giysilerin seri üretim yöntemleriyle üretilmesi zorunlu olmuştur. Savaş bitiminde, kadın giysileri hakkındaki tabular yıkılmış ve 1920 yılının başlarında hazır giyim talebinde artma görülmüştür. Giysi üreticilerinin deneyimlerinden daha gerçekçi kalıp konstrüksiyonu metodu ve beden seri kalıplarının elde edilmesinde vücut oranlarına gereksinim duyulmuştur. Sonraki yıllarda kadın giysi kalıplarının çizim sistemlerinde ve serilenmesinde daha rasyonel ve hızlı gelişmeler görülmüştür. Sistemlerin pek çoğunun orjinali erkek giysi kalıplarının çizim esaslarına dayanır. Giysinin oluşmasında en önemli unsur olan kalıplar, çizim ölçülerinin kullanılmasıyla meydana getirilir. Kalıp; dokuma veya örme kumaştan hazırlanacak giysinin, üç boyutlu vücut formunu, istenilen model ve özelliklerde sarabilmesi için genellikle kağıt üzerine hazırlanan iki boyutlu geometrik formudur. Çizim noktalarının işlem sırasına göre, düz veya kavisli çizgilerle birleştirilmesi sonucunda ise kalıp çizgileri meydana gelir. Kalıp çizgileri, tek tek kalıp parçalarının sınır çizgilerini oluşturur ve kalıplar bu çizgilerden kesilirler. Hazır giyim sanayiinde üç çeşit kalıp kullanılmaktadır: Temel Kalıp: Temel alınacak bedene ait standart ölçüler kullanılarak hazırlanır, aynı giysi türüne ait her türlü model uygulaması için bu temel kalıp kullanılır. Model Kalıbı: Model özelliklerine göre temel kalıp üzerine istenilen modelin değişikliklerinin yapılmasıyla elde edilir. Üretim Kalıbı: Temel kalıp üzerine üretimle ilgili dikiş ve çekme payının verilmesi ile kumaşın kesimi için hazır hale getirilmiş kalıptır. Şablon adı verilen bu kalıp üzerinde ayıca, kumaşın kesilmesi ve dikilmesinde kolaylık sağlayacak işaretler de bulunur. Bu işaretler, düz iplik hattı, pens yeri işareti, çıt işaretleri, kalıbın adı, beden numarası v.b...dir. 9 MODEL UYGULAMA TEKNİKLERİ Temel kalıbın herhangi bir modele göre, çeşitli kuplar, pililer, godeler, dikişler kullanılarak çeşitli parçalara kesilmesi (ayrılması) ve yeni bir düzende hazırlanmasına “model uygulama” denir. Kalıpta yapılan bu kesme işlemleri (kuplar, dilişler, pililer) kalıbın enine, boyuna veya verevine yapılabilir. Model uygulamada modelin özelliğine göre; simetrik modellerde yarım kalıp, asimetrik modellerde bütün kalıp olarak çalışır. Temel kalıp üzerinde çeşitli kupların, pililerin, godelerin, herhangi bir modele göre hazırlanmasına model uygulama denir. Model uygulamak, belli bir bilgi ve beceri gerektirir. İyi Bir model uygulayıcı (modelist) olabilmek için sık sık değişik modeller kalıba uygulanıp çalışılmalı ve çalışılan modele uygunluğu kontrol edilmelidir. Sıkı bir çalışma, bıkmadan değişik modeller uygulama kişinin el becerisini arttırarak görünüşünü ve zevkini kuvvetlendirecektir. 9.1 Model Uygulamada Dikkat Edilecek Esaslar 1. Uygulanacak model dikkatli bir şekilde analiz edilerek, modelin özellikleri incelenir. Örneğin modelde pens yoksa, bunun kup, büzgü, veya pili içine mi kaydırılması gerektiği düşünülmelidir. 2. Modelin görünüşün, havasının başarı ile uygulanabileceği ana kalıp 8 baz seçilir) seçilmelidir. 3. Model üzerindeki kuplar, pililer, büzgüler vs. dikkatlice oranlanır. Seçilen ana kalıp üzerine oranlara dikkat edilerek kup yerleri belirlenir. (pens ve kup dilişlerine dikkat edilir) 4. Modelin üzerindeki kuplar, pililer, büzgüler vs. dikkatlice oranlanır. Seçilen ana kalıp üzerine oranlara dikkat edilerek kup yerleri belirlenir. (pens ve kup ilişkilerine dikkat edilir.) 5. Model özelliğine göre kaydırılarak olan pensler, gerçek değerleri ile yarlerinde alınarak gereken yerlere taşınır. Bu arada kalıp ölçülerini değişmemesine dikkat edilmelidir. 6. Modelde pili varsa, bu pililerin kaç adet olduğu ve pili aralarının kaçar cm. olabileceği tespit edilmelidir. 7. Büzgü veya drapelerde, payların habgi ölçülerde verilebileceği tasarlanmalıdır. 8. Kapamanın nasıl yapıldığı (ilik, düğme, fermuar, pat, veya yırtmaçla) incelenip, kapama payı buna göre verilmelidir. Düğme çapının kapama payını etkileyeceği unutulmamalıdır. 9. Cep, cep kapağı, kemer, bant gibi ilavelerin şekli ve yeri tespit edilmelidir. 10. Model uygulandıktan sonra, parçaların düz iplik ve kontrol (çıt) işaretleri konmalı ve kesilecek parçaların karışmaması için parçalar mutlaka numaralandırılmalıdır. 11. Pili payının, iki pili arasındaki uzaklığın iki katından fazla verilmemesine dikkat edilmeli, pili aralarındaki uzaklık çok olduğu zaman, kumaşın kalınlığına göre pili payı ayarlanmalıdır. 12. Pili payının ortası mutlaka düz ipliğe getirilmelidir. (Pililerin düzgün olması ve pili içlerinin sarkmaması için) 13. Pili uçlarında; pili sayısına, kumaş ve model özelliğine göre açma yapılmalıdır. (godeli ütülü pili) Eğer kalıbın tek tarafında pili varsa (asimetrik model), pili uçlarında yapılan açma miktarı kadar, kalıbın diğre tarafında ve arka kalıpta da açma yapılmalıdır. (Dikişlerin öne veya arkaya dönmemesi için) 14. Pili payları şablonlanırken mutlaka kapatılarak çizlmeli veya kesilmelidir. Model özelliğne göre birbirinden ayrılan parçaların üzreinde gerekli olan son işlemler; penslerin kaydırılması, pili payı ,vs. gibi modelin açma işlemleri yapılarak model tamamlanır. Numune kesimi yapılmadan önce kalıbın ölçü kontrolü yapılır ve kalıp üzerinde bulunması gereken bilgiler ilave edilir. (parça adı, beden no, kesim adedi...) 9.2 Kalıpları Kontrol Etme Teknikleri Ölçüsü iyi alınmış ve dikkatle hazırlanmış bir kalıp giyildiği zaman vücuda oturur ve düzeltme gerektirmez. Ölçü ve kalıba güvenildiğinde, vücuda giyilip kontrol edilmeden de kumaşa uygulanabilir. Ancak, kalıp kumaşa uygulandıktan sonra düzeltme gerektirmemesi için kalıpların birleştirilerek vücut üzerinde denenmesinde yarar vardır. Temel veya model uygulanmış kalıba dikiş payları verilip, şablonlandıktan sonra, ön ve arka kalıptaki pens, pili veya kuplar birleştirilip, yan dikiş arka öne kapanacak şekilde iğnelenir. Cep, cep kapağı, pat vb. gibi ilaveler varsa, kalıpta işaretli olan yerlere konup, bel yeri ekstrafor veya bel şeridi ile tespit edilir. Kontrole hazırlanan kalıp sağ tarafa giydirilerek, kalıbın ve modelin vücuda uygunluğuna bakılır. Doğru ölçü alınmış ve iyi çalışılmış bir kalıbın vücuda uygun olması gerekir. Kalıp giyildiğinde vücuda uymayan tarafları varsa, ölçü almada ve kalıp çıkarmada bir hata olduğu düşünülmeli, vücut üzerinde prova yapılarak düzeltme yerine, yeniden ölçü ve kalıp kontrolleri yapılmalıdır. Model uygulanmış kalıplar kontrol edilirken, modelin vücuda uygunluğu, kup, pili, cep vb. gibi model uygulamaların yerinde olup olmadığı incelenmeli, yapılması gereken düzeltme ve değişiklikler tespit edilmelidir. 10 Şablon Hazırlama Dikimi yapılacak giysi için hazırlanan kalıpların kumaş kesiminde kullanılmak üzere, kalıbın kenarlarına verilen payları ve gerekeli işaretler belirlenerek kalıbın kesimine hazır hale getirilmiş şekline şablon denir. Şablonun Özellikleri 1. Dikiş Payları:Hazır giyimde kalıbın kenarlarına paralel olarak verilen paylardır. Hazır giyimde kullanılan dikiş payı 1 cm dir. Modele göre farklılıklarda olabilir. 2. Çıt İşlemleri: Dikim sırasında, pens uçlarında, yatay hatlarda, dikiş paylarında ve model özelliğine göre ihtiyaç duyulan karşılıklı yada üst üste gelmesi gereken yerlerdeki işaretlerdir. 3. Yazı ve İşaretler: şablon üzerinde bulunması gereken yazı ve işaretlerdir. Şablonda Bulunması Gereken Yazı ve İşaretler · Dikiş talimatlarına uygun olarak, dikilecek dikişin ve makinesinin özelliğine göre dikiş payı verilir. · Modelin numarası veya ismi yazılır. · Beden numarası yazılır. · Parçanın kaç adet kesileceği yazılır. · Parçanın ismi(ön-arka-kol) · Parça numarası · Modelin kaç parçadan meydana geldiği en büyük temel şablon üzerine yazılır(Toplam parça sayısı yazılır). · Kumaş,astar,telâ şablonu olduğu üzerine yazılmalı. · Düz boy iplik işaretlerinin konması. · Çıt işaretleri: Plilerin kat yerlerine, penslerin kenar uçlarına, dikiş payı kalınlığını göstermek için parçaların kısımlarında karşılıklı gelmesini istediğimiz yerlere konur. · Koko ve delikler: Penslerin sivri uçlarına 3 cm içerden kapak ve cep yerlerine,ilik ve düğme yerlerine(parçaları ilikte ortasına, örme ilikte başına delinir.) 10.1 Şablonların Kullanılışı Şablonlar şekline göre 4’e ayrılır: 1-Kesimde 2-Ütülemede 3-İşaretlemede 4-Dikimde kullanılan şablonlar 1-Kesimde Kullanılanlar:Dikiş payları verilerek kesilmiş ve hazırlanmıştır. Ayrıca toplu kesim esnasında, pastal resmi hazırlamada ve kumaşın en ekonomik bir şekilde değerlendirilmesinde yardımcı olur.Dikkat edilmesi gereken hususlar: - Şablonlar düzgün şekilde hazırlanır, - Yuvarlak ve köşe kesim yerleri özenli olmalı, - İtinalı bir şekilde muhafaza edilmeli. 2- Ütülemede Kullanılan Şablonlar: Genellikle küçük parçaların şekil ütülemesinde kullanılır. Bu şablon paysızdır. Şablon parça üzerine dikiş paylarına dikkat edilmek suretiyle yerleştirilir. Ütü işlemi payların şablon üzerine katlanması ile yapılır. Dikkat edilmesi gereken husus: - Şablon şeklini koruyacak şekilde yerleştirilip ve katlanması gereken payları kaydırılmadan düzenli bir şekilde ütülenmesidir. 3-İşaretlemede Kullanılan Şablonlar:Parça üzerine cep yeri, ilik yeri ve benzeri yerleri işaretlemede kullanılır. Cep ve ilik yerleri delinerek, kesilip çıkarılarak veya çizilerek işaretlenir. Dikkat edilmesi husus: - Şablon parça üzerine kaydırılmadan düzgün şekilde yerleştirilmelidir. - İşaretlerin koyu ve görünür renkte olmasına dikkat edilmelidir. 4-Dikimde Kullanılan Şablonlar: Belirli parçalar üzerine çizim şablonları yerleştirilerek kenarlarından makine çekilmek suretiyle gerçekleştirilir. Bu şablonlar paysız olarak hazırlanır, dikimden sonra şeklin iyi ortaya çıkıp çıkmadığı şablonla tekrar kontrol edilir. Dikkat edilmesi gereken hususlar: - Şablonla dikimine geçmeden önce Şablonun kaymaması için tedbirler alınır. - Şablon kenarlarından kumaşa çizildiği durumlarda çizgilerin leke yapmayacak şekilde çizilmesi gerekene dikkat edilmelidir. Düzgün çizim çok önemlidir. 10.2 Konfeksiyon Dikiş Payı Teknikleri 1. Yakada 1 cm 2. Omuzda 1-2 cm (5 iplik overlokta 0.75 cm) 3. Kol evinde 1 cm (5 iplik overlokta 0.75 cm) 4. Yan bedende 1-2 cm (5 iplik overlokta 0.75 cm) 5. Kol altı 1-2 cm (5 iplik overlokta 0.75 cm) 6. Etek kıvırma 3-4 cm (4 cm pay verilirse uzatılabilir) 7. Bluzlarda etek uçlarına 2 cm 8. Kol ağzı 1cm (manşet takılacaksa) 9. Düz kol ağızlarında 2-3 cm 10. Kol ağzında lastik geçirme 2-3 cm 11. Kemerlerde 0.5-1 cm 12. Manşetlerde 0.5-1 cm kola takılan kısımda 1 cm 13. Cep kenarları kapak kenarları 1 cm 14. Yaka kenarlarına 1 cm (şöminiziye, bebe, şal, erkek, hakim vb) 15. Fermuar ve atkı ilikte 2-3 cm 16. Kuplarda 1-2 cm (5 iplik overlokta 0.75 cm) 17. Pli payları kumaş cinsine göre 4-5 cm 18. Penslerde zımba 2-3 cm pens ucundan içeri delinir. 19. Bluz ve elbiselerde önde kıvırma payı kapanma payının 1cm fazlasıdır. Örnek: a- Önde kapanma payı 2 cm ise içine dönme payı 2+3=5 cm dir. b- Önde kapanma payı 3 cm ise içine dönme payı 3+4=7 cm dir. 11 HAZIR GİYİM SANAYİNDE KALIPLARIN BÜYÜLTME-KÜÇÜLTME İŞLEMLERİ(Serileştirme-Gradasyon) İnsan vücudu kişiye ve milletlere göre değişik özellikler gösterir. Bu amaçla giyim sanayiinde bir model tespit edilen standart ölçü tablosu, beden numaralarına göre büyültüp küçültülür. Bu işlemin serileştirme(gradasyon) denir. Beden numarası arasındaki farklar ülkelere göre değişir. Enine serileştirmede, vücudun üst kısmında beden (göğüs çevresi) ölçüsü, alt kısmında kalça ölçüsü esas alınır. Boyuna serilemede kişinin boy ölçüsü esastır. Serileme işlemi yapılırken model özelliğine göre seri yöntemi seçilir. Boyuna kulpu modellerde, her iki yönden de küçültme /büyültmenin yapıldığı(Alman,İtalyan) serileme yöntemleri kullanılır. Enine kulpu modellerde ise tek yönde küçültme/büyültmenin yapıldığı(Fransız) yöntem kullanılır. Elde serileme yapıldığında her bir beden üzerinden en fazla 2 beden büyültülüp, 1 beden küçültülme yapılmalıdır. Aksi halde kalıp ölçülerinde bozulmalar olacağından hatalı kalıp elde edilir. Daha fazla büyültme/küçültme işlemi için yeniden kalıp hazırlanır. Enine büyültmelerde ülkemizde genelde bedenler arasındaki fark 4 cm olarak hesaplanır. İhracat çalışan firmalar siparişte verilen ölçüye göre hazırlanır. Bu ölçü ülkelere göre değişir. Örneğin İngilizler bedenler arasındaki farkı 5 cm yaparken Almanlar 6 cm isterler. Amerikalılar 8-10 cm yaparlar. Bu ölçü giysi çeşidine göre değişebilir. Boyuna büyültmelerde bedenler arasında fark 2.4 cm-2 cm-1.6 cm veya 1 cm de yapılmaktadır. Kalıp büyültme ve küçültme işlemi çeşitli yöntemlerle yapılamaktadır: - Her beden kalıbın tek tek çizimi: Ekonomik değildir. Fazla zaman ve kumaş kaybı olur. - İç içe geçme yöntemi: Baz kalıp çalışılır. En büyük ve en küçük beden üst üste konur.( ön orta, arka orta, düz ip, ütü hattı gibi çizelgelere dikkat edilerek) Kalıp üzerinde sıçrama noktaları belirlenerek standart ölçü tablosuna göre bedenler arasındaki fark kadar büyükken dışarı doğru küçülürken içeri doğru girilerek işaretler alınır. İşaretlenen noktalar baz kalıbın şeklinle uygun olarak birleştirilir. - Bilgisayarda serileme: Günümüzde kullanılan en ekonomik ve en hızlı serileme yöntemidir. Kullanılan kalıp hazırlama programına göre çeşitli komutlar yardımıyla ölçüler ve bedenler arası olması istenen farklar bilgisayara girilerek serileme işlemi tamamlanır. Kalıp hazırlama programı ile pastal resmi hazırlama ve imalat yönetim bilgileri gibi diğer işlemlerde hazırlanabilmektedir. 12 KUMAŞI BİÇKİYE HAZIRLAMA TEKNİKLERİ 1. Kumaşlar: Kesim talimatına uygun şekilde, kesim masasına desen, tüy, yönüne dikkat edilerek uygulanacak modelin özelliğine göre çeşitli şekillerde kat kat yayılır. (Pastal atılır) Yayılan kumaşı bekletmek gerekir. Topa gergin sarılan kumaş masaya serilince kendini toplar. Özellikle örme dokunmuş kumaşlarda bekletme süresi uygun olursa netice daha uygun olur. 2. Pastal atma: Hazır giyimde zamandan, kumaştan ve enerjiden kazanç sağlamak için yapılan bir kesim şeklidir. Kumaşın pastal planına ve tekniğine uygun olarak üst üste serilerek kesime hazırlanmasına pastal hazırlama (pastal atma) denir. Pastal atmadan önce; kumaşın defosu, renk ve desen aynı olsa bile, kanat farkı, renk farkı aşağı yakarılı renk yapması gün ışığında tespit edilir. Uzun pastallarda toptan çıkarılarak küçük parçalar göz önüne alınarak ekleme yerlerinde birbirlerine geçme işlemi yapılır ve işaretlenir. Pastal çizilirken ek yerleri dikkate alınır. Kesim işlemi yapılacak modelin metrajına göre fire vermeyecek şekilde en az iki bedenin birlikte kesimi planlanarak pastal serilerek kumaşın miktarı hesaplanır. Pastalın kat sayısı talebe göre ve eldeki kumaşın miktarına göre değişir. 30-50-80 kat olabilir. Eni kat olarak, masa üzerine kumaşın ya tamamen çıkarılır yada yer yer çıtlatılır. Kumaş düz hale getirilir . Genelde pastal altlarına kağıt yayılır. Kaygan kumaşlarda kaymaması için az renk farkı olan aynı desen ve renkteki kumaşların renk aralarına da kağıt yayılır. Pastal resmi çizilirken kumaştaki ek ve geçme yerleri dikkatine alınarak çizim yapılır. Şablondaki düz iplik işaretleri, çıt işaretleri belirtilerek en az fire verecek şekilde çizim yapılmaktadır. Önce kalıpların büyük parçaları oyuntularına birbirine girmesine mümkün olduğu kadar boşluk kalmamasına dikkat edilerek yerleştirilir. Kalan boşluklara küçük kalıplar yerleştirirler. Daima kumaşın hav, tüy, desen ve düz iplik işaretlerine dikkat edilmelidir. En seri ve uygun pastal çizimi bilgisayarla yapılmaktadır. 12.1 PASTAL RESMİ (Pastal Planı) HAZIRLAMA Pastal Resmi: Bir giysi oluşturan şablon kalıplarının teknik kurallarına uygun olarak birbirinin yanına ve arkasına sıralanarak kesim için düzenlenmiş çizimine pastal resmi denir. Pastal resmi hazırlanabilmesi için öncelikle kalıpların şablonları hazırlanarak ve serileme işlemleri bitirilir. 12.1.1 Pastal Resmi Hazırlanırken Uyulması Gereken Kurallar Şablon kalıplarının yerleştirilmesinde yön düzenlemesine (düz iplik, dokuma yönü) ve desen uyumuna (Kareli, çizgili desen yönü olan kumaşlarda) dikkat edilmelidir. Yön düzenlemesi: Tekstil yüzeyinin yapısı ve desen durumu, şablonlarının kumaşa yerleştirilmesinde şablon yönünü belirler: -Düz ve desen yönü olamayan kumaşlarda şablonlar her iki yönde de yerleştirilebilirler -Desen yönü veya tüy yönü olan kumaşlar ve örgülerde kalıplar sadece tek yönde yerleştirilirler. 12.1.2 Pastal Resmi Hazırlama Yöntemleri Minyatür pastal resimleri: Orijinal şablonları yerleştirilmesinden önce minyatür pastallar üzerinde çalışma yapılır. Teksograf yardımı ile 1:5 oranında küçültülen şablonlar yardımı ile hazırlanırlar. Pastalın resmi veya ozaliti çekilir. Minyatür pastal: metraj hasabı yapmak için veya orijinal pastala geçmeden önce kumaşın daha ekonomik kullanımını sağlamak için bir ön çalışma amacı ile yapılır. Orijinal büyüklükte pastal resimleri: Örnek bir pastalın orijinal ebatlarda hazırlanarak diğer pastalların buna göre çoğaltılması ile elde edilen pastallardır. Pastal çoğaltma yöntemleri. -Ozalit yöntemi ile çoğaltma -Kopyalama yolu ile çoğaltma -Perfore yöntemi ile çoğaltma -Püskürtme yöntemi ile çoğaltma Bilgisayar Yardımı ile Çoğaltma: Günümüzde işletmelerin çoğunda artık bilgisayar sistemleri kullanılmaktadır. Bu sayede bilgisayara girilmiş olan kalıp parçalarının serileme işleminden sonra serimde dikkat edilmesi gereken tüm kurallara uyularak pastal resmi kolaylıkla hazırlanabilmektedir. Kalıpların yerleştirilmesi manuel olarak yapılabildiği gibi otomatik olarak da yapılmaktadır. Bilgisayar yardımı ile pastal hazırlandığında pastal verimi ve kullanılan kumaş miktarı ile ilgili bir rapor da alınabilmektedir. Bu sayede hedeflenen verime ulaşabilmek için işlemin tekrarlanarak istenilen iyileştirme ve düzeltmeleri yapmak kısa sürede ve kolaylıkla olmaktadır. Bilgisayarla hazırlanan pastal resimlerinin saklanması kolay olmakta ve çizimlerin depolanacağı bir yere gerek duyulmamaktadır. Hafızada bulunan kalıpları kullanmak, üzerinde değişiklik yapmak, pastalda bulunan beden sayısını değiştirmek bu yöntemle çok kolay ve hızlı bir şekilde mümkün olmaktadır. Plotter yardımı ile pastal resmi istenilen sayıda çizdirilebilmektedir. 12.1.3 Pastal Resmi Çeşitleri: Yarım Pastal: Modeli oluşturulan şablonların sadece yarısını (sağ ve sol) kapsar. Yarım pastal çift kat kumaşlarda ve yüz yüze serimlerde kullanılır. Tam Pastal: Modeli oluşturulan tümünü (sağ ve sol) kapsar. Tam pastal tek kat ve geniş enli kumaşlarda kullanılır. Yarım Pastalın Katlanmasıyla Oluşan Tam Pastal: Modeli oluşturulan şablonların sağ ve sol parçalarının kumaş ortasında eksen oluşturacak şekilde simetrik yerleştirilmesi ile meydana gelir. Tek Beden Pastalı: Bir modelin sadece tek bir bedeninden oluşur. Çok Beden Pastal: Bir modelin birden çok farklı bedenlerinden oluşur. Çeşitli şekiller de hazırlanabilir: Çok bedenden oluşan pastal dizisi: En az iki aynı yada farklı bedeni kapsayan ve arka arkaya yerleştirilmiş, şablonları kendi içinde bir dörtgen oluşturacak şekilde yarleştirilmiş pastaldır. Çok bedenden oluşan iç içe geçmiş pastal: Pastalda arka arkaya yerleştirilmiş bedenler, köşe yerlerinde iç içe durumdadır. Çok bedenden oluşan karma pastal: bir çok bedene ait şablonlar tek bir pastal içinde karma halde bulunmaktadır. 13 KADIN PANTOLONU 13.1 Kadın Pantolonu Parça Listesi 1. Ön pantolon 2. Arka Pantolon 3. Kemer 4. Kemer çizim kalıbı 5. Kemer tela kalıbı 6. Sol patlet 7. Sol patlet tela 8. Sağ patlet 9. Sağ patlet tela 13.2 Kadın Pantolonu Dikim Talimatları ü Dikişler ton in ton olacak, ü Overlok dikişleri üç iplik overlok ile yapılacak, ü Belde, yan dikişte ve ağda dikişler 1 cm’den olacak, paçada üç 3 cm dikiş payı verilmiştir, ü Fermuar boyu 18 cm’dir, ü Kemer bitmiş genişliği 3 cm olacak, ü Sağ patletin üzeri 3 cm’den dikilecek, ü Kemer üzerinde çıma dikişi var ü Ön pens bitmiş uzunluğu 8 cm, ü Arka pens bitmiş uzunluğu 13 cm 13.3 Kadın Pantolonu Dikim Aşamaları 1. Ön ve arka pantolonlara bel hariç overlok, 2. Ön penslerin dikilmesi, 3. Arka penslerin dikilmesi, 4. Arka ağın birleştirilmesi, 5. Ön ağın fermuar dikim yerine kadar birleştirilmesi, 6. Sağ ve sol patlete tela yapıştırma ve sol patleti ikiye katlama, 7. Sağ ve sol patlete overlok, 8. Sağ patleti ve fermuarın sağ tarafını dikme, 9. Sol patleti ve fermuarın sol tarafını dikme 10. Ön ve arka pantolonu yan dikişlerden birleştirme, 11. İç paçayı kapama, 12. Kemere tela yapıştırma ve bir kenarına overlok, 13. Kemerin overloksuz kenarı ile beli kumaşın tersinden birleştirmek, 14. Kemeri kapayarak üzerine çıma çekme, 15. İlik-düğme, 16. Paçayı dikme, 17. Son kontrol ve ütüleme. 14 ETEK 14.1 Etek Parça Listesi 1. Ön etek 2. Arka etek 3. Ön korsaj 4. Arka korsaj 5. Ön pervaz 6. Ön pervaz çizim 7. Ön pervaz tela 8. Arka pervaz 9. Arka pervaz çizim 10. Arka pervaz tela 14.2 Etek Dikim Talimatları ü Dikişler sim iplik ile yapılacak, ü Fermuar sol yanda ve gizli olacak, ü Dikiş payları belde, birleştirme yerlerinde ve etek ucunda 1 cm’dir, ü Belde pervaz vardır, ü Pervaz dikildikten sonra bele gaze dikişi yapılacaktır, 14.3 Etek Dikim Aşamaları 1. Tüm parçalara overlok, 2. Ön ve arka penslerin dikilmesi, 3. Ön korsajla ön bedenin birleşmesi, 4. Birleşme yerinden ütü ve daha sonra korsaj üstte kalacak şekilde gaze dikişi, 5. Arka korsajla arka bedenin birleşmesi, 6. Birleşme yerinden ütü ve daha sonra korsaj üstte kalacak şekilde gaze dikişi, 7. Ön ve arka eteğin sağ (uzun) kenarının birleştirilmesi, 8. Sol yanın fermuar yerine kadar birleştirilmesi ve fermuarın dikilmesi, 9. Pervazlara tela yapıştırılması ve pervazların birleştirilmesi, 10. Pervazlarla eteğin birleştirilmesi ve pervaz 1 mm içeriye dönecek şekilde gaze dikişi, 11. Son kontrol ve ütü. 15 BLUZ 15.1 Bluz Parça Listesi 1. Ön beden 2. Arka beden 3. Ön pervaz 4. Arka pervaz 15.2 Bluz Dikim Talimatları ü İplik rengi ton in ton olacak ü Dikiş payları her yerde 1 cm, ü Sağ yanda gizli fermuar var, ü Kol ve yaka tulum pervaz olarak çalışılacak, ü Kol ve yaka oyuntusunda gaze dikişi var, ü Etek ucu 1 cm’den dikilerek çevrilecek. 15.3 Bluz Dikim Aşamaları 1. Tüm parçalara overlok, 2. Bedenler ve pervazları yüz yüze bakacak şekilde koyarak yaka ve kol oyuntusundan birleştirerek çevirme, 3. Ön beden düz kalacak şekilde arka bedeni ters olarak ön bedenin omuzları ile tutturma ve ters çevirme, 4. Sol yanı birleştirme, 5. Sağ yanı fermuara kadar birleştirme, 6. Sağ yana fermuar dikme, 7. Yaka ve kol oyuntularına gaze çekme, 8. Etek ucunu 1 cm’den katlayarak gaze çekme, 9. Son kontrol ve ütü. 16 ÖZGEÇMİŞ YALÇIN HEZER 1985 yılında Giresun’da doğdu. 1999 yılında Cağaloğlu Anadolu Moda Tasarımı Meslek Lisesi’ne kayıt yaptırarak ortaöğretimini bu okulda 2003 yılında birincilikle tamamladı. 2003 yılında Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu’na sınavsız geçiş ile yerleştirildi ve halen yükseköğretimini bu okulda sürdürmektedir. 2002-2003 ve 2004 yıllarında Esinti Tekstil Aş.’de modelist yardımcısı olarak stajyer ve eleman olarak görev aldı. ERDEM KESKİN 1985 yılında İstanbul’da doğdu. 1999 yılında başladığı Zeytinburnu Tekstil Anadolu Teknik Meslek ve Anadolu Meslek Lisesi’nden 2003 yılında mezun oldu. Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu’nda öğrenimine devam etmektedir. 17 SONUÇ Her geçen gün akıl almaz bir hızla gelişmeye devam eden sanayi, insanları da beraberinde gelişmeye sürüklemektedir. İnsanlarda da gelişmenin en belirgin özellikleri giyimlerinde görülmektedir. Sürekli olarak yeni moda giysiler giymek, başkalarında var olmayanın kendisinde var olması artık bir bakıma insana belki de ayrıcalık kazandırmaya başladı günümüzde. Sürekli yeniyi aramanın peşinde olan insanların yanı sıra hala kendi öz kültürünü yaşatmaya çalışan insanlarımız hatırı sayılır miktarda vardır. Yani hepimiz modanın peşinden sürükleniyor değiliz. Ancak yöresel kıyafetlerimizde dahi ufak tefek farklılıklar olmuyor değil. Kumaşında, işçiliğinde vs. bütün bunlara rağmen hala geleneklerimize ve göreneklerimize bağlı olduğumuz söylenebilir. Bu çalışmamızda çağın modern kıyafet çizgilerini, geleneksel kumaş yapılarıyla biraz daha geçmişi hatırlamamızı sağlayacak şekilde tasarlamaya çalıştık. Umuyoruz ki; bu projemizde bizden bekleneni karşılayabilmişizdir. | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
LinkBacks (?)
LinkBack to this Thread: http://besiktasforum.net/forum/tekstil-bolumu/19045-etek-bluz-ve-giysi-tasarimi/ | ||||
Mesaj Yazan | For | Type | Tarih | |
oyunviva :: kumas etek dikimi - kumas etek dikimi | This thread | Refback | 29-06-2008 12:56 | |
etek+dikim+sablonlari+ve+modelleri bedava indir etek+dikim+sablonlari+ve+modelleri bedava etek+dikim+sablonlari+ve+modelleri bedava mp3 etek+dikim+sablonlari+ve+modelleri indir etek+dikim+sablonlari+ve+modelleri video indir etek+dikim+sablonlari+ve+m | This thread | Refback | 25-11-2007 20:05 | |
etek+dikim+sablonlari+ve+modelleri bedava indir etek+dikim+sablonlari+ve+modelleri bedava etek+dikim+sablonlari+ve+modelleri bedava mp3 etek+dikim+sablonlari+ve+modelleri indir etek+dikim+sablonlari+ve+modelleri video indir etek+dikim+sablonlari+ve+m | This thread | Refback | 05-11-2007 23:46 |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |