|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
27-02-2007, 14:10 | #71 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | Her Sabah Seninle Başlar Önce gözlerin girer odamdan içeri Sonra ellerin, saçların dudakların Bir bir hatırlarım Her sabah senin olan ne varsa Yüzüm aydınlanır Şarkılar söylemek gelir içimden Yakında bir kuş öter Uzaklarda bir tren sesi Sonra kornalar, çocuk ağlamaları Vapur düdükleri Sesler bir uğultu halinde yükselir büyük şehirlerden Ve alışılmış bir yaşamaktır çöker omuzlarıma Sarar benliğimi birden Büyük, devamlı dalgalar halinde duygularım Her sabah seninle başlar Ve ben her sabah Ta içimde bir ağrı gibi yokluğunu duyarım Her sabah Rezil insanlar bekler her köşebaşında beni Yüzleri, yürekleri kadar kirlidir Biri gider, biri gelir Biri gider, biri gelir Yakamda duygusuz iğrenç elleri Ve soğuk gözbebekleri gözlerimde O alışılmış yaşamak ki her sabah İğreti bir elbise gibi durur üzerimde Bir isyandır sarar içimi Her şeyi üzerimden çıkarıp atasım gelir Fakat insanlar, insanlar bırakmaz beni Biri gider, biri gelir Hep aynı ses, aynı şarkı Aynı sağır gökyüzü Dilsiz bir deniz Kör bir düzen Hep aynı kör döğüşü Yalancı yüzler, aptalca bakışlar O iki yüzlü selamlar Hep aynı tempoda geçen manasız bir gün Hep o değişmeyen puslu ikindi üstleri Ve hep aynı yorgun, zoraki akşamlar Ya o geceler satılmış, utanç dolu Büyük avizelerin aydınlattığı sefil yüzlerimiz Renkli kumaşlar, altın kol düğmeleri Kristal kadehlerde kral içkiler O hesaplı dostluklar Satın alınmış sevgiler Ben alışılmış şeyleri sevmem, bilirsin Yaşamaksa dilediğim gibi yaşamalıyım Sevmekse gönlümce sevmeliyim Kendi ellerimle yazmalıyım alın yazımı Ölmekse istediğim anda ölmeliyim ve yaşıyorsam Her şey bambaşka olmalı seninle Alışılmış şeylerden öte Yalanlardan, düzenlerden uzak Yeter, yeter artık Dönmesin o eski plak Her şey gölümüzce olsun Bulsun Dilediği zaman ellerim ellerini Paylaşalım seninle bütün geceleri Sabahları, akşam üzerlerini Görülmemişi görelim, tadılmamışı tadalım Şarkılar söyleyelim kimsenin bilmediği Yüzüm her zaman aydınlık olsun aydınlığında Her zaman sevgiyle gülsün gözlerimin içi Yeter artık, yeter Kırılsın o çemberler Sarsın her yanımızı bir yaşama sevinci Ayrılıklar, kederler, gözyaşları bitsin Bütün bir ömür boyunca Seninle başlayan sabahlarım Seninle sürüp gitsin. Ümit Yaşar Oğuzcan
__________________ Besiktas JK . | ||
|
27-02-2007, 14:11 | #72 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | Hüsamettin İncir Ağacımı Getir bir deli feyz aldı diyordu bütün diktatörleri yeryüzünün bir başkası gökten zembille inmişti ve bir peygamberdi anlaşılmamış biri durmadan koşuyordu üstünde bir don bir gömlek ve bir başkası ölmek diyordu kurtuluş ölmek o genç bir adamdı sakalları uzamış saçları kirli gözleri cam gibi parlıyordu bir noktaya bakıyor sessizce ağlıyordu beni görünce belli belirsiz bir gülümseme geçti yüzünden dedi ki sivaslıyım 27 yaşındayım adım bekir sonra durdu ve bağırdı uzun uzun hüsamettin incir ağacımı getir Ümit Yaşar Oğuzcan
__________________ Besiktas JK . | ||
28-02-2007, 12:46 | #73 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | Islak Gül Seninle paylaşmak uykularda en büyük günahları Seninle uyanmak nice çılgın gecelerden sonra Alır götürür beni kokun uzaklara en uzaklara Ağzın dudaklarımda ıslak bir güldür sabahları Tenin çekiyor beni tenin tutmuş saçlarımdan Afrikalı kölenim senin, esirinim, mecburunum Gözlerin değmese gözlerime kahrolurum Ölürüm çekersen ellerini avuçlarımdan Dönsün başım tutuşsun damarlarımda kanım Gel otur yanıbaşıma erişilmez kadınım Yum iri gözlerini, devir kirpiklerini Ser önüme bir hazine gibi güzelliklerini Sana en muhtaç olduğum şu anda gel Yaşamak olsan da gel, ölüm olsan da gel.
__________________ Besiktas JK . | ||
28-02-2007, 12:46 | #74 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | Kanser Bütün denizlerin aynı limana çıkması neden? Neden gökyüzünün bu sınırsız karamsarlığı? Yitirecek neyimiz var ki umutlarımızdan başka? Ve batacak başka bir gemimiz mi kaldı? Dev bir ağaç yapraklarını döküyor içimizde Nereye baksak her haliyle o çıldırtan sonbahar Kaç yüz org birden çalınıyor, duyuyor musun? Hani o birlikte söylediğimiz şarkılar? Ne oldu o düşlere? Nerde o iyimserlik Biz seninle şatolar kurmadık mı bir zaman Şimdi biz o değiliz sanki, hiç o olmamışız, Sanki bir şey var incinen dağılan bozulan. Şu martının kanatları neden kırık biliyor musun? Bu adamı dört duvar içine kim koydu sensiz? Eğil bir kuyuya seslen, yankılanan benim hep Benim içimde can verdi o gök o deniz! Sonunda tek başımayım, bak böyle bıçaklanmış! Biliyorum bir ölü var, ama ne? Ama kim? Soğuk, merhametsiz kollarıyla sarmış her yerimi Bir KANSER tümörü gibi büyüyor çaresizliğim.
__________________ Besiktas JK . | ||
28-02-2007, 12:46 | #75 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | Karanlık Aman Vermiyor aman vermez karanlıklar içindesin hangi perdeyi aralasan gece hangi kapıyı çalsan çaresizlik gel de inancını kaybetme tanrıya deli divane olma gel de nereye baksan o zifir karanlık bir meşale gibi yanar yüreğinde taştan bir kalabalık bütün insanlar gel de yüceliğine inanma kaderin durup durup ağlama gel de hani o delicesine sevdiklerin hani o dostlar, sevgililer nerde nerde o çocukluk yılları, gençlik hayalleri gel de çekinmeden bak aynalara boşa giden ömrüne yanma gel de bir yoksulluk ki başında ağrı gibi bir yoksulluk ki seninle beraber her yerde üstelik "viran olası hanede evladü ayal var" gel de akşamcıya çıkmasın adın efkarlanıp efkarlanıp içme gel de güvendiğin dağlara kar yağdı bütün şimdi ne avuçta var, ne elde o gülüşler, kahkahalar senin için değil gel de inan güzelliğine bu dünyanın bütün nimetlerinden vazgeçme gel de insanları sevdin de ne oldu yüreğin aşka düştü, başın derde gel de bu şehirde dur artık başını alıp kaçma gel de. Ümit Yaşar Oğuzcan
__________________ Besiktas JK . | ||
28-02-2007, 12:47 | #76 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | Kavuşma Günü En güzel gülüşünle karşıla beni İşte geldim yanına yorgun ve yitik Yılmışım, yıkılmışım, kahrolmuşum İçimde tarifsiz bir gariplik Anlamaya çalış bir şey sormadan Yaklaş yanıma, gözlerime bak Dağıt saçlarını çocuklar gibi Sonra başını omuzlarıma bırak Dertliyim, kahırlıyım, efkarlıyım Ağır, çaresiz hüzünlerle geldim sana Birlikte ömür boyu yaşayacağımız Perişan gecelerle, günlerle geldim sana Paramparça hayallerim, umutlarım Ne kalmışsa içimde kırık dökük Al, yeniden yarat beni, ayıkla arıt Baksana, bütün ışıklarım sönük Pelte pelte karanlığım koyu, zifir Göklerin üstüme abandığı gecelerdeyim Dinle, sana bir şarkı söyleyeceğim özlem dolu Dinle, bütün çalgıların sustuğu yerdeyim Oysa ki sen aradığım, bulduğumsun benim Oysa ki bu en güzeli kavuşmaların Bakma şimdi böyle kahırlı olduğuma En mutlu şiirleri söyleyeceğim sana yarın Yeter ki mahşere dek beni özle beni sev Zamanların en ölümsüzünde yaşat beni İşte geldim yanına alev, alev dopdolu Al dilediğin gibi yeniden yarat beni
__________________ Besiktas JK . | ||
28-02-2007, 12:47 | #77 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | Kekeme Bir kekeme bilirim; dolaşır garip garip Bu şehrin daracık sokaklarında Kelimeler zincire vurulmuş gibidir Dudaklarında Ne ismini söyliyebilir doğru dürüst Ne sevdiğine ilanı-aşk edebilir. Sormayın neden yalnız yaşadığını Kusurunu bilir O güzelim şiirleri hep içinden okur Bu dert de çekilmez doğrusu Güzel söylenilmiş cümlelerle doludur Bütün uykusu Günahsız harfler onun nazarında Birer siyah heyula gibidir Ay ışığında sevgiliye söylenen sözler Rüya gibidir "İçince az kekelermiş" diyorlar Sarhoş gezdiği de hep bu yüzdenmiş Ama neye yarar? İsmine bir kerre Kekeme denmiş
__________________ Besiktas JK . | ||
28-02-2007, 12:47 | #78 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | Kimbilir Bir yere yaklaşıyoruz seninle Belki bilinmeyen bir azak şehir Belki o, en sakin deniz kıyısı Belki de bir dağ yamacı kimbilir O yerde her şey değişecek ansızın Hiç ayrılmayacak ellerimiz Kuşlar en yakın dostlarımız olacak Terkedilmiş bir kulübe evimiz Gün doğmadan uyanacağız seninle Tenimizde kırağların serinliği Kulaklarımızda en güzel şarkılar Çiçeklerin, ağaçların söylediği. Seninle mevsimler orada bambaşka Zaman bir suyun akışı, o yerde Hüzün artık unuttuğumuz bir şey Yalnızlıksa bizden çok ötelerde O yerde bütün güzellikler hayran sana İçi gülsün diye gözbebeklerinin Ve döndüren başını içki değil artık O baygın kokusu kır çiçeklerinin.
__________________ Besiktas JK . | ||
28-02-2007, 12:47 | #79 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | Kirli Çağ Nasıl da değişiyor kişi zamanla Güç o güç değil hız o hız değil İnançlar sarsılmış, umutlar yitik Bu kirli çağ bizim çağımız değil Yeşiller, maviler kapkara olmuş Yorgun eller, ayaklar, yollarsa yokuş Ne açan güller var, ne öten bir kus Güneş o güneş değil, yıldız o yıldız değil Kökünden bir kurt girmiş ağaca Yapraklar perişan, dal paramparça Daha çok aldanacağız yaşadıkça Anlasana bu ilk aldanışımız değil
__________________ Besiktas JK . | ||
28-02-2007, 12:48 | #80 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | Kum Sen kum nedir bilmezsin Deniz Görmedin ki. Yum gözlerini, zamanı düşün, Deniz bir gözünde Kum bir gözündedir. Sen taş nedir bilmezsin Dağa çıkmadın ki Yürü ufuklara doğru, Dağ bir ayağında Taş bir ayağındadır Sen kül nedir bilmezsin Ateş yakmadın ki, Uzat ellerini gökyüzüne, Ateş bir elinde Kül bir elindedir Sen kan nedir bilmezsin Ölmedin, öldürmedin ki, Yat toprağa boylu boyunca Ölüm bir yanında Kan bir yanındadır Sen aşk nedir bilmezsin Beni sevmedin ki Ağla, ağlayabildiğin kadar Bütün güzellikler sende Aşk bendedir
__________________ Besiktas JK . | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |