|
Hep Böyle Kal Dolunay Gecelerin ışığı, Sen Dolunay dolunay. Dünyanın aydınlığı, Ol Dolunay dolunay. Sen doğarsın gecede, Hem namede hecede, Umut olup içime, Doğ Dolunay dolunay. Sende leke bulunmaz, Umutsuzluk hiç olmaz, Senle gönül yorulmaz, Bil Dolunay dolunay. Sen umut ol aleme, Senle gönül şenlensin, Sevenlere şeker ol, Bal Dolunay dolunay. Dolunayım doğarsın, Gönüllere dolarsın. Kötülüğü kovarsın, Hep böyle ol dolunay, Hep böyle kal dolunay. |
Hey Gidi Gençlik Bilmezsiniz belki siz, Ben eskiden avcıydım. Aslan falan avlardım, Kurtlar ile oynardım. Ayı benden korkardı, Kaplan aklın şaşardı. Panterler av köpeğim, Çakal emir erimdi. Korku nedir bilmezdim, Hiç elim boş dönmezdim. Avladığım filleri, Karıncaya yüklerdim. Keklikler tek sırada, Hepsi beni beklerdi, Tavşanlarsa el ele, Bizde gelelim derdi. Bazen bir kaç geyiği, Koyardım ben torbama, Tuz yerine ördeği, Katardım ben çorbama. Agustosda kar yağdı, Yine nefsim kabardı. Kapıverdim tüfeği, Giydim delik çizmeyi. Tüfeğim bir tahtadan, Mermilerim bakladan, Delik çizmem su aldı, Karlar beni boyladı. Birden bir gürültü duydum, Hemen mevziyi kurdum. Baktım ki fare gelen, Korkudan ölüyordum. Fare düştü peşime, Dedi avda işin ne? Tabanları yağladım, Hiç arkama bakmadım. Bir solukta evdeydim, Hey gidi gençlik dedim. Bakın laf aramızda, Eski bendim aslında, Hep aynıydım aslında. |
Hey Gidi Gençlik’e Cevap O günlerim ne oldu, Yüreğim ona yandı. Gençliğim tozup gitti, Bana hatıra(m) kaldı. Şimdi ağardı saçlar, Döküldü bitti dişler, Avlanmak şöyle dursun, Zor gelir bütün işler, Deli dolu günlerdi Bir anda gelip gitti, Şimdi oyuncak oldum, Dizimde derman bitti. Ava gitsem avlanlar, Deli diye bağlarlar, Geçen güne yanmam da, Bu gün beni yorarlar. Hayırlı ömür olsun, Gelen hayırlı gelsin, Öldümden kaygım yok da, Yeter ki adam bilsin, İyi adamdı desin. |
Hoşcakal Hoşcakal... Ey sevdim sandığım. Hoşcakal... Ey yandım sandığım. Degmediğini anladım, Sevmediğimi anladım. Benle oynadın, Hoşcakal... Hoşcakal... Rüyaymış toz pembe gördüğüm. Hoşcakal... Arzuymuş meğerki, sevdim sandığım. Seni sonra tanıdım. Niyetini anladım. Benimle oynadın, Hoşcakal... Hoşcakal... Çirkin yüzün göründü. Hoşcakal... Bütün sırrın çözüldü. Niye beni kullandın: Ne istedin sen benden? Beni sevdin sanmıştım, Yanılmışım gerçekten. Hoşcakal... Yeni oyuncak bulursun. Hoşcakal... Bir gün pişman olursun, ettiğinle boğulursun. |
Hüseyin Emminin mektubu (1) 'Fadime nineye cevap' Gız fadime, Ötüunlerde yazdığın senin gadar gıymatlı mektubu aldım. Fadimem, nasılsın, iyimisin iyi olmanı bizleri yaratan Mevla’dan niyaz ederim. Fadimem, beni sorucah olursan çok şükür iyiyim, tek sıkıntım sizlersiniz. Fadimem, mektubuna hemi çoh sevindim hemide üzüldüm. Mekdubunda hemen gel ya da para gönder diyong. Benim gelmek istemediğimi mi sanıyong gız. Tabi gelmek istıyom ama daha ne elimi bolatmadım. Seni ve cocuhları pek özledim, öyle bir göresim geldiki sorma fadimem, burnumda tütüyonuz inanki. Fadime mektubunda gelmiyosan başımın çaresine bahıyım diyong, gız ahlını başına al, bunca yılın hatırı var, benden çekinmiyosan bari beş çocuhdan utan. Zaten o gambır Ali’nin eskiden beri sende gözü var bunu herkez biliyo. Fadimem akıllı ol, şunun şurasında ne galdı. Fadimem, mektubunda beni gavur garılarınnanmı aldatıyong dıyong. Ben seni gavurlarnan aldatmam gız. Zaten bizim oraların avratlarıda var, tilefon edince eve bilem geliyo. Ben gavur garılarını netcem gız. Üstelik hep seni düşünüyom ve resimlerine bakıp bakıp gendimi avutuyom. Senin üstüne gül goklamam fadimem. Ben burda gece gündüz çalışıyom. Gündüz fabırgada, gecede Trabızonlu Halilin gayfesi var orda çalışıyom. Okeymi ney diyolar bir şey var onun daşlarını tahdaya diziyom. Çok zor iş fadimem senin ahlın ermez zaten ben bile zor iğrendim. Bide Halilin gayfesinde bir makina var içine iki mark atıyong ondan sonra paralar dökülüyo. Yani azıcıh para atıyong çoh para alıyong. Ara sıra akşamları o makinaya para atıyom, daha bana para vermedi ama bir gün verecek, çünkü geçenlerde Şükrü diyi bir arhadaşa verdi gördüm. İşde Fadimem buralarda parayı çoğaltınca hemen gelecem. Aylıkdan para artırması çoh zor be garı. Gurbette zaman geçmiyo Fadimem. Hacı babana selamımı söyle, içki felan içmiyom arada sırada akşamları canım sıkılıyo bir iki gadeh atıyom ama zerhoş felan olmuyom. Türkiye’den dansöz felan geliyo onlara ayık gafaynan bakılmıyo fadime. Gız fadime seni geçenlerde televizyonda ekmek guyrugunda gördüm. Gız çoh zayıflamışsın, gendine hiçmi bahmıyong fadimem, benim garın göbek şişti görsen tanıyaman heralda. Fadimem, soranlara selamımı söyle, çocuhların gözlerinden öperim. En gısa zamanda görüşürüh garı sen bana bi türkü yazmışdın bende sana bir türkü yazıyom, hoşcagal. GELEMİYOM FADİMEM Geçen günkü mektubunu aldım ben, Gel diyosun gelemiyom fadimem. Çoluh çocuh hasretinle yandım ben, Var mı elde gelemiyom fadimem. Çalış çalış iş bitmiyo bitmiyo, Çalışmakla para mara artmıyo, Aylığımda ancak bana yetiyo, Var mı elde gelemiyom fadimem. Sen var iken gavur garı almam ben, Senden başkasına gönül vermem ben, Çok özledim hasretimi bir bilsen, Var mı elde gelemiyom fadimem. Heves ettim bizim köylü Iraz’a, Toto Loto oynuyorum arada, Bakıverin çıkar bir gün kazara. İşte o zaman geliyom ben fadimem. Az kaldı bak geliyom ben fadimem. Hüseyin emmi kimdir: 53 yaşında,23 yıldır almanya’da işci olarak çalışan,5 çocuklu ve 13 yıldır (Türkiye’ye) izine gitmeyen, ona bakınca onda kendimizi, en azından kendimizden bir parçayı buldugumuz, hayatı gündüzleri işde geceleri kahve köşelerinde geçen, ama, bunu kötü alışkanlık olarak görmeyen; hatta otomatige para atmayı, dansözlere gitmeyi can sıkıntısı olarak gören, akşamları içip sarhoş olmadıgı ile övünen, ara sıra cuma ve yılda iki defa bayram namazı kılan, iyi denirse iyi, kötü denirse kötü, ama bizden biri, çevremize baktıgımızda böyle emmilerin az olmadıgını gördüğümüz emmilerden biri. |
İçimdeki Yangın İçimdeki yangını söndüremiyorum, Alev alev yakıyor içimi, Elim kolum tutmaz oldu, Parçalamak istiyorum kendimi. Beni yakan kin mi? Nefret mi? Zarar mı vermeliyim bir şeylere? Bende olmayan malı? Servet mi? Göçüp gitmelimiyim yoksa bir yerlere? Gururum yerlerde süründü durdu, Yal verdiğim hayvan beni sırtımdan vurdu. Sevmezdim böyle karalar baglamayı, Sevmezdim bir köşede oturup ağlamayı. Beni once bilen şimdi tanımaz. Olanı anlatsam kimse anlamaz, İçimdeki yangını söndüremiyorum, Geçmiş zamanı geriye döndüremiyorum. |
İki Gündüz Bir Gece. Hayat bize bilmece, Aramaca bulmaca. Başı sonu kaç hece, İki gündüz bir gece. Doğarken coşku vardır, Gündüzün biri odur. Yaşarsın toz dumandır, Oda gündüz sayılır. Geceyse o gecedir, Geldimi ecel sana. Yolun sonu bellidir, Gece artık baksana. |
İkibin Başıma Hep Bela Oldu Sene bin dokuzyüz gülüp oynardım, İkibin girince içim karardı. Bazen sohbet eder bazen yazardım, Dişlerim döküldü, saçlar ağardı. Eskiye dönmeyi arzu ediyom, Yine gülsün yüzüm, neşe saçayım, Derdi unutmaya gayret ediyom, Baharda gül gibi bende açayım. Herkesin derdine durmaz koşardım, Gücüm yettiğince çare arardım, Bin dokuzyüzlü yılda mutlu yaşardım, İkibin yılında ben yalnız kaldım. İkibin başıma hep bela oldu, Güllerim sarardı, soldu, kurudu. Aglasam faydasız, gülemem gayri, Toprak çağırır bak açmış kolunu. |
İkram Etmek İkram, vermek demektir, İkram, sevmek demektir. İkram, yetim saçı okşamak, İkram, tebessümle bakmak. İkram, hal hatır sormak, İkram, bir gönül almak. İkram, paylaşmak, İkram, sevgi ile yaklaşmak. İkram, gözlerdeki umut, İkram, bir yarım simit. İkram, aç olanı doyurmak, İkram, haklı olanı kayırmak. İkram, bir demet çiçek, İkram, bir yudum içecek. İkram, bazen biraz para, İkram, sarılan bir yara. İkram, konuşmak, söyleşmek, İkram, dinlemek, dertliyle dertleşmek. İkram, şefkattir, hoşgörüdür, İkram, inceliktir, zerafettir, görgüdür. İkram, canlıyadır, kuşadır, kurdadır, İkram, ihsandır, ihsanda bulunmadır. İkram, insanadır, ikrama layık olmaktır. İkram, kul olmaktır, kulluk yapmaktır, |
İlk değilsin Ama Sen, İlk sevdiğim değilsin, Ama, sen son ol istiyorum. Sen, Gözlerine ilk vurulduğum değilsin, Ama, bu gözlerim başkasını sevmesin. Sen, Yüreğimi ilk hoplatan değilsin, Ama, bu yürek senle dinsin. Sen, Beni benden alan ilk değilsin, Ama, tut elimden başkasına gitmesin. Sen, Bu yaşlı gönlümün açan çiçeğisin, Ama, bu gönül ölecekse sendeyken ölsün. Sen, İlk sevdiğim değilsin, Ama, gelde son ol, gönlüm başkasını sevmesin. |
İnan Gardaş Türkiye’de ki gardaşım, Avrupa’ya özenme hiç. Anlatması çok zor amma, Avrupa’ya özenme hiç. Almanya’sı Hollanda’sı, Sanma ki döviz tarlası, Parası az işleri güç, Avrupa’ya özenme hiç. İşsiz gezer burda herkes, Fak.Fuk.fondan aylık alır, Aybaşına çıkması güç, Avrupa’ya özenme hiç. Güneş doğsa belli olmaz, Yağmursuz bir günü geçmez, Tepe yok ki dolaşmak güç, Avrupa’ya özenme hiç. Hormon yüklü meyveleri, Saman gibi sebzeleri. Lezzet bulmak bunda çok güç, Avrupa’ya özenme hiç. Ana desen yok yanında, Baban gelemez imdada, Murada ermesi çok güç, Avrupa’ya özenme hiç. Dilin bilmez lal olursun. Kul elinde kul olursun. Burda yaşaması çok güç, Avrupa’ya özenme hiç. Kültürüne sahip çıkıp, Evladını koruyaman, Evlat yetiştirmesi güç, Avrupa’ya özenme hiç. Almancılar havalıdır, Acıları ballandırır. İnanmamak nasıl da güç, Avrupa’ya özenme hiç. Borç bularak geliyoruz, Size hava atıyoruz, Borç ödemek öyle bir güç, Avrupa’ya özenme hiç. Destan yazdı Ateş sana, İnan gardaş inan bana. İnanması biliyom güç, Avrupa’ya özenme hiç. N’olur gardaş imrenme hiç. |
İnce Çizgi Bir çizgi var aramızda, Sen bir yanda, ben bir yanda. Ya beni al senden yana, Ya gel gülüm, sen, bu yana. Çok incecik bir çizgide, Hemi yakın, hemi uzak. Sanki birşey var içinde, Belki sevdamıza tutak. Kaldıralım o çizgiyi, Tut bir yandan, ben bir yandan. Yaşayalım biz sevgiyi, Mutlulukla, içten, candan. Çizgi mizgi çizilmesin, Hür olsun artık sevdalar. Sevenler hiç üzülmesin, Güzel görünsün rüyalar. |
İstanbul'u Yazdım Nasip oldu buda bana, İstanbul’u geziyorum. Tarih kokar her bir saha, İstanbul’u geziyorum. Ayasof’ya soluk yüzlü, Sanki bir şeylere küstü, Kimi haberdar etmeli, İstanbul’u geziyorum. Hisarlardan taşlar düşmüş, Kimi yerde yosun bitmiş, Oda bizden umut kesmiş, İstanbul’u geziyorum. Sultan Ahmed’e vardım, İki rekat namaz kıldım, Dua edip seyre daldım, İstanbul’u geziyorum. Topkapı’yı anlatamam, Kelimeye sığdıramam. On gün gezsemde doyamam, İstanbul’u geziyorum. Eyüb Sultan’a uğradım, Sevgi selam ısmarladım, Sanki o anı yaşadım, İstanbul’u geziyorum. Yalıları yatırmışlar, Yakıp yıkıp bitirmişler, Tarihini götürmüşler, İstanbul’u geziyorum. Beton yığını koca şehir, Trafiği keşme keştir, Burda nasıl eğleşilir, İstanbul’u geziyorum. Çöplerimiz yerde yatar, Çöp kutusu bize bakar, Güzellikler böyle batar, İstanbulu geziyorum. Haliç bataklığa dönmüş, Balıkları hepden ölmüş, Gözü açık köre dönmüş, İstanbul’u geziyorum. İki gün orada kaldım, İki türlü şehir gördüm, Gördüğüme memnun oldum, Gördüğümü yazıyorum, İstanbul’u yazıyorum. |
İş İşten Geçti Sevgi dünyasının tireni kaçtı, Çok pişmanım amma iş işten geçti. Umut bir küçük kuş elimden uçtu, Çok pişmanım amma iş işten geçti. Cahildim ben, gençtim delikanlıydım, Yarı deli dolu, yarı baygındım. Dur diyende oldu kulak asmadım, Çok pişmanım amma iş işten geçti. Bu günleri düşünmedim yaşadım, Neşeli, zevkli, biraz hoppaydım, Zevk için günleri boşa harcadım, Çok pişmanım amma iş işten geçti. Bir işe giremem yaşlı diyorlar, Okumak istesem geçti diyorlar, Arkadaş senin iş bitti diyorlar, Çok pişmanım amma iş işten geçti. Öğüdüm gençlere okusun onlar, İmanı kalbine dokusun onlar, O zaman sevilir kıymeti artar, Çok pişmanım amma iş işten geçti. Ben pişmanım amma iş işten geçti |
İşe Yaramadım Sevgi güzel derler ama, Ben sevgiyi tadamadım. Ömrüm geçti gitti aha, Bir gün mutlu olamadım. Fakir dogdum dert içinde, Çok çalıştım el işinde, Hep koşturdum ben peşinde, Mutluluğu tutamadım. İşim gücüm evim derken, Saç ağardı daha gençken, El derdine ilaç iken, Bana melhem bulamadım. Bugün yarın ecel yolda, Ömür geçti, yakın sona. Dönüp baksam ben ardıma, Bir gün işe yaramadım, Ben kimseye yaranmadım. |
İşimiz Sana Kaldıysa Ey falcı! Ne fala inanırım, Ne falla olurum. Avucuma bakıpda yalanı derme boşuna. Aha bak şurada bir çizgi gördüm, Orada ışık var onuda gördüm. Sonunda mutluluk bak işte gözüm, Diyerek gönlüme girme boşuna. Ne falla işim var, Nede falcıyla. Söylesen ne çıkar yalandan başka? Sen onun adını sorma boşuna. Sana umut bağlayana şaşarım, O kadar yalanı nasıl başardın? Benden hayır yok, bakma gözüme, Karşımda öylece durma boşuna. Hadi ufak ufak yaylan buradan, Kalıplaşmış sözler hepsi sıradan, Bize, akıl, fikir vermiş Yüce Yaradan, Hem günaha girip, kendini yorma boşuna. |
İyi Gün Dostu Olma Gidenlere güle güle, Kalan canlar bizim olsun. Her günde bir olmaktansa, Zor gününde birlik olsun. Kara günde dost gerekir, Dost demek destek demektir. Mutlu günün dostu çoktur, Zor günlerde destek olsun. Zoru görüp kaçanlara, Sahte dostluk saçanlara, Aldanma sen para pula Zor günlerde dostun olsun. Dost pınarın suyu baldır. Fırsat varken testin doldur. İnananlar ümitkardır, Zor günlerde ümit olsun. Ömür oku hep ileri, Çeviremem onu geri. İman, ahlak, adaletli, Zor günlerde sabrın olsun. Zor günlerde şükrün olsun. |
İyi ki Varsın Sen olmasan, Ne renklerin adı var, Ne çiçekler güzeldir. Sen olmasan, Ne aldığım nefestir, Ne de birşey zevk verir. Sen olmasan, Gözlerim görmez olur, Ve dillerim susar. Sen olmasan, Ne yagmur zevkli yağar, Nede güneş güzel doğar. Sen olmasan, Ben nefes alamazdım, Sensiz yaşayamazdım. |
Kadehimde karanlık, Soğuklar Mezem Geceyi yudumluyorum, Karanlığı kadeh kadeh. Soğuklar mezem, Yalnızlık arkadaşım. Duvarda asılı saat müzik, Ritim tutuyor akreple yelkovan. Gecenin bilmem kaçında, Bir ben geceyle sarhoş olan. Belki sende aynısın, Yalnızlığı doldurup kadehine, İçiyorsun yudum yudum geceyi. Kimbilir, belki sende kendinle paylaşıyorsun herşeyi. Gecenin kaçı? Herkes uykusunun kaçıncı deminde? Kadehlerimiz karanlık dolu, yalnızlık arkadaşımız, İçimiz yanıyorken, soğuk ürpertiyor bizi Koşmak geliyor içimden, karanlıkta görmesin bizi. Uzat elini ey yalnız gecenin sarhoşu. Bilinmezliğe birlikte koşalım. Ne karanlık, ne soğuk kesmez bizi, Gel artık yıldızlarda buluşalım. |
Kadınlar Kitapdır Bence kadın bir kitapdır bilmeli, Sayfalara itinayla girmeli. Ben okurken satır satır okurum, Her satırı yüreğime dokurum. Kimi şiir, kimi roman, kimi cüz, Kimi ince, kimi kalın, kimi düz. Okuyarak manaları öyle çöz, Mana yüklü her bir satır her biz söz. Ben kitabı gözüm gibi korurum, Hem okurum onda neler bulurum. Tüm kadınlar bir kitapdır bilene, En değerli servet, kitap sevene, Kitap candır, can kıymetin bilene. |
Kafama Takıldı Umurundamıyım? Bir gün çekip gitsem, Kimler üzülür bana? Aceba kimin umurundayım? Aranırmıyım? Bir gün yok olsam, Biri vardı diyen olur mu? Aranırmıyım aceba? Üzülürler mi? Duysalar ki, ölmüşüm, Bu dünyadan göçmüşüm, Kim üzülür dü bana? Kimin umurundayım aceba? |
Kafayı Yiyeceğim Kalemi kırsam diyom, Düzeni kursam diyom. Usandım bu hayattan, Çabuk kurtulsam diyom. Ağlasam fayda vermez, Çağırsam benle gelmez, Bu düzen bana uymaz Çabuk kurtulsam diyom. Ölümde çare belki, Başka kurtuluş yokki, Dizimde derman bitti, Hemen kurtulsam diyom. Dost yok ki tutunayım, Paylaşıp kurtulayım. Yalnızım, yalnız kaldım, Kaçıp kurtulsam diyom. Kafayı yiyeceğim, Ak gömlek giyeceğim, Başka ne diyeceğim, Ölüp kurtulsam diyom. |
Kalemim Çıplak Değil Sevgiyi anlattım şiirlerimde, Ayrılık, çile, acıyı, ölümü. Övmedim serveti, malı, şehveti. Bu yaştan sonra da bize olur mu? Övmedim kendimi, soylu, boyluyum. Demedim güçlüyüm, bükülmez kolum. Bende bir insanım, Allah kuluyum, Şehvetli yazılar bize olur mu? Aşkı anlatırım, yatağı değil. Güzeli öğretirim, çirkini değil. Sevgiyi yazıyorum, nefreti değil. Müstehcen yazılar bize olur mu? Bazı gün ağlarım, bazen gülerim, Yazmayı çizmeyi bende severim. Faydalı yazılar yazar söylerim, Şehvetli yazılar bize olur mu? Bu yaştan sonra da bize olur mu |
Kalp Resmi Çiz Bana Bir ağaç olsaydım, Yol kenarında. Gölgemde konaklar mıydın? Meyveler dolsaydım, Dal arasında, Alıpda eline tadar mıydın? Salıncak kurup, Dalına öyle, Zevk içinde sallanır mıydın? Elinde bir bıçak, Ucuda sivri, Gövdeme bir kalp resmi yapar mıydın? Sana açsam serin olan gölgemi, Uzatıp ayaklarını, kapatıp da gözlerini, Biraz olsun beni hayal eder miydin? Sen uyurken yaslanıpda gövdeme, Öyle sıkı sarardım ki kendime, Beni düşünde görür müydün? Koskocaman yarık açıp gövdemde, Seni çekip almak için içime, Söyle, içime girer miydin? Ben bir ağaç iken yollarda, Seni aldım, seni sardım koynumda. Durur muydun? Bir bedenin içinde? Yaşar mıydın? Sımsıcacık içimde? |
Kapılar Kapanıyor Tiren kaçıyor tiren, Gel artık biz binelim. Bırak inenler insin, Son durakta inelim. Arada istasyonlar, Tirenler durur kalkar, Kimizi el sallarda, Kimi gözlerde yaşlar. Hayat bu acı tatlı, Bazende meşakkatli. Ben benle uğraşırken, Çok tiren geldi geçti. Binelim biz tirene, Artık zaman kalmadı, Bu tiren son tirendi, Bizi burdan almalı. Hedefine varmalı. |
Kar Topu Kar yağarken gezinmeyi, Sever misin ela gözlüm? Karda izin seyretmeyi, Sever misin ela gözlüm? Lapa lapa yağarken kar, Ceketini giy, şalını sar, Ağzını aç, düşşün karlar, Severmisin ela gözlüm? Çiğnedikçe karın sesi, Ne hoş olur gezinmesi, Soğuk soğuk titremeyi, Sever misin ela gözlüm? Gel, kar topu oynayalım, Çocuk gibi biz coşalım, İz yapalım, biz koşalım, Sever misin ela gözlüm? Yıllar oldu hasret kaldım, Bir damla kar bulamadım. Gel, yatıp yuvarlanalım, Sever misin ela gözlüm? Kar ağartsın saçımızı, Üşütsün de içimizi, Bu aşk yaksın ikimizi, Sever misin ela gözlüm? He, der misin ela gözlüm? |
Kara Gecelerde Uykularımın kaçtığı çok oluyor, Seni düşünüyorum kara gecelerde. Yalnızlık ve soguk ürpertiyor beni, Yapayalnızım bilsen kara gecelerde. Aslında üzülmüyorum olmayışına, Sana göre sende haklısın belki. Benim üzüntüm yalnızlığıma, Ve anlaşılamamak kara gecelerde. İçim üperdikce kendime sarılıyorum, Yalnızlığımı kendimle paylaşıyorum. Ya birde ben beni terk edersem, Ne eylerim öyle, kara gecelerde. Bazen kurşun gibi işliyor ciğerime sessizlik, Bazen dayanılmaz oluyor, zor geliyor sensizlik. İçin için ağlıyorum bilmem farkındamısın? Gel desem, benimle ol desem kara gecelerde, İstersen canımı al desem, kara gecelerde. |
Karar Senin Gel, İstiyorsan gel, Seviyorsan gel, Özlüyorsan gel, Arzuluyorsan gel, Zorla gelme. Gelme, İstemiyorsan, Sevmiyorsan, Arzulamıyorsan, Özlemiyorsan, Benim için gelme. Kal, Benimle kal. Yanımda kal. Seviyorsan kal. İstiyorsan kal. İstemiyorsan zorla, kalma. Kalma, İstemiyorsan, Sevmiyorsan, Güvenmiyorsan, Benimle olamıyorsan, Benim için zorla, kalma. Gül, Mutluysan gül, Seviyorsan gül, İçinden geliyorsa gül, Gülebiliyorsan gül, Sakın, zorla, gülme. Gülme, Halime, Çaresizliğime, Yalnızlığıma, Sevgime, İçinden gelmiyorsa, zorla, gülme. Bil, Seni sevdiğimi, Seni özlediğimi, Seni arzuladığımı, Seni beklediğimi, Tek seni sevdiğimi bil. İnanmıyorsan, bilme. Bilme, Senden vazgeçeceğimi, Sensiz olacağımı, Seni aldatacağımı, Seni unutacağımı, Hele sensiz öleceğimi, asla, bilme. |
Kasaba Minnet Etmem Darıldığım dagdan **** yakmam ben, İnsan değilse, yüzüne bakmam ben, Gurur, inat ne derlerse desinler, Bir defa koptum mu, bir daha tutmam ben. Kin güdüp, fırsatını kollamam, Tehdit felan edip, adam yollamam. Varlığı, yokluğu ilgilendirmez, Yok sayarım da, muhatap olmam. Düşman bile olsa, merti lazımdır. Kalleşle kaypağa dikkat lazımdır, Arkandan bıçağı saplar sırtına, Sakın öylesini dost olur sanma. Canım yakmışlarsa uzak dururum. Araya her zaman mesafe korum. Kin gütmem ben, ama tedbir alırım, Ne dağa çıkar, ne **** yakarım. Ne et yerim, nede kasap ararım. |
Kendine Gel Bazen yürüyorum sokaklarda, Taşlar dile geliyor, Basma bana diyor, basma.. Çiğneme beni dur. Kuşlar sesleniyor yukardan, Görme bizi diyor, Dinleme artık şarkımızı, Senin için çalmıyoruz artık. Son bahar yapraklarıda birer birer, Saga sola kaçışıyor gibiler, Sanki ezilmek istemiyorlar, Onlarda benden kaçıyorlar. O anda içim ürperiyor, Yüreğimden bir ses geliyor, Artık yeter karamsarlığın bırak diyor, Kendine gel, kendine gel, kendine gel.. |
Kışın Sonu Elbet Bahar Daha yaşım başım ne ki? Ben hayata küser miyim? Güzel günler gelir belki, Ben hayata küser miyim? Acı tatlı yaşıyorum, Hep peşinde koşuyorum, Bakma bazen kızıyorum, Ben hayata küser miyim? Pek sevimli yavrularım, Onlar için ben yaşarım. Hem yaşamak zorundayım, Ben hayata küser miyim? Sevenim var, sevdiğim var. Kışın sonu elbet bahar. Kulum, Hakka görevim var, Ben hayata küser miyim? |
Kıyamam Sana Sen, gül dalında gülsün, Bülbüller konmasın sana. Gül bahçemde sümbülsün, Bülbüller konmasın sana. Seni koklayan onmasın, Sana değen eller yansın. Açılmamış gonca gülsün, Bülbüller konmasın sana. Güzelliğin görmesinler, Gül diyerek dermesinler. Bir teline değmesinler, Bülbüller konmasın sana. Seni yalnız ben seveyim. Güllerini ben dereyim. İste yoluna öleyim, Bülbüller konmasın sana. Sakın başkasının olma. |
| Türkiye`de Saat: 06:21 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2