![]() |
Gözlerin yarın olmasa bugün daha çok seveceğim seni! hep yarına uyarlanan yüreğim çarpar durur gözlerini... gözlerin hani! ? |
Gözlerinde Ağlayacağım Senin birazdan, kızıllığını verecek akşam yıldız ışıklarına... ve ben, koynuna sokulacağım senin, sakın uyuma!... birazdan, susacak gün, güneş çocuklar sinecek köprü altına... ve ben, gözlerinde ağlayacağım senin sakın kapama!... birazdan, körlüğü geçecek yarasaların, boşalacak mağaralar... ört perdeleri, korkma!.. ve ben, sabahı bekleyeceğim kollarında senin sakın bırakma!.. |
Güneş Kuşları yemin ediyorum / kitaplar üstüne! bu kuşlar güneşten düşmüş... bundandır kanatlarındaki alev / ten gibi usulca sokulurum koynuna... en temmuzlarda bile üşümüş, yüreğimi taşırlar gagalarında. bir tık sesi duyarsan eğer / al içeri bilki,onlar var kapında... saçlarım savrulur teleklerinden, rüzgarında örülmüş / güller yok ama! çözmek istersen gerdeğinde gecenin geleceğim yanına... yemin ediyorum / kitaplar üstüne! bu kuşlar güneşten düşmüş... bundandır gözlerindeki ışık / sen gibi gökkuşağı yaparım prizmalarımda geçirip korkusuzca yatarım altına haydi! gözümü uyku bürümüş, uyumadan sev beni!... |
Güneşli Resim bir garip burkulur yüreğim, sen ağlama! sen ağlama bebeğim!... seni korkusuna atamam gecenin, ellerim ilmik dokur, kitap okur gözlerim... bak! senin için yazdığım şiir aydınlık, güneşli çizdiğim resim... |
Güney Türküleri güneyi yakan güneş / düştü sularıma büyüdü sazlıklarım / çatladı yumurta kuş uçtu uçacak / tutamam ki! ... |
(II) hep güneye akar sular... hep güneye uçar kuşlar... hep güneye bakar ayçiçekleri... ben de ketıldım onlara... öyle üşüdüm ki canım / orda mısın? |
(III) portakal bahçelerine eser rüzgarım portakal değil / güneş toplarım... bir türkü söylerim sonra / yar üstüne hey! .. toroslar'ın göçer kızı! seni çok sevmiştim / gelsene! ! ! |
(IV) akdeniz'de lapinalar /yüzer düşlerimde su olur uykularım... soyun da gel yanıma / kimseler yok, inan! beraber yıkanalım / tuzu kalsın tenimizde... |
Haşo bilir misin haşo! seni özledikçe boy atar yüreğimde ayrık otları köklerine dolanır ayakların... öbür yanda yıllar var almış başını gider de dört nala bakmaz ardına... adını gel sen koy bana bıraktığı taşların... bu böyle olmaz haşo! anlıyorsun ya,susuşun çaresizliğindendir elimde ağzı bozuk çapa kör bir makasla kalakalmışım... hadi çık gel haşo! bekleme baharı,öldü ibibikler... çek gözlerini dağ doruklarından yada unut gitsin ayrık otlarımı... zaten gün vurdu da çoktan sarardı.. al işte sana yeni bir haber... ağlama haşo!..sakın ağlama! sisler çökse de göz bebeklerine açılır elbet geçitler o zaman bir tutam ayrık otuyla gel yanıma!..benimle beraber... |
Hazan Gülleri ılık rüzgarlar geçerken yapraklar arasından ellerin gezinir saçlarımda parmaklarından dökülür sevgi/ aşk /ekin taneleri söyle!.. en bitek toprak ben miyim? üstümde açar karanfiller /gelincikler/ hazan gülleri biliyor musun güzelim çoktan dönüş yoluna düştü kuşlar zaman ikindi. ...... oysa kırmızı bir gülle açtık şafak vakti dirildik toprakta/ canlandı kum taneleri. biliyor musun güzelim yaşanmamış aşklar getirdi bize dalgalar koştuk kıyılar boyu elin elimde bizi kimseler görmedi. hatırla hele!.. dalıp dalıp çıktığımız maviliklerde yakamoz topladık geceleri. |
Türkiye`de Saat: 17:25 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2