Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi

Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi (http://besiktasforum.net/forum/index.php)
-   Tiyatro - Edebiyat (http://besiktasforum.net/forum/forumdisplay.php?f=212)
-   -   ..::Ümit Yaşar OGUZCAN -Bütün Şiirleri- ::.. (http://besiktasforum.net/forum/showthread.php?t=24258)

OnuR 28-02-2007 12:48

Kurşun Yarası

İstediğin zaman, rasladığın yerde
Kıyasıya olmalı beni vuruşun
Kanım günlerce akmalı caddelerde
Tam kalbime değmeli attığın kurşun
Ya kalbime ya alnımın ortasına
En can alacak yerime nişan al
Çare bulunmaz her kurşun yarasına
Beni öldür ve açık gözlerime dal
Bir eser olmasın içinde korkudan
Tetiği kininle, garezinle çek
Kurşun değil ölüm çıkmalı namludan
Bırak benim kanım olsun dökülecek
En son kurşunun da olsa namluya sür
Nasıl olsa ölüm var, bari sen öldür

OnuR 28-02-2007 12:48

Mektup

İstersen mutlu oluruz seninle
Evimiz ve çocuklarımız olur
Yemek pişirirsin kendi elinle
Kalplerimizde esenlik ve huzur
İstersen mutlu oluruz seninle
Birbirimiz için yaratılmışız
Ruhlarımız düşüncelerimiz bir
Bizim gibi olur çocuklarımız
Ben şair, sen baştan ayağa şiir
Birbirimiz için yaratılmışız
Ayrılık olmaz fikirlerimizde
Kahkahamız ta uzaklardan duyulur
Mutluluk parıldar gözlerimizde
Rüyalarımız bile aynı olur
Ayrılık olmaz fikirlerimizde
Ne hayaller kurarız uzun uzun
Üzüntüleri atarız bir yana
Gizli bir şeyi kalmaz ruhumuzun
Bütün şiirlerimi okurum sana
Ne hayaller kurarız uzun uzun
Kim ne derse desin mutlu oluruz
İçimizde ümit, arzu teselli
Bende aşk ve sende güzellik sonsuz
Aşkımız gözlerimizden besbelli
Kim ne derse desin, mutlu oluruz

OnuR 28-02-2007 12:48

Mektup II

Biliyor musun
Senden ayrılalı sakal bıraktım
Zamanının akışına koyuverdim kendimi
Gömleklerim kolalı değil artık
Pantolonum ütülü değil
Ayakkabım boyalı değil
Öylesine değiştim ki
Görsen tanıyamazsın
Sabahları gün doğarken kalkıyorum
İlk işim bir sigara yakmak oluyor
Ve bir süre denizin hışırtısını dinliyorum
Sonra, apansız sen geliyorsun aklıma
Gözlerin, dudakların, ellerin geliyor
Şimdi nerdesin kimbilir
Yatağında uyuyor olmalısın
Artık beni görme rüyalarında
Korkarsın.
Mevsim sonbahar malum ya
Serde de kör olası şairlik var
Boyuna hüzünlü şeyler düşünüyorum
Ağaçların yaprakları dökülmeğe başladı
Keskin poyrazlar esiyor kuzeyden
Kuşlar durmadan göç ediyor
Ara sıra düşenler oluyor yorgun ya da yaralı
Tutup okşuyorum tüylerini, gagalarından öpüyorum
Ve diyorum ki
Sana kavuşmak için bir göçmen kuş olmalı
İşte böyle
Günler, haftalar geçip gidiveriyor
Saçım, sakalım birbirine karıştı
Yine de her geçen gün
Kendime biraz daha alışıyorum
Ve biliyor musun
Unutamayacağımı bile bile
Seni unutmaya çalışıyorum...

OnuR 28-02-2007 12:49

Milyon Kere Ayten

Ben bir Ayten'dir tutturmuşum oh ne iyi
Ayten'li içkiler içip sarhoş oluyorum ne güzel
Hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin
Biraz Ayten sürüyorum güzelleşiyor
Şarkılar söylüyorum
Şiirler yazıyorum Ayten üstüne
Saatim her zaman Ayten'e beş var
Ya da Ayten'i beş geçiyor
Ne yana baksam gördüğüm o
Gözümü yumsam aklımdan Ayten geçiyor

Bana sorarsanız mevsimlerden Aytendeyiz
Günlerden Aytenertesidir
Odur gün gün beni yaşatan
Onun kokusu sarmıştır sokakları
Onun gözleridir şafakta gördüğüm
Akşam kızıllığında onun dudakları

Başka kadını övmeyin yanımda gücenirim
Ayten'i övecekseniz ne ala, oturabilirsiniz
Bir kadeh de sizinle içeriz Ayten'li
İki laf ederiz
Onu siz de seversiniz benim gibi
Ama yağma yok Ayten'i size bırakmam
Alın tek kat elbisemi size vereyim
Cebimde bir on liram var
Onu da alın gerekirse
Ben Ayten'i düşünürüm, üşümem
Üç kere adını tekrarlarım, karnım doyar
Parasızlık da bir şey mi
Ölüm bile kötü değil
Aytensizlik kadar

Ona uğramayan gemiler batsın
Ondan geçmeyen trenler devrilsin
Onu sevmeyen yürek taş kesilsin
Kapansın onu görmeyen gözler
Onu övmeyen diller kurusun
İki kere iki dört elde var Ayten
Bundan böyle dünyada
Aşkın adı Ayten olsun

OnuR 28-02-2007 12:49

Ne Demek

Biz şimdi yok mu olduk ya öyle mi
Bu film bizim için oynanmıyor demek
Şarkılar şiirler falan hepsi yalan mı artık
Bu çalgılar bizim için değil öyle mi
Siz şimdi yoksunuz ne demek

Öldük mu yani söyleyin açıkçası
Artık hiç sevmeyecek miyiz
Bizi kim koydu aptal yerine
Öldük mü yani söyleyin boğuntuya mı geldik
Siz şimdi yoksunuz ne demek

Hadi anlatın canım gerçeği anlatın
Bir yalan daha duymuş olalım ne çıkar
Kestiğimiz yerden kan akmayacak mı öyleyse
Düşlerimiz de mi kalmadı hayret doğrusu
Siz şimdi yoksunuz ne demek.

Nasıl da düştük bu tüm yalnızlığa
Bizi bekleyecek kimsemiz de mi yok
Bir gecemiz bile kalmadı mı dünyada
Ne tuhaf düşünmek hiç düşünmemeyi
Siz şimdi yoksunuz ne demek

Hani biz sevmiştik üstelik sevenlerimiz vardı
Ne diyorsunuz nereye gittiler acaba
Ne oldu ardımızdan akacak gözyaşları
Hani aşk vardı insan vardı Allah vardı
Siz şimdi yoksunuz ne demek

Tutun ki öldük yağımızdan sabun yaptılar
Kokulu sabunlar, renkli sabunlar
Yine de kirlisiniz işte bizden betersiniz
Doğrusu ayıp şakanın böylesi olmaz
Siz şimdi yoksunuz ne demek.

OnuR 28-02-2007 12:49

Ne Yapsam Neylesem Ne Söylesem

Ne yapsam dönüp dolaşıp sana geliyorum
Avuçlarımda ateş, gözlerimde sitem
Ve hep o şarkı dudaklarımda belli belirsiz
Ne yapsam, neylesem ne söylesem.
Değişen sadece ellerim, gözlerim değil
Ayakkabım, gömleğim boyunbağım, elbisem
Her şey iğreti şimdi, herkes yabancı bana
Ne yapsam,neylesem, ne söylesem

Bütün günlerimi aldın gittin,bütün akşamlarımı
Oturmuş üstüme boğuyor beni her gecem
O renkler yok, o hayaller yok, o düşler yok
Ne yapsam, neylesem, ne söylesem

Nereye vardıysam o yangın oradaydı
O sevmek,o alevler, o cehennem
Baksana,küllerim savruluyor gökyüzüne
Ne yapsam, neylesem, ne söylesem

Sen bir yalnızlıktan artık, ta şuramda bir hançersin
Çıkaramam seni bağrımdan ne kadar istesem
Vur, öldür dilersen, beni bırakma tek
Ne yapsam, neylesem, ne söylesem

OnuR 28-02-2007 12:49

Neden Sonra

Bir gün demek ne kadar hazin
Anılarla dolu geçen yıllara!...
Bakıp da ardında kalan yollara;
Geri dönememek tek bir an için!

Büyüttüğün artık umutlar değil,
Şimdi tek gerçek var; çaresizliğin.
Bak! Fırçan kırılmış, bomboş tuvalin
Ne biraz renk kalmış, ne de bir şekil

Silinmiş o portre, göremezsin ki!
Daha yakından bak dilersen, eğil;
Hani o maviler? Hani o şekil?
Uçup gitmiş mi ne? Hani o sevgi?

Nerde o dostluklar? Güzel yalanlar?
Bu kalp neden değil eskisi gibi?
Bir başka dünyada bulursun belki,
Geçer de aradan nice zamanlar...

O yer umutların söndüğü yerdir,
O yerde zavallı bütün insanlar!
Şairler, bilginler ve kahramanlar
O yerden hüzünle geçtiler bir bir

Arındılar sahte, yalan ne varsa
Sonunda denize ulaştı nehir;
Ne bir beste kaldı, artık ne şiir!
Bitti aldanışlar, bitti her tasa...

Nice sevenleri aldı o deniz;
Yine uygulandı en eski yasa;
Uzak bir sevgilden her ne kalmışsa;
Unutuldu. Ve duruldu kalbimiz.

Yıllar geçti... Neden sonra anladık:
Yüce olan, bağışlayan tek biziz!
Her kadehte kalan tortu sevgimiz,
Her yerde o güneş, hep o aydınlık...

OnuR 28-02-2007 12:49

Orhan Velı'nın Ardından

Yıl bindokuzyüzkırkaltı
Ankara'da Şükran lokantası,
Köşede bir masa
Masanın üstünde bir tabak
Tabakta marul salatası.
Bir sandalyede sen vardın
Orhan Veli
Bir sandalyede ben,
Kadehlerimizde Kulüp rakısı
Ve dudaklarımızda yarım kalmış mısralar
Hala gözlerimin önündedir
O sarhoş gecenin hatırası.

Şimdi mahzun kaldı şiirlerin
Gittin "Sereserpe" "Hürriyete doğru"
"Kitabe-i sengi mezarın"
"Altındağın rüyası"
Hey! koca Orhan Veli hey!
Ne sana kaldı, ne bana kalır
Bu gözünü sevdiğim dünyası.

OnuR 28-02-2007 12:50

Otuz Beş Duvarı

Ölümü düşünüyorum
O büyük yalnızlık içindeyim
Kulaklarımda duymadığım bir musiki
Kaskatı kesilmişim, kalbim durmuş
Artık hiç bir şeyi görmüyor gözlerim
İçimde ne bir umut, ne yaşama zevki
Elim, ayağım buz gibi olmuş
Ölümü düşünüyorum
Kulaklarımda duymadığım bir musiki

Ölümü düşünüyorum
Laleli'de bir sokaktan tabutum geçiyor
Saygı duruşunda bilmediğim insanlar
Bütün pencereler açık biri kapalı
Kederlerim, ümitlerim, hayallerim
Ve gelen bir iki dost mezarlığa kadar
Sonra kadınlar kadınlar gözleri yaşlı
Ölümü düşünüyorum
Bütün pencereler açık biri kapalı

Ölümü düşünüyorum
Şimdi beni gömüyorlar bak
Ağlıyorsun, ellerinde dağ menekşeleri
Hazin bir parıltı gözbebeklerinde
İçin izyanla doluyor, kahroluyorsun
Hatırladıkça geçmiş günleri geceleri
Bir acı ki öyle büyük öyle derinde
Ölümü düşünüyorum
Ağlıyorsun, ellerinde dağ menekşeleri

Ölümü düşünüyorum
Dediği çıkmıyor Cahit Sıtkı'nın
Otuz beş duvarını aşamıyorum
Üzülme sevdiğim artık ayrılıyoruz
İnan yokluğuma ben de bir ölüyüm
O yalan dünyanızda yaşamıyorum
Yıl 1961, ya Haziran ya Temmuz
Ölümü düşünüyorum
Üzülme sevdiğim artık ayrılıyoruz.

OnuR 28-02-2007 12:50

Resim

Nedense bütün resimlerde ben
Böyle mahzun ve perişan çıkarım
Hep böyle hayata kapalı durur
Gülmesini unutmuş dudaklarım

Artık canından bezmiş kimselerin
Hazin bakışı parlar gözlerimde
İçinden adamlar arabalar geçer
Çizgiler alnımda bir büyük cadde

Aynada saçlarımı düzeltirim
Bir perde iner yüzüme alçıdan
O, bin mumluk ampullerin altında
korkarım korkarım fotoğrafçıdan

Bakışlarım gümüş camlara sorar
Elbisemin eskiliği belli mi
Sonra karşıda küçük bir noktaya
Dikerim kahverengi gözlerimi

Kabahat objektifte camda değil
Onlara yalı gözlerle bakarım
Nedense bütün resimlerimde ben
Böyle mahzun ve perişan çıkarım

OnuR 28-02-2007 12:50

Resimler

Sen değiştin, resimlerin hiç değişmedi
Nasıl seviyorum bilmezsin şu albümü
Resimler yalancı değil, resimler ölmüyor,
Aslında acı olan şey; sevgilerin ölümü
Sahte renkler yerini gölgelere bırakmış
Resimlerde siyah beyaz gözlerin, dudakların
İşte bak! ellerin ellerimi arıyor
Resimlerde besbelli anlatamadıkların
Şimdi bir çerçeveden gülümsüyorsun bana
Hatırlıyor musun bu resim çekildiği günü
Bakışların ne kadar duygulu, ne kadar sıcak
Anlıyorum neler düşündüğünü.
Bir başka resimde biraz kederlisin
Hüzünlü bir şarkı dökülüyor dudağından
Şimdi senden çok uzak bir şehirde
Seni seyrediyorum bir albüm yaprağında
Bu karanlık yoktu, bir zaman sen vardın
Yaşamak cömertçe sunduğun bir ışıktı
Sen değiştin, onlar hiç değişmedi
Resimlerin senden vefalı çıktı

OnuR 28-02-2007 12:50

Rıhtımda

Bir beyaz gemiydi ayıran onları
Kadın güvertedeydi, adam rıhtımda
Şimdi unuttum yüzünü kadının
Adamın gözleri aklımda

Kana bulanmış bıçaklar gibi
Uzun kirpikleri ıslaktı
Adam dertli, adam darmadağın
Dokunsalar ağlayacaktı

Adam bitkindi, adam seviyordu
Kalan kederdi, giden gemiyse
Taş olduğu içindir dedim
Rıhtım taşları erimediyse

Derken bir düdük öttü ansızın
Bembeyaz gemi gitgide ufaldı
Korkunç yalnızlığıyla başbaşa
Rıhtımda bir adam kaldı

OnuR 28-02-2007 12:51

Sana Bir Tanrı Getirdim

Hani o iki kişilik dünyalar bizimdi
Hani sen iyiydin
Halden anlardın
Hani sen git demiyecektin bana
Ve ben herşeye rağmen gelecektim
İçimde bir umut
Ellerimde olgun meyvalar
Dünya nimetleri
Gözlerimde yanıp yanıp sönen bir pırıltı
Ama ne sen gel dedin
Ne de ben gelebildim herşeye rağmen
Aşkımız ayrılıklarla başladı

Deli dolu akan nehirlerden tas tas sular içtik
Öyle ateşlerle doluydu yüreklerimiz öyle tutkundu
Karlı dağların serinliğinde uyurduk geceleri
Deniz fenerinin ışığında yıkanırdık
Köpükten bir çalkantıydı içimizde zaman
Ne yana baksak denizdi, maviydi, ışıktı
Sonra bir çaresizlikti zifir
Akıntıya kapılmış gemiler gibiydik

Bir org çalınır gibi yanıbaşımızda
Öyle kendinden geçmiş, öyle başıboş
Öyle derin duygular içindeydik, anlatılmaz
Sarhoş rüzgarlara bıraktık kendimizi
Aldığını geri vermez dalgalara
Görmediğimiz ülkeler gördük gün doğusunda
Tatmadığımız yemişlerden tattık; günahkar olduk
Alevden bir tasta eridi günler
Bir cehennem ateşiydi aşk içimizde
Hiç sönmeyecekmiş gibi yanıyorduk

Tutsaklığımız nasıl başladı bilinmez
Paslı demir kapılar kapandı üstümüze
Taş duvarlarda kayboldu boğuk seslerimiz
Çaresizliğimizi bize aynalar söyledi, inanmadık
Kuşatıldık ansızın kederle, ayrılıkla
Aman vermez karanlıklar sardı dört yanımızı
Yalnızlık bir ağrı gibi çöktü başımıza
Uyuduk bir daha uyanamadık

Şimdi bir kutup var sana çeker beni
Bir kutup var senden öteye
Ben onun için böyle ortalıklarda kaldım
Dağ yollarında, caddelerde, sokaklarda
Onun için bulup bulup yitirdim seni
Hangi kapıyı çaldıysam sen açtın bana
Hangi gözümü yumduysam seni gördüm
Zamandın, zamandan öte bir şeydin
Yıllarca bir meşale gibi yandın uzaklarda

Bu manyetik alanda boğulmam senin yüzünden
Bu zincirleri sen vurdun ellerime
Sen getirdin bunca karanlıkları
Al şunu mum yak
Korkuyorum
Bir taş aldım attım denize
Günahlarımdan kurtuldum
Alfabenin yirmisekizinci harfindeyim
Öteye gidemem
İtme beni

Benim de bir insan tarafım vardı
Bakma böyle kötü olduğuma
Benim de dileklerim vardı
Benim de bir beklediğim vardı yaşamaktan
Yeter artık vurma yüzüme çirkinliğimi
Her gün bir kadın ağlar benim yüzümde
Büyük dertler için benim ellerim
Anlamıyor musun
Sen sevildiğin için güzelsin bu kadar
Ben sevilmediğimden böyle çirkinim

Bütün kötü yerlerde ben korkarım
Biliyorum
Bir hayvan leşiyim öleli kırk gün olmuş
Fabrika bacalarında bir kara dumanım
Zehirim akrep kuyruklarında
Kötüyüm sevemediğin kadar
Öyle fenayım
Kapanmış bıçak yaralarında
Bu pis çöp tenekelerinde unut beni
Unut artık
Bayat bir ekmek gibi
Çürümüş bir elma gibi

Sarı badanalı evlerde kazanlar kaynar
Sarı badanalı evlerde günahlar işlenir her gece
Sarı badanalı evlerde ölüler yıkanır
Sarı badanalı evleri sev biraz
Bu evlerde zaman benim akşamlarımdır yitirilmiş
Bu kazanlarda benim gözbebeklerimdir kaynayan
Bu sarılarda benim yüreğim bir ölür, bir dirilir
Anladım
Bu dünyada benden başka kimse yok beni anlayan

Tosca'dan bir arya hatırlıyorum şimdi
Sus biraz
Ensemde bir akrep yürüyor
Bırak yürüsün
Sabaha asacaklar beni
Dokunma
Yedi canım vardı, ikisi gitsin
Bunca ölümler az gelir bana

Kalbimi yardım
Bir damla kan aktı
Kutuplara kar yağıyordu
Üşüdüm
Failatun vezniyle seni çağırıyorum
Bana imbiklenmiş yeşilliğini getir
Dur gitme
Beş kuruşum vardı kaybettim
Dur gitme
Isırgan otlarından kurtar beni

Deniz analarının gözlerini çaldım
Sana bakmak için
Güneşi üçe böldüm
Al biri senin olsun
Yüzümde beş bıçak yarası var
Bir de sen vur
Barut kokusunu severim
Bir portakalı dilim dilim soy
Acıktım
Tut ki ben yoğum artık yeryüzünde
Tut ki bir marul yaprağıydım
Öldüm

Al şu serçe parmağım sende kalsın
Ben kötüyüm
Allahsızım
Korkunç çirkinim
Ben seksensekizinci tul dairesiyim
Sağ gözümün üç kirpiğini kestim
Al
Ben lanetlendim

Chopin'in cenaze marşı çalınıyor
Ölüler ayağa kalktı
Görüyor musun
Şu soldan ikinci benim
Senin yüzünden öldüm
Şimdi seni getiriyorlar karanlığıma
Ağlıyorum
Biraz sev beni
Gül biraz
Yaklaş biraz
Seni affediyorum

Kuşkonmaz dallarına astım kendimi
Sedir ağaçlarına gül yapraklarına
Başımı taşlara vurdum
Gözbebeklerimde büyük camlar parçalandı
Tanrısal duygular içindeydim
Bütün tanrısızlığımdan uzakta
Bir kemiklerinin sertliğini aldım
Bir teninin aklığını
Sonra sıcaklığını dudaklarının
Gel bak
Sana bir tanrı getirdim
Gel bak
Bir tanrı yarattım senden

OnuR 28-02-2007 12:51

Sen Ağlama

Ben ağlayan şairim
Bana gülmesini öğretmediler
Eğil de bir bak mahzun yüzüme
Anlatır sana çektiklerimi
Birer bıçak yarası gibi
Alnımdaki çizgiler
Ben mutluluk nedir bilemedim
Saçlarım okşanmaya alışık değil
Hep böyle dalıp gider gözlerim
Ve ne zaman düşünsem geçen günleri
Bir karanlık basar içimi
Aydınlık değil
Seni nasıl severim bilirsin
Nasıl yanarım özlemler içinde
Bastığın yerler cennet olur
Bilirim en serin rüzgarla gelirsin
Yine de yanar tutuşurum ben
Cehennemler içinde.
En mutlu sandığın yerde kederliyim
Ben seninle sensizliği düşünürüm
Bir korku düşer içime apansız
Burkulur yüreğim
Seni şiirlerimde bin yıl yaşatır da
Ben bin defa ölürüm
Bir gün yokluğum bir gölge gibi
Düşüverirse gözlerine
Unutma ağlayan şairini
Unutma o günde kapanıp dizlerine
Kendi yokluğuma kendim ağlarım
Sen ağlama e mi
Sen ağlama e mi?

OnuR 28-02-2007 12:51

Sen Aşk Nedir Bilmezdin

Sen aşk nedir bilmezdin
Gülüp geçerdin sevgilere uzaktan
Şimdi geniş bir bahçedir kalbin
Sevgiden, güzellikten, aşktan
Şimdi iri gözlerin arzu dolu
Yakan, özleten bir şey ellerinin sıcaklığı
Gitgide eksiliyor bakışlarında yüzün
Geçen aşksız günlerin bıraktığı
Bir çeşme var aramızda görüyor musun
Tadılmamış hazlar serin sularda
Şimdi bahçende açan bir gül geceler
Şimdi gözlerin en güzel uykularda
Boynun beyaz mı beyaz, çıldırtası, öldüresi
Saçların daha parlak, daha bir kapkara
Her akşam bir ay doğuyor kirpiklerinden
Koşuyor ayakların şafaklardan şafaklara
Artık aşk dolu söylediğin şarkılar
Durmadan bir buğu yükseliyor sesinden
En çılgın sevdalara çağırıyor dudakların
Heder olmuş, uzun yıllar ötesinden
İçkilerin tadı değişti artık
Dünya, o köhne ve eski dünya değil
Sımsıcak bir ekmeği paylaşıyoruz seninle
Bu bir gerçek, hayal değil, rüya değil
Şimdi ümitlerimiz halkaları bir zincirin
Bir başka haz başlıyor biri bitti mi
Bana aşkı sen tattırdın, sen öğrettin
Oysa ki sen aşk nedir bilmezdin

OnuR 28-02-2007 12:51

Sen Aşk Nedir Bilmezdin

Sen aşk nedir bilmezdin
Gülüp geçerdin sevgilere uzaktan
Şimdi geniş bir bahçedir kalbin
Sevgiden, güzellikten, aşktan
Şimdi iri gözlerin arzu dolu
Yakan, özleten bir şey ellerinin sıcaklığı
Gitgide eksiliyor bakışlarında yüzün
Geçen aşksız günlerin bıraktığı
Bir çeşme var aramızda görüyor musun
Tadılmamış hazlar serin sularda
Şimdi bahçende açan bir gül geceler
Şimdi gözlerin en güzel uykularda
Boynun beyaz mı beyaz, çıldırtası, öldüresi
Saçların daha parlak, daha bir kapkara
Her akşam bir ay doğuyor kirpiklerinden
Koşuyor ayakların şafaklardan şafaklara
Artık aşk dolu söylediğin şarkılar
Durmadan bir buğu yükseliyor sesinden
En çılgın sevdalara çağırıyor dudakların
Heder olmuş, uzun yıllar ötesinden
İçkilerin tadı değişti artık
Dünya, o köhne ve eski dünya değil
Sımsıcak bir ekmeği paylaşıyoruz seninle
Bu bir gerçek, hayal değil, rüya değil
Şimdi ümitlerimiz halkaları bir zincirin
Bir başka haz başlıyor biri bitti mi
Bana aşkı sen tattırdın, sen öğrettin
Oysa ki sen aşk nedir bilmezdin

OnuR 28-02-2007 12:52

Sen Üzerinde Nice Şafakların Söktüğü

Sen üzerinde nice şafakların söktüğü
Sevgi denizlerime akan büyük nehir
Sen biraz ışık, biraz tılsım, biraz büyü
Sen yıllardır yazıp bitiremediğim şiir

Durmadan bir gül açar ellerinde pembe
Sen nefes alışı en bakır güzelliğin
Gözlerin midir parıldayan gökyüzünde
Bir güneş doğarcasına geceleyin

Ne zaman seni düşünsem yaşamak güzel
Bir bahar bahçesi olur güz bahçeleri
En karanlıklarda bile uzanır bir el
Kendiliğinden açar sabaha perdeleri

Sen varsan dallarda kuşlar memnun
Tüm çiçeklerin rengi değişik, kokusu başka
Öylesine gerçek ki var olduğun
Çarpar güzelliğin kıyılarıma dalga dalga

Tutsam ellerini içim ürperir hazdan
Başım döner gözlerin gözlerime değse
Kalan tek hatıradır gülüşün bir yazdan
Sen bastığın yerde çiçeklerin büyüdüğü
Her zaman en guzel, her yerde eşsiz
Sen yaprak, sen köpük, sen kuştüyü
Sen sevgi nehirlerimin aktığı büyük deniz

OnuR 28-02-2007 12:52

Sen Üzerinde Nice Şafakların Söktüğü

Sen üzerinde nice şafakların söktüğü
Sevgi denizlerime akan büyük nehir
Sen biraz ışık, biraz tılsım, biraz büyü
Sen yıllardır yazıp bitiremediğim şiir

Durmadan bir gül açar ellerinde pembe
Sen nefes alışı en bakır güzelliğin
Gözlerin midir parıldayan gökyüzünde
Bir güneş doğarcasına geceleyin

Ne zaman seni düşünsem yaşamak güzel
Bir bahar bahçesi olur güz bahçeleri
En karanlıklarda bile uzanır bir el
Kendiliğinden açar sabaha perdeleri

Sen varsan dallarda kuşlar memnun
Tüm çiçeklerin rengi değişik, kokusu başka
Öylesine gerçek ki var olduğun
Çarpar güzelliğin kıyılarıma dalga dalga

Tutsam ellerini içim ürperir hazdan
Başım döner gözlerin gözlerime değse
Kalan tek hatıradır gülüşün bir yazdan
Sen bastığın yerde çiçeklerin büyüdüğü
Her zaman en guzel, her yerde eşsiz
Sen yaprak, sen köpük, sen kuştüyü
Sen sevgi nehirlerimin aktığı büyük deniz

OnuR 28-02-2007 12:52

Senden Öncesi Yoktu

Bütün bu sürekli arayışlar neden bilir misin
Neden bu durup durup isyan etmeler Allaha
Bu aldanmalar, yıkılmalar, bu sonsuz çalkanış
Hep sana yaklaşmak için, biraz daha biraz daha
Seni bulmak yılgın, yıkık gecelerden sonra
Sana çıkmak merdivenlerden nefes nefes
Belki ben yalnız senin güzelliğinde çirkinim
Hiç solmasa güzelliğin, böyle hiç bitmese
Yanmak var sana yaklaştıkça biliyorum
Yok olmak var, kahrolmak var, kül olmak var
Öyle bakma gözlerime bakma artık ölüyorum
Yaşamanın ta kendisi oysa bu ölmek değil
Gözlerim gözlerinden başkasını unuttu
Sen yoksan o yokluktur, senden öncesi yoktu.

OnuR 28-02-2007 12:52

Seni Arıyorum

Şimdi bir an dönerek gerilere, hani
Bir zamanlar beni ölesiye yaşatan
Ellerimi bırakıp sevecen ellerini
Çevremi sımsıcak bir sevgiyle kuşatan
Seni arıyorum

Bir deniz hıçkırıyor ta içimde, dinle
Giderek yalçın kayalar, kumlar eriyor
Şimdi başbaşayım bir kıyıda kendimle
Ve bende var ettiğin o ben can veriyor
Seni arıyorum

Gülerdin bir zamanlar güneş batmazdı
Baştanbaşa bir gül bahçesiydi ortalık
Renkler ya mavi, ya penbe, ya beyazdı
Oysa şimdi ne yana baksam karanlık
Seni arıyorum

Varsın ama yoksun. yanımdasın, değilsin
Gözlerim boşuna deliyor geceleri
Tek seni bir kez daha görebilmek için
Daldırıp ellerimi benden içeri
Seni arıyorum

Ellerim içimde bir kan gölüne batıyor
Bağırıyorum kimseler duymuyor sesimi
Dişlerim hırsla dudaklarımı kanatıyor
Ve senden uzakta verirken son nefesimi
Seni arıyorum

Bu son aldanışım, son yıkılışım olacak
Gelsen de boş artık gelmesen de, ben yokum
Yine de son bir ümit kırıntısıyla, bak
O herşeyi yitirdiğim anda bulduğum

OnuR 28-02-2007 12:53

Seninle Ölmek İstiyorum

Dağbaşında bir avcı kulübesi
Yerler dizboyu kar ocakta ateş
Dışarda rüzgar
Hadi gel önce sevişmeliyiz uzun uzun
Yerdeki ayı postunun uzerine uzanmalıyız
Bütün vücudunu santimetre karelere ayırıp
Birer birer öpmeliyim
Ve sonra sımsıkı sarılmalıyım sana
Böylece ölmeliyiz aradan yıllar geçip
Bizi buldukları zaman
Etlerimiz çürümüş olsa da
Kemiklerimiz ayrılmamalı birbirinden Hadi gel
Nefes almak hüner değil
Seninle ölmek istiyorum…

OnuR 28-02-2007 12:53

Sensiz Olmak

nerde o denizim benim, lekesiz gökyüzüm?
hani o içtikçe susuzluğumu arttıran çeşme?
kim götürdü bakışlarımı, ne oldu gözlerime?
hani benim ellerim, ayaklarım, saçlarım, yüzüm?

bu ben değilim besbelli, bu bir başkası!
gözlerim yabancı bakıyor gözlerime aynadan
o kim? böyle durup durup beni aldatan?
besbelli bir oyuna gelmişim açıkçası

birini sevmişim besbelli, beni koyup gitmiş,
ondan şimdi aradığım hep o, hep ben!
o ikisi kırmış beni, yıkmış , incitmiş

şimdi bilmediğim bir şarkı her yerde söylenen;
sevinçten , mutluluktan , sevgiden uzak.
ne acı! senin olmak , sende olmak , sensiz olmak!

OnuR 28-02-2007 12:53

Sensizliğe Sone

Sensizliğin ölüme benzediği o yerde
Bir el uzanır çeker beni yaşamaktan
O kalır dolu, hüzün dolu gecelerde
Birer kan çanağı gözlerim ağlamaktan

Gitgide yayılır damarlarıma yokluğun
Bir hançer bilenir kalbimde soğuk, sivri
Durup durup vurur başıma sarhoşluğun
Üstüste içilen dopdolu kadehler gibi

Artık ne yapsam boş, uykular gitti gelmez
Vıcık vıcık bir gecedir elllerimde kalan
Güneş doğmayı, karanlık bitmeyi bilmez

Saplanır kalbime bir türlü geçmez zaman
İçerim senden uzak günlerin getirdiği
Yavaş yavaş öldüren bu zehir sensizliği.

OnuR 28-02-2007 12:54

Serenad

Senden başka kimse bilmesin istiyorum
Gözlerimin nasıl aşka çağırdığını
Bakışlarımın nasıl gel diye haykırdığını
Gözlerimden, belli oluyor seni sevdiğim

Ellerimin aradığı ellerindir geceler boyu
Mümkün değil, bu sevgiyi bıçaklayamam ki
Ne yapsam, dolmuşum artık, saklıyamam ki
Ellerimden belli oluyor seni sevdiğim

Nasıl bekliyorum özlemle, görüyor musun?
El ayak çekilsin, sonsuz bir gece gel
Tarama saçlarını, öylece gel
Dudaklarımdan belli oluyor seni sevdiğim

Başka yangınlara benzemez bu yangın, sönmez
Bir şey var her yerimi tutuşturan yakan
Bu sensizlikte sebil çeşmeler misali akan
Gözyaşlarımdan belli oluyor seni sevdiğim

Sevgilerin en ölmezini sana sakladım, gel
Şimdi denizler en mavi, ormanlar en yeşil
Seninle olayım da dünya umurumda değil
Dinle; kalbimin vuruşundan belli oluyor seni sevdiğim

OnuR 28-02-2007 12:54

Sessizce Ölmek

Dogarken mi başladi benim son yolculugum
Ondan mi öyle geçti o garip çocuklugum
Masallarla düşlerle beni hep aldattilar
Yaşadigim; en büyük yalandi biliyorum
Boşlugu kucaklardim uzatsam ellerimi
Düşsem diye beklerdi pusuda bir uçurum
Kol gezerdi çevremde acilar ölüm gibi
Ben ondan böyle kaldim, ondan karardi ruhum
Yagmur mu yagmazdi ne, tarlalar mi çorakti
Neden hiç yeşermedi serptigim onca tohum
Şimdi ölen bir şey var içimde azar azar
Ha söndü ha sönecek yillar önce yanan mum
Susmayin biliyorum, ben bir yalan dünyada
Gürültülü yaşadim, sessizce ölüyorum

OnuR 28-02-2007 12:54

SEVDALAR BÖYLE BAŞLAR



Önce dünyama sesin girdi özlemli, kısık

Bir mutluluk muştusu gibi ta uzaklardan

Çok sonrası öptüğüm o gül dudaklarından

Önce sesindi cağıran beni gür ve aydınlık

Önce küçük ellerin kondu avuçlarıma

Yolunu şaşırmış bir kuş gibi, ürkek

Alıştım herşeyine, her yerine giderek

Saplandın iğnelerce parmak uçlarıma

Önce bir akşamdı gelen seninle dopdolu

İnanılmaz, doyulmaz, anlatılmaz, kanılmaz

Bir akşamdı sevgiden, apaydınlık, bembeyaz

Bir akşamdı, alev alev istekli, duygulu

Herşey gerçekti, öylesine güzel, yalansız

Ağladım sensiz geçen ve geçecek günlere

Sende ölümsüzlüğün çağrısını duydum önce

Sonra tutuşup, yandım ben, sevdalandım apansız.

OnuR 28-02-2007 12:56

Sevenler İçin

Perdeleri kapat, sevgime tanık istemem
Işığı söndür, gel otur yanıma konuş
Ergeç anlaşacağız başka çaremiz yok
Sonra sevişeceğiz, bu düzen böyle kurulmuş
İstersen yine hep hayır de, olmaz de, ne çıkar
Her şey olacağına varıyor çaresiz
Yaşamak zorundayız, sen de biliyorsun
Öyleyse gel otur yanıma sevişmeliyiz
Durmadan sevişmeliyiz aslında gece gündüz
Daima istekli aç, doymak bilmez, vahşi çılgın
Sabaha karşı koşu atları gibi yorgun argın
Yine de usanmış değil, pişman değil, bıkkın değil
Belki biraz sarhoş, biraz durgun, biraz uykulu
Ama her zaman ateşli, sabırsız, her zaman dol

OnuR 28-02-2007 12:56

Sevgi Çıkmazı

O artık benim için bir ölüdür demişsin
Seni bunca sevene acı bir sitem mi bu
Ayrılıklar içinde taş mı kesildi kalbin
Hiç unutmam dediğin günleri unuttun mu
Bir ev hatırlıyorum sonra küçük bir oda
Ve hazdan yeryüzünde kaybolmuş iki kişi
Ellerini sürdüğün her şey güzel olmada
İnan her gün yeniden yaşıyorum geçmişi
Değil sevistiğimiz o eşsiz birkaç ayı
Bir elmas parçasını ustaca işler gibi
Bir bir düşünüyorum geçen her dakikayı
Dilerim yeniden doğ gel de güneşler gibi
Mahzun dudaklarımda aşkın ateşini yak
Sevenler için değil yaşarken ölü olmak

OnuR 28-02-2007 12:56

Sevi Şiiri

Ben senin en çok sesini sevdim
Buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi
Önce aşka çağıran, sonra dinlendiren
Bana her zaman dost, her zaman sevgili

Ben senin en çok ellerini sevdim
Bir pınar serinliğinde, küçücük ve ak pak
Nice güzellikler gördüm yeryüzünde
En güzeli bir sabah ellerinle uyanmak

Ben senin en çok gözlerini sevdim
Kah çocukça mavi, kah inadına yeşil
Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar
Hiç biri gözlerin kadar anlamlı değil

Ben senin en çok gülüşünü sevdim
Sevindiren, içimde umut çiçekleri açtıran
Unutturur bana birden acıları, güçlükleri
Dünyam aydınlanır sen güldüğün zaman

Ben senin en çok davranışlarını sevdim
Güçsüze merhametini, zalime direnişini
Haksızlıklar, zorbalıklar karşısında
Vahşi ve mağrur bir dişi kaplan kesilişini

Ben senin en çok sevgi dolu yüreğini sevdim
Tüm çocuklara kanat geren anneliğini
Nice sevgilerin bir pula satıldığı bir dünyada
Sensin, her şeyin üstünde tutan sevgini

Ben senin en çok bana yansımanı sevdim
Bende yeniden var olmanı, benimle bütünleşmeni
Mertliğini, yalansızlığını, dupduruluğunu sevdim
Ben seni sevdim, ben seni sevdim, ben seni...


Ümit Yaşar Oğuzcan

OnuR 28-02-2007 12:56

Sevmek

Erimek tadılmamış hazların ortasında
Sevgiden kanatlarla bir boşluğa yükselmek
Yaşamak dolu dizgin ve her gün biraz ölmek
Zevklerin sonsuzluğa açılan sofrasında
Akar ta, içimize çeşmelerinden sükun
Dopdolu göllerinde gezer beyaz bir kuğu
Huzur; o sevilmeyen kaplerin unuttuğu
En eski bir seraptır ellerinle sunduğun
Büyük bir yangın gibi ateşin dudaklarda
Duyarken özlemini en uzak bir yıldızın
Sırrına eremeyiz nasıl yandığımızın
Bir gün o ateş bizi alev alev sarar da.
Ne kadar tutuşsak boş, hala yanmak isteriz
Ellerindeki bir şey çeker bizi derine
Bir büyü varmış gibi dalarız gözlerine
Biliriz kanılmasın, yine kanmak isteriz
Bir rüyadan silkinip görürüz tek gerçeği
Çeker bizi o tutku eşiğinden ölümün
Anlarız hayallerin bizi terkettiği gün
Dünyada tek gerçek var, SENİ SEVMEK GERÇEĞİ


Ümit Yaşar Oğuzcan

OnuR 28-02-2007 12:57

Siyah Mermer İşleyenler

Biz iki serseriyiz bu yeryüzünde
Kibar konakları bizim harcımız değil, biliyorsun
Ne güne duruyor balıkçı meyhaneleri, kötü evler
Bizi karanlıklara götüren ayaklarımız değil, biliyorsun

Biz oldum olası böyle sarhoş, böyle umursamaz
Bu ilk saltanatımız değil, biliyorsun
Yaşamak bir siyah mermerdir işlediğimiz
İçimiz serseri bizim, adımız değil, biliyorsun

Biz seninle açık saçık şarkılar severiz
Duyduğun bu şarkı bizim şarkımız değil, biliyorsun
Kim yaratmış onca güzel bu siyah mermerleri
O tanrı bizim tanrımız değil, biliyorsun.


Ümit Yaşar Oğuzcan

OnuR 28-02-2007 12:57

Son Liman

Çekilmez kahrımı çektin yıllar boyu
Benimle ağladın, benimle güldün
Kuru ekmeğimdi
Fakir yatağımdı
Bitmez çilemdi benimle paylaştığın
Nice günler dert ortağımdın benim
Omuzlarına dayayıp yorgun başımı
Az mı ağladım hıçkıra hıçkıra
Az mı sildin seven ellerinle gözyaşımı
Kimi gün dostum oldun en vefalı
Koşarak geldim sana
Teselliyi, umudu sende buldum
Doyulmaz aşımdın akşamları
Bardağımda su, soframda ekmektin
Ve her sabah anasıydın çocuklarımın
Kolların evimizin temeli
Saçların süpürgesiydi
Ben bu yere seninle vardım
Bu iyiliğin, güzelliğin son çizgisine
Kederleri sevinçleri seninle yaşadım
Seninle baktım bu çirkin dünyaya uzaktan
Sendin bütün fırtınalarda
Sığındığım o tek liman
Sonsuz karanlığımda tek ışıktın
Sönmeyen ateşimdin karlı dağlarda
Çölümde fışkıran bir pınardın serin
Ne zaman yitirsem bütün umutlarımı
Bana hayatın kapıların açardı ellerin
Sevenim benim, ak saçlım, küçük meleğim
Sen benim can yoldaşım olduğun kadar
Kadınımsın, anamsın, bacımsın
Ver öpeyim vefalı ellerini
Sen benim şerefimsin , inancımsın


Ümit Yaşar Oğuzcan

OnuR 28-02-2007 12:57

Son Mektup

Ölürsem şaşırma
Ölebilirim
Ölürsem ağlama
Yine gelirim
Ölürsem seslenme
Uyuyacağım
Ölürsem üzülme
Yaşayacağım
Ölürsem bekleme
Geri dönemem
Ölürsem ölme
Sensiz edemem


Ümit Yaşar Oğuzcan

OnuR 28-02-2007 12:57

Söylence

akdeniz gülüşlü bir çocuk, olsaydın
ağzının kıyısında uçarılıklar biriktiren.
yüzünde binbir haylazlıkla sevseydin beni,
yüreğinden beyaz kuşlar uçardı yüreğime.
dokundukça portakal çiçekleri dökerdi,
sevilmekten ürpertili dingin gövden
ah çocuk ah kadın ah sevgili
sözlerin aşkı anımsatsa da,
gülüşünde onmaz acılar gizli.


Ümit Yaşar Oğuzcan

OnuR 28-02-2007 12:58

Tanrı Bile Ağlar

Ne zaman seni düşünsem yalnızlığım aklıma gelir
Bir ürperti gibi derinden derine duyarım çaresizliğimi
Nedir bu gürültüler derim, top patlamaları
Nedir bu şakaklarımda zonklayan ağrı
İçimden dalga dalga boşanan gözyaşları ne
Bu hangi nehir ki uzayıp gider alabildiğine
Nedir bu ümitsizlik dolu bu kahır dolu yaşlar
Bu denizler altında kopup gelen fırtına
Bu bir çağlayan gibi uğultulu yaşlar
Oysa zamandır ilerleyen imkansızlıklar içinde
Başlangıcı olmayan bir sondur yaklaştığım
Bu ipince nehir nereye gidiyor bilen var mı
Ağlatan ne beni
O doyamadığım dakikalar mı
Düşen aksi mi gözlerime o bal rengi gözlerin
Ki içimde çalkantısıyla hıçkırır denizlerin
Sorarım; bu ağlamak ne kadar, nereye kadar
O zaman rüzgar durur, fırtına diner ansızın
Kapanır yorgun gözlerim bir gece başlar
Ve karanlık uykularla sürer ağlama saatleri
Uyanınca bir ıslak şafaktır gördüğüm
Bir büyük resimdir gökyüzü seyrederim
Yine Özleminle yanıp tutuşur göz bebeklerim
Duyarım vurgularını başımda çaresizliğin
Ben ağlayacak adam değildim bir kadın için
Beni perişan edecek ne vardı bu kadar
Bir de "Erkekler ağlamaz" diyorsun
Tanrılığından utanmasa
Tanrı bile ağlar.


Ümit Yaşar Oğuzcan

OnuR 28-02-2007 12:58

Tatlı!..

Dünyada en tatlı şey
Kadın bir, meyva iki
İkisi birbirine
Öylesine benzer ki. .
Kadın var, can eriği,
Kah tatlı, kah buruk.
Kadın var, üzüm gibi,
Yenir olsa da koruk!
Kadın var, vişne gibi,
Reçel yap tabak tabak.
Kadın var, karpuz gibi,
Yandın çıkarsa kabak
Kadın var, kestanedir,
Kış mevsimine sakla,
Kadın var, kavun gibi,
Aman alırken kokla!
Kadın var, incir gibi,
Kuru yenir, yaş yenir.
Kadın var, muz gibi,
Soya soya yenilir.
Kısaca her kadının
Benzeri bir mevyadır.
Ama nikah masasında
Evet! diyen erkeğin
Yediği hep ayvadır...


Ümit Yaşar Oğuzcan

OnuR 28-02-2007 12:58

Tesbih

Sen giderken gözlerim dopdoluydu
Ve yağan yağmurla caddeler ıslak
Yokluğundan bir rüzgar esti hazin
Teselliler döküldü yaprak yaprak

Gökyüzünde bir bir söndü yıldızlar
Bir karanlık geldi gittiğin yerden
Ümitlerim vardı tesbih misali
Sen giderken dağılıverdiler birden.


Ümit Yaşar Oğuzcan

OnuR 28-02-2007 12:58

To Be Or Not To Be

Bütün mesele
İçmek ya da içmemek değil
İçince küçülmemek
Küçülünce içmemek


Ümit Yaşar Oğuzcan

OnuR 28-02-2007 12:58

Toprak Olmaz Bende Tenden Başkası

Toprak olmaz bende tenden başkası
Seni bunca sevmez benden başkası
Ölürsem sen ağlama arkamdan, yeter
Gelmesin kabrime senden başkası.


Ümit Yaşar Oğuzcan

OnuR 28-02-2007 12:59

Tükeniş

ne bu tükenmişliğimiz daha dün yenilmemişken
bu bezginliğimiz, eski çağlardan arta kalmış
o köhne zaman şimdi yitirdiğimiz mi
nerede o sabırlı ellerle gökyüzüne işlediğimiz nakış

karanlığımız sönmüşlüğümüzden mi nedendir
bizi mıhlayan bu duvarlara hangi söz hangi bakış
yorgun bir el açar şarkısızlığımıza perdeleri
sallanır yalnızlığında rüzgarın bir ince kamış

şimdi o adam var yaşamış çokçasına
saçları, sakalları bütün kılları uzamış
beklediği ne iyilik ne merhamet tanrıdan
perde iniyor artık, bir kıyamet bir alkış.


Ümit Yaşar Oğuzcan


Türkiye`de Saat: 20:09 .

Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580