|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
18-02-2006, 23:10 | #1 | ||
B J K Üyelik tarihi: Jan 2006
Mesajlar: 863
Tecrübe Puanı: 20 |
Beşiktaş, “büyük” kulüplerimizden birisi. Gönül verenlerinin birincisi... Kuruluştaki felsefeleriyle Türk Sporu’nun lokomotifliğine soyunmuş, çok branşta, çok sayıda Türk gencine spor yaptırma heyecanındaki insanların kurduğu kulüp... İlkeleri var(dı), idealleri var(dı)! Geçtiğimiz pazartesi günü Habertürk’te yayınlanan Şeref Tribünü programında yapımcı Beşiktaş üyeliklerinin tüzüğe uygun olarak yapılmadığını ve yöneticiler dahil bir takım Beşiktaşlılar’ın Beşiktaş’a üye kaydettiğini, peşin ödenmesi gereken üye aidatlarının senetlerle bazı şahıslarca ödendiğini, denetlemenin yapılacağı günlerde basit bir muhasebe hareketiyle borçların sıfırlandığını, ertesi gün borçların eski haline geldiğini belgelerle açıklarken, programda bulunan eski başkan adayı Fikret Orman da olaylardan utanç duyduğunu söyledi ancak ilerleyen dakikalarda yaklaşık 1000 üyenin aidatını ödediğini itiraf etti. Yenilir yutulur gibi bir haber değildi. Beşiktaş dernek statüsünde bir kulüp. Dernekler Masası İçişleri Bakanlığı’na bağlı. Beşiktaş 2. Başkanı Murat Aksu’nun babası olan Abdulkadir Aksu’nun Bakanlığı’na... Çıt çıkmadı. Hiç bir yönetici açıklama yapmadı... Açıklama 4 gün sonra geldi. Beşiktaş’ın resmi internet sitesinden yapılan ve “kamuoyunun bilgilerine saygıyla sunarız” ifadeleriyle biten açıklamada, özetle, haberin maksatlı olduğu, programcının reyting peşinde koştuğu ileri sürülürken, Fikret Orman’ın da seçim hesapları içerisinde yönetim kurulunu yıpratmaya çalıştığını belirtmişti. Başkan Yıldırım Demirören ve yöneticileri Fikret Orman’ın televizyonda spontane yaptığı itirafı resmi açıklamada hem de 4 gün sonra yapıyorlardı. *** Yönetim kurulu üyemiz Sayın Bülent Deriş’in ise ödenmediği iddia edilen üyelik bedellerinin üyelikler yapıldığı tarih itibariyle, cari hesabına borç kaydedildiği, karşılığında alınan senetlerle muhtelif tarihlerde ödendiği görülmüştür. (Senetle mi? Nasıl oluyor... Üyelik giriş bedeli 2 milyar lira peşin ücretle, ya da kredi kartına 4 eşit taksitle yapılır kuralı kim için ne için değiştirildi. Neden Bülent Deriş borçlanıyor da üye olan değil. Taraftarlar üye mi oluyorlar yoksa yöneticiler üye mi alıyorlar) *** Kulübümüzün işleyişi içerisinde yıllardır sürdürülen sistem gereği, yönetim kurulu üyelerimizin borçları ya da alacakları oluşmaktadır. (“Yıllardır sürdürülen sistem gereği”! Bu nasıl sistem? Sistemi “tüzük” yani Beşiktaş anayasası belirlemiyor da, “tüzük” dışı bir sistem mi geliştirilmiş. Yıllardır dendiğine göre Serdar Bilgili yönetiminde de, hatta Süleyman Seba zamanında da üyeler sistem gereği kulübe borçlanıyorlar mıydı?) (Bir yöneticinin kriz anlarında kulübe kaynak aktardığı için elbette alacağı olur da, borcu nasıl olur? Yöneticiler “tüzük ihlali” olsa da vadeyle borçlanarak bir takım insanları üye yapabilir mi? Ya da işi kötü giden bir yönetici mesela kulüpten borç mu alır? Bu hak tüm üyeler için geçerli midir? Hangi koşullarda geçerlidir?) (Eskiden de Galatasaray, Fenerbahçe taraftarı olan Beşiktaş kongre üyelerinin görüntüleri yayınlanmıştı. Başka takımların taraftarları bu sistem gereği kulübe üye oluyor da bundan niye kimse rahatsızlık duymuyor? Yıllardır süren bu sistem Beşiktaş’ın kaderi mi? Seçilmek herşeyden önemli mi? İnsanlar bu sistem devam etsin diye mi aday oluyorlar? Beslendikleri bu sistem kendilerini kısa bir süre korusa da, Beşiktaş’a ne fayda sağlıyor?) *** 103 yıllık Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün etik değerlerini hiçe sayanları, yönetim kurulumuzu yıpratmak adına bu tezgahın parçası olanları esefle kınıyoruz... (Etik değer? Biz de Fan-etik olarak Beşiktaş’ın etik değerlerini hiçe sayan herkesi, tüzüğünü çiğneyen herkesi kınıyoruz) (Anayasayı bir kere çiğnemekle hiç bir şey olmaz anlayışı, sistem gereği bir çok kez çiğnemeyle neticelenir.) | ||
|
18-02-2006, 23:10 | #2 | ||
B J K Üyelik tarihi: Jan 2006
Mesajlar: 863
Tecrübe Puanı: 20 | Beşiktaş Tüzüğü-Kuruluş-AMAÇ MADDE 5 - Beşiktaş Jimnastik Kulübü, bir spor kulübüdür. Organlardaki bütün görevler parasızdır. Amacı ; Büyük önder Atatürk’ün hedef gösterdiği doğrultuda “Zeki, çevik ve ahlaklı” sporcular yetiştirmek, sporla amatörce ve izin verilen konularda profesyonelce uğraşmak, taraftarlar, üyeler ve sporcular arasında sevgi ve dayanışmayı kurmak ve geliştirmek, Beşiktaşlılık sevgisini yaymak, tabanı genişletmek, bilinçli taraftar yetiştirmek, Türk sporunun gelişmesine ve milli takımların başarısına katkı sağlamak, Türk sporunu yurt içinde ve dışındaki karşılaşmalarda başarıyla temsil etmek, gençleri spora yöneltmek ve onlara spor yapma olanağı sağlamak, sporcu ile birlikte her kademede spor adamı yetiştirmek, üyelerin sosyal ve kültürel gereksinimlerini karşılamak, üyeleri kulübün tesis ve faaliyetlerinden yararlandırmak, yurtiçinde ve yurtdışında spor karşılaşmalarına katılmak, bu karşılaşmalarda Türk sporunu başarı ile temsil etmek. *** MADDE 8- Kulübe üye olmak için; İstekli olan kişinin kulübe üye olabilmesi için on yılını doldurmuş iki asil üye tarafından takdimi şarttır. Üye olmak isteyen, kulüp merkezinden alacağı basılı üyelik başvuru formundaki bilgileri doldurur ve iki asil üye ile birlikte imza eder. Üye adayı, üyelik başvuru formunda ilan ettiği bilgilerin doğruluğunu onaylar. BU ÜYELİK BAŞVURU FORMUNA KULÜP GİRİŞ ÜCRETİYLE, YILLIK AİDATIN KULÜP VEZNESİNE VEYA KULÜBÜN GÖSTERECEĞİ BANKADAKİ HESABA YATIRILDIĞINA DAİR MAKBUZ İLE başvurudan en fazla 3 ay önceki tarihi taşıyan noter tasdikli nüfus cüzdan suretini, ikametgah beyannamesini, ve adli sicil belgesini eklemek zorundadır. Başvuru üzerine aday başvuru numarası verilir. - ÜYELİĞE KABUL EDİLMEYENLERİN GİRİŞ ÜCRETİ VE YILLIK AİDATLARI İADE EDİLİR. DİSİPLİN KURULU’NUN KURULUŞU, GÖREV VE YETKİLERİ MADDE 30 - Disiplin cezası uygulamasını gerektiren tutum ve davranışlar aşağıda belirtilmiştir: a) Üyelik onuru ile bağdaşmayan hareketlerde bulunmak, yetkisi olmadığı halde kulüp adına demeç vermek, yayın yapmak b) Kulüp tüzüğüne ve yönergelere aykırı davranmak, kulüp disiplinini bozmak, üyelerin onur ve saygınlığına zarar verici, küçük düşürücü ve benzeri davranışlarda bulunmak. c) Kulüp içinde ve dışında genel ahlaka aykırı davranışlar göstermek, d) Genel Kurul ile Divan Kurulu ve benzeri diğer organların toplantılarının selametle sonuçlanmasını engellemek, seçim listelerini tahrif etmek, kesmek, okunmaz hale getirmek, üyelerin serbestçe oy kullanmalarını engellemek, eleştiri sınırları dışında kulübü küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliği taşıyan beyanlarla BJK toplumuna zarar verecek faaliyetlerde bulunmak. e) SAHTE BELGELERLE ÜYELİK BAŞVURUSUNDA BULUNMAK, f) BAŞKASINA AİT ÜYE KİMLİK KARTINI KULLANMAK, TAKLİT VE / VEYA TAHRİF ETMEK Yukarıda (c) fıkrasında sayılan tutum ve davranışlardan; a paragrafında sayılan haller UYARMA b paragrafında sayılan haller KINAMA c paragrafında sayılan haller GEÇİCİ ÇIKARMA d, e, f - PARAGRAFLARINDA SAYILAN HALLER İSE KESİN ÇIKARMA disiplin cezalarının uygulanmasını gerektirir... Büyük olmak ’Büyük olmak için kimseye iltifat etmeyeceksin; hiç kimseyi aldatmayacaksın; memleket için hakiki ideal ne ise onu görecek, hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır. Herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır, fakat sen buna tahammüllü olacaksın; önüne nihayetsiz manialar yığacaklardır. Kendini büyük değil, küçük zayıf, vasıtasız, hiç telakki ederek; kimseden yardım gelmeyeceğine kani olarak bu maniaları aşacaksın. Bundan sonra da, sana büyük derlerse, bunu söyleyenlere güleceksin.’ (1929) Mustafa Kemal Atatürk Yöneticilik kaliteleri 10-Güven: Yeteneklerinize ve işi başarabileceğinize tam olarak güven duyun. Hiç kimsenin size kendinizi ikinci sınıf hissettirmesine izin vermeyin. 9- Azim: Ne yetenek, ne deha, ne de eğitim azmin yerini tutamaz. Bir çok konuda azim ve adanmışlık tek başına gerekli kudretin kaynağı olacaktır. Yani asla kolay yılmayın. 8-Daha geniş düşünmek: Kulüpteki statünüz ne denli yüksek olursa kararlarınız da o denli karmaşıklaşacaktır. Öyle ki herhangi bir konuda verdiğiniz bir karar, organizasyonunuzun yapı ve işleyişini kökten etkileyecek sonuçlara yol açabilecektir. 7-Sürekli gelişim: Her zaman bugün olduğunuzdan daha iyi olmaya çalışmak gerekir. Risk almaktan ve hata yapmaktan korkmamak gelişimin anahtarıdır. Unutulmamalıdır ki hatalar başarı yolunda yalnızca geçici duraksamalardır. 6-Ayrıntılar, ayrıntılar: Organizasyonlar büyüdükçe, her gün işleyiş sırasında karşınıza ilgilenilmesi gereken bir sürü ayrıntı çıkacaktır. Bu detaylar anında halledilmezse, sonradan karşınıza çözümlenmesi gereken sorunlar olarak tekrar çıkacaktır. Organizasyon stratejisi ne kadar iyi olursa olsun, eğer uygulamalar yeterince etkin olamıyorsa keşmekeş ile yüzyüze gelinecektir. 5-Öncü olmaktan korkmamak: Başarılıysanız lider siz olacaksınız. Kulüpte Başkan olmayabilirsiniz ancak bu sizin bir lider olmayacağınız anlamına gelmez. Kendi alanınızda iyiyseniz inisiyatifi ele alın. 4-Rekabetçi olmak: Çekişmeden başarıyla çıkmanın en önemli faktörü rekabete hazır olmaktır. 3-Dürüstlük en iyi politikadır: İyi bir isim edinmek paradan daha kıymetlidir. Başarılı bir yöneticinin sahip olduğu ahlaki prensipler en önemli güç kaynağıdır. Eğer bir yönetici dürüst davranmazsa, bir anda organizasyonundaki bir yankesici grubunun şefi olduğunu görüverir. 2-İnsanlarla “birlikte” çalışın: Yöneticinin başarısındaki en büyük pay insanlarla doğru iletişim kurmaktır. Zaten bir yöneticinin çoğu zaman yaptığı şey insanlarla ilgilenmekten ibarettir. 1-Pozitif olmak: Olumlu düşünceyi kişiliğinize sindirmeye çaba sarfetmelidir. Olumluluk bulaşıcıdır ve bütün astlarınızın yaklaşımını etkileyecektir. Olaylara olumlu yaklaşarak elde edebilecekleriniz, olumsuz davranışla sağlayacağınız yarardan çok daha fazla olacaktır. Son söz... Buyük kulüplerde “büyük” spor adamları olur, büyük kulüplerde “büyük” muhalefet olur. Kulübü kulüp yapan kuruluş ilkelerini tanımayanlara “büyük” başkan, “büyük” muhalefet lideri, denemez... Kimilerince “Yatır benim aidatımı” denir, “bana bilet” denir, kimilerince de “hadi canım sen de”! Tüzüğü yönetimi tanımazsa, muhalefeti tanımazsa, denetleme kurulu ihlalleri yakalayamazsa, disiplin kurulu gereğini yapmazsa Beşiktaş’ı ya da bir başkasını kim “büyük” olarak tanımlayabilir. Kulüpleri taraftarlar büyütmez, anayasalarına (tüzüklerine) saygıları büyütür. Taraftarların kulüpleriyle gönül bağı sportif başarılarla, ilişkilerle değil ilkelerle kurulur... İlkelerle korunur! “Büyük” kulüplerde... Haftanın sözü “Herşey olabildiğince basit şekilde ele alınmalıdır. Fakat asla olması gerekenden daha basit değil!” Einstein | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |