![]() | |
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
![]() | #121 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Nurhak'a Özlem nurhak dağları sistir dumandır buzuldur rüzgar dokunsa yırtılır canım keskin sivridir laciverdi kayaları “yak hele kirve, tütün ince tellidir. kor zılfo’nun kaçağı... gel hele bu yan, gözüne kaçmasın duman...” yemliha oturmuş duvarın dibine... hasreti kıldan ince sevdası atomdan ağır gözleri tenhalaşmış; dalgın... gözleri yüreğinin ardına düşmüş düşmüş canım yani sevdası başında koşuyordu metris’e doğru... şu ayaz gecenin çakır rüzgarı, başıboş dolaşıyordu metris’in avlusunu... duvardan atlamış sarmaşığa tutunup, tırmandı yemo... apo, haydar, fatih ve hasın’ın uzattıkları kızıl bandı alarak bayrampaşa’ya geri döndü... söz: savaş ezgi müzik: grup yorum | ||
![]() |
|
![]() | #122 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Tören Başlıyor “yoldaşlar, bizler tutsak düşmeden önce...” “bayraklarımıza ve şehitlerimize ant olsun ki, zafer biz kazanacağız...” “ölüm orucu yeniden doğmaktır...” “ve ben bu gücümle bir kez daha haykırıyorum! halkıma layık olacağım, yoldaşlarıma layık olacağım...” “zaferi kazanacağımıza inanıyoruz, bu uğurda ben de şehit düşeceğim...” “yaşamış sayılmaz zaten, yurdu için ölmesini bilmeyen...” müzik: grup yorum | ||
![]() |
![]() | #123 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Halkın 'Adalet'i açlık grevinin 34. günüydü. yarenleri açlığa yatmışlardı. içinde biriktirdiği çığlıklar alıp götürüyordu onu... birşeyler yapmalıydılar... 22 haziran’da tutuşmuş yanıyordu caddeler... halkın “adalet”iydi o... dersim dağlarının boranı... insana yasaktı sevdası... altın ufağı kadardı... sokaklar, caddeler yoktu artık... 22 haziran gecesi kurşunu bitene kadar çatıştı. kurşun yakaladı onu göğsünden... kara kızdı o... kanatları kan, kanatları yaralı... sevdası arttıka, azaldı acıları... kalktı dersim dağlarına... kardelenler günışığına tutunup karı delmişlerdi... halkına, halkına yasak “adalet”ti o... söz: savaş ezgi müzik: grup yorum | ||
![]() |
![]() | #124 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| İlk Boran Kalkıyor Göğe onlar için “yiyorlar” denildi... doğrudur; yediler!.. ömürlerini yediler; düştüler... 63. gün... aygün uğur şehit düştü... söz: savaş ezgi müzik: grup yorum Aygün'ün Vasiyeti mezarımı yüksen yapın yar gelende gölgelene yitirsem de ben bu canımı el yanında göğsün geçirme söz: savaş ezgi müzik: grup yorum | ||
![]() |
![]() | #125 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Bir Ömür De... ya gökyüzüydü, ya ölümdü boranlar... sayıklıyordu berdan... gözleri bela bir kuştu. el dalına tutsak düşmüş bir yaban... “elimi tut aygün. tut elimden dağlara gidelim... haykırsam adını; ayaz çeliği çatlatanda... ah bir haykırsam!.. sesimdeki adına toplanır tüm dünya... bir ömür de benden aslanım; bir ömür de...” insanda saklı bir deprem gibisin kızıl bayrak altında uyuyorsun bir ömür de benden aslanım bir ömür de benden zafer gülüşü yüzünde “yendim” diyorsun gel hele gel hele gül hele gül hele dağlar yolunu gözler berdan ol da gel hele selam salmış bedrettin’im (çakırcalı’m) ölümü yen gel hele gözlerin dalmasın kaldır başını iki olur gerillanın düğünü bir çıkınca dağlara bir düşünce toprağa iki olur gerillanın düğünü [color=green]söz: grup yorum-savaş ezgi müzik: grup yorum | ||
![]() |
![]() | #126 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Berdan Çayı'ndan Ege Dağları'na toroslar bırakıp gitmişti bolkar dağlarını, tarsus’a. berdan, varoşların incecik gülü... güneşle karışmıştı gözlerinin rengi. bir çeçek kadar utangaç, oturmuş bolkar dağlarına... bütün sular berdan çayına akıyordu. güneşin ateşini berdan çayında söndürüyorlardı toprağın ırgatları; üstlerinde başlarında, köylerinin yangınını taşıyan göçerler... berdan barajından su içen bulutlar, ege dağlarına bıraktılar sularını. yağmur kuşağıydı berdan; bir portakal çekirdeğine saklanmış... civan perçemiyde kayaları parçalayan... göğsümüzün kızıl gülü çatlattı tohumu. portakal çiçekleri öper gibi açmıştı ege dağlarında. ölüm kaçacak delik arıyordu elinden... berdan bir sevdaya düşmüş ölümü andırıyordu. vuruşa vuruşa tutsak düştü. mahpus damında ince ince soluklanan bir top reyhandı. ölüm orucu’nun ilk gönüllülerindendi. günler yürüyordu. takvim yaprakları birer birer ölüyordu ve berdan sayıklıyordu: “bizler çok büyük bir insanlıkk ailesinin fertleri olarak, kendimizi hep başlarda hissedeceğiz. çünkü bu insanlık ailesinin fertlerinin önü çok açık. bunu biliyoruz, buna inanıyoruz. biz başarırız...” yağmur kuşağıldın sen. dağların başına bağladığı gökkuşağı... bir kolunda börklüce mustafa, bir kolunda yıldız ormanları; turnalar dönüyordu başında... berdan buz beyazı, ay ışığı... akşam alacasında gökyüzünden kopardığı yıldızı alnına taktı... beyaz yıldız, kızıllaştı içindeki yangından... [color=green] söz: savaş ezgi müzik: kemal el tavil | ||
![]() |
![]() | #127 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Tutsak Anaları düş kuramıyordu analar; ölümün dehşetinden... yıkanmaktan eskimişti anaların gözleri... birbirlerini acılarından tanıyorlardı... anaydılar... çocuklarının ilk evleri onlardı... “ah yavrum ah! önce sen taşındın benden sonra da ben kendimden ben, bende değilim ben, sendeyim kızım...” anaların bir damla gözyaşında bir şehir bütün kirlerini yıkardı... ve en çok analar dövülürdü “boran fırtınası”nda; çocukları dövünürken... “kızım, yavrum göğsüm yanıyor... gözlerin tanımaz beni...” söz: savaş ezgi müzik: grup yorum | ||
![]() |
![]() | #128 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Bir Görüş Kabininde ne kadar da ufalmış bedenin gözyaşıma sığdın sen açlık mı yemiş ömrünü yavrum al sütümü iç kızım saçların beyazına mı sakladın alevini yoksa güneş sende mi batıyor batıyor geceleri eriyen bedenimi düşünme göğü giydim üstüme yüzünü asma kederine anam yiğitler bitmez bizde bir ateş olup yaksa da gidişiniz analar biter mi ölüm toplasa da çiçekleri çiçekte tohum biter mi söz: savaş ezgi müzik: saffaran halk ezgisi | ||
![]() |
![]() | #129 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Halkımızın Gelini bıçak canlandıran ayazda, türkü yakıp ısınıyorlardı... güneşi emzirirdi gözleri... çanakkale’nin en sıcak yeri onlardı... bayraklarımızın üzerindeki sarı yıldız, kına olup aktı ellerine... avuçlarına oturttular yıldızları... yıldızın sarısından ab-ı hayat içiyorlardı... halkımızın gelini kınalamış elini haydi halay çekelim zılgıtlar sarsın bizi mitralyöz mitralyöz halay başı mitralyöz zafer bizim olacak can yoldaşım sana söz (halkımız kazanacak can yoldaşım sana söz) vur ha vur ha vur ha vur mitralyözle vur ha vur sevdamız kurşun olsun zulmün üstüne yağdır idil can çiçek olmuş toprak ona tutunmuş hasreti vatan olmuş kavgasına tutulmuş söz: grup yorum-savaş ezgi müzik: grup yorum | ||
![]() |
![]() | #130 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| İlginç De Düştü erimiş bedeniyle fısıldıyordu ilginç; “yaramı sarma... yaram derindir!..” ümraniye’de en öndeydi o... bir yudum su istedi... yoldaşları, akarsuyu bir damlalığa sığdırıp getirdiler... isteği bir avuç kar olsaydı, bir koşuda çıkıp toroslar’ın doruğuna; getirirlerdi... sıcaklar bela değil, kerbela’ydı... kumaşlardan, kartonlardan, iplerden yaptıkları bir söğüdün gölgesine uzattılar ilginç’i... ilginç; taze, serin delikanlı... söğüdün soluğu; hayattı o... insanlara hayatt taşırken; yangın çıkardı yanaklarında... öylesine utangaç, öylesine güzeldi ilginç... söz: savaş ezgi müzik: grup yorum | ||
![]() |
![]() |
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
![]() | ![]() |