Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi

Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi (http://besiktasforum.net/forum/index.php)
-   Yerli Şarkı Sözleri (http://besiktasforum.net/forum/forumdisplay.php?f=236)
-   -   ege türküleri ve zeybekleri sözler... (http://besiktasforum.net/forum/showthread.php?t=25947)

imparator 11-03-2007 22:26

ege türküleri ve zeybekleri sözler...
 
TAMAMI ALINTIDIR..........


Abalımın Cepkeni (aydın)
Abalımın cepkeni safi sırma ilikli
Abalımı vuranlar on iki de Giritli

Abalım Abalım başı aman belalım
Abalım Abalım gözleri elalım
Yandım da efeler yandım Abalı da Zeybeğe
Yandım da dostlar yandım Abalı da Zeybeğe

Beşparmak dağından gece ben geçtim
Anadan babadan yardan vazgeçtim

Abalım Abalım başı aman belalım
Abalım Abalım gözleri elalım
Yandım da efeler yandım Abalı da Zeybeğe
Yandım da dostlar yandım Abalı da Zeybeğe

imparator 11-03-2007 22:26

Akşam Oldu Yakamadım Gazımı (aydın)
Akşam oldu yakamadım gazımı
Kadir mevlam böyle yazmış yazımı
Ben olmasam kimler çeker nazını

Uyu ey nazlı meleğim sen uyu
Sen uyu ben sana hayran olayım

Evlerinin önü mermerden direk
Yarimin giydiği sırmalı yelek
Çok yalvardım bana gülmedi felek

Uyu ey nazlı meleğim sen uyu
Sen uyu ben sana hayran olayım

imparator 11-03-2007 22:26

Altı Kızlar (aydın)
Altı kızın biri Ayşe
Benleri var köşe köşe
Dostiar şaştı hep bu işe
Altı kızlar altı kızlar

Altı kızın biri Meryem
Benleri var eğrem büğrem
Zülfündeki gülü derem
Altı kızlar altı kızlar

Altı kızın biri Fatma
Benleri var derme çatma
Kız bürüğün yana atma
Altı kızlar altı kızlar

imparator 11-03-2007 22:26

Atçalı Kel Mehmet Efe (aydın)
Aydın dağlarında gezerim gayri
Yazıldı fermanım okundu gayri
Aldım martinimi çıktım dağlara
Dünya bir olsa tutulmam gayri

Atçalı Mehmet'im bilsinler beni
Yoksulun yanında görsünler beni
Koyarım bu yola bu tatlı canımı
Dünya bir olsa tutulmam gayri

Oniki yaşımda binerdim taya
Minnet etmezdim paşaya beye
Bizi yaman bildirmişler devlete
Dünya bir olsa tutulmam gayri

hikayesi:
Aydın'ın Atça kasabasında olan Atçalı Kel Memet Efe, Osmanlı tarihçisi Lütfi tarafından "Eşkıya, hırsız ve katil" olarak gösterilirken, tarihçi Çağatay Uluçay, Atçalı'yla ilgili şu bilgileri veriyor:

Kel Memet, fakir bir zeybektir. Genç yaşında dağa çıkmış, daha sonra bir ihtilalin lideri olmuştur... İhtilal diyorum, daha doğrusu ben demiyorum da ona ait vesikalar Kel Memet'in liderlik ettiği Aydın ayaklanmasına "Aydın İhtilali" adını veriyorlar... Bu, Osmanlı tarihlerinde bilhassa şehirlerde ve kasabalarda ayaklananlar ve idarecileri kaçıranlar veya karışıklığa meydan verenler için kullanılan bir terimdir. (...)

Kel Memet'in liderliğinde meydana çıkan Aydın ayaklanması tam manasıyla bir halk ihtilali karakterini taşır görünmektedir.

Çünkü Kel Memet, şimdiye kadar gelmiş geçmiş eşkıyaların yapamadığı bir işi başarmıştır.Aydın ihtilaline lider olan Memet ilk olarak savaş vergilerinden bunalan Aydınlılara bu vergiyi kaldırdığını ilan etti. Daha sonraları mültezimlerin, voyvodaların ve zabitlerin halktan keyfi olarak topladıkları vergileri kaldırdı.

Kel Memet bunlarla da yetinmedi, hükümetten serbest ticaret ve tarımın korunmasını, kanunların değiştirilmesini, daha eşit kanunlar yapılmasını ve askerliğin yeni esaslara bağlanmasını istedi.
Aydınlılar, Kütahya, Manisa ve Denizli'nin bazı kazaları, onun ileri sürdüğü fikirleri sevinçle karşıladılar, ona kapılarını açtılar ve kendilerine efendi yaptılar.

Kel Memet'in ilk ayaklanmasında yalnız Aydın mütesellimi ve yanındaki adamları hariç, diğer kasabalarının hiç birisinde ona karşı silah atılmadı. Aksine, adamlarıyla birlikte bu kasabalara birer kurtarıcı gibi girdi.

Halk, Kel Memet'in ileri sürdüğü fikirleri samimi, ciddi ve adil buldu.. Onun etrafında toplanıverdi... Böylece Aydın ihtilali dediğimiz ihtilal başladı...

Aydın'a bir vali gibi yerleşen Kel Memet, eski düzeni kökünden yıktı.. Kötü idareciler ve ayanlar bulundukları yerlerden kaçtılar. Onların yerlerine adamlarını koydu, ileri sürdüğü esaslara göre hakim olduğu bölgeyi idareye başladı.

Kel Memet, idaresi altında bulunan yerlerde halkının malına, canına ve ırzına saygı gösterdi. Gezi hürriyetine engel olmadı. Üstelik padişahı da efendi ve halife olarak tanıdı, ahlaksız, zalim ve hırsız memurların amansız bir düşmanı oldu. Ağır vergiler altında inleyen, dövülen, hapsedilen ve sürgüne gönderilen halkın koruyuculuğunu yaptı. Çilelerle dolu bu halkı, zalim memurların pençesinden kurtarmak için elinden gelen her şeyi yaptı.

Kel Memet'ten önce gelen şakiler, astılar, kestiler, soydular, halkın kızlarını, oğullarını dağlara kaçırdılar, kanunları çiğnediler düzenleri bozdular. Halbuki Kel Memet, onların aksine zulmü ve adaletsizliği ortadan kaldırmak, yeni bir düzen kurmak için çalıştı. O bu idealleri uğruna fermanlı oldu ve başverdi... Fakat onun ileri sürdüğü fikirler, İkinci Mahmut'un yaptığı yenilikler hareketinde, Tanzimatın ve Birinci Meşrutiyetin ilanında önemli rol oynadı.

Kel Memet'in liderliğindeki Aydın ihtilali, bize yeni bir şey daha öğretmiş oldu. Eski tarihlere ve klasik tarihi görüşlere göre Osmanlı İmparatorluğundaki bütün ihtilalleri Yeniçeriler ve alimler yapmışlardır. Halk ihtilali olmamıştır. Halbuki Kel Memet'in Aydın'da uyguladığı, gerçekten de bugünkü manada bir halk ihtilali idi. Bu ihtilale, onunla aynı hizada yürüyenler, zeybekler, yörükler, şehrin esnafıyla alt tabakadan olan halk katıldı.

Kel Memet'in liderliğindeki Aydın ihtilali bu klasik görüşü yıkıyor. Önümüze yeni bir ufuk açıyor. Kel Memet, halk hareketlerinin temeli ve ışığı oluyordu. Bu bakımdan fermanlı Kel Memet, reform ve halk hareketleri konusunda sosyal tarihimizde önemli bir yer alacaktır. (Bkz. C. Uluçay'dan aktarılarak Örsan Öymen: Atçalı Kel Memet Efe, Milliyet, 30 Ocak 1977)

Aydın ile Nazilli arasındaki Atça kasabasında bugün Atçalı'nın anısına bir "Atçalı Kel Memet" anıtı bulunduğunu belirtelim.

imparator 11-03-2007 22:27

Ayşem (Arabadan Atladım) (aydın)
Arabadan atladım
şalvarımı topladım
Efem gelecek diye
Ben bu gece yatmadım
Yan Ayşem yan

Arabamın samanı
Mardinimin dumanı
Şu Aydın'ın içinde
Yoktur efemden yamanı
Yan Ayşem yan

Elinde kaşığı
Mardinim pek şık
Üzülme Ayşem
Efem sana aşık
Gül Ayşem gül

imparator 11-03-2007 22:27

Bir Zaman (Ey Şahin Bakışlı) (aydın)
Ey şahin bakışlı yükseğe bakma
İndirirler seni kola bir zaman
Aşık sadıkları odlara yakma
Hiç lütfun olur mu kula bir zaman

Aşığa ettiğin başka fen gibi
Hiç görmedim kalbi ahen sen gibi
Seni aşk ****a yaka ben gibi
Açılan güllerin sola bir zaman

Bir ahu gözlüye gönül veresin
Bakmaya payine yüzler süresin
Ettiğin işlere pişman olasın
Herkes ettiğini bula bir zaman

Aşık Ömer eydür ey peri resmim
Eğrilmiş hilale döndürdün cismim
Şimdi ar edersin anmaya ismim
Hatırından çıkmaz ola bir zaman

imparator 11-03-2007 22:27

Duman Da Vardır (aydın)
Duman da vardır şu dağların başında
Gönlüm kaldı toprağında taşında
Bir ben değil cüml'alemin başında

İmanım dağlar Bozdoğan'ın söğüdü
Çok verdiler ben tutumadım öğüdü

İmanım dağlar yarim gitti gelmedi
Kudurası çaylar bir yudum su vermedi
Aman gökyüzünde dağınık durur bulutlar
Kim ardımdan kimi yüzüme öğütler
Ah evvel idi özü sözü doğru yiğitler

İmanım dağlar Bozdoğan'ın söğüdü
Çok verdiler ben tutumadım öğüdü

imparator 11-03-2007 22:27

Emirim Suya Gider (aydın)
Emirim suya gider desti doldurur
Testinin kulpuna bülbüller kondurur
Emirimin yan bakışı beyler öldürür

Emirim Emirim ben yine gelirim
Akan çaylar gibi ağlar da gelirim

Emirimin evleri taşlık değil mi
Salıver kakülü Emirim gençlik değil mi
Cebine koyduğum harçlık değil mi

Emirim Emirim ben yine gelirim
Akan çaylar gibi ağlar da gelirim

imparator 11-03-2007 22:27

Germencik'nen Baltacık'ın Arası (aydın)
Germencik'nen Baltacık'ın arası
Yaktı beni domdom kurşun yarası
Aman doktor nedir bunun çaresi

Gitti yarim gitti elden ne çare
Kader kısmet böyle yazmış ne çare

Meyhaneye vardım ama içmedim
Arkadaşım düşman imiş bilmedim
Yedi yerden kurşun yedim ölmedim

Gitti yarim gitti elden ne çare
Kader kısmet böyle yazmış ne çare

imparator 11-03-2007 22:28

Harmandalı (aydın)
Harmandalı efem geliyor (geliyor)
Bileğinden kanlar akıyor.
Gümüş bilezikli mavzerin
Namlusu şimşekler çakıyor

Efeme de mor cepkenler yaraşır (yaraşır)
Efem ne giyerse yakışır
Bütün kızanların önünde
Elinde yatağan savaşır

imparator 11-03-2007 22:28

Hergün Sarhoş (aydın)
Her Gün Sarhoş, Her Gün Sarhoş Şu Aydın’ın Uşağı,
Al Kanlara Boyanmış Da İbrişim Kuşağı.
Aman Ya Ne Yoktur Çare Eller Ağlar Ne Çare.

Ay Bey Oğlu, Vay Bey Oğlu, Yandı Yandı Kül Oldu.
Ne Olduysa Bana Oldu, Güzel Sana Ne Oldu.
Aman Ya Ne Yoktur Çare Eller Ağlar Ne Çare.

Ay Mı Doğdu, Gün Mü Doğdu Pınarbaşı Köşküne,
Sen Doldur Da Ben İçeyim Nazlı Yarin Aşkına.
Aman Ya Ne Yoktur Çare Eller Ağlar Ne Çare.

imparator 11-03-2007 22:28

İnce Memed Türküleri (aydın)
İnce Memed Türküleri 1
İnce Memed ne yaptıydım ben sana,
İki kere everdiydim kesemden,
Eğer yerlerime sen vurulaydın,
Ölesiye yatamazdım tasamdan.

Buhurcular bölük bölük geldiler,
Ak döşümü hançer ile deldiler,
Duvarın dibinde resmim aldılar,
Ak kağıt üstünde tanıyın beni.

Yüce dağ başında bir koca kartal,
Açmış kanadını dünyayı örter,
Bazı yiğit vardır ölümden beter,
Ben korkmam ölümden ergeç yolumdur.

Şu Dinarın sıra sıra söğüdü,
Ben geçerken yapracığı göv idi,
Buhurcular küçük idi büyüdü,
İnce Memed eyvah vurdurdun beni.

İnce Memed martin takmış koluna,
Salı da vermiş,hem sağına soluna,
Nasıl da kıydın,şu güzelim canıma,
Eyvah İnce Memed vurdurdun beni.

imparator 11-03-2007 22:28

İnce Memed Türküleri 2
Yörüklerin koyunları karabaş
Efelerin memleketi Karataş
İnce Memed oldu bize arkadaş

(Bağlantı)
Tut elimden İnce Memed gidelim
Dağlar gidelim of...
Felek yazmış bu yazıyı nidelim
Dağlar nidelim of...

Buhurcular bölük bölük geldiler
Ak bağrımı delik delik deldiler
İleşimi meydanlara serdiler

Bağlantı

İnce Memed Akgedik'ten ünledi
Buhurcular kulak verip dinledi
On yedi kurşun yedi de ölmedi

Bağlantı

Kır atın boynunda püsküllü koza
Kanlarım damladı çimene toza
Bu işten kurtulursam sorarım size

Bağlantı

Kır ata bindim Mahacir'i geçtim
Kucağımda mavzer Diniler'i bastım
Komalar dağında kanlarım saçtım

Bağlantı

Diniler'in dört etrafı değirmen
Kurşunu yiyince kalmadı derman
Ankara'dan geldi bize vur ferman

Bağlantı

imparator 11-03-2007 22:29

İnce Memed Türküleri 3
İnce de Memed aman martin takmış koluna
Selam verir Memed hem sağına soluna
Nasıl kıydın Memed Yüzbaşı'nın canına
Akan çaylar kan göründü gözüme
Sevdiceğim aman sürme çekmiş gözüne
Bademli'de Memed bir incecik kış oldu
Duyan duydu Memed duymayana düş oldu
İnce de Memed kara toprağa eş oldu
Aman dostlar aman ne olduğum bilmedim
Bileyidim aman arkadaşım alaydım
Bir taş attım Bademli'nin düzüne
İnanılmaz aman takipçinin sözüne
Kara duman aman çökmüş kara gözüne
Aman beyler avdan geldim yorgunum
Yorgun değil ince kaşa vurgunum
Çamlı olur aman Ödemiş'in yolları
Açık mavi aman Memed'imin şalvarı
Yüzbaşı da aman Allah deyi yalvarı
Aman beyler ben dünyama doymadım
Kara gözlü aman güzel yarı sarmadım

imparator 11-03-2007 22:29

İnce Memed Türküleri 4
Kırlangıç yapar yuvayı
Çamur sıvayı sıvayı
Bana ince Memed derler
Zalim beylerden dolayı

İnce Memed Akgöbek'ten gürledi
Jandarmalar kulak verip dinledi
Onyedi kurşunu yedi ölmedi
Tut elimden İnce Memed gidelim
Dağlar nidelim

Demiri dövdüren tavdır
Çakmağı yandıran kavdır
Dayan İnce Memed dayan
Bugün döğüşecek çağdır

Jandarmalar bölük bölük geldiler
Ak bağrımı delik delik deldiler
Cesedimi meydanlara serdiler
Tut elimden İnce Memed gidelim
Dağlar nidelim

imparator 11-03-2007 22:29

İnce Memed Türküleri 5
İnce Mehmet martin takmış koluna
Salıvermiş hem sağına soluna
Nasıl kıydın şu güzelin canına

Aman dostlar yoldan geldim yorgunum
Yorgun değil ben o yare vurgunum

Ödemiş'e baskın geldi dayandı
Mavzer kurşun sol yanımdan dolandı
Küçük Zeybek mor cepkenin boyandı

Aman dostlar yoldan geldim yorgunum
Yorgun değtl ben o yare vurgunum



hikayesi:
İnsanoğlu çiğ süt emmiş. Nerede, ne yapacağı bilinmez. " Benim ona iyiliğim var.. Ondan kötülük gelmez bana " diyemezsin. Belki dersin ama, sonu iyi gelmez. İnsanı kendi haline kosalar, kavga, gürültü, kemlik olmaz. Ama bırakmazlar ki.. " Yahu bu inceoğlan Hasan Efe'nin elinde büyüdü. Şimdi bunu onun üstüne sürmeyelim " demez kimse. Denilen şu; zaptiye başı emir verdi. Deli Hasan denen efe, ölü ya da diri ele geçecek. O kadar! Gerisi boş. Hatır, gönül; din iman hak getire. Deli Hasan Efe de adamın hası. Murat Dağı'nı tapulamış da, olandan alıyor. olmayana veriyor. Devir eski. Hak adalet bileği güçlüden yana. Sırtı kalın, arkası güçlü olanın işi yürüyor.

İki yalancı tanık, bir bilirkişi; tamam! " Valla kadı efendi, ben çocuktum. Medreseye bile başlamamıştım daha. Bu tarlayı İsmail Ağa ekerdi. Rahmetli babam tutmalık yapardı yanında. Ben de azık götürürdüm tarlaya. Bildim bileli bu tarla Ağanın elinde. Bir iki yıl boş bıraktılar. Ekmediler birşey. İşte o zaman bu deli oğlanın babası, tarlanın ucuna kıynına sarmısak, soğan ektiydi. İsmail Ağa da ses çıkarmadı. Ne de olsa köyün ağası. Şekere ekti Deli Hasan'ın babasına. Sebeplensin diye. Şimdi de bu çocuk kalkıp tarlayı sahiplenmek istiyor.

Ben ne diyeyim. Takdir zat-ı dilinizin. Kanunun eli uzun. Benim bildiğim bu kadar."Kadı: " Yalancı tanık bu! Konuşmasından belli. Kekeliyor konuşurken. Dinine, imanına yemin içsin. Ben bu tanığın söylediklerine inanmıyorum " der mi ki? Demez. Neden desin ki. Zaten danışıklı dövüş. Al gülüm, ver gülüm. Tarla Deli Hasan'ın babasınınmış. Ona da babasından kalmış. Kim dinler. Hasan derseniz, şaşkın. " Yahu Kadı efendi. Kulun kölen olayım. Bu adamların tümü yalan söylüyor, Yalancı tanık hepsi. İsmail Ağanın has adamları. Bu tarlayı aklım erdi ereli biz ekip dikerdik. İşler ters gitti. Babam rahmetli, ölmeden önce öküzleri sattı. Saban koşamaz olduk. İsmail Ağa'ya yarıya verdik. Ekti, dikti. Sonunda da 'tarla benim!' deyip çıktı. Adamlarını da tanık getirdi. Benim tanığım, ispatım yok. Tanığım Allah. Köylü, İsmail Ağa'dan korkuyor. Kimse gelip bana tanıklık etmiyor. Doğruyu kanıtlayamıyorum. Eline ayağına düştüm, tarlamı teslim et bana." Kadı Efendi küplerde " Vay efendim sen devletin kadısına bunları nasıl söylersin. Demek ki ben yalancı tanığa itibar edip, hakkını çiğniyorum. Tövbe tövbe! Alın bu zındığı götürün. Tarlayı da bundan böyle İsmail Ağa ekip dikecek. Tapuya onun adına şerh düşülecek. O kadar !"

O kadar ya, Deli Hasan bilekli adam. Bir de var ki, tüm umudu, bu elli dönümlük tarla. Zaten horantası da az Deli Hasan'ın. Bir karısı, bir de Memet var. Memet oğulluğu Deli Hasan'ın. Elinde büyümüş. Çöp gibi bacakları, ince uzun boyu var Memet'in. Köylü " İnce Memet " diyor bunun için.

İnce Memet de Deli Hasan'ı baba bellemiş. Bir dediğini iki etmiyor. Sayıp seviyor. Deli Hasan da elindekini avucundakini koyup evermiş İnce Memet'i. Birinci evliliği uzun sürmemiş. Bir ince hastalık alıp götürmüş taze gelini. Deli Hasan ikinci babalığını yapmış İnce Memet'e. Hısım akrabadan bir kız bulup yeniden evermiş. Sözün kısası iyiliği çok İnce Memet'e. Güveni de çok. Memet varken gözü arkada değil. Bir gün çağırmış Memet'i. " Bak oğlum. Bu İsmail Ağa'nın işleri şerefimizi beş paralık etti. Bizi yoksul bulup çullandılar üstümüze. Devletin kadısını da yanına alıp tarla takımı aldılar elimizden. Bu iş böyle yürümez. Kimsenin yüzüne bakamaz olduk. Üstelik geçimimiz de bozuldu. Bu işin altında kalırsak kimseler iyi demez bize. İsmail Ağa' nın yaptığını yanına koymayacağım. Gözümü arkada koma. Göreyim seni. Ben bu işi bitirip dağa çıkacağım. Nerde inceyse orda kırılsın. Sen sen ol, zalime boyun eğme. Bugün tarlayı, yarın namusunu, sonra da canını alır. Bunların imanı para." Ne desin İnce Memet? Aman yapma bu işi. Sensiz zor olur. Yurdumuz, yuvamız dağılır. Diyebilir mi? Diyemez tabii. Hele İnce Memet gibi, bileğine güçlü, yüreğine sağlam biri bunu hiç diyemez. " Var git yolun açık olsun, işin rast gelsin. Gözün arkada olmasın, " diyor İnce Memet. Ardından bir fısıltı. " Duyan duymayana, bilen bilmeyene iletiyor. Deli Hasan dağa çıkmış. İsmail Ağanın kökünü kurutmadan inmem diyesiymiş. Ölüm korkusunu duysun diye İsmail Ağa'ya haber salmış. İsmail Ağa, adamlarının hepsine yeni silahlar dağıtmış. Geleceği varsa göreceği de var. Allah'ın delisi adam mı oldu başımıza diyesiymiş. Köylü tedirgin. Kimi nalına vuruyor, kimi mıhına. Kimi, " İyi etti Deli Hasan, ödü kopuyor İsmail Ağa'nın. Bu korku ona yeter. Bir daha fakir fukaranın tarlasını zaptetmek neymiş anlar." Kimi de, " Yazık oldu Deli Hasan'a. İsmail Ağa'nın eli uzun. Yarın zaptiyeleri düşürür peşine. Beni ölümle tehdit ediyor diye. Yaşatmaz Hasan'ı " diyor.

Çok geçmeden, bir gece köpek seslerine silah sesleri karışıyor köyde. Derken bağırmalar, çağırmalar. Ağıtlar. " Gitti. İsmail Ağa'mız gitti. Deli Hasan yedi onu " diye haykırmalar. İsmail Ağa'nın adamları deli gibi. Çalmadık kapı, aramadık delik bırakmıyorlar. Ama, hiç kimse Deli Hasan'ın köye nereden girip, nereden çıktığını kestiremiyor. Sırra kadem basıyor Deli Hasan. Ertesi gün dedikodu yayılıyor köye. " Bundan böyle adım Deli Hasan Efe. Zalimler korksun benden " diyesiymiş Deli Hasan. Şu.. Bu.. Neyse ne! İsmail Ağa öldüğüyle kalmamış. Adamlarını, hısım akrabasını da almış bir korku. Kendi silahlı adamlarını, zaptiyeye katıp dağları taramaya başlamışlar. I-ıh. Oluru yok. Murat Dağı kayıp yatağı. İnleri, mağaraları yutuyor adamı. Bir de şu var ki; Murat Dağı'nın eteğindeki yörük köylüleri çok tutuyor Hasan Efe'yi. Yiyecekti, giyecekti eksik etmiyorlar. Gün oluyor çadırlarında konukluyorlar Deli Hasan Efe'yi. Gün oluyor, dağa tırmanıp yiyecek taşıyorlar. Yörükler bir yana, illaki İnce Memet'in getirdikleri. İnce Memet gecenin karanlığını bekliyor. Sonra da sülün gibi akıyor kayalardan. Hasan Efe'nin inine yaklaşınca da köpek gibi ulumaya başlıyor. Üç kez uluyor. Susuyor. Yeniden üç kez uluyor. Bekliyor. Karşıdan aynı ulamayı duyunca seğirtiyor. Sarmaş dolaş oluyorlar Hasan Efe'yle. Aşağıda olanları anlatıyor. Zaptiyenin çabasını, İsmail Ağa'nın adamlarının telaşını bir bir sıralıyor. Sonra da geldiği gibi sessizce iniyor dağdan İnce Memet. Zaptiye derseniz, diken üstünde. Merkezden emir üstüne emir. "Bu Deli Hasan eşkiyası başımıza dert oldu. Tez elden işini bitirin. Ölüsünü ya da dirisini indirin dağdan. Yoksa hepinizin sonu olur". Zaptiye n'apsın? Murat Dağının eteğindeki hiçbir köylü sır vermiyor. Sır vermediği bir yana, bir de yanıltıyor zaptiyeyi. " On gün önce buralardan geçti. Batıya doğru gitti. Yiyecek istedi, biz vermedik. Çok uzaklara gidemez. Hızlı sürerseniz atları ulaşırsınız. " Sür ki atı ulaşasın. Oysa Deli Hasan Efe yine Murat Dağı'nda, yine mağarada. Bakıyorlar oluru yok, İnce Memet'i göz hapsine alıyorlar. İnce Memet arada bir kaybolup, yorgun argın dönüyor köye. Evinin çevresine gözcü koyuyorlar.

Gecenin bir yarısında, İnce Memet elinde bir çıkınla yola düşünce de, peşine bir adam takıyorlar. Murat Dağı'nın eteklerine kadar izleyebiliyor zaptiyenin adamı İnce Memet'i. Sonra kaybediyor. Dönüp zaptiyeye anlatıyor durumu. Zaptiye İnce Memet'in yoluna pusu kuruyor bu kez. Çok geçmeden de İnce Memet görünüyor, Bir de yağmur yağıyor ki, şıkırdım gibi. Yakalayıp yatırıyorlar İnce Memet'i yere. Neren yer, neren yemez. Vur Allah vur! Tüfeğin kayışını, falaka yapıp, ayaklarının altına dipçikle öyle vuruyorlar ki canlar dayanmaz... Sonra ayaklarından ağaca asıyorlar. Kan beynine hücum ediyor İnce Memet'in. Bir yandan da kerpetenle tırnaklarını söküyorlar. Çıldıracak gibi oluyor İnce Memet. İncecik vücudu al-kan içinde kalıyor. Zaptiye dayatıyor. "Ya Deli Hasan'ın yanına götürürsün bizi, ya da ölün elimizde kalır." Bu türkünün öyküsünü bize anlatanlar, İnce Memet'in çok direndiğini, ancak başka kurtuluşu kalmadığı için, çar-naçar Deli Hasan'ın kayalarına tırmandığını söylediler. Köpek gibi uluyup, Hasan Efe'yi çağırdığı için, kimse bağışlamıyor İnce Memet'i. Ötede Hasan Efe yağan yağmurun etkisiyle, iliklerine kadar ıslanmış. Kibriti bittiği için de ateş yakamıyor. Tirim tirim titriyor. İnce Memet'in ulumasını duyunca seviniyor. Sığındığı mağaradan çıkıyor dışarıya. O da işaretini veriyor. Yavaştan yavaştan da yürüyor sesin geldiği yana. Sonra birden İnce Memet'in bitik, yılgın yüzüyle karşılaşıyor. Olan biteni kavrıyor birden. Ama yapacak da çok şey yoktur. Son gayretle atıyor kendini bir çam ağacının altına basıyor tetiğe. Öteden de zaptiyeler ateşe başlıyorlar. İnce Memet şaşkın. Çaresiz. Hasan Efe geriye çekile çekile ateş ediyor. Ama zaptiye arkadan da sarıyor. Çok geçmeden ses kesiliyor Hasan Efe'nin taraftan. Zaptiye sürünerek yanaşıyor. Bakıyorlar ki Hasan Efe kanlar içinde serilmiş yere. Varıp sırtlanıyorlar ufacık cesedini. İndiriyorlar dağdan. Hasan Efe öylesine efsaneleşmiştir ki, kimse inanmıyor vurulduğuna. Zaptiye bir duvarın dibine cesedini dikip, resmini aldırıyor. Çoğaltıp dağıtıyorlar köylere dek. Resmen Deli Hasan Efe'nin öldüğünü yayıyorlar.

Memet'in içi içine sığmıyor. Yaptığına bin pişman. Keşke beni öldürselerdi de, dağa çıkarmasaydım zaptiyeyi diyor kendi kendine. Kimse de yüz vermiyor İnce Memet'e... " Zavallı Hasan Efe onun yüzünden öldürüldü " diyor halk. " Babalık yapmıştı oysa İnce Memet'e. İki kere everdiydi " diyorlar. " Nasıl kıydı İnce Memet. Ettiğini bulsun " diye de ileniyorlar. Öte yandan da Hasan Efe'yi övgüleyip, türküye döküyorlar olayı. Türküsü daha da ünlendiriyor, şahlandırıyor Hasan Efe'yi.

Öylesine söylenir oluyor ki türküsü Hasan Efe'nin, İnce Memet dayanamıyor gayri. Bu kez martini sırtlayıp, dağa çıkan İnce Memet oluyor... İsmail Ağa'nın adamlarını yeni bir korku sarıyor ki, eskisinden bin beter. Murat Dağı bu kez İnce Memet'e yatak oluyor. Anlatanlar, İnce Memet'in çok daha ünlü bir efe olarak yıllarca, babalığı Deli Hasan'a zulmedenleri titrettiğini, sonunda Deli Hasan gibi zaptiye kurşunuyla onun da delik deşik edildiğini söylediler

imparator 11-03-2007 22:29

Menderes (Ayağına Potini Giymiş) (aydın)
Ayağına potinini giymiş yürümüş
Sırma saçlarını çözmüş sürümüş
Üç etek fistanını giymiş bürünmüş
Tarla kenarına grebi düşmüş

Oy Menderes Menderes
Bulanık Menderes
Sen de bencileyin yarsız kal biraz

Çeyizi sandıkta basılı kaldı
Mehmet'in gözleri sulara daldı
Kara haberi duyan buna ağladı
Bulanık sular Ayşe'yi yardan ayırdı

Oy Menderes Menderes
Bulanık Menderes
Sen de bencileyin yarsız kal biraz



hikayesi:
Olay Aydın, Köşk ilçesine bağlı Karahayıt köyünde geçer. Ayşe ve Mehmet aynı köyün çocuklarıdırlar. Bütün oyunlarda beraber oynarlar, biri olmadan diğeri hiçbir oyuna katılmaz. Kavga dahi etseler küs kalamazlar. Aileleri çok sıklıkla görüşmektedir. Birbirlerinin işlerini görmektedirler.

Zamanla çocukluk yaşları geçer; büyüyüp serpilmeye başlarlar. Artık çocukluk oyunları oynanmaz. Görüşmeler azalır. Evlilik çağları gelmiştir. Ayşe'nin pek çok isteyeni olur fakat hiçbirisine evet demez. Bu arada Mehmet askerdedir. Asker dönüşü köyün ileri gelenleri ve aileler görüşür ve iki genci birbirine nişanlarlar. Nişan hediyeleri arasında Ayşe'nin Mehmet'e verdiği mendil, bir de Mehmet'in Ayşe'sine aldığı oyalı gırebi vardır. Ayşe gırebi başından hiç çıkarmaz. O gırep onların sevgisinin adeta simgesi olur.

Yazın Aydın'da malum iş güç zamanıdır. İncirler ermiş, toplanmayı bekler; pamuklar ekilmiş, çapalanmayı; zeytinler de Eylül Ekim ayına hazırlık bakım ister. Bu ürünler ne kadar çok olursa, genç kızların çeyizi de o kadar bol olur derler. Ayşe de annesi ve kızkardeşleri ile pamuk çapalamaya gider. Sıcaktan bunalan Ayşe annesinden izin alarak Menderes kenarına gider. Elini yüzünü yıkar. Başından hiç çıkarmadığı gırebini çözer ve çalılığa takılır. Biraz daha eğilip saçlarını ıslatmak ister. Menderes alüvyonlu bir yapıya sahiptir. Kaygan toprağa basar Ayşe ve bir anda bulanık Menderes sularına gömülür.

Annesi uzun süredir ortada görünmeyen Ayşe'yi merak eder. Hep beraber aramaya çıkarlar. Ta ki kızkardeşi çalıya takılı gırebi bulup ayak izine bakınca olay anlaşılır. Hemen Mehmet'e haber salınır ve aramaya başlarlar. Gündüzler geceye, geceler de sabaha varmaz. Herkes büyük bir sıkıntı ve heyecanla beklemektedir. Son bir ümit...

Ve o ses ''Ayşe bulundu !!!"
Sonrasındaki sessizlik...

Ayşe'nin cesedi üç gün aradan sonra Germencik kıyılarında balıkçılar tarafından bulunur. Üzerinde gırebinden başkaca eksiği yoktur. Sırma saçları tel tel çözülmüştür. Gözleri de adeta Mehmet'ini ararcasına açık kalmıştır.

Aileler perişan, feryatlar ağıtlar yakılır. Kara haberi duyan köy halkı ağlar. Ama elden ne gelir. Mehmet son kez Ayşe'sine bakar, içi kavrulur, elini saçlarına doğru götürür.

Ama dokunamaz bile kahrolur....

Ayağa kalkar ve ağzından şu cümleler dökülür.

"Zalım Menderes, kuruyası menderes, nettin Ayşem'i? İnşallah senin de dalların budakların kurur da susuz; benim gibi yarsız kalırsın!"

Gökyüzünde yankılanan bu ses "Bulanık Menderes" türküsüne zemin hazırlar.

imparator 11-03-2007 22:29

Nazifimin Evleri (aydın)
Nazifimin Evleri (aydın)
Nazifimin evleri bir uçtan bir uca
İçinde durmadın üç gün üç gece
Nazifim Nazifim alaylar içinde allı Nazifim

Nazifimim evleri koca taşa yakın
Nazifim eve gelmedi vuruldu sakın

Köprüden geçerken köprü salladı beni
Karacasu'yun kızları meyil bağladı seni

Nazifim Nazifim allı Nazifim
Alaylar içinde kayboldu nazifim
Nazifim eve gelmedi vuruldu sakın
Nazifim Nazifim allı Nazifim
Alaylar içinde şanlı Nazifim

imparator 11-03-2007 22:30

Nazifimin Evleri (aydın)
Nazifimin Evleri (aydın)
Nazifimin evleri bir uçtan bir uca
İçinde durmadın üç gün üç gece
Nazifim Nazifim alaylar içinde allı Nazifim

Nazifimim evleri koca taşa yakın
Nazifim eve gelmedi vuruldu sakın

Köprüden geçerken köprü salladı beni
Karacasu'yun kızları meyil bağladı seni

Nazifim Nazifim allı Nazifim
Alaylar içinde kayboldu nazifim
Nazifim eve gelmedi vuruldu sakın
Nazifim Nazifim allı Nazifim
Alaylar içinde şanlı Nazifim

imparator 11-03-2007 22:30

Top Yatağın Önü Kahve (aydın)
Top Yatağın Önü Kahve (aydın)
Top yatağın önü kahve
Oturmuşlar tayfe tayfe
Beyaz fincan siyah kahve

Yeter olsun yeter olsun
Kız dillerin şeker olsun

Top yatağın önü tunca
Kızları benzer turunca
Anası kızından gonca

Yeter olsun yeter olsun
Kız dillerin şeker olsun

Top yatağın önü marul
Sular akar hanl harıl
İnce belden sıkı sarıl

Yeter olsun yeter olsun
Kız dillerin şeker olsun

imparator 11-03-2007 22:30

Üçgözler (Kalenin Başında) (aydın)
Üçgözler (Kalenin Başında) (aydın)
Kalenin başında mısın leylim leylim yar
Üçgözün ardında mısın leylim leylim yar
Onsekiz yaşından beri leylim leylim yar
Güzeller peşinde misin leylim leylim yar

Leylim leylim leylim leylim leylim leylim yar
Hergün akşam böyle misin seylim leylim yar
Gece gündüz böyle misin leylim leylim yar

Kale kaleye karşı da leylim leylim yar
Kalenin ardı çarşı da leylim leylim yar
Pazara güzeller çıkar leylim leylim yar
Dosta düşmana karşı da leylim leylim yar

Leylim leylim leylim leylim leylim leylim yar
Hergün akşam böyle misin seylim leylim yar
Gece gündüz böyle misin leylim leylim yar

imparator 11-03-2007 22:30

Yörük Ali (aydın)
Yörük Ali (aydın)
Kahvenin önü şimşir
Kahveci kahve pişir
Yörük de Ali geliyor
Aklını başına devşir

Kale yaptım hanoldu
Yörük Ali Avrupa'ya şan oldu

Aydın dağını oydular
İçine çete koydular
Yörük de Ali'nin ismini
Hazret-i Ali koydular

Ördek gitti kız geldi
Yörük Ali'ye gavur İzmir az geldi

Tencerem dolu ayran
Gezerim seyran seyran
Yörük Ali'nin arkadaşı
Ödemişli Kör Bayram

Bayram aman değil mi
Ali Efe'm seyran değil mi

Ödemiş'i bastılar
Çalıya da martin astılar
Yörük Ali'nin kurbanına
Bin Yunanlı kestiler

Ördek gitti kız geldi
Yörük Ali'ye gavur İzmir az geldi

Dağları da oydular
İçine çete koydular
Yörük de Ali'nin adını
Hazret-i Ali koydular

Değil aman değil mi
Yörük Ali'm aslan değil mi

Yörük Ali'm aslan değil mi
Malgaç çayında durdum
Otuz düşman ben vurdum
İki çete ile ben
Aydın'ı Yunan 'dan aldım

Bu dağların efesi
Yörük Ali'm, Aydın'dan gelir sesi



hikayesi:
Yörük Ali
Bu türkünün daha bir çok kıtaları, Ege havalisinde söylenmekte ise de, muhite göre değişmeler olmaktadır. Biz, buraya meşhur olmuş on kıtasını aldık... (Efelerin efesi) kelimeleri üzerinde dikkatle durulacak olursa, Yörük Ali'nin muhiti dahilinde olan ve tarihi eserleriyle meşhur (Efes) meydana çıkmaktadır... Yörük Ali (1896-1953) İstiklal Savaşımızın başlarında birçok yararlıklarıyla meşhur olmuş efelerdendir. Nazilli köylülerindendir. Ailesi Sarı Tekeli adlı bir Türk aşiretinden olup, Ayvazoğulları lakabıyla anılır. Üç sene çetecilik ettikten sonra, hükümete dehalet etmiş, Yunanlıların İzmir'i ve Aydın'ı işgal etmesi üzerine, Çine'nin Yağcılar köyünde tekrar bir küçük çete kurmuştur. 15 Haziran 1920'de Menderes nehrini 50 arkadaşıyla sallarla geçerek Malkoç tren köprüsünü muhafaza eden Yunan karakolunu imha etmiş ve silahlarını almıştır ki, Aydın ve Köşk cephesinde bir buçuk sene kadar vuruşan ve Aydın'ın içindeki savaşta çok yararlığı görülen bu alay'ın adı, 57 nci Tümende (37 nci Yörük Ali Efe Alayı) ismi ile hala anılır. Efe'ye İstiklal madalyası ve Milis albaylığı rütbesi verilmişti. Milli Mücadele'den sonra, çiftlik ve ticaretle meşgul olan Efe, altısı erkek olmak üzere dokuz evlat yetiştirmiştir. 1953 yılında vefat etti.

imparator 11-03-2007 22:31

Abacılar İnişi (Mevlüdem) (Bergama)
Hiç aklımdan çıkmıyor kaymak Mevlüde'm
Hakk'oğlanın gülüşü
Çaya vardım çayladım
Çayda balık avladım
Balık değil maksadım kaymak Mevlüde'm
Ben yarimnen oynadım
Üç kemerin taşlan
Civil civil kuşları
Hiç aklımdan çıkmıyor kaymak Mevlüde'm
O yarin bakışları

imparator 12-03-2007 10:58

At Getir Şakır Şakır (bergama)
At getir şakır şakır Nazire'm of
Süt getir bakır bakır
Yine karşıma çıktın Nazire'm of
Börülce gözlü çakır

Arpa ektim bitti mi Nazire'm of
Yare selam gitti mi
On arşın allı basma da Nazire'm of
Şalvarına yetti mi

imparator 12-03-2007 10:58

Gerizler Başı (Bergama)

Gerizler başından atlayamadım
Döküldü cephanem toplayamadım
Düşman galip geldi haklayamadım

Amanın amanın efeler öldürmen beni
Şu gençlikte hiç uğruna soldurman beni

Gerizler başında ağıt havası
Yitirmiş yavrusun ağlar anası
Yarın mahşer günü olur davası

Amanın amanın kurşun yedim yaram derindir
Gel ağlama garip anam mevla kerimdir

imparator 12-03-2007 10:58

Mısırın Çardakları (Bergama)

Mısırın çardakları
Buz tutmuş bardakları
Açılmış güle benzer
Yarimin yanakları

Havuzum var dört köşe
İçine mermer döşe
Benim güzel yarimin
benleri köşe köşe

Elmas yüzük taşlıdır
Yarim keman kaşlıdır
Herkesin yari gençtir
Benim orta yaşlıdır

imparator 12-03-2007 11:00

A Gız Senin Adın Dudu (afyon)

A gız seninde adında Dudu
Kim taradıda kimler yudu
O da güzellerin de adı

(Bağlantı)
Oğlan men men men men
Neden de sen,yandım ben
Ben yanıyorum aman

Men men mendilide
Yakmış kandilide
Bulmuş denginide
Oğlan men men men men
Nedende sen,yandım ben
Ben yanıyorum aman

A gız senin de adında Nazik
Ak kollara da tak bilezik
Sen orada da aman bize yazık

Bağlantı

imparator 12-03-2007 11:00

Afiyonun Ortasında Galesi Var (afyon)

Afiyonun aman aman ortasında galesi de var
Galesi aman
Üzerinde aman vardır gızlar gulesi de var gulesi
Zümrüt gibi aman aman yeşillenmiş ovası da var
Ovası aman

(Bağlantı)
Ay karanlık aman gece vurdular beni de vay beni
Yarin yazmasına sardılar beni de ah beni

Galecikten aman aman ayva gelir nar gelir de vay
Gar gelir aman
Gümüş yüzük aman parmağına yarin dar gelir de
Dar gelir
Bende sandım aman aman meyhaneden efem
Yar gelir de vay
Yar gelir aman

Bağlantı

Ay karanlık aman göremedim aman yolumu da
Vay yolumu
Ah bilemedim aman cerrah kesti benim golumu da
Vay golumu

imparator 12-03-2007 11:00

Ahmet Ahmet Diye (afyon)

Ahmet Ahmet diye geldin yanıma
Nasıl kıydın benim tatlı canıma
Kardeşlerim kor mu senin yanına

Aman Allah kabir bana dar geldi
Genç yaşımda ölüm bana zor geldi

Sarı Ahmet'i getirdiler yumaya
Elim varmaz teneşire koymaya
Dilim varmaz Ahmet ölmüş demeye

Aman Allah kabir bana dar geldi
Genç yaşımda ölüm bana zor geldi

imparator 12-03-2007 11:01

Altınımı Ben Boynuma Dizerim (afyon)

Altınımı Ben Boynuma Dizerim
Ağlaya Ağlaya Mektup Yazarım Destan Yazarım
Zorunan Veriyor Şu Zalim Babam
Ölümünen Olsa Yine Bozarım Bende Bozarım

Aldım Helkeleri Giderim Suya
Aman Zalim Baba Ben Varmam Ona
Üç Gün Evvel Söyledim Ben Anama
Dördüncüsü Günü Yanarsın Bana Ağlarsın Bana

Yer Altında Karamıklar Dal Verir
Elin Oğlu Yastık Diye Kol Verir Aman Kol Verir
Kız Oğlana El Değmemiş Gül Verir
El Demiş Güllerle Taze Balmı Olur
Gonca Gülmü Olur

imparator 12-03-2007 11:01

Aşamadım Emirdağ'ı Başından (afyon)

Aşamadım Emirdağ'ı başından
Yatamadım hayalinden düşünden
Az mı oldu ayrılalı eşimden
Kız iken beraber olan ben idim

Emirrdağı ne belalı başın var
Yastık olup yaslanacak taşın var
Şu dağlarda bir gelinle işim var
Kız iken beraber olan ben idim

imparator 12-03-2007 11:03

Attım Tabancamı (afyon)

Attım tabancamı da ateş almadı
Fani dünya kimselere kalmadı
Sensiz ben yattım da sabah olmadı

Gitme dedim yar boynuma sarıldı
Bize kısmet gurbet elden verildi
Verildi anam verildi ben yandım

Bir taş attım indi de gitti dereye
Hain düşman aldı beni araya
Hekim bakmaz iy'oleycek yaraya

Gitme dedim yar boynuma sarıldı
Bize kısmet gurbet elden verildi
Verildi anam verildi ben yandım

imparator 12-03-2007 11:04

Ben Giderim ****a (Yaşar) (afyon)

Ben giderim ****a
Şahan derler adıma
Geleli üç ay oldu
Doyamadım tadına

Yalan mıydın Yaşar
Karakolda doğru söyler
Mahkemede şaşar

Karşıdan gelen atlı
Altında kilim katlı
Anam babam sağolsun
Hepisinden yar tatlı

Yalan mıydın Yaşar
Karakolda doğru söyler
Mahkemede şaşar

Sarı yayımın bendi
Ne tez unuttun beni
Düşmanlar bile etmez
Bana ettiğin fendi

Yalan mıydın Yaşar
Karakolda doğru söyler
Mahkemede şaşar

Konakta duran kadı
Cemile gelsin dedi
Biz nasıl ayrılalım
Yaşlarımız on yedi

Yalan mıydın Yaşar
Karakolda doğru söyler
Mahkemede şaşar

imparator 12-03-2007 11:04

Boz Bey Türküsü (afyon)

Boz Beye de ferman geldi
Dost ağladı, düşman güldü
Hane halkı mahzun kaldı
Melül da olsun ağlarım, melül of felek
Kıratımın adı benli
Toprağı kavrar üzengi
Yok Al-i Osman 'da dengi
Kıratı da istemiş, ha babam Vezir
Kırata meydan bulunmaz
Düşman yüze güler bilnmez
Yararlı kardeş bulunmaz
Gönlüme bir karar aldıramadım, ah gönül
Yaşa kıratım bin yaşa
Yaptıram sana altın kaşa
Çakırköylü Rıza Paşa
Ondan da bana imdat olmadı, ah gönül
Kıratın kuyruğu düğüm
Sineme açtılar döğün
Ayrılık günler bugün
Kıratı da istemiş, ha babam Vezir
Kıratım yemini yemez
Sırrını meydana vermez
Koçyiğitsiz kavga olmaz
Yayılım ateşine yanan, ağlasın ah gönül
Ne olduysa Allah'tan oldu
Düşmanlar avluya doldu
Davamız mahşere kaldı
Mahşerde sürelim davamızı, of felek
Ayağımla kendim geldim
Boynuma attım kemendim
Çarhacı Paşa efendim
Ondan da bana imdat olmadı, of felek

hikayesi:

17. Yüzyılın ikinci yarısında yaşadığı sanılan Boz Bey, Afyon yöresindeki anlatışa göre, yiğitliği sayesinde yükselen bir Sipahi'dir. Zamanın Veziri, gözüne kestirdiği Boz Bey'in kıratını elinden almak istiyor. Ancak kıratını gözü gibi seven Boz Bey, vermek istemiyor ve bu yüzden Vezir'le arası açılıyor. Vezir nüfuzunu kullanarak Boz Bey'i tutuklatıp atını almak istiyor. Boz Bey'i yakalatıp Karahisar kalesinde zindana attırıyor. Ne var ki kırat, bir türlü Vezirin adamlarına yakalanmıyor. Boz Bey ise, kale muhafızının göz yummasıyla kaçıyor ve atıyla buluşup, Vezirle adamlarına meydan okumaya başlıyor. Boz bey'in Vezirle arası iyice açılmıştır. Vezir, bunun üzerine Boz Bey'in, isyan eden Yeğen Osman paşa ile birleşerek devlete kafa tuttuğunu Saraya ihbar eder. Saray'dan Boz Bey ya da Bozoğlan hakkında idam fermanı çıkarttırılır ve evi basılır. Boz Bey'i yakalayamazlar, ancak annesine büyük baskı yaparlar. Annesinin durumuna dayanamayan Boz Bey çaresiz teslim olur ve idam edilir.

Halkın anlattıkları, türküyle genellikle çakışıyor. Türküde, ayrıca Boz bey'in güvendiği Rıza Paşa ve Çarhaca Paşa'nın da kendisini kurtaramadıkları ya da yardımcı olmadıkları anlaşılıyor.

Şer'iye Sicillerinde rastlanan Anadolu beylerbeyinin bir buyruğunda, Boz Bey (Bozoğlan)ın şikayet edildiği açıkça anlaşılıyor:

"... Şeriatmeap Karahisar Kadısı Efendi zide fazluhu ihna ve ilam olunur ki, hala Karahisar Beyi olan Bozoğlan isyan ve tuğyan üzere olan yeğen Osman Paşa itbaından (tebasından) olmağla, haklarından gelinmek babında fetvayı şerif sadır olmadığın ol tarafta mütesellimi firar idüp vilayet hali olduğu istimaımız olmağla (haber aldığımızdan)..."

Özetle, Karahisar Beyi (Mutasarrıfı) Boz Bey'in, isyancılarla işbirliği yaptığı iddiasıyla idam edildiği anlaşılıyor.

Yaklaşık 300 yıllık bir olayı yansıtmasına karşın, türkünün yitip gitmemesi ve canlılığını koruması, olayın etkileyiciliğinden ve yaygınlığından olsa gerek.

imparator 12-03-2007 11:04

Çemberim Dalda Kaldı (afyon)

Çemberim dalda kaldı
Gözlerim yolda kaldı da vay
Yıkılası meyhane
Sarhoşum nerde kaldı da

Eyvahlar olsun olsun da
Kadehler dolsun

Ey sokaklar sokaklar
Yarim şeker ufaklar da vay
Pul pul olsun dökülsün
Seni öpen dudaklar da

Eyvahlar olsun olsun da
Kadehler dolsun

Kalenin ardı pınar
Elimi soksam donar da vay
Ne ağladım ne güldüm
Yüreğim ona yanar da

Eyvahlar olsun olsun da
Kadehler dolsun

imparator 12-03-2007 11:04

Çeşmenize Güğüm Koydum (afyon)

Çeşmenize Güğüm Koydum Doldu mu?
Çeşmenize Testi Koydum Doldu mu?
Üstüne Yar Sevdim Ayan Oldumu da Ayan Oldu mu?
Üç Ay Oldu Ben Buradan Gideli
Aylar Oldu Ben Buradan Gideli
İnce Bellerini Saran Oldumu da Saran Oldu mu?
Çoban Davarını Yüksekte Tutar
Hani Yar Verdiğin Sözlerde Verdiğin Sözler
Kırmızı Dudaklar Boyalı Yüzler
Beni Deli Eder Sendeki Gözlerde O Kara Gözler
Bilmiyom Allah'tan Bilmiyom Sizden
Haber Alamadım Tarafınızdan Tarafınızdan
Bir Hediye Saldığından Bu Yana
Onun Üzerinde Ben de Duruyom Ben de Duruyom

imparator 12-03-2007 11:05

Çöngün Fatma (afyon)

Çöngünün uykusu yoktur
Kimseden korkusu yoktur
Hep söylenenler bana
Benim günahım yoktur.

Kalay'ı vurdum yere
Yıkılsın kanlı dere
Çok yalvardım olmadı
Geldik kanlı yere


hikayesi:

Bundan yıllar öncesi,Afyonun Sandıklı ilçesinde yaşamış Fatma isminde bir köy kızı vardır.Genç yaşta anne ve babasını kaybeden Fatma, köyün ileri gelenleri tarafından büyütülmüş,ve genç kız olmuştur. Küçük yaştan beri her işe koşan Fatma, büyüyünce de etrafa yük olmamak için, çiftini kendi sürer,ekinini kendisi biçer,harmanını kendisi kaldırır. Dağdan yakacak ****unu bile kendisi getirirmiş. Tez zamanda ünü çevre köylere kadar yayılmıştır Fatma'nın. Herkes bu kızı kıskanır olmuş. Fatma cesur mu cesur, çalışkan mı çalışkan beldesinde de çok sevilen birisi haline gelivermiş. Fatma Bayram ve düğünlerde, çok güzel oyunlar sergilermiş. Döne döne, çöke çöke oyunlar sergilediği için bu kıza, çevre halkı Çöngün Fatma derlermiş. İşte böyle güle oynaya geçen günlerden sonra: Fatma yalnız yaşadığı için kendini güven altında tutmak, kötülere fırsat vermemek amacıyla iki kama taşırmış. Kama'ların birini ayağındaki yün çorabın içinde diğerini de belindeki kuşağın içinde saklarmış. Fatma'yı kıskanan çevre köylerin gençleri; Nasıl oluyor da bu kız kimseden korkmuyor. Şunu bir sıkıştıralım da görsün diye fırsat kollarlarmış.

Günlerden bir gün dağa **** kesmeye gittiğinde yakın köylerden üç delikanlı ormanın içinde, Kanlıdere mevkiinde Fatma'nın yolunu keserler. Alaycı ve tiksindirici sözlerle Fatma'yı sıkıştırmaya başlarlar. Fatma her ne kadar yalvarıp yakardıysa da bu gençlerden tatlılıkla kurtulamayacağını anlar. Çok güzel kullandığı kamasını belinden çıkararak en yakın delikanlıya atar. Kalbinden kamayı yiyen delikanlı oracıkta can verirken, diğer kamasını da çarığının arasından çıkararak ikincisini de vurur.

Bu vaziyeti gören delikanlıların üçüncüsü, oradan hemen kaçar. Köye gelip olayı, ölen arkadaşlarının ailelerine anlatır. Bu acı haberi alan köylüler öbek öbek dağın yolunu tutarlar. Olay yerinde iki kurbanın başında ağlayan Fatma, diğer adıyla Çöngün Fatma o anda köy tarafından gelen köylüleri görünce yaptığı işin kötü bir olay olduğunu, köylülerin yüzüne nasıl bakacağını düşünerek, baltasını ve ekmek çıkınını alır, ormana doğru giden yolda kayıplara karışır. O günden sonra Çöngün'ün izine rastlayan olmaz. O zamandan bu zamana türküsü söylenmekte,oyunu oynana gelmektedir.

imparator 12-03-2007 11:11

Dam Başına Asa Goymuş(afyon)

Dam başına da asa da goymuş galbırı da
Aman galbırı,hele galbırı,gine galbırı
Bekarları da yatağından galdırı
Galdırı aman,aman hallerim yaman
Bu dert bizi de iflah etmez öldürü de
Aman öldürü,hele öldürü,gine öldürü

(Bağlantı)
Aman yadlarda evleriniz nerdolur
Eller sarar yüreğime aman derdolur
Aman aman ellere demen

Kapardına da asa da goymuş eleği de
Aman eleği,hele eleği,gine eleği
Anasının da möhür gözlü meleği
Meleği aman,aman hallerim yaman (Saz...)
Yiğitlerin de bir tanecik dileği de
Aman dileği,hele dileği,gine dileği

Bağlantı

imparator 12-03-2007 11:12

Emirdağı Derler Darlar Ulusu (afyon)

Emirdağı Derler Darlar Ulusu
Yayılmaz mı Koyun İle Kuzusu Gelin Kuzusu
Ne Zalimmış Anasıyla Bacısı
İstedim de Seni Bana Vermiyor Buradan Gidelim

Yazın Yeğin Akar Bucağın Çayı
Ben de Bekler İdim Doğacak Ayı Doğacak Ayı
Hiç Yardım Etmiyor Gavurun Köyü
Tut Elinden Yeşil Çaya Gidelim Buradan Gidelim

Ada Çalı Derler Çalı Bitmiyor
Cahil Gönlüm Kapınızdan Gitmiyor Gönül Gitmiyor
Ben de Sevdiğimi Alacak İdim Alacak İdim
Zalim Babana da Sözüm Geçmiyor
Zalim Anana da Sözüm Geçmiyor

imparator 12-03-2007 11:12

Esbap Serdim Sicime (afyon)

Esbap serdim sicime
Uyma elin picine
Yar üstüme yar sevdi de vay amman
O gidiyor gücüme de vay amman

Al entarim asılsın
Kara gözlüm nasılsın
İkimizin sevdası da vay amman
Gazeteye basılsın da vay amman

Minareden at beni
İn aşağı tut beni
Ak gerdanın üstünde de vay amman
Nennicek uyut beni de vay amman


Türkiye`de Saat: 01:17 .

Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580