![]() |
Oğula Ağıt binbir çileyle büyüttüm oğlumu yemedim yedirdim bugüne getirdim cesurdu mertti kaya gibi sertti bir gün geldi ki vay... vurdular onu “beni kınama arkamdan ağlama ne yaptıysam bil ki halkım için” derdi aslan gibiydi sözünün eriydi bir gün geldi ki vay... vurdular onu yaşlı gözlerle beklerdim yolunu oğlum gider de ya dönmezse diye göz bebeğimdi beni her şeyimdi bir gün geldi ki vay... vurdular onu sabır taşından yaratılmış insan güle güle oğlum kalanlar sağolsun yaşı yirmiydi canımın içiydi bir gün geldi ki vay... vurdular onu kurşun değildi top tüfek değildi zulüm yılanıydı boğan oğlumu bir can gitse de binler var geride bir gün gelir ki hey... ezerler onu söz: anonim müzik: theodorakis |
Bir Oğul Büyütmelisin zulüm ejderha olsa da telli duvaklı yurdumda bir oğul büyütmelisin kavgada yiğit olmalı gün gelip yol kenarında kızıl gül açmış alnında bulursan yıkılmayasın gözyaşında hınç olmalı düşen birdir bilmelisin bin oğlun var sevmelisin yarın bizim yılmayasın yüreğinde güç olmalı yarin yanağından gayrı paylaşmak için herşeyi söylediğimiz türkülerde senin de sesin olmalı söz-müzik: grup yorum |
Çağrı günün sancısı var şafağın çağrısı var zaferin müjdesi var al yüreğini öfkeni kuşan da gel emeğin kavgası var dağlardan tarladan kondulardan hey nehir gibi coş da gel fabrikadan okullardan çık yola meydanlara koş da gel (caddeleri aş da gel) umut yeşerdi işte büyüyor direnişte davetliyiz güneşe al yüreğini öfkeni kuşan da gel kavga seni çağırıyor söz-müzik: grup yorum |
Gel ki Şafaklar Tutuşsun 1990 Gel ki Şafaklar Tutuşsun karanlıklar içinden şafakla gel günle gel kan ve barut içinden dirençle gel kinle gel gel gülüm gel... gel ki geceler çatlasın gel ki şafaklar tutuşsun bizim olsun alınterimiz hey (bizim olsun emeğimiz hey) yağmur sele dönende derelerden taş da gel biz kavgaya giren de sevdalara düş de gel gel gülüm gel... doluşunca alanlar şehirde gel kırda gel haykırınca zindanlar zincirleri kır da gel gel gülüm gel... söz: adnan yücel müzik: grup yorum |
Ferhat kara yeller ak yelleri döğende sevdanı yüreğine yüreğine kuşat al sesini vur kanının gümbürtüsüne zamanıdır dağları delmenin ferhat dağların başı yaslı ferhat’ın yüreği kan ağlar yüreğin sağlam bileğin güçlü ferhat istesen dağlar dağlar... sevdan ki bir yakıcı kuştur yüreğimde gümbürder zulme karşı kan gibi ölürsem dağlar için ölürüm ferhat kalırsam vuruşkan şahan gibi ateşi üfle körüğü kullan bu can bu hasrete dayanır soludukça sevdan söz: arkadaş zeki özger müzik: grup yorum |
Kuçaklama çıktım dağın başına da adım kazdım taşına ölüm namert belalımdır bakmaz gözüm yaşına bu dağların rüzgarından hoştur aman benim başım hey ölüm düşme peşime gençtir daha benim yaşım düz ovaya inilir mi ölüm yıldı sanılır mı düşman sinmiş yolun gözler bile bile yanılır mı günü gelince onar yüzer biner biner ölürüz vuruşmaktır aslımız bizim döner döner ölürüz söz: ismail uyaroğlu müzik: grup yorum |
Direnişçilerin Cevabı soyun dedi düşman inaçlarından dört kızıl ok fırladı yayından 17 ekim depremini yaratan o güçlü fırtınayı yaratan krallar imparatorlar beyler diktatörler yıkanız hey hep bir ağızdan türkü söyleyen karaburun’da çarpışan bedrettin yiğitleriyiz biz nerede doğum sancısı atlarımızı oraya sürdük kızgın ve kızıl kor atlarımızla hep dalgalı anaforlara daldık çok yendik çok yenildik topların tankların -ki ustasıyız- uçlarında sallanan bizlerdik hey stalingrad’da şaha kalktık filistin’lerde direndik kızıldere’de direndik düşüncelerimizi tarihimizin örs ve çekici arasında dövüp kavganın suyunda çelikleştirdik ip de geçirsen boyunlarımıza ya da bir kurşun alınlarımıza asla soyunmayız inancımızdan hey and dağları sierra’lar che’nin gül bahçeleriyiz söz-müzik: grup yorum Umut Yılmaz Güney'in anısına müzik: grup yorum |
Halay el veriyor el veriyor dökülen kan öfkemize dal uzatmış el veriyor hey... yol veriyor yol veriyor sarp yamaçlar derdimize geçit açmış yol veriyor hey... dal çiçeğe dağ koçağa, ay denize gün sıcağa can bileğe ten kucağa, bıçak kına sır veriyor gül veriyor gül veriyor ezilenler sevgimize, yürek yürek gül veriyor hey... söz veriyor söz veriyor dövüşenler cengimize, oğul oğul söz veriyor hey... söz: nihat behram müzik: grup yorum |
Apo Haydar Hasan'ın Türküsü Apo’nun türküsü bir türküdür direniş boy verir zindanlarda inatçı bitmez bir gülüş bir türküdür direniş zindanlarda adı haydar apo fatih hasan haydar yaşasın direniş yaşasın zafer gülüşün günlerimizi aydınlatıncaya kadar and olsun ki inancım sevdamızda yaşayacak haydar’ın türküsü türküm bitmedi sesim daha yitmedi ben hala türkü yakıyorum kavgada direnişçilerin kızgın (alev) soluklarında ellerimi bilincimi sesimi tüm hünerimi kavgama verdim boşuna aramayın mezarda beni hasan’ın türküsü ben hasan’ım geldim işte yine şakacı konuşkanım dilinizce yine sevdalı... geldim işte yürek öfkeyle dolunca yine kavgacı kurşuni kamçı kalkınca koştum kırmaya... yine savaşçı salın sevdiğim salın salın mudanya limanı salın ey dünya ben bir devrim hamalıyım yine işsever güzel umutlar taşırım yine yurtsever ortasındayım halkım için kavganın bu zincir böyle kırılacak düşsek de ölüm oruçlarında söz-müzik: grup yorum |
Dağlara Doğru yastığımda sıcaklığın dururken tenimde damlacık terin uyurken uyandık sabahın ilk çığlığıyla karıştık gecenin son yıldızına içimde coşkuyla çarpar yüreğim elimde solgunca yanar fenerim kuşanıp dağların o heybetine karıştık gecenin son yıldızına sesimizde soluklanır rüzgarlar sevdamızda halay tutar ormanlar üç etekli ak puşulu kadınlar karışır gecenin son yıldızına söz-müzik: grup yorum |
Madenciye Ağıt yeni çeltek ocağı’ndan yükselir yükselir çığlıkları yanar bedenler yitip gider yitip gider umutları yazgıları kömür gibi kazar bitmez yerin dibi oy... bir tas yemek biraz ekmek güneş görmez hiç yüzleri oy... oy gülüm... hasret çöker yüreklere toprak dolar gözlerine haber ulaşır köyüne yetim kalır oğlu kızı oy... oy gülüm... bir gün gelir ocaklardan kazma kürek ellerinde oy yürüyünce yeryüzüne değişecek yazgıları oy... oy gülüm... söz-müzik: grup yorum |
Onaltı Mart dağ gibi yiğidim zeybeğim yoldaşımsın oğlum kızım yüreği sinesine sığmayanımsın buzlu çekmecelerde kız buzlu çekmecelerde erkek ve buzları eriten sessiz ezgi nasıl bir şeysin ki kucağında ninnilenir dağlarımızın geleceği göğe çevir gözünü namlu göğe çevir korkunçsun bomba sus sus düştüğün yerde ne olur sus bomba sus basma gürültünle taze soluğuma yolum uzun sus göğe çevir gözünü namlu göğe çevir eli kulağında bitecek cehennem dolanı yunup arınacak kara basanından soluklanacak derslikler bitecek halkımın özlemi süt toprak torna üretenin olacak bitecek yurdumun özlemi sesini bulacak her karışı sesini bulacak beyazıt güvenin sevginin sesini hepsini görür nasılsa nasılsa hepsini yaşar havada kalmaz mutlak bulacak avazım kendine bir yer çitler kesilir birer birer cop ve bomba alt edilirler biz ki gürleyen birer volkanız beyazıt patlayan krater mart’ın onaltısında yedi can düştük gün ortasında yedi can bin dallı yasemen olup yeşerdik faşizmin karşısında yedi can çaldığım özgürlük ateşini ülkemin koynunda büyütmek değil lale bahçelerinden değil barut yakan avazdan (soluktan) geçer söz-müzik: grup yorum Sasa Horonu müzik: grup yorum |
Yürek Çağrısı 1991 Madenciden indim maden ocağına kara elmas diyarına yeryüzü sıcak olsun diye dost yıllar boyu kazma salladım buskunca bu zindanda çocuklarım gülsün diye dost oysa bizim evde gülen yok yürü derler yürü derler açlığa yürü derler kara elmas tabut olmuş gerekirse ölün derler günü gelir utanmadan ağlaşana gülün derler yalanlara artık sabrım yok bugün maden ocağına kara elmas diyarına inmedik selam olsun sana dost ölesiye ışık hasretiyle solmuş bu yüzlere grev grev güneş doğmuş dost artık kaybedecek birşey yok yeraltında ezilenler yeryüzüne seslenirler madenler bizim derler gerekirse ölüm derler günü geldi grev derler dost artık kaybedecek birşey yok Zonguldak yerin derinliklerinden geldiler ellerinde susmak bilmeyen bir yeraltı güneşiyle ne kadar diplere bastırılsa o kadar boğulmak bilmez yankısıyla yüreklerinin ağır ağır geldiler... sonra hergün geldiler artarak geldiler kadınları çocukları ve alkışlarıyla yoğurt mayalar gibi geldiler pişkin ekmekleri bölüp de paylaşır gibi su gibi ateş gibi her gün yeni ağızlar eklendi ağızlarına yeni yollarla tanıştı ayakları her gün yeni kabuklar çatladı yeni kulaklar işitmeye başladı söylediklerini bir kent oldular sonunda ve adını değiştirdiler ülkenin şiir: kemal özer söz-müzik: grup yorum |
Evindar ey hevalo evindar tu ji wek mın birındar hene gelek weki me belki zedetir ji me çiya bilind dibin jor cihan dibe keska sor her du rewşa ve ji ne denge saz’a evine ey sevdalı ey sevdalı arkadaş sen de yaralısın benim gibi bizim gibileri çok belki bildiğimizden de çok dağlar yüksek olur dünya gökkuşağı olur yaşamın bu iki gözkamaştırıcılığı sevda sazının sesi olur söz-müzik: ciwan haco |
Çerkes çerkes halk şarkısı Büyü Bebeğim büyü güzel bebek büyü ninniler büyütmez seni baban şimdi dağlardadır bakar ufuktan gözleri (gelir yenince düşmanı) dağlarda sesler yükselir sesler türküyle beslenir ne yenilmek ne de yılmak seslerden zafer beklenir kara sevda göz bebeğim yarınlarda gül bebeğim bir gün baban döner geri ellerinde gül bebeğim söz: adnan yücel müzik: grup yorum |
Sevda Türküsü (Tayad Türküsü) kuraktı toprak gökyüzü karanlık bizler suskun birer ana babaydık eylül zindanlarındaki çağrıyla uyandık korkulu düşten uyandık direniş boy attıkça zindanlarda dayandık zulüm kapısına dayandık ses verdik evlatların haykırışına yıktık korku kalelerini yıktık tutsaklık zinciri kırılıncaya dek omuz omuzayız yürek yüreğe onurumuz karanfillerimizle yürüyoruz meydanları inleterek söz-müzik: grup yorum |
Düşman Çizmesi Altında Yurdum girdiler kapılardan girdiler pencerelerden mektuplardan kitaplardan telefonlardan girdiler kirlettiler ve gecemizi girdiler ağrıttılar ve gündüzümüzü işimize saygımızı ölümüze acımızı sayrı yatağımızı özlemlere sevgilere sular gibi akışımızı kıyımlara kıranlara türkü türkü bakışımızı girdiler kirlettiler insan onurumuzu insan yüzü güzeldir çirkindi bunlarınki insan yüzü sıcaktır soğuktu bunların ki elleri el değildi eli andırıyordu gözleri göz gibiydi bakışsızdılar göğüse benzer bir kafesti taşıdıkları içinde yürek yoktu kapıların arkasında emeklememiş beşiklere belenmemişlerdi karda tipide girdiler akşam sofralarında evlerimize yoksul sabah çaylarında girdiler girdiler öpüşürken kuytuda okşarken saçlarını çocuğumuzun avutmaya çalışırken acılımızı duyumsarken sevincini insan oluşumuzun girdiler bağlarken mektubumuzu dertleşirken kapısında kırkıncı odamızın girdiler evlerimize en ağrıtan yerinde bir özlem türküsü bunalmış bir kahkahanın orta yerinde taş gibi yorgunluğunda bir güzelim düşün ölümcül sayrılıkta umarsız yalnızlıkta kağıttan kaleler yüzdürürken geçmiş sularımızda uçurtmalar salarken umut göklerimize kucaklarken dostlarımızı telefonlarda girdiler evlerimize çirkindiler korkaktılar yarınsızdılar geldiler itilerek girdiler irkilerek kararttılar gecemizi ısırdılar karanlıkta kanattılar türkümüzü kırdılar çiçekli dallarımızı tükürdüler içine ekmeğimizin ağrıttılar ağrımızı ağrıttılar dünya dünya ağrıttılar vatan vatan düşman çizmesi altında yurdum sürdüğüm toprakta gözü öğüttüğüm unda dokuduğum kumaşta çekip alıyor soframdan uğrunda alın teri döktüğüm ekmeğimi tütünümü ne varsa düşman çizmesi altında yurdum hava barut kokuyor haritam kan içinde söz eylemini bitirmiş silahın eylemidir şimdi göğsümüzde umudun çapraz fişekliği söz: kemal özer müzik: grup yorum |
Çay Berbena kürt halk şarkısı Yürek Çağrısı dalların sevdası düşmüş toprağa umutlar sığmıyor meydanlara gözlerinde umut yüreğinde aşk bağdaş kurar mısın soframa isterim ki senden isterim ki inancıma aşık zindanıma ışık olasın yürüyesin gönlümü yollarına sarasın beni sarasın mendilinde öfke çıkınında bilinç uykusuz kalır mısın kitaplarıma dudağında alev avucunda sevinç kulak verir misin çığlığıma isterim ki senden isterim ki yılgınlıkta inanç zulme karşı direnç olasın yürüyesin gönlümün yollarına sarasın beni sarasın söz: adnan yücel müzik: grup yorum |
Ay Doğar (Gerillanın Türküsü) ay doğar ayan beyan çıkar dağın ardından serin bir rüzgarım ben geçerim buralardan eviniz yokuşta mı bir kurşun atışta mı iniverdim şu dağdan uyanık mı düşte mi ateşler tattım geldim türküler yaktım geldim ay öptü gözlerimi korkuyu yıktım geldim söz-müzik: grup yorum |
Ulaşır Sana köyümde açmıştır şimdi nar çiçekleri özlem özlem yüreğimden sevda sevda türküler söylesem sana tel örgüler arasından ulaşır m’ola o en güzel yarınlara erişir m’ola kör baskılar karanlıklar demir kapılar taş duvarlar olsa da dört bir yanımda söylerim türkümü sana kuş sesinden dağ yelinden ulaşır sana ulaşır sana... o en güzel yarınlarda erişir sana söz-müzik: grup yorum |
Analara daldan yaprak düşer gibi gün buluttan çıkar gibi akar gibi kaptan kaba toprak suyu emer gibi hey... kavgaya girdi oğlun (kızın) yönünü gördü oğlun (kızın) gerçeği bildi oğlun (kızın) kavgaya girdi oğlun (kızın) dost elini tutar gibi bir düğüne gider gibi yüreğin kanatlansın aydınlığı öper gibi hey... söz: hasan hüseyin müzik: grup yorum |
Cane cane, cane, cane were meydane? dılemin pır xweşe, bı ve dılane dılane şoreşe, herkes pe serxweşe erd u ezman şen bu, bı ve dılane dılan gelek xweş bu, dıle xort’a geş bu dıle dıjmın reş bu cane ha cane keçu jin u pır tev, xort u mer hatın hev deste mıl tevdan hev, le ve meydane [Canlar] canlar gelin meydana gönlüm hoş oluyor bu halayla halay devrimdir herkes sevinçle kendinden geçiyor yer ve gök şenleniyor bu halayla halay çoşkuyla doldu gençler şenlendi düşmanlar kahroldu canlar ha canlar genç kızlarla kadınlar beraber delikanlılarla erkekler koşarak gelip kolkola girdiler bu halayla söz-müzik: şivan perwer |
tşkler imparator ;) |
Cesaret 1992 Dağlara Gel başına bir hal gelirse canım dağlara gel dağlara seni saklar vermez ele canım dağlara gel dağlara bu canım aşka düşeli canım aşk odu ile pişeli yeşil dağlar menekşeli canım dağlara gel dağlara gevheri düştüm dillere canım diyar-ı gurbet illere bilahi vermem ellere canım dağlara gel dağlara söz: gevheri müzik: grup yorum |
Mısri Kız adı yasak bir çiçektir dağlarda arar yurdunu tarihsiz çağlarda bir ezgi başlatır dünyaya karşı susar türküsü dumanlı çığlarda mısri’nin günü dolmaz sevdanın izni olmaz sevdaya yasak koyanın dünyada yeri olmaz mısri kız derler dereler taşkını yollar yorgunu yokuşlar aşkını direnir düşmana satmaz aşkını zindanda düşmanı direnç şaşkını cudi’nin gözleri cizre’ye bakar her kızın çığlığı bir gönül yakar her sevda başına bir ateş takar dicle’nin suları kendini yakar söz: adnan yücel müzik: grup yorum |
Karadeniz karadeniz yine yelin savrulur nazlı yardan kara haber mi geldi kuşluk vakti gün geceye devrilir yoksa yardan kara haber mi geldi kucağında yakamozlar serili sularında dalgaların dürülü ne susarsın dağların var sıralı yoksa yardan kara haber mi geldi duman vurmuş kemençenin yayına haramiler el uzatır aşına tütününe fındığına çayına ne susarsın çağır can yoldaşını dağlar başına... söz: ibrahim karaca müzik: grup yorum |
Em Ne Binketi Ne em ne binketi ne avê da ne çûn jan û êşên me bın her tovên ku hêşin dıbın bı baranên bıharê ku mina şevekî şewatê ne lı meydana şer mêfxas hene em ne bınketi ne ku nanê me ji dest me bıgrın ji u ji porê zarokên me wek serê genımê zer yarê ji me dûrxının ji em ne bınketi ne xwina me da jin dıkele xek çavkaniyek em ne bınketi ne tûrê me tov tıji bı dıl û can dıçın şer |
Yenik Değiliz boşa gitmedi çektiğimiz acılar ilkyaz yağmuru ile yeşeren tohumlara bak bir yangın gecesini andıran sesleri dinle savaş alanlarında çarpışanlar var yenik değiliz etseler de bizi ekmeğimizden çocuklarımızın buğday başağı saçlarından yardan ayırsalar da bizi yenik değiliz kanımızda bir pınar gibi kaynayan hayat yenik değiliz torbamız tohum dolu koşar adım gidiyoruz kavgaya söz: kemal burkay müzik: grup yorum |
Neslime Armağandır neslim şimdi ben şerefimle ölmenin doruğundayım unutmadan geçmişi, unutmayın sözlerimi bekliyorum seyrederken gökyüzünün kanlı şafağını bekliyorum sizi... bekliyorum söz: kahraman altun müzik: grup yorum |
Cesaret atıldık kavgaya yürüyoruz en önde devrim bayrağımız ellerimizde coşkun sel gibi yıkıyoruz setleri akıyor akıyor akıyoruz biz cesaret cesaret daha fazla cesaret kurtuluş mutlaka ellerimizde kır zincirleri kopar geleceği kurtuluş mutlaka ellerimizde kır zincirleri son ver sömürüye özgürlük mutlaka ellerimizde (kır zincirleri son ver sömürüye kurtuluş bayrağı ellerimizde) yükselen devrimci öfkemizin seliyle dövüyoruz düşmanın kalelerini halkın adaleti güç veriyor bizlere titriyor titriyor halk düşmanları söz-müzik: grup yorum |
Kucaklaşma müzik: grup yorum Dı Beri wera sodır ustimira ma cayı xora rocı xona na buyi rûstı mafetelin mi kovra dı beri haval mi dı beri waye mi na ceng ceng mau peri piva sı mi rocî wecû kowonra tıjî eşta welatı mi na rojî rojî mau her me wu her muşan |
Haydi Gel sabah erken kalktık biz yerimizden gün henüz aydınlanmamıştı biz dolaşırdık dağlarda haydi gel arkadaşım haydi gel kardeşim bu savaş bizim savaşımız hep beraber gidelim gün doğdu dağlarda güneş vurdu vatanıma bugün bizim günümüz omzunu omzuma yasla söz-müzik: grup yorum |
Seher Yeli Kız kömür gözlü kız kömür gözlü kız sende sevdalara düştün demek düştün de daldın yangınlara yerin hazır haydi katıl bu halaya seher yeli kız seher yeli kız sen de yarınlarını aldın demek aldın da girdin dalgalara hedef liman haydi dayan boranlara gece saçlı kız gece saçlı kız sen de anadan geçtin demek geçtin de koştun sevdalına yurdun bekler haydi sarın ak duvağa söz-müzik: grup yorum |
Sevda Türküsü adın deler dağ başında karları kokun aşar dereleri yarları çiçek çiçek kuşatırsın dalları telli duvak dalları mor salkımlı dalları güneş güneş dalları sevmek demek kavga demek bilirim türkü türkü şiir şiir söylerim senden uzak yaşamayı n’eylerim özlem özlem n’eylerim yasak yasak n’eylerim ayrı ayrı n’eylerim yaprak olur savrulursun yellerde destan olur söylenirsin dillerde damla damla süzülürsün güllerde özlem özlem güllerde sevda sevda güllerde susmak bilmez güllerde söz: adnan yücel müzik: grup yorum |
Benim Adım Şirvan Berivan benim adım şirvan berivan eser koynumda kanlı boran ürperir yüreğim ucu savrulur... tufan olur bir ateş topu gibi yanar ellerim şimdi gözucumda damla yaş düşer yerlere gül olur annem babam savaşır özgürlüğüm uğruna bir el elimi tutar koşar giderim halaya söz-müzik: grup yorum |
Seni Seviyorum insanların içindeyim seviyorum insanları hareketi seviyorum düşünceyi seviyorum kavgamı... kavgamı seviyorum sen kavgamın içinde bir insansın sevgilim seni seviyorum aydınlığın içindeyim seviyorum aydınlığı paylaşmayı seviyorum eşitliği seviyorum kavgamı... kavgamı seviyorum söz: nazım hikmet müzik: grup yorum |
Reşo reşo dağların piri düze inmez kederi yol yokuş yolcu çıplak bilinmez mi nedeni düşsüzü düşe getir doğruyu söze getir yangın ol şu dağlarda eğriyi dize getir reşo acı takışır isyanlara yaraşır isyanları seçende halaylara karışır söz: yılmaz odabaşı müzik: grup yorum |
Keçe Kurdan keçer bıner, çerxa cihan zor gıredane mere zor jın çune peş, pır dıxwının edi qelem gış çune jor keçe em dıxwazın bı mera werın şevre dılo, em dıxwazın bı mera werın cenge haye haye em keçıken kurdanın, şirın, em şengın em hevıya merdanın derde nezana ber bend u ser hundanın sere xwe rake keça kurdan dıl u cıgerem heliyan ka nıştıman, ka azadi ka dayıka me sewıyan? Kürt halk şarkısı |
Hiç Durmadan 1993 Dağlar Sözümüz Var aç çocuklar doysun diye gülmeyi öğrensin diye ekmeği tuza banıp çöktük kardeş sofrasına kucak kucak umudu saçtık ülke toprağına dağlar sözümüz var doruğunda izimiz var daha bir güçlü yürüyoruz artık her bir tohum binler verdi nice engel alt edildi dalga dalga geliyoruz artık fırtınalar boranlarla nasırlaştı yumruğumuz kondulardan meydanlara volkanlaşıp geliyoruz bayrağımız elden ele destanlarla/destanlaşıp geliyoruz söz-müzik: grup yorum |
Onurumsun dört duvar dört dönerim kaç gecedir yoksun oğul bıçak bilenir etimde başında toprak beton mu oğul? bin yıl yatarım sevdana onurumsun susmam oğul yüreğim kopmuş geliyor devrime kadar düşmem oğul yere göğe koymazdım seni çaldılar dalımdan oğul ecelin önü alınmış olanca canım sana aksın oğul söz: savaş ezgi müzik: grup yorum |
Türkiye`de Saat: 16:05 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2