Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Bæsın Yayın

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 07-02-2007, 14:14   #1
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Genel Olarak Gazetecilik

ÖN SÖZ
Gazetecilik son asırlarda -yasama, yürütme ve yargıdan sonra- dördüncü bir güç olarak karşımıza çıkar. Bu güç bazan diğer güçlerden önce bile gelebilir. Tesiri ile her kesimi etkileyip topluma yön verir. Basın son yıllarda ulaşılması zor bir hızla ilerlemekte ve herkesin her şeyden haberdar olmasını sağlamaktadır.
1890’lı yıllarda gazetecilik önemli bir yere sahipti. Gazete ve dergilerin gücünden korkan hükümetler onlara aşırı bir baskı uygulamış, sıkı bir sansür koymaya başlamıştır. Osmanlı topraklarında istediği şeyleri yazamayanlar Avrupaya kaçarak orada gazete çıkarıyorlar ve o gazeteleri gizlice Osmanlı sınırları içine sokuyorlardı. Her grup kendi fikirlerini yaymak, bildirmek için gazete ve dergi kuruyordu.
İşte bu yıllarda kurulan yeni edebiyatçılara özellikle özellikle Edebiyat-ı Cedide grubuna karşı kurulan ve açıkça hükümeti destekleyen, eski edebiyat taraftarlarını etrafında toplayan “MALUMAT” dergisidir ki gazete hüviyetindedir.
Bu zamana kadar bu dergi hakkında geniş bir inceleme yapılmamış olması bizi bu tarafa yöneltti. İncelenmemiş olan hedef seçtik. Edebiyat tarihçileri diğer gazeteleri nasıl incelemişlerse biz de öyle incelemeye çalıştık.
Çalışmamızda (23 Şubat i1894 - 1905) yılları arasında edebiyat sahnesinde görülen “Musavver Malumat” veya “Malumat” adıyla bilinen ve onbeş günde bir çıkan bu derginin 8. ve 28. Sayıları arasındaki yirmi dergiyi inceledik. Gazetenin misyonunu belirtip içinden seçilmiş yazılarını yazdık. Osmanlı Türkçesi ile yazılmış olan bu dergi Türkiye Türkçesi’ne aktarıldı.
Çalışma sade bir çeviriden müteşekkil değil, Önce Gazetecilik tarihi hakkında geniş bir bilgi verdik daha sonra derginin yazar kadrosunu tanıttık, en sonunda da dergiden seçilmiş yazılara yer verdik. Daha sonraki çalışma yapacaklara umarız bir faydası olur.
Çalışmalarımda kıymetli vakitlerinden bana zaman ayırarak yardımını esirgemeyen ve yolumu aydınlatan hocam Öğretim Görevlisi Sayın M. Fetih YANARDAĞ Bey’e ve Dedem Hacı Hilmi DİRLİK’e teşekkürü bir borç telakki ederim.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 14:14   #2
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

GENEL OLARAK GAZETECİLİK
Türkçe’de gazete için uzun müddet “ceride” kelimesi kullanılmıştır. Arapça asıllıdır. Gazete İtalyanca’dan “gazette” olarak alınmıştır.
İlk gazeteler XVII. asırda Avrupa’da görülmeye başlamış. XVII. asırda mühim şekilde gelişmiş, bu asrın sonlarında ise vazgeçilmez bir medeniyet unsuru halini almıştır.
Dünyadaki bütün olup biten olayları günü gününe halka bildiren, haberleri kendi görüşü ile yorumlayan, ufkumuzu her türlü bilgileri vererek genişleten, düşüncelerimizi aydınlığa götüren, halkı dar görüşten kurtaran basılmış kağıtlar topluluğuna gazete denir. Haftalık, on beş günlük veya aylık olarak periyodik şekilde yayınlanan ürünlere de dergi adı verilir.
İlk olarak yazı ile haber verme işine Romalılar zamanında teşebbüs edilmiştir. Julmius Caesar tarafından tesis edilen Acta diuna mühim haberleri halka bildirmek için meydanlara asılan bir nevi duvar ilanı idi.
Şimdiki manasıyla ilk gazete Strasburg’da Alman diliyle yayımlanmıştır. (1609) Bu haftalık gazete “Avisa, Relation oder Zeitung” dur. Ondan sonra “Anverste Nieuwe Tijdingen” (1619) gelir.
İlk günlük gazeteler Almanya’da “Leipziger Zeitung” (1660) İngildere’de “Davily Courant” (1702), Fransa’da “Journal de Paris” (1777) dir. Bunlar sadece haber gazetesidir. Siyasi gazetecilik İngiltere’de başlamış, ilk başmakaleler 1704’de yazılmıştır. Fransa’da ve Almanya’da ilk siyasi gazeteler Fransız ihtilali sırasında çıkmıştır.
Fransız gazetelerini iki sınıfa ayırmak adet olmuştur:
a) Haber Gazeteleri: (Parti bağlarından uzak kalmışlardır)
b) Fikir Gazeteleri: (Siyasi temayüllerini açıkça belli etmişlerdir.)
Gazeteye makale yazmayı, haber toplamayı veya herhangi bir surette gazetenin yazı işlerinde ç alışmayı iş edinen kimseye de gazeteci denir. Gazeteci günün politik ekonomik, kültürel olayları hakkında gazete yolu ile haberler yapma sanatına ise gazetecilik denir.
Gazeteci her yazısını yazarken o günün olaylarını, gerçeklerini göz önünde bulundurmak ve bunları geniş topluluklara ulaştırmak zorundadır. Bu bakımdan gazeteci aydın diliyle değil, halk diliyle yazı yazan adamdır. Gerçek gazeteci yazı yazarken, asla adaletsizlik ve düşkünlüğü hoşgörürlükle karşılamaz, taraf tutmaz toplumun mutluluğuna kendini adar, halka karşı sempatisini eksiltmez. Hiç bir zaman hakkın ve halkın hizmetinde bulunduğunu unutmaz.
Gazeteler her gün bir toplumdan, bir sorun üzerinde fikir ve görüşe sahip ikinci bir toplum çıkarabilecek kudrette bir çözümleme ve birleştirme organıdır. Gazete sahifeleri hergün yüzbinlerce insanın beraber toplanıp beraber düşündükleri, konuştukları bir toplantı meydanıdır. Demokratik toplumların hayatında en önemli rolü fikirler oynamaktadır. Fikir özgürlüğünün görüldüğü her yerde kişiler çeşitli olanak ve araçlardan faydalanarak fikirlerini savunmak isterler. İşte bu araçların en önemlisi ve en etkilisi gazetedir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 14:14   #3
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Gazeteler daima günlük olarak çıkmaz. Haftada bir, ikinci defa çıkanları, gayrı muntazam çıkanları vardır. Günlük gazetenin kesin şekilde yerleşmesi XVII. asrın sonlarındadır.
Gazete toplumun aynasıdır. Toplum, etrafında olup biten olayları onun sayesinde öğrenir. Toplum kendi içinde olanları onunla duyup gördüğü için gazeteye toplumun gözü ve kulağı diyebiliriz. Toplumda olan biten her olayı okuyucuya ulaştırır. Günlük olayların yanında yazarların fikirlerini, düşüncelerini yazdıkları yazılara da yer verilir. Bunlar da kendi başlarına bir haberdir. Bunlar: Makale, fıkra, sohbet, deneme, eleştiri - tenkit, yorum hikaye, karikatür, spor ve çeşitli konuları ele alan resimler ve fotoğraflardır.
Okuyucu bu gazeteler sayesinde kendi toplumunda veya ülkesinde olan olaylar, haberlerle yetinmiyorlar. Diğer ülkesinde olan olaylar, haberlerle yetinmiyorlar. Diğer ülkelerin durumunu, olaylarını, kültürel hadiselerini de okuyabiliyor. Hatta diğer kıtalarda olup biten her türlü hadiseyi öğrenebiliyorlar.


İLK GAZETE ve DERGİLERİMİZ
Ülkemizde basın ve yayının tarih sahnesine çıkış sırasına göre:
A- Türkiye’de yabancı dilde yayınlanan gazeteler
B- Türkiye’de Türkçe yayınlanan gazeteler olmak üzere iki bölümde incelemek gerekir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 14:16   #4
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

A- Türkiye’de yabancı dilde yayınlanan ilk gazeteler:
Basım sanatının 1729’da Osmanlı ülkesine girmiş olmasına rağmen gazetelerin yayınlanması bir süre beklenmesi zorunlu olmuştur. Ülkedeki aşırı taassup nedeniyle Türkçe gazetelerin ortaya çıkması yüz yıl gecikmiş, ilk gazeteler yabancı dilde ve genellikle Fransızca olarak yayınlanmıştır.
1850’de Fransa’da yayınlanan (Annuaire des Deux Mondes) gazetesine göre Osmanlı ülkesinde özellikle İstanbul’da 5 Fransızca, 4 İtalyanca, 1 Rumca, 1 Ermenice, İzmir’de 2 Fransızca 1 Rumca, 1 Ermenice, 1 Musevi dilinde olmak üzere onbeş kadar gazete yayınlanmaktadır.
1. Türkiye’de ilk gazeteyi Fransızlar çıkarmışlardır. İstanbul’da Fransız elçiliği basımevinde basılan ve 1795 yılında Fransızca olarak yayınlanan bu gazetenin adı (Bulletin des Nouvelles) haberler bültenidir. Fransız devriminin getirdiği yenilikleri Osmanlı Ülkesindeki Fransızlara ve Türklere anlatmanın başka yolu olmadığı için Devrimci Hükümetin İstanbul’daki özel temsilcisine bir gazete çıkarma yetki ve görevi verilmiştir.
2. İstanbul’da ikinci gazete Ekim 1796 (Gazette Française de Contantinople) adında aylık ve dört sayfalık bir gazete yayınlanmaya başlamıştır.
3. Fransızca üçüncü gazete Alexandre Blacaue adlı bir Fransız tarafından 24 Mart 1821’de İzmir’de yayınlandı. Haftalık bir gazetedir. Haberlere geniş yer ayırmıştır.
4. Le Smyreen (İzmirli)
1824 yılında İzmir’de Fransızlar aylık olarak çıkarmışlardır. Bu gazete 11 sayı çıkabilmiştir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 14:16   #5
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

5. Le Coıurrier de Smyrne (İzmir Postası)
Osmanlıların haklarını yabancı devletlere karşı korumuştur. Yazılarında Osmanlı hükümetinin politikasını savunduğu için Rus ve Fransız büyük elçilikleri kapatılması için Babıali üzerine baskı yapmışlardır.
6. Le Moniteur Ottoman (Osmanlı Gazetesi)
II. Mahmud’un isteği ile 1831 yılında İstanbul’da Fransızca olarak yayınlanan yarı resmi bir gazetedir.
7. Yabancı dile çıkarılan diğer gazeteler:
a) Journal de Suyrne (1833 m- 1915)
b) Echo de Orient (Doğunun Yankısı) (1838 - 1845)
c) Journal de Constantinople (1846 - 1866)
d) La Turque (1866)
e) İmpartital (Tarafsız) (1841 - 1912)
f) La Reforme (1869 - 1922)
g) Le Phare du Bosphore (Boğaziçi Feneri) (1870 - 1890)
h) Levlend - Herald (1867)
i) Stamboul (İstanbul) 1875 - 1964
B. Türkiye’de Türkçe Yayınlanan Gazeteler:
Türk basınının ortaya çıkmasında etkili olan yabancı dildeki basının yanısıra Mısır’da Mehmed Ali Paşa yönetimi sırasında yayınlanan Vaka-i Mısriyye (1828) bir kenara bırakılırsa Takvim-i Vekayi (18931) Türkçe basının gelişmesinde atılan ilk adımdır. Yayımı haftalık olarak düşünülen bu gazete, düzenli olarak çıkartılamadı.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 14:16   #6
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Gazete, arada bir, ilme ve fenne dair yeni bilgiler de veriliyordu. Türkçe’den başka Fransızca, Ermenice, Rumca ve Arapça nüshaları da çıkıyor ve faydalı oluyordu.
Cumhuriyet devrine kadar yaşamıştır. 1920’de gazetenin adı, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Ceride-i Resmiyye’ye çevrildi. 4 Kasım 1922’de son sayısını çıkartarak kapanmıştır. Onun yerine Tüürkiye Hükümeti tarafından daha sade bir isimnle Resmi Ceride ve 7 Şubat 1928’den sonra Resmi Gazete oldu, hala çıkıyor. Artık, yalnızca kanunları, tüzükleri, kararnameleri yayınlıyor.
Sultan Mecid tahta geçince bir Türkçe gazete daha Ceride-i Havadis çıkmaya başladı. 1840’tan 1860’a kadar yayınına devam eden bu gazetenin başında İngiliz William Churchill vardı. Muhteviyatına Münif Efendi hakimdi. Bu devletin yarı resmi gazetesiydi. Takvim-i Vekayi ise resmi gazete idi.
Tercüman-ı Ahval: Türkiye’de doğrudan doğruya Türk aydınları tarafından çıkarılan ve bir gazete karakterini daha kuvvetle taşıyan ilk özel gazete Agah Efendi tarafından çıkartılan Tercüman-ı Ahval gazetesidir. (1860)
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 14:16   #7
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

İlk sayısı 6 Rabiü’l - Ahir 1277 (22 Teşrin 1860)da çıkmıştır. 24. Sayısına kadar her hafta Pazar günleri çıkıyordu. 25. sayıdan sonra iki günde bir çıkmaya başlamış ve neşir hayatı altı sene sürmüştür.
Birinci sayısına Şinasi’nin mukaddimesi ile başlanmıştır. Bu mukaddime dilinin sadeliği ve ifade ettiği “Giderek, bütün halkın kolaylıkla anlayabileceği” bir lisanla kaleme alınacağını belirtmiştir. Churchill bu yeni gazeteye karşı mücadeleye girmiştir. Oğlunun ç ıkardığı Rüzname-i Ceride-i Havadis isimli gazetede Churchill’e yardım etmiştir. Hükümet tenkidine kadar bugünkü gazetecilikte görülen pek çok şeyin menşei bu gazetedir.
Tercüman-ı Ahval’de yirmi dört hafta Agah Efendi ile birlikte çalışan Şinasi yirmi dördüncü sayısının neşrinden sonra bu gazeteden ayrılmış ve ayrılışından bir buçuk ay sonra tek başına sahibi olduğu Tasvir-i Efkar Gazetesi’ni kurmuştur.
İlk sayısı 28 Haziran 1862’de çıkmıştır. Haftada iki defa basılmıştır. Türk fikir ve edebiyat tarihi bakımından, umumiyetle, Avrupai Türk kültürü yönünden mühim bir neşir organı olmuştur. Bunun sebebi şair ve edib Namık Kemal’in ilk makalelerini bu gazetede neşretmiştir. Şinasi, Avrupa’ya gidince Tasvir-i Efkar’ın başına N. Kemal geçmiştir. O Fransa’ya giderken gazeteyi Recaizade Ekrem Bey’e bırakmıştır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 14:17   #8
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Başlarında büyük edebiyatçılar bulunan ilk Türk gazeteleri, yalnız siyasi ve içtimai bir havadis gazetesi olarak değil, birer fikir ve edebiyat gazetesi olarak da Türk Diline ve Edebiyatına hizmet etmişlerdir.
İlk Türk Dergisi 1850’de çıkmaya başlayan Vekaayi-i Tıbbiyye’dir. Meslek dergisidir. Türk mecmuacılığının başlangıcı Münif Paşa’nın 1861’de yayınlamaya başladığı Mecmua-i Fünun iledir.
“Muhbir” haftada beş gün yayınlandı. İlk askeri yayın organı Ahmed Midhat Efendi’nin çıkardığı “Ceride-i Askeriyye” ilk ticari dergi Hasan Fehmi Paşa’nın yayınladığı “Takvim-i Ticaret” (1865) dir.
Yurt dışında çıkarılan ilk gazete Londra’da yayınlanan “Muhbir” (1867) dir. Aralıklı olarak İngilizce ve Fransızca ek ve özet verdi. “Hürriyet” (1868) de Londra’da çıkarıldı.
1868 - 1872 yıllarında “Terakki”, “Basiret”, “İbret” “Hadika” gibi önemli gazeteler yayınladı. “Terakki” kadınlar için ilk kez haftalık ilave verdi. “Mümeyyiz” çocuklar için ilave yayınladı.
İlk mizah gazeteleri de “Diyojen”, “Hayal” ve “Çıngıraklı tatar” dır.
Türk basın tarihini, siyasal ve hukuki açıdan belirli olayların damgasını taşıyan, aşağıdaki dönemlere ayırmak ve Türkiye’de basının geçirdiği aşama ve gelişmeleri bu dönemlere göre incelemek zorunlu görülmektedir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 14:17   #9
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

1. Tanzimat Dönemi Basını (1831 - 1876)
2. Birinci Meşrutiyet ve İstibdat Dönemi Basını (1876 - 1908)
3. İkinci Meşrutiyet Dönemi Basını (1908 - 1918)
4. Mütareke ve Kurtuluş Savaşı Dönemi Basını (1918 - 1923)
5. Cumhuriyet Dönemi Basını (1923 ve sonrası)

1. Tanzimat Dönemi Basını (1831 - 1876)
II. Mahmud, Abdulmecid ve Abdulaziz’in padişahlık yıllarını kapsayan bu döneme, Türk basınının doğuş dönemi demek daha doğru olacaktır. Çünkü Türkiye’deki ilk gazeteler bu dönemin ürünleridir. Çok kısa bir zaman sürecinde irili ufaklı birçok gazetenin yayın hayatına girdiğini görüyoruz.

a) Türkçe İlk Gazete Takvim-i Vekayi
II. Mahmud, İmparatorluğu içinde bulunduğu durumdan kurtarmak istiyordu. İmparatorluğa düzeni yeniden vermek için ıslahatlar yaptı. Bu yaptıklarını anlatmak için vak’anüvişlerin yaptığı işi yapacak bir merci arıyordu. Hükümetçe bir gazete çıkarılması fikri meclis toplantısında ortaya atılmış ve II. Mahmud tarafından olumlu karşılanmıştır. Zaten II. Mahmud 1821’deen beri İzmir’de Aleksandre Blacque isimli Fransız tarafından çıkartılan (Spectateur Oriental) adlı gazeteye ilgi duyuyordu.
Bu gazete İngiltere, Fransa ve Rusya’ya karşı sert eleştiri yayınlayan, dış haberlere geniş yer ayırıyordu ayrıca azınlıkların sevgisini de kazanmıştı. Yeni çıkarılac ak olan gazeteye ismi bizzat II. Mahmud (Takvim-i Vekayi) olarak koymuştur.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 14:17   #10
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Avrupa’dan iki yüz yıl sonra Türkiye’de ilk Türkçe gazete Takvim-i Vekayi yayınlanmıştır. Haftalık olarak yayınlanması kararlaştırılan bu gazete, muntazam haftalık niteliğini hiç bir zaman kazanamamış, düzensiz fasılalarla yayınını sürdürmüştür.
Islahatçı ve yenilik taraftarı olan II. Mahmud’un gazete ile yakından ilgilendiği, gazete dilinde sadeliğe önem verdiğini biliyoruz.

b) Türkçe ikinci gazete Ceride-i Havadis ve William Churchill)
Ceride-i Havadis gazetesinin basın tarihindeki önemi özel çaba ve sermaiye ile çıkarılan ilk gazete olması yönündedir.
Kuru bir haber gazetesi olan Ceride-i Havadis yayınlandığı ilk günlerde hiç satılmamıştır. İlk üç sayı bedava dağıtılmıştır. Dış ülkelerde muhabiri olduğu için dış haberlere önem vermiştir.
Yazar kadrosu hep Türktür.

c) Tercüman-ı Ahval gazetesi ve Agah Efendi
Birçok yazar ve düşünürler, Türk gazeteciliğini (Tercüman-ı Ahval) ile başlatmak isterler. Bu nedenle Türkiye’de ilk özel Türkçe gazete olan Tercüman-ı Ahval’in yayınlanmasını hem gazetecilik, hem de edebiyat ve kültür tarihimizin dönüm noktası olarak simgelerler. Ceride-i Havadis’ten yirmi yıl sonra yayın hayatına başlayan Tercüman-ı Ahval özel teşebbüs tarafından ve hazineden yardım almadan çıkarılan ilk Türk gazetesidir.
Bu gazetenin çıkmasından önceki gazeteli dönemlerde halk gazete okumaya alıştırılmamıştı. Ülkede fikir gazeteciliği henüz doğmamıştı. Okuma yazma bilenler çok azdı. Ülkeyi yönetenlerin düşünce ve tutumu, özgür basının oluşmasına engel teşkil ediyordu.
II. Mahmud’un basına gösterdiği ilgi, Mecid döneminde neredeyse yok olmuştur.
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 21:25 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580