|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
03-02-2007, 09:01 | #1 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
|
GİRİŞ Günümüzde firmaların büyük bir çoğunluğu Pazar koşulları nedeniyle satışlarının tamamını peşin olarak yapamamaktadırlar. Özellikle satıcı pazarından alıcı pazarına geçişin ve yoğunlaşan rekabetin bu sonucu meydana getirdiği söylenebilir. Dolayısıyla müşteri tercihleri ve davranışlarının firmaların kredili satış politikalarında giderek belirleyici olduğu görülmektedir. Firma kredili satışlarının artmasına paralel olarak, firma varlıkları içinde alacak kaleminin ağırlığı da artmaktadır. Bu bağlamda firmaların kredili satış yaptıkları müşterilerini, alacaklar tahsil edilinceye kadar geçen süre boyunca finanse etmeleri gerekmektedir. Kredili satışların artması sonucunda firma ihtiyaçlarına daha iyi karşılık verebilmek “uygun alacak yönetimi” politikalarının oluşturulmasının önemi daha belirgin olarak ortaya çıkmaktadır. Bununla birlikte firma tarafından uygulanan kredili satış politikalarının doğrudan veya dolaylı olarak müşteri finansmanı gereksinimini etkileyeceği unutulmamalıdır. Örneğin kredili satışlarda uygulanacak vade, kredili satış yapılan müşterinin ne kadar süre ile finanse edilmesi gerektiğini belirleyen bir etkendir. Bizde bu çalışmamızda müşteri finansmanında kullanılabilecek finansman tekniğinden “forfaiting” tekniğini tanıtmaya çalıştık. | ||
|
03-02-2007, 09:01 | #2 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| TANIMI VE KAVRAMI Forfaiting, genellikle mal ve hizmet dışsatımından doğan bir alacağın daha önce bu hakkı ellerinde bulunduranlara başvurma hakkı olmaksızın satın alınması şeklinde tanımlanabileceği gibi dış satım işlemleriyle meydana gelen, uygulamada bir banka garantisi ile güvence altına alınmış genellikle orta süreli senetlerin kesin satışı şeklinde tanımlanmaktadır. Forfaiting, genellikle mal ve hizmet dışsatımından doğan ve belli bir ödeme planına bağlı olarak tahsil edilebilecek alacakların, daha önce bu hakkı ellerinde bulunduranlara rücu hakkı olmaksızın, bir banka ya da bu konuda uzmanlaşmış bir finans kurumu(forfaiter) tarafından satın alınmasıdır. Forfaiting rücu hakkı olmaksızın, alacağın satın alınması yoluyla sabit faizli ve genellikle orta süreli bir dışsatım finansman tekniği olarak da tanımlanabilir. Forfating’de alacak hakkını satan, ciro ederken “rücu edilemez” şerhini koyarak, vade sonunda alacağın tahsil edilememesi durumunda, finansman kurumunun cirantalara başvuru hakkını kaldırarak, tahsil edilememe riskine karşı kendini korumuş olmaktadır. Daha açık bir deyişle söz konusu işlemle alacak hakkını satın alan, alacağın tahsil edilememe riskini de üstlenmekte, alacak hakkını satana karşı rücu hakkına sahip bulunmamaktadır. Forfaiting’e konu olan alacaklar, genellikle poliçe veya emre yazılı senet şeklinde senede bağlanmış alacaklardır. Söz konusu ticari senetler dışında, senetsiz alacakların defterde kayıtlı alacakların ya da vadeli bir akreditiften doğan ileri bir tarihte ödenecek bir alacağın satın alınması, doğurabileceği yasal ve/veya usule ilişkin sorunlar nedeniyle çok ayrıksıdır. Ticari senede bağlanmamış alacaklar doğurabilecekleri hukuki sorunlar nedeniyle genellikle Forfaiting’e konu olmamaktadır. Dışalımcı, bir devlet kuruluşu, çok uluslu bir şirket gibi riski az ya da olmayan birinci sınıf bir borçlu olmadığı sürece, satın alınan alacağın, aval ile veya kayıtsız şartsız ve cayılamaz (gayri kabili rücu) bir banka garantisi ile güvence altına alınmış olması gerekmektedir. Alacak hakkını satın alanın, alacağın vadesinde tahsil edilememesi halinde alacak hakkını satana (ciro edene) karşı rücu (başvuru) hakkının bulunmaması böyle bir güvenceyi zorunlu kılmaktadır. | ||
03-02-2007, 09:01 | #3 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| TARİHİ GELİŞİMİ Dış ticarete konu olan senetlerin satıcıdan rücusuz satın alınması 2. dünya savaşından sonra önem kazanmıştır. Zürih Bankacılık Birliği, uluslararası ticaretteki geniş tecrübesiyle ABD’den Doğu Avrupa’ya satılan tahılların finansmanında öncülük yapmıştır. Daha sonra 1950’lerin sonları ve 1960’ların başlarında mal arzı ve üreticiler arasındaki rekabet giderek artmaya başlamış ve alıcılar 90-180 günlük ödeme sürelerinden daha uzun süreli ödemeler için talepte bulunmaya başlamışlardır. Uluslararası ticari engellerin azalması; bir çok Afrika, Asya ve Latin Amerika ülkelerinin ticari faaliyetlerinin artmasını sağlamıştır. Batı Avrupalı ihracatçılar bu yeni ve avantajlı pazarlara girmek için gerekli olan ulusal yatırımları artırdıklarından ve bu yatırımları kendi öz kaynakları ile sağlayamadıklarından büyük bir finansman istemi doğmuştur. Bankaların, ihracatçıların bu taleplerini karşılayamamaları, uluslararası ve orta vadeli finansman talebinin karşılanmasında forfaiting uygulanmasını gündeme getirmiştir. Bu tür ilk işlem 1962 yılında ABD’den, F. Almanya üzerinden Sovyet Rusya’ya tahıl dışsatımında gerçekleştirilmiştir. Tahıl satışında Amerika’nın peşin satmak istemesine rağmen Sovyet Rusya’nın kredili satış konusunda ısrar etmesi, o yıllarda doğu batı ticaretinde uzmanlaşmış İsviçre bankalarına, Sovyet Rusya borç senedi karşılığı, Amerikalı dışsatımcının alacağını satın alma gibi ilginç bir düşünce kaynağı olmuştur. Bankacılık ve uluslararası ticaretin finansmanında Batı Dünyasının önde gelen merkezlerinden olan İsviçre, 1960’lı yılların başında forfaiting işlemine öncülük etmiştir. Ancak 1970’lerin başından itibaren Euro – Pazarların da gelişmesiyle Londra, forfaiting faaliyetlerinin en önemli merkezi olmuştur. Söz konusu işlemlerde üçüncü sırayı Almanya almaktadır. Son yıllarda Amerika, Kanada, G. Kore ve bazı Latin Amerika ülkeleri ihracatın finansmanında forfaitingten daha fazla yararlanılması için ihracatçıları teşvik etmeye başlamışlardır. 1987 yılında Almanya’da ihracat finansman işlemlerinin yaklaşık %46’sının forfaitig işlemi ile yapıldığı görülmektedir. 1992 yılı sonu itibariyle dünya forfaiting işlemlerinin, yüzde olarak toplam dünya ticaretinin yaklaşık %2’sine ulaştığı tahmin edilmektedir. | ||
03-02-2007, 09:01 | #4 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| ÖZELLİKLERİ Forfaiting işleminin özellikleri toplu olarak aşağıdaki şekilde özetlenebilir. Borç alma nedeni : Gerçek işlemlerin finansmanı Borçlu : Malların alıcısı (genellikle yabancı) Alacaklı : Malarım satıcısı (ihracatçı) poliçe veya senedini satarak kredi yükümlülüğünden kurtulabilir. Nakde çevrilme : Gayri kabili rücu alacak hakkının alacaklı tarafından forfaiter’e satılması. Kredi aracı : Öncelikle kambiyo senedi (poliçe) ve giderek artan oranla emre yazılı senet. Yükümlülüğün şekli : Genellikle mallar yüklendikten sonra yapılır. Yükümlülüğün yasallığı ve imzaların gerçekliği banka veya forfaiter tarafından kontrol edilir. Malların yüklenmesi birkaç hafta ya da ay sürdüğünden belirlenmiş iskonto oranı düşülerek ödeme, ancak ihracatçının bankasının vereceği kesin teminat karşılığı yapılabilmektedir. Geri ödeme : Fatura fiyatı 6 aylık taksitlere bölünüp ilki yüklemeden 6 ay sonra yapılır. Önemli piyasalar : Zürih’te başlamıştır. Aynı zamanda Almanya ve Londra önemli piyasalardır. Uygulayıcılar : Doğrudan forfaiter veya ihracatçının dökümanlarını geçirdiği banka. Satıcının ücreti : Kendi adına = Satışla arasındaki fark Üçüncü kişi adına = Normal komisyon İki taraf adına aracı olarak = Anlaşmaya varılmış ücret Rücu : Ticari, politik ve transfer riskleri alıcı tarafından kabul edilir. Rücu mümkün değildir. Forfaiting tekniği, ticaretin finansmanında kullanılan diğer araçlarla birleştirilerek kullanılabilmektedir. Örneğin Eximbank garantileri ile forfaiting işlemi birleştirilerek kullanılabilmektedir. Yani Eximbank politik ve ticari riskleri karşılarken forfaiting senetleri iskonto ederek nakit ihtiyacına karşılık verebilmektedir. | ||
03-02-2007, 09:02 | #5 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| FORFAİTİNG TEKNİĞİNİN İŞLEYİŞİ Forfating işleminde yurt dışından ithal edilmek istenen bir yatırım malının bedeli, söz konusu malın ekonomik ömrüne yayılarak taksitlerle ödenmektedir. Bu çerçevede ithalatçı ve ihracatçı ve ihracatçı firmalar arasında bir ticari anlaşma yapılarak fiyat ve ödeme planı saptanmaktadır. Bunun ardından ithalatçı firma malları teslim almakta,bunun karşılığında banka garantisi de sağlandıktan sonra borç senetlerini bankası aracılığı ile ihracatçıya iletmektedir. Daha sonraki aşamada, ihracatçı alacaklarını hemen nakde dönüştürmek amacıyla bir forfaiting şirketi ile belirli bir iskonto haddi üzerinden anlaşmaya varmaktadır. İthalatçıdan alınan alacak senetleri, ihracatçı tarafından forfaiter’e verilmekte ve sonra bu senetler iskonto edilip karşılığı ihracatçıya ödenmektedir. Daha sonra ihracatçının bu alışveriş ve işlemle ilgili tüm sorumlulukları sona ermektedir. Bundan sonraki aşamada, forfaiter elindeki ödeme araçlarını vadesi geldiğinde tahsil edilmek üzere muhatap durumdaki garantör bankaya iletilebileceği gibi üçüncü şahıslara da devredebilmektedir. Forfaiting işleminin birincil piyasadaki işleyişi aşağıda ki şekildeki gibidir. (1)Malın vadeli satışı (2)İthalatçının garanti veya aval alması İHRACATÇI İTHALATÇI İTHALATÇININ BANKASI (4)Banka garantili borç enstrümanının teslimi (8)İthalatçının borcunu ödemesi (5)İhracatçının belgeleri gayrikabili rücu olarak forfaiter’e satması (3)Garanti veya aval için komisyon ödeme (7)ödemek üzere belgelerin sunulması FORFAİTER (6)Forfaiter’in belgeleri iskonto ederek nakit olarak ödemede bulunması Forfaiting’de banka garantisi ve avalin varlığı; değerlendirmenin gerçek anlamıyla kredi değerlendirmesi şeklinde yapılmasını gereksiz kılmaktadır. | ||
03-02-2007, 09:02 | #6 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Forfaiting işleminde karşılaşılan alacak şekilleri aşağıdaki gibi özetlenebilir. A) Dış alımcının imzalayacağı bono veya emre yazılı senet 1) Dış satımcının forfaiter lehine “ without recourse” cirosu 2) Dış alımcının bankasının senet avali veya garantisi 3) Forfaiting işlemlerinin %70’i bu şekilde yapılmaktadır. B) Dış alımcının ithalatçı üzerine keşide edeceği ve ithalatçının kabulünü taşıyan belge 1) Dış satımcının forfaiter lehine “without recourse” cirosu ve forfaiterin dış satımcıyı maliyetten ibraz ettiğini belirten belge 2) Dış alımcının bankasının senet avali veya garantisi 3) Forfaiting işleminin %10’u bu şekilde yapılmaktadır. C) Dış satımcının Dış alımcıdan alacakları 1) Dış satımcının forfaiter lehine devir beyanı 2) Dış alımcının bankasının garantisi 3) Forfaiter işleminin yaklaşık %20’si bu şekilde yapılmaktadır. Forfaiting şirketi alacağı temsil eden kıymetli evrakları satın aldığı için bir yatırım yapmış sayılır. Bu forfaiting işleminin yapısından kaynaklanan orta vadeli bir yatırımdır. Forfaiting şirketi kimi zaman bu yatırıma kaynaklarını bağlamak istemeyebilir ve bu yatırımı başka birine satmanın yollarını arayabilir. Bu kişi başka bir forfaiter de olabilir. Bu işlem ikincil piyasa olarak bilinir. Bu işlem aşağıda daha açık bir şekilde görülmektedir. İthalatçı Garantör Banka Poliçelerin kabulü ile yükümlü olma İhraç garantör Edilen poliçeler olarak Mallarpoliçelerdensorumlu İhracatçı 1.Forfaiter 2.Forfaiter 3.Forfaiter Rücusuz ciro edilen poliçeler Forfaiting işlemlerinde ikincil piyasa olarak Londra halen aktif pazarlardan birisidir. | ||
03-02-2007, 09:02 | #7 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Maliyetler ve Hesaplanması - forfaiting işleminin ithalatçıya maliyeti : İthalatçıyı doğrudan ilgilendiren tek maliyet unsuru kendi bankasına ödeyeceği aval veya garanti komisyonudur. Senetlerin nominal değeri üzerinden hesaplanarak ödenecek olan bu komisyonun oranı ithalatçı ve bankası arasında belirlenir. Komisyonun ödeme zamanları ise yine anlaşmaya veya bankanın prensibine göre 3 ile 6 aylık devrelerin başında veya yıllık olarak ithalatçı tarafından bankasına ödenir. - Forfaiting işleminin ihracatçıya maliyeti: Forfaiting işleminde ihracatçının karşılaşacağı üç maliyet unsuru söz konusudur. Bunlar; iskonto oranı, forfaiting şirketinin poliçe veya senedi satın aldığında uygulayacağı faiz oranı, taahhüt ve bekleme ücretidir. İskonto Oranı: Forfaiting şirketinin işlem için taahhüde girdiği tarihteki ilgili para cinsinin piyasadaki faiz oranına dayanmaktadır. Bu anlamda forfaiter’in iskonto oranını saptamada hareket noktası satın alacağı kağıdın vadesine kadar geçecek ortalama sürenin piyasada oluşmuş fonlama maliyetidir. Örneğin bir seri senede ilişkin ortalama vadenin 2,75 yıl olduğunu kabul edelim. Forfaiter bu durumda ilgili para cinsinin 2,5-3 yıllık faiz oranlarını esas alacaktır. Bundan sonra faiz oranına ne kadar risk pirimi veya spread ekleneceğine karar verilecektir. Doğal olarak bu pirim forfaiter’in değerlendirilmesine göre üslendiği riskin derecesi esas alınarak belirlenir. Yüksek riske yüksek pirim piyasanın kuralıdır. Taahhüt Ücreti: Bu ücret senet yada poliçenin itibari değerinin belirli bir yüzdesi olarak yıllık ve aylık olarak alınmaktadır. Süresi taahhüde girildiği an ile iskontonun yapılmasına kadar ki zamandır. Yıllık % 3 / 4 ile % 1,5 arasında değişmektedir. En sık uygulananı ayda binde 1 veya yılda %1,2’dir. Bu ücret genellikle aylık olarak, peşin ödenir. Opsiyon Ücreti : Taahhüt ücretinin aksine opsiyon ücreti senet veya poliçenin itibari değeri üzerinden tek bir yüzde olarak tahsil edilir. Opsiyon süresinin uzunluğuna bağlı değildir. Genellikle opsiyon süresi 3 ayı geçmediğinden, en sık istenen oran %1/8 olmaktadır. Opsiyon ücretinin yüksek olmasının nedeni, forfaiter’ın henüz işi kesin olarak alıp almadığının belirlenmemiş olmasına karşın yinede bu süre içindeki riski taşımasındandır. Gecikme Süresi : İhracatçıya yüklene maliyet konularından biri de bekleme süresidir. İşlem sırasındaki her hangi bir gecikmenin bir maliyeti olduğundan forfaiter genellikle bir kaç günlük bekleme süresini iskonto miktarını belirlerken hesaplamalarına ekler. Bu sadece iki veya üç gündür. | ||
03-02-2007, 09:02 | #8 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Forfaiting İşleminde Faiz Ve İskonto Hesaplamaları : Burada önce satıcının bizzat kendisinin vadeli satıştan doğan faiz hakkını mal bedeline yansıtmasına ilişkin faiz hesaplaması ve daha sonra da iskonto hesaplamaları incelenmektedir. 1) Faiz Hesaplamaları : Satıcı alıcısına vadeli satış kredisi tanıdığında malın fiyatına faiz ilave etmek hakkına sahiptir. Öte yandan satıcı vadeli satış yaptığı halde mal bedelini forfaiting yoluyla peşin alacağı için iskonto maliyetini kendi kar marjına eklemenin bilinci içindedir. Satıcı faiz hesaplamasında şu metodları uygulayabilir: a) Basit Faiz: sözleşme konusu mal bedeli (anapara ) kısa vadeli (bir yıla kadar) bir borca ait ise ve bunun tamamı bir defada ödenecek ise sadece basit faiz oranı kullanılır. Örnek : 200000 DM 9 ay vadeli ve yıllık % 8 faizli borç 12000 DM faiz ilavesiyle 212000 DM borçlanma tutarı bulunur. Bazı durumlarda 6 aylık birikmeli faiz hesaplaması yapılır. 6 aylık faiz 8000 DM anaparaya ilave edilerek kalan üç ayın faizi 208000DM üzerinden hesaplanır. Sonuçta borçlanma tutarı = 208000 DM+ 4160 DM = 212160 DM olacaktır. b) Birikmeli Faiz : Bir yıldan fazla vadeli satış kredilerinde uygulanır. Örnek : Anapara = 200000 DM Faiz oranı = %8 yıllık birikmeli Kredinin vadesi = 3 yıl Ödeme = 3 yıl sonra bir defada GD = ŞD * (1+ P/100)n GD = gelecekteki değer ŞD = şimdiki değer P = faiz oranı n= vade (yıl esası ) GD = 200000 * (1+8/100)3 =200000 * ( 1+ 0,08)3 = 251942,4 DM e) Taksitlerle Ödeme : Fabrika aksamı ve teçhizatı, iş makineleri gibi yatırım malları orta ve uzun vadeli krediler kapsamında satılır. Bunlara ilişkin ödemeler 6 aylık dilimler halinde yapılır. Taksit ödemeleri bono veya poliçelere bağlanır. | ||
03-02-2007, 09:02 | #9 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 1) İskonto Oranı Hesaplamaları : Bir senedin üzerinde yazılı değer gelecekteki bir tarihte ödenecektir. Bu senedin iskonto konusu yapılması halinde iskonto gününden vade tarihine kadar geçecek günlerin faiz peşin olarak senet bedelinden düşülür. Bir başka deyişle iskontoda senedin vade tarihindeki değeri 100’e eşdeğer olarak alınır; oysa aynı senedin nominal değerinin hesaplanması satıcı tarafından “ 100 + faiz” olarak yapılmıştır. Uluslararası uygulamalara göre bir senedin vadesi her aydaki net gün sayısı esas alınarak hesaplanır. İskonto da bir yıl 365 gün olarak alınır. İskonto tutarının hesaplanmasında başlıca iki yöntem bulunmaktadır. a) Düz İskonto Yöntemi : Düz iskonto yönteminde, iskonto tutarı aşağıdaki formülle hesaplanabilir. İ=ND.V.F/360 İD=ND-İ Burada ; İ= İskonto tutarı ND= Nominal değer (senedin) V=Vade F=İskonto oranı İD=İskonto edilmiş değeri ifade eder. Örnek olarak, 1 000 000 dolar tutarındaki 360 gün vadeli bir senede uygulanan % 10 oranındaki düz iskonto 100000 dolara eşit olup sonuçta 900000 dolarlık bakiye bırakmaktadır. Yani forfaiting şirketi 900000 dolarlık bir yatırım karşılığında 1000000 dolarlık bir değer satın almıştır. Orantıya vurulursa (%11.11 ) bu işlemin getirisi yıllık bileşik % 11.11 dir. Bir başka deyişle forfaiting şirketi ihracatçıya 900000 dolar tutarındaki % 10 faiz oranında 360 gün vadeli bir kredi açmış olsaydı vade sonunda 90000 dolar faiz alacaktı. Oysa iskonto işlemi sonunda 100000 dolar peşin faiz almıştır. Görüldüğü üzere iskontonun faiz oranı %10 olduğu halde getirisi gerçekte % 11.11 olmaktadır. Bu duruma göre % 10 faiz oranın uygulanması iskontoda gelecekteki değere, kredide ise şimdiki değere göre yapılmaktadır. | ||
03-02-2007, 09:03 | #10 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| a) Hasılata Göre İskonto Yöntemi : Kısa dönem iskonto piyasasında daha çok düz iskonto yöntemi uygulanmaktadır. Ancak hasılata göre iskonto yöntemi uzun dönemler ve yüksek iskonto oranlarını hesaplamya uygun bir yöntemdir. Hasılata göre iskonto yöntemiyle yapılan hesaplama üç aşamayı içerir. Birinci aşama, forfaiting’e konu olan senetlerin nominal değerinin hesaplanması, ikinci aşama iskonto değerinin hesabı ve üçüncü aşama hasılatın bulunmasıdır. - Senetlerin Nominal Değerlerinin Hesaplanması : daha önce belirtildiği gibi forfaiting işleminde forfaiting şirketi tarafından ihracatçıya ödenecek değer ilgili senetlerin nominal değerlerinden iskonto miktarının düşürülmesinden sonra kalan tutardır. Bu nedenle öncelikle forfaiting’e konu olan senetlerin nominal değerinin hesaplanması gerekmektedir. - İskonto Değerinin Hesaplanması : İskonto edilen bir senedin satım alış bedeli aşağıdaki formül ile elde edilen iskonto faktörü kullanılarak bulunur. Z = 100 / (100+ (d*X /N ) ) Burada ; Z= İskonto faktörü N= Bir yılda varsayılan gün sayısı (360) X= 365 d= Faiz oranı Yapılan hesaplama yılın bir kısmına ait ise formül aşağıdaki gibi olacaktır. Z = 100 100+(d* (S+G )/N ) Burada ; S : İskonto tarihinden vade sonuna kadar geçen gün sayısı ( vade sonu tatil gününü rastlarsa müteakip iş günü alınır.) G : Gecikme gün sayısıdır (varsa ) İskonto tarihi ile vade sonu arasındaki süre 365 günü aştığı ve yıllık bileşik faiz uygulandığı taktirde toplam süre 365 gün ve kalan günler olarak bölünür ve yukarıdaki her iki formülde kullanılır. Örnek olarak bir forfaiting şirketinin aşağıdaki işlem için ne fiyat ödeyeceği hesaplanabilir. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |