|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
03-11-2008, 16:42 | #1 | ||
ςǿκ کε√díκ طę ∂ط í Üyelik tarihi: Dec 2007
Mesajlar: 527
Tecrübe Puanı: 17 |
öyle bi ölesim varki apansız gözlerinden atlayıp boğaza nazır bi denize karanlık sulara gömülüp galata da bi balıkçı oltasına takılasım varki bu gece sormaa gidip görmediğim onca yer varken bir gözlerinin ferinde ışıl ışıl sönmeden öyle bir ölesim varki... şimdi beni ayıplar cümle alem seve seve bunu mu sevdin diye varsın ayıplasınlar... o gide gide benden gitmiş ben gözlerinden denize düşmüşüm bi meyhane de rakı yanı meze misali.. varsın alayı ayıplasınlar... öyle bir ölesim varki bu gece şakağıma dayayıp dudaklarını beni seviyor musun diye sorup cevabınla öyle bir ölesim varki... failimeçhul cinayet sansınlar ölümümü bırak... elbet bir gün dudaklarında parmak izimi ve otopsimde sözlerini bulurlar... bırak o zaman anlasınlar nasıl deli öldüğümü.... | ||
|
03-11-2008, 16:45 | #2 | ||
ςǿκ کε√díκ طę ∂ط í Üyelik tarihi: Dec 2007
Mesajlar: 527
Tecrübe Puanı: 17 |
Ben seni kocaman bir yürekle sevdim. Gözlerim değil, yüreğimdi seni gören. Sen damarlarımdaki kana karışıp, geldin oturdun yüreğime. Bir başka yerde olamazdın zaten. Sen, benim en değerli yerimde, yüreğimde olmalıydın, orada kalmalıydın. Çok aşka ev sahipliği yapan bu yürek, ilk kez bu kadar kolay kabullendi seni. Herhangi bir konuk değildin artık. Bu yüzden ne ağırlama faslı vardı, ne de uğurlama. O yüreğin gerçek sahibiydin. Şimdi sonbahar, kışa giriyoruz ya... Ben dört mevsim baharı yaşadım seninle. Çiçek çiçek açtın yüreğimde. Gökkuşağı zayıf kaldı, senin renklerin karşısında. Taze bir yaprak gibi yeşildin. Açelya idin pembeliğinle. Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı güldün. Kırmızıydın bir ateş gibi. Ve maviydin... En çok bu renkle anmayı sevdim seni. Denize tutkundum, denizi sensiz, seni de denizsiz düşünemedim. Seni severken dünyayı da sevdim ben, insanları da... Kendime bile dar gelirken, içinde herkese yer olan bir hayatın sahibiydim artık. En kızgın, en tahammülsüz olduğum anlarda bile, seni düşünmek yetti bana. İçimdeki sevinç yüzüme yansıdı, güldüm. Beni öylesine güldüren senin sevgindi ve ben kaygısız, içten gülüşün ne demek olduğunu, nasıl güzel bir şey olduğunu anladım seninle... Her şeye rağmen sevdim seni. Güçlüydüm ve aşamayacağım hiçbir zorluk yoktu. Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabilirdim. Sen elimden tuttuğunda, patlamaya hazır bir volkan gibi hissederdim kendimi. Menzil sendin ve ben o menzile ulaşmak için önüme çıkan her şeyi yok edebilirdim. Sana ulaşmamı engelleyecek her şeyi eritirdim, kül ederdim. Sana ulaştığımdaysa sakin bir göle dönüşürdüm. Ve o göle bir tek sen girebilirdin. Sevdim ve hayrandım da... Her halin çekti beni. Duruşunu, uyumanı, gülmeni, kızmanı, şaşkınlığını, saflığını, kurnazlığını, çocukluğunu, olgunluğunu sevdim. Sesini de sevdim suskunluğunu da. Küçük oyunlarını, kaprislerini, sitemlerini, korkularını sevdim. Seni ve o doyumsuz sevdanı, uçarı sevdanı anlatacak kelime bulamadım çoğu zaman. Sığmadın cümlelere ve hiçbir cümle seni yeterince tarif edecek kadar derin olmadı. Seni severken yorulmadım. Çünkü sen yaşam kaynağıydın. Her gün yenilendim. Seninle çoğaldım, büyüdüm. Eksik kalan neyim varsa tamamladın. Ölmeyecektim çünkü sen ölmezliğin ta kendisiydin. Sevdim işte ötesi yok... | ||
03-11-2008, 16:55 | #3 | ||
ςǿκ کε√díκ طę ∂ط í Üyelik tarihi: Dec 2007
Mesajlar: 527
Tecrübe Puanı: 17 | Yaklaşıyor sonbahar Ölümün adı dokunuyor dudak uçlarıma Yeşil bir sis Karanlığımı bölüyor Ve bir ses; “hadi öl!” diyor Alnıma düşen çizgilerin Parantez içlerine mahsur kalıyor hayat Asfalt çizgilerinde kayıplığım artıyor Sokaklar büyüyor adımlarımda Gidilmeyen tüm şehirler “sen” oluyor “ben” yabancı bir çığlık kalıyor düşlerine Varlığıma bir sıfat biçilmiyor derinlerinde Dilimden düşen son yalanım! satır aralarımda bulunmazsın. Kaç kalan olmanın paydasında yazıyor ki adım? Verilmiş sözlerden inciler dizerken bileklerime İnandığım tüm sözcükleri Unutulmuş cümlelerin içine sığdırdı “her kimse” //... Şimdi ise Sularımda yağmalanırken ateş Devrik bir cümle oluyorum Yalan-yanlış sevdiğim tüm masallara… | ||
03-11-2008, 16:58 | #4 | ||
ςǿκ کε√díκ طę ∂ط í Üyelik tarihi: Dec 2007
Mesajlar: 527
Tecrübe Puanı: 17 |
S evgin bende saklı kalsın hep,sır misali E ller duymasın,söyleme ne olur kimseye V e sürsün isterim bir ömür boyu bende G üller açsın gönlümde her anışımda seni İ z bıraksın isterim,kalbimde hep bir sızı N eden diye sorma,sormanı hiç istemem B ende bilmem nedeni,söyleyememki E şkiya misali,dağlara söylerim ancak N apsın,dağlar bile yankı yapar sonunda D aynamazlar bu şidetli haykırışa onlar bile E n iyisi sevgin bende saklı kalsın S evdanı hapsettim gönlüme,taşmaz artık A rtık hapistesin,çıkamazsın ordan bil isterim K albimi sökmen lazım,geri almak için L oş bir aydınlıkta bak, orda sevdan saklı I zdırap çeksemde vermem sana geri çünkü; | ||
03-11-2008, 17:00 | #5 | ||
ςǿκ کε√díκ طę ∂ط í Üyelik tarihi: Dec 2007
Mesajlar: 527
Tecrübe Puanı: 17 |
SUS YÜREĞİM SUS! gözyaslarım süzülüp dökülmesin üzerine... gökyüzü benimle aglarken ismini yüregine kazısanda sevdigini anlatacak gücün varmı?.. dudaklarım ismini söylesede, kollarım hayalini sarsada icimi acıtmaktan baska yaptıgın varmı?.. umutlardır insanın sarılacagı,gözlerin bakıslarıdır sevdigini anlatan... sözlerdir aciz kalıp sevgiyi anlatamayan.. yanlıs anlama yüregim aglamak istemiyorum.. icimi acıtmaktan,gözlerimi aglatmaktan baska yaptıgın varmı?.. her sarkıda hüzünlenip kahrolmaktan,bizim sarkımızda kahırlar dolusu aglamaktan... hayalleri ,kanayan yaralarına sarmaktan baska yaptıgın varmı?.. yıldızlara benzetip ellerimi uzatıp tutamamaktan, gökkusagını saclarına tac yapamamaktan, rüzgarların kanatlarına sevdamı yazmaktan, dudaklarımdaki buseleri kırılıp yerlere dökmekten baska yaptıgın varmı ? sus be yüregim sus!! köz yapma yaralarımı, yaralarıma saracak sevdammı var.. gözyaslarıma dokunacak ellermi var.. yoksa sana sunulacak bir dilim ask mı var.. ne olur sus yüregim !!! deli rüzgar olup esme, esipte canımı acıtma.. gözlerime kanları doldurma, kefen yapma bedenime herseyi... sus ne olur... sus ne olur!.. acıtma canımı bu kadar,dayanacak gücüm yok biliyorsun... senide cıkarıp canlı canlı gömerim yüregim ...ne olur sussss!!! YÜREĞİME intihar vakti..!!! | ||
03-11-2008, 17:02 | #6 | ||
ςǿκ کε√díκ طę ∂ط í Üyelik tarihi: Dec 2007
Mesajlar: 527
Tecrübe Puanı: 17 |
Bakma öyle melül mahsun yüzüme Doyamam ki yağmur gözlüm ah canım Derinden bir of çektiren sözüne Gülemem ki yağmur gözlüm ah canım Yenik düşmüş umutların ıssızca Hak emri bu isyanlarım yersizce Gideceksin duyurmadan sessizce Ağlamam ki yağmur gözlüm ah canım Ağlama sen yağmur gözlüm ağlama Feryad edip ciğerlerim dağlama Sus meleğim karaları bağlama Kıyamam ki yağmur gözlüm ah canım | ||
03-11-2008, 17:05 | #7 | ||
ςǿκ کε√díκ طę ∂ط í Üyelik tarihi: Dec 2007
Mesajlar: 527
Tecrübe Puanı: 17 |
seni yazdım..!!! Dalgalarına kapılıp sürüklenmek bir sal gibi ufka doğru, ... Bu yüzden gecelere gizlerdim gözlerinin eşsiz ışıltısını. Geceleri ise dizelere gizlerdim sonra, Saçlarından yola çıkardım sessizce, Uzun ve yorucu bir yolculuk olurdu parmaklarıma, ... Yumuşak dokunuşlarda alevlenirdi dudakların, Dudakların İzmir! ... Dudakların Ankara! ... Dudakların İstanbul! ... Dudakların içimi ısıtan bir masaldı kendimden dinlediğim, Gizlediğim, ... Bütün bir gün seni seyredebilirdim, Gözlerin gözlerimde yankılanırdı, Gözlerim sessiz çığlıklarla gözbebeklerine koşardı, Kaybolurdummm içinde! ... Her defasında çekip çıkarırdın beni sen, Acının derinleştirdiği dipsiz kuyulardan. Beni 'SENİN'leştirirdin! ... Dudakların ateşşş! Dudakların volkan gibi yakardı. Ruhum yükselmek isterken ölüme, Her defasında beni çeker sen alırdın, Dudakların alırdı beni! Gözlerin alırdı! Benliğim olurdun! Yüreğim olurdun! Gökyüzünden sanki bir parçaydın sen. En güzel maviden kesip almıştım seni. Söküp almıştım tahta saplı bir hançerle kalbini, O günden beri ben, ... Sonsuzmuş gibi meydan okuyup her kıyamete, Dilek yerine seni tutmuştum yıldız geçişlerinde. Her seni dilediğimde daha çok senin olmuştum. Uzaklardan, ... Çoook uzaklardan, ... Nehirlerden bir şarkı mırıldanıyor yalnızlık... Şu an soğuk gecelerden biri, Soğuk ve bir o kadar da sensizlik dolu, Saçların, Ellerin yok yanımda, ... Sensiz ölüm gibiyim! ... Gözlerinin dokunduğu her yer, Ama heryerrr..., Acıyooor bebeğimmm. Biliyorsun sensin silemediğim aklımın en uzak köşelerinden. Sen gittin ve mutluluk ta kalktı tedavülden. İçimde öldüğün günden beri, Geceler uzun, ... Geceleeer, sonsuz düşler, ... Ayrılan ve bir daha hiç birleşmeyen eller, Bir gece, ... 'küçük bir hikayeyle biten', Ölümsüz sandığımız sevişmeler, Gecelerden biri, ... Bir son daha istiyor Tanrılar uzaklardan, .. bir son daha! ... Kurban aranıyor sonsuzluğa, ... Kurbaaan! Kurbannn! Gökyüzünden bir yıldız kayıyor, ... Yüreğim kayıyor bir başka galaksilere, Sen kayıyorsun yüreğimle beraber, Sonsuz düşler içinde, ... Dere kıyısındaki taşlar parıldıyor, ... Ve her gece bir yıldızzz! Bir ayrılık! Bir yıldız! Bir ayrılık! Oyyyy! ... Ooooooy! ... Oooooyyyyyyy! ... Kaçamadım işte! Kaçamadım! Kaçamadım sensizliğimden! Kaçamadım! Bu son dansın olsun bensiz, ... Ve, Bu son şiirim olsun sensiz, ... Son defa baksın gözlerim, Dünya ya, Gözlerine, Son defa dizilsin dizeler, Şu bıçkın gönlüme aaaaah! Ahhh ben! ... Kaçamadım sensizliğimden! Kaçamadım! Kaçamadım! Bu son dansın olsun bensiz, ... Ve, Bu son şiirim olsun, Olsun, Sensiz, Sensizzz, ... Ben adını yazdım cennetimdeki kulübeme, ... Ben seni yazdım, Ortalığı kasıp kavuran gönlüme, ... Ben seni yazdım gökteki meleklerin yerine, ... Ben seni yazdım, Seni yazdım, | ||
03-11-2008, 17:07 | #8 | ||
ςǿκ کε√díκ طę ∂ط í Üyelik tarihi: Dec 2007
Mesajlar: 527
Tecrübe Puanı: 17 |
Sadece Kendini Getir Bana Gelirsen pırıl pırıl bakışlarınla gelmelisin ve mutlulugu asmalısın sol omzuna. Bakıslarına kan dökmemelisin, kinden, nefretten, her tür tuzaktan arinarak çıkmalısın yola. Hayatı taşıyacak kadar yürekli olmalı küçük parmaklarin, avuçlarının içiyse her dem ıslak olmalı. Gelirsen gözlerini getirmelisin, içlerinde bakmaya doyamayacagım umut dolu gözbebeklerini de almalısın yanına. Bir ceylanı bile kıskandıracak o nefis yürüyüşünle gelmelisin bana. Yürek titreten gülüslerini de almalisin yanina ve akmalısın yüregime daha ilk merhaba demek için hazırlık yaptıgım anda. Ardında bıraktıgın sözcüklerin tümünü silerek hafizandan, o öpmeye kıyamadıgım dudaklarınla gelmelisin. Günesi getirmelisin gelirken, karanlıkların üzerine çullanmalıyız seninle ve içimize gömmeliyiz karanligi. Hayatla basa çıkabılecek kadar sert, en küçük kırılmada parçalanacak kadar yumusak bir yürekle gelmelisin bana gelirsen. Minicik öykülerinle gelmelisin, bir kedi kadar sessiz, bir kaplan kadar yırtıcı olmalısın yola çıktıgın andan itibaren. Seni dinleme zevkini de getirmelisin bana, dudaklarindan dökülen her sözcügü içmeliyim kana kana. Feslegen kokulu saçlarınla gel gelirsen ve içinden topladigin çiçeklerini ver bana. Yüreginden sessizce süzülen nehirlerini getir bana, utangaçlıklarını, sokulganlıklarını, çılgınlıklarını da yanına yoldas yaparak. Ama neyse sen bana aldirma. Unut yukarida istediklerimin tümünü. "Gelirsen Sadece Kendini Getir Bana ." Konu MrSmith tarafından (03-11-2008 Saat 17:08 ) değiştirilmiştir.. | ||
03-11-2008, 17:09 | #9 | ||
ςǿκ کε√díκ طę ∂ط í Üyelik tarihi: Dec 2007
Mesajlar: 527
Tecrübe Puanı: 17 |
Dur” diyorum, durmuyor, “sus” diyorum, susmuyor!.. Her atışında seni haykırıyor.. Kırık bir dal gibi, dökülmüş yaprak gibi, hazan gibi, kor gibi.. Biraz buruk, biraz donuk, biraz da yanık bu kalbim.. Sadece sende can buluyor!.. Ölmeden öldürüyor, gülmeden ağlatıyor.. Bilmem, ne hallerdeyim.. Perişanım, derbederim.. Halimi arzetmeye ne kelimeler yetiyor, ne şarkılar, ne şiirler.. Ruhum, ruhunu arıyor, bedenimden uzak gibi.. Ama ne tamamen gidiyor, ne de benim oluyor.. Usandım halimden yar!.. Özlem yapışmış yakama!.. Her gece çöktüğünde boğazımda bitiyor, düğüm düğüm, lokma lokma.. Gitmiyor!.. Kor gibi, lav gibi, ateş gibi gözyaşlarım, ta sinemden geliyor!.. Bu yastığım her gece şahit! Gözyaşlarımla yıkanıyor.. Dayanamıyorum!.. Artık gel!.. Sevdamı ve ruhumu al götür bu bedenden kendi ruhuna kat.. Ben artık yaşamayayım, sonsuza kadar sende hapis kalayım.. Seni sende yaşamak istiyorum!.. “Ben”de mecal kalmadı.. | ||
03-11-2008, 17:37 | #10 | ||
ςǿκ کε√díκ طę ∂ط í Üyelik tarihi: Dec 2007
Mesajlar: 527
Tecrübe Puanı: 17 | Artık kabullenmişliğin yorgun havasını çalıyorum şimdi.. Vurgun yemiş satırlarım son yıkıntıların altında çırpınırken.. Ben derinden bir türkü tutturmuşum akıp giden zamana.. Hislerim yanıyor!.. Dumanını çekiyorum içime efkar sigarasıdır diye.. Ve ben artık, kaybetmişliğin ardından ağlayan çocukları oynuyorum.. Neydi bizi bu karanlığın girdabında rotasız bırakan.. Neydi hislerimizin dumanını savuran?.. Yok olmuşluğun keyifsizliğini mi sürmeliyim şimdilerde.. Yoksa senin yok oluşunun acısını mı sindirmeliyim içime?.. Yoksun!.. Bir hayal kadar duman, bir duman kadar bulanık hayalin.. Tutunacak gibi oluyor ümitlerim.. Bir adım veriyorum sana karşı.. Bulanıklığı da kalmıyor dumanının.. Yoksun!.. Az önce verdiğim nefes kadar anlıktı varlığın.. Az önce hayat verdin bana, ama şimdi; yoksun!.. Karşımda bulanık dumanın, içimde hislerin alevi.. Ve elimde kalemim.. Son demlerini döküyorum satırlara teslim olmuşluğun.. Son nağmelerini mırıldıyorum titrek dudaklarımdan.. Ve üşüyen ellerimle enkazını oluşturuyorum .. Ardında yıkıntısını bıraktığın satırların.. Sen, tutulan el kadar sıcak bir gerçek.. Verilecek bir nefes kadar da gidicisin.. Tutsam içimde öldürecek, bıraksam uçup gideceksin.. Sen, efkar sigaramdaki duman kadar hayal.. Enkazından kurtulamayacağım kadar da.. Yıkıntı bıraktın ardında.. Ve ben kabul ettim.. Yenildim, yok edildim.. Bir ruh kadar sessizim şimdi odalarda gezinen.. Gözdeki fer kadar gidiciyim ben de.. Elveda hayallerin kahramanı,elveda aşkın dumanı.. Ve elveda yıkıntılarımın mimarı.. Yak!.. Yık!.. Estir dumanını!.. Gözlerimden feri de çek!.. Öyle git!.. Nasıl olsa gidişine bağlamıştım ipimi.. Mezar taşıma da adını çiz, öyle git! | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |