Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Bæsın Yayın

Cevapla
 
LinkBack (1) Seçenekler Stil
Alt 08-02-2007, 12:02   #1
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Medyada Yanılıtıcı Reklam

Bu çalışmada medyanın gücünü vurgularken, yanıltıcı reklamın kamu üzerindeki etkisini inceleyeceğiz. Medya, bazen olayları, bazen kişileri bazen de metaları pazarlama ve paketlemeye yönelik kurgusal bir bütünlüktür. Biz medyanın reklam faaliyeti üzerinde duracağız.
Reklamcılık önemli bir işkoludur. Yaratıcılık ister, sanatsal yönü vardır, insan ilişkileri çok önemlidir ve hepsinden öte sonuç vermesi beklenen bir iştir. Yani pazarlama çalışmalarını satışa çevirecek bir yöntemdir. Tarihsel olarak incelediğimizde; meslek, bütün dünyada farklı bir kişilik kazanmış, tüketim ekonomisinin güçlenmesiyle vazgeçilemez hale gelmiştir. Reklamı yapılmayan bir ürünü satmak zordur, kötü reklamı olan bir malı satmak adeta imkansızdır.


MEDYADA YANILTICI REKLAM YASAK, ANCAK BUNUN UYGULANDIĞINI SÖYLEYEBİLİR MİYİZ?

Bu soruya cevap verebilmek için kuramsal art alanda, Noam CHOMSKY’nin “The Science Of Propaganda” isimli eserinden, John DEWEY’in “Özgürlük ve Kültür” adlı yapıtından ayrıca Umut PULAT’ın “Reklamcılıkta Etik Kavramı” adlı yazısından faydalanılmıştır.

  Alıntı ile Cevapla
Alt 08-02-2007, 12:02   #2
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Noam Chomsky bu konuya şöyle bir açıklama getirmiştir ;

Reklam sektörü yükselişe geçmeden önce bir gazetenin fiyatının tek belirleyicisi, o gazetenin üretim maliyeti idi. Fakat maliyetlerin önemli bir bölümü reklam veren şirketler tarafından ödenmeye başladıktan sonra gazete satış fiyatları, gerçek maliyet değerlerinin altına düştü. Bu kapitalist gerçeklik, gazeteleri, reklamları sadece kendi okuyucu kitlesine ileten ve yalnızca bunun için faaliyet gösteren bir konuma getirdi. Ve elbette maliyetleri azaltan bu reklamları alabilmenin bir bedeli vardı : bağımsız haber kaynağı olmaktan vazgeçerek, haberleri, reklamı veren şirketlerin ortaklaşmış çıkarları doğrultusunda manipule etmek...




John Dewey iletişimin ve medyanın olumlu yanlarının yanı sıra çıkmazlarını da göz önünde bulundurarak bir çözümlemeye gitmiştir;
Dewey iletişimin tüm insan ilişkilerinin temeli olduğunu ve toplumun iletişimle varolduğunu yaşadığını vurgulamıştır. Kolektif yaşamın ve toplumsal birikimin ancak iletişimle olanaklı olabileceğini savunan Dewey, toplumsal yapıda ortak enformasyon akışının önemine dikkat çekmiş ve kitle iletişiminin bir toplumsal uzlaşı yaratma potansiyeli olduğunu vurgulamıştır. Ancak Dewey, bu olumlu potansiyele karşın tekelleşme,yanıltıcı haber ve reklam nedeniyle iletişim demokrasisinin tehlikeye gireceğine dikkat çekmiştir.

  Alıntı ile Cevapla
Alt 08-02-2007, 12:03   #3
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Umut Pulat, bu sorunsala geniş bir konu analiziyle cevap veriyor;

Açıktır ki reklamcılık mesleğini ya da bizler için vurgusu yapıldığında "tasarım" disiplinini "tehlikeli" , "buyurgan" ve hatta "saldırgan" olmaktan alıkoymak üzere vicdanen geliştirilmiş bir kavramdır "Tasarım (ya da reklam) etiği". Bir mesleğin kendi iç tüzüğüne, yazılmamış kurallarına, toplumla "iyi geçinebilme" arzusuna denk düşen "etik" kavramı "reklamcılık" söz konusu olduğunda -ki toplumla alt alta üst üste, zaman zaman savaşan zaman zaman yönetebilen bir ilişkisi vardır.

Reklamcılığın- diğer bir çok meslekten ayrı bir şekilde incelenmesi gerekliliği ortaya çıkar. Sözgelimi 20 saniye süren bir televizyon reklamı 5 yıl sürebilecek alışkanlıklara, bazı kesimleri küçük düşürmek için kullanılan yeni bir argo jargona, toplumsal çelişkilerin körüklenmesine hatta dahası kitlesel ayaklanmalara dahi neden olabilmektedir. Tasarım kitlesel bilinç yükselmesine katkı yapabildiği gibi "kitlesel yanılsama" amaçlı da kullanılabilmektedir.


  Alıntı ile Cevapla
Alt 08-02-2007, 12:03   #4
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

İşte bu noktada tasarımda "etik" den söz açmak gerekir. Bu noktada tasarımcının, reklamcının ne yapabilip ne yapamayacağına dair verdiği karar kendisinin etiğe verdiği öneme bağlıdır. Kimi tasarımcı için bir proje eğer ki profesyonel ise ( parasının ödenmesinde sorun yaşanmıyorsa da denilebilir ) ele alınmaya, uygulanmaya değerdir ve sorumlu olan projeyi uygulayan, yürüten değil parasını ödeyen, yapılmasını isteyendir. Kimisi için ise bazı projeler hiç bir koşul altında kabul edilemez. İşte bu politik, sosyal bazen kişisel seçimler toplamı tasarımcının etik yaklaşımıdır.
Reklamcılıkta etiğin ilgi alanları nelerdir?

Her mesleğin etiği yani yapılması kabul edilebilir olanları ve olmayanları başka başka konular üzerine odaklaşmaktadır. Reklamcılıkta ise gözleyebildiğimiz başlıca başlıkları şöyle sıralamak mümkündür; ürün hakkında doğru ya da yanlış bilgi aktarımı, diğer ürünler hakkında haksız rekabet yaratıcı reklamcılık, kadına yaklaşım, kültürel farklılıkları kışkırtmak, dinsel baskı ya da dinsel yöneltim, cinselliğe yaklaşım, çocuğa yönelik reklam, kontrol edilemez psikolojik etki, ırksal farklılıklara yaklaşım, dolaylı ya da direkt hakaret...


  Alıntı ile Cevapla
Alt 08-02-2007, 12:03   #5
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Aslında başlıkları çoğaltmak mümkündür fakat bu haliyle dahi yeterince kapsamlı olan ve bazı yerlerde başlıkların içiçe geçtiği bir konu için bu kadarının yeterli olacağı kanısındayım. Bu başlıklar altında yapılacak hatırlatmalar konuyu aydınlatacak ve fakat ne yazık ki sorunu çözemeyecektir. Bu konularda yorum yapmaktansa başlıklar altında var olan örneklerle soru sormayı tercih ediyorum ki bu soruları sorabilmek dahi bizzat yorumun kendisidir.

Ürün ( Bilgilendirme ya da yalan? )

"Reklamcılığın grafik tasarım üzerindeki ideolojik etkisine hep kızmışımdır. Grafik tasarımın amacı ekonomik büyümeyi kışkırtmak değildir ki"

Pierre Bernard ( 1968 Fransız gençlik hareketi sırasında ortaya çıkan "Atelier de Creation Graphique" kurucularından, tasarımcı ) ile Graphis dergisince yapılan bir söyleşiden-

"Reklamın amacı ürünü tanıtmak, kamuoyunu ürün konusunda bilgilendirmektir" der bir çok Reklamcılar Kuruluşu bildirgesi. Ne kadar doğrudur bu kavram ya da ne kadar doğru uygulanmaktadır? Reklamın amacı acaba "ürünü daha çok sattırmak" mıdır daha çok? Ve ürün sattırma pahasına yalan söylemek ya da kasıtlı olarak eksiltilmil bilgi vermek kabul görülebilir mi? Sözgelimi tüm dünyada çevre kirliliğinine yol açan bir benzin firması sadece kendi çıkarları ile ters düştüğü için nükleer enerjiye karşı çıkıp "temiz enerji temiz dünya" sloganı ile ortaya çıktığında ne denilebilir? Nükleer enerjinin kirli, pahalı vs olduğu gerçeği bu şekilde savunulup bir o kadar kirli bir ürünün reklamına dönüştürülürse bu reklam etiğine aykırı mıdır? Tüm bu soruların cevabın sizlere kendi etiğiniz vermektedir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 08-02-2007, 12:05   #6
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Kadın, ürün sattıran meta

Özellikle erkeklere yönelik ürünlerin reklamlarında "kadın" ve "kadın cinselliği" bir silah olarak kullanılmaktadır. Kullandığınız saç kremi sayesinde herhangi bir kadın garson gelip saçınızı gayet tahrik eder bir biçimde okşayabilir, kullandığınız parfüm ve araba sizlere kadınlara bir seks objesiymiş gibi davranma hakkı verebilir, abonesi olduğunuz internet sağlayıcısı sayesinde "indirmeye değmez" kadınlardan bir saniye içinde kurtulabilir yeni kadınlar "indirebilirsiniz". Burada saldırılan hem kadın hem de erkektir kanımca. Kadına saldırı zaten oldukça açıktır, kadın öylesine bir objedir, elde edilir, atılır, yeniden bulunur, bir şampuana tav olur. Erkeğe saldırı biraz daha gizli biçimde gerçekleşir bunun tersine. Erkek de ilişki kurmayı beceremeyen, tüm varlığını cinsellik üzerine kurmuş ilkel varlık olarak resmedilir aslında biz farkında olmaksızın. Erkeğin bir kadınla ilişkiye geçebilmesi için de o şampuana ihtiyacı vardır aslında. Etik burada ne der acaba?



  Alıntı ile Cevapla
Alt 08-02-2007, 12:05   #7
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Kültürel, sınıfsal farklılıklar
...ya da bir diğer deyişle "Kokoreççi İnternet kullanırsa komiktir"

Özellikle bizim yaşadığımız toplum, Türkiye coğrafyası, toplumsal katman ve sınıf farklılıkları açısından oldukça zengin bir kaynaktır. Dünyanın bir çok yöresinde, ülkesinde de olduğu gibi (burada tek kültürlüleşmiş Batı kastedilmemekte, zorla tek kültürlüleştirilmeye çalışılan fakat buna karşın yine de kültürel açıdan doğurgan kalabilen Anadolu, Balkanlar, Asya, Güney Amerika bölgelerindeki 2. ve 3. Dünya ülkeleri vurgulanmaktadır) yaşadığımız topraklar da bir çok ırkı, sınıfı, kültürü, dini hatta aynı din içinde farklı mezhepleri barındırmaktadır. Hal böyle olunca reklamcı tabiriyle "hedef kitle ayrıştırması" ve hedefe yönelim de kolaylaşabilmektedir. Yöneldiğiniz ürünün potansiyel tüketicisinin kimliksel sembolleri, ikonografisi zengin ve net olduğunda reklamcı olarak işiniz kolaylaşır. Kamyon şoförü ise hedef, dinledikleri müzik, argoları kendi aralarında homojendir, oradan yaklaşırsınız ki bu da yine reklamcı diliyle "pazar stratejisi" açısından en sağlıklısıdır. "Ne diyorsak o" sözü onların kullandığı dile yakışır ve sizi, ürününüzü kendilerine yakın hissettirir.

  Alıntı ile Cevapla
Alt 08-02-2007, 12:05   #8
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Buraya kadar anlaşılır, hatta kısmen sağlıklı görülen bu taktik reklam etiği ile zıtlaşır mı hiç? Ya hedef kitlenize doğrudan o kitlenin sembolleri ile değil de o kitle için aşağı, olumsuz görülen, küçümsenen sembollerle yaklaşmayı yani onların bu kibirini, üst kimlik kanısını onaylamayı dahası pohpohlayıp yaranmayı seçerseniz? O zaman internet servis sağlayıcı reklamınıza alt tabakadan (!) , kültürel olarak zayıf (!), kelimeleri de yanlış söyleyen iki insan koyar böylelikle hedef kitlenize "Bak bunlar bile internet kullanıyorlarmış, bu seviyedeki insanlar bile kullanıp biz kullanmaz isek ne olur?" dedirtir bir yandan da mizaha (!) katkıda bulunursunuz. İstanbul' da bir doğulu delikanlının "Bitlisde beş minare" diyerek sevgilisini İstanbullu gençlere karşın kucaklaması komiktir çünkü, ya da bazı insanların şiveleri, aksanları, anadilleri olmayan bir dili kullanış biçimleri alay edilesi birşeydir ve "slogan" yaratmak için bulunmaz bir kaynaktır..."Tıh tıh tıh, eyi günner"....
Bu tavır da kimseyi aşağılamaz ve etikle çelişmez....Acaba çelişir mi?


Çocuk; dolaysız kurban, dolaylı tüketici

"Reklam aynı tip ürünler arasındaki rekabeti artırıp tüketiciyi ürün konusunda aydınlatır ve reklamı yapılan ürünü seçmesi yönünde motive eder" denilir sıkça yine bazı bildirge ve konuşmalarda. Yani reklam seçim yapmaya yardımcı, seçim konusunda aydınlatıcıdır aslında. Peki seçme bilincine erişmemiş bireye yönelen, böylelikle aslında seçim konusunda aydınlatması söz konusu dahi olamayacak reklam, etikte nasıl algılanır?


  Alıntı ile Cevapla
Alt 08-02-2007, 12:06   #9
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Etiksel olarak engellenmeden de önce yasal olarak bir çok ülkede engellenmiş olan "çocuğa yönelik yanıltıcı reklam" acıdır ki bir çok alanda sinsice devam edebilmektedir. Çocuğu satın alım gücüne sahip ebeveyne karşı baskı aracı olarak kullanmayı hedefleyen bu tarz "direkt tüketici" ye değil, direkt tüketicinin doğal bağına yani çocuğuna seslenir. Çocuk motive edilir, ebeveynin satın alması sağlanır. Asıl ürün 5-6 yaşlarında bir çocuğun okuyamayacağı bir gazetedir, yan ürün ile çocuk cezbedilir ve "Haydi çocuklar yarın annenize şu gazeteyi aldırtın" sloganı tekrarlanır. Çocuğun yemek yemesi gereksinimdir ama yemeğin yanında bir de plastik oyuncak olursa, hele ki bu oyuncak gösterime yeni çıkmış bir çizgi film kahramanının bir eşyası, simgesi ya da bizzat kendisi ise bu daha da cazip bir tekliftir çocuk için. Zaten seçim yapması da gerekmiyordur, onun algısında bir şey edinmek için başka bir değerden vazgeçmek gerekliliği yoktur, alışveriş, para, hesap-kitap yoktur. Algısında bu kavramlara yeterince sahip olan ebeveynin ise çocuğunu tersleme ya da üzme gibi bir seçeneğe yönelmesi hem kendisi hem de çocuk için sevimli değildir. Boyunlar bükülür, seçim yapılmıştır...bilinçli ya da bilinçsizce....
  Alıntı ile Cevapla
Alt 08-02-2007, 12:06   #10
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

VAN DIJK’IN SÖYLEM ANALİZİ



Van Dijk’ın söylem çözümlemesi modeli iki bölümden oluşur: Makro Yapı, MikroYapı

*Makro yapı içinde haber başlıkları, haber girişleri ve ana olay, haber kaynakları, olay taraflarının değerlendirilmesi, vs… gibi kriterleri göz önünde bulundurur. Yine burada medyanın bu kriterlerin seçimi ve işlenişinde ideolojik yani yanlı olduğunu söyler ki bu da medyanın bize aslında tam gerçek olan gerçeği yansıtmadığını kanıtlar.

*Mikro yapı içinde ise sentaktik çözümleme, kelime seçimleri, retorik çözümlemeleri vardır. Sentaktik çözümlemeden kastettiği: cümlelerin basit-karmaşık, kısa-uzun, etken-edilgen, vs… olduğudur. Medya bunları istediği gibi kullanma hakkına sahiptir ve bize o haberin özünü kelime oyunları ile değiştirerek yansıtır ki bu da net haber olmaktan uzaklaşır. Haberin retoriği ise, haberin inandırıcılığını sağlayan unsurlardır.
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


LinkBacks (?)
LinkBack to this Thread: http://besiktasforum.net/forum/b%E6sin-yayin/22074-medyada-yanilitici-reklam/
Mesaj Yazan For Type Tarih
kozmetiklerin yazl basndaki nemi This thread Refback 20-05-2008 16:47

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 22:08 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580