|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
24-07-2006, 20:58 | #1 | ||
Banned Üyelik tarihi: Apr 2006 Yaş: 39
Mesajlar: 1.707
Tecrübe Puanı: 0 |
Gözlerden ırak, takiplerden uzak bir dünya şampiyonası cereyan etti Peru'da. Yerkürenin öbür ucunda, dünyanın en çok izlenen oyununun pişirme tavası olarak adlandırılan, o yaştaki gençlerin en büyük turnuvasında Türk futbolu konuşuldu 15 gün boyunca. Tribünleri dolduran binlerce Perulu'dan çoğu, dünyadaki yerini bilmediği ülke için 'Turquia' tezahüratları yaptı dakikalarca. Bir dünya şampiyonası daha, artık Türk takımlarının alıştırdığı üzere son düzlüğe kadar getirip bitiremediği şekille sonlandı. Haksızlık etmeyelim, bu takımı diğer turnuva takımlarımızla kıyaslamak bile abesle iştigal olacaktır. Mayıs ayında İtalya'da oynanan şampiyonadaki üstün performanslarını hatırlatmak bile bu farkı bize hissettirecektir. Grubunda İtalya, İngiltere ve Beyaz Rusya ile karşılaşan genç milliler evsahibine maç boyu sahayı dar etmesine rağmen 1-0 lık yenilgiyle başlamıştı turnuvaya. İkinci maçta İngilizler karşısında 3-2 lik galibiyet elde eden gençler, son maçta grubun güçlü takımı Beyaz Rusya'yı 5-1 mağlup ederek yarı finale kalıyordu. Ülkede o tarihlerde pek haberlerine rastlayamadığımız 17 yaş altı milli takım Abdullah Avcı önderliğinde yarı finalde Hırvatistan'ı 3-1, finalde de Hollanda'yı 2-0 devirerek turnuvayı şampiyon olarak tamamlıyordu. Tevfik Köse turnuvanın gol kralı oluyor, Nuri Şahin de en değerli futbolcu seçiliyordu. Türkiye futbol tarihinin derinliklerine uzandığımızda gençlerin daha öncelerde de böyle başarılara imza attığını görebiliyoruz. Ancak o başarılı kadroları uzun vadede elde edilen sonuçlarla değerlendirdiğimizde bazı eksiklikler göze çarpıyor. Bunun en büyük örneği olarak 1993'te Dünya Gençler Şampiyonu olan takımdan daha sonra düzenli olarak milli olabilen tek bir oyuncu bulamamayı gösterebiliriz. Bu yüzden özellikle 2005 Hollanda'da düzenlenen ve 20 yaş altı takımımızın ikinci turda elenmesiyle fiyaskoya dönüşen turnuvadan sonra Peru'da düzenlenecek şampiyona konusunda da kafalarda soru işaretleri bulunuyordu. Futbolu çok yakından takip edenlerin ise bu fikre karşı geçerli tezleri bulunmaktaydı. Türk futbol tarihi belki de ne yaptığını bu kadar iyi bilen oyunculardan oluşan bir takım görmemişti çünkü. Oyuncularının pek çoğu genç yaşlarına rağmen takımlarında düzenli oynamayı başarmış bir takımdan bahsediyoruz. Başarıdan sonra medyamızın da yakından takibiyle artık ismi daha çok telaffuz edilen Nuri Şahin sezon başından itibaren Almanlar'ın güçlü Borussia Dortmund takımında ilk 11'de sahaya çıkıyordu. Nuri henüz 17 yaşında. İspanyol takımlarını bu yaşında peşinde dolaştıran Caner Erkin 2 yıl Vestel Manisaspor takımında düzenli oynayan bir futbolcu. Tevfik Köse, Bayer Leverkusen altyapısının en önemli ismi. Deniz Yılmaz, Bayern'in bel bağladığı gençlerin temsilcisi. Örnekleri çoğaltmamız mümkün ve bu takım hakkında yapamayacağımız tek yorum oyun kalitesi ve teknik-taktik anlayışı hakkında zayıf oldukları. Turnuvaya basının gözünden çok uzak bir şekilde gayet ciddi bir şekilde hazırlanan genç ayyıldızlılar Eurosport'un uydu ve dijital yollardan yayınları ülkemizde mümkün olmasa göremeyeceğimiz bir dizi maç çıkardılar. Fifa yorumcuları ve futbol gözlemcileri tarafından turnuvanın en büyük favorisi olarak gösterilen A milli takımımız 4 gruptan oluşan turnuvada Meksika, Avusturalya ve Uruguay ile aynı grupta yer aldı. İlk maçında Avusturalya'yı turnuvanın en büyük yıldız adayı Nuri Şahin'in golüyle devirerek iyi bir başlangıç yapan gençler, ikinci maçta Uruguay'ı da son 15 dakikada bulduğu iki golle deviriyor ve son maçlar oynanmadan çeyrek finali garantiliyordu. Birincilik mücadelesinde Meksika'yı geriden gelerek 2-1 deviren 17 yaş altı milli takımı çeyrek finalde Çin bekliyordu. Umulandan daha kolay bir şekilde geçen çeyrek final mücadelesini 5-1 kazanan gençler Brezilya'nın rakibi oluyordu. Türk futbol tarihinin belki de en onurlu, en muhteşem maçlarından birini anlatmadan önce takımın teknik, taktik ve oyuncu yapısını incelememiz daha doğru olacaktır. Takımın kalesini koruyan isim Fenerbahçeli Volkan Babacan. Fenerbahçe'nin 2002-2003 A takım kadrosunda bile yer almayı başarmış Volkan, genç yaşına rağmen engin tecrübesiyle göz dolduruyor. Akdeniz Olimpiyatlarında final oynayan takımımızın da kalecisi olan Volkan'ın geleceği oldukça parlak. Takımın savunmasını oluşturan isimlerin en gözdesi kaptan Erkan Ferin. Savunmanın sağında oynayan Galatasaraylı futbolcu, hücuma katkısı, savunmadaki başarısı ve akıllı oyunuyla iskeletin önemli bir parçası. Turnuvanın ilk iki maçında defansın göbeği Galatasaraylı Serdar Kesci ve NAC Bredalı Aykut Demir ikilisine emanet edilmişti. Üçüncü maçta başarılı bir oyun çıkaran Bursasporlu Mehmet Yılmaz formayı kaptı. Solbekte de Galatasaraylı Harun Karadaş ve Hannoverli Ferhat Bıkmaz arasında seçimler yapıldı. Her ne kadar takımımızdaki oyuncuların bireysel ve taktik başarılarını ön plana çıkarsak da takımın en zayıf halkası olarak savunma hattını gösterebiliriz. Orta sahada ofansif açıdan muhteşem oyunculara sahip olan takımımızın esas görünmez kahramanları da savunma bağlantısını sağlayan oyuncular. Bu bölgedeki tercihler Aydın Yılmaz, Murat Duruer ve Ergün Berisha'dan birisi oluyor. Takımın orta sahası rakibe göre 5li ya da dörtlü oynuyor. Forvet seçimi tek olursa orta saha iki defansif ve 3 ofansif orta sahadan oluşuyor. Yani orta sahanın ofansif üçlüsü aslında belli. Takımın en kuvvetli ve en işbitirici oyuncularının paylaştığı bu bölge takım için çok önemli. Gençlerin beyni Nuri Şahin genç yaşına rağmen muhteşem bir oyun kurucu. Oyunu yönlendirmede, kısa ve uzun paslarda, savunmada, hücumda, gol pozisyonlarında gerçekten çok yetenekli bir oyuncu. Turnuvada da oldukça parlak maçlar çıkaran Dortmundlu Nuri, 17 yaşında A milli takıma çağrılarak önemli bir başarıya imza attı. Kanatları forse eden Caner Erkin ve Deniz Yılmaz ise ülkedeki bu mevki sıkıntısına derman olabilecek yetenekte. Avrupa'daki pek çok takım tarafından transfer listesine alınan Manisasporlu Caner Erkin her iki ayağını da çok iyi kullanabiliyor. Kanattan getirdiği toplar, ortaları ve şutları etkileyici. Bayern Münihli Deniz Yılmaz da yine her iki kanatta oynayabilen hızlı bir oyuncu. Forvet oyuncuları ise Avrupa Şampiyonası gol kralı Tevfik Köse ve Galatasaraylı Özgürcan Özcan. İlk iki maçın kahramanlarından Özgürcan Özcan Galatasaray'ın da A takım kadrosunda yer alıyor. Hızlı, seri ve bitirici özellikleriyle gelecekte adından sıkça söz ettirebilir. Leverkusenli Tevfik Köse ise tam bir ceza sahası adamı. Premier Lig takımlarını da peşinden koşturmaya başlayan Tevfik, savunma oyuncularının başbelası. Takımın teknik direktörüne de kısaca değinmeliyiz. Senelerce Galatasaray altyapısında çalışarak ülke futboluna genç yetenekler hazırlayan Abdullah Avcı, bu başarısını milli takıma da taşıdı. Maçlara takımı hazırlaması, motivasyonu yanında, taktik becerisi ve oyun anlayışıyla da takdir toplayan genç hocayı ileride daha önemli yerlerde görebiliriz. Ve 29 Eylül gecesi. Futbolda bir türlü şansımızın tutmadığı Brezilya ile yine bir dünya şampiyonasında yine bir yarı final mücadelesinde karşı karşıyaydık. Grup maçlarında Gambia'ya yenilen, çeyrek finalde Kuzey Kore'yi uzatmalarda eleyebilen Brezilya'ya karşı takımımız favori gösteriliyordu. Bunun yanında yetenekli oyuncularıyla turnuvanın gediklilerinden Brezilya her zaman için zor bir takım olduğunu daha maçın 14. saniyesinde attığı golle gösterdi. Bu şoku üzerinden atmaya çalışan takımımız gol pozisyonları yakalasa da sonuca gidemeyince Brezilya'nın ikinci ve üçüncü gollerine de engel olamadı. İlk yarı bu skorla bitmek üzereyken kaptanımız Erkan Ferin'in kırmızı kart görmesi tüm olanların üstüne tuz biber ekti. İkinci yarı başlarken gece yarısı TV başında yine de yatmayıp bekleyenlerin tek temennisi en azından bir gol bulup onurlu bir şekilde turnuvaya veda etmek idi. Onlarla aynı fikirde olmayanlar ise sahada her şeyini ortaya koyan 10 genç çocuktu. Yarının başlamasıyla Caner ile bir gol bulan takımımız, savunma güvenliğini elden bırakmasının etkileriyle kalesinde gol pozisyonları görse de, şansın ve Volkan'ın yardımlarıyla skoru bir süre 3-1'de götürmeyi başardı. Sonra Tevfik'in golüyle iyice ayakları dolanmaya başlayan Brezilya'nın üzerine ciddi bir şekilde yüklenmeye başladı gençler. Perulu taraftarların desteğini de yanına alan Türkiye, Nuri'nin muhteşem golüyle beraberliği yakaladı. 3-0 geriden maçı getirmenin moral motivasyonu yanında 10 kişiyle insanüstü çaba göstermenin fizyolojik yorgunluğu birbirlerini sıfırlıyordu belki ama dördüncü gole de çok yaklaşmıştı genç milliler. Fakat bu düşüş anlarından birinde, son saniyelerde Brezilya dördüncü golünü buldu. Maç sonunda tribünleri dolduran binlerce Perulu'nun çılgınca alkışladığı gözü yaşlı gençler görüyorduk sahada. Tam bir yıkımdı çünkü bu onlar için. Kendilerini teselli etmeye çalışan hocalarını bile görmez haldeydiler, ama onlar üzülürken aslında Türkiye seviniyordu. Üçüncülük maçında Brezilya maçının moral bozukluğunu üzerinden atamamış görünen gençler 2-1 mağlup olmaktan kurtulamadı. Avrupa Şampiyonası'nda finalde devirdiğimiz Portakallar, maçtan sonra büyük sevinç yaşarken, gençlerimiz kaçan şampiyonluğu akıllarından çıkaramıyordu. Buna rağmen turnuvanın en değerli üçüncü oyuncusu ve gümüş ayakkabı sahibi Nuri Şahin, bronz ayakkabı sahibi de Tevfik Köse seçiliyordu. Turnuvayı grupta 2-1 yendiğimiz Meksika kazandı. Finalde Brezilya'yı 3-0 yenerek şampiyon olan Meksika'yı orada görmek ahları vahları daha da artırıyordu. Rahatlıkla yendiğimiz bir takımın şampiyon olmasından gurur mu duymalıyız, üzüntümüzü artırmalı mıyız burada kararsız kalıyor insan. Yine de bizlere hiç ummadığımız başarıları tattıran ve 2008'in, 2010'un, 2012'nin emin ellerde olduğunu hissettiren bu gençlere bir teşekkür borcumuz var. Umarız bu başarılarının üzerine daha fazla şey koyarak düşündüğümüzden fazlasını bize verirler. Kaynak: Hayatım Futbol / Ekim 2005 yazarı: Tuncay Yavuz TUR 1 GK BABACAN Volkan TUR 2 DF YILMAZ Mehmet TUR 3 DF BIKMAZ Ferhat TUR 4 DF FERIN Erkan TUR 5 DF KESCI Serdar TUR 6 DF KARADAS Harun TUR 7 MF YILMAZ Deniz TUR 8 MF ERKIN Caner TUR 9 FW KOSE Tevfik TUR 10 MF SAHIN Nuri TUR 11 FW OZCAN Ozgurcan TUR 12 GK KIVRAK Onur TUR 13 DF BALAK Emre TUR 14 MF YILMAZ Aydin TUR 15 DF TASDEMIR Anil TUR 16 DF BERISHA Ergun TUR 17 DF COBAN Cengiz TUR 18 MF DURUER Murat TUR 19 DF DEMIR Aykut TUR 20 GK BIRNICAN Eray Genç yetenek arayan yönetim ve teknik kadromuza duyurulur. Burnunuzun dibindekileri çok geç olmadan farkedin artık! Konu ttarlabasi tarafından (24-07-2006 Saat 21:18 ) değiştirilmiştir.. | ||
|
24-07-2006, 21:06 | #2 | ||
Banned Üyelik tarihi: Apr 2006 Yaş: 39
Mesajlar: 1.707
Tecrübe Puanı: 0 | TUR 19 DF DEMIR Aykut (NAC Breda) TUR 3 DF BIKMAZ Ferhat (Hannover 96) TUR 7 MF YILMAZ Deniz (Bayern Münih II) TUR 8 MF ERKIN Caner (V.Manisa) TUR 9 FW KOSE Tevfik (B.Leverkusen II) Bu adamları kesin almalıyız. Geleceğin süperstarları! Nuri imkansız artık takımın diğer yıldızları da gesede zaten. Konu ttarlabasi tarafından (24-07-2006 Saat 21:25 ) değiştirilmiştir.. | ||
25-07-2006, 01:38 | #3 | ||
Üyelik tarihi: Jun 2006 Yaş: 41
Mesajlar: 3.322
Tecrübe Puanı: 21 | güzel bi yazı. gençler dünya sampiyonasında bu çocuklar herkesin gönlünü fethetmişti ve guru kaynagımız oldular. umarım kendilerini kaybetmeyip a milli takım düzeyinde daha fazla başarı yakalarlar. paylaşım için tşşk... | ||
25-07-2006, 01:44 | #4 | ||
Üyelik tarihi: Apr 2006
Mesajlar: 6.270
Tecrübe Puanı: 26 | Çok güzel maçlar olmuştu yenilsekte 10 kişiyle oynayıp 3-0 dan 3-3'e gelen maçı unutmam imkansız gelecek baskettede futboldada çok iyi güven veriyor
__________________ BEŞİKTAŞlı olunmaz BEŞİKTAŞlı doğulur!!! ███████████████████████ BEŞİKTAŞ 1903 ███████████████████████ | ||
25-07-2006, 10:16 | #5 | ||
Banned Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 34
Mesajlar: 1.498
Tecrübe Puanı: 0 | Altyapimizla o kadar ovunuyoruz, ama niye her genc Milli Takim GS futbolculariyla dolu onu anlayamadim. O zaman yoneticilerimiz cikip da oyle oralarindan buralarindan atmasinlar. Bize M.Sedef anca kadroya girdi, GS'de Ferhat, Arda, Ugur, Mehmet Guven gibi adamlar surekli forma sansi buluyor.
__________________ INADINA TIGANA INADINA BAKI INADINA RUNJE INADINA BESIKTAS!!!!! | ||
25-07-2006, 10:36 | #6 | |||
Banned Üyelik tarihi: Jul 2006 Yaş: 34
Mesajlar: 2.058
Tecrübe Puanı: 0 | Alıntı:
__________________ [SIGPIC][/SIGPIC] "İşkence acılar unutulur. Dik yaşamak iz bırakır hayatta..." Deniz GEZMİŞ | |||
25-07-2006, 10:40 | #7 | ||
Banned Üyelik tarihi: Jul 2006 Yaş: 34
Mesajlar: 2.058
Tecrübe Puanı: 0 | TUR 1 GK BABACAN Volkan TUR 2 DF YILMAZ Mehmet TUR 3 DF BIKMAZ Ferhat TUR 4 DF FERIN Erkan TUR 5 DF KESCI Serdar TUR 6 DF KARADAS Harun TUR 7 MF YILMAZ Deniz TUR 8 MF ERKIN Caner TUR 9 FW KOSE Tevfik TUR 10 MF SAHIN Nuri TUR 11 FW OZCAN Ozgurcan TUR 12 GK KIVRAK Onur TUR 13 DF BALAK Emre TUR 14 MF YILMAZ Aydin TUR 15 DF TASDEMIR Anil TUR 16 DF BERISHA Ergun TUR 17 DF COBAN Cengiz TUR 18 MF DURUER Murat TUR 19 DF DEMIR Aykut TUR 20 GK BIRNICAN Eray [/quote] VOLKAN BABACAN(FENERBAHÇE) MEHMET YILMAZ(BURSASPOR) DENİZ YILMAZ(BAYERN MÜNİH) CANER ERKİN(V.MANİSASPOR) Derhal alınmalı hemen...
__________________ [SIGPIC][/SIGPIC] "İşkence acılar unutulur. Dik yaşamak iz bırakır hayatta..." Deniz GEZMİŞ | ||
25-07-2006, 10:42 | #8 | |||
Banned Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 34
Mesajlar: 1.498
Tecrübe Puanı: 0 | Alıntı:
Benim yine en begendigim Serdar Ozkan, bu adam bizim orta sahamizda banko oynar, en yeteneklisi kesinlikle. Mehmet Sedef cok duz bir oyuncu, yedek kulubesinde bile oturmaz. Kenan ise ileride belki olur, ama Riza Sen de pek sarmadi beni. Bizden de cika cika bunlar cikti, o zaman Sinan Vardar ciksin kendi oynasin bari, bir ise yarasin.
__________________ INADINA TIGANA INADINA BAKI INADINA RUNJE INADINA BESIKTAS!!!!! | |||
25-07-2006, 10:53 | #9 | |||
Banned Üyelik tarihi: Jul 2006 Yaş: 34
Mesajlar: 2.058
Tecrübe Puanı: 0 | Alıntı:
__________________ [SIGPIC][/SIGPIC] "İşkence acılar unutulur. Dik yaşamak iz bırakır hayatta..." Deniz GEZMİŞ | |||
25-07-2006, 11:12 | #10 | ||
Banned Üyelik tarihi: Jun 2006 Yaş: 39
Mesajlar: 5.198
Tecrübe Puanı: 0 | ben türkiye-brezilya maçını sabah 3 e kadar bekleyip seyretmiştim.o gün seyrettiğim maç hayatım boyunca ununtamayacağım maçlardan biridir.u-17 milli takımımız harika bir takımdı ben hayatımda bu kadar uyumlu takım görmedim.hep ayağa paslar organize ataklar yapıyorlardı özellikle tevfik,caner,nuri harikalar yarattı o maçta ama hakem maçı katletmişti. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
LinkBacks (?)
LinkBack to this Thread: http://besiktasforum.net/forum/cop-kutusu/7805-dunyayi-fethedenler-u-17-milli-takimimiz/ | ||||
Mesaj Yazan | For | Type | Tarih | |
kesci oyunlar | Klipci! | This thread | Refback | 22-05-2008 15:04 |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |