Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Dış Ticaret

Cevapla
 
LinkBack (1) Seçenekler Stil
Alt 02-02-2007, 15:02   #1
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Döviz Piyasası

DÖVİZ PİYASASI


Döviz piyasaları yabancı paraların alınıp satıldığı ya da bir ulusal paranın başka bir paraya dönüştürülmesine olanak veren kurumsal yapılardır. Uluslar arası özelliğe sahip olan bu piyasada, döviz arz edenlerle döviz talep edenlerin karşılaşması sonucu döviz fiyatı oluşur ki bu döviz fiyatına döviz kuru ya da kambiyo kuru adı verilir. Döviz piyasalarında yabancı paralar genellikle ülkenin kendi ulusal parası karşılığında değiştirilirler. Ancak doğal olarak bir ülkenin döviz piyasasında iki yabancı parayı da dolaylı veya dolaysız yoldan birbirine dönüştürme olanağı vardır.
Yabancı ulusal paralar ile ilgili önemli bir konu da bu paralar nakit biçiminde olabileceği gibi banka havaleleri, ödeme emirleri, döviz poliçeleri, mevduat sertifikaları veya seyahat çekleri ve benzeri şekillerde de olabilirler. Bunların da likiditesi oldukça yüksektir. Yani kolayca veya ufak bir gider karşılığında ilgili oldukları yabancı ulusal paralara dönüştürülebilirler. Döviz piyasalarında bu iki tip ödeme aracı arasında bir ayrım vardır. Ülkemizde doğrudan nakit şeklinde olan yabancı paralara efektif; nakde dönüştürülebilir araç niteliğinde olanlara ise döviz denmektedir.
Sanılanın aksine, döviz piyasası işlemleri içinde asıl ağırlığı oluşturan efektif paraların alım – satımı değil, döviz üzerinden yapılan işlemlerdir. Fiili olarak nakit kullananlar; yurt dışına çıkanlar, küçük tasarruflarını enflasyona karşı korumak isteyenler veya spekülatif kazançlar elde etmeye çalışan kimselerdir. Oysa ihracat ve ithalat bedellerinin ödenmesi, sınır ötesine sermaye gönderilmesi gibi büyük hacimli işlemler nakit yabancı para ile yapılmazlar. Bu tip ödemelerde banka havaleleri, döviz poliçesi veya ödeme emri gibi yöntemler kullanılır.

Döviz kurunun oluşumu
Döviz kurunun oluşumunu açıklayabilmek için döviz arz ve talebinin özelliklerinin bilinmesi gerekir.
Döviz talebi: Bir ülkenin döviz talebi yabancı ülkelere yapacağı ödemelere bağlı olarak, yabancı ülke parasına olan taleptir. Döviz talebini belirleyen etkenler şunlardır.
- Diğer ülkelerden yapılacak ithalat: İthalat arttıkça döviz talebi de artar. Bir ülkenin ithalatı ise o ülkenin milli gelirine, tüketicilerin tercihlerine ve ithal mallarını ikamelerinin fiyatlarına bağlıdır.
- Diğer ülkelere yapılacak borç ödemeleri
- Diğer ülkelere yapılacak yatırım miktarı
Ancak bunların dışında, döviz talebi döviz kuruyla ters orantılıdır. Kur yükseldikçe döviz talebi azalır. Döviz kuru düştükçe (TL ile satın alınabilecek döviz miktarı eskiye göre arttığından) ise döviz talebi artar. Talep edilen döviz miktarının döviz kuru yükseldiğinde azalmasının nedeni en önemli döviz talep nedeni olan ithalat ile açıklanabilir. Döviz kuru yükseldikçe, ithal mallarının fiyatı yükseldiğinden, daha az ithal malı satın alınmak isteneceğinden, talep edilen döviz miktarı da azalır.
Döviz arzı: Döviz arzı birinci derecede ülkenin ihraç mallarına olan talebe bağlıdır. Ülkenin ihraç mallarına olan talep arttıkça söz konusu ülkenin döviz arzı artacaktır.
Döviz arzı döviz kuru ile aynı yönlü bir ilişki içindedir. Döviz kuru yükseldikçe o ülke mallarının dış fiyatının düşmesi sonucu, ihracat yükselir ve dolayısıyla döviz girişi artar, döviz arzı da artmış olur.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 02-02-2007, 15:03   #2
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Ayrıca döviz arzı, ülkenin mal ve hizmet ihracatı yanında yabancı ülkelerden yapılacak dış borç alımları ve yabancıları ülkeye yapacakları yatırım miktarında da bağlıdır.
Döviz kurunun oluşması: Bir ekonomide döviz piyasasına hiçbir müdahale olmaması halinde döviz kuru döviz arz ve talebinin eşitlendiği düzeyde gerçekleşir. Aşağıdaki şekilde döviz kuru,döviz arz ve talep eğrilerinin kesiştiği F1noktasının belirlediği düzeydedir. F1 noktasında döviz arz - talebi eşittir ve M1 miktarındadır. Döviz arz – talebi değişmediği sürece denge döviz kuru değişmeyecektir. Döviz kurunun oluşumunun piyasa güçlerine bırakılması halinde döviz kuru denge döviz kurunun altında ya da üstünde oluşamaz. Zira bir an için döviz kurunun denge döviz kuru olan F1 düzeyinin altında F2 düzeyinde olduğunu varsayarsak; söz konusu ülke malları dış ülkelerde pahalı olacağından ihracat azalacak, öte yandan yabancı mallar yerli mallara göre ucuzlayacak ve böylece ithalat artacak ve LN kadar döviz talep fazlası ortaya çıkacaktır. Bu durumda dış ticaret bilançosu açık verirken, döviz kıtlığı nedeniyle döviz kuru F1 fiyatına kadar çıkacaktır.
Denge döviz kurunun F1 in üzerinde olması halinde ise, ihracat artarken ithalatın kısılması, dış ticaret bilançosunun fazla vermesi sonucunda döviz bolluğuna (döviz arz fazlasına) paralel olarak döviz kuru F1 düzeyine kadar gerileyecektir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 02-02-2007, 15:03   #3
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Döviz Kuru Modelleri


Yabancı para biriminin ulusal para birimi cinsinden değerine nominal döviz kuru (nominal exchange rate, e) denir. Nominal döviz kuru bir birim yabancı paranın kaç birim ulusal para ile değiştirildiğini gösterir. Nominal döviz kuru ile yurtdışı ve yurt içi fiyat düzeyleri arasındaki oranın çarpımına reel döviz kuru (real exchange rate, R) denir. Yurtdışı fiyat düzeyini (P*) ve yurtiçi fiyat düzeyini (P) ile gösterecek olursak reel döviz kuru:
R = eP* / P şeklinde ifade edilebilir. Bu ifade aslında ulusal para cinsinden yurtdışı ve yurtiçi fiyatlar arasındaki oranı veya kısaca nispi fiyat düzeyini temsil eder.

Reel döviz kurunun birden büyük olması (R>1), ulusal para birimi cinsinden yurtdışı fiyat düzeyinin yurtiçi fiyat düzeyinden büyük olması anlamına gelir. Böyle bir durumda bir birim ulusal paranın yurtiçindeki satın alma gücü yurtdışındaki satın alma gücünden büyüktür. Yurtdışı ve yurtiçi fiyatları birbirine eşitleyen nominal döviz kuruna, satın alma gücü paritesi (puchasing power parity, ep) denir. Satın alma gücü paritesi:
Ep = P / P* şeklinde ifade edilir.

Değişik varsayımlara dayanarak döviz kurunun yükselmesine yol açan faktörleri, bu faktörlerin kısa ve uzun dönem etkilerini inceleyen çeşitli döviz kuru modelleri vardır. Aşağıda bu modellerden üçü kısaca açıklanmaya çalışılmıştır.
  • Esnek Fiyat Parasal Model:
Bu modelin üç temel varsayımı vardır:
- Satın alma gücü paritesi sürekli geçerlidir. Yani reel kur sürekli sabit kalmaktadır.
- Para talebi istikrarlıdır.
- Sermaye hareketleri serbesttir.

Bu modele göre döviz kurunun yükselmesine yani ulusal paranın değer kaybetmesine yol açan faktörler; yurtiçinde para arzının artması, reel milli gelirin azalması, faiz haddinin yükselmesi; yurtdışında para arzının azalması, rell milli gelirin artması ve faiz haddinin düşmesi şeklinde sıralanabilir.

2. Katı Fiyat Parasal Model:
Bu modelde satın alma gücü paritesinin uzun dönemde geçerli olduğu kabul edilmektedir. Kısa dönemde ise döviz kuru satın alma gücü paritesinden önemli ölçüde sapmalar gösterebilmektedir. Uluslararası fon (sermaye) akımları ekonomideki döviz ve arz talebini değiştirerek kısa dönemde döviz kurlarının temel belirleyicisi olmaktadır. Bu modele göre yurtiçi faizler yükselince sermaye girişiyle birlikte yerli para talebi artar, dolayısıyla değerlenir. Yani döviz kuru satın alma gücü paritesinin gösterdiği değerden ancak yurtiçi ve yurtdışı faiz farklılıkları nedeniyle sapabilir. Sonuç olarak esnek fiyat parasal modeldekinin aksine bu model yurtiçi faiz haddi yükselince kısa dönemde yerli paranın değer kazanacağını ifade eder.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 02-02-2007, 15:03   #4
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

1. Portföy Dengesi Modelleri:
Portföy Dengesi Modellerinde katı fiyat modelinde varsayılan yerli mali varlıklar ile yabancı mali varlıklar arasında tam ikame olduğu varsayımı geçerli değildir. Bu modele göre kısa dönemde döviz kurunun değeri, mali varlık arz ve talebi çerçevesinde belirlenir. Döviz kurunun değişmesi ise ihracat ve ithalatı etkiler. Buna göre kısa dönemde döviz kuru yükseldiğinde yurtiçi fiyatlar bu yükselişe hemen ayak uyduramaz. Dolayısıyla reel kur artar. Yerli paranın değeri düşünce de ihraç malları yabancılar açısından ucuzlamış olur, ithal edilen mallar ise pahalılaşır. Bu modele göre döviz kurunda kısa dönemde oluşan denge geçicidir. Bunun sebebi yerli paranın reel olarak değer kaybetmesinin cari işlemler dengesini etkilemesi sonucunda yurtiçinde yaşayanların ellerinde tuttukları tahvil miktarının değişmesi dolayısıyla mali servetlerinin değişmesidir. Mali servet değişince mali varlıklara olan talep de değişmektedir. Bu da döviz kurunu etkilemekte ve tüm bu değişiklikler tekrar yaşanmaktadır. Mali varlık piyasalarının dengeye gelmesi için her mali varlık talebinin, arzına eşit olması gerekir. Her mali varlığın talebi kendi getirisi ve servet ile doğru orantılı, alternatif mali varlıkların getirileri ile ters orantılıdır.
Açık piyasa işlemlerinin kısa dönem etkilerine bakacak olursak, Merkez Bankasının açık piyasada yurtiçi tahvil satın alması sonucu tahvil portföyünün arttığını böylece parasal tabanın (para arzının) genişlediğini görürüz. Böyle bir işlem sonucunda kısa vadede özel kesimin mali serveti sabit kalır. Ancak Merkez Bankasının tahvil satın alması sonucu tahvil fiyatları yükselir ve yurtiçi faizler de düşer. Böylece yabancı mali varlıkların talebi artar ve fiyatları da yükselir. Bu da yerli paranın nominal olarak değer kaybetmesi anlamına gelir. Döviz kurunun yükselmesi sonucu yurtiçi fiyatlar hemen yükselmez. Dolayısıyla yerli para reel olarak değer kaybetmiş olur. İhracatın artması ve ithalatın azalması, başlangıçta dengede olduğunu varsaydığımız dış ticaret dengesinin fazla vermesine yol açar. Yurtiçinde yaşayanların ellerinde tuttukları yabancı mali varlık miktarı da zaman içinde artarak döviz arzını yükseltir ve döviz kuru düşer.

ESNEK KUR SİSTEMİ


Esnek (flexible) kur sistemine yüzen (floating) veya serbest değişken kur sistemi (freely fluctuating exchange rate system) gibi isimler de verilmektedir. En aşırı biçiminde bu sistemde, döviz piyasaları üzerinde hiçbir devlet müdahalesi yoktur. Döviz kurları tamamın piyasadaki döviz arz ve talebine göre oluşur.
Bu sistemde, bir ülkenin dış ödemeler dengesi, döviz kurları aracılığıyla sağlanacağından, dış ödemeler dengesinin açık ya da fazla vermesi söz konusu olmayacaktır. Örneğin dış ödemeler dengesi açık veriyorsa, döviz talebi (yani ithalat) döviz arzından (yani ihracattan) daha fazla olacağından, döviz kuru yükselecektir. Döviz kurunun yükselmesi bu defa ithalatın azalmasına ve ihracatın artmasına neden olacaktır. Döviz kurundaki yükselme, dış açık ortadan kalkana kadar devam edecektir.
Esnek kur sistemi serbest piyasa mekanizmasının dövize uygulanmış şeklidir. Akademisyenler açısından ilgi çekici olan bu sınırsız değişken kur sistemine uygulayıcılar; örneğin dış ticaret firmaları, mali yöneticiler, dış yatırımcılar ve hükümetler pek sıcak bakmamaktadır. Sistemin lehinde ve aleyhinde pek çok görüş vardır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 02-02-2007, 15:03   #5
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

1-Değişken kur sistemini savunan görüşler:
a) Ulusal paranın gerçek değeri: Hükümetlerin belirledikleri kurlar çoğunlukla ulusal parayı aşırı değerlendirir. Oysa değişken kur sistemlerinde kurlar gerçek denge değerini bulur. Bu da uluslar arası kaynak dağılımının optimum biçimde yapılmasını sağlar.
b) Dış denge: Bu sistemlerde döviz talep fazlası kurlarda yükselmeye, döviz arz fazlası da kurlarda düşmeye yol açarak dengesizliği otomatik biçimde giderici sonuç doğurur. Esnek kur sistemindeki bu otomatik dengeleme mekanizmasına karşılık sabit kur sistemlerinde dış denkleşme hükümet kararlarına bağlıdır.
c) Dış rezerv ihtiyacı: Sabit kur sistemlerinde kur istikrarını sağlama amacıyla döviz rezervlerine ihtiyaç vardır. Oysa bu sistemde dış denge kendiliğinden sağlandığından dış rezerve de gerek kalmaz.
d) İç ekonomik politikalar: Esnek kur sistemi otomatik kur değişmeleri yoluyla dış denge sorununu çözümler. O bakımdan hükümetler dış dengenin bozulma endişesi olmadan maliye ve para politikalarıyla iç ekonomik hedeflerin gerçekleştirilmesine çalışabilirler.
e) Dış şoklar: Yurt dışından kaynaklanan bir enflasyon veya depresyon karşısında, kurlar derhal gerekli uyumu sağlayıp ekonomiyi bu denetim dışı faktörlerin etkisinden korurlar. Sabit kur sistemlerinde dış şoklar ülkeyi daha kolay etkiler.
f) Kurlarda ufak değişmeler: Dalgalı kur sistemlerinde kurlar arz ve talebe göre her an ufak uyum hareketleri gösterdiğinden sabit kur sistemlerinde olduğu gibi, uzun süreler sonunda yapılacak büyük oranlı bir kur değişikliğine gerek kalmaz. Böylece ekonomi büyük kur ayarlamalarının şokundan kurtulmuş olur.
g) Bürokrasiye gerek olmaması: Değişken kur sistemi fiyat mekanizmasına dayalı, basit ve uygulaması kolay bir sistemdir. Kurlarla ilgili olarak hükümetin karar almasına ve denetimde bulunmasına gerek yoktur. Böylelikle sistem gereksiz bürokrasiyi önler.

2- Esnek kur sistemine karşı görüşler:
a) Dış ticaret ve mali akımları caydırma: Sürekli değişen kurlar uluslar arası ekonomik belirsizlik doğurarak riskleri artırır. Bu da uluslar arası ticari ve mali akımları engelleyici etki yapar. Gerçi kur riskine karşı vadeli piyasalarda korunma olanağı vardır. Ama bu önemli bir maliyeti gerektirir. Ayrıca bazı ülkelerde bu piyasalar henüz kurulmuş dahi değildir.
b) Yurt içi enflasyonu artırma: Esnek kur sistemleri enflasyonu hızlandırır. Çünkü kurlar yükselince ham madde ve gıda maddelerinin fiyatları yükselir. Bu da ücretleri ve sanayide maliyetleri artırır. Oysa kurlar düşünce ücretlerde ve öteki girdilerde bir düşme olmaz. Dolayısıyla döviz kurlarının fiyatlar üzerindeki etkisi tek yönlüdür; bu da artış doğrultusundadır. Buna rachet effect denir.
c) Esnekliklerin düşük olması: Döviz kurlarındaki ufak bir değişmenin dış dengeyi sağlayabilmesi için döviz arz ve talep esnekliklerinin yüksek olması gerekir. Bu esnekliklerin değerinin yüksek olmadığı durumlarda belirli bir dış dengesizliği giderebilmek üzere çok büyük kur değişmelerine gerek vardır. Hatta, eğer esnekliklerin değeri Marshall – Lerner koşulunu sağlayamıyorsa (ihracat ve ithalat esneklikleri toplamı 1 den büyük değilse) kur değişimi dış dengenin oluşumuna hiç katkı yapmaz.
d) İstikrar bozucu spekülasyon: Sabit kur sistemini savunanlar değişken kur sisteminin istikrarı bozucu spekülasyona yol açacağını, bunun da kurlardaki istikrarsızlığı hızlandıracağını iddia ederler. Ancak bununla ilgili bir kanıtları yoktur. Esnek kur savunucuları ise bu sistemde spekülatör davranışlarının istikrar bozucu değil, istikrar sağlayıcı olduğunu ileri sürerler. Ayrıca serbest kur sistemi savunucularına göre 1973 ten sonraki dönemde 1960’lardaki gibi büyük mali istikrarsızlıkların yaşanmamış olması bu sistemin sanıldığı kadar sakıncalı olmadığını göstermektedir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 02-02-2007, 15:03   #6
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Alternatif Döviz Kuru Sistemleri

Uygulanacak döviz kuru sistemini belirlemede ,alternatif uygulamaların gerektirdiği “kredibilite” ve “esneklik” kavramları arasındaki tercih önem kazanmaktadır. İki uç örnek üzerinde durulursa; tam esnek kur sisteminde Merkez Bankası müdahalesi en aza indirgenmekte ve bağımsız para politikası uygulamasına olanak tanınmaktadır. Bu sistem döviz kuru değişimleri ile içsel ve dışsal şokların gerektirdiği ayarlamaların hemen tümünü yansıtmaktadır. Sistemin getirdiği esnekliğin maliyeti daha yüksek enflasyon ve kredibilite kaybıdır. Diğer uç örnek olan sabit kur sistemi ise uygulamada daha yüksek kredibilite ancak daha az esneklik sağlamaktadır. Sistemden çıkış yapılmadığı sürece gerçekleşen makroekonomik disiplin olumlu bekleyişler yaratacak ve enflasyon oranı daha düşük seviyede gerçekleşebilecektir.
Tam esnek ve sabit kur sistemleri, iki uç döviz kuru sistemi uygulamasını oluşturmaktadır. Ancak, bu iki uygulama arasında farklı sistemler mevcuttur. Sonraki sayfada yer alan tabloda bu iki uç sistem ve aralarındaki farklı döviz kuru sistemleri karşılaştırmalı olarak özetlenmiştir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 02-02-2007, 15:04   #7
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

ÖDEMELER BİLANÇOSU
Ödemeler bilançosu ana ülkede yerleşik gerçek kişi, işletme veya kurumların yabancı ülkelerle yürüttükleri ekonomik işlemlerin sistematik olarak tutulan kayıtlarıdır. Başka bir ifadeyle bir ülkenin belirli bir dönemde dış alemden sağladığı gelirlerle, dış aleme yaptığı ödemelerin (kaçakçılık niteliğinde olmayan döviz gelirlerinin ve döviz harcamalarının) yer aldığı bir tablodur. Uluslar arası ekonomik işlemlerin içine mal ve hizmetlerle birlikte üretim faktörleri üzerindeki işlemler de girer. Buna göre, sınır ötesi mal ve hizmet ticareti veya üretimi, ülkeler arası kısa ve uzun süreli mali sermaye ve dolaysız sermaye yatırımları, uluslar arası işgücü hareketleri ile teknoloji transferleri de bu tanımın kapsamına girer.
Uluslar arası işlemlerin sonucunda ülkeye ya da ülkeden dışarıya ödeme akımları gerçekleşir. Ancak bazı ekonomik işlemler ödemeler bilançosuna kaydedilmekle birlikte herhangi bir ödeme akımı doğurmazlar. Örnek olarak malın mal ile değişimine dayalı ticaret (takas veya kliring); yatırım malı, teknoloji yönetim bilgisi şeklindeki yabancı sermaye, bağış veya hibe şeklindeki karşılıksız transferler verilebilir.
Ödemeler bilançosunun ana kalemleri: Temel hesap grupları Cari işlemler hesabı, sermaye hesabı ve resmi rezervler hesabıdır.

1) Cari işlemler hesabı: Ülkenin uluslar arası ekonomik işlemlerinden çok önemli bir grubu cari işlemler hesabına kaydedilir. Bir ülkenin ihraç ettiği ve ithal ettiği mal ve hizmet miktarını gösterir. Alt kalemleri şunlardır:
a) Mal ticareti: Dış ekonomik ilişkilerde en önemli yeri tutan işlemler mal ithalat ve ihracatıdır. Mal ihracatı ile mal ithalatı arasındaki farka dış ticaret dengesi denir. Dış ticaret dengesi öneminden dolayı ödemeler dengesi ile karıştırılabilmektedir. Ödemeler dengesi ülkenin dış alemle olan gelir - gider ilişkisini gösterirken dış ticaret dengesi ihracat ile ithalat arasındaki farkı ifade eder.
b) Hizmet ticareti: Görünmeyen ticaret de denilir. Ülkenin hizmet alım - satımını gösterir. Bu tip ödemelere örnek olarak dış turizm, uluslar arası banka ve sigortaların komisyon veya primleri, yabancı yatırımları kar ve faiz transferleri royaltyler, leasing bedelleri, yabancı danışmanlık ve mühendislik hizmetleri verilebilir. Yabancı yatırım kar ve faiz transferleri hizmet niteliğinde olmamasına rağmen sermaye hizmetlerini kullanmanın bedeli olarak düşünülmüştür ve hizmet ticareti kısmında incelenmektedir.
c) Karşılıksız transferler: Bağış niteliğindeki işlemlerdir, bir ödeme gerektirmezler. Türkiye için bu gruptaki en önemli kalemlerden biri yurtdışında çalışan işçi gelirleridir (workers’ remittances). Bunlar önceleri ihraç edilen emek karşılığı olarak düşünülerek hizmetler bilançosuna kaydediliyordu. Ancak daha sonraları bu uygulama değiştirilmiş tek yanlı transferler içine alınmışlardır. Bunun nedeni yurtdışındaki işçilerimizin uzun yıllardan beri o ülkelerde bulunmaları dolayısıyla o ülkelerde yerleşik kişiler gibi düşünülmeye başlanmıştır.
Cari işlemler bilançosuna kaydedilen alacaklar ve borçlar toplamı birbirine eşit değilse cari işlemler açığı ya da fazlasından söz edilir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 02-02-2007, 15:04   #8
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

1) Sermaye hesabı: Ülkenin dış alemle yaptığı her türlü mali sermaye ve dolaysız sermaye yatırımları, ödemeler bilançosunun sermaye hesabı bölümüne kaydedilir. Alt bölümleri aşağıdadır:
a) Uzun vadeli sermaye hareketleri: Dolaysız yabancı sermaye yatırımları (başka bir ülkede fabrika kurulması, ortak firma tesisi gibi) ile sınır ötesi tahvil ve hisse senedi alım satımları (portfolyo yatırımları) uzun vadeli sermaye işlemleri arasında yer alır. Resmi kuruluşlarca yabancı ülkelerden veya uluslar arası finansman kuruluşlarından sağlanan proje ve program kredileri de bu gruba girer.
b) Kısa vadeli sermaye hareketleri: Süresi genellikle 1 yıldan az olan sermaye giriş – çıkışlarıdır. Dış ticaretin finansmanına yönelik krediler ile ülkeler arasında faiz farklılıklarından ve döviz kuru değişmelerinden yararlanmak (arbitraj yapmak) amacına yönelik sermaye hareketleridir. Söz konusu sermaye kur ve faiz değişmelerine karşı çok duyarlı olup kolayca bir ülkeden diğerine hareket edebilmektedir. O yüzden bunlara sıcak para (hot money) fonları da denir.
Tekrar hatırlatmak gerekir ki sermaye hareketleri sonucunda oluşan faiz ve kar payları sermaye hesabında değil cari işlemler hesabında hizmet ticaretinin altındaki faiz kaleminde incelenir.
Sermaye hareketleri ile cari işlemler hesabı arasındaki diğer ilişki ise sermaye hareketleri ile cari işlemler dengesi arasındadır. Bir ülkenin cari işlemler dengesi açık veriyorsa, bu açık genellikle sermaye girişleriyle kapatılır. Yabancı ülkelerden kredi alınmaya çalışıldığı gibi yabancı sermaye de teşvik edilir. Cari işlemler bilançosu ile sermaye hesabı birbirini dengeleyemez ise bir açık veya fazla ortaya çıkar.
Ödemeler bilançosundaki cari işlemler ile sermaye hareketleri dengeleri birlikte göz önüne alındığında, bunlar ekonominin genel dengesini oluşturur. Eğer ekonominin genel dengesinde bir açık ya da fazla söz konusu ise bu fark rezerv hareketleri hesabıyla denkleştirilir.

2) Rezerv hareketleri (Resmi rezerv değişmeleri) hesabı:
Resmi rezervler gerektiğinde kullanılmak üzere merkez bankası tarafından tutulan uluslar arası ödeme araçlarıdır. Merkez bankası bu araçları döviz piyasasına müdahale etme amacıyla kullanır. Merkez bankasının müdahale nedeni ekonomide cari işlemler ile sermaye işlemlerinin sonucunda ortaya çıkan dengesizlikleri düzeltmektir. Bir ülkenin uluslar arası rezervleri altın, döviz ve özel çekme haklarıdır (SDR).
Resmi rezervlerin değişimini şöyle açıklayabiliriz: Eğer ülkenin döviz gelirleri döviz giderlerini karşılayamıyorsa o takdirde döviz kurları yükselmeye başlar. Çünkü ödeme yapabilmek için döviz talebi artmıştır. Tersine döviz arzının döviz talebini aştığı durumda ise kurlarda düşme eğilimi görülür. Eğer merkez bankası kur istikrarını sağlamak istiyorsa döviz piyasasına müdahale etmek zorunda kalır. Döviz talep fazlası durumunda piyasaya döviz satar, arz fazlası durumunda da piyasadan döviz satın alır. Bunlar resmi rezervlerin değişmesine neden olur. Piyasaya döviz satıldığında rezervler azalır, piyasadan döviz aldığında ise rezervleri artar.
Ödemeler bilançosundaki işlemlerden bir kısmı otonom nitelikte, diğer bir kısmı ise denkleştirici niteliktedir. Ödemeler dengesinde bir açık veya fazla doğuran işlemler otonom niteliktedir. Bunlar cari işlemler hesabı ile sermaye hareketleri hesabıdır. Denkleştirici işlemler ise otonom işlemlerden kaynaklanan dengesizlikleri telafi eder. Bu itibar ile resmi rezerv değişmeleri denkleştirici işlem niteliğindedir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 02-02-2007, 15:04   #9
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

1) Net hata ve noksan (istatistiksel farklar) hesabı:
Bu hesap tek bir kalemdir ve denge sağlamak için kullanılır. Dengenin gerçekleştirilememe nedenleri arasında ithalat ve ihracat ile ilgili yanlış bilgiler, kaçakçılık, eksik bilgiler, unutmalar, malların ülkeye giriş çıkışının farklı bilanço dönemlerine rastlaması vb sayılabilir.












Türkiye’nin 1998 ve 1999 yıllarına ait ödemeler bilançosu

ÖDEMELER DENGESİ
(Milyon Dolar)

1998
1999
A. CARİ İŞLEMLER DENGESİ
1.984
-1.364
İHRACAT
31.220
29.326
İHRACAT FOB
26.973
26.588
BAVUL TİCARETİ
3.689
2.255
TRANSIT TICARET
558
483
İTHALAT FOB
-45.440
-39.773
İTHALAT CIF
-45.922
-40.692
ALTIN İTHALATI
-1.761
-1.079
TRANSİT TİCARET
-514
-442
NAVLUN VE SİGORTA
2.757
2.440
DIŞ TİCARET DENGESİ
-14.220
-10.447
DİĞER MAL VE HİZMET GELİRLERİ
25.802
18.748
DİĞER MAL VE HİZMET GİDERLERİ
-15.325
-14.840
TOPLAM MAL VE HİZMET DENGESİ
-3.743
-6.539
KARŞILIKSIZ TRANSFERLER (ÖZEL):Net
5.568
4.813
KARŞILIKSIZ TRANSFERLER (RESMİ): Net
159
362
B. SERMAYE HAREKETLERİ (REZERV HARİÇ)
448
4.671
C. NET HATA VE NOKSAN
-1.985
1.899
D. REZERV HAREKETLERİ
-447
-5.206



BP EĞRİSİ

Bir ekonomide reel döviz kuru yükselince (R=eP*/P) yurtiçinde üretilen malların ucuzlaması sonucu, ihracat (X) artarken ithalat (M) azalır ve net ihracat (XN) artmış olur. Ayrıca yurtiçi hasıla (Y) artınca ithalat artar ve net ihracat azalır. Dolayısıyla yurtiçi ve yurtdışı fiyat düzeyleri veri iken cari hesap dengesi yurtiçi hasılaya (Y), yurtdışı hasılaya (Y*) ve nominal döviz kuruna bağlı olarak değişir.
Diğer taraftan yatırımcıların ulusal ve yabancı faiz getiren varlıklar arasında yapacakları seçimin niteliği hangi varlığın daha yüksek getirisi olduğuna bağlıdır. Dolayısıyla döviz kurundaki beklenen değişmenin sıfır olduğu varsayımı altında eğer yurtdışı faiz haddi yurtiçi faiz haddinden daha büyük ise (i*t> it) yabancı tahvil talebi artar. Böylece sermaye hesabı açığı ortaya çıkar. Yani sermaye hesabı dengesi, faiz hadleri arasındaki farka bağlı olarak değişir.


  Alıntı ile Cevapla
Alt 02-02-2007, 15:05   #10
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Şekil (a)’da farklı hasıla düzeylerine tekabül eden net ihracat düzeylerini temsil eden doğruya göre hasıla düzeyi arttıkça net ihracat azalmaktadır (ithalat artmaktadır). Şekil (b)’de ise ödemeler dengesinin dengede olması için sermaye hesabının net ihracat kadar (cari hesap fazlası kadar) açık vermesi gerektiğini ifade eden 45 derecelik doğru yer almaktadır. Şekil (c)’de yer alan doğru farklı sermaye hesabı açığı düzeylerine tekabül eden faiz hadlerini temsil etmektedir. Son olarak şekil (d)’de yer alan ve cari hesap fazlası ile sermaye hesabı açığını toplamını sıfır kılan (ödemeler dengesinin dengede olmasını sağlayan) hasıla-yurtiçi faiz haddi bileşimlerinin geometrik yerini temsil eden pozitif eğimli eğriye Ödemeler Dengesi Eğrisi (Balance of Payments Curve, BP) denir. BP eğrisinin konumu yurtdışı hasıla düzeyi veri iken reel döviz kuruna bağlı olarak değişir. Reel döviz kuru yükseldiğinde, yurtiçinde üretilen malların ucuzlaması sonucu her alternatif hasıla düzeyinde net ihracat artar ve buna bağlı olarak her alternatif hasıla düzeyinde yurtiçi faiz haddi düşer (BP eğrisinin konumu değişir). BP eğrisinin pozitif eğimli olmasının nedeni, hasıla artınca ithalatın artması ve net ihracatın azalması, net ihracattaki bu azalmanın sermaye hesabındaki artışla karşılanması için de yurtiçi faiz haddinin artması gereğidir. Eğimi belirleyen iki unsurdan birincisi,marjinal ithal eğilimi; ikincisi, sermaye hareketlerinin iç ve dış faiz hadleri arasındaki farka olan duyarlılığıdır.
Ödemeler dengesi dengede iken döviz arzı döviz talebine eşit olduğundan, ödemeler dengesi eğrisinin döviz piyasasında dengeyi sağlayan faiz haddi-hasıla bileşimlerini yansıttığını söylemek ve buna bağlı olarak ödemeler dengesi eğrisini, Döviz Eğrisi (Foreign Exchange Curve, FE) diye de nitelendirmek mümkündür.
Yurtiçi hasıla artınca ithalatta meydana gelen artış net ihracatın azalmasına yol açar. Net ihracattaki bu azalma sermaye hesabındaki artışla karşılanmalı ve bunun olması için de yurtiçi faiz haddi yükselmelidir. Çünkü yurtiçi faiz haddi yükselince yerli tahvil talebi artacak ve yurtiçine sermaye girişi olacaktır. Sermaye hareketleri iç ve dış faiz hadleri arasındaki farka ne kadar duyarlı ise net ihracattaki azalmayı sermaye hesabındaki artışla dengelemek için faiz haddinde meydana gelmesi gereken artış o kadar düşük ve dolayısıyla BP eğrisi o kadar yatık olur. Sermaye hareketlerinin faiz farkına duyarlılığı çok yüksek olduğunda BP eğrisi yatay eksene paralel olur. İç ve dış faiz haddinin birbirine eşitlendiği (i=i*) böyle bir durumda yurtiçi faiz haddindeki çok ufak bir değişme yoğun sermaye girişine veya çıkışına neden olur. Böylece sırasıyla cari hesap açığı veya fazlası dünya faiz haddi üzerinden sermaye hesabı fazlası veya açığı ile dengelenir. Bundan sonraki açıklamalarda sermaye akışkanlığının mükemmel olduğu (BP eğrisinin yatay eksene paralel olduğu) kabul edilecektir.
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


LinkBacks (?)
LinkBack to this Thread: http://besiktasforum.net/forum/dis-ticaret/21243-doviz-piyasasi/
Mesaj Yazan For Type Tarih
Untitled document This thread Refback 13-03-2008 19:29

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 21:11 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580